|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Zelal,Açılış Tarihi: 12 Ekim 2012 (14:27), Konuya Son Cevap : 18 Mayıs 2014 (19:06). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
12 Ekim 2012, 14:27 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 15574 Üyelik T.:
02 Ocak 2012 | Muhteşem bir yazı....... Muhteşem bir yazı....... Rahman Rahim Allah’ın adıyla (Resûlüm!) De ki: “Şüphesiz Rabbim rızkı, dilediğine genişletir, (dilediğine) daraltır.Fakat insanların çoğu bilmezler. (34/Sebe’, 36) Eskilerden kıtlık zamanlarını çokça dinlemişsinizdir. Aylarca yağmurun yağmadığı, toprağa ne ekseler ellerinin bomboş kaldığı zamanlar. Dedem aylarca ot yediklerini anlatırmış babama. Su yok, sabun yok, tuz yok… Sonraki nesiller bu durumu neredeyse hiç yaşamamışlar. Sanki yıllar geçtikçe herşey bollaşmış, gökyüzü taşıdığı ne varsa yağdırmış, toprak içindekileri alabildiğine dışarı atmış gibi… Ağzı dualı, gözüne namahrem bir erkek gözü değmemiş ninelerimiz, nur yüzlü, alınlarında secde izleriyle dolaşan dedelerimiz niye kıtlık çekmişler? Şimdi yaşadığımız toplum tüm azgınlıklarına ve isyanlarına rağmen neden bu kadar nimet bolluğu içinde yüzüyor? Ebû Talha -radıyallâhu anh- anlatıyor; “Resûl-i Müctebâ Efendimiz’e açlıktan şikâyet ettik ve karınlarımızı açıp gösterdik. Herkes karnına bir taş bağlamıştı. Resûlullâh da karnını açtı. Baktık ki onda iki taş vardı.” (Tirmizî, Zühd, 39) Bizler çoğu zaman bir parça kuru ekmeği bile bulamamış bir Peygamberin ümmetiyiz. Efendimizin, sahabelerin, ve atalarımızın yokluk günlerine mukabil, bizler yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda bir hayat sürüyoruz. Karınlarımız tıka basa dolu olsada doymayan gözlerimiz var bizim. Elimizi neye atsak nimet, nereye baksak dünya tüm varlığıyla önümüze serilmiş sanki… İstisnalara sözüm yok ama toplumda “yarın ne yiyeceğim” endişesi taşıyan neredeyse kimse yok. Dolaplarımız, dondurucularımız, kilerlerimiz yiyecek dolu. Şişmanlık toplumun baş hastalığı olmuş. Çoğumuz, Efendimizin sevmediği gibi göbekli. Çocuklarımız semirmiş ve artık kolay kolay hiçbir yiyeceği beğenmiyorlar… Fakat bizler hiçbir zaman olmadığı kadar şükürsüz ve nankörüz. Oysa dün hayal bile edilemeyen herşeye sahibiz. Çoğumuzun arabası, hatta bazılarının iki arabası var. Tek ev yetmiyor da iki ev alıyoruz. Kim pazardan kıyafet alıyor ki? Etiketindeki markaya bakmadan giysi alan kaç kişi var? Arkası kalın tvler çok yer kaplıyor, LCD ekran olmalı. 55 ekran çok gerilerde kaldı. Oldumu en az 82 ekran olmalı. Oymalı halısı, boncuklu perdesi, tam tekmil yemek takımları… İhtiyaç duyduğumuz şey karnımızı doyurmak, açıkta gezmemek değil artık. Biz dünyamızı cennete çevirmeye çalışıyoruz… Aynı maaşı alan iki aileden biri yakınıp duruyor, diğeri haline şükrediyor. Ben tek çocukla çift maaşla nasıl geçim yapamıyorlar diye şaşıyorum. Onlar tek maaş, dört çocukla nasıl idare ediyorlar diye bana şaşırıyorlar. Kimisi çocuklarını mahallesindeki okulda okuturken, kimisi yılda 15 bin tl. verip özel okulda okutuyor. Kimisi 10 yıldır aynı kanepede otururken, kimisi 2 yılda bir takım değiştiriyor. Kimi pek çok gıdayı evinde hazırlarken, kimi marketi evine taşıyor. Sucuksuz, kaşarsız kahvaltı yapamayan, tahin pekmeze ağzını sürmeyen, ıspanağa pırasaya “ıyy” diyen çocukları var çoğumuzun. Elli tane gömleği, elli tane kıravatı olan erkekler, otuz tane eşarbı, bir o kadar çanta ve ayakkabısı olan kadınlar var aramızda. Onca şeyi nasıl giyer, nasıl kullanır bilinmez. Ne lüx kıyafetinden, ne lüx yemesinden ödün vermeyen, sonrada kredi kartlarıyla boğuşup duran bu insanlara sorsanız “Geçinemiyorum, hayat şartları çok zor” diye ağlarlar! Fransız filozof şair Charles Baudelaire: “Susuzluğumuzdan daha büyük olan bardaklarımız, sürahilerimiz yüzünden utanıyorum.” diyor. Erkeğin çalışması yetmiyor artık. Hanımlarda çalışıyor. Hanelere giren para miktarı arttıkça ihtiyaçlar artıyor. Dünya için hırs yaptıkça bereket azalıyor. Bereket azaldıkça şikayetler, isyanlar artıyor… Allah Teâlâ şöyle buyurdu: ‘Ey Âdemoğlu! Kendini kulluğuma/ibâdetime ver, gönlünü zenginlikle doldurayım, fakirliğini kapayayım. Böyle yapmazsan ellerini meşgûliyetle doldururum, fakirliğini de kapamam.” (Tirmizî, Kıyâmet 31) Kanaat etmeyi çoktan unuttuk! Oysa kanaat rızık genişliğine sebeptir. Her canlının yiyeceği her lokma, alacağı her nefes bellidir. Rabbimiz: “Yeryüzünde rızkı Allah’a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Hud suresi:6)buyuruyor. Kurdu, kuşu, börtü böceği rızıksız bırakmayan Allah’a gereği gibi tevekkül etseydik, kanaat nedir şükür nedir bilseydik, onca nimet içinde olup hâlâ geçinemiyorum dermiydik? Farkettiniz mi bazı evler nasıl bereketlidir? Az bir parayla borçsuz harçsız yaşarlar. Bazılarınında kazandıkları dolgun maaşlarının beti bereketi yoktur. Ben rızkın mucizevi bir şekilde artıp eksildiğine inanıyorum. Tam bitti sanarken buzluğun gerisinde bir parça kıyma bulursunuz, yağ bitti derken, kilerde açılmamış bir şişe yağ görürsünüz hani… Paranız az kaldı diye bilirken, hesapta olmayan bir miktar parayı farkedersiniz…Hiç ummadığınız bir yerden alacağınız bir meblağ gelir, arkadaşınız bir kilo baklava getirir… Bu rızkın artması değil de nedir? Ya da üçe alacağınızı beşe alırsınız. Olmadık bir zamanda çamaşır makinası bozulur, yenilemek zorunda kalırsınız. Arabanız arıza yapar, hesapta olmayan tomarla para elden çıkar. Orta halli komşunuz 1 kg kıymayla bir ayı geçirir de, siz onunla bir hafta idare edemezsiniz… Onun beş çocuğu, sizin çocuk gibi beslenmediği halde topaç gibi hasta olmadan büyür. Sizin çocuk çürük elma gibi dolanır etrafta. Onu al, bunu al, aman iyi olsun, aman yesin, aldıkça doymayan, verdikçe bilmeyen çocuklarınız olur sizin. Onca para nereye gider, nasıl tükenir anlamazsınız. Şükürsüzlüğünüz vesilesiyle rızkınız daralır da haberiniz olmaz… Şükür, kanaat, ibadetler, bolca tevbe etmek rızkı artıran sebeplerdendir. Allahtan razı olmak, Allah’ı razı eder! Allahın verdiğine razı olan kulu Rabbimiz darda koymaz… Sağlığınız huzurunuz yerindeyse, kimseye muhtaç değilseniz, kirasını ödeyebildiğiniz bir eviniz, açıklığınızı örtecek iki kat elbiseniz varsa, bir fakire üç kuruşta olsa sadaka verebiliyorsanız, hele yüreğinizde kamil bir imanınız varsa siz dünyanın en zengin insanlarından birisiniz. Cebi dolu, kalbi boş insanlar dünyanın en fakirlerindendir. Ne kadar çırpınırsanız çırpının, ancak size yazılan kadar kazanırsınız. Bırakıp gideceğiniz bir dünya için, bu kadar çırpınmaya değer mi? “Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur.” (Tirmizî, Zühd 34, h. no: 2347; İbn Mâce, Zühd 9, h. no: 4141). Bilelimki ibadet etmekten ayakları şişen Rasulümüz (s.a.v) ve sahabeleri zenginliğe, en güzel dünya nimetlerine bizden daha layıktılar. Onların yoksullukları günahları sebebiyle değildi. Bizim zenginliğimiz de hakettiğimiz için veya çok iyi bir kul oluşumuzdan dolayı değil. Bunların hepsi bir imtihan sebebiyledir. “Dünya tatlı ve hoştur. Allah sizi ona vâris kılacak ve nasıl hareket edeceğinize bakacaktır. Öyleyse dünyadan sakının…” (Müslim, Zikir) Cahide Sultan Alıntı |
Konu Sahibi Zelal 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Çocuklarınızla konuşun | Kişisel Gelişim ve Psikoloji | Tuba_ | 6 | 1988 | 07 Şubat 2013 12:24 |
Okunması ve ibret alınması gereken gerçek bir aşk... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | su damlası | 1 | 2921 | 22 Ocak 2013 21:39 |
Muhteşem bir yazı....... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | GÖKCEN_AZRA | 4 | 2345 | 12 Ekim 2012 14:27 |
dara düştüm Ey Rab | Dua Bölümü | suhtem | 1 | 2462 | 07 Eylül 2012 21:45 |
Medine-i Münevvere’de bir Ramazan gecesi | Cuma-Bayram-Kandiller | Zelal | 0 | 1541 | 07 Mayıs 2012 22:41 |
02 Nisan 2014, 21:50 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 40187 Üyelik T.:
20 Mart 2014 | Cevap: Muhteşem bir yazı.......
Eywallah kardeşim... Dünya hayatı elbetdeki imtihandan ibaretdir.İnsanlar için dünya varolduysa elbetdeki dünyada sıkıntılar çekecektir,buna mukabilen yapılan iyilik ve kötülüklerin dünyada daim olmaması için Allah c.c. imtihana tabi tutup kimin daha hayırlı kimin daha şerli olduğunu çıkartıp ebedi hayata hazırlatır. Sürekli imtihana tutulan insan darlıkta ve varlıkta,hastalıkta ve sağlıkta rabbine şükrünü hasıl ederse yaparsa elbetdeki çekilen elem ve cefalar karşılksız kalmayacak ,karşılığını en güzel şekilde verecektir.Bunun bilincinde olan Müslüman ona göre herşeyin Allahtan geldiğine inanaır ve teslimiyetini Allahtan geldik yine ona dönücüleriz diye bitirir... Bunuda bilmek lazım ki Allah c.c. insana kaldıramayacağı yükletmez.Sizinde belirdiğiniz gibi kardeşim Karnına Taş bağlayan bir peygamberin,Ayakları şişene kadar ibadet eden bir resulün,Hayvan işgemleri üzerine atılan Allahın habibi hz Muhammd s.a.v efendimizde bu ve bunlara benzer imtihanlara tabi tutulmuş ve son sözü sizlerde iyi bilirsiniz ki Allahtan geldik yine ona dönücüleriz sözü şiar olmuştur... Rabbim bizi Gelen imtihanları verebilmeyi,ona layık kul olabilmeyi,Nimetine herdaim şükreden kullardan olmayı nasip etsin.... O sabredenleri müjdele! Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman: “Biz Allah’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” derler.Bakara 155-156..
__________________ Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin |
18 Mayıs 2014, 19:06 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 27691 Üyelik T.:
26 Nisan 2013 | Cevap: Muhteşem bir yazı....... “Dünya tatlı ve hoştur. Allah sizi ona vâris kılacak ve nasıl hareket edeceğinize bakacaktır. Öyleyse dünyadan sakının…” (Müslim, Zikir) Hergün koşturup durduğumuz uğruna çabaladığımız hayat! |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
pkk mağarasındaki yazı | İSRA | Serbest Kürsü | 9 | 31 Ocak 2014 01:30 |
Kanla yazı yazılır mı? | tevhid_ | Videolar/Slaytlar | 0 | 10Haziran 2013 22:44 |
acizler için yazı!!!!! | MescidiAksa | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 25 Ağustos 2008 17:00 |
Arapça yazı (Harfler) | MERVE DEMİR | Genel Arapça | 0 | 09 Ağustos 2008 14:57 |
Yüzükteki Yazı.... | Emekdar Üye | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 6 | 03 Mart 2008 23:32 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|