|
Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi: 14 Ocak 2014 (11:54), Konuya Son Cevap : 15 Ocak 2014 (03:02). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
14 Ocak 2014, 11:54 | Mesaj No:1 |
Sınırsız güç kişilik bozar Sınırsız güç kişilik bozar Yıl, 1971… Stanford Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü Profesörü Philip Zimbardo, “insanlara sınırsız güç ve otorite verildiğinde” nasıl davranacaklarını ölçmek için bir psikolojik deneye girişir Bunun için üniversitenin bodrum katı, hapishane ortamına dönüştürülür. Deneye katılmak üzere 24 öğrenci seçilir. Öğrencilerden 12’sine gardiyan, 12’sine de hapishanede kalan mahkûm rolü verilir. Zimbardo da aynı hapishanenin müdürü rolünü üstlenir. Deney 2 hafta sürecektir. Birbirleri ile oldukça dost olan 24 öğrencinin rollerine uyum sağlamaları için psikolojik hazırlıklar yapılır. Gardiyanlara üniforma, mahkûmlara mahkûm kıyafetleri giydirilir. Gardiyanlara, “Siz bu hapishanenin tek otoritesisiniz. Kurallar, sizler tarafından oluşturulur. Otoritenizi kurmak için kontrolün tamamen sizde olduğunu hissettirin. Sizin izniniz olmadıkça hiçbir şey olamayacağını gösterin. Mahkûmların bireysel var oluşlarını bozun, grup psikolojisi içine sokun. Sınırsız bir otoritenin üzerinizdeki varlığını hissedin.” denilir. Bu arada, mahkûmların da rollerine psikolojik olarak daha iyi uyum sağlayabilmeleri için yerel polis teşkilatı ile işbirliği yapılır. Mahkûm rolü oynayacak olan her bir öğrenci, farklı mekânlarda polisler tarafından şok baskınlarla gözaltına alınır, gerçek tutuklanma prosedürlerinden geçirilir, parmak izleri alınır, profil fotoğrafları çekilir, savcılık suçlamaları yüzlerine okunarak hapishaneye gönderilir. Mahkûmlar 3’er kişilik dar hücrelere yerleştirilir. İlk gün çok fazla sorun yaşanmaz… İkinci gün, mahkûmlar hapishanedeki uygulamalardan rahatsız olduklarını belirterek bazı kurallara itiraz ederler. Gardiyanlar, bu itirazlara karşı ilginç bir davranış sergiler, mahkûmların problemlerine kulak vermek yerine sahip oldukları gücü kullanarak itirazları bastırmayı tercih ederler. Mahkûmlar kendi üzerlerinde oluşturulan baskıya karşı direnç gösterdikçe gardiyanlar tutumlarını daha da sertleştirir. Hapishane müdürünün olaylar karşısındaki “sessiz onayı” gardiyanların tutumlarını kabul edilemeyecek bir şiddet düzeyine dönüştürmeye yol açar. Birbirleri ile yıllarca arkadaşlık yapmış aynı üniversitenin öğrencileri “kontrolsüz güç” kullanma hazzını öylesine içselleştirirler ki bir süre sonra gardiyanların “kendi geçmişlerindeki öfke duygularını” mahkûm arkadaşları üzerinde gidermeye çalıştıkları gözlemlenir. Mahkûmlara, kurtulması imkânsız baskılar oluşmaya başlar. Deneyin 3. gününde hiç beklenmedik bir gelişme olur, 8612 numaralı mahkûm çıldırmışçasına bağırmaya, çığlıklar atarak sağa sola saldırmaya, öfke nöbetleri geçirmeye başlar. Gardiyanlar bu mahkûmun çığlıklarını umursamazlar, kulak tıkayarak baskıları daha da artırırlar. Hapishane müdürü Profesör Zimbardo, durumun ciddiyetini fark eder ve 8612 numaralı mahkûmu deneyin dışına alır. Gelişen olaylar karşısında gardiyanlar duyarsız bir keyif içinde hapishaneye hâkim olurlar. Mahkûmlar, içsel direnişleri nefrete dönüştüğü halde, davranışlarında uysallaşırlar. Deney, süre 2 hafta olarak belirlenmesine rağmen, deneklerin üstlendikleri rolleri içselleştirdikleri ve kendi doğal kişiliklerine geri dönüşü oldukça zor tahribatlara uğrattıkları gerekçesiyle 6. günde sonlandırılır. Bu deney, psikoloji literatürüne “Stanford Hapishane Deneyi” olarak geçti. Bu çalışmadan sonra benzer birçok bilimsel çalışmalar yapılmış, makaleler yazılmış, “korku kültürünün” hâkim olduğu topluluklarda ve “sınırsız otorite” kullanılmasına izin verilen kişilerde kişiliklerin nasıl tahrip olduğu belirlenmiştir. Başlangıçta oldukça sağlıklı kişilik yapısına sahip olanların bile kendilerine verilen rolleri “sınırsız otorite kullanımı” ve “idealist bir yüceliş” içerisinde nasıl da acımasızca güç kullanmaya dönüştürdüklerine dair birçok psikolojik çalışma ortaya çıkmıştır. “Sınırsız gücü” elinde barındıran kişi, ister bir okulda öğretmen olsun, ister bir evde aile reisi, bir mahallede muhtar veya bir ülkede yönetici, hiç fark etmez, kontrol edilemeyen güç, o güce itiraz edenler ile güç sahibi arasında kısır döngüye yol açan bir şiddeti doğurur. Deneyin sonunda bu öğrencilere ne olduğunu merak ediyorsanız söyleyeyim: Hem gardiyanlar hem de mahkûmlar, kendi gerçek kişiliklerine dönebilmek için oldukça yoğun psikolojik destek almak zorunda kaldılar. alıntıdır ADEM GÜNEŞ | |
Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 6313 | 14 Temmuz 2015 13:14 |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 4203 | 14 Temmuz 2015 13:06 |
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... | Erzurum Atatürk İlitam | EyMeN&TaLhA | 0 | 5078 | 14 Temmuz 2015 13:00 |
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları | Çocuk ve Aile Sağlığı | Mihrinaz | 2 | 2826 | 14 Temmuz 2015 12:23 |
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? | Çocuk ve Aile Sağlığı | EyMeN&TaLhA | 0 | 2516 | 14 Temmuz 2015 12:03 |
14 Ocak 2014, 16:48 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 20781 Üyelik T.:
10 Ekim 2012 | Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar
yazıyı okurken bu insanların psikolojieri ne hale geldi diye düşündüm. neyseki yazının sonunda bilgi verilmiş.. deneklerin hakkı da zimbardonun yanına kâr kaldı...
|
14 Ocak 2014, 17:16 | Mesaj No:3 |
Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar "Korku kültürü” ve "sınırsız otoritenin" var olduğu toplumlarda yetişen çocuklar şiddete meyilli, kişilik bozukluğuna yatkındır.adem güneş ''Korku kültürünün hakim olduğu toplumlarda korkaklar çıkarlarının yanında, cesurlar adaletin yanında yer alır'' adem güneş günümüzde bu şartlar altında yetişen çocukların ilersinde nasıl bireyler olacağı aşikar. hitlerin çocukluk yılları ve karakterinin şekillenme süreci,hitlerin yaptıklarını haklı çıkarmaz tabiki. ama biz anne babalar olarak Zimbardo gibi davranıp onları belli kalıplara sokmaya çalışırsak maalesef çocuklarımız için durum hiçte parlak olmaz... biz anne baba olarak çocuklarımızın davranışları üzerinden etik kanunlar çıkarıyoruz, topluma göre kurallar koyuyoruz.oysa ki kurallar çocuklar için değildir. çocuklarımız konusunda beklentilerimizi düşürüp,çocukluklarını yaşamalarına izin vermeliyiz kanımca... ben yazıdan böyle bir çıkarım yaptım ama örneklendirme yapılacak birçok olay var... | |
14 Ocak 2014, 22:40 | Mesaj No:4 |
Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar
İbretlik bir olay. Düşündürücü. Günümüz toplumunda ve hemen hemen her kurumda görüyoruz. İdareciler, çalışanlarına MOBBİNG uyguluyor. İçinde Allah korkusu olmayan ve Kuran terbiyesi almayan insanları durdurmak zor olur. Çünkü her insanın içinde ürkütücü bir canavar var. Açığa çıkmasını engellemek lazım. İslami bir terbiye gerek. Allah korkusunu iyice yerleştirmek gerek. Yoksa cehennem boş yere yaratılmadı... Allahın kullarının sayısı, sayıya gelmez... Ama cehennem sadece biz insanlar için yaratıldı. Düşünmek gerek. Paylaşım için teşekkürler...
__________________ Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz. | |
15 Ocak 2014, 01:54 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar
fatma yazıyı okudum paylaşım güzel ama anlatılanlar çok korkunç konunun başlığına göre ben de şöyle yaklaşımda bulunacağım erkeklerin çoğu aile reisiyim otorite ve sınırsız güç bende diye düşünüp bir de allahtan korkusu yoksa eşlerine sözlü ve fiziksel şiddet de bulunabiliyor yani kişilikleri bozuluyor |
15 Ocak 2014, 02:56 | Mesaj No:6 | |
Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar Alıntı:
sesleri erkek gibi çıkan,bağıran çağıran otorite olmak isteyen kadınlar ve kadın gibi naif,sakin,sabırlı davranan erkekler... şiddet sadece erkeğin eşine fiziksel anlamda uyguladığı sınırsız güç değildir.. otorite olacağım diye kendini hırpalayan kadınların eşine ''ben burdayım'' ''benden kork'' demeside sınırsız güç kullanımıdır. roller değiştikçe geleneklerimiz değişiyor.ataerkil toplumdan anaerkil topluma geçiyoruz... annelerin otorite olduğu günümüzde duygusal kararlarla, mantık süzgecinden geçirilmeyen düşünceler egemen oluyor hanemizde... dengeler değişiyor,çocuklarımız avuçlarımızın arasından kayıp gidiyor...çocuklarımızın çocukluğunu da ellerinden alıyoruz,biz ise umarsız seyrediyoruz arkalarından.. çocuklarımız, çocukluğunu yaşaması gerektiği yıllarında,seslerinin hanelerde yankılanması gereken dönemlerinde,anne-baba seslerinin, kavgalarının eşiğinde büyüyor... oysa ki anne baba o çocuklarının seslerinde huzur bulacaktı,küçüklükleri gelecekti akıllarına muhabbet daireleri genişleyecekti.. Rabb im ailemizi,yuvamızı,çocuklarımızı bizlere bağışlasın...çocuklarımız ve eşimizle muhabbetimizi sevgimizi artırsın...evlerimizi kur'an meclislerine çevirsin inşaallah.islamın huzuru eşiğinde çok güzel günler geçirmemiz duasıyla.. | ||
15 Ocak 2014, 03:02 | Mesaj No:7 | |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Sınırsız güç kişilik bozar Alıntı:
| |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
kişilik testi /medineweb | Ene Garip | Forum Oyunları | 14 | 26 Mart 2019 09:44 |
Kişilik testleri/Medineweb | Esma_Nur | Komik Paylaşımlar | 8 | 01 Kasım 2017 10:26 |
Kişilik parçalanma-ması... | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Temmuz 2014 10:26 |
Mutlulukta Model Kişilik | enderhafızım | Hz.Muhammed(s.a.v) | 1 | 06 Aralık 2012 20:10 |
Allah’ın Sonsuz Merhameti, Rahmeti, Mutlak Adaleti, Sınırsız Hikmeti, Er-Rahmân İsmi | muhsin iyi | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 19 Aralık 2011 23:14 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|