İLAHİYATÇI / İSLAM TERÖRE NASIL BAKAR ?

[AŞK'ÜL İSLAM]

İLAHİYATÇI / İSLAM TERÖRE NASIL BAKAR ?

Bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dinsizlikte aramak gerekir.


Çünkü din ahlakı sevgiyi, merhameti, affediciliği ve barışı emrederken, terör acımasızlık ve şiddet yanlısıdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister.


din adına yapılan teror,dinin değil heva hevesinin veya çıkarının yönlendirmesidir.teror ile din taban tabana zıt kutuplardır.


Din, sevgiyi, merhameti, barışı emreder. Terör ise dinin zıttıdır; acımasızdır, kan dökmek, öldürmek, acı çektirmek ister.


Dolayısıyla bir terör eylemine fail ararken, kaynağı dindarlıkta değil, dinsizlikte aramak gerekir.


Olayın kökenini, faşist, komünist, ırkçı, materyalist düşüncedeki insanlarda aramak gerekir.


Teröristlerin hangi ismi taşıdığı, kimliklerinde ne yazdığı önemli değildir.
Bir kişi masum insanları göz kırpmadan öldürüyorsa, dindar değil dinsizdir.
Allah'tan korkmayan, tek amacı kan dökmek ve acı çektirmek olan bir canidir.


Bu nedenle, "İslami terör", "Yahudi terörü", "Hıristiyan terörü" son derece hatalı kavramlardır.
Çünkü İslam dininde ve diğer iki ilahi dinde hiçbir şekilde teröre yer yoktur. Aksine, İslam'a göre "terör" olarak adlandırdığımız eylemler (yani masum insanlara karşı işlenen cinayetler), büyük bir suçtur ve Müslümanlar bu eylemleri engellemek, yeryüzüne barış, huzur ve adalet getirmekle sorumludurlar.

İLAHİYATÇI/ Eylül 2005

[AŞK'ÜL İSLAM]

İslamiyet selam, selamet, emniyet gibi anlamlara gelir ki tam anlamıyla terörizm kelimesinin zıt anlamlısıdır.


Çünkü İslamiyette hak ve hukuk konusunda kılı kırk yaran bir hassasiyet söz konusudur.
Boynuzlu koyunun hakkı boynuzsuz koyundan alınacak bir adalet inceliği mevcuttur. Ayetin kesin hükmüyle sabittir ki bir geminin içerisinde bir suçsuz ile on cani bulunsa hiçbir adalet anlayışı ile o gemi batırılamaz. Orada o suçsuzun hukuku nazara alınmak zorundadır. Terörizm ise hak ve hukuk tanımayan bir anlayışla yapılır.


Öyleyse arkasında müslümanların bulunduğu görülen terörist faaliyetlerin anlamı nedir denecek olursa;
Terörizme yöneltilen bu ülke insanlarının bulunduğu aynı şartlar altında bunların yerine müslüman olmayan halklar olsaydı elbette ki benzer yönelişe onlar da girecekti. Demekki bu haksız faaliyetin sebebi din değildir.


Bu insanlar uğradıkları haksızlıklara karşı intikam ve misilleme yapma duygusuyla bu haksız eyleme girişmektedirler. Bu yüzden sahabe devrinde savaşa gönderilen ordulara bu hususa dikkat etmeleri konusunda sıkı tembih yapılıyordu.


Mesela;


Hz. Ebubekir Şam tarafına gönderdiği orduya şu emri vermişti;


“Hiyanet etmeyin, yağma etmeyin, zulmetmeyin, misilleme yapmayın, küçük çocuk, ihtiyar ve kadın öldürmeyin, hurmaları kesmeyin, yakmayın, meyvalı ağaç kesmeyin, koyun, sığır ve deve boğazlamayın. Ancak yemek için olursa müstesna. Kendilerini kiliselere vakfetmiş birtakım insanların yanından geçeceksiniz. Onları kendilerini verdikleri inanç ve ibadetleriyle baş başa bırakın, onlara dokunmayın...” (Taberi Tarihul Umem c2 s463)


Burada intikam, misilleme ve hatta milliyetçilik duygusu din duygusundan daha ağır basmaktadır. Bu duyguyla yaptıkları bu fiile din kılıfını geçirmektedirler. Bu insanların ileri derecede zulüm görüp bu noktaya geldikleri bir gerçektir. Fakat bu hiçbir zaman sivil hayattaki masumların ölümüne sebebiyet vermeyi haklı kılamaz. Müslüman zulme uğrayabilir fakat hiçbir zaman zulmedemez. Peygamberin yaşantısı bunun örnekleriyle doludur.


Bir de işin diğer bir yönü vardır. Dünya kamuoyunda dinci terör diye lanse edilen olayların birçoğunun müslümanlarla alakası yoktur. Örneğin Cezayirde hergün "dinci teröristler beş-on kişinin başını keserek öldürdü" diye verilen haberlerin daha aslı olmadığı aksine dindar insanları yoketmek için karşıtlarının yaptığı eylemler olduğu bazı gazetelerde önemle belirtilmişti. Müslümanların terörist olarak dünyaya gösterilmesi onların ülkelerinin işgal edilmesi ve yok edilmeleri için gereken haklı sebebi ortaya koyduğu için düşmanların çok işine gelmekte ve Cezayirde olduğu gibi terörizmi gerçekleştirip müslümanları ve onların şahsında da islamı suçlu düşürmek istemektedirler.


Malesef güçlü devletler bir yere girip yüzlerce masum insanı katlettiğinde kimse onların bu terörizmine ses çıkarmamaktadır.


Mesela Rusya Çeçenistanda şimdiye kadar 60 bin insanın ölümüne sebep olmuştur. Fakat kimse Rusya'ya terörist dememiştir.


Fakat evladı, annesi babası karısı öldürülmüş bir çeçen intikam ya da milliyetçilik duygusuyla bir yerde pazarlık için rehin alma eylemi yapsa bütün lanetler üzerine yağdırılmaktadır.


Tabiki yapılan hareket yanlıştır fakat nalına vururken mıhına da vurulmalıdır. Buna sebep olan Rusya'nın şimdiye kadar yaptığı terörizm de lanetlenmelidir. Fakat cephede savaşan Çeçen kahramanlara ya da Irakta vatanını savunan mücahit müslümanlara terörist, militan gibi tabirler kullanılması emperyalist zalimlerin oyununa gelindiğinin göstergesidir.


Aynı emperyalistler kurtuluş savaşında bizi yenselerdi mücadele edecek olan kahramanlarımıza da aynı isimleri takacaklardı.


Terörizm ile ençok ilgilenen Amerika japonyanın iki kentini haritadan sildi. Kendine göre ve yandaşlarının çoğunu bile ikna edemeyen sebepler uydurarak Irak'a girdi ve binlerce masumu öldürdü. Bunun normal terörist faaliyetten ne farkı vardır.


Çünkü bütün teröristlerin kendine göre sebepleri vardır. Burada sebebin haklı veya haksızlığından çok masum insanların ölmesidir terörizmi belirleyen.


Kısacası haklılığını suçsuz insanları öldürerek savunan her kim olursa olsun teröristtir. Mahkeme-i kübrada yaptığı haksızlığın hesabını ödeyecektir.


Sevgiyle..


FERDİ / Eylül 2005