Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14 Temmuz 2008, 11:25   Mesaj No:1

Muhteşem

Medineweb Kıdemli Üyesi
Muhteşem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Muhteşem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2004
Üyelik T.: 25 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ürgüp..
Yaş:41
Mesaj: 303
Konular: 99
Beğenildi:8
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Peygamber Efendimiz gülümserken...

Peygamber Efendimiz gülümserken...


Efendimiz (sav), şaka yaparken bile asla yalan söylemezdi.

Hanım sahabilerden biri Resullullah’a (sav) ürkek bir şekilde çekinerek bir dileğini anlatmakatadır.
Efendimiz onu rahatlatmak ister.
Bir ara sözünü keserek sorar:
– Sen şu gözünde ak olan kişinin eşisin, değil mi?
Hanım sahabi şaşırarak:
– Ey Allah’ın Elçisi, benim kocamın gözünde ak yoktur.
– Her insanın gözünde ak olur.
Kadın sahabi anlar ve tebessüm eder.

***

Bir yolculuk sırasında Enceşe isimli bir arkadaşı develerinin önünde, daha hızlı yürümeleri için şarkı söyleyerek tempo tutmaktadır.
Şarkı hızlanır, tempo yükselir ve develerin sürati de artar.
Develerin üzerinde bulunan hanımlar için endişeye kapılan Efendimiz (sav) Enceşe’ye seslenir.
– Enceşe dikkat et! Billurlar kırılmasın!

***

Yaşlı bir kadın mescide, Efendimiz (sav)’in yanına gelir ve
– Ey Allah’ın Elçisi, benim için dua et de Allah beni cennetine koysun. Efendimiz:
– Yaşlı kadınlar cennete giremez, der.
Kadın üzülür, neredeyse ağlayacaktır.
Efendimiz (sav)’in yüzünde bir tebessüm yayılır:
– Üzülme, yani yaşlı değil, bir genç kız olarak cennete gireceksin, der.

***

Bir arkadaşı kendisinden bir binek devesi ister. O:
– Olur,seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim, der.
Arkadaşı şaşırarak, itiraz eder:
– İyi ama Ey Allah’ın Elçisi, ben dişi deve yavrusunu ne yapayım. Bir işime yaramaz ki!
Bunun üzerine peygamberimiz:
– Bütün develer bir dişi devenin yavrusu değil midir? der.

***

O kendi işini kendi görmekten hoşlanırdı. Arkadaşları bütün işini yapmaya hazır olmalarına rağmen bunu istemezdi. Evdeyken, elbiselerini yamar, evi süpürür, keçileri sağar, develeri bağlar ve yemlerini verirdi.
Ayrıca, ayakkabılarını ve delik su kırbalarını tamir eder, hiçmetçilere de yardım ederek onlarla birlikte hamur yoğururdu.
Çarşıdan yiyeceğini kendi taşır, birisi “Ey Allah’ın elçisi! İzin ver ben taşıyayım” dediğinde, “her mümin taşıyabiliyorsa kendi yükünü kendi taşısın” derdi.

***

Arkadaşalarından Rabia oğlu Amir’le beraber mescide gitmektedir. Ayakkabısının bağı çözülür. Amir hemen atılıp, bağlamak ister. Efendimiz (sav) engel olur, kendi bağlar. Bir yandan da Amir’e hitap eder:
– Bu, başkasına hizmet gördürmektir. Ben ise başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.

***

Bedir’e doğru yol alınmaktadır. Deve azdır, ancak üç kişiye bir tane düşer ve sırayla binilir. Efendimiz (sav)’le aynı deveyi paylaşan arkadaşları kendi haklarından gönüllü olarak vazgeçerler. Sürekli O’nun binmesini isterler. O ise kabul etmez:
– “Siz” der, “benden daha güçlü değilsiniz. Kaldı ki bende sizin kadar sevap kazanmaya muhtacım.”

***

Sahabe naklediyor: “Bir gün aklından zoru olan bir kadın geldi, Allah Resulü’nün elinden tutarak çekti ve O’na: “Gel benim evimdeki şu işimi gör.” dedi. Kadın Allah Resulü’nün kolundan çekiyor, O da arkasına takılıp gidiyor, derken sahabe de onların arkasına düşüyor. Ve Allah Resulü gayet rahat bir şekilde kadının dediği işi görüyor, sonra geri dönüyor. Bu iş, belki bir ev süpürmek, belki de yıkanmış çamaşırları sıkmaktı. İşin şekli ne olursa olsun, Allah Resulü bu işi yapmıştı. Zira O, kimseyi üzmeyen, darıltmayan bir insandı. O, saygı insanıydı ve O’nun bu hareketi asla zillet de değildi.

***

Bir yolculuktadırlar... Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz Muhammed(sav) de:
– "Ben de ateş için odun toplayayım", der
Arkadaşları önüne geçmek isterler.
– Ey Allah'ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz.
Efendimiz (sav) bütün ciddiyetiyle cevaplar:
– "Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir topluluk içinde ayrıcalıklı bir durumda bulunmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez." Ve odunları toplamaya koyulur.

***

Hz. Ömer kendisinden Umre yapmak üzere Mekke'ye gitmek için izin ister. O sevinerek izin verir ve öğütler:
– "Kardeşim! Duanda beni de unutma."
O gün Hz. Ömer'in anlatımıyla hayatının en sevinçli günüdür.

***

“Çocuğu olan onunla çocuklaşsın" der. Koşu yarışı yapan çocuklar görünce O da aralarına karışır. Kazananı ödül olarak devesinin üzerine alır ve Medine sokaklarında gezdirir.

***

Mescid’e yakın bir yerde Habeşistanlı zenci müslümanlar yerel bir oyun oynamaktadırlar. Efendimiz (sav)’in aklına eşi Ayşe gelir. Eve gider ve
– Ayşe, gel sen de seyret, der.
Hz. Ayşe, oyunu,
– Ben de yanağımı Allah’ın Elçisinin omuzu üzerine koyarak seyretmeye başladım, diye anlatır.
Oyun uzun sürer, Efendimiz (sav) arada bir
– Doymadın mı? diye sorar. Hz. Ayşe kendi deyimiyle
“Bana olan sevgisini denemek için”
– Hayır! diye cevap verir. Efendimiz (sav) yorulmasına rağmen sesini çıkarmaz. Ayak değiştirerek dikilmeye devam eder
__________________
Bende 1 yumurta var, sende 1 yumurta var. Ben sana 1 yumurta versem, sen bana bir yumurta versen, bende 1 yumurta sende 1 yumurta olur.Bende 1 bilgi var, sende 1 bilgi var. Ben sana 1 bilgi versem, sen bana 1 bilgi versen, bende 2 bilgi, sende de 2 bilgi olur.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Muhteşem 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Neden allah'a yöneliş? Serbest Kürsü Esma_Nur 1 2195 24 Ekim 2011 14:14
allah korkusu ve hesap duygusu Allah(c.c) Kara Kartal 1 2039 19 Ekim 2011 15:35
hak dostlarından nasihatler Muhtelif Konular YaŞuHa 1 2311 15 Ekim 2011 19:53
umumi dua Dua Bölümü su damlası 3 2776 06 Ekim 2011 19:57
Müftülükten ailelere öneriler: Eşinize saldırı... Din Görevlileri Medine-web 4 2293 28 Eylül 2011 19:12