Başörtüsü gerçeği...

[melis]

Başörtüsü gerçeği...

Başörtüsü Allah' ın kesin emri olan bir ibadet şeklidir! Kadınlar için kesinlikle farz olan tesettür ibadetinin olmazsa olmaz parçasıdır! Son zamanlarda nefislerine kul olmuş ve bunedenle bazı hakikatleri inkar yoluna sapmış art niyetli insanların, insanlarımızı kandırmak amaçlı olarak, insanımıza sunduğu; saçların ön kısmının göründüğü, boyun kısmının açıkta kaldığı örtünme şekli değildir. Bilhassa türban diye imani bir zaaf olarak çağdışıymış gibi gösterilmeye çalışılan türüdür! Bazı din adamı ünvanlı kişiler çeşitli nedenlerden dolayı bu konuda insanlarımızın nefislerini tatmin edici, güç odaklarına yaranma amaçlı olarak çok değişik şeyler söylüyorlar ama asıl olan bizim anlattığımızdır!
Başörtüsünü inkar edenler, bir müslüman kadına başörtülü olduğu için saldıranlar. Onları çirkin ve hakir görüp nefret edenler İslam dairesinin dışına çıkmış olurlar. Anneleri nekadar başörtülü olursa olsun. Teyzeleri kaçkere hacca gitmiş olursa olsun. Halasının gelininin bir arkadaşı nekadar dindar olursa olsun o kişiler bu hal ve inanış üzere tövbe edemeyip imanlarını tazeleyemeden ölürlerse ebediyen cehenneme giderler! Bazı başı açık olan müslüman kadınlar eğer şu niyet üzeri olup şöyle dua ederlerse ' Rabbim başörtüsü, yani tesettür senin emrin. Buna inanıyor ve kabul ediyorum. Yalnız içinde bulunduğum ortamda bu ibadetimi yerine getiremiyorum. Beni affet! Sana sığınıyorum! ' imanlarını kurtarmış olurlar. Yalnız namazını kılmayan, orucunu tutmayan yani yapması gereken şeyleri yapmayan müslüman kardeşleri gibi suçlu duruma düşer. Mahşer günü işi yüce Rabbimize kalmıştır, eğer O dilerse affeder!
Sevgi ve saygılarım ile. Elhamdülillah bende müslümanım diyen kardeşlerimi biliçlendirmek amacı ile bu yazıyı kaleme aldım. Allah a emanet olun...............

[melis]

Hiçbir ideoloji uğruna insanlar yazın bu sıcaklarında başını kapatamaz. Kapatsa bile kendisini rahat hissettiği ilk fırsatta başını açma temayülü gösterir.
Oysa ki başörtüsü Yüce Allah'ın Nur suresi/31. ayette açıkladığı gibi müslüman bir bayan için yapması gereken dini bir emirdir.
Aklıma gelen trajikomik bir olayı da sizlerle paylaşmak istedim. Bir gün bir kafeteryada oturuyorduk. Derken içeri kara çarşaflı bayanlar girmeye başladı ve aramızdaki başı açık olan arkadaşlarImızdan birisi birden öfkelenip ^^ hah bir burası kalmıştı gelmediğiniz ^^ dedi. Hayretler içinde ona bakıyordum zira ben de kapalıyım. Derken konuşmalara kulak kesilince kara çarşaflıların aslında hıristiyan turistler olduğunu anladığımızda aynı arkadaşımızın dudaklarından şu sözler döküldü ^^aaa ben de onları Türk sanmıştım^^! ! ! ! ! ! ! ! ! !
Bu nasıl bir çelişkidir böyle? Mantığım iflas ediyor.
^^ Kurtuluş Savaşı'nda bu ülkeyi kurtarmak için Hıristiyan rahibeler bizden daha mı fazla savaşmış, kan dökmüş, gazi olmuş, şehit vermiştir ki hem bu ülkede hem de kendi ülkelerinde dinlerinin emirlerini rahatlıkla uygulayabilirken, hatta onlara her türlü kolaylık sağlanırken neden biz müslümanlara devlet eliyle zulüm ediliyor? ? ? ^^
Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarımızdan haberdardır........

[keremcem640]

ebruname@hotmail.com Üyemizden Alıntı

Siz müslümanlığı hep emir veren bir din olarak gördünüz ve insanoğlu yaradılış gereği emir almayı istemeyen nefsine uyarak karar verme sürtüsüyle yaşayan bi varlık olduğu için onları kaçırttınız başörtüsü takmayanın cehenneme gitmesi yada herhangi bir suç işleyenin cehenneme gitmesini siz hangi hakla söylersiniz siz kimsiniz ya rabbim tövbe et affedecem diyor ama sizin tek amacınız insanları korkutarak sorgusuz sualsiz kendinize bağlamak kör etmek.siz sadece evdeki kadınlarınızı sarıp sarmalar ama dışarda gördüğünüz bütün kadınlara nefis uyandırır ve gıybetin alasını yaparsınız oysa gıybet en kötü ahlaktandır yanında birde kul hakkı bir kişiyle ilgili bi yorum duyduğunda gözlerini 40 kere açıp kaapayacaksın şahit bulşacaksın ama sizin şahidiniz kör gözleriniz sizin yüzünüzden insanlar islamdan korkuyor en basit zavallı okumamış cahiller bile ama efendimiz sav zamanında ebu cehile bile anlatmıştır emretmemiş yada cehenneme gidecek dememiştir hep çağırmış ve beklemiştir sizin adınıza utandım yazık tam bir yobazsınız çok şükür herkesin müslümanlığı kendine kalacak herkes kendi çukurunda hesabıyla uğraşacak sana benim eteğimi sormayacaklar kafanıyorma sana bana ne gelip anlattığına beni nasıl ikna ettiğine soracaklar sen bunu düşün.

size kımse zorlamıyor yapacağınız şeyleri ama söylemezsebildiklerinı hesabı tabukude sorulacak

[HALUK GÜMÜŞTABAK]

Benim başörtüsü konusunda düşüncemi biliyorsunuz, onun için bu konuda hiçbir söz söylemeyeceğim. Her düşünceye ve inanca sonsuz saygım var. Arkadaşımızın şu sözlerine atıfta bulunarak, bir hatırlatma bir düşünme olsun diye bazı şeyleri nakletmek istiyorum. Arkadaşımız şunları yazmış;

(insanlarımızı kandırmak amaçlı olarak, insanımıza sunduğu; saçların ön kısmının göründüğü, boyun kısmının açıkta kaldığı örtünme şekli değildir. Bilhassa türban diye imani bir zaaf olarak çağdışıymış gibi gösterilmeye çalışılan türüdür!)

Her Müslüman inandıklarından kendisi sorumlu olacağından, bu düşüncesine saygı duyarım, fakat gelin ülkemizde benimsenen türban konusuna bir göz atalım. Benim yaşımdakiler yani yaşı ellinin üzerindekiler çok iyi hatırlayacaklar. 1975 yıllarından önce türban diye hiç bir şey yoktu. Tüm kadınlarımız, kızlarımız başlarını örtmek isteyen herkez, başörtüsü ile örterdi. Ben bu yıllarda İzmir de okuyordun. Hatırlayanlar iyi bilir, o günlerde türbanı çıkaran ve bu Allahın emrettiği en iyi başın örtülmesi şeklidir diyen Fethullah Gülen cemaatiydi. Bugün bunu açıkladılar zaten, bu şekli biz o günlerde tasarımını yaptık, düzene soktuk dediler, bunu da gizlemediler.

Hatırlayanlar iyi bilir aynı düşünce kadınlarımıza, kızlarımıza o günlerde yine Allahın emri diye eldivende giydirmişlerdi. Hatta uzun yıllar devam etti. Çünkü kadının elini de göstermesinin haram olduğunu söylüyorlardı. Fakat birden bire bir emirle, aynı zihniyet bir fetva verdi, kadınların ellerini göstermesi haram değildir açabilirler dediler ve eller açıldı. Yerlere kadar pardösüler kalktı. Şimdi soralım kendimize bu emir nereden geldi? Yüce Rabbimden gelmediği belli.

Şimdi de düşünelim, 1975 yıllarından önce ( bu tarih yaklaşık bir tarih belirtmek isterim) acaba bugünkü türban şekli yokken, geriye dönük yüzlerce yıl öncesine kadar Müslüman kadınlar yanlış mı başlarını örtüyordu? Saçlarının ön kısmı görünen başörtüsü takan ninelerimiz, acaba cehennemlik midir dersiniz?
Gelin şimdide aynı zihniyetin başörtüsü konusunda geçmiş yıllarda yine daha önceki sözlerine uymayan, neler söylediğine bakalım.

( Kadınların başlarını örtmesi iman meselesi ölçüsünde önem arz etmez. Allah’a karşı kulluk, umumi manada kulluk ölçüsünde önem arz etmez bunlar. Teferruata ait meseledir. Nitekim Allah’a iman meselesi Mekke’de Efendimize tebliğ edilmiş, namaz meselesi orada bize farz kılınmış, daha sonra da zekât bize farz kılınmış. Ama tesettür meselesine gelince biraz farklı. Zannediyorum Peygamberliğin 16. ve 17. senesinde Müslüman kadınların başları açıktır. Temel meseleler varken, teferruatla uğraşılmamalı.”)

Bu konuda yorum ve karar sizlerin. Daha ileride neler olur, neler söylenir bir Allah bilir.

SAYGILARIMLA Halukgta

[Muvahhid]

Başörtüsü Rabbani bir emirdir.İnkarı Kuran ayetini inkardır zorlama teviller ile insanların örtüsüne dil uzatma cüretinde bulunanlar Laik sistemin uşaklarıdırlar.

Başını örtme,ğögsünü aç,dar eteğini giy kısalt,saçını boyala vücuduna boya badana sür teşhir et bunun adı da Müslüman olsun hey Allah'ım senin dinin islamı bu kadar yozlaştırmaya çalışan Yahudileşenler de varmış....