|
Konu Kimliği: Konu Sahibi bilinmez,Açılış Tarihi: 09 Ağustos 2011 (11:02), Konuya Son Cevap : 09 Ağustos 2011 (11:02). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
09 Ağustos 2011, 11:02 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Ilahlık yetkisi Ilahlık yetkisi "Hüküm vermek sadece Allah'a aittir. Kendisinden başkasına değil, yalnızca O'na kulluk/ibadet etmenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler." [Yusuf: 40] Seyyid Kutub bu ayetin tefsirinde şöyle dedi: "Kur’an’ın bu meseledeki açık ve ince sözü, ibadetin ne olduğunu çok dakik ve açık bir şekilde tayin ediyor. Buna göre, hüküm vermek Allah’a aittir, beşere düşen ise bu hükme boyun eğmektir. Dosdoğru din de işte budur. Bu sebeble insanlar sadece Allah-u Teâlâ'nın hükmüne boyun eğmedikçe ve hüküm verme yetkisi sadece Allah’a ait olmadıkça Allah-u Teâlâ'nın dini de söz konusu olmaz. İnsanlar hayatla ilgili bir meselede veya hükümle ilgili bir konuda Allah-u Teâlâ'dan başkasına boyun eğerse Allah’a ibadet etmiş olmazlar. Zira uluhiyyet tevhidi, rububiyyet tevhidini gerektirir. Rububiyyet tevhidi ise; hükmün sadece Allah-u Teâlâ'ya ait olması veya ibadetin sadece Allah-u Teâlâ'ya yapılmasıdır. Hüküm ve ibadet birbirine eş anlamlıdır ve bunlardan her biri diğerini gerektirir. İnsanların müslüman olup olmadıklarını belirleyen ibadet ise; insanların hüküm konusunda Allah-u Teâlâ'ya boyun eğmelerini veya hükmüne tabi olmalarını gerektirir. İşte Kur’an’ın bu meseleyi çok kesin ve açık bir şekilde anlatması, her zaman ve herhangi bir yerdeki insanların müslüman olup olmadıklarına, Allah-u Teâlâ'nın dininde olup olmadıklarına dair hükmü çözüme kavuşturmaktadır. Bu mesele herkesin dinde bilmesi gereken temel meselelerdendir. Her kim, hayatın herhangi bir meselesinde Allah-u Teâlâ'dan başkasının hükmüne boyun eğerse, o kimse müslüman değildir, Allah-u Teâlâın dininde değildir. Ancak Allah-u Teâlâ'nın hükmüne boyun eğen ve Allah-u Teâlâ'nın hükümleri dışındaki bütün hükümleri reddeden kişi müslümandır ve Allah-u Teâlâ'nın dinindedir. Bu gerçeği reddeden ve Allah’ın hükümlerine muhalif hükümler koyan kimseler, ancak toplumun adetlerinden etkilenen ve iç yenilgisine sahip kimselerdir. Oysa Allah-u Teâlâ'nın dini apaçıktır! "Hüküm vermek sadece Allah'a aittir. Kendisinden başkasına değil, yalnızca O'na kulluk etmenizi emretmiştir. Dosdoğru olan din budur." ayeti, bu hükmün herkes tarafından bilinmesi için yeterlidir. Her kim bu konuda tartışmaya girerse, işte o kimse Allah-u Teâlâ'nın dinindeki gerçekler konusunda tartışmaya girmiş olur." (Fizilalil Kur’an c: 4 s: 1991) "İslam nizamında yöneticiyi millet seçer ve Allah-u Teâlâ'nın kanunlarını uygulama konusunda ona yetki verir. Bu, milletin hüküm kaynağı olduğu ve tatbik edilecek kanunları belirleyecek yetkiye sahip olduğu anlamına gelmez. Çünkü hüküm kaynağı Allah-u Teâlâ’tır. Bir çok kimse, hatta İslam araştırmacıları bile halkı idare etmekle, hükmün kaynağı arasında ayırım yapamadılar. Oysa insanların hepsi toplansa yine de hüküm verme hakkına sahip olamazlar. Gerçek hüküm sahibi sadece ve sadece Allah-u Teâlâ’tır. İnsanlar ise Allah-u Teâlâ'nın hükümlerini, yine O’nun verdiği yetkiyle uygularlar. Hiç bir kimse Allah-u Teâlâ'nın hükümleri dışında hüküm verme hakkına sahip değildir ve Allah dışında hüküm verenlerin verdiği hükümler meşru hükümler değildir." (Fizilal’il Kur’an c: 4 s: 1990) Allah'a iman etmek; O'nu uluhiyette ve rububiyette birlemek, ibadet kastı taşıyan davranışları sadece O'na yönelmek demektir. Dolayısıyla kalpler üzerinde ve hayatın her alanında tek başına Allah'ın egemen olması demektir. O halde, uluhiyet ya da rububiyette kanun koymada ve işlerin idaresinde Allah'ın ortağı yoktur. - O'nun evren ve hayat üzerindeki tasarrufuna hiç kimse müdahale edemez. - O'nunla beraber insanları hiç kimse rızıklandıramaz. - O'nun dışında hiç kimse bir fayda veya zarar dokunduramaz. - O'nun izni ve rızası olmadan evrende büyük küçük, varlık namına hiçbir şey meydana gelemez. İster sembolik kulluk davranışları anlamında, ister boyun eğme ve din edinme anlamında olsun insanların yöneliş mercii olarak Allah'ın ortağı yoktur. Kulluk her çeşidiyle Allah içindir. Ancak Allah'a ve gücünü kendisinden başka güç bulunmayan Allah'tan alan, O'nun şeriatı ve emirleri doğrultusunda hareket edene itaat edilir. Bu imanın kaçınılmaz sonucu olarak, insanların vicdanları ve hayat tarzları üzerindeki otorite Allah'a aittir. İster sembolik kulluk davranışları anlamında, ister boyun eğme ve din edinme anlamında olsun insanların yöneliş mercii olarak Allah'ın ortağı yoktur. Kulluk her çeşidiyle Allah içindir. Dolayısıyla, kanun koyma, ahlak kuralları, sosyal ve ekonomik nizam için başvurulacak merci tek başına bu otoritenin sahibi olan Yüce Allah'tır, işte Allah'a iman etmenin anlamı... Allah'a iman, onun varlığına inanmaktan ibaret değildir. Bu inanç, diğer yaratıkların kullukla yöneldikleri gibi insanların da yöneleceği uluhiyet makamının ve evrene hükmeden otoritenin tek başına insanlara hükmetmesi anlamına gelen Allah'a inanmanın saf ve mutlak tevhid inancının bir parçasıdır sadece... Bu haliyle İslam; ilahi otoriteye mutlak teslimiyet, hayatın her meselesinde bu biricik kaynağa başvurmak ve bu kaynaktan indirilen Allah'ın kitabı ile hükmetmektir.Bi kaç ayetle konuyu dahada netleştirmeye çalışalım inşaallah.. ahzab süresi...36- Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü'min bir erkek ve mü'min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlü’ne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır MAİDE SÜRESİ..50- Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar? Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir? Allah cc kendinden başka hüküm kanun tasarlayanların hallerini CAHİLİYYE diye nitendirip mülümanlarında bu tür işlerden uzak olmalarını emretmektedir... |
Konu Sahibi bilinmez 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ELFAZI KÜFÜR | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 2 | 707 | 29 Ağustos 2021 23:16 |
BiR SORU | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 19 | 6792 | 19 Aralık 2018 23:11 |
SiZCE HANGİSİ MÜSLÜMAN | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1139 | 18 Aralık 2018 22:55 |
ALLAH A iMAN NASIL OLUR.. | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1284 | 27 Ekim 2018 22:27 |
HELVADAN KANUNLAR ve TEKFİR | Tevhid Ve Şirk Konuları | bilinmez | 0 | 1281 | 03 Ekim 2018 21:57 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Camilerin Yönetim Yetkisi | iklimya | Kur'ân Kursları | 0 | 14 Şubat 2013 21:14 |
Allah resulünün ''haram'' ve ''helal'' kılma yetkisi /Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Mayıs 2012 22:57 |
ilahlık taslayanlar,,VE TAĞUTİ DÜZENLERİ VE ÖRNEKLERİ | bilinmez | Tevhid Ve Şirk Konuları | 0 | 09 Ağustos 2011 11:30 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|