İsra Suresi Bize Ne Anlatıyor

[nurşen35]

İsra Suresi Bize Ne Anlatıyor

Bismillahirrahmanirrahim




İsra suresi büyük bir bölümüyle Mekke'de nazil olmuştur. 111 ayettir. Bu ayeti celile, Allah (cc) teşbih ile başlıyor ve ona hamdederek sona eriyor. Bu surede inançla ilgili konular yeralmaktadır. Sure-i celilenin İlk ayetinde Resulullah'ın (sav) bir gece Mekke'den Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya götürüldüğü beyan ediliyor ve şöyle buyuruluyor ; '' Kulu Muhammed (sav) geceleyin delillerini göstermek için , Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ü Teala noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki O herşeyi çok iyi işiten , çok iyi görendir.
İsra, gece yolculuğu anlamına gelmektedir. Miraç hadisesinin bir gece yolculuğu ile başladığını ifade eden ''İsra'' sureye de adını vermiştir. Surey-i celilede ana mevzu olarak Hz. Muhammed (sav) ile Mekke halkının ona karşı tutumu ele alımaktadır. Önce Hz. Peygamberimizin İsra Ve Miracı beyan ediliyor, sonra da tevhid inancının temel kaideleri açıklanıyor.
Cahiliye putperestlerinin çirkin davranışları rededilerek, diğer Peygamberlere verilen mucizelerle Hz. Peygamberimize verilen deliller beyan ediliyor.
Mekke'li müşriklere İsrailoğullarının başına gelen olaylardan ders almaları uyarısında bulunulmakla birlikte Kur'an'daki kıssaların genel anlatımına uygun olarak bütün insanların ibret almaları amacı gözetilmiştir.
Yalnız Allah'a kulluk etmek, ana-babaya iyi davranmak, akrabaya , yoksullara ve yolda kalmışlara haklarını vermek, cimrilikten ve israftan kaçınmak ve bu hususlara uymuyanların kınanacakları belirtilmiştir. Toplumda bu ilkelere uyulduğu takdirde yardımlaşma ve kardeşlik duygularının gelişerek güven ve huzurun sağlanacağına dikkat çekilmiştir.
Ayrıca fakirlik korkusuyla çocukların öldürülmemesi, zinadan kaçınılması, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıyılmaması , haksızlıkla öldürülen kimsenin velisinin aşırılığa kaçıp hukuk dışına çıkmaması , yetim malına yaklaşılmaması, ölçü ve tartıda hile yapılmaması , kişinin bilmediği şeyin ardına düşmemesi ve yeryüzünde kibirle yürünmemesi gerektiği ifade edilerek bunların Allah'ın katında hoş görülmeyen davranışlardan olduğu bildirilmiştir.
İnanmayanların öldükten sonra tekrar dirilme konusunda cevap verilmiştir. İblis'in Hz. Adem'e secde etmekten yüz çevirip Allah'ın emrine karşı gelmesi ve insanları Allah'a imandan vazgeçirme çabası anlatılarak onun salih kullara dokunamayacağı vurgulanır. Müşriklerin Allah'a davet hususunda Hz. Peygamberi kandırmaya uğraştıkları, fakat Allah'ü Teala'nın buna engel olduğu belirtilir.
Hz. Peygambere (sav) ruh hakkında bir soru sorulduğu , cevap olarak da ruhu ancak Allah'ın bileceği ve bu konuda insanlara çok az bilgi verildiği ifade edilir. Bütün insanlar ve cinler biraraya gelseler bile Kur'anın benzerini ortaya koyamayacakları kesin bir dille vurgulanmıştır. Sure-i celile ' O Kur'an ki! Resulullah (sav) onu insanlara okusun ve istifade etsinler diye parça parça inmiştir. İşte Kur'anın surelerinden biri olan bu mübarek sure de Hamd'ın Allah'a (cc) mahsus olduğu beyan edilmiştir.


Resulullah (sav) uyanık bir haldeyken, geceleyin Mekke'den Mescid-i Aksa'ya ''Burak'' denilen bir bineğe bindirilerek gönderilmiştir. Mescid-i Aksa'ya varınca bineğini mescidin kapısına bırakmış , içeri girip iki rekat namaz kılmış sonra merdivene benzeyen ve 'Miraç' denen günümüzde asansör diye adlandıracağımız bir araç vasıtasıyla önce Dünya semasına çıkmış ve göğün diğer katlarına gitmiştir. her kata vardığında , oranın ileri gelen sakinleri tarafından karşılanmıştır.
Peygamberimiz (sav) göklerin her katında derecelerine göre oralarda bulunan Peygamberlerle selamlaşmıştır. Altıncı katta Hz. Musa ile yedinci katta Hz. İbrahim'le görüşmüş , daha sonra onların ve diğer Peygamberlerin makamlarını da aşarak, kaderleri yazan kalemlerin gıcırtısının işitildiği makama ulaşmış ve ''Sidretül Münteha'yı'' görmüştür.
Altı yüz kanadı olan Cebrail (as) mı asli suretiyle ve bütün ufukları tutan yeşil 'Refref'i de bu makamda Cennet ve Cehennemi görmüş, Allah'ü Teala günde elli rekat vakit namaz kılınmasını farz kılmış , daha sonra bir lütuf olarak bu elli vakti beş vakte indirmiştir.
Peygamberimiz (sav) 'Sidretül Münteha'dan sonra bütün Peygamberlerle birlikte Kudüs'e dönmüş orada imam olarak onlara namaz kıldırmıştır. Yine Burak'a binerek , gecenin karanlığında Mekke'ye dönmüştür. İsra ve Miraç olayı hem ruhen hem de bedenen gerçekleşmiş bir olaydır.

[Medineweb]

abla