Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::MEDİNEWEB DİN HİZMETLERİ ALAN BİLGİSİ SINAVLARI-(DHBT).::. > DHBT-1-Sınav Konuları > İslam İbadet Esasları(DHBT)

Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi:  24 Mayıs 2014 (12:55), Konuya Son Cevap : 24 Mayıs 2014 (12:55). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 24 Mayıs 2014, 12:55   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Secdeler

Secdeler

SECDELER

Secde Allah’a saygı ve O’nu yüceltmenin en ileri ifadesidir; kulun Rabbına
en fazla yaklaştığı haldir. Cenaze namazının dışındaki bütün namazların her
bir rek‘atında iki defa yapılan secdelere “namaz secdesi” denir. Bu secde,
namazın bir rüknünü (farzını) teşkil eder. Namazlarda yanılmalar yoluyla
meydana gelen bazı eksikliklerin telâfi edilmesi için namazın sonunda
yapılan secdelere “sehiv secdesi”, Kur’ân-ı Kerim’de secde ayetlerinin
okunması veya işitilmesi sebebiyle yapılan secdeye “tilâvet secdesi” ve
Allah’a şükür için yapılan secdeye de “şükür secdesi” denir. Namaz secdesi
hakkında önceden bilgi verildiği için burada yalnız sehiv, tilâvet ve şükür
secdeleriyle ilgili bilgi verilecektir.

Sehiv Secdesi

Tanımı ve Hükmü
Sehiv secdesi, yanılarak (sehven) farzın te’hîr’inden (geciktirilmesiden) veya
vacibin terk ve te’hîr edilmesinden dolayı namazda meydana gelen
eksiklikleri telâfi etmek ve namazı tamamlamak için namazın sonunda
yapılan secdeleri ifade eder. Mümin bir kişi, farz, vacip ve sünnetlerine
riayet ederek ve huşû içinde yani gönlünü Allah’a vererek, namazını
mükemmel bir şekilde kılmaya gayret eder. Ancak namaz kılan kişi, bazan
dalgınlıkla, unutarak veya yanılarak gizli okunacak yerde açıktan okur,
açıktan okunacak yerde gizli okur, oturulacak yerde ayağa kalkar, ayağa
kalkılacak yerde oturur, okunacak yerde okumaz, okunmayacak yerde okur
ve bunlara benzer davranışlarda bulunabilir veya kaç rek’at kıldığında
şüpheye düşmüş olabilir. Hz. Peygamber: “Sizden biri namazında şüpheye
düşerse, doğrusunu içinden araştırsın ve namazını kanaatine göre
tamamlasın, sonra selam versin ve sehiv secdesi (yani yanıldığı için iki
secde) yapsın yapsın” (Buhârî, “Salât”, 31) buyurmuştur. Böylece
Peygamber Efendimiz bu ve buna benzer hadisleriyle sehiv secdelerinin
namazın eksikliklerini telâfi edip onu mükemmel hale getiren, namaz kılan
kişinin namazını tam kılıp kılmadığıyla, kabul edilip edilmediğiyle ilgili
tereddüdlerini ortadan kaldırıp onu manen rahatlatan bir görev îfâ ettiğini
belirtmiş olmaktadır.


Herhangi bir namazda bir farzın kasden (bilerek) veya sehven (yanılarak)
terk edilmesi, o namazın iade edilmesini yani yeniden kılınmasını gerektirir.
Çünkü bir farz eksikliği telâfi etmek için sehiv secdesi yeterli olmaz. Bir
vacibin kasden yani bilerek terk edilmesi ise, kötü bir iş ve davranış olup,
bundan dolayı sehiv secdesi gerekmezse de, vakit müsaitse böyle bir namazın
yeniden kılınması daha uygundur. Ancak böyle eksik bir namazı yeni baştan
kılmayan kimsenin namaz borcu düşer, ancak sevapta noksanlık söz konusu
olabilir. Bir sünnetin kasden veya yanılarak terk edilmesi ise, bir kusur
olmakla birlikte, bunlar için sehiv secdesi yapmak gerekmez. Sehiv secdesi
sadece bir vacibin sehven (yanılarak) terk edilmesi veya bir farzın
geciktirilmesi halinde yapılır ve yapılacak bu secde ile namazda meydana
gelen eksiklikler telâfi edilmiş olur.
Sehiv secdesi, imama ve tek başına kılana vaciptir. Bir namazda bir veya
birden fazla vacibin sehven terk edilmesinden dolayı, sadece bir sehiv secdesi
yeterlidir. Kendisine sehiv secdesi vacip olup onu yerine getirmeyen bir
kişinin namaz borcu düşer. Ancak kendisine namazının eksikliklerini
giderme fırsatı tanınan bu kişi, bu fırsattan yararlanıp namazının
eksikliklerini gidermediği, onu eksik hali üzere bırakıp vacipleri
tamamlamadığı için günahkâr olmuş olur. Ancak, sehiv secdesini yapmayı
unutan bir kişinin namazı ise sahihtir, fakat sevabı kısmen noksandır. Sehiv
secdesi, vakit namazı kılmaya elverişli olduğu zaman ve durumlarda vaciptir.
Mesela, sabah namazını kılıp selam verdikten sonra güneş doğsa, bu kişiden
sehiv secdesi düşer. İmama uyan kişi, namazda yanılsa bile onun üzerine
sehiv secdesi vacib olmaz. Cuma ve bayram namazlarında kalabalık bir
cemaat varsa, cemaat arasında karışıklığa yol açmamak için imamın sehiv
secdelerini terk etmesi uygun görülmüştür.

Sehiv Secdesinin Yeri ve Yapılış Biçimi

Sehiv secdesi namazın son oturuşunda (ka‘de-i ahîre) yapılır. Tek başına
kılan kişi tahiyyat, salli-bârik dualarını okuyup sağ ve sol taraflara selam
verdikten sonra, imam ise –cemaatin karışıklığa uğrayıp dağılmasına yol
açmamak için- tahiyyatı okuyup sağ tarafa selam verdikten sonra sehiv
secdesini yapar. Sehiv secdesi şöyle yapılır: Namazın son oturuşunda
(ka‘de-i ahîre) selam verilir, daha sonra “Allahu ekber” denilerek secdeye
varılıp üç defa “Sübhâna Rabbiye’l-a’lâ” okunur, sonra “Allahu ekber”
denilerek secdeden doğrulup oturulur, bir tesbih miktarı oturuşdan (celse)
sonra yeniden “Allahu ekber” diye ikinci secdeye varılır, yine üç defa
“Sübhâne Rabbiye’l-a’lâ” okunduktan sonra “Allahu ekber” denilerek
doğrulup oturulur. Tahiyyât, salli-bârik ve rabbenâ âtinâ duaları okunduktan
sonra önce sağ tarafa, sonra da sol tarafa selam verilir. Selam verdikten sonra
namazda yanıldığını hatırlayan bir kimse, yüzünü kıbleden çevirmemiş ve
konuşmamış ise yine sehiv secdesi yapabilir.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar nurşen35 87 33471 23 Mayıs 2015 21:53
Gülmek isteyenler tıklasın :))) Videolar/Slaytlar Kara Kartal 3 4075 10 Mayıs 2015 16:16
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar İslami Haberler Medineweb 0 2730 10 Mayıs 2015 16:13
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' Ayın Üyesi 9Esra 13 8956 30 Nisan 2015 14:29
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor Tefsir Çalışmaları Medineweb 0 3329 19 Nisan 2015 15:45

Alt 24 Mayıs 2014, 12:55   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Secdeler

Tilâvet Secdesi


“Tilâvet” sözlükte okuma anlamına gelir. Fıkıhta, secde ayetlerinin
okunmasından dolayı yapılan secdeye “tilâvet secdesi” denir. Kur’ân-ı
Kerim’de ondört secde ayeti vardır ve şunlardır: el-A’râf 7/206; er-Ra’d
13/15; en-Nahl 16/50; el-İsrâ 17/109; Meryem 19/25; el-Hâc 22/18;Furkân 25/60; en-Neml 27/25; es-Secde 32/15; Sâd 38/24; el-Fussilet 41/37;
en-Necm 53/62; el-İnşikâk 84/20; el-‘Alak 96/19. Secde ayetini okuyan ve
onu işiten herkes için tilâvet secdesini yapmak vaciptir. Çünkü secde ayetleri
üç kısımdır. Bunlardan bir kısmı, açıkça secde edilmesini emretmektedir.
Diğer bir kısmı, kâfir ve müşriklerin secde etmekten yüz çevirdiklerini
içermektedir. Diğer bir kısmı ise, peygamberlerin secde emrine uyup secde
ettiklerini anlatmaktadır. Bunlardan her birisi ise, yani gerek emre uymak,
gerek peygamberlere tabi olmak ve gerekse kâfirlere muhalefet etmek
vaciptir. Arapça aslından veya tercümesinden secde ayetini okuyan veya
okuyandan veyahut radyo, televizyon, bilgisayar gibi bir aletten işiten kişi,
namaz kılmakla mükellef ise veya o esnada durumu elveriyorsa, bu secdeyi
yapması gerekir. Bu sebeple, hayız ve nifas halinde olan bir kadının, ne
okumak ne de işitmekten dolayı, tilâvet secdesi yapması gerekmez. Yine,
meslâ namaz kılarken dışardan secde ayetinin okunduğunu işitecek olsa, o
kişinin tilâvet secdesinde bulunması gerekmez.
Secde ayeti okunur okunmaz, işitilir işitilmez, hemen secde edilmesi
gerekmez. Ancak zaruret bulunmadıkça geciktirilmesi mekruhtur. Bir
kimsenin secde ayetini okuduktan veya işittikten sonra hemen secde etmesi
mümkün değil ise, “Semi‘nâ ve ata’nâ ğufrâneke Rabbenâ ve ileyke’l-masîr”
(el-Bakara 2/285) İşittik ve iteat ettik. Ey Rabbimiz! Bizi bağışlamını
bekliyoruz. Dönüş ancak sanadır) ayetini söylemesi müstehabtır. Bir secde
ayetinin, bir mecliste (meselâ bir mescitte, bir odada) tekrar okunmasından ve
işitilmesinden dolayı, bir defa secde edilmesi yeterlidir. Bu, özellikle Kur’ân
öğreticileri ve öğrencileri için bir kolaylıktır. Bir mecliste secde ayetini
işitenler, okuyan kişinin imamlığında tilâvet secdesini yapabilecekleri gibi,
her biri tek başına da secde edebilir. Secde ayetinin namazda okunması
halinde, eğer bundan sonra üç ayetten fazla okunmazsa, yapılacak rükû ve
secde ile tilâvet secdesi de yerine getirilmiş olur. Ancak üç ayetten fazla
okunacaksa, namazın rükû ve secdesiyle bu secde îfâ edilmiş olamaz, bu
secde ayetinden dolayı ayrıca bir secde edilmesi gerekir. İmamın cuma ve
bayram namazlarında, öğle, ikindi gibi gizli okunan namazlarda secde ayetini
okuması mekruhtur. Çünkü cemaatin şaşırmasına sebep olabilir. Ancak secde
ayeti, kıraatin sonuna rastlarsa, bu takdirde namazın secdeleriyle tilâvet
secdesi birlikte edâ edileceğinden dolayı, sakınca ortadan kalkar. Tilâvet
secdesini yapacak kimsenin, abdestli, avret yerleri örtülü ve kıbleye
yönelmiş olması şarttır. Tilâvet secdesi şöyle yapılır: Tilâvet secdesi
niyetiyle ve fakat eller kaldırılmaksızın “Allahu ekber” denilerek secdeye
varılır, secdede üç defa “Sübhâne rabbiye’l-a’lâ” denilir. Daha sonra “Allahu
ekber” denilerek secdeden kalkılır ve ayağa kalkarken “Ğufrâneke Rabbenâ
ve ileyke’l-masîr” ayeti dua niyetiyle okunur.
Alıntı ile Cevapla
Alt 24 Mayıs 2014, 12:55   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
Medineweb - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medineweb isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13301
Üyelik T.: 04 Şubat 2011
Arkadaşları:5
Cinsiyet:erkek
Yaş:37
Mesaj: 4.833
Konular: 926
Beğenildi:342
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Secdeler

Şükür Secdesi


Allah’a şükürden dolayı yapılan secdeye “şükür secdesi” denir. Bir kişinin,
bir nimete nail olmasından veya bir üzüntü, musibet ve sıkıntıdan
kurtulmasından dolayı, kıbleye yönelerek ve tekbir alarak şükretmek
maksadıyla yere kapanıp secde etmesi müstehaptır. Şükür secdesinin şartları
ile yapılış biçimi, tilâvet secdesi gibidir. Rivayet edildiğine göre Peygamber
Efendimiz, kendisine sevindirici bir haber verildiğinde hemen secdeye
kapanırdı. Yine rivayetlere göre, sahabiler de sevindirici haberler karşında
şükür secdesinde bulunurlardı. Her hangi bir nimete nâil olmadan veya bir
musibete uğramadan şükür secdesinde bulunmak mekruh olmamakla birlikte
müstehap da değildir. Hatta namazların sonunda şükür secdesi yapılması
mekruhtur. Çünkü işin mahiyetini bilmeyenler bunun namazın vacip veya
sünnet bir parçası olduğunu zannedebilir. Bu gibi inanışlara yol açabilen her
çeşit mubah iş ise mekruhtur.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Secdeler Üzerine Fasıl - Sehv Secdesi Belgin Hadis-i Şerif 0 25 Kasım 2008 09:57
Secdeler Üzerine Fasıl - Tilavet Secdesi Belgin Hadis-i Şerif 1 25 Kasım 2008 09:54
Secdeler Üzerine Fasıl - Şükür Secdesi Belgin Hadis-i Şerif 0 25 Kasım 2008 09:46

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.