Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > Ashab-Kiram(r.a)

Konu Kimliği: Konu Sahibi KuM TaNeSi,Açılış Tarihi:  23 Mart 2009 (11:50), Konuya Son Cevap : 23 Mart 2009 (11:50). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Mart 2009, 11:50   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
KuM TaNeSi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:KuM TaNeSi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5998
Üyelik T.: 02 Ocak 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:40
Mesaj: 1.956
Konular: 885
Beğenildi:21
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Ümmü İshak Ganeviyye (r.a) Hayatı

Ümmü İshak Ganeviyye (r.a) Hayatı

Ümmü İshak Ganeviyye radıyallahu anha İslâm’ın ilk yıllarında, müşrik kocasına rağmen Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimize teslim olup biat etmiş bir hanım sahâbî…

İslâm’ın zor günlerini, işkence ve zulumler altında ashâbın inleyişlerini Mekke’de görmüş, kendisi de bizzat o sıkıntıları yaşamış çilekeş bir hanım…

Medine’ye hicret için erkek kardeşiyle Mekke’den çıkan ve fakat sonunda tek başına hicretini tamamlamak zorunda kalan bir kahraman…

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin huzurunda oruçlu olarak bulunuyorken, unutarak yiyen ve sonra aklına geldiğinde ne yapması gerektiğini Efendimden koyduğu ölçüyü öğrenen, ümmete rahmet ve bir çıkış yolu olan bu ölçünün bizlere kadar ulaşmasına vesile olan bir iman eri…

O,müslüman olduktan sonra Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi vesellem efendimizin sohbetlerinden geri kalmayan, bir âşık, nasîhatlarından nasibini alan bir bahtiyardır.

Onun gönlü Efendimizin muhabbet ve hasretiyle dolu idi. Sevgili Peygamberimizin Medine’ye hicretinden sonra Mekke’de duramaz olmuştu. Kısa zamanda hazırlanıp yola koyulmuştu. Onun hicret hikayesi şöyle gerçekleşmiştir:

“Ümmü İshak radıyallahu anha , İki Cihan Güneşi efendimiz’e kavuşmak için fırsat kolluyordu. Bir yolunu bulup kendisini onun yanına atmak istiyordu. Onun bulunduğu beldeye ulaşma hasretiyle yanıp kavruluyordu.

O,müşrik olan beyinden bir an evvel kurtulmak istiyordu. Bir şekilde bir yolunu bulup kaçmak istiyordu. Bu arzusunun gerçekleşmesi için Allah Teâlâ’ya duâ ediyor ve Medine’ye gideceği zamanı bekliyordu. Bunun için âdeta gün sayıyordu. Bu sebebten her an hicrete hâzır bir vaziyette yaşıyordu.

Bir gün bu fırsatı yakaladığını düşündü. Yanına erkek kardeşini alarak hicret için Mekke’den gizlice çıktı. Bir müddet gittikten sonra kardeşi yol azığını evde unuttuğunu hatırladı. Geri dönüp azığı alıp gelmeyi düşündü. Ümmü İshak (r.anha) buna razı olmadı. Fakat o kendi içinde kararını vermişti. Kardeşine şöyle dedi:

“-Ümmü İshak! Sen burada otur. Beni bekle. Ben Mekke’ye dönüp unuttuğum azığımı alıp geleyim,” dedi.

Bu sözden endişe duyan, gönlü sıkılan Ümmü İshak kardeşine izin vermek istemedi. Zira kocasının onu yakalayıp öldürmesinden korkuyordu. Şefkatle ona baktı ve:

“- Fâsığın,(yani kocasının) seni öldürmesinden korkuyorum” dedi.

Kardeşi bu sözlere aldırış etmedi. Onu bırakıp Mekke’ye gitti. Aradan üç gün geçmesine rağmen kendisinden bir ses, bir haber alamayan Ümmü İshak merak içinde ne yapacağını bilemez, şaşkın bir vaziyette gözleri yollarda kaldı. Beklemekten başka da çaresi yoktu. Geri dönse o da aynı akıbete düşebilirdi. Bu hâlet-i rûhiye içerisinde iyice bunalmış iken Mekke’den gelen bir yolcu yanına uğradı. Onu tanıdı ve burada ne yaptığını sordu.

“ -Ümmü İshak! Burada oturmana sebep nedir?” dedi.

O da:

“-Kardeşim İshak’ı bekliyorum,” diye cevap verdi.

Yolcu hüzünlü bir şekilde Ümmü İshak’a acı haberi vermek zorunda kaldı ve:

“-Artık senin için İshak yok. Kocan Fâsık, Mekke’den çıkarken onu yakalayıp öldürdü” dedi.

Bu habere çok üzülen Ümmü İshak (r.anha) sabır ve metanetle hareket edip, ümitsizliğe kapılmadan tek başına da olsa yoluna devam etmeğe karar verdi. Kendisi bu yolculuğunu şöyle anlatır:

-“ İnna lillah diyerek ve ağlaya ağlaya kalkıp Medine’ye gittim. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizi sordum. Hanımı Hafsa binti Ömer radıyallahu anha’nın odasında olduğunu öğrendim. İzin isteyip içeri girdim. Fahr-i Kâinat (s.a.) abdest alıyormuş. Hemen huzuruna varıp:

“-Yâ Rasûlallah! Anam babam sana feda olsun. Kardeşim İshak öldürüldü” dedim ve ağlamaya başladım. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimiz bana dikkatlice baktı ve bir avuç su alıp onu yüzüme doğru serpti.”

İki Cihan Güneşi efendimize kavuşmanın sevinciyle iç âlemim bir anda değişiverdi. Gönlüm sükûnete kavuştu. Aylardır çektiğim hasret ve günlerdir çektiğim çileler, sıkıntılar hepsi yok olup gitti.

Ümmü İshak (r.anha) ağırbaşlı,sabır ve metanet sahibi bir hanımdı. İbtilâlar karşısında feveran etmedi. Ağlarken bile vakarını kaybetmedi. Allah ve Rasûlü yolunda çektiği eziyetlere aldırış etmeden yoluna devam etti. İmanından taviz vermedi.

Onun âzatlı bir cariyesi vardı. Onda gördüğü güzel vasıfları etrafına anlatırdı. Onun hâdiseler karşısındaki sabır ve tahammülüne dair, Beşşar b. Abdilmelik’in, Ümmü İshak’ın âzatlı cariyesi ninesinden dinlediği şu söz ne güzel bir örnektir. O şöyle dermiş:

“-Onun başına büyük felâketler geliyor,gözünde yaşlar görülüyor ama yanaklarına akmıyordu.”

Ne güzel ahlâk!.. Ne vakur hareket!.. Ne sevimli bir İslâmî şahsiyet!.. Acılar, dertler karşısında feveran etmemek!.. Hüznünü gönlüne gömebilmek!.. Sabırla direnebilmek!.. Ey Allahım! bizlere de olaylar karşısında sabır , sebat ve metanet nasib et!..

a

Ümmü İshak el-Ganeviyye (r.anha)’nın oruçlu iken başından geçen bir hâdise vardır. Onu da aynı rivayet zinciriyle Beşşar b. Abdilmelik şöyle nakleder:

“Ümmü İshak (r.anha) Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin yanında olduğu bir gün hâne-i seâdete büyükce bir tas ile serid veya tirid yemeği getirildi. Bir rivayette de ekmek ve et getirildi. Rasûlullah (s.a.) ondan bir parça aldı. Az bir şey tattı. O da Efendimizle birlikte yedi. Bu sırada Zülyedeyn de huzura geldi. Efendimiz (s.a.) ona da bir kab içerisinde başka bir yemek ikram etti. Ümmü İshak’a da buyur etti. Ondan da almasını istedi ve:

“-Ey Ümmü İshak! Bundan da ye. Bunun da tadına bak.” dedi.

O anda oruçlu olduğunu hatırlayan Ümmü İshak ne yapacağını şaşırdı. Eli dondu kaldı. Ne ileri ne geri gitti. Hiç hareket ettiremedi. Elini ağzına götürmeye bile gücü yetmedi. İki Cihan Güneşi efendimiz ona:

“-Hayrola Ümmü İshak, ne oldu, neyin var?” buyurdu.

O da:

“-Yâ Rasûlallah! Ben oruçluydum” dedi.

Bu cevap üzerine orada bulunan Zülyedeyn :

“-Doyduktan sonra mı aklına geldi” dedi.

Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimiz Ümmü İshak’a döndü ve:

“-Orucunu tamamla. Bu, Allah’ın sana gönderdiği bir rızıktır” buyurdu.

(Ahmed b. Hanbel, VI, 367 . Üsdü’l-gabe, VII, 299 . İsâbe,IV,430 .)

Ne yüce ölçü!.. Ne engin rahmet!.. İslâm’ın her emri insanlığa büyük bereket!..

Resûl-i Ekrem (s.a.) efendimizin vermiş olduğu bu cevabdan Ümmü İshak el-Ganeviyye (r.anha)’ nın gönlü ferahladı. Düştüğü hatanın günâhından,mahcûbiyetinden ve sıkıntısından kurtulup huzur buldu. Efendimizin emri üzere orucunu tamamladı.

Ümmü İshak (r.anha)’nın başından geçen bu hâdise kendinden sonra gelen ümmete bir rahmet oldu. Oruçluyken unutarak yeyip içen müslüman , mümin kişinin ne yapması gerektiği onun vasıtasıyla vuzûha kavuşmuş oldu.

Allah ondan razı olsun.

Rabbimiz cümlemizi şefaatlerine nâil eylesin. Âmin.



Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
__________________
Söz işlemez yüreklere sükûtum dağlar gibi...
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi KuM TaNeSi 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
41.Haftanın Misafiri Belgin Hafta'nın Misafiri Belgin 37 14840 04 Ekim 2009 16:49
Neden Su içmeliyiz(46 sebep) Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp su damlası 6 3613 04 Ekim 2009 12:50
Yokluğuna Alıştırma... Şiirler ve Şairler KARAKÖSE 1 2994 04 Ekim 2009 12:45
Kırgınım Sana /medineweb Şiirler ve Şairler su damlası 8 3261 02 Ekim 2009 19:49
google amcam düzeltir işi bilir herşeyi =) Resim/Karikatür Esma_Nur 2 2740 02 Ekim 2009 11:25

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ümmü’d-Derdâ (r.a) Hayatı MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 13:44
Ümmü Zer Gıfariyye (r.a) Hayatı MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 13:43
Ümmü Varaka (r.a) Hayatı MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 13:42
Ümmü Süleym (r.a) Hayatı MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 13:40
Ümmü Rumân (r.a) Hayatı MERVE DEMİR Ashab-Kiram(r.a) 0 23 Mart 2009 13:39

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.