Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  22 Mayıs 2013 (10:10), Konuya Son Cevap : 22 Mayıs 2013 (12:19). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 22 Mayıs 2013, 10:10   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:35
Cinsiyet:
Mesaj: 3.297
Konular: 784
Beğenildi:132
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Tebessüm, kime sadaka?

Tebessüm, kime sadaka?

Benim namazla hukukum aslında eskidir. İlkokul yıllarından itibaren dönem dönem başlamış ve bırakmışımdır. Ta ki, yirmi yaşıma kadar... Yirmi yaşımda, bir manevî sarsıntı neticesi açlıkla sarıldığım seccade, değil yalnız ahiretime umut, dünya hayatım için de kurtuluş olmuştur. (Huzurundan umut kesilmeyen Allah’a hamdolsun.) Bu kurtuluşun/umudun detayları bir tarafa, o günlere dair analizlerimi konuşmak istiyorum bu yazıda sizlerle. Geçmişte neyi yanlış yaptığımı, yirmi yaşımda ise neyi doğru anladığımı tartışmak istiyorum. Hem böylece belki, fakr’a dair bir sır da bize nazar edecek, inşaallah. Muvaffakiyet Allah’tan ve hamd her zaman Ona.

Şimdi, geçmişime geri dönelim: İlkokulun masumiyeti, ortaokul ve lisenin saf taklitçiliği içinde uyanamadığım şey neydi ki; ben, defaatle başladığım namazlarımı birkaç ay sonra nedametsiz bırakıyordum? Öyle ya! Namazların kıymetini biliyordum. Ailemde kılanlar da vardı. Buna rağmen benim dünyamda nasıl bir eksiklik vardı ki; kıymetini bildiğim bir ibadeti hakkını vererek yapamıyordum?

Bunu çok sorguladım. Çünkü aynı Ahmet’in yirmisinden sonra namazlarına devam edişi, önceki sebatsızlığını anlamamı güçleştiriyordu. Yıllar sonra, aradığıma, Bediüzzaman’ın bir cevabında rastladım. Orada Üstad Hazretleri, özetle; “Cenab-ı Hakkın bizim ibadetimize ne ihtiyacı var?” şeklinde sorulan bir suale şöyle yanıt veriyordu: “Cenab-ı Hak senin ibadetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibadete muhtaçsın; manen hastasın.” O zaman jeton düştü kafamda: Ben o zamana kadar namaza muhtaç olduğumu ve bende birşeyleri tedavi ettiğini hiç düşünmemiştim!
Evet, bunu bir itiraf olarak değil yalnız, bu zaman müslümanlarının bir gerçeği olarak kabul etmemiz gerek: Bizim, daha küçük yaştan itibaren aldığımız dinî eğitim, ibadetleri/yasakları bize ihtiyaç olarak öğretmiyor, hissettirmiyor. Daha çok onları (affınıza sığınarak söylüyorum) bir bonus kazanma aracı gibi tarif ederek ve faziletlerine vurgu yaparak özendirmeye çalışıyorlar. Bu dünyadan uzak, ahirete dönük yüzünü anlatıyorlar.

Ve böyle bir tedrisat da en nihayet, ortaokul ve lise yıllarındaki Ahmet gibi “Cenab-ı Hakka hediye verir, hatta—haşa—Onun bir ihtiyacını karşılar gibi...” ibadetler yapmamıza neden oluyor. Risalelerdeki o sorunun beslendiği mantık, bu aslında. Bizim namaz başta olmak üzere bütün ibadetlerle ilişkimiz bu yönüyle sorunlu. Birşey bağışlar gibi, artı puan kazanmaya çıkmışız gibi yapıyoruz onları. Açlık çekerek değil. Bu, aslında modern insanın kendisine vehmettiği kusursuzluğa da bir kapı açıyor. Kusursuz insan, çevresi için ne yaparsa, bunu fedakârlık olarak yapıyor. İhtiyaç olduğundan değil. Her yaptığı bağış. Her yaptığı bonus.

Hatta bu gözle “Tebessüm sadakadır” hadisini bile tekrar bir izah etmemiz gerekiyor kendimize: Neşeli olmanın insanın bizzat kendi psikolojisine müspet tesirinin ispatlandığı bugünlerde, bu sadaka kimedir? Yalnız topluma yapılmış bir bağış mıdır? Yoksa insanın bizzat kendisinin de nasiplendiği birşeyler, tedavi olan ‘manevî yaralar’ var mıdır? Yani bu sadaka Allah tarafından, tebessüm suretiyle yapılan, sende bir ihtiyaç giderme midir? Yoksa sen muhtaç olmadığın halde (hâşâ) avantadan insanlara tebessüm mü sunmaktasın? İtiraf et nefsine: Bağışta bulunan mısın? Bağışta bulunulan mısın? Nasıl hissediyorsun ibadetleri yaparken kendini? Mesela zekatını verirken?

Bize yapılan her kudsî tavsiyeyi ve amel-i salihi bu gözle (yani ihtiyaç gözüyle) tekrar gözden geçirmemiz gerek. Yalnız farzları değil, sünnetleri de... Ki ancak böyle böyle onları ihtiyaçlarımız gibi açlık hissederek yerine getirebiliriz. Ekmeğe ihtiyaç, meyveye duyulan ilgiye benzemez. Ondaki ihlas, ötekinde yakalanmaz. Risale-i Nur’un mesleğinin bir esası da fakr’dır. Ben bu fakr’ı, biraz da, işte böyle ibadetlere/takvaya açlık hissetmek olarak anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bonusları sonra düşünüp önce açlığa ve nedenlerine konsantre olmak...

Ki bunun Ene Risalesi’ndeki ifadesi de şudur:
“Nübüvvet ise, ‘Gâye-i insaniyet ve vazife-i beşeriyet, ahlâk-ı İlâhiye ile ve secâyâ-i hasene ile tahallûk etmekle beraber aczini bilip kudret-i İlâhiyeye ilticâ, zaafını görüp kuvvet-i İlâhiyeye istinat, fakrını görüp rahmet-i İlâhiyeye itimad, ihtiyacını görüp gınâ-i İlâhiyeden istimdâd, kusurunu görüp afv-ı İlâhîye istiğfar, naksını görüp kemâl-i İlâhîye tesbihhan olmaktır’ diye, ubûdiyetkârâne hükmetmişler.”

Nur mesleğinin fakr esasına dayanması, aslında insanın modern zamanlarda kendisine dayatılan ‘kusursuzluğu’ reddedip muhtaçlığına tekrar vurgu yapmasıdır bence. Kainata ‘veren’ olarak değil, ‘alan’ olarak temas ettiği noktaları itiraf edip açığa çıkarmasıdır. Girizgâhı itiraftır. Bu da bir tefekkür kapısıdır ve bu kapıdan girenler ibadetlerinde daha sebatkâr ve ihlaslı olurlar. Irvin Yalom’un da Bugünü Yaşama Arzusu’nda dediği gibi: “Tedavi, suçlamanın bitip kişinin sorumluluklarını kabul ettiği yerde başlar.”

ahmet ay
alıntıdır
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6357 14 Temmuz 2015 13:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4215 14 Temmuz 2015 13:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 5098 14 Temmuz 2015 13:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2844 14 Temmuz 2015 12:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2539 14 Temmuz 2015 12:03

Alt 22 Mayıs 2013, 12:19   Mesaj No:2
Medineweb Aktif Üyesi
pehlivan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:pehlivan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22031
Üyelik T.: 26 Kasım 2012
Arkadaşları:11
Cinsiyet:nisa
Yaş:43
Mesaj: 192
Konular: 5
Beğenildi:10
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Tebessüm, kime sadaka?

cok guzel kaleme alınmış hocam
__________________
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
ANNE kime, BABA kime denir? :) :) Esma_Nur Komik Paylaşımlar 12 12 Mayıs 2023 15:50
Abi Kime Denir? Nebevi Sevda Muhtelif Konular 6 13 Ocak 2021 00:47
Sadaka Günleri (Sadaka Rabbin Gazabını Söndürür) Fatıma-i Zehra Oruç-Ramazan 1 20Haziran 2016 15:29
Bu Söz Kime Ait? FECR Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 9 27 Kasım 2014 20:16
Kime Emanet ?? MERVE DEMİR Şiirler ve Şairler 5 27 Temmuz 2014 17:51

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.