27 Ağustos 2011, 21:58
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13867 Üyelik T.:
24 Mayıs 2011 Arkadaşları:6 Cinsiyet: Yaş:32 Mesaj :
1.005 Konular:
399 Beğenildi:31 Beğendi:5 Takdirleri:53 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Demokrasi and İslam Demokrasi and İslam
Demokrasi and İslam Soru:Niçin MÜSLÜMAN demokrasiyi benimseyemez.? Cevap: Demokrasi terimi,halkın kendi kendini yönetmesi anlamına gelir.Allah(c.c)'a yönetimde ve kanunlar-nizam-düzen ölçüsünde yönetme hakkı,söz sahibi olma hakkı tanımaz.Demokrasiyi benimseyen ve onu destekleyen insanlar ya da toplumlar,Allah'ın hüküm ve kurallarına uymayan,yoldan çıkmış,sapıtmış toplumlardır.
Soru:Müslüman Demokratik bir sistemi destekleyebilir mi?
Cevap:Hayır.Kesinlikle destekleyemez.Destekler ise Allah'a karşı gelmiş,O'na şirk koşmuş olur. “Tağuta muhakeme olmak isterler.” (Nisa: 60) Ayette kastedilen tağut; Allah (c.c)’ın kanunları dışındaki bütün kanunlardır. Tağutun tarifinde de geçtiği üzere bazı alimler; Allah(c.c) kanunları dışındaki kanunlara ''tağut'' ismini vermişlerdir. Bir zamanlar İslam diyarı olan ülkelerde şu an tatbik edilen kanunların hepsi tağut hükmündedir. Çünkü bu kanunlar Allah (c.c)’ın kanunlarından alınmamış, insan aklına dayalı ve üstelik Allah (c.c)’ın kanunlarına ters olan beşeri kanunlardır. Bu beşeri kanunları koyan kanun koyucular, bu kanunları her şeyin üstünde görürler. Bu yüzden herkesin, her zaman bu kanunların yani anayasanın hükmü altında olduğunu söylerler <B>Bu beşer ürünü anayasanın kulları, anayasalarından öyle çekinmektedirler ki, herşeye karşı gelirler fakat anayasaya asla karşı gelmezler. Herşeye itiraz ederler, fakat anayasaya asla itiraz etmezler. Zira değişmeyen anayasaya asla itiraz edilmez, ona asla yan gözle bakılmaz, doğruluk ve yanlışlığı asla tartışılmaz. Her kim anayasaya ihanet ederse hali fena olur... Küfre ve beşeri kanunları uygulamaya teşvik eden, laik düzeni özellikle öven kitaplar da birer taguttur. Zira küfür ve şirki içeren her kitap bir put gibidir. Bu sebeble bu kitaplarda yazılanlara bağlanarak hayatlarında uygulayanlar bu kitaplara ibadet etmiş olurlar. Bu tür kitaplar, ister maddi menfaat sağlamak ister içindeki fikre hizmet etmek amacıyla olsun satılmamalıdır. Çünkü küfür, şirk ve sapıklığın yayılmasına yardımcı olunmuş olunur. (Bu göstermektedir ki; kendilerini İslam yayıncısı olarak adlandıran yayıncıların, İslam’a zıd olan, küfür ve şirk içeren, sapıklığa davet eden kitapları satmamaları gerekir. Çünkü şerrin yolunu gösteren, onu yapan hükmündedir.) Şöyle sorulabilir: “Daha önce açıklandığı gibi tagut, Allah (c.c)’tan başka ibadet edilendir. Allah (c.c)’ın kanunlarından başka kanunlara nasıl ibadet edilir?” Bunun cevabı şudur: “Allah (c.c)’ın kanunları dışındaki kanunlara muhakeme olmak, itaat etmek, hükümlerine boyun eğmek ve itiraz etmemek ona ibadet etmektir. Zira bu ameller, sadece ve sadece Allah (c.c)’ın kanunları için yapılmalıdır. Her kim Allah (c.c)’ın kanunlarına verilmesi gereken hak ve yetkiyi beşer ürünü kanunlara verirse, bu kanunlara ibadet etmiş ve bu kanunlar da o kimsenin tağutu olmuş olur.” Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “Tağuta muhakeme olmak isterler.” (Nisa: 60) Ayette kastedilen tağut; Allah (c.c)’ın kanunları dışındaki bütün kanunlardır. (ÂLİ IMRÂN suresi 19. ayet) إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللّهِ الإِسْلاَمُ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ إِلاَّ مِن بَعْدِ مَا جَاءهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ وَمَن يَكْفُرْ بِآيَاتِ اللّهِ فَإِنَّ اللّهِ سَرِيعُ الْحِسَابِ
Sünnetullah)''Allah'ın Kanununda Asla Değişiklik Bulamazsın.''(Ahzap-62) Maide 41). Az sonra Allah Teâla şu ayeti indirdi: "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar kâfirlerdir..." "Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler işte onlar zâlimlerdir..." "...Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, işte onlar fâsıklardır!" (Maide 44, 45, 47). Bu ayetlerin hepsi kâfirler hakkında nazil olmuştur." (KÜTÜB-I SİTTE / 584)
Maide Suresi'nin 41. ayeti ile başlayan ve 50. ayetinde son bulan ayetler gurubu Kur'an'ı Kerim'de sadece ama sadece Allah'ın indirdiği vahiy ile hükmetme esasını en net ve en açık bir şekilde izah eden ayetlerdendir. Allah (Subhanehu ve Tealâ) Maide Suresi'nin bu bölümünde üzerine basa basa tek bir esas üzerinde durur ki, o da insanların ancak Allah'ın indirdikleri ile hükmetmesi gerekliliğidir.
''Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah'tan daha iyi hüküm veren kimvardır?''(Maide-50) ''Cahiliye devri hükmünü mü istiyorlar? Yakinen bilen bir millet için Allah'tan daha iyi hüküm veren kimvardır?''(Maide-50)
Allah'tan daha iyi hüküm veren,Demokrasi,yani Halkın kendi kendini yönetmesi vardır dersek
Allah'a karşı gelmiş oluruz.Hiç bu ayet nazil olduktan sonra,Allah'tan daha iyi hükmü,Demokrasi verebilir diyebilir miyiz?(Haşa) Allah' sığındık.Bu sapkın fikirlerden Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet!..." (Maide 48).
Aklını başına al ve Allah'ın inidrdiği ile hükmet,başkası ile değil ey insan. İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) Ebu Davud'un kaydettiği bir diğer rivayette şu açıklamayı yapar: "Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet, yahut onlardan yüz çevir, yüz çevirirsen sana bir zarar vermezler" (Maide 42) ayeti neshedildi ve şu emir geldi: "...Allah'ın indirdiği ile aralarında hükmet!..." (Maide 48). Yine Ebu Dâvud ve Nesâî'de gelmiş olan bir diğer rivayette şöyle denir: "Benu'n-Nadirliler Kureyza'dan birini öldürecek olsalar diyet olarak normal bedelin yarısını öderlerdi. Buna mukabil Benu Kureyzalılar Benu'n-Nadirliler Kureyza'dan birini öldürecek olsalar diyet olarak normal bedelin yarısını öderlerdi. Buna mukabil Benu Kureyzalılar Benu'n-Nadir'den birisini öldürecek olsalar kan bedeli olarak tam diyet öderlerdi. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bu farklılığı kaldırdı ve aralarını eşitledi."(KÜTÜB-I SİTTE / 587) aLINTI </B> |
| |