Tebessüm Eden Kubbeler

[KardelenGül]

Tebessüm Eden Kubbeler

İliklerinizde taze bir serinliğin neşeyle ilerlediğini fark edersiniz. Bu huzur tebessümünüze katkı sağlar. Sırtınızı çok sağlam bir yere dayamışsınız ya da mühim bir kimseyle samimiyet kurmuşsunuz gibi güven duyarsınız. Adımlarınız sizi hem selatin bir caminin sütunlarına hem de berrak bir maviliğe yakınlaştırır. Tarihin kokusunu duyarken, padişahın ayak izlerine rastlarsınız avluda. Kaftanı yere değmiş izi mermerleri aydınlatmıştır. Atını avlunun gerisinde mahmuzlamıştır. Huzura yaya gitmek her adımda cennetlerden köşkler edinmektir muradı. Dünya saraylarında tattığı lezzeti küçümseyerek camiye girer. Sırmalar, yaldızlar, gümüşi ziynetler sabırsızlanmaktadır kıyam için. Alınan her tekbir bir iftitah olur yeni başlangıçlara. Rükû bir hicret olur, feyizler diyarına. Secde bir vuslat olur sevgiliyle kucak kucağa. Herkes kuldur, her gönül köledir. Buradaki yücelik en aşağı olabilmektir.

Ezanın gürleyerek müjdeleri haykırması adımlarınızı hızlandırır. Bedeniniz tüm kirlerinden temizlenir. Namaz için en güzel halini alır azalarınız. Zikri dile bırakır hücreleriniz. Kalp dikkat kesilir ne diyeceğinize.

En güzel diziliş, rahmet için sıraya giriş telaşı başlar. Herkes kendisi için en hayırlı konumda safını tutar. Dışarıda kalan şeytan hırsını alamaz hiçbir şeyden. Bağını ne yapsa çözemez. Azgın nefislerimiz boynunu büker. Allah her kula eşit yakınlıktan gülümser. Secdeler, rükûlar boyunca merhametini yağdırır. Sağanak nurlar altında ıslanır kurumuş çöllerimiz. Karanlıklarımız aydınlanır gül kokusunu alınca. Anıldığı her yere teşrif eden sevdanın sahibine nefesimiz kadar yakınızdır. Banu cihan sıvazlar sırtımızı. Nağmeler, niyazlar, salâtlar şiirsel bir makamı inletir kubbelerde, yankı yankı taşır kulaklarımıza.

Güvercinli kumrulu başyapıtlar, sevinir Hakkın rağbetine. Tüm sene bu ilgiyi bekler boynunu bükerek. Itırlar kokar bu mevsimi gelince senenin. En çeşitli elvanlar, çiçekleri kuşatır. Andeliplerin ağzında kutlu çağrı gürüldemektedir. Gözler sevinçten yaşarır. Ruhlarımız yenilenir. Hep birden işitir inanır ve itaat ederiz. Secdeden isteksiz kalkar başlarımız. Avuçlarımız kurtuluş yalvarışlarının bitmez tükenmez niyazında sürülür yüzlerimize. Nur son rutüşlerini yapmaktadır simamıza.

Salâvatı Şerifeler, aşırlar, zikirler, tehliller, âminler basamaklarımızı çoğaltır. Yer yerliğince gök göklüğünce arttırır kulluğumuzun güzelliğini… Omuzlarımız güç bulur yükleriyle başa çıkmak için. Resulullahın güzel âdeti kültürümüzün haseneleriyle harikulade bir ibadet şölenine dönüşmüştür. Bir yükselme vesilesi olmaktadır, Rabbi muhabbete…

Küçülür ayrıldıkça devasa emanetleri Sinan’ın. Uzaklaşırken arkamıza bakar ve gurur duyarız siluetiyle İstanbul’un. Yedi tepeden feyiz fışkırır şehrin üstüne. Evimize geldiğimizde pencerelerimizi açarız. Serinlikle hafifler bütün ağırlıklarımız. Kuş gibi olur cennete kanat çırparız. Uçarken kimse safını bozmaz. En uyumlu sürünün içinde semada meşk ederiz. Biz anlamayız başka şeyden, bizi yaratana aşk ederiz.

Betül ŞATIR (İstanbul’da teravih coşkusu )