Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Çocuk ve Aile Sağlığı

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  06 Mart 2015 (20:55), Konuya Son Cevap : 06 Mart 2015 (20:55). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 06 Mart 2015, 20:55   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:35
Cinsiyet:
Mesaj: 3.297
Konular: 784
Beğenildi:132
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kurbağalar ve insanlar

Kurbağalar ve insanlar

Bir grup Alman davranış bilimci, kurbağalar üzerinde ilginç bir deney gerçekleştirdi. Deneyde kurbağaların “kontrollü acıya” nasıl tepki vereceği gözlemlenecekti... “Kaynamış su” bulunan küçük bir kabın yanına kurbağalar getirildi. Kurbağalar, bir süre sonra kendini suya attığında, acı içinde dışarı fırladı. Ayakları yanmıştı çünkü…

Bu, deneyin birinci kısmıydı…

Deneyin ikinci kısmı için başka bir grup kurbağa getirildi. Bu gruptaki kurbağalar direkt kaynar suya değil, hafif hafif ısıtılan suya kondu. Başlangıçta suyun ısısı tam da kurbağaların hoşuna gidecek derecedeydi. Bir süre sonra ısı, dakika başına 0,2 derece artırıldı. Sıcaklığın adım adım artması kurbağaları şaşırtsa da “kaçma davranışı” sergilemediler…

Su kaynamaya başladı… Kurbağalar kaynayan suyun içinde adım adım kımıldayamaz hale geldi. Küçük bir kımıldayış acıyı artıracağı için, kurbağalar artık suyun içinde heykel gibi donup kaldı.

Bu esnada kurbağaya ne yaparsanız yapın, tepki veremez hale dönüştüğü görüldü. Artık kurbağa tamamen kontrol altındaydı. Üzerlerinde istediğiniz eylem gerçekleştirebilirdi...

Kurbağaları tepkisizleştiren benzer durum, insan davranışlarında da gözlemlenmiştir...

Bir toplumda “kontrol mekanizmaları” adım adım artırıldığında, insanların da tıpkı kurbağalar gibi tepkisizleşmeye başladığı görülmüştür.
Kendisinin “takip” edileceğini zanneden bireyler, özgün davranışlarını yavaş yavaş bırakıp “göze batmamak” için “kurallara uymayı” tercih etmişlerdir.

Bu durum, bir süre sonra bireyleri “kendi özgün düşüncelerini” kullanmaları yerine, “kontrol altında tutan” otoritenin düşüncelerine “uyum sağlamaya” sürüklemiştir.

Düşüncelerini otoriteye göre düzenleyen bireyler, bir süre sonra duygularını da düşüncelerine göre değiştirmeye başlamıştır.

Sonunda birey, hem duyguları hem de düşünceleri ile kontrol altına alınmıştır. Fakat bu “başkalaşım” adım adım gerçekleştiği için kişi kendi başına neler geldiğinin çok da farkında değildir.

Böylesi bireyler, otoritenin sevdiği kişilere sevgi duyar, nefret ettiği kişilere de nefret hissederler. Bu, kendi kardeşi de olsa, komşusu da olsa böyledir.

Böylesi toplumlarda, adım adım hoşgörü azalır, tahammülsüzlükler artar… Diyalog azalır, monolog artar… Sevgi azalır, nefret artar… Bir arada yaşama arzusu azalır, ayrışma düşüncesi artar…

Bu, bir toplumun başına gelebilecek en büyük felakettir.

Bir süre sonra toplum bu “illüzyondan” kurtulmayı başarabilirse, şaşkına dönmüş bir halde uyanır. Hangi davranışı neden yaptığına kendisi bile inanamaz.

Böylesi bir duruma düşürülen toplumlarda, bireyin yeniden özgün düşüncesini kullanabilme yeteneğine erişmesi oldukça uzun zaman alır.
Dünya üzerindeki örneklere bakıldığında, bu duruma düşürülmüş toplumlarda yeniden barış ortamının sağlanması kimi zaman uzun yıllar almış, kimi zamansa yüzyıllar boyu dinmek bilmez bir ayrışımın başlangıcını oluşturmuştur.
Ülkemizi şu an bu sürecin içinde görüyorum…

Bir süre önce, aynı binada, aynı mahallede yaşayan komşular, artık birbirlerine kendi özgün duyguları ile değil, otoritenin hâkim duyguları ile bakar vaziyete geldiler. Olayları “kendi aklı” ile değil, tesirinde kaldığı “otoritenin aklı” ile yorumlar haldeler.
Böylesi bir toplumsal “büyüden” kurtulmak, kişilerin sadece kendi için değil, çocukları için de şarttır. Kin ile yoğrulmuş bir ülkede çocukların geleceğini oluşturmak hiçbir aklın kararı olamaz.

Kişinin içine düştüğü bu durumu fark edebilmesi ve artık kendi aklını kullanabilmesi için, kaybettiği dostlarını ve kazandığı öfkesini bir kez olsun fark etmesi yeterlidir...


Pedegog Adem GÜNEŞ
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6358 14 Temmuz 2015 13:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4215 14 Temmuz 2015 13:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 5100 14 Temmuz 2015 13:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2844 14 Temmuz 2015 12:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2540 14 Temmuz 2015 12:03

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Güzel insanlar da Çok Var Esma_Nur Gündem/ Manşetler 12 14 Şubat 2023 11:31
Insanlar sanal olmuş Nebevi Sevda Makale ve Köşe Yazıları 0 20Haziran 2020 02:11
Nesli tükenen insanlar KuM TaNeSi Komik Paylaşımlar 4 28 Aralık 2015 22:14
pc leşmiş insanlar Seher Yeli Serbest Kürsü 0 17 Nisan 2009 16:34
iNSANLAR uykudadır..... karlofca61 Makale ve Köşe Yazıları 2 04 Aralık 2007 18:47

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.