|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM,Açılış Tarihi: 02 Eylül 2007 (16:58), Konuya Son Cevap : 05 Eylül 2007 (10:38). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
02 Eylül 2007, 16:58 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | TAİF... TAİF... Buğulanmış gözlerin yakıyor kalbimi, Her düşen gözyaşında haykırışların gizli… Nice zamandır ağlayıp duruyorsun ey pişman Taif! Taif üzgün, Taif pişman… Taif, kutlu misafirini ağırlayamadı, Taif, açmadı kucağını, Güllerin dikenlerini sundu kutlu misafirine… Ey Taif! Seni hatırladıkça tarihin derinliklerinde atar kalbim, Senin adına başım öne eğik, mahçup, pişman bir o kadar da utancı yaşarım. Taif; pişmanlığın, anı geri getirememenin sembolüdür. Taif, nimeti görememenin en somut örneğidir. Ey Taif! Dağın, toprağın dile gelse, hâla o günkü utancı yaşadıklarını söylerler, kim bilir? Rabb'in Habibi'ne siper olmak için nede çok can atmışlardı, kim bilir? Taif üzgün, Taif pişman… Dokunsan kan ağlayacak, Resul(s.a.v.)'ün akan kanlarına mukabil… Atılan her bir taş kahrolmuştu o gün, Hiçbir ana benzemiyordu o an… Kutlu Habib, kan revan içindeydi, Kurtuluşlarını isteyeni, taşla karşılamışlardı… Her yer şaşkındı, her yer çaresiz… Dağ, gök ve sen ey Taif! Tarihinde böylesi bir kara leken hiç olmamıştı. Elinden gelseydi iki dağını birleştirip kutlu Habib'ine uzanan elleri yok edecektin! Elinden gelseydi yürürdün dağlarınla, ezip yok ederdin sırtındaki nankör tüm kulları! Taif! Resul(s.a.v.), kanlı adımlarla arşınlarken sokaklarını, Sendin tir tir titreyen… Resul yürüyordu, Sen eriyordun… Resul kandan izlerle seni terk ediyordu, Sen, kahroluyordun! Resul(s.a.v.) avuçlarını açmış Rabb'e yalvarırken, Sen öfkeden, Resul(s.a.v.)'e diken sunanların başına yıkılmak istiyordun! Cebrail(a.s.) de seninle aynı fikirdeydi, Üzgün ve kederli bir şekilde diyordu ki; "Dile ki Rabb'inden isteyeyim, iki dağı birleştirsin." Resul(s.a.v.) kan revan içinde hidayetleri için dua ederken; "Onlar bilmiyorlar, bilseydiler böyle yapmazlardı" diyordu… Ve kan revan içinde Rabb'ine şöyle sesleniyordu; "İlâhi! Kuvvetimin zaafa uğradığını, çaresizliğimi, halkın gözünde hor ve hakir görüldüğümü ancak Sana arz ederim. Ey merhametlilerin en merhametlisi, herkesin zayıf görüp de dalına bindiği biçarelerin Rabbi sensin, İlahî, huysuz ve yüzsüz bir düşmanın eline beni düşürmeyecek, hatta hayatımın dizginlerini eline verdiğim akrabamdan bir dosta bile bırakmayacak kadar bana merhametlisin. Ya Rabb! Eğer bana gazaplı değilsen, çektiğim bela ve sıkıntılara hiç aldırmam, fakat Senin esirgeyiciliğin bunları göstermeyecek kadar geniştir. Ya Rabb! Gazabına uğramaktan, rızandan mahrum kalmaktan; Senin karanlıkları aydınlatan, din ve dünya işlerini dengeleyen yüzünün nûruna sığınırım. Râzı oluncaya kadar işte affına sığınırım. Bütün kuvvet ve kudret ancak Seninledir." Alıntı... Mizgin Dergisi... |
Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı | Kur'ân-ı Kerim Genel | Medineweb | 1 | 2913 | 01 Ocak 2013 16:58 |
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj | Anket'ler-Röportaj'lar | EyMeN&TaLhA | 1 | 2770 | 02 Kasım 2010 01:14 |
Ebuzerr / (Ali Şeriati) | Ashab-Kiram(r.a) | Mihrinaz | 5 | 4969 | 16 Temmuz 2010 01:33 |
BAKMAK YETMEZ.... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Mihrinaz | 4 | 2236 | 24 Nisan 2010 15:15 |
İN'SANLARDAN... | Serbest Kürsü | Beytül Ahzan | 3 | 2266 | 02 Mart 2010 22:27 |
03 Eylül 2007, 21:00 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: TAİF... ÖZLEDİK SENİ YA RESUL ALLAH! HOŞGELDİN! EY, KUTLULAR kutlusu! Hoşgeldin! Ey, Nebiler Nebisi! Hoşgeldin! Sen öyle bir iklimde geldin ki, medinedeki çöl ortasında açan tek güldün.. gül kokulu ferah iklimler getirdin beraberinde ve bölük bölük melekler indiler yeryüzüne, senin yüzün suyun hürmetine.. Hoş geldin Allah'ın Resulu! Hoşgeldin! Kutlu bir gecede, şereflendi dünya.. çünkü seninle tanıştı.. karanlık çökmüş dünyadaki tek aydınlık misali, mehtaplı bir gecede yanıp sönen ışıltılı yıldızlar gibi, daha da güzel, tarifsiz bir nurla, nurunla teşrif ettin yeryüzüne..sen ki Muhammed Mustafa'sın ve senki alemlare rahmet olarak gönderilensin ve Sen ki.. peygamberimizsin elhamdülillah.. |
03 Eylül 2007, 21:01 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: TAİF... Senin nurunla aydınlandı dünya.. senin için söylendi en güzel şiirler, senin için yazıldı mevlidler, ilahiler... Necip Fazıl, "Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim; Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!" dedi.. en güzel dizelerinden birinde.. ve seni seven insanların en güzel zamanları yaşandı bu dünya üzerinde ve insanlar kul hakkından korkar, iliği severdiler.. çünkü seni unutmamıştı insanlar... seni tanıyorlardı... Ya şimdi?... Ümidimizi yitirmek hiç yakışmasada bizlere, içimdeki vaveylalar artarken bir çığ gibi... bazen bende düşüveriyorum yes'lere, istemesemde.. senin nurlu mekanın Kabe'nin resimleri avutabiliyor zavallı kalbimi.. ve belki de bir avuntu arıyorum resimlerde... |
03 Eylül 2007, 21:02 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: TAİF... seni yattığın ebedi mekanı binlerce insan tavaf edip eriyorken o yüce mertebeye.. aydınlık sanki sadece o mübarek beldelerde..bizim içimizi gittikçe büyüyen karanlıklar kaplarken, senin bulunduğun belderler gece karanlığında bile ışıl ışıl Ya Resul Allah! Dünya senin nurnun olmadan daha ne kadar dönebilir yörüngesinde? yada zaman ne kadar güzel ve bereketli sensizliği çekerken iliklerine? Özledim seni, Özledik seni ya Resul Allah! Zulmün arşa değeceği zamanlarda senin merhametini özledik, zalimlerin başlarımıza kara bulutlar gönderdiği zamanlarda senin sabrını özledik.. Zenginin fakiri gözetmediği zamanlarda senin cömertliğini özledik.. Özledim seni,özledik seni ya Resul Allah! Mavi Gezegen maviliğini siyaha devrediyor sanki.. ve gittikçe birşeyler azalıp yitiyor usulca.. ve dünya her zamankinden daha ağır ve daha miskin sanki şu zamanlarda... |
03 Eylül 2007, 21:03 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: TAİF... Zor zamanlarda yaşıyoruz velhasıl! Ölesiye zor zamanlarda başladı sana olan sevdamız... Zor zamanlarda sevdalandık sana.. Sevgiyi unutmak üzere olan bir gezegende yeniden SEVGi diyebilmek. barışı istemeyen gözlere senin barışçılığını düşünerek.. sıcacık ve içten illaki BARIŞ diyebilmek,acımasız yüzlere, senin merhametini düşünerek MERHAMET'in varlığını hatırlatabilmek, herşeye rağmen, senin yüzün suyun hürmetine ve Allah rızası için illa ki illaki GÜZEL'den, illaki SEN'den bahsedebilmek... ve tüm çirkinliğe inat senin o sonsuz güzelliğini düşünüp güzel görebilmek.. zor olsada imkansız olmuyor seni tanımakla.. seni hissetmekle..ve Allah'ın lutfettiği güçle.. ÖZLEM ÇOLAKOĞLU |
03 Eylül 2007, 21:06 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: TAİF... Özledik seni Allah'ın Resulü, Özledik Seni Ya Hz. Muhammed(a.s.m) ve seni hep özlüyoruz Canım Peygamberim.. ama ne mutlu ki, özlemler en sonunda seni hissetiriyor bize.. zor zamanların aşılmazlarını aşabiliyoruz senden aldığımız güçle ve RAbb'imizin ilham ettiği düşüncelerle.. Senin teşrifinle aydınlandı, kutlandı evren ve senin nurunu yaşatmaya çalışan ışıl ışıl,bu zamandan alabildiğine soyut ve bir o kadar güzel gençlerle,Allah'ın izniyle devam edecek güzeller ve senden gelen gül kokulu ilhamlarla dağıtacağız elimizdeki kırmızı gülleritüm evrene ve bir gün herşey güzele, gül'e dönecek ve Allah Nur'unu tamamlayacak inşaallah... seni düşünmek ve yeniden güzel ümitlerle dolmak ne güzel!.. sen ve senin getirdiğin gül kokulu ilhamlar zor zamanların en güzel armağanları elhamdülillah.. ve derince bir özlem dahi güzeli sürüklerken peşinden yine de... Seni ve senin güzelliği özledik Ya Resul Allah!.. |
05 Eylül 2007, 10:38 | Mesaj No:7 |
RE: TAİF...
RAHMET-İ YAĞMUR 7.8.2002/ Ötelerin ötesi var ya hani, “öteler âlemi” dedikleri Bilinmezin akla muhal tasavvuruna bile alınamayan Kavramda evhamları vehim diye yutturanlara inat Kılavuzsuz kavranamayan o binlerce yıllık serüven Umursamadan dünya emellerini uslanan üslubumuzla Aşkın mayasıyla, karılmadan kurtulabilir mi insan? Gönül güveyiliklerden sıyrılmadan vuslat olur mu? Çözülmeden yürek ipleri gönül elbiselerinden Zaman mekâna, mana mendiliyle el sallamaya görsün Tul-i emelin teşbih takıları olur çer çöp ve saman Vedud-u bade ile varışı vuslat olan o diyara Vakti kuşanarak gayretle kıyam eylemektir zaman. Azın çokla tekleşip vakit vadini tamamladığında Işıkların yol aydınlığı amellerini artırmaya bak Benlik dünyasının enlik sermayesinden payını alarak. Ara, ardınca ağlayıp ta ağıdını yakan yarenlerini. Yağmurun rahmet yazgısında yedi veren yeller Nev baharların soluklarında yakutlarla süslenir Yâr yangınlarında yananıp saflık külüne dönerken Yarenler, yar ellerine yakarken yaslı sevdalarını Can umut vakitlerinde nefesin soluklarında hazlanır Selam un kavlen min rabbirrahim itminana erdirir Yürek dillenirken ellerse tevhileşir dualarla nazlanır Birle bütünleşip batarken enfüsinden ötelerin bağrına. Kulluk iman ve akıl ferasetiyle silinir masivallah Gözlerde sevgi şeenlerini ışıldatırken bir Allah Yetmiş yıllık hasretin tövbe basamak larında Bir’e beli derken nurlaşıyor bir olmakla Huvellah. Varidatı sır yani | |