|
Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi: 10 Aralık 2012 (11:44), Konuya Son Cevap : 10 Aralık 2012 (22:04). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
10 Aralık 2012, 11:44 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Aşk diyorlar bana… Aşk diyorlar bana… Aşk diyorlar bana… Aşk diyorlar bana… aşk nedir bilir misin deyip ardından birkaç şiir birde yanık bir türkü söyleyiveriyorlar… sonrada ahh çekip uzaklara dalıyorlar… sonrada benim de onları anlayıp acılarına ortak olmamı istiyorlar… eğer benden herhangi bir tepki görmezlerse odunlaşmışsın diyorlar… evet diyorum… odunlaşmak şu sıralar en mantıklısı… Rabbim! bu kulların ne yaptığını bilmez hale geldi… Aşk’ı sakızların içindeki yazılarda arıyorlar… aşktan öylesine uzaklar ki… aşka öyle yabancılar ki… aşk deyince ALLAH demeleri gerekirken, Aşk varsa helal haram yok mantığıyla günahtan günaha koşuyorlar… rabbim bunlar hiç senin aşkını duymamışlar… bunlar sevdayı hiç kavrayamamışlar… bunlar benim peygamberimden, ebubekirden, musabdan, bilalden haberdar olmamışlar… bunlar Senin Vedud olduğunu unutmuşlar… aşklarını kirletmişler… kirliliklerin adını aşk koymuşlar... aşk diyorlar… susun diyorum! Yeniden başlamayın alçalmaya… aşk! Musabın aşkıyla niye yanmadınız? Hani yasirin aşkı onu neden örnek almadınız? Mecnun, kerbelanın biricik aşığı hüseyinden cazip mi geldi? Ferhat,aşkı uğruna meydanlarda paramparça edilen hamzadan üstün mü sizin gözünüzde… Leyla mı size örnek oluyor, yoksa aşkı için firavunun önünde haykıran ve sonra öldürülen asiye mi? şimdiki aşıklar, evini eşini, malını, çocuklarını sadece aşkı için terk eden muhacirlerden daha mı aşık… Haşa diyenler olmuştur elbet… yada ne alaka diyenler…aşık oldum deyip acı çektiğini iddea edenler, bizim ALLAH aşkı ile yanan bütün örneklerimizi bir kenara itmiş.. Leyla mecnun Ferhat şirin masallarına kanmıştır… onları tercih etmiştir… aksini iddea ediyorsanız ıspatlayın? Hamzaca, yasirce, asiyece, ömerce, meryemce ıspat edin…! Ispat edemiyorsanız bari susun, Aşk’ımızı kirletmeyin… Hakk’dan başkası aşk’a yakışmaz… Aşk ancak Rahman’ı anlatır… Şimdi yeni bir şarkı daha çıkmıştır... kendini aşk sanan kirli palavraları anlatan… dinleyin, sarhoşlaşın yine… kafanızı yastığa koyunca ALLAH demeniz gerekirken, yine onu düşünün, hani o zina edip baktığınız kişiyi… gecenizi ibadetle geçireğinize, sabaha kadar onu düşünün… sonra ebubekir misali olması gereken dostlarınızla dertleşin… o da size kardeş tavsiyesi(!) versin… cesaretlendirip git konuş desin… bir kere daha alçaltın kendinizi… Birkaç yalan… birkaç güzel söz… artık rahatça zina kapıları size açıldı… buyurun… helal haram sınırlarını çiğnemeye hoş geldiniz… lütfen vicdanlarınızın sesini kısınız… ALLAH’dan uzaklaşabildiğinizce uzaklaşınız… çünkü artık pis bir oyunun parçasısınız… paramparçasınız… iğrençsiniz… işte bu kadar… Kaç genç kaybettik böyle… kaç genç bu şekilde son nefesini verdi… ve kaç genç acaba bir kere kafamı kaldırıp baksam bir şey olur mu pazarlığında… bizler lutfedip gençlere el atmadıkça kaç genç daha şehvetine aldanacak kim bilir… liseler boşuna bu halde değil… karma sistem zehir etkisini gösteriyor… panzehirler olarak biz harekete geçmedikçe, bir gün kendi evladınız da gelip, on altısında, on yedisinde, anne baba ben aşık oldum siz anlamazsınız deyip kendini nasıl tüketecek kim bilir… acele edin.. zehir etkisini hızla göstermekte… Gençlere gerçek aşk’ı anlatın… yanmak nedir öğretin… sabahlara kadar namaz kılan peygamberimizden sav bahsedin... yada aşk’ı için bütün malını mülkünü terk eden ebubekir’i… mus’abı misal verin… mekkenin en yakışıklı genci olan, tanınan, bilinen şimdiki tabiriyle marka giyinen musabı… sadece aşkı için servetleri elinin tersiyle itişini, ve şehid olunca üstünü örtecek hiçbirşeyin olmayışını anlatın… ibrahimi anlatın, en sevdiğinden aşkı uğruna nasılda vazgeçtiğini hatırlatın… ve ismailin aşkını haykırın korkusuzca… Aşkına nasılda kurban olduğunu haykırın… gittikçe iffetsizleşen sözde aşıklara gerçek aşkın bir diğer erini hatırlatın… aşkı için iffetini koruyan, ALLAH’a adanan Meryemi… Hala yüzü var mıdır ben aşığım diyenlerin… hala aşkın adını kirletmeye niyetliler mi? ahdim olsun! Ben aşkımı koruyacağım! Ben sloganlaşan aşıklardan, türkülerde kalan aşıklardan olmayacağım! Ahdim olsun ben aşkımın gereği olarak, Vedud’a layık olmaya çalışacağım… artık yeter bu kendini bilmezlerin hadsizliklerine göz yumduğumuz… görsünler hele aşk neymiş… sevda neymiş… görsünler hele bizim aşkımızda nasılda huzura kavuşulduğunun, bizim aşkımız bizi deli etmez alim eder… bizim aşkımız bizi çöllere düşürmez, toplumun tam ortasına çağırır, ve emreder, KALK, UYAR, HATIRLAT, ANLAT... Bizim aşkımız, bizi alır götürür Firdevslerde, Naimlerde sultan eder…:(;) Nurlu Hayat |
Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
En Pratik Sağlık Bilgileri | Pratik / Faydalı Bilgiler | enderhafızım | 0 | 168 | 14 Ekim 2023 13:10 |
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... | Serbest Kürsü | su damlası | 3 | 2551 | 24 Kasım 2016 14:16 |
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2080 | 23 Kasım 2016 12:06 |
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... | İlahiler/Ezgiler | Esma_Nur | 1 | 2807 | 23 Kasım 2016 11:44 |
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) | İlahiler/Ezgiler | enderhafızım | 0 | 2397 | 23 Kasım 2016 11:10 |
10 Aralık 2012, 11:47 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Cevap: Aşk diyorlar bana… Aşkımıza,sevdamıza ihanet ettiler..adını kirlettiler.. Birisi 'aşk' diyor içimiz içimize sığmiyor... Gözlerimiz dalıyor..şuheda bahçelerine uçuyor gönlümüz.. Birisi 'aşk' diyor. Secde eden bir mü'min geliyor gözlerimizin önüne..öyle içten,öyle samimi.. Yâr'dan gelen mektuba sarılan,sıkı sıkı sarılan..elinden hiç düşürmeyen bir Can geliyor aklımıza.. Birisi aşk diyor..sevda diyor.. Biz hayaller kuruyoruz..vuslatı bekliyoruz ama hasreti de seviyoruz biz yeter ki gözümüzden akan yaş da O' olsun.. Birisi aşk diyor.. Hatırlıyoruz..Sevgili bizi izliyor.. Memnunmusun ya Vedûd diye sorup cevabı bir ayetten bulacağımıza inanıyoruz.. Sonra o 'aşk' diyenin sesi bizi yine koparıyor gönül dünyamızdan.. Hiç aşık oldun mu diyor..hiç elinden tuttun mu.. Seviyorum acaba seviliyormuyum diye bize soruyor... 'Heves..nefsin...' Bazen sözler öylesine boğazımıza diziliyor.. Bize anlat diyorlar.. Hani nerde o inci gibi mümin kadınlar diyorum..hani nerde?! Yerlerine siz gectiniz..? Öyle koklana koklana solan güller misali.. Yusufların tertemiz olması gereken ellerine ise dikenler batıyor.. Birisi köklerimizi koparıyor.. Aşk diyor.. Gülü toprağın bağrından koparan,yusufun parmaklarını kanatan Toprağa nice gönüller düşürüyor.. Ve açmiyor o gönülden birdaha güller.. Gönlümüzde taşıdığımız cennetimizde dahi güller soluyor.. Köşklerimiz yıkılıyor... Zaman gelecek gönüllerin düştüğü toprağa beden de yatacak.. Ve o zaman aşkın peşinden ağlayan gözler dönecek...! Bacım.. Gönlün de aşkın sahibini barındırmayanlar aşık olabilir mi.. Seni ALLAH için sevmeyen,ne için sevebilir ki..? Güzelliğine kanan nefis senden güzeline kanmaz mı sanki.. Sevilmeyi en çok hak edeni bile hakkıyla sevemeyen, Seni ne kadar sevebilir.. Sevda pınarını,aşkın kaynağını içinde barındırmayan gönüller ne de hafif olur! Yuvarlanır gider hayatın yokuşlarında,hatta en ufak bir sarsıntı da.. Birgün gelirde o ellerini hiç bırakmayacağını sandığın eller bırakırsa.. Harama aldırmadan içine içine baktığın gözler senden çevrilirse O ellerini ihanet yüklü yüklü nasıl açacaksın duâ'ya.. O gözlerine haram sürülü sürülü nasıl ağlayacaksın tertemiz yaşlar.. Ah be can..ah.. Sevgililerin en sevgilisine sevimli görünmek için ana'dan baba'dan yar u evladdan vaz geçemeyenler Senin uğruna neleri göze alabılırlar ki.. Halbuki sevmek vardı Uğruna işkenceye,idama ve zindana eywALLAH diyecek kadar.. Sevmek vardı Durmadan kanayan yaralara inat uğruna vuruşacak kadar.. Sevmek vardı En tatlı rüyaları bölüp de sevgiliye koşacak kadar.. O'nu sevenin seni sevmesi O en sevgiliye ettiği secdelerde seni yanında görmek isteyecek kadar.. O'na sevimli görünmek için seni kendi gözlerinden bile sakındıracak kadar.. Bir ömür boyu,gönlünde iman nuru parladığı sürece seni ölesiye sevecek kadar.. Fecra_Azadi |
10 Aralık 2012, 12:27 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Cevap: Aşk diyorlar bana… Ask'tan uzak nefsani arzular pesinde kosmakta gencler Evet Gercek ASk anlatilmali genclere Elinden tutulmali kalpleri körelmis, beseri askin kurbani olan genclerin Ask diye faniye sevdalananlarin... Ask anlatilmali kazinmali Genclerin kalplerine Ilah-i Ask Her adim ASk diye, her gece düsünceler Ask diye Rabbe yönelsin gencler... ; ( tutun elimizden büyüklerim.. Tutun elimizden ablalarim, abilerim.. Bi care birakmayin bu gencleri Görevinizi yerine getirin ; ( Kaybetmiyelim tertemiz Mücevherleri Kiyamun Nisa |
10 Aralık 2012, 18:02 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 5879 Üyelik T.:
28 Aralık 2008 | Cevap: Aşk diyorlar bana… Çağınızın Yusuf'uysanız,, bir sağanak gibi inen iptilalara hazır olacaksınız..! Yusuf'luğun şanındandır acılarla sınanmak... 'Kardeşlerinizin' bile hışmını üzerinize çekecek güzelliğiniz... Yakub'un umudu olmanızı içlerine sindiremeyecekler. Hırçınlaşacak, gaddarlaşacaklar; kendilerinin alternatifi olarak gördükleri sizi yok etmek için her biri bir hile düşünecek. En acımasızı varlığınızı ortadan kaldırmayı deneyecek; bunu ağır bulan kimileri görüntünüzün ortadan kaybolmasını yeterli bulacak, kimi de asıl olanın sizin değil imajınızın ölümü olduğunu, bunun da gözden ırak kalmanız ve size ait tüm mezahirlerin yok edilmesiyle gerçekleşeceğini düşünecek. Sonunda sizi getirip kuyuya atacaklar, köle diye satacaklar, elbisenizi yırtacaklar.. ve iffetinizi tartacaklar... Mikro plandan bakanlar, size acıyacaklar. Vah diyecekler, zavallıya yazık ettiler! Ömrünün baharında, gonca gülü soldurdular! Eğer 'içkin' pencereden bakıyorsanız, siz bile acıyacaksınız kendi kendinize. Her şeyin kötü gittiğini, hatta bittiğini sanacaksınız. Her şeyin, ihanet çetesinin kontrolüne geçtiğini sanacak, sonunuzun geldiğini düşüneceksiniz. Makro plandan bakanlar ise, hain kardeşlerinizin, farkında olmadan sizin bilge krallığınızın önünü açtığını görüp sizin adınıza sevinecek, onların düştükleri traji-komik durumu tebessümle karşılayacaklar. Eğer, Yusuf gibi, 'aşkın' pencereden bakıyorsanız, kendi kendinize acımak şöyle dursun 'öz-güveniniz' artacak, 'öz-saygınız' güçlenecek, kuyunun dibinde veya Mısır'ın zındanında da olsanız, 'öz-gürlüğünüzün' tadını çıkaracaksınız. Çünkü, acının özünüzü gürleştirdiğini, Mısır'a sultan olmanın kuyudan geçtiğini biliyorsunuz. Dahası, sizi kuyuya atanların, köle diye satanların, gün gelip önünüzde kapanabileceğini, "Biz ettik, siz etmeyin!" diyebileceğini biliyorsunuz. Ne ki, bilmeniz gereken bir şey daha var: Züleyha'nın sizi baştan çıkarıcı ve ayartıcı teklifine karşı direnmenin, kuyuda olmanın verdiği acıya direnmekten çok daha zor olduğu gerçeği. Siz Züleyha'nın yerine, her hangi bir kadını-erkeği, serveti, makamı, şöhreti; özetle tüm dünyalıkları koyabilirsiniz. Her Yusuf'a musallat olan bir ya da birkaç Züleyha' vardır. Siz, kendi Züleyha'nızı herkesten iyi bilirsiniz..!!! Her Yusuf'un atıldığı kuyudan çıkamadığı ya da başkalaşarak çıktığı, daha kuyudayken pes ettiği düşünülünce, zamanın Yusuf'larının atıldıkları kuyudan çıkıp çıkmayacakları endişe konusu; fakat daha da endişe verici olan, hain kardeşlerinin attığı kuyudan, direncini ve inancını artırarak çıkan bir nice Yusuf'un, Züleyha'nın yatak odasından nasıl çıkacakları: Gömlekleri arkadan yırtılmış olarak mı, önden yırtılmış olarak mı? Siz, çağının Yusuf'ları!!! Hain kardeşlerinizi kendi ihanetleri yer bitirir. Unutmayın "Zalim ALLAH'ın kılıcıdır; onunla intikam alır, döner ondan da intikam alır!" İnsan-ALLAH ilişkileri statik değil dinamik ilişkidir; aşkın irade içkin iradeden bağımsız karar vermez. İnsan olarak, ALLAH tarafından konulan kaderimizin "seçmek" olduğunu biliyoruz. Benim 350 sayfalık bir kitapla açıklamaya çalıştığım Kur'anî kader anlayışını Anadolu irfanı basit iki dizeye sığdırıvermiş: "Kula bela gelmez Hak yazmayınca/Hak belasın yazmaz kul azmayınca." Hain kardeşlerinizi, Yusuf'ların bilge krallığına giden yolda kullanılıp atılan birer 'kötü rol' figüranı konumuna indirgemek, onları "kendi vicdanlarının azabında yakmak" sizin elinizde. Bunun için de aklınız fikriniz kuyuda takılıp kalmamalı. Züleyha, sizin için kuyudan daha çetin bir sınav. Hain kardeşlerinizin ihanetini en ağır bir biçimde cezalandırmak istiyorsanız gömleğinizin önden yırtılmasına izin vermemelisin!!! Eğer buna izin verirseniz, işte asıl o zaman ihaneti ödüllendirmiş olursunuz. Çünkü, asıl o zaman alternatif olmaktan çıkar, siz de "ihanetler çetesine" aday olmuş olursunuz; çünkü başkalarına ihanet, önce insanın kendi kendisine ihanetiyle başlar. Fakat, vakarınız, direnişiniz, iffetiniz ve ahlakınızla örnek bir şahsiyet olmayı başarırsanız, Aşkın İrade, size zından olan Mısır'ınızı size cinan eder; onun geleceğini sizin ellerinize emanet eder. Bir zaman size ihanet etmek için sıraya giren 'hain kardeşlerinizi' size muhtaç eder. Yusuf suresi,,, bir tek kişinin inancı, ahlakı, yeteneği ve direnciyle bir ülkeyi teslim almasının hikayesidir... Bu sureyi okumalarını, sadece "Yusuf" rolünü oynayanlara değil, "hain kardeşler" rolünü oynayanlara da tavsiye ederim. Her iki tarafın da alacağı çok ders olmalı. Bu tavsiyeyi yaparken, Kur'an'ın diliyle ancak "akleden kalp" sahiplerinin ibret alacağını da unutmuş değilim. O ibretleri, bir sonraki yazıda kaleme alacağım. Aynı zamanda bir şair olan Sinan Paşa, bir şiirinde "Hangi Yusuf-u devran ki Züleyha-yı zaman dâmenin çak etmemiş ola?" diye soruyor. Evet, evet! Hiçbir çağın Yusuf'u yoktur ki, çağının Züleyha'sı eteğini yırtmamış olsun. Fakat önemli olan eteğinizin ya da gömleğinizin yırtılıp-yırtılmadığı değil, nereden yırtıldığı. Herkes gömleğine dikkat etsin. MUSTAFA İSLAMOĞLU ... |
10 Aralık 2012, 22:04 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 17229 Üyelik T.:
10 Mart 2012 | Cevap: Aşk diyorlar bana… Mecnun, kerbelanın biricik aşığı hüseyinden cazip mi geldi? Ferhat,aşkı uğruna meydanlarda paramparça edilen hamzadan üstün mü sizin gözünüzde… Leyla mı size örnek oluyor, yoksa aşkı için firavunun önünde haykıran ve sonra öldürülen asiye mi? şimdiki aşıklar, evini eşini, malını, çocuklarını sadece aşkı için terk eden muhacirlerden daha mı aşık… Evet, evet! Hiçbir çağın Yusuf'u yoktur ki, çağının Züleyha'sı eteğini yırtmamış olsun. Fakat önemli olan eteğinizin ya da gömleğinizin yırtılıp-yırtılmadığı değil, nereden yırtıldığı. Herkes gömleğine dikkat etsin. emğnze sğlk .. Mustafa hocamızn yazıları çkk anlamlı grçktn..
__________________ "..insanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan daha değerlidir..." |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Bu Tesettürler, Bana Bakma Demiyor, Bana Bak Diyor! | FECR | Tesettür Konuları | 1 | 05 Mart 2018 22:55 |
Sana Gül Diyorlar Ey Rasul | FECR | İlahiler/Ezgiler | 0 | 09 Aralık 2014 12:30 |
SANA GÜL DiYORLAR EY RASUL.... | bilinmez | Videolar/Slaytlar | 1 | 13 Nisan 2014 02:16 |
Misafirlikte üç günden fazla kalınmaz diyorlar doğrumu | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 2 | 24 Mayıs 2009 13:46 |
Hayatın kaynağı elementlerde diyorlar doğrumudur? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 07 Nisan 2009 21:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|