|
Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi: 22 Ağustos 2007 (20:15), Konuya Son Cevap : 10 Ekim 2012 (18:30). Konuya 37 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
25 Ağustos 2007, 00:26 | Mesaj No:21 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 21.Nasihat: Halis ubudiyet Ey aziz! Kadın arzusuyla kılınan namaz(ister dünyevi kadınlar olsun ister uhrevi)Allah için değildir. Dünya yâda ahiret amaline kavuşmak için kılınan namazın Allah ile bir alakası yoktur. Öyleyse neden bu kadar nazlanıp işveleşiyor, Edalaşıyorsun ve Allah kullarına hakaret gözüyle bakıyorsun? Ve kendini hak dergâhın haslarından sayıyorsun? Ey zavallı, sen bu namazınla, azaba ve yetmiş zera lık zincire müstehaksın. Öyleyse neden kendini talep kar görüyorsun ve bu talep karlık, tedellul ve ucbun için başka bir azap hazırlıyorsun? Sen memur olduğun amelleri yap ve bil ki Allah için değil. Ve bil ki Allah tafazzul ve tarahhumu ile seni cennete götürecektir. Allah u Teala şirkin bir kısmını, kullarının zaafından dolayı, onlar için hafifletecektir. Gufran ve rahmetiyle, settarlık perdesini onların üzerlerine örtmüştür. Bırakda bu perde yırtılmasın, hakkın gufran hicabı adını ibadet koyduğumuz bu kötülüklerin üzerini örtsün. Allah muhafaza eğer bu sayfa kalkarda adalet sayfası öne çıkarsa, bizim ibadetlerimizin kötü kokusu, günah ehlinin işlediği büyük günahların kötü kokusundan daha az değil. |
25 Ağustos 2007, 00:27 | Mesaj No:22 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 22. Nasihat: İlahi muhabbet Ey zavallı! Sevgililerin halinden habersiz! Ey sevgililerin halinden ve onların kalbinin ateşinden habersiz bedbaht! Ey muhlislerin yangınından ve amellerinin nurundan habersiz gafil bi neva! Sen onlarında amellerinin bizimki gibimi olduğunu sanıyorsun? Sen, müminlerin emirinin namazıyla bizim namazımız arasındaki farkın ‘valazzallin’in meddini biraz daha uzatmak olduğunu mu sanıyorsun! Yâda kıraatinin daha düzgün olması, secde ve rukularının uzun olması, zikir ve vird lerinin daha fazla olmasımıdır? Yâda o yüce insanın bir gecede yüzlerce rekât namaz kılmasımıdır? Yâda seyyid-us-sacidinin münacatını senin ve benim münacatımız gibimi sanırsın? O da huriler için armut ve nar için mi bu kadar yanıp tutuşuyordu? Kendilerine yemin dir ‘ ve ennehu le gesemun ezim’ ki eğer sırt sırta verip müminlerin emirinin bir ‘Lailahe illalah’ ını demek isteseler genede başaramazlar. Vilayet makamına olan şu marifetimden dolayı toprak başıma olsun. Ali bin ebu talibin makamına ant olsun ki, eğer bütün mukarrep melekler ve mürsel nebiler ‘ Hatemul enbiya hariç, çünkü o Ali ve diğer herkesin mevlasıdır’ eğer onun bir tekbirini demek isteseler genede başaramazlar. Onların kalplaerindeki hali onlardan başka kimse bilemez. |
25 Ağustos 2007, 00:28 | Mesaj No:23 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 23. Nasihat: Allah’ı dilde istemek Ey aziz! Bu kadar Allah’tan dem vurma. Bu kadar ilahi aşk iddiasında bulunma. Ey arif, ey sufi, ey hekim, ey mucahit, ey murtaz, ey fakih, ey mumin ey mukaddes, ey çaresiz giriftar, ey nefsin hilelerine duçar olmuş bedbahtlar, ey nefis sevgisinin amal va amaniylerine giriftar çaresizler! Hepiniz zavallısınız.. Hepininz ihlâs’tan ve Allah’ı istemekten fersah fersah uzaklardasınız. Kendinize karşı bu kadar hüsnü zanda bulunmayın. Bu kadar işve ve tedellulda bulunmayın. Kendi kalplerinize bir sorun acaba Allah’ımı arıyor yoksa kendi nefsanî isteklerinimi? Muvahhit ve yek talepmi yoksa müşrikmi? Öyleyse bu ucb’larda neyin nesi? Amellerle bu kadar övünmenin manasıda ne? Acaba siz Müslüman ve de şirkten arımısınız? Acaba namaz ve ibadetlerininiz, ölüm ve yaşamınız Allah içinmi? Acaba namazda ‘elhamdulillahi rabbil âlemin’ derken utanman gerekmez mi? Acaba sen bütün hamdları haktanmı biliyorsun yoksa kullardanmı? Hatta onun düşmanları içinmi sitayişlerde bulunuyorsun? Senin ‘ya rabbel âlemin’ deyişin yalan değil mi, hâlbuki sen bu âlemde rububiyeti başkası için sabit kılmışsın. Acaba tevbe etmen, utanman gerekmezmi ‘iyyake na’budu ve iyyake nestein’ derken? Acaba sen Allah’a mı ibadet ediyorsun yoksa kendi karın ve heveslerinemi? (ferec) Acaba senin istediğin Allahmı yoksa huril-eynmi? Acaba sen yanlız Allah’tan mı yardım istiyorsun, yoksa işlerinde nazara almadığın tek şey Allah mı? Ey birader nefsin ve şeytanın tuzaklarına karşı dikkatli ol. Bilki bırakmaz sen zavallı bir tek halis amel işleyesin. Ve Allahın kendi fazlıyla kabul ettiği bu halis olmayan amellerin dahi bırakmazlar menzile ulaşsın. |
25 Ağustos 2007, 00:29 | Mesaj No:24 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 24. Nasihat: Gösteriş Ey aziz! Sendeki gurur başkalarında da var. Eğer sen alçak gönüllü olursan, muhakkak insanlarda sana saygı duyacaklar büyük sayacaklardır. Ama eğer tekebbür edersen devamı gelmez. Eğer becerebilirlerse seni rezil ve rüsva ederler ve sana itina etmezler, eğer edemezlerse de kalplerinde rezil, gözlerinde zelilsin zelil sin demektir. Sen tevazu etmek suretiyle insanların kalplerini fethet... Ve eğer Allah bir kişiyi zelil ederse ona ne eder, neye mubtela eder bilemiyorum? Zira ki ahiret işleri dünya işlerinden farklıdır. Ahiretteki zillet dünyadaki zilletten gayridir. Aynı şekilde oranın nimet ve azapları da buradan tamamen farklıdır.farklıdır. Nimetleri bizim tasavvurumuzun üstünde, azabı da bizim sabrımızın dışındadır. Kerameti, bizim hayal ettiğimizden çok daha yücedir. Zillet ve rezillikleri de bizim hayal ettiklerimizden gayridir. Mütekkebbirin sonuda cehennemdir. |
25 Ağustos 2007, 00:30 | Mesaj No:25 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 25.Nasihat:Nefsin halleri Ey aziz! Senin deyiminle arifi billahlar, kalbi, esma ve sıfatın tecelligahı, hakiki sultanın giriş mahalli kılar ki mahv-ı asar eder, televvunu kaldırıp taayyunu siler, “ “hükümdarlar bir şehre girdikleri zaman orasını bozarlar onurlu kimseleri aşağılık yaparla.” (neml-34) kalbi ehedi ahmedi yapar. Öyleyse kalbini neden kendi cemalinin mahv-ı kıldın, televvunu neden artırdın, teeyyunatı neden ziyadeleştirdin, ki seni hak teala ve esmasının tecellilerinden gafil eyledi, senin kalbini şeytanın menzilgahı kıldı. Allah kulları ve hak dergahının haslarını ve mahbubun cemalinin cilvelerini tahkir ediyor aşağılık görüyorsun!ve sen ey arif yazıklar olsun sana ki halin herkesten daha kötü ve hüccet sana herkesten daha çok tamamlanmıştır. Sen hakka tekebbür ediyorsun hz. Esma ve sıfata, zatın tecellilerine firavunluk ediyorsun! |
25 Ağustos 2007, 00:33 | Mesaj No:26 | |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: RE: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler Alıntı:
ÇOK TEŞ.EDERİM... 26.Nasihat: Amelsiz alim Ey mefhumların talebesi! Ey hakikatlerden sapkın, biraz düşün,hangi marifetlere sahip olduğuna bir bak, kendinde hak ve sıfatının hangi eserlerini görmektesin? Belki musiki ilmi ile senin ilminden daha dakiktir, mekanik, matematik, ve diğer tabii ilimler ıstılahat ve dikkat yönünden senini ilminle omuz omuzadır.Nasıl ki o ilimler irfan-ı billaha götürmüyorsa, senin ilminde ıstılahların hicabıyla örtülü olduğu sürece, ondan ne keyfiyyet hasıl olur nede maneviyat.... Kalbin karalığını artıran ilimler, ilim değildir. | |
09 Ocak 2008, 10:00 | Mesaj No:27 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 27.Nasihat: İlmin hicabı Vay marifetlere! Vay bu marifetlere ki, bu marifetler sahibinin akibetini şeytana varis kılsın. Kibir şeytanın en has ahlakıdır. O baban ademe kibir eyledi de dergahtan kovuldu. Sende bütün adem ve ademoğullarına kibirlendiğin için ilahi dergahtan kovulmuş durumdasın. Sen öğrendiğin birkaç mana ve ıstılah dan dolayı havalara giriyorsun insanlara kibirleniyorsun, bu senin zarfiyatının azlığından, havsalanın darlığından ve kabiliyetinin eksikliğindendir... Ama mana ve ıstılahlara talip bu zavallı hikmetin bunlar olduğunu zannediyor. |
09 Ocak 2008, 10:01 | Mesaj No:28 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 28.Nasihat: İnsani hayallaer Bütün bunlardan daha aşağılık! Bütün bunlardan daha aşağılık ve küçük olan, mal mülk ve kabilecilik gibi dış etkenler sebebiyle tekebbür eden kimsedir. Bu zavallı bütün insani ahlak ve edeplerden uzak, ve eli bütün ilim ve marifetlerden yana bomboştur. Ama elbisesi koyun yününden olduğu için, babası filan kes olduğu için insanlara karşı kibirlenmektedir.Böyle bir insanın fikri ne kadar küçük, kalbi ne kadar dar ve karanlıktır ki, bütün kemalatların karşısında güzel bir elbiseye, bütün güzellikler karşısında güzel bir sarık ve abaya kanaat eder. Zavallı hayvaniyyet makamıyla uyumlu yaşayıp hayvani lezzetlere dalmış ve bütün insani makamlardan hakikatlerden uzak ve boş bir beyine kanaat edip bu vasıfla kendisini makam sahibi sanıyor. Okdar aşağılık ve liyakatsız dır ki eğer bir kimse dünyevi bir makamda ondan üstün olursa, tıpkı kölenin sahibiyle olan rabıtası gibi davranır. |
09 Ocak 2008, 10:01 | Mesaj No:29 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 29.Nasihat: İnsanın hakikati Azizim kendinden başkasını görmedin, ve gördüğün şeyi de ölçüp itibara almadın.kendini hayatın şuunları ve dünyanın zuhruflarıyla kıyasla; şehrinle, şehrini memleketinle, memleketini dünyadaki diğer yüzlerce memleketle, ve bütün memleketleri yeryüzüyle ve yeryüzünü güneş sistemi ve onun etrafındaki gezegenlerle, bizim akıl ve fikrimizin çok çok ötesinde olan güneş sistemini de diğer güneş sistemleriyle ki bizim güneş sistemimiz onların yanında sıradan bir yıldız misali gibidir kıyaslanamaz bile... Bunlar vucut aleminden senin ve benim hayatımızın şuunları ve huzuzlarıdır.Allah seni bu dünyadan götürmeyi irade ettiği zaman, senin bütün kuvvelerine zayıf düşmelerini emreder, ve bütün idrakatine işten düşmelerini emreder. Vücut fabrikanı muhtal kılar. Görme ve duymanı, gücünü ve kuvvetini alır ve sen bir cemaddan başka bir şey olmazsın ki, birkaç gün içinde insanlar pis kokundan duramaz hale gelir ve görüntünden kaçarlar, bir müddet sonra bütün ecza ve uzuvların çürüyüp birbirinden ayrılır.Bunlar senin cisminin malının ve haşmetinin durumu. Ama berzahına gelince; Allah muhafaza eğer ıslah etmemişsen, Allah bilir ne halde ve ne surette gideceksin. Bu alemin idraki, o alemi görme duyma ve tatmaktan acizdir. Sen o alemin karanlık ve vahşetini, kabir sıkmasını ne kadar duysan da bu alemin karanlık vahşet ve sıkıntılarıyla kıyaslıyorsun oysa kıyas batıldır. Kendi elimizle kendimiz için hazırladığımız şeylerden yana Allah bizlere yardım etsin.kabir azabı Ahiret azaplarından bir azaptır ve rivayete göre orada şefaatçilerde olmayacak, Allah bilir nasıl bir azaptır?! Bizim ahirette ki durumumuz bütün hallerimizden daha kötü ve daha karanlıktır. Hakikatlerin açığa çıktığı gündür, sırların açıklandığı gündür, amellerin ve ahlakın tecessüm ettiği gündür, Hesapların sorulduğu gündür. Duraklardaki zillet günüdür. Bu kıyametin durumu. Lakin kıyametten sonra gelen cehennemin durumu da belli, cehennem hakkında da haberler var, cehennem azabı zadece ateşi değil ki, oradan bir kapı açılır gözlerine, eğer o kapı bu dünyada açılırsa dünya ehli korkudan helak olur. Ve aynı şekilde oradan bir kapı kulaklarına, bir kapıda burnuna açılır ki eğer o kapılar bu alemin ehline açılırsa insanlar onun azabının şiddetinden helak olurlar. Öyleyse evveli tamamen yokluk olan, ve vucut alemine ayak bastıktan sonrada her şeyiyle çirkin ve kendisine arız olan her şey utanç, dünya, berzah ve ahiretinin her biri birbirinden daha feci olan bu insan neye tekebbür ediyor? Hangi cemal ve kemaliyle iftihar etmektedir? Öyleyse tekebbür sonsuz bir cehaletten kaynaklanmaktadır.kimin cehli fazlaysa aklı bir o kadar nakıs, kibri de bir o kadar fazladır. Kiminde ilmi fazlaysa ruhu bir o kadar büyük, kalbi bir o kadar geniş ve tevazusuda bir o kadar fazladır. Bu cehalet ve insanlara yukardan bakma utancını kendinden uzaklaştır, ve enbiyaların sıfatlarıyla sıfatlan. şeytanın sıfatlarını bir yana at. Ve kibriyayı ilahi ile niza etme ki, hakla niza etmek onun azabına makhur eder ve seni ateşe atar. |
09 Ocak 2008, 10:02 | Mesaj No:30 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: İmam Humeyni r.a dan İrfani Nasihatler 30.Nasihat: Tekebbürün ıslahı Eğer nefsini ıslah etmeye karar verirsen onu amele dökme yolunda biraz dikkatli olursan işin kolaylaşacaktır. Ve bu yolda merdane bir himmet, özgür bir fikir ve geniş bir ufukla hiçbir tehlikeyle karşılaşmayacaksın. Nefsi emmare ve şeytana galip olup kurtuluşa ermenin tek yolu onların isteklerinin hilafına amel etmektir. Nefsi yenmek için hiçbir yol mütevazi insanların sıfatıyla sıfatlanıp, onların davranışlarına uygun bir şekilde davranmaktan daha etkili değildir. Tekebbürün hangi mertebesindeysen, ve ilim ve amelin hangi derecesindeysen, nefsinin isteklerinin aksine olacak birkaç şeye amel et, dünya ve ahiretin neticeleri üzerinde ilmi tenbih ve tefekkürlerle yolun kolaylaşıp olumlu neticeler alman ümid edilir.Eğer nefsin senden meclisin başında oturmanı ve beraberindekilere karşı üstünlük kurmanı isterse sen onun meylinin aksine davran. Eğer fakir ve yoksullarla oturmaktan kaçınıyorsa onun burnunu yere sürterek fakirlerle otur onlarla beraber yemek ye, yolculuk yap, onlarla şakalaş. Nefis senle bahse girebilir; senin makamın var sen bu makamını dinin yayılması için korumalısın, fakirlerle oturmak senin ağırlığını kalplerden silebilir, onlarla şakalaşmak seni hafif gösterebilir, meclisin aşağısında oturmak seni makamından aşağı düşürebilir ve o zamanda şer-i vazifene amel edemezsin vb.. diyebilir. Bilki bunların hepsi şeytanın tuzakları ve nefsin hileleridir. Resulullahın dünyadaki makamı senden daha fazlaydı oysa gidişatını gördün nasıldı... Mücahedeye girildiğinde niyet halis kılınmalıdır. İşte o zaman nefis ıslah olur. Bütün nefsani sıfatlar ıslah edilebilir mahiyettedir, ancak işin başında biraz zahmet vardır, oda ıslaha başladıktan sonra kolaylaşır. Ekseriyet tasfiye ıslah ve gafletten uyanmayı düşünür. İnsanlığın ilk menzili “yegzufu” dur. Yani insanın gaflet uykusundan uyanması, tabiat sarhoşluğundan ayılması,ve insanın bu alemde misafir olduğunu anlamasıdır. Ve her misafirin azık ve bineğe ihtiyacı vardır. İnsanın azık ve bineği ise kendi ahlaki hasletleridir. İşte bu korkunç ve tehlikeli, karanlık ve ince. kılıçtan keskin ve saç telinden ince yolun yolcusuna mertçe himmet bir gerek.... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
hak dostlarından nasihatler | Muhteşem | Muhtelif Konular | 1 | 18 Ekim 2011 13:10 |
Rahmetli İmam Humeyni’den bir şiir | İmamHüseyin | Şiirler ve Şairler | 0 | 09 Mayıs 2009 14:04 |
babacan nasihatler | CaferTayar | Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler | 4 | 13 Mart 2009 18:14 |
Nasihatler... | AŞK'ÜL İSLAM | Tasavvuf-Tarikat | 2 | 28 Ekim 2008 10:27 |
Ayetullah'il Uzma İmam Humeyni'nin (ra) Hayatı ve Yaptıkları | MERVE DEMİR | Alimler(Rh) | 25 | 02 Eylül 2008 11:29 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|