|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 15 Aralık 2016 (19:32), Konuya Son Cevap : 15 Aralık 2016 (19:32). Konuya 0 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
15 Aralık 2016, 19:32 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | İnönü İlitam (Abdullah Hoca) Notları İnönü İlitam (Abdullah Hoca) Notları 5.HAFTA ** Fasid Şartlar Akdi ifsad eden şartlar şunlardır: 1) Akdi de beraberinde ifsad eden şartlar. Taraflara veya mahalle özel faydası dokunan şartlar: Buğdayı bâyiin öğütmesi, kumaşı terzinin dikmesi, mebii bâyi’a tamir ettirmek şartıyla satın almak gibi. Bu şartlarda karşılıksız bir menfaat olduğu için akit ribaya benzetilmiş ve fasit sayılmıştır **Cali şartlarda dardan genişe doğru mezheblerin görüş Zâhiriyye mezhebi (İbn Hazm): Hanefi mezhebi: Şâfiî Mezhebi: Şâfiî mezhebi ca’li şartlar konusunda Hanefî mezhebine çok yakın bir görüşe sahiptir. Mâlikî Mezhebi Şartları göz önüne aldığımız zaman Mâlikî mezhebinin diğer iki mezhebi aşıp ca’li şartların alanını genişlettiğini açıkça görürüz39. Hanbelî Mezhebi (İbn Teymiyye Hariç) Hanbelîler ca’li şartların sahasını Mâlikîlerden daha da geniş tutmuşlardır -İbn Şübrüme ve İbn Teymiye Ca’li şartları en geniş tutan ve bu konuda maksimum noktaya ulaşan, İbn Şübrüme ve İbn Teymiye’dir49. Bu üçmüçtehit arasında mezhepler dardan genişe doğru Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî şeklinde sıralanır. Şartlar konusunda Zahiriyye mezhebi, mezhebin ismi de durumu ifade ettiği gibi, nasların zahirine bağlı kalmakta, kıyas ve illeti tespite karşı çıkmakta oldukça şiddetli davranmış ve dolayısıyla onlarca ca’li şartlar sadece birkaç taneden ibaret kalmıştır. Hanefî ve Şâfiî mezhepleri, şartlar konusunda birbirine çok yakındır. Mâlikîler de İbn Teymiye’nin dışındaki Hanbelîlere çok yaklaşmış, farkları iki hususa münhasır kalmıştır. Fakat İbn Şübrüme ve İbn Teymiye, ca’li şartların alanını genişletmede diğer bütün müçtehitlerden ileri gitmiştir. ****Şart Muhayyerliği Şart muhayyerliği aşağıdaki şartları muhtevî bütün akitlerde bulunabilir: 1) Tek taraftan da olsa lazım, 2) Feshi kâbil, 3) Akit meclisinde mahalli kabzetmenin şart olmadığı akitlerdir. ***Görme Muhayyerliği Cumhur şu rivayeti delil gösterir: “Hz. Osman Kufe’deki görmediği bir arazisini Talha b. Ubeydullah’a sattı. --(Çevreden) Hz. Osman’a, aldandın denildi. Hz. Osman’da cevaben: Ben muhayyerim, çünkü ben görmediğim bir malı sattım, dedi. Talha’ya (aynı şekilde) aldandın, denilince Talha şöyle cevap verdi: Ben görmediğim bir malı satın aldığım için muhayyerim. Bunun üzerine Cübeyr b. Mut’im’i hakem tayin ettiler. Cübeyr de Talha’ya muhayyerlik hakkı verdi. Bu olay sahabenin huzurunda oldu ve onlardan kimsenin itirazı olmadı.”79 --Görme muhayyerliğini sona erdiren durumlar şöyle özetlenebilir 2) Görmeden satın aldığı mebii bir başkasına satma, hibe etme gibi bir fiille sarahaten veya delâleten rızasını ortaya koyması --Görme muhayyerliği sadece müşteri içindir bayi için geçerli değildir ****Ayıp Muhayyerliği --Ayıp muhayyerliği şu durumlarda sâkıt olur 2) Mebidekii ayıbı öğrenince akdi iptal etmesi; Şâfiîlere göre bunu derhal yapması gerekir, aksi halde muhayyerlik hakkı düşer. ***(Muamelât) 6.HAFTA **BEY’ AKDİNİN İN’İKAD ŞARTLARI --Faside yürürlüğe konduğunda bazı hukuki sonuçlar bağlandığı gibi fesad sebebinin ortadan kaldırılmasıyla geçerli hale getirilebilir. Müşterinin satıcının izniyle malı teslim aldığında malda müşterinin bir çeşit mülkiyet hakkı sabit olur. Belirsizliğin giderilmesiyle akit sahih hale gelir.1 Hanefilerin bu anlayışı şu şekilde izah edilmektedir: “Hanefi fıkıh usulünde, bir şeyin zatından dolayı yasaklanması batıllığı, vasfından dolayı yasaklanması fâsidliği, bir şeye yakınlığından dolayı yasaklanması da keraheti gerektirir **Temyiz Çağından Önce (Çocukluk Devresi --Bey’, icâre, kefâlet, rehin gibi akitlerde akdin mün’akid olması için tarafların akit yapmaya ehil; âkil ve mümeyyiz olması şarttır -**-Bulûğ Çağı --Bu 7 şartı kendisinde bulunduran akit mün’akiddir, batıl olmaktan kurtulmuştur. Ancak sahih olabilmesi için bazı vasıfları kendisinde bulundurması gerekir. Bu vasıflardan birinin eksikliği akdin sıhhatine mani olup, onu “fasid” kılar. Demek oluyor ki mün’akid akit fesadla karşı karşıyadır; fasid olabileceği gibi sahih de olabilir. **İkrah --İkrah söylenen sözlere; dolayısıyla icab ve kabule etki ettiği için rızayı zedelemekte ve akdi ifsat etmektedir. ***Hanefî mezhebi iki yerde ğararı söz konusu yapmıştır: 1- Mahallin aslında ğarar. Bu tip ğarar akdi ifsat etmekle kalmaz, bilakis iptal eder. Çünkü bu kumara benzer. Ana karnındaki yavruyu, ağa takılacak balıkları satmak buna örnek olarak verilebilir. Yavrunun sağ salim doğup doğmayacağı, ağa balığın takılıp takılmayacağı kesin değildir, şüpheli ve ihtimallidir. Bu bakımdan adı geçen satışlar batıldır. 2- Evsaf ve miktarda ğarar. Bu tür ğarar mebide de semende de olabilir. Satılacak malın evsaf ve miktarı ile ilgili şüphe ve ihtimaller akdi ifsat eder. Fasit akitte söz konusu olan ğarar budur. Bir ineğin günde 20 litre süt vermesi şartıyla satılması, sütlüdür diye satılan bu ineğin gerçekte sütlü çıkmaması, veresiye satılan bir malın fiyatının veya ödeme zamanının önceden belirlenmeyip, ödemenin yapılacağı tarihte o malın piyasa değeri ne ise onun üzerinden ödemenin yapılması şartıyla satılması gibi akdi ifsat eden durumlar ğarar örneklerindendir *** Geçerlilik Açısından Akitler Mevkûf -- Mevkûf hak sahibinin serbest olarak irade ve rızasının alınamadığı akitlerdir --Mevkuf akit, akit olarak bir vücut ve iskelete sahip olmakla mün’akid akittir, ancak nafiz olmadığı için hükmü dondurulmuş ve olduğu yerde bırakılmıştır. Bu açıdan mevkûfiyet nefâzın zıddıdır. Mevkuf akde gayri nâfiz de denir **Fuzûli’nin Tasarrufu/Akdi (Yetkisiz Temsil Fuzulînin akit yapma ehliyeti bulunmakla birlikte başkası adına hukuki işlem yapma yetkisi bulunmadığı için yapmış olduğu işlem işlerlik şartı açısından eksiktir ***Yapılan Muâmeleye Göre Diğer Akitler Bey’ bi’l-ecel (Vadeli satış --İslâm hukukçularının kâhir ekseriyeti vâdeli (taksitli) bedel karşılığında mal satışını onaylamışlardır. Hatta İbn Battal el-Kurtubî (449/1057) veresiye satışının caiz olduğu konusunda icma bulunduğunu söylemiştir. --Vadeli satışın ikinci bir yöntemi, bir malın taksitle alınıp, satıcıdan bir başkasına peşin satılmasıdır (bey’u’t-teverruk / commodity murâbaha). Teverruk satışı Ömer b. Abdülaziz (101/719), bazı Medineliler ve bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel’e göre mekruhtur. Bey’ bi’l-vefâ ( البَيْعُ بُِبلوَفبءَُِ : Geri alma şartlı satım) --Hicrî dördüncü asırdan itibaren Belh ve Buhârâ bölgelerinde halk bu usûlü yaygın olarak kullanmaya başlamışlardır --Vefâen bey’in, gayrimenkullerde cereyan edeceğinde Hanefîler ittifak halindedirler. Ancak menkul malların bu nevi satım akdine konu olup olmayacağı tartışılmış, birçok şeyhülislâm olmayacağı istikametinde fetva vermişlerdir ---bey’ bi’l-vefâ halkın kredi ihtiyaçlarını karşılamak üzere fukahanın bulup tespit ettiği bir alışveriş çeşididir. Kendisine “muâmele” de denilen bu alışveriş çeşidinin fasid bir akit olduğunu görülmektedir. ---Bey’ bi’l-istiğlâl, bey’ bi’l-vefâ ve kiralama akdinin karışımından ibarettir. Örneğin bir şahıs, mülk evini diğer bir şahsa semeni iade edildiğinde geri vermek ve kendisine kiraya vermek üzere 50 000 TL karşılığında satıp, teslim ve tesellümden sonra o haneye bayi bir sene müddetle 1 000 TL gibi üzerinde anlaştıkları bir fiyatla kiralarsa bu alışveriş bey’ bi’l-vefâ bi tarîkı’l-istiğlâl olur. İşte böyle bir alışverişte müşteri 1 000 TL. kâr etmiş oluyor124. Bu çeşit alışverişte yukarıda da belirtildiği gibi açıktan kâr diye söylenmese de alışveriş sırasında taraflardan birine özel menfaat, aynı zamanda hem satım akdi hem de kiralama akdi bir akitte gerçekleştirildiği için safkateyn olmaktadır ki Hanefîler bunu fasid bir akit olarak nitelendirmektedirl ***Bedellerin Durumuna Göre Akitler --Selem Selem, para peşin mal veresiye şeklinde yapılan alış veriştir 7.HAFTA **RİBÂ/FAİZ --Sonuç olarak riba, yalnız ölçülüp tartılan mallarda veya saklansın veya saklanmasın, yalnız gıda maddelerinde değil, insanların ihtiyaç duyduğu ve değer verdiği bu sebeple de mübadelede bulunduğu bütün misli mallarda cereyan eder. Ölçü, artı, sayı ve uzunluk ölçüsü sadece bu malların miktarlarının belirlenmesinde va ***Karz --Hükmü: Pek çok ayet ve hadislerdeki ifadelerden hareketle fakihler borç vermenin mendup olduğunda hemfikir olmuşlardır 11.HAFTA **İCÂRE *---. İcâre Akdinin Bey’ Akdine Benzeyen ve Ayrılan Yönleri İcare genellikle bey’a benzer. Dolayısıyla pek çok yerde bey’in hükümlerine tabi olurlar.İcare akdi, bey’de olduğu gibi şarta ta’liki kabul etmemektedir. Örneğin icare’nin in’ikadı, ileride vukuu muhtemel olan bir şarta bağlansa bu icare batıl olur. Bu yönüyle icare ve bey’ birbirine benzer. Fakat istikbale izafe konusunda birbirinden ayrılırlar. İcarenin istikbale izafesi sahihtir. *---Bir otobüse binilirken yolcunun bilet parasını vermesi, görevlinin ise bunu alması teati şeklinde bir icap-kabuldür ve bu bir kiralama akdidir. Yerine göre icarede sükut, rıza ve kabul sayılır. Evini bir yıllığına aylığı 500 TL den kiraya veren bir kimse sene dolunca kiracıya “evin kirası 550 TL oldu kabul edersen otur” der, o da ses çıkarmazsa denilen fiyata kiralamış olur. Çünkü ma’razı beyanda sükut rızadır. **İcâre Akdinin Şartları 1- Taraflar (mûcir, müste’cir, ecîr) akit yapmaya ehil olacak 2- Mahal malum olacak. 3- 3. Menfaat belli olacak. Eğer icâre bir işin yapılması üzerine yapılıyorsa o zaman yapılacak olan işi tespit etmek gerekecektir. “Bir ton kömürü ikinci kata çıkar” veya “şu eşyayı filan yere naklet” “500 kişilik düğün yemeği hazırlamak”, “şu kadar derinlikte ve şu kadar genişlikte bir kuyu kazmak” gibi yapılacak işinönceden belirlenmesi gerekir29. Bir toprağı kiralayan, ne maksatla kiraladığını, orada ne yapacağını açıklamak durumundadır; çünkü arazinin menfaati kullanılış maksadına göre farklılık arz eder ----Tarladaki ekin vb. icarenin müddeti bittiği halde henüz hasadı yapacak derecede yetmese, hatta ekin yetişmedn kiralayan vefat etse yetecek kadar bir müddetle icâre uzatılır ve uzatma müddetine karşılık ecr-i misil ödenir ---Belli bir insanın kullanılması için kiralanan eşya başkası tarafından kullanılamaz. Çünkü her insanın kullanması farklıdır1. Bazıları eşyayı kötü kullanır, aşırı şekilde yıpratır ve eşyayı bozar. Bazıları da vardır ki onun elinde eski eşya adeta yenilenir. Fakat akit sırasında mal sahibi, malı kimin kullanacağına dair umumi izin verse o takdirde müste’cir, kendisi kullanabileceği gibi dilediği birisine o eşyayı kullandırabilir, kiraya verebilir52 Dahilde giyilmek üzere kiralanan elbise dışarıda giyilemez. Ancak dışarıda giyilmek üzere kiralanan elbise ev içerisinde giyilebilir --- örneğin bir yere gitmek üzere yol kenarında beklerken yanımızdan geçen bir otomobile el kaldırsak, o da bizi alıp götürse, ineceğinizde bu özel bir otomobil ise ücret isteyemez. Ancak taksicilik yapan bir otomobil ise ücret isteyebilir. Ücretle çalışmakta olan şeye “muaddun li’l-istiğlâl “ denir --Akit sırasında başlama vakti tayin edilmemişse icare, akdedildiği andan itibaren başlar.Müşteri bu evi 500tlye kiralıyorum fakat 1 hafta düşünme süresi ver der ve 4. Gün olumlu cevap verirse icare 4. Günden itibaren başlar **İcârede Muhayyerlikler ---Bey’de nasıl ki müşteri için görme muhayyerliği varsa icarede de müste’cir ve işçi (amele-ecir) için görme muhayyerliği vardır. Müste’cir henüz görmediği bir evi tarif üzerine kiralasa o evi gördüğü zaman muhayyer olup isterse akdi feshedebilir ---ayıbın, semende olduğu gibi ücretten hissesi Yoktur ---İcarede vasıf muhayyerliği de geçerlidir. Bazı vasıfları vardır diye rağbet edilerek kiralanan bir me’curda o vasıfların gerçekte bulunmadığı görülse müste’cir muhayyer olur. Örneğin dört odalıdır diye tutulan ev üç odalı; banyosu, mutfağı, kileri, tuvaleti vardır diye kiralanan ev örneğin kilersiz çıksa, on dönüm diye kiralanan tarlanın sekiz dönüm olduğu anlaşılsa, müste’cir vasıf muhayyerliği ile muhayyer olur ----bir kimse bir yıllığına kiraladığı bir dükkanısene dolmasına rağmen dükkan sahibi kiracıdan çıkmasını talep etmez ve aradan bir kaç güngeçtikten sonra kirada artış yaptığını söyleyerek “kabul edersen bu fiyattan oturmayadevam et” dese, kiracı da itiraz etmeyip dükkanda kiracı olarak kalmaya devam etse; yenikira bedeli bir sonraki ay için geçerli olur, o ay için önceki kira bedelinden başkası gerekmez HİBE 12.hafta --Bir kimseye hibe olarak verilen mal, o kimse tarafından kabzedilmedikçe ondan rücu edebilir ve o mal bir başkasına hibe edilebilir. Çünkü mal vâhibin mülkünden çıkmış olmaz1 --İnsanın deli, bunak olsa bile sadece hayatta olması mevhûbun leh olması için yeterlidir. --- Hibe, mahrem olacak derecede yakın akrabaya ve fakire yapılmışsa. Fakire yapılan hibe sadakadır. Bu mahremlerden süt ve sıhrî mahremler hariçtir. Dolayısıyla insan kendi usul ve furûuna, kardeş, kardeş çocuklarına, hala, teyze, amca ve dayısına yaptığı hibeden dönemez. Çünkü bu sılayı rahmin kesilmesine neden olur36. Ancak kaynanasına veya sütanne yahut sütkardeşine yaptığı hibeden dönebilir37. Hibe evlilik sırasında karı-koca arasında yapılmışsa. Evlenmeden önce veya evlilik sona erdikten sonra eski karı-kocalar arasında yapılan hibeler de bu hükümde değildir. Bunlardan dönülebilir. Fakat evlilik sırasında hibe yapılmış sonra da evlilik son bulmuşsa artık o eski hibeden dönülemez38. İâre (Âriyet, Ödünç Lügatte âriyet, iki kişinin kendi aralarında ödünç alıp vermesi manalarına gelir. Bu malı, kullanmak ve tekrar iade etmek üzere başkasına verme şeklinde bir akittir alıntı
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Şerefi Gemilerin Sırtında | Serbest Kürsü | Medine-web | 1 | 43 | 02 Kasım 2024 20:04 |
İn Tea Fada🔻 | Yaşam/Kültür/Sanat | Kara Kartal | 1 | 34 | 01 Kasım 2024 17:26 |
Kafeste Kırbaçlanan Kadın Köleler | İslamda Kadın ve Erkek | Mihrinaz | 1 | 81 | 25 Ekim 2024 20:39 |
Fetö'nün Ayin Gibi Cenaze Töreni | Gündem/ Manşetler | Esma_Nur | 2 | 60 | 25 Ekim 2024 19:14 |
Yeni Doğan Çetesi Firavunluğu | Gündem/ Manşetler | Medine-web | 10 | 175 | 19 Ekim 2024 13:22 |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
İnönü İlitam Arapça2 Vize Sınavı | nurşen35 | MALATYA İNÖNÜ İlitam | 0 | 05 Nisan 2019 20:35 |
İnönü İlitam Sistematik Kelam BÜT Soruları | Mihrinaz | MALATYA İNÖNÜ İlitam | 6 | 06 Aralık 2017 09:14 |
İNÖNÜ İlitam İSLAM HUKUKU-2 (2012 Güz D.) NOT Yükseltme Sınav Soruları(Abdullah Hoca) | Mihrinaz | MALATYA İNÖNÜ İlitam | 2 | 10 Ekim 2017 20:12 |
İNÖNÜ İlitam Islam Hukuku-1 Final Soruları(Abdullah Hoca) | Mihrinaz | MALATYA İNÖNÜ İlitam | 3 | 10 Ekim 2017 17:03 |
İnönü İlitam (2016 ) Güz Final | Mihrinaz | İlitam 3.Sınıf Dersleri | 10 | 11 Aralık 2016 15:38 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|