|
Konu Kimliği: Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM,Açılış Tarihi: 21 Şubat 2009 (13:22), Konuya Son Cevap : 21 Şubat 2009 (13:41). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Şubat 2009, 13:22 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR ! İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR ! Arkadaşlar uzun zamandır forumda kadın erkek eşitliği üzerinde durulmaktadır.ve bu konuyu detaylı bir şekilde irdeleyelim isterseniz.ricamız ve istirhamımız konuyu kişiselle dönüştürmeden,sabote etmeden tartışalım. Eşitlik ile adalet aynı şeyler değildir. Farklı yetenek ve güçlere sahip iki insana, aralarındaki insan olma ortak noktası baz alınarak birebir eşit işlerin verilmesi eşitliktir ama adalet değildir. Eşitlik bazen adalet olurken bazen de adaletsizlik olabilir. Mutlak eşitlik ancak konumu, biyolojik özellikleri, toplumsal ve psikolojik özellikleri gibi tüm sıfatların aynı olması durumunda uygulanacak bir durumdur ki buna dünyada doğal olarak imkan yoktur. Dünyadaki tüm insanların insan olma bakımından bir eşitliği söz konusudur fakat ayrıntıya inildiğinde birçok farklar ortaya çıkmaktadır. Ekonomik yönden mutlak eşitlik adalet değildir çünkü: Mesela işyerinizde iki insan çalışıyor biri çok çalışkan diğerinin iki katı iş çıkıyor elinden. Tabiki bu kişiye diğerinden daha fazla maaş vermek yada bir ayrıcalık tanımak adalettir. "Ben eşitlik yanlısıyım" deyip her ikisine de eşit maaşı vermek adalet değildir. Aynı şekilde özel yetenek, ustalık, gibi farklı özellikler taşıyabilirler. Bütün bunlar ekonomik yönden mutlak eşitliğin doğal olarak mümkün olmayacağını durum ve şartlara göre her hak sahibine hakkettiğinin verilmesinin adalet olduğunu açıkça göstermektedir. Buradan kominizm gibi ekonomik olarak mutlak eşitliği öne süren sistemlerin insan doğasıyla ne kadar zıtlaştıkları da ortaya çıkmaktadır. Biyolojik yönden mutlak eşitlik mümkün değildir. Çünkü İnsanların cinsiyet ve doğuştan getirdiği özellikler birbirinden farklılık arzeder. Hukuk belirlenirken bu tür farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Mesela erkeğin kadına nisbeten kas kuvveti 30 kat daha fazladır. Ve kadın her ayın 7-10 gününü rahatsız olarak geçirir. Bu biyolojik fark gözle görülen bir gerçek iken erkeğin yaptığı her işi kadın da yapabilir demek adalet değil kadına zulümdür. Açık gerçeklere gözünü kapamak demektir. Toplumsal konum yönünden de insanlar birbirinden farklıdır. Mesela bir otobüsün şoförü ile yolcuları insan olarak eşitler ama yolculuk sonuna kadar konum itibari ile şoförün ayrıcalıklı hakları sözkonusudur. Yolla ilgili karar verme yetkisi şoföre aittir. Ya da bir vali ile bir berberin sahib olduğu haklar birbirinden farklılık arzeder. Bu farklılık valinin toplumsal konumundan ileri gelir. "Yetki" de diyebileceğimiz bu hak farklılığı adaletsizlik değildir. SYGLR |
Konu Sahibi AŞK'ÜL İSLAM 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
İnsana Tapmanın Kuranı Kerimdeki Karşılığı | Kur'ân-ı Kerim Genel | Medineweb | 1 | 2884 | 01 Ocak 2013 16:58 |
Muhammed ve İnançlılar / Röportaj | Anket'ler-Röportaj'lar | EyMeN&TaLhA | 1 | 2760 | 02 Kasım 2010 01:14 |
Ebuzerr / (Ali Şeriati) | Ashab-Kiram(r.a) | Mihrinaz | 5 | 4952 | 16 Temmuz 2010 01:33 |
BAKMAK YETMEZ.... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | Mihrinaz | 4 | 2225 | 24 Nisan 2010 15:15 |
İN'SANLARDAN... | Serbest Kürsü | Beytül Ahzan | 3 | 2224 | 02 Mart 2010 22:27 |
21 Şubat 2009, 13:23 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR ! Biz kadınların aktif hale gelmelerine evet derken, kadınların metalaştırılmasına da hayır diyoruz. Kadının aile içindeki rolünü sıfırlayan, annelik misyonunu küçümseyen çarpık anlayışlara da mesafeliyiz. Sağlıklı toplum yapıları ancak sağlıklı ailelerle gerçekleşebilir. Kadınların üretkenliğini, çalışmasını ve ekonomik özgürlüğünü savunuyoruz, ancak, aile yapısının da korunması gerektiğini söylüyoruz. köşesine çekilmiş kadınlar yerine, köşe başını tutan köşetaşı gibi kadınlar görmek istiyoruz.. syglr |
21 Şubat 2009, 13:32 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR ! dinimiz islam kadının herşeyiyle kocasına (veya erkeğin eşine) ait olduğu ,islamın redettiği kiyafetle sokağa çıkmaması gerektiği,yani sokakla paylaşmadığı bir eş islami eştir.meta demekle sömürü aracı olarak kullanılmasına şiddetle karşı çıktığı bir dine mensubuz. !!!
|
21 Şubat 2009, 13:36 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR ! Rabbimiz, Kur’ân’da eşleri birbirlerinin elbisesi olarak tarif eder. Bizim fıtratımızı bizden iyi bilen Rabbimizin eşleri elbiseler diye tarif etmesi, hiç şüphesiz, sonsuz manalar içeriyor olmalı. "Elbise"nin anlamı ve çağrıştırdıkları üzerinden eşimizi anlamaya çalışabilir miyiz? Başkalarına elbisenizle görünürsünüz. Elbisenizin temizliği, sağlamlığı, rengi ve şıklığı dışarıya verdiğiniz mesajdır. Elbisenizin güzelliği ile kendinizi önemsediğinizi ve önemli olduğunuzu ifade edersiniz. Kirli, pejmürde, dağınık, sökük, yırtık bir elbise kendinize değer vermediğiniz anlamına gelir. Şu halde, "Elbisemden bana ne?" deme hakkınız yoktur. Kendinizi elbisenizle tanıtırsınız; o kimliğiniz olur, kişiliğinizi ortaya koyar. Elbisenizde olabilecek her türlü kusur, size mal edilir; kişiliğinizden kaybettir. Eşiniz(kadın erkek karşılıklı) de sizin başkalarına göründüğünüz kimliğinizdir. Onu yıpratırsanız, bakımını ihmal ederseniz, perişan hale getirirseniz, önce kendinize zarar vermiş olursunuz. Kişiliğini kaybeden, özgüvenini yitiren, değer verilmeyen bir eş, sizin kendinizi böyle bir eşle yaşamaya mahkûm ettiğinizin göstergesidir. Bu da sadece eşinizi değil, kendinizi de önemsemediğiniz anlamına gelir. Elbiseniz ayıplarınızı örter. Çıplak gezmek kadar utandırıcı bir şey yoktur herhalde... Şükür ki elbise sizi hem güzelleştirir hem de bedeninizin saklamanız gereken kısımlarını örter. Bir bakıma sırdaşınızdır elbiseniz; en gizli saklı yerinize dokunur ama başkasına göstermez. İç yüzü çıplaklığınızı görür ama dış yüzünde bunu kimseye belli etmez. Hiç ummadığınız bir zamanda sökülüveren yahut içindekini gösteren bir elbise ayıplarınızı sergiler, sizi mahcup eder. Eşler de birbirlerinin kusurlarını örtmek için vardır. Eşlerin kusur ve ayıpları, hata ve zaafları birbirine açıktır. Eşiniz, sizin hakkınızda başka kimsenin bilmediklerini bilir, sizde başka kimsenin görmediklerini görür. Elbette, bir "elbise" yahut "örtü" olarak, bu ayıpları ayıplamak için değil, örtmek, saklamak, ortadan kaldırmak için yanınızdadır. Eşinizin hata ve kusurlarını küçültüp saklamak yerine, daha da büyütüp ortaya çıkarmaya çalışıyorsanız, siz "elbise" değilsiniz. Bu yüzden eşinizi kimseyle kıyaslamayın; çünkü başkalarını sadece elbiseleri üzerinden görürsünüz; başkalarının elbiselerinin bildiğini bilemezsiniz. Elbiseye siz değer katarsınız. İçine bir insan girdiğinde değer kazanır elbiseler. Hiçbir elbise paketinde kalsın diye dikilmez. Onu değerli kılan, bir insan bedenine uygun olması, bir insan tarafından giyilebilir olmasıdır. Bir başka deyişle, insan elbiseyi giyindiğinde, elbise de insanı giyinir. İçinde insan olan bir elbise adeta konuşur, işitir, görür, düşünür. Kendisinde kişilik olmayan bir insanı çok güzel bir elbise kişilik sahibi etmez. Elbise üzerinden sarkar, her haliyle o insana fazla geldiğini söyler. Çoğunlukla "iyi" ve "ideal" bir eş ararız. Bu arayış kendimizin bu "iyi" ya da "ideal" eşe, "iyi" ya da "ideal" bir eş olup olamayacağımız detayını gözden kaçırtır. İyi bir elbiseyi giyinince, adam olunmayacağı gibi, iyi bir eş bulununca da, iyi bir evlilik garantisi yoktur. Öncelikle bu "iyi" eşe "iyi" eş olmanız gerekir. Sonra da iki "iyi" eş olarak "iyi"bir ilişkiyi sürdürmenin ve geliştirmenin yollarını aramanız gerekir. Eşler birbirlerinin elbisesidir; yani birbirlerini giyinirler. Aralarındaki uyum onların ilişkilerinin şıklığı için vazgeçilmezdir. Eşiniz de elbiseniz olduğuna göre, sadece onu giyinmekle değer kazanacağınızı düşünmeyin. Elbiseye sizin de katacağınız bir şeyler vardır. Ona göre yürümesini, ona göre durmasını, ona göre davranmasını bilmeniz gerekir. Elbise sizi korur. Elbisenin örtme fonksiyonuna ek olarak koruma fonksiyonu da vardır. Elbise soğuktan, aşırı sıcaktan, kir ve tozdan vs. korur. Canınızı ve teninizi tehdit eden şeyler karşısında, elbisenize daha sıkı bürünmeniz gerekir. Aksini yapıp böylesi tehditlerden elbisenizi sorumlu tutmanız haksızlık ve akılsızlık olur. Hayatımız pürüzsüz ve sorunsuz değildir; eşler arasında soğukluğa sebep olabilecek sayısız sorun çıkar. Çünkü hayatı olduğu gibi, olumsuzlukları da içinde olacak şekilde paylaşmaya söz verdiniz. Bu durumda, eşinize olan sevginizin ve bağlılığınızın sorunlar ortaya çıkınca yitirilmesi değil, artması gerekir. Sorunlara karşı birbirinizi desteklemek üzere bir aradasınız. Çıkan her sorunun çözümü olarak boşanmayı düşünmek, dahası sorunlara evliliğin yol açtığını düşünmek, üşüyorum diye elbiseyi üzerinizden atmaya benzer. En çok o zamanlarda lazımdır size elbiseniz; yani eşiniz. Birbirinize sıkıca sarılmadığınız sürece gelen ilk rüzgâr elbisenizi üzerinizden sıyırıverir; eşinizle uzaklara düşersiniz. işte kadın erkek eşitliği budur dostlar... syglr Not : Yanılmıyorsam bu yazı İlahiyatçı'nın kendisine değil Eşine Aitti... Gerçi eşler birbirlerinin elbisesi olaraktan , ha ona ha ona fark etmez ( R.a / R.alyh ) Ruhları şad olsun inş... ( Yağmur ) |
21 Şubat 2009, 13:40 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 38 Üyelik T.:
30Haziran 2007 | Cvp: İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR !
HAK MI , DOĞRU MU , ADALET Mİ EŞİTLİK Mİ ? HAK : HER ŞART VE ZEMİNDE DOĞRULUK VE GERÇEKLİĞİNİ KAYBETMEYEN KURALAR BÜTÜNÜDÜR. DOĞRU İSE ; GERÇEKLİĞİ VE DOĞRULUĞUNU BELLİ ŞARTLARA BAĞLI OLAN KURALLAR BÜTÜNÜDÜR . MESELA 2+2 HER ZAMAN 4 EDER.YAĞMURDA DA ,ÇÖLDE DE ,10.000 SENE ÖNCE DE UZAY ÇAĞINDA DA... ; BU HAKTIR ! AMA YAĞMURLU BİR GÜNDE ŞEMSİYE İLE DIŞARI ÇIKMAK DOĞRU İKEN BİR BAHAR GÜNÜ ,NEFİS BİR HAVADA ŞEMSİYE İLE DIŞARI ÇIKMAK YANLIŞTIR !... BU İSE DOĞRUYA ÖRNEKTİR.DOĞRUNUN GERÇEKLİLİĞİNİ KORUMASI ŞARTLARA BAĞLI İKEN ,HAK'IN GERÇEKLİLİĞİ ZAMAN VE ZEMİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK HER ZAMAN İLERİ SÜRÜLEBİLİR ! ADALET , EŞİTLİKTEN FARKLI VE DAHA KAPSAYICI BİR KAVRAMDIR !ÇALIŞANA DA ÇALIŞMAYANA DA AYNI ÜCRETİ VERMEK EŞİTLİKTİR AMA ADALET DEĞİLDİR !VEYA 100 KG. YÜKÜN 50 KG.INI KADINA , 50 KG.'INI DA ERKEĞE YÜKLEMEK EŞİTLİKTİR AMA ADALET DEĞİLDİR.ADALET ÇALIŞANA ; ORTAYA ÇIKAN ÜRÜNDEKİ KATKISI ORANINDA ÜCRETİ SAVUNURKEN YÜK TAŞINMASI OLAYINDA DA FİZİKİ OLARAK DAHA FAZLA GÜÇ SAHİBİ ERKEĞE 70KG. YÜKLEMEYİ SAVUNURKEN , FİZİKİ OLARAK DAHA AZ GÜÇ SAHİBİ KADINLARA 30KG. YÜKLENMESİ GEREKTİĞİNİ İLERİ SÜRER! EŞİTLİKTE ADALET YOKTUR AMA ADALETTE EŞİTLİK VARDIR ! İSLAM "ADALETİ VE HAK'KI " ÖN PLANA ÇIKARIRKEN GÜNÜMÜZ ÇAĞDAŞ (!) HUKUK SİSTEMİ VE İNSAN AKLI " EŞİTLİĞİ VE DOĞRU BİLİNEN ŞEYLERİ " ÖN PLANA ÇIKARMAKTADIR... İNSANLAR AKIL İLE ANCAK DOĞRU VE EŞİTLİLİK SEVİYESİNE ANCAK ULAŞABİLİRKEN , İSLAM İNSANLARA DAHA İLERİSİNİ " HAK VE ADALETİ " TAVSİYE ETMEKTEDİR ! " ALLAH ADALETİ VE İYİLİĞİ EMREDER ... " ( K. KERİM ) *************************** ELMA ARMUT EŞİT İSE, ARSLAN KAPLAN EŞİT İSE, KOYUN KEÇİ EŞİT İSE, KADIN ERKEK DE EŞİTTİR. AMA DÜNYA ÇORBA OLUR ONU SÖYLİYİM FERDİ _ EKİM 2005 NOT : Ferdi kardeşimin ekim 2005'te konuyla alakalı verdiği cevabı buraya alıntıladım.. Konuya yaptıgı katkı bakımından okunması gerek .. Syglr ( Yağmur ) |
21 Şubat 2009, 13:41 | Mesaj No:6 |
Cvp: İLAHİYATÇI /KADIN ERKEK'TE EŞİTLİK ADALET MİDİR !
çok güzel bi konuya deginmişsin yagmur ama şöle bi şey bu eskiden beri gelen bi düşünce ilk önce şunu söylüyüm tabiki bende erkek ve kadınların eşit haklara sahip olamsından yanayım ama eskiden gelen düşünce şu kadınlar evi temizleyen yemek yapan gibi işlerle ugraşan bi meta olarak gözükür yani halk arasında bu böylder zaten çogu erkek eşinin çalışmasını istemez bunu degiştirmekte zordu bu böyle gelmiş eskiden beri her ana baba çocugunu bu kriterler arasında yetiştirmiş ee otomatik olark ta yeni gelişen nesilde eskiden düzene devam edcektir
__________________ her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret.... | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kuran Hatmi ve hatim duası var mıdır? Peygamber Efendimiz ve Sahabeler yapmış mıdır? | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 1 | 28 Aralık 2021 11:59 |
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi 09/03/2018 İSLAM’DA KADIN: ADALET, MERHAMET VE HAKKANİYET | alperkara | Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat | 0 | 07 Mart 2018 18:29 |
KADIN SESİ AVRET MİDİR? | nuryuzlum | İlmihal Bölümü | 1 | 26 Kasım 2016 19:51 |
İLAHİYATÇI / FLÖRT EDEREK EVLENMEK DOĞRU BİR YÖNTEM MİDİR ? | AŞK'ÜL İSLAM | Makale ve Köşe Yazıları | 11 | 26 Şubat 2009 22:42 |
İLAHİYATÇI / KADIN İLE ERKEĞİ AYNI ŞARTLARDA ÇALIŞTIRMAK ADALET MİDİR ? | AŞK'ÜL İSLAM | Makale ve Köşe Yazıları | 15 | 23 Şubat 2009 14:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|