|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM,Açılış Tarihi: 16 Temmuz 2010 (01:33), Konuya Son Cevap : 16 Şubat 2022 (08:11). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
16 Temmuz 2010, 01:33 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Ebuzerr / (Ali Şeriati) Ebuzerr / (Ali Şeriati) * Ebuzerr, İslam'ın Siyasi ve ekonomk katılımcılığın ilerlemesi içn çalışıyordu, Osman'ın sistemi ise seçkinciliği canlandırıyordu. * Ebuzerr, İslam'ı zulme uğrayan ve mahrum bırakılanların sığınağı olarak görüyor, Osman ise onu sermayeciliğin aracı ve faizcilerin, servet sahiplerinin ve seçkinlerin menfaatlerinin siperi yapmıştı. * Ebuzerr Haykırıyordu : Topladığınız bu sermaye, bu servet,bu altın ve gümüşler BÜTÜN MÜSLÜMANLAR arasında EŞİT paylaşılmalıdır. Eşitlik ve islami ekonomik ve ahlaki sistemin gölgesindeki yaşam imkanlarından herkes faydalanmalıdır. Fakat OSMAN : İslam'ı zahiri merasim,protokol ve takva tezahürü olarak görüyordu. Ona göre din çoğunluğu yoksulluğu ve azınlığın zenginliğine KARIŞMIYORDU !. * Din'i insanı tekamül merdiveninde yol alması için hareketlendiren bir (olgu)merdiven olarak tanımlayabiliriz. Diğer bir ibareyle DİN : ''Gerçek İnsan'' üreten bir fabrikadır !.. * İslam, beşerriyet pazarına ürettiği bir şeyler sunabilmişmidir sorusu üzerinden araştırma yapmak için, kamil bir çabayla , tarihle birlikte isimsiz yığınlar, köleler ve mazlumlar arasında ayağa kalkmış kadın ve erkeklerin ardına düşülmelidir !. Yani tarihin her zaman anmaya UTANDIĞI kişilerin ardına düşülmelidir. Çünkü, tarih , sultanların görkemli sarayları karşısında , savaş meydanlarında, para ve gün tanrıları önünde diz çökmüştür. Ançak görüyoruz ki, aynı şrafprest ve egoist tarih, bu kez afrikalı kölelerin , arabistan çöllerindeki isimsiz yalınayaklıların , Gıfar kabilesinden Ebuzerr, İranlı avare Selman; Ucuz köle : Bilal gibi önemsiz fertlerin köhne çadırlarına ve viran kulubelerine gidiyor, yaşamlarını an be an büyük bir hırsla kaydediyor,ve büyük bir övgüyle insanlığın gelecek nesillerine sunuyor. Şu da araştırılmalıdır ki, ne ; neden , ve ne zamandan beri tarih böyle mütevazi olmuştur ?.. * Roma ve iran gibi ülkelerin tarihlerinde, Cengiz, Darius ve Napolyon gibi ''Beyinsiz Meşhur''ların yaşamlarında islami fetihler düzeyinde fetihler gerçekleşmş değildir. Ancak; Cündeb Bin Cüdane ( Ebuzerr) gibi isimsiz, çölde yaşayan, yarı vahşi bir adamı ,Ebuzerr yapmak, tüm ekol ve hareketlerde az bulunur bir şeydir. Ve eğer İslam,'ın neticelerine Ebuzerr, Selman, Ammar, Yasir , Bilal gibi dört beş İNSAN yetiştirilmesi olarak bakılırsa, Bunlar aklın , İslam'ın elde ettiği zaferlere şaşmasına yeter !.. * Ebuzerr , birkaç önder ve özgürlükçüden biriydi ki, bugün beşerriyetin ona ihtiyacı var. Özellikle makinenin iktisadi alanda şiddetli bir buhran ortaya çıkardığı , ekonomik sorunların en temel yaşam sorunu haline geldiği ve her şeyin kaynağı olarak gösterildiği bu zamanda , onun görüşleri daha bir önem kazanmıştır. * Şimdinin mazlumları ;Ebuzerr'in şam ve medinede oluşturduğu sahne ; mahrumları çevresinde toplayıp, onları faizcilere, paraprestlere, altın biriktiren seçkinlere karşı kışkırttığını ,Osman'ın yeşil saraylarda oturanlara ve Osman'ın çirkin tezgahına karşı haykırdığını görüyorlar: * Altın ve gümüşü toplayıp Allah yolunda HARCAMAYANLARI çok cetin bir azpla müjdele ! /Tevbe : 13 * Ey Muaviye ! Eğer bu sarayı kendi paranla yaptıysan israftır ! Yok eğer halkın parasıyla yaptıysan İHANETTİR !.. * Ey Osman! Yoksulları sen yoksullaştırdın ve zenginleri sen zenginleştirdin !.. * İslam Mekke'ye hakim olduğundan sonra dahi, yoksul ve evsizlerin, yaşam ve ev sahibi olduklarını gördükten sonra , hayatın ve islamın nimetlerinden faydalandıklarını gördükten sonra bile bu hereketten , zaferlerini ve ilerlemelerini izlemekten başka bir şey almıyordu.. O lider ve öncülerden olduğu bu rejimden, şehir dışındaki bir tepeye kurduğu ÇADIR'dan başka hiç bir şey ALMADI !.. Ey Ebuzerr ! . Evinin eşyaları nerede ? : Biz bir başka eve daha sahibiz, bütün güzel eşyalarımızı oraya gönderiyoruz * Resullah'ın Ebuzerr'e öğüdü, ve vefatından sonra da ebuzerr'i ayağa kaldırıp şahlandıran sözü : Acı da olsa gerçeği söyle, ve allah yolunda kimsenin eleştirisinden çekinme !.. * Ömer Bahreyn'e göreve gönderdiği Ebu Hureyre'ye dönüşünde der ki: Seni göreve gönderdiğimizde, ayağında bir çift terliğin yoktu, şimdi bana ulaşan haberlere göre 1600 dinara atlar almışsın . Ebu Hureyre der ki : Sahibi olduğum atlar doğum yaptı, bir kısmı da hediye geldi . Ömer : Ben senin günlüğünü ve yyaşam harcını hesapladım, bunlar fazlalıktır geri ver ! . Hureyre: Vermem !... Ömer şiddetle '' Ver onları vallahi belini kırarım !'' Hureyre: Alllah yolunda verdim ! Ömer : Eğer helal yoldan kazanıp, kendin verseyin öyleydi.. Sen bahretn'de son noktasına gelmişsin , vergileri müslümanlar için değil, kendin için topluyorsun. Annen sana eşek otlatmaktan başka iş vermedi !.. * Sorumlu HALKIN yoluna çalışmalıdır. Kendi yararına değil !.. * Ey servet sahipleri , Fakirlerle EŞİT olun !... * Ey Muaviye ! Sen Müslümanların malının Allahın malı olduğunu söylemekle ne kast ediyorsun ? Muaviye : Allah sana rahmet etsin ebuzerr, Biz allahın kulu değil miyiz ? Mal da O'nun değl mi ? Ebuzerr: Böyle söyleme , Müslümanların malıdır de ! Muaviye : Ey ebuzerr, seni bize karşı ayaklandıran şey nedir ? Ebuzerr : Ganimet Müslümanların hakkıdır. Sen onlardan kendin için bir şey alamazsın.Ancak sen Peygamberin, Ebubekir ve ömer'in yaptığının aksine, ganimeti kendin için , ve Beni Ümeyye ( Ümeyyeoğulları ) için topluyorsun!.. Canımı elinde bulundurana and olsun ki servet sahipleri mallarını halkla paylaşmadıkça bu işi bırakmam !.. * Ebuzerr yüksek sesle haykırdı : Ey servet sahipleri, Allahın size verdiklerinden infak edin, Bu dünya hayatı sizi yanıltmasın , SİZİN MALLARINIZDA MAHRUMLARIN HAKKI VARDIR !.. * Ey zenginler, Allah sermayedarlığı men etmiştir. Allah Resulu şöyle buyurdu: Kahrolsun Altın, Kahrolsun Gümüş !.. * Mallar halkın hakkıdır, fakat muaviye bütün mali düzenin görkemi, sarayının muhafızları ve kendi hizmetçileri için kullanıyor. Muaviye biri yazlık, biri kışlık iki elbise ve Allahın evini ziyaret edip, ailesini geçindirecek kadar paradan daha fazlasının kendisine caiz olmadığını unutmuş görünüyor. O da herhangi bir kureyşli gibi yaşamak durumundadır.Ne onların en zengini, ne onların en fakiri...Ömer böyle davranıyordu, Öyleyse muaviye neden buna uymuyor ? Peygamber, ebubekir ve ömer zamanında olduğu gibi gelir, halk arasında eşit dağıtılmalıdır. Muaviye bir çok mülk ediniyor ve törenler için binlerce dinar harcayarak müslümanlardan uzaklaşıyor. Oysa hz. Ömer hacca gittiğinde tüm masrafı 16 dinar tutmuştu, buna rağmen oğluna : Bu yolculukta israf ettik !.. Diyordu.. Ömer hacc yolculuğu için harcadığı 16 dinarı çok görüyordu fakat muaviye binlerce dinarı beni ümeyye'ye bağışlıyor ve yine bunu az görüyordu !... * Emniyetperest Müslümanlar !.. Bunlar hakkın söylenmesinden korkar, korkaklıklarıyla hakkı söyleyene de engel olurlar !.. ** Müezzin insanları cuma namazına çağırdı , muaviye minbere çıkarak halka hitap etti ve şöyle söyledi : MAL BİZİM MALIMIZDIR , GANİMET BİZİM GANİMETİMİZ, İSTEDİĞİMİZE BAĞIŞLARIZ VE İSTEDİĞİMİZİ MAHRUM BIRAKIRIZ !... ** Ebuzerr açıkça muaviyeye saldırıyor, Osman'ın hükümetinin elinden din silahını alarak yüzlerindeki kutsallık perdesini yırtıyordu!.. Bir gün halkın karşısına dikilerek çöyle dedi : Ey zengin sınıfı ! Allahın servetini kullarına geri verin ! Sakın ola ki Allah eli kapalı ve fakirdir , biz ise zenginiz demeyesiniz. Sizin malınız mülkünüz çocuklarınız sadece bir sınama ve ayartma aracıdır. Halbuki allah katında muhteşem bir ödül vardır. O halde elinizden geldiği kadar Allaha karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun, onu dinleyin ve itaat edin ... * Resullah'tan : İnsanlar Ölmek için doğarlar, ve Yıkmak için yaparlar... * Osman bir gün büyük bir topluluğun ebuzerr in etrafında toplandığını gördü ve onun topluluğu tahrik ettiğini duydu ,Peşine adam gönderdi. Ebuzerr geldiğinde orada Kab'ul Ahbar (Eski bir yahudi din adamı ) ve başka birkaç kişi daha bulunuyordu , Osman : Ey Ebuzer ! Bu işleri ne zaman bırakacaksın ? Ebuzer : Düşkünlerin hakları sermayedarlardan alındığı vakit ! Osman oradakilere dönerek : Sizce bir insan, malının zekatını verdikten sonra artık orda kimsenin hakkı var mıdır ? Kab'ul Ahbar : Hayır emirel müminin ! Birisi malının zekatını verdikten sonra, isterse bir kerpiç altından , bir kerpiş gümüşten ev bile yapabilir. Ebuzer elindeki asayla sertçe kab'ın göğsüne vurup, Yalancı Yahudizade! dedi , Bize bizim dinimizi sen mi öğreteceksin ! Ardından şu ayeti okudu : Gerçek erdemlilik yüzünüzü doğuya veya batıya çevirmek değildir. Ama gerçek erdem sahibi , Allaha, Ahiret gününe, meleklere, vahiye ve peygamberlere inanan, servetini( kendisi için ne kadar kıymetli olsa da ) akrabasına, yetimlere, ihtiyaç sahiplerine (yardım) isteyenlere ve insanlaır kölelikten kurtarmaya harcayan, namazında devamlı ve dikkatli olan, zekatını veren kişidir. Ve gerçek erdem sahipleri söz verdiklerinde sözlerini tutan, felaket zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir . İşte onlardır sadakatlerini gösterenler ve onlardır Allaha karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar / Bakara 84 .. Görtmüyor musun !Allah zekat vermekle, yakınlarına, yetimlere, sefillere, kölelere bağışta bulunmayı ayırmış ve bunları zekata göre ÖNCELEMİŞTİR . Mal biriktirmeyi men ettiğini ve hayır yolunda infakta bulunmayı emrettiğini görmüyor musun ? Osman : Ama Ebuzerr ! Halkı sorla muttakie demeyiz ki ! Benim görevim ilahi hükümleri uygulamak ve halkı dpoğru yola iletmektir Ebuzerr : Biz iyilikte bulunan komşuları ve kardeşlerine yardım etmedikçe akraba ziyaretlerini gerçekleştirmedikleri sürece zenginlerle anlaşamayız ! Kab : Kişi zekatını verdikten sonra artık birşey yapmak zorunda değildir.. Ebuzer tekrar kalkıp Kab'ın göğsüne vurdu ve sertçe : _ EĞER BİRİSİ HALKIN MALINA SAHİP OLUP, HAKLARINI ELLERİNDEN ALMIŞSA , HALKTAN ALDIĞI MALIN ZEKATINI VERİNCE SEN ONU GÖREVİNİ YERİNE GETİRMİŞ MÜSLÜMAN MI SAYIYORSUN !... ***** Bir gün Abdurrahman Bin Avf'ın mirasını getirip, Osman'ın önüne yığdılar . Bu mallar o kadar çoktu ki, osmanla oarada dikilenler arasında engel oluşturmuştu. Osman : Ümit ederim ki, Allah Abdurrahman'a hayır versin, Zira o sadaka verip misafir ağırlıyordu.Şimdi gördükleriniz de malından geriye kalanlar. Kab : Doğru söylüyorsunuz ey emirel Müminin ! Helal kazandı, helal harcadı ve ardındakileri de helel bıraktı Allah ona dünya ve ahirette iyilik bağışlamıştır. Ebuzer bu olayı duyunca öfkeyle evinden çıkıp sokaklarda KAB'ı aramaya başladı. Kab ebuzerin kendisini aradığını duyunca korkudan Osman'ın yanına koşup arkasına saklandı . Ebuzer elindeki deve kemiği ile kab'ın kafasına öyle bir indirdi ki, kafası yarıldı ve kan aktı. Ebuzer bağırmaya başaldı : EY YAHUDİZADE ! Sen ardında bu kadar mal bırakıp, ölen birisi için Allah ona dünya ve ahiret hayrı vermiştir mi diyorsun ?! Sen Allaha Sorumluluk mu yüklüyorsun ! Bir gün peygamberle birlikte Uhud'a doğru gidiyorduk, Ey Ebuzer dedi , Buyur Allahın Resulu : Dedi ki : Sermaye sahipleri öteki dünyada sefildirler. Ardından yine seslendi . Allah yolunda UHUD dağı kadar servet sağıtsam , öldüğümde ondan iki kırat kalmasını istemem ! _ Ey Allah Resulu , İki Kantar mı ? _ Hayır İki KIRAT... Allah resulu bunu istiyor, sen ey yahudizade, sen abdurrahman bin avf'ın bırktıklaırna helal diyorsun öyle mi ? Söyle bakalım Abdurrahman bu malı nerden getirdi ? Allah ona gökten mi gönderdi ? Yoksa halkın hakkından ve milletin elinin emeğinden mi topladı ? Yemin ederim ki bu malların sahibi kıyamet günü , keşke bu mallar akrep olup beni soksalardı diyecek !.. Resullah şöyle buyurdu . bütün mallar altın gümüş her şey cimrilik edilirse sahibini yakan bir ateştir. Ta ki onu allah yolunda harcayıncaya kadar...! *** Hz. Ali'nin Rebeze'de /Sürgünde iken / Ebuzerr'e söyledikleri : Ey ebuzerr : Bunlar dünyaları için senden korktular, sen ise allah için dinin için onlardan korktun. Onları kendisini, senden korktukları şeyle başbaşa bırak. Ve sen kendisi için onlardan korktuğun şeye dön. Onlar engellemeye çalıştığın şeye ne kadar da muhtaçtırlar ve onların seni engellemesine çalıştıklaırı şey snin için ne kadar da gereksizdir.!.. Eğer sen onlarn dünyasını kabul etseydin seni severlerdi ve bir şey elde etmek isteseydin , seninle sorunları olmazdı. * Düşmanlarım beni, tüm zamanların açlarının Çehresinde tek tek görmüyorlarsa çoktan Ölmüşlerdir !.. / Ebuzerr * Bazen bir can bir cihandır, ve bazenbir ferttek başına bir toplum... * Zulm sitemindeki tüm kanunlar , kararlar, gelenek , ahlak ,düzen ve emiyet zulmün bekçisidir,ve onlara uymak Cehl'dir. Ama o bir adımı ( son adımı ) hepsinden önce attı.... Anladı ki burada hakim din de aynı rolü oynuyor ve ona itaat küfürdür ! * İnsanların yargıları, şahsiyetlerinin en önemli belirtisidir. Bir kişi , fikri, eser, hareket ve gerçek aleyhinde yargılarını ''nakil'' üzerinden yapıp, bütü fikirlerin kaynağını '' efendi şahsn'' dediklerinden oluşturanlar, bir gerçeği cahilce ve adil olmadan mahkum etmekten öte , kendilerini otoritenin,hurafeci efendilerin,açık ve gizli propaganda düzenlerinin,kölelik fikrine mahkum etmişler ve göstermişlerdir ki ''düşmanın sipariş ettiği '' ; ''münafık'ın kurduğu, ''demagog''un yaydığı ve ''avam''ın kabul ettiği şaiya, töhmet ve yalanara karşı aciz geviş getiricilerdir.! * Ebuzerr, Darun nedve'nin, kureyş senatosunun yanında dikilerekk TEVHİDİ haykıdır. Muhammeddin peygamberliğine imanını ilan eder. Bu islam'ın ilk haykırışı ve bir müslümanın şirke ilk saldırısıdır.Şirkinse cevabı nettir : Ölüm!.. Hemen saldırırlar ebuzerr'e, Abbas yetişti ve dedi ki:O Gifarlıdır !.. Eğer onu öldürürseniz gıfar'ın kılıçları kervanlardan intikam alır. Dİn ve dünya arasında seçim YAPMAK ZORUNDA kalırlar..Neyi seçeceklerdir ? İlah mı yoksa altın mı? Aşk kıblesi mi , para kabilesi mi.. Hangisi ? Tabiiki PARA KIBLESİNİ!.. Ebuzerr'i bırakırlar.. Zorbalığın imandan çekindiği yer burasıdır. O bir çehredir.ve bunlar çehresiz..Şahsiyetsiz.. Hepsi tek renk, bütün tonlar siyah ve hepsi ''hüviyetsiz'',''kelle'' den ibaret çokluk ve karşılarında bir insan!..Bir Şahıs!.., İmanın kendisine anlam , mahiyet, amaç, yön,hücum,hayret edilecek güç ve yön verdiği kişi.... Ebuzerr, tevhid esasına göre mücadeleyi başlatmıştır ki, bir safta Allah ve eşitlik,din ve ekmek,aşk ve güç,diğer safta : tağut ve ayrıcalık, küfür ve açlık, zayıflık ve zillete ihtiyaç duyan bir din .İslam ilk kez ''Ya HUDA ya HURMA'' sloganını halkın imanı haline getirerek, tanrıyı halka, hurmayı kendilerine ayırıp , yoksulluğu ilahi kutsallık olarak gösteren yağmacı zalimlerin efsanesine son verdi. Bu insanlık karşıtı ortamda dosdoğru bir devrim gerçekleştirdi ve şöyle dedi : Yoksulluk küfürdür. Geçimi olmayanın ahireti yoktur. Allahın fazlı yüksek ganimet,iyilik ve hayır ve de maddi yaşamdır.Ve EKMEK ALLAHPERESTLİĞİN TEMELİDİR. Bir toplumda fakirlik, zillet ve zayıflığın, tüm bu din , manevviyat ve takvayla birlikte olması yalandır ! Bu yüzdendir ki Ebuzerr'in Peygamber'i, Silahlı Peygamberdir. Çünkü onun tevhidi, zihni, ruhi ve ferdi bir felsefe değildir.Ayrım kabul etmez. Irkların ve sınıfların vahdetinin senedidir.Ve, Adalet (herkese hakkına göre )-ki tevhidin zorunlu parçasıdır_ sadece ''söz''le gerçekleşmez...Mesaj,Kılıçla anlaşmalı olmalıdır !... Bu yüzdendir ki Ebuzer'de bireysel ve maddi yaşamı bırakır ve ekonomik eşitliği sağlamak ve halkın yaşamı için ''islam zühdü '' ve ''alinin zühdü'' ( isanın ve budanın sufice zühdü değil) seçer. Gerçi diğerlerinin açlığıyla savaşanın, kendi açlığını göze alması ve toplumu özgürleştirebilecek kişinin kendi özgürlüğünden vazgeçmesi gerekir. Bu yüzdendir ki , bu devrimci din'' Hem Tanrı , Hem ekmek'' diniydi. Din , zayıflık, ruhbanlık, mahrumiyet, çaresizlik ve insanın tabiattaki ahiretzadeliği değil,'' İNSANIN TABİATTA İLAHİLEŞTİRİLMESİDİR''... İslam, Ebubekir zamanında sadece siyasi yöne sahipti Ömer zamanında Ekonomik yönünü, sınıfçılıkla birlikte müslümanlara devlet hukuku olarak gösterdi. Hatta peygemberin hanımları bile ikiye ayrıldı: Hür / Cariye...Ki peygamberin hür hanımları itiraz etti ve ayrıcalık kabul etmediler. Osman döneminde bu kayma zirveye ulaştı, Toplumda sınıflar oluştu ve seçkinler mutlak hakimler oldular. Ekonomik kaynaklar, savaş ganimetleri ve İran Maveraünnehrin'den, Afrika'nın kuzeyine kadar sayısız siyasi ve idari tabaayı medine rejiminin emrine veren , İslam'ın doğuda ve batıdaki fetihleri , Peygamberin ahsabı, mücahiyler, muhacirler ve Ensar'ı inanan devrimci partizanlardan , siyasetçi ve güç ve servet,adamlarına çevirdi. Ve genel olarak, yoksul zahit ve mücahit olanlardan bir ''hakim tabaka'' oluşturdu. Milyonlarca müslüman ve kafirden, Fakir medineye akan savaş ganimeti ,zekat ve çizye şeklinde para seli yeni bir BURJUVAZİ TABAKASI meydana getirdi. Sadece islami medine, müslüman ümmet ve uhud ve bedir savaşları mücahitlerini değil, islamın muhtevesını , sosyal boyutunu ve nihayet dini görüşünü değiştirdi. İslam'ı devrimci ideolojiden , devlet dini haline çevirdi. Sakife'de başlayan bu sağa kayma, çeyrek asırdan kısa bir sürede ( alinin evine çekildiği çeyrek asır )_ ki siyasi zorlamalar onu islam tarihinin oluştugu o yıllardaçiftçilik yapmaya ve evinde kuran'ı tedvin etmeye mecbur kılmıştı _ öyle bir noktaya vardı ki, İslam'ın fikri ve siyasi yemsilcileri şunlardı : MUAVİYE , Peygamberin sürgün ettiği MERVAN BİN HAKEM VE KAB'UL AHBAR (ki yeni müslüman olmuş yahudi bir din adamıydı) Peygamberin halifesi OSMAN _kuran'ın tefsirini ondan soruyor, Ali ve ebuzerin tefsirini doğru kabul etmiyordu !.. Osman , İslamda ilk kez ortaya çıkan Bidatlerin eksik firhistidir. İlk kez LİDER ünvanıyla SARAYDA oturuyor. İlk kez resmi mahafız alayı oluşturuyor. '' '' Özel meclis oluşturuyor, '' '' Kapıcı kullanıyor '' '' Sıradan halk yığınlarıyla , halife ilişkilerinde ARACI kullanılıyor '' '' Beyt-ül Mal 'ın sahibi olan halka, Halife karıştığı için kilidi size verip istifa ediyorum, istediğinizi yapın diyor '' '' Siyasi Tutuklu! ortaya çıkıyor '' '' Bir müslüman halifenin yöntem ve davranışlarına karşı çıktıgı için takibata uğruyor '' '' Siyasi sürgün yaşanıyor '' '' Bir kişi DEVLET! Tarafından işkence görüyor..(Abdullah bin mesud) '' '' Kuran SİYASİ DEMOGOJİ aracı oluyor '' '' Hükümdar , halkın kaderini ! eline alıyor, yasal ve islami sorumluluktan muaf tutuyor ! '' '' Irk ve akrabalık bağı , siyasal ve toplumsal ilerleme aracı oluyor '' '' Tekelcilik siyasi araenada halifeye bağlanıyor '' '' Bir makama gelmek için gereken takva ve islam, yerini yakınlık ve siyasete bırakıyor '' '' İlk kez sınıf sömürüsü, Ayrımcılık , sermayecilik (hazine) seçkinlik, cahili değerler, kabileci ruh,yaş, servet,ırk, şahsiyetprestlik,ve kabilecilik ,islami kardeşlik, manevi değerşer ve toplumsal eşitliğin ÖNÜNE GEÇİYOR. * Ekonomik ayrıcalık, takva , cihat geçmişi,peygambere yakınlık, Kuran'a vakıfiyet ve kişisel liyakatten ÖNEMLİ oluyor. * Hükümet(başkanlık) ruhu İMAMET(önderlik) ruhuna tercih ediliyor. Muhafazakar sistem , devrimci harekete, dini , insani ve ekonomik tekelcilik , halkçılık eşitlik ve islami özgürlüğe ki, _islam'da sıradan bir insan bile toplumun siyasi kaderinde aynı ölçüde sorumluluk sahibiydi _Halifenin şahsı ve aynı ölçüde büyük ahsab ve tam anlamıyla mahsalatçılık , hakikatprestliğe,siyasi mücadeleye,islami slogan, islami slogan,islami hakikate,Büyük ahsab müminlere , sınıf ümmete, dar'ul hilafe mescide, kabileci eşrafiyet, insani şerefate, eski cahilliye, yeni devrime,bid'at sünneteve hülasa Ebu Sufyan'ın ehli beyti, Muhammed'in ehli beytine galebe çaldı ve neticede ali silahsızlandırıldı. Ve Ebuzer ! Ali'nin, Ebubekir'in seçiminde ve Ömer'in tayininde yenilmesine üzüntüyle tahammül etti... * Ebuzerr doğru değerlendirmeyle tüm bunların kaynağını buldu ve şunu gösterdi: * Bu küfür , hak ve bozulma nedir ? Neden kaynaklanmaktadır ? Mücadelesinde külli yöntem, mühpem terimler, arıntılar, zihni konular ,hayalci idealist filozofae alimane , zihni entelektüelist,duygusal hüküm,arif ve mütekellimce yöntemlere /ki sonraları islam toplumundaki çaba ve mücadeleler bu alana çekildi ve böylece iki temel şiar dayanamadı.. İMAMET ve ADALET düşüncelerden uzaklaştı . Malulu illet yerine koymadı .Nereden başlanması gerektiğini gösterdi. Mücadelenin keskin tarafını ortaya koydu ve yanlış çatışmanın , ayrıntıyla ilgilenmenin, düşmanla mücadeleyi düşmanın istediği yöne sürükleyeceğini, bu durumda zafer kazanılsa bile hiçbir derde çare olmayacağını ve düşmanın hiç bir zarar görmeyeceğini öğretti... * Mücadelesinin temel çizgisini sınıfsal ayrıcalıkla adalet için savaşım olarak belirledi... ALİ ŞERİATİ / EBUZERR Yağmur SANCAK
__________________ KUL HAKKINI ÖDEYEMEMEKTEN ENDİŞE EDEN İNSAN, ÖNCE ALLAH\'IN HAKKINA TECAVÜZ EDİŞİNİN SORUMLULUĞUNDAN KORKSUN !.. |
Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı | Kur'ân-ı Kerim Genel | Medineweb | 1 | 2907 | 01 Ocak 2013 16:58 |
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj | Anket'ler-Röportaj'lar | EyMeN&TaLhA | 1 | 2768 | 02 Kasım 2010 01:14 |
Ebuzerr / (Ali Şeriati) | Ashab-Kiram(r.a) | Mihrinaz | 5 | 4967 | 16 Temmuz 2010 01:33 |
BAKMAK YETMEZ.... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Mihrinaz | 4 | 2235 | 24 Nisan 2010 15:15 |
İN'SANLARDAN... | Serbest Kürsü | Beytül Ahzan | 3 | 2261 | 02 Mart 2010 22:27 |
16 Temmuz 2010, 02:24 | Mesaj No:2 |
ben ebu zeri seviyorum.ama o beni sevmiyor. çok katı kuralcı bir sahabe.zekat fıtra sadaka ile durmaz.hepsini ver der.eee bi ne yicez be tek taraflı aşk
__________________ “Min cin û mirov afirandine ku tenê ji min re îbadet bikin.” (Zarîyat: 56) | |
16 Temmuz 2010, 10:58 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 |
Ebuzerr ve Ali Şeriatiyi anlamak ve yaşamak İslamın doruk noktasını anlamaktır.Ali Ebu zerr seni seviyor canını sıkma sen vereceğini veriyon Allah huzurunda senin için Şahidlik yapacaklar var
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
16 Temmuz 2010, 18:37 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 |
Allah , Resulu ve Sahabeleri sizi bizi hepimizi sevsin inşaallah ya, Ali veriyor veriyor kalkmış gene beni sevmez diyor Ali azizim Parmakların için geçmiş olsun.. Yeni duyuyorum.. Vardır rabbin bir planı....Çok geçmiş olsun tekrar tekrar..
__________________ KUL HAKKINI ÖDEYEMEMEKTEN ENDİŞE EDEN İNSAN, ÖNCE ALLAH\'IN HAKKINA TECAVÜZ EDİŞİNİN SORUMLULUĞUNDAN KORKSUN !.. |
09 Ekim 2010, 11:07 | Mesaj No:5 |
muaviye'nin gönderdiği bir köle Ebu Zer 'e altın getirir. Ya ebu zer bu altınları alırsan özgür olacağım der. Ebu Zer der ki; bu altnlar seni özgür beni köle edecektir. Alamam | |
16 Şubat 2022, 08:11 | Mesaj No:6 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
ilk defa yıllar önce okuduğum Ebuzer’i bu sıralar yeniden okuma ihtiyacı duydum. O güzel şahsiyeti ve müthiş yaşamını yeniden anmak, hatırlamak istedim. Ali Şeriati’nin ilk kitaplarından biri olan Ebuzer’de, geçimlerini kervanları yağmalayarak sağlayan Gıfar kabilesinden Ebuzer’in peygamberimiz tebliğine başlamadan Allah'ı bulması, peygamberimizin ortaya çıktığını haber almasıyla mekke’ye gidip ona ilk inananlardan olması, peygamberimizin yaşamı boyunca islama yaptığı hizmetler, peygamberimizin ahirete irtihali sonrasında da özellikle 3. halife Osman döneminde şam valisi Muaviye ve halife Osman'akarşı yaptığı müthiş muhalefet ve sonrasında yaşadığı malum akibet anlatılıyor. Bu eşsiz sahabenin hayatını roman formatında okurken gözyaşlarınızı özgür bırakıyorsunuz ister istemez. Koca koca sahabelerin resulullah sonrası dünyevi meta karşı dik duramadığı, her birinin korkunç servetler biriktirdiği bir ortamda ebuzer onlara tevbe 34-35. ayetleri haykırıyor, her şeyi göze alarak ekonomik ifsadın ümmeti ahlaki ve toplumsal açıdan kötü noktalara götüreceğine işaret ediyordu. Şam'da, Bizans imparatorlarına özenerek muhteşem bir saray yaptırmakta olan muaviye’ye karşı muhalefet sancağını kaldırıyor ve ona şöyle diyerek işe başlıyordu; Muaviye! eğer bu sarayı halkın parasıyla yapıyorsan, ihanettir; yok, eğer kendi paranla yapıyorsan israf!’ Peygamberin dostu olan ebuzer’i tepkilerden korktuğu için kolayca öldürtemeyen muaviye iftira, tehdit, satın almaya çalışma gibi çok çeşitli yöntemler denemiş ancak hiçbir şekilde her tarafı iman ve ihlas olan koca Ebuzer’i kendisine benzetememiştir. susması için defalarca binlerce dinar önerilmiş ancak sadece şu cevabı alabilmişlerdir; ‘Sizin servetinize muhtaç değilim. Ben Rabbimin rızasından başka bir şey istemiyorum.’ Ölümle tehdit edildiğinde de ‘benim için ölüm bu hayattan daha iyidir.’ diyebilmiştir.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ali Şeriati 'den..../medineweb | enderhafızım | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 29 | 13 Ekim 2024 01:23 |
Ali şeriati/Ey özgürlük | Esma_Nur | Videolar/Slaytlar | 0 | 30 Nisan 2013 22:53 |
Ali Şeriati Şiirleri | KEVİR | Şiirler ve Şairler | 3 | 30 Ekim 2012 19:57 |
ebu zer -ali şeriati | hattaboğlu | Alimler(Rh) | 13 | 16 Ekim 2012 18:16 |
Ali şeriati | MERVE DEMİR | Alimler(Rh) | 18 | 08 Ocak 2011 01:44 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|