Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İLİTAM İLAHİYAT LİSANS TAMAMLAMA.::. > İlitam 3.Sınıf Dersleri > Felsefe Tarihi

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi:  20 Aralık 2013 (06:18), Konuya Son Cevap : 20 Aralık 2013 (06:18). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 20 Aralık 2013, 06:18   Mesaj No:1
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Erkek
Yaş:50
Mesaj: 3.038
Konular: 340
Beğenildi:1441
Beğendi:480
Takdirleri:10498
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Felsefe tarihi. 9.10.11.ve 12.hafta özeti

Felsefe tarihi. 9.10.11.ve 12.hafta özeti

FELSEFE 9. HAFTA ÖZETİ
EFLATUN: (Platon) M.Ö.427-347 Yılları arasında yaşamış olan ve düşünce tarihinin tanıdığı ilk ve en büyük sistemin kurucusu olan ünlü yunan filozofudur. Asıl adı Aristokles’di. Geniş omuzları ve atletik yapısı yüzünden, “Platon” lakabı ile anılmış.
20 yaşında Sokrates’in öğrencisi olmuştur. Eflatun, Akademos denilen bölgede ünlü okulu Akademia’yı kurmuş.yirmi yıl buranın yönetim ve öğretimiyle uğraşmıştır.
Alferd-e göre, Eflatun’dan sonraki bütün batı felsefesi onun eserine düşülmüş dipnotladan başka bir şey değildir. Görüşleri İslam ve hristiyan felsefesine derin etkide bulunmuş. Platuon bir problem düşünürüdür.
Eserleri:
Eflatun, ününü, hemen hepsi günümüze ulaşmış olan diyalog şeklinde ki eserlerine borçludur. Eserleri, üç evrede incelenir.
1- Gençlik diyalogları: Bu evrede eserleri, soru cevap şeklinde diyaloklar halindedir. Bu evrede sokrat’ın etkisinde kalmış. Dolayısıyla bunlara sokratik diyaloklar da denir.
BUNLAR: Apologia, Kriton, Protagoras, İon, Lakhes, Politeis 1, Lysis,
2- Olgunluk (geçiş) diyalokları Bu evrede Eflatun’un kendi düşünce sistemini ortaya koyar. BUNLAR: Gorgias, Menon, Küçük Hippias, Büyük Hippias, Symposion, Phaidon,
3- Yaşlılık diyalogları: Bu devrede eflatun, tekrar diyalog yöntemine ve kafasındaki ideal devlet yapısını tekrar tanımlamaya döner, ama bu sefer biraz daha gerçekçidir.
BUNLARDA: Theaitetos, Parmenides, Sophistes, Politikos, Nomoi.
EFLATUNUN FELSEFESİ:
Eflatun, kendisinden önceki felsefi birikimin tüm konu ve sorunlarını yüklenmiş, belli bir sistem içerisinde bunlara cevaplar getirmeye çalışmıştır.
Pythogaras evrenin duyularla algılanan yönünün dışında bir gerçekliği fikri, yani sayılar ve matematik, eflatun’un ideal öğretisine ciddi bir katkıdır. Yine Pythogaras felsefenin amacı, erdem ve ahlaki arınma sorunlarıyla eflatun’un felsefi tartışma alanına katkıda bulunmuştur. Sofistler, Eflatun’un cevap vermeye çalıştığı gruptur. Bunun için mutlak ve kesin bir bilginin var olduğunu ve ahlakın hazza ve faydaya değil erdeme dayandığını temellendirmeye çalışmıştır.
Soratçı dönem: bu dönem Eflatun, hocasının öğretisini, gerçeğe en uygun şekilde vermeye çalışan, katkısız bir sokrat’çıdır. Ahlak etrafında bilgi ve erdem sorunlarını tartışır.
Geçiş Dönem: Bu dönemde sokrat öncesi “Doğa filozofları” gibi, mutlak ve değişmez olan ile değişen arasındaki ilişkilerle ilgilenmiştir. Eflatun’un bu döneminde sofistler etkilidir. Sofistler gibi felsefi ilgisini insana, topluma, ve kültüre yöneltmiştir.
Eflatun’a göre felsefenin ana gayesi, insanın mutluluğu ve kamil bir yaşamdır. Ona göre “İYİ”, doğru bir yaşamın kesin ölçütü ve amacıdır.
Ruh ölümsüz olduğuna göre, aranan doğru ile daha önceki yaşam dönemlerinde muhakkak karşılaşmış olmalıdır. Ölümsüz bir ruh taşıyan insan oğlu, için “öğrenmek” eskiden bilinen bir şeyi hatırlamaktan başka bir şey değildir.
Olgunluk dönemi: Bu dönemde, sokrat’ın “bilgi erdemdir” önermesinden yola çıkarak iki tür bilmenin söz konusu olduğunu ileri sürer.
a- Doğru sanı: Bir yanda oluş ve bozuşunun, doğru sanının, rolatif gerçekliklerin dünyasıdır.
b- Bilgi (epiteme): Sağlam ve sürekli, asıl gerçekliğin, “idealar”ın dünyasıdır.
Yaşlılık dönemi: Bu dönem ise, önceleri ele aldığı bir çok konuyu tekrar gündeme getirerek, bir kez daha incelemiştir. İlgisi ahlaki sorunlar veinsanoğlunun mutluluğuna yöneliktir. Kamil insan yerine, olgun toplumu tarif etme çabası içerisindedir.


FELSEFE 10. HAFTA ÖZETİ
Bilgi Kuramı: idealar öğretisi ve mağara istiaresi
Eflatun için idealar yalnızca nesnelerin düşünsel karşılıkları değildir. Nesnelerin olduğu kadar, nesnesel karşılığı bulunmayan, “adalet, eşitlik, güzellik” gibi soyut kavramların da kendi ideaları vardır.
Fizik ve sanal evreni inceleyecek olursak; sanal evrendeki formlar hakkında bilgilerimizin tam ve kesin olduğunu, oysa fizik evrende bulunan nesneler hakkında ise ancak bir kanı, yaklaşık bir bilgi sahibi oluruz. Çünkü fizik evrende algıladığımız hiçbir nesnenin, zihnimizde canlandırdığımıza tıpa tıp uyduğunu iddia edemeyiz.
İdealar öğretisinin metafizik içeriği şudur: Gerçek olan dış dünyada yaşayan insan bireyleri değildir. Bunlar gölgeler ve yansımalardır. Gerçek olan “insan” idesidir.
Eflatuna göre, ruh gözü ile idealar evreninde gördüklerimizin somut nesnelere uygulanışından Matematik ve geometri ilimleri oluşur. Ona göre, sayılar dizisi idealar evreninin ilk basamağıdır. Ona göre, Ruh bedende zindan hayatını yaşamaktadır. İdealar dünyasından gelerek, insani beden ile birleştiren ölümsüz ruhun amacı asıl yurduna tekrar kavuşmaktır. Beden bu isteğe yardımcı olmalıdır. Ona göre, Ruh idealar dünyasında bulunuyordu, daha sonra yeryüzüne inmiştir.
Eflatun sevgiyi, (eros) bütün ölümlerde rastlanan bir ölümsüzlük çabası olarak tanımlar.
Siyaset felsefesi: İdeal devlet
Eflatun’un bu felsefi analizlerinin siyasi bir amacı da vardır. Oda ideal bir devlet tasarımı oluşturmaktır. Eflatun, “toplumlar, filozofların kral, ya da kralların filozof olduğu göne kadar, rahat huzur yüzü görmeyecektir.” Der. Ve toplumları, filozofların yönetmesi gerektiğini söyler.
Eflatun, yöneticilerin, halkı şu mitosa inandırmalarını ister: “bu toplumun birer parçası olan sizler birbirinizin kardeşisiniz. Ama sizi yaratan tanrı, aranızda önder olarak yaratıklarının mayasına altın katmıştır. Onlar bunun için baş tacı olurlar. Yardımcı olarak yaratıklarının mayasına gömüş, çiftçilerin ve öteki işçilerin mayasına da demir ve tunç katmıştır. Halka, “mayasında demir ya da tunç karışık olanların önderlik edeceği gün kentin yok olacağını tanrı buyurmuştur” denilecektir demiş. Eflatun, “her şeyin ölçüsü insan değil, Tanrı’dır” demektedir.
Kozmoloji Anlayışı
Doğa’da bütün olup bitenler bir amaca yöneliktir. her şeyin gerçek nedeni “Nous”dur. Nous, Tanrısal akıl ya da Tanrı olarak tarif edilir.
Eflatuna göre, Evren: Nous tarafından biçimlendirerek “kaos’tan düzene” geçirilmiş, ruhu ve zekası olan bir canlıdır. Ona göre, evren: 1- Küre biçimindedir. 2- Döner 3-tektir 4-İlksiz ve sonsuzdur.
Eflatun’un Etkisi
Eflatun, düşünce tarihinde, tüm zamanların, kendinden sonraki dönemleri en çok etkileyen iki isimden biridir. (Diğeri Aristoteles). Sokrat’ın öğrencisi ve Aristo’nun hocasıdır.
İslam dünyasında Eflatun olarak bilinen Platon asıl adı Aristoklas dır. Ayrıca “Platonik” kelimesi “Maddesi olmayan, sadece düşünsel boyutta var olan” anlamında kullanılmıştır.
Eflatun, ilk gerçek idealisttir. Metafiziksel çalışmalar. Onunla birlikte başlamıştır. Felsefenin temel kuramını ilk sorgulayan ve üzerlerinde ilk defa açık ve belirgin fikirler ortaya koyan odur. Görüşleri, orta çağ İslam filozofları tarafından korunmuş ve İslam düşünce dünyasındaki yeni Eflatunculuk akımına neden olmuştur.
FELSEFE 11. HAFTA DERS ÖZETİ
ARİSTO (ARİSTOTELES)
1- Aristo’nun Yaşamı: İ. Ö. 384 te Trakyada Stageria’da doğdu Makedonya kralı 2. Amintas’ın doktorlarından biri olan Nicomachos’un oğluydu. 368 de Platon’un akademisinin bir üyesi oldu ve onun öğrencisi oldu.
Aristo’nun, adına Şiir yayınladığı kişi, (Dostlarıma deyin ki zayıf ya da felsefeye yakışmayacak hiçbir şey yapmadım) diyen Makedonyalı Filip’tir. Aristo, 321 yılında mide hastalığından öldü. Kütüphanesi yüzünden, üstadı olan Eflatun, Onu hep kıskanmıştır.
Aristoteles, gelmiş geçmiş en büyük bilimsel deha olarak bir yaşantı yaşadı.
Aristo’nun eserleri: Aristoteles, keskin zekası tecrübeci ve eleştirici karakteriyle çağının bütün ilimlerini sistemleştirdi. Eserlerini belli konulara ayırarak yazar. Fiziğe dair konuları Fizik kitabına, Mantığa dair konuları Mantık eserlerinde ele alır.
Başta Mantık olmak özere bir çok ilmin kurucusu sayılan Aristo’nun eserlerinin bazıları: 1. Eudemus ya da Nefs üzerine 2. Protreptikus 3. Orgonon 4. Analytica pasteriora 2 1.Analitikler
Aristo doğru ve kesin bilginin ne olduğunu tespit etmeye çalışır. Mantık bilimini bu felsefei sorunu cevaplarken inşa eder. Aristo mantık ilmini Organon yani alet olarak isimlendirir. Aristo’ya göre, (Eflatunun tersine) gerçek olan ideler değil dış dünyadaki objelerdir, bireylerdir.
Aristo’ya göre, biz varlık hakkında kullandığımız tüm ifadeler on kategori halinde tasnif edilebilir. Bu kategoriler:
1- Cevher: Varlığını sürdürmek hususunda başka bir şeye ihtiyaç duymayandır.
2- Nicelik: Varlığın sayısını ve çokluğunu tespit eder.
3- Nitelik: Varlığın sıfatlarına dair ifadelerimizdir.
4- İzafet: (görelik) Objenin diğer objelerle ilişkisini veya bağını ifade eder.
5- Mekan: Objenin yeri hakkındaki ifadelerimizdir.
6- Zaman: Objenin zamanla ilişkisini açıklayan ifadelerdir.
7- Durum: Bir şeyin kendi parçalarına veya diğer şeylere göre durumunu bildirir. Mesela, ayakta, oturuyor gibi.
8- İyelik: (aidiyet) bir objenin bakla bir objeye sahip olmasını gösteren ifadelerdir.
9- Etki: Bir objenin başka bir objeye etki yaptığını gösterir.
10- İnfial:(etkilenme) Bir objenin başka bir objeden etkilendiğini gösteren ifadelerdir.
2- İlimler Tasnifi:
Aristo, bilgiyi Teorik, Pratik ve üretken olarak üçe ayırır. Teorik bilimler: metafizik, fizik ve matematiktir.
Metafizik: Maddeden bağımsız, değişime tabi olmayan varlıkları ifada eder.
Fizik: Maddeye bağımlı olup değişen, varlıkları ifade eder.
Matematik: Değişmeyen ama bağımsız bir varlığı olmayan varlıkları inceler.
DOĞA FELSEFESİ: Doğa: Canlıların içinde var olan hareket ettiren itici bir güçtür.
Doğa felsefesi başlığı, fiziği içerir. Fiziğin konusu içine hareketli veya hareketsiz bütün doğal cisimler girer.
Aristo’ya göre ilk ilke, Her şeyin tek bir maddesel dayanağı olmalıdır. iki unsur arasında geçişi sağlayan bir üçüncü unsur belirir. Bu da Aristo’nun dayanak dediği maddesel bir haldir. Bu durumda oluşum için üç ilke gerekmektedir. 1.Var olmanın dayanağı 2. Oluşmak istenen form 3. Bu formun varlığının kendinde var olan formsal yoksunluktur. Yoksunluk, şeyin olmaya yöneldiği şeyi bilkuvve olarak kendinde taşıması olarak anlaşılabilir. Bu durumda üç ilke belirir. Madde, Form ve yoksunluk. Bu aynı zamanında Aristo’nun arkhe sorununa dair kendiçüzümüdür. Madde ve form ayırımı zihinsel bir ayırımdır.
DÖRT NEDEN
Aristo, Doğadaki varlıkların değişimini dört neden etrafında açıklar.
1- Maddi: Bir şeyin kendisinden olduğu şeydir.
2- Suri neden: Söz konusu şeyin kendisine uygulandığı formeldir.
3- Fail neden: Şeyi madde ve suret kazanma yönünde hareket ettirendir.
4- Gaye: Şeyin yöneldiği amaçtır.
Oluş ve Yokoluş
Aristo Oluş ve Yok oluşu izah ederken her şeyin nedenini bir temelle açıklayan ve atomcu görüşten istifade eder. Aristo cismin herhangi bir yerinden bölünebilir fakat her yerinden bölünemez olduğunu düşünür. Böyle bölünürse bölünme hiçliğe kadar iner bu da mümkün değil.
Cevherin varlığa gelişi ve sürekliliğinin nedeni nedir? Sorularına cevabı bir cevherin oluşmasıyla diğerinin yok olması, sürekliliği sağlayan ise cevherin formunu taşıyan maddedir.
Oluş ve yok oluş, bir cevherin diğer bir cevhere dönüşmesidir. Aristo bu değişimlerin türlerini başkalaşım ve büyüme olarak verir.
1- Başkalaşım: Cismin bozulduğu nitelikte başka bir nitelikte oluşum kazanmasıdır.
2- Büyüme: Büyüklük ve yer değiştirme bakımından oluşur. Büyüme bir genişlemedir.
O, Unsurları en basit duyusal cisimler şeklinde ateş, hava, su, toprak olarak ayırır. Unsurlar birbirlerine etki ve tepkide bulunurlar. Aralarında dönüşüm bu yolladır. Her cisim toprak, hava, su, ateş içermelidir. Aristo Güneşin etkisinden bahis eder. Güneş dünyaya yaklaştığı zaman oluşa, Uzaklaştığı zaman ise yıkılıma neden olur. Unsurları Ay altında tutan ve dönüşmelerini sağlayan Güneştir.
Boşluk:
Aristo’ya Göre, cisimlerden ayrı bir boşluk, cisimler tarafından işgal edilen bir boşluk ya da cisimlerin içinde bir boşluk yoktur.
Zaman: Öncelik ve sonralık ilişkisini harekette görmeye çalışır. Önce ile sonra arasındaki aralık, zamanın fark edildiği aralıktır.şimdi dediğimizde zamanı vermiş oluruz. Zaman şimdilerle sayılır. Şimdi, geçmiş ve gelecek zamanın parçaları olarak zamandadırlar. Olaylar da ölçülebilir niteliği sebebiyle zamandadır.
İlk Hareket Ettirici:
Her hareket eden şeyi bir şey harekete geçirmiştir. İlk hareket eden kendisinden başka bir şey tarafından harekete geçilmemiştir O, hareketsiz, öncesiz ve sonrasızdır.
Aristo’ya göre, ilk hareket ettirici evrenin dışındadır. Aristo ilk hareket ettiricinin hareket için bir arzu nesnesi olduğunu fiziksel bir neden olmadığını ifade eder.
Gökyüzü üzerine: Fizik, göğün nasıl ve niçin olduğunu inceler. Gök tanrısal bir cisimdir ve kendi etrafında dairesel hareket yapan bir küredir. Merkezi hareketsizdir. Merkezde toprak vardır. Yeryüzü evrenin merkezinde ve hareketsizdir. İlk gök evrenin dışındadır ve sonlu bir küredir. Diğer gezegenlerin dönüşü ondan farklı yönlerdedir. Ona göre, Ateşin yükselmesi, toprağın merkeze olan eğilimi kendi formlarını bulmaya yöneliktir. Evrenin merkezinde olmak toprağın doğasındandır. Ateşin yükselmesi de aynı amaçlıdır. Her unsur yerini arar.
FELSEFE 12. DERS ÖZETİ
Aristo ıı
PSİKOLOJİ
Nefs ve yetileri
Aristo’nun bilim anlayışında insan ve insana bağlı hususların araştırılması aslen Fiziğin konusudur. Bundan dolayı Aristo psikolojiyi fiziğin altında yerleştirir. Aristo’nun psikolojisinin konusu nefsinin doğasını, özünü ve özniteliklerini keşfetmektir.
Aristo besleyici nefs, duyusal nefs ve akılsal nefs olmak özere üç kısma ayırır.
1-En alttaki nefs besleyici nefstir ve tüm canlılarda bulunur.
2- Duyusal nefs, bu nefs hayvanlarda ve insanlarda bulunur.
3- Akılsal nefs, sadece insanlarda bulunur.

Nefs ve beden Aristo nefs ve bedeni birbirinden bağımsız düşünmez. Nefs bedenden ayrı olarak var olamaz. Ona göre, beden diğer fiziksel varlıklar kadar dış dünyanın bir parçası değildir. Nefs eylemler çeşitliliği sergiler bu yetiler belli bir sıraya göre var olurlar.
1-Beslenme: Beslenme nefsin en alt yetisidir. Beslenme türün korunmasına yönelik var olan bir yetidir.
2- Duyum: Potansiyel alemin edimsel hale gelmesi türünden bir değişimdir.
3- Ortak Duyu: Beş duyunun hepsinin özünde ortak olarak bulunan bir doğa olarak tanımlanır.
4- Tahayyül: Tahayyül duyunun bir alt bölümüdür. Doyumda var olan ortak duyusalların görünümü tarafından algılanması demektir.
5- Hareket: Aristo Hareket nedeninin arzu yetisi olduğunu söyler. Hareketin dört özelliği var. a. hareket etmeyen ancak hareket ettiren amaçlanan Nesne. b. Hareket ederek hareket ettiren Arzu yetisi. c. hareket ettirilen canlı, arzunun aracılığı ile canlının hareket ettirdiği Organ. Ona göre, hareketi meydana getiren organ kalptir. Kalp bedenin merkezidir.
6- Düşünme: Akılsal formu kabul eden bir yetidir. Düşünme yetisi, düşünce olmadan potansiyel olarak var olduğu halde düşünceyle birlikte edimsel hale gelir.
7- Etkin ve Edilgin Akıl: Etkin akıl, potansiyellikten edimselliğe doğru giderek madde üzerinde çalışır. Kavram işlemi ise edilgin aklın işidir.
METAFİZİK
Metafizik, ilk evrensel nedenlerin bilimidir. Duyulardan uzak şeylerin bilgisini verdiğinden edinilmesi en zor bilgidir. Metafizik ilk varlığı var olması bakımından inceler.
TANITLAMANIN İLKELERİ
Aristo çelişmezlik ve üçüncü halin imkansızlığı ilkelerini izah eder.
Çelişmezlik yasası, “Aynı niteliğin aynı şeye aynı bakımdan hem aid olması hem de olmaması olanaksızdır” ilkesidir.
CEVHER Cevher, üç yünden kategorilerden önce gelir.
    • <LI style="TEXT-ALIGN: justify; MARGIN: 0cm 0cm 0pt; mso-list: l3 level2 lfo2; tab-stops: list 72.0pt" ="msonormal">Cevher bağımsız olarak var olabilir. <LI style="TEXT-ALIGN: justify; MARGIN: 0cm 0cm 0pt; mso-list: l3 level2 lfo2; tab-stops: list 72.0pt" ="msonormal">Cevher tanım bakımından önce gelir.
    • Cevher bilgi bakımından öncedir.
MADDE
Aristo maddeyi tikel yapan nedir? Sorusunun cevabında “Öz” yanıtını verir. Özün aynı zamanda şeyin varlığının nedeni olduğunu da ifade eder. Aynı zamanda bir erek taşıdır.
OLUŞUN ANALİZİ
Aristo üç ana üretim tarzından bahseder.
1- Doğal üretim: Canlı varlığın içinde bulunan ve değişimi başlatarak türünü yenileyen güçtür.
2- Sanata dayalı üretim: Sanat öğretimde üretilen yapının formu önceden zihinde vardır.
3- Kendiliğinden üretim: Doğal ve sanatsal üretim çeşitlerinin taklidini farkında olmadan yapıldığı üretimdir.
POTANSİYELLİK (Bil kuvve) EDİMSELİK(Bil fiil)
Edimselliğin potansiyelliğe durumu uyanık bir insanın uyuyan bir insana nispeti gibidir. Aristo’ya göre, evrenin temel öğeleri potansiyellikten (bil kuvve)korunmuştur.


ARİSTOTELES’İN TEOLOJİSİ
Metafizik’in inceleme alanına giren varlık; değişimden korunmuş varlık ve tözsel varlıktır. Aristo’ya göre, değişim ve zaman yok olmayan iki şeydir. Göksel cisimler canlıdır. İlk hareket ettiriciye bağlı olarak dönerler. Dünyadaki hayatiyetin kaynağı Güneştir.
Arzu ve sevginin neden oluştuğu sorusuna ise ilk hareket ettiriciye benzeme isteğinden kaynaklandığı yorumunu yapar.
Aristo Tanrıyı yaratıcı olarak görmez. Akıllar da yaratılmamıştır. Ama Aristo Tanrıyı aleme ilk hareketi veren ilke olarak görüyordu. Ve kendisi hareket etmeyendir. Aksi takdirde sonsuz bir zincirleme meydana gelir bu da imkansızdır.
Aristoteles Tanrının sıfatları konusunda da Tanrı hayat sahibidir. O, sonsuz ve faziletli bir hayata sahiptir. Aristo’ya göre, fakirler, cahiller, kadınlar köleler hiçbir zaman tam olarak mutlu olamazlar. Ona göre, göçlü olan hayatta haklıdır. Paradan para kazanmayı elde edilecek zenginliklerin sınırı olmadığı için karşı çıkar.
Ona göre, Tek çıkar yol doğayı akışına bırakmaktır. Dinsel liderlikten ZEUS ve diğer tanrılara hizmet etmek olarak anlamalıyız.

Aristo’da Etik:
Etik, ahlak denilen fenomen üzerinde bir düşünme, bir felsefe yapmaktır. Ahlak ilmini en sistemli şekilde araştıran filozof, Eflatunun öğrencisi Aristo olmuştur.
Aristoteles’e göre üç çeşit ilim vardır.
1- Teorik: sırf “bilmek” için araştırılandır.
2- Pratik: davranışlarımız için kurallar oluşturmak amacıyla araştırılandır.
3- Poetik: güzel ve faydalı şeyler yapabilmek için araştırılandır.
Aristoteles ahlakı pratik ilimler içerisinde ele alır. Ancak en yüce pratik ilmin de politika olduğunu söyler.
İnsan hayatının Ereği: İnsan üç temel amaç için yaşayabilir: 1. Zevk 2. Onur 3. servet 4. Temaşa hayatı. İnsan için asıl amaç temaşa hayatıdır.
İnsan için iyinin iki temel özeliği vardır.
__________________

Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... Medineweb.net Videolar Medine-web 5 216 23 Eylül 2024 20:24
Mustafa İslamoğlu Sözler Medineweb.net Videolar Mihrinaz 2 395 30 Nisan 2023 16:51
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? Medineweb.net Videolar Medine-web 0 264 29 Nisan 2023 18:52
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE Hacc-Umre-Kurban Medine-web 0 1107 27 Nisan 2020 21:40

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
OMÜ İLİTAM felsefe tarihi 14.ünite özeti EyMeN&TaLhA SAMSUN OMÜ İlitam 2 15Haziran 2015 19:22
OMÜ İLİTAM felsefe tarihi 12.ünite özeti EyMeN&TaLhA SAMSUN OMÜ İlitam 0 12Haziran 2015 09:53
OMÜ İLİTAM felsefe tarihi 11.ünite özeti EyMeN&TaLhA SAMSUN OMÜ İlitam 0 12Haziran 2015 09:47
OMÜ İLİTAM felsefe tarihi 7.ünite özeti EyMeN&TaLhA SAMSUN OMÜ İlitam 0 11Haziran 2015 12:06
Felsefe 13.14. Hafta ders özeti Medine-web Felsefe Tarihi 0 20 Aralık 2013 06:16

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.