Sen

[YASEMİN ATAMAN]

Sen

SEN

Gecenin sessizliğinde, sıcak yatağımızda Pembe düşlerin içinde uyurken, senin Kıpırdaman ile uyandım. Heyecanla yataktan fırlamıştın, gözüm baş ucumdaki saate takıldı. Daha sabaha çok vardı.Sende ki heyecanı görünce ses çıkarmadım, ne olduğunu anlamak istedim. Kalbindeki heyecan yüzüne
vurmuştu. İçimden neler oluyor diye düşünürken, gözüm ile seni takip ediyordum.
Temiz kıyafetlerini giyip telaş ile banyoya gidiyordun. Belli ki, gecenin bir yarısı beni uyandırmadan koşturman, gizlice bir yere gitmendir. Belki biri ile buluşacaksın veya önemli bir toplantın var. Beynim içinde sayısız sebepler buluyor, gözlerim merakla seni takip ediyordum. Sen mutluluk ve huzur doluydun.
Bu saatte uykunu bölen her ne ise seni çok sevindirmişti. Sevgilisine kavuşacak, seven olduğun her halinden belli oluyordu. İçim acı ile yandı, yoksa sen ve başka bir kadın… Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı, ne yapacağımı bilemiyordum. Son ana kadar sabretmeye karar verdim. Son hazırlıklarını yapıp salona geçiyorsun. Kapının eşiğine yanaşıp gözümden akan yaşlarla sessizce seni takip ediyordum. İçimden,
– Allah’ım şüphem doğruysa ne yaparım. Neden gizlilik, neden bana demedi? Eşimin bu gizli hali ne? Diye düşünüyor, içim yanıyordu. Ben seni gidecek diye beklerken, sen masada ki seccadeyi alıp
seriyorsun. Rab’binin huzuruna duruyorsun. Ben ki, gündüzleri kılmaya üşendiğim namazı sen gecenin bir yarısı hiç üşenmeden, aşk ile kılmaya hazırlanıyorsun. Sen, sevdiğinin huzuruna çıkmak için telaşlanmış, heyecan ile koşmuştun ve şimdi O sevgilinin huzurundaydın. Rabbinin divanına durmuş el bağlamıştın.
Her şeyi unutmuş adeta yok olmuştun. Ben ise şaşkınlıktan oracıkta kalmıştım. Selam verip ellerini semaya kaldırdığında, göz pınarlarından akan yaşlar yanaklarından seccadeye damlıyordu. Seven sevdiğine kavuşunca yürek çarpar, gözyaşları sel olmaz mı? Seccadeden kalkmak istemiyor gibiydin, ısrarla sevdiğine yalvarıyordun. Belki sevdiğinden ayrılmak istemiyordun, ayrılık zor geliyordu. Sessizce yatağımıza döndüm ve uyuyor gibi gözlerimi kapattım. Birazdan sen de odaya geldin. Sessizce yatağaoturup hafif bir ses tonu ile,

– Allah’ım eşime de bu güzelliği tatmayı nasip et. Ona hidayet ver, imanını güçlendir, doğru yola ilet, kalbini sana çevir, seccadene davet et, Salihalar zümresine girmesini nasip et. Ona senin sevgini tattır,(amin) deyip sessizce yatağa uzandın.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz geceleyin ibadet etmek için kalktığında
Kur’an diline dolaşır ve ne okuduğunu anlayamaz hale gelirse yatıp uyusun.” (Ebu Hureyre) Her derdin dermanı, O SEVGİLİYİ zikretmek değil mi? Kalpteki pası pak eylemek isteyen, siyah yüzü ak eylemek isteyen seherlerde Rabbini zikretmez mi? Günahlarına tövbe etmek isteyen, o divana el açmaz mı? Ahlakını kemale erdirmek isteyenler, kalbi yanık olanlar, sabaha günahsız çıkmak isteyenler seherlerde gözyaşı döküp, RAHMAN’ın huzuruna durmazlar mı? Benim bu kadar rahat oluşum neden? Hangi amelime güveniyorum, malıma mı, dostlarıma mı? Hiç günahım yokmuş gibi seherlerde ki rahmet yağmurlarında ıslanamıyorum. Gaflet uykusuna dalmışım, affet Allah’ım.


Yasemin Ataman

[mahsun]

Bu gaflet uykusundaki benim hocam bir an yazıdaki ben mıyım diye düşündüm.


Gözlerim buğulu günah kesemde,
Rahmânsın Rahîmsin Allâhu Ekber!
Pişmanım ömrümü boş geçirsem de,
Tevvâbsın Allahım Allâhu Ekber!





Allahım benim eşimede seccadeyi nasip et, bu ne kadar üzücü bir şey.


Eşlerin aynı çatı altında farklı düşüncelerde olması çok kötü.