Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Muhtelif Konular

Konu Kimliği: Konu Sahibi YaŞuHa,Açılış Tarihi:  17 Kasım 2011 (14:04), Konuya Son Cevap : 17 Kasım 2011 (14:04). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 17 Kasım 2011, 14:04   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
YaŞuHa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YaŞuHa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13867
Üyelik T.: 24 Mayıs 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 1.005
Konular: 399
Beğenildi:30
Beğendi:5
Takdirleri:53
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Ben ve o

Ben ve o

BEN VE O
Sevgi ve merhametle bizleri kuşatan Allah’a hamdolsun salat ve selam, sevmeyi ve sevilmeyi bizlere öğreten öğretmenimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e ve ona tabi olanlara olsun.
Alemleri yaratan onlara şekil veren, büyüme ve gelişmelerini sağlayan rızıklandıran, mülkünde yer veren, hükmüyle donatan, kudretiyle ayakta tutan, ilmi ve iradesiyle yönlendiren ve onlara değer veren, seven, güvenen...
Kimdir dersiniz? Elbette Allah...
En güzel isimler O’nundur...
Allah yarattığı insanı seviyor, ona değer veriyor. Ona halife diyor. Her insan bir halifedir yeryüzünde. Her insanı özel olarak yaratmış. Ona kendi iradesini taşımasını, hayatını yönlendirmesini, seçme kabiliyetini ve kalbini kendisine vermiş. Herhangi bir çıkmazlık karşısındaki sarsıntısını engellemek içinde yine sevgi ve merhametinden seri olarak canlı ve cansız uyarıcılar (kitaplar ve resuller) gönderiyor. Buna ek günlük hayata binlerce ayetlerle insanoğluna ışık tutuyor. Ve binlerce iyilikler, hikmetle hükümler, hayırlı nimetler, bolca rızıklar, tutunacak dallar, samimi yardımcılar, hoşlanılacak zevkler, arzular.
Peki neden? Neden veriyor? Çünkü O yarattığını seviyor. Peki ne istiyor bunların karşısında?

İnsanoğlu Allah’a ne yapabilir, ne verebilir, ne kazanabilir? Ne mülke ne ibadete, ne mevkiye, ne çocuğa, ne eşe vs. hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. O samettir. O sübhandır. Peki nedir istediği, neye çağırıyor Rabbin seni. Seni dostluğuna, sevgisine çağırıyor. O veduddur. Sever ve sevilir.
Ey insan sana uzatılan bir sevgi eli var. Sen o eli tutacak mısın!.. Sor kendine. Tutuyorsan ne mutlu sana. Ne bahtiyar adamsın. Ya tutmuyorsan. O zamanda sen en bahtsız adamsın. Bugün insan bu sorunla çalkalanmakta...
Ya dostluk kurduğunu zannediyordur, ya yarı yamalak tutunur o eli, ya da bir türlü kuşkulardan kurtularak tutmaya karar verememiştir ve daha nice sebepler...
Sonuçta O şerefli eli tutamamıştır.
Peki bütün bu sorunların zincirleri nasıl kırılabilir, en önemli engel şudur ki insan sevdiğini zannettiği Rabbini tanımıyor. O’nu sevdiğine yemin bile edebilir. Fakat sevdiği kendisinden ne istiyor bilmez. Onu tanımaz. Sıfatlarını, fiillerini, prensiplerini, neleri destekleyeceğini, neleri geri çevireceğini, neleri sevdiğini, nelerden nefret ettiğini...
İnsan tanımadığı birisiyle nasıl diyaloğa geçebilir. O’na nasıl yakınlaşabilir, nasıl davetine buyurur. O’nu nasıl kendisinden razı edebilir...
Tanımıyor ki duyguları O’na meyletsin! Duyguları şekillenebilsin.
Tanımıyor ki düşünceleri O’nu tasdiklesin! Düşünceleri düzene girsin.
Tanımıyor ki eylemleri ile ispatlasın! Eylemleri şahit olsun.
O’nu tanısa, O’nu bir bilse... Artık O insan fırtına olup uçmaz mı? Deniz olup coşmaz mı? Dağ olup göğsünü germez mi? Alnını yerden kaldırmaz mı? Kalbindeki tüm kuşkularından kurtulmaz mı? Fıtratını parçalayan tüm telkinleri bir kenara atmaz mı? O zatın karşısında buz olup erimez mi? Kendini kuşatan tüm sahte sevgilerden sıyrılmaz mı?
Bilmezmi ki O’ndan daha iyi dost olabilir mi? Bilemez, yazıklar olsun ki bilemez. Çünkü kalbinin ve gözlerinin üzerindeki kalın perdeyi bir türlü kaldıramamıştır. Yaldızlı yalanlar, sonuçsuz telkinler, sahte duygular karmaşık düşünceler onu asıl dostundan ayırmıştır. O da buna izin vermiştir. Halbuki bir dönüp kendine baksa. Bir bakabilmeyi becerebilse...
Çözülecek artık karışık gibi görünenler.
Ayrılacak beyaz ve karanlıklar.
İlahi çağrıda böyle buyurmuyor mu?
“Hala düşünmeyecek misiniz?”
Dost dediğin, yalanlardan uzak dürüst bir alış-veriştir. Allah’tan daha güzel bir dost yok. Lakin sen güzel bir dost musun? Yalandan, riyadan uzak mısın? Dostun için samimi duyguları taşıyor musun? Bir kere O’nu dost olarak kabullendiğine emin misin? Eminsen O’na güveniyor musun? O’na sadık mısın? O’nun için her türlü fedakarlığı yapar mısın? Dostluğuna bir gölge düşmesinden korkar mısın?
Bunları sor kendine. Bir O’nu tanı. Bir de kendini tanı. İmtahana sok kendini.
Rabbini herkesten daha çok seviyor musun?
Rabbinin senin hakkında ne düşündüğünü umursuyor musun?
O’nun sevgisini kaybetmekten korkuyor musun?
Rabbinin dediklerine itina gösteriyor musun?
Rabbinin aleyhinde konuşulduğu zaman zoruna gidiyor mu? Savunmaya geçiyor musun?
Rabbin için bedeller ödeyebilir misin?
Rabbine bir an yakınlaşmak için dua ediyor musun?
Yüreğin bu hasret ve özlem içerisinde ölüm vapuruna hazır mısın?
Sevgi güvenmek demektir. O’na herkesten daha çok güveniyor musun? ve kendini bu dostluktan ne kadar yakın ve uzakta olduğunu tesbit edersin. Kendi kendini sorguladıktan sonra dost olmak nasıl olur gör öğretmenlerinden Hz. Muhammed (a.s.) gibi, Hz. İbrahim (a.s.) gibi. Hz. Asiye (r.a.) gibi Hz. Fatıma (r.a.) gibi...
Dostlukta bir veren eli tanımak, iki eli tutan eli tanımak gerekir. Sen kendini tanıyor kabul etsen bile Rabbini tanımasan yine birşey olmayacak Rabbini tanımış gibi düşünsen, kendini tanımamışsan yine birşey olmayacaktır.
İnsan kendini iyi tanırsa, Rabbini bulabilir. Hz. İbrahim (a.s.) gibi.
İnsan Rabbini iyi tanırsa kendini bulabilir. Hz. Muhammed (a.s.) gibi.
Yeter ki bakan gözler olsun. Gören kalpler olsun. İnsana tek kalan, Rabbi Allah’tır. O’ndan başka herşey anlamsızdır, basittir, küçüktür, geçicidir, geçersizdir. Ama O, O her zaman vardır. Dünde, bugünde, yarında O’nun için yaptıkların boşuna gitmez. Verdiğini alırsın. En küçük verdiğine bile memnun olur. Sana ihanet etmez. Çaresizliğine gülmez, alay etmez. Bilakis yardımcı olur. Adildir. Seni harcamaz, seni unutmaz, beklentilerine cevap verir. Umutlarını boşa çıkarmaz. Her zaman yardım eder. Sana senden yakındır, sevdiğini her zaman korur himayesine alır, seni başkasının kararına bırakmaz, seni hediyelere boğar, senden esirgemez, sana karşı cömerttir. Tutarsız, haksız fikir vermez. Yanlış yola iletmez. Seni oyalamaz. Seni ortada bırakmaz. Her zaman hakkı söyler, ikili davranmaz. Sorunlarına cevap verir. İhtiyaçlarını giderir. Sevgisinin yanında şefkat ve merhametle de seni kuşatır. Ve herşeyden önemlisi sonuna kadar seni sever. Söyle şöyle elini vicdanına koy ve söyle O’ndan daha iyi dost olur mu? Yeter ki adam gibi sevelim. Ve bizlerde sevgimizi, dostluğumuzu ispatlayalım.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi YaŞuHa 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Aile Edep demekti Şiirler ve Şairler YaŞuHa 2 2287 04 Mayıs 2014 21:47
Kardeşimize dua lütfen Dua Bölümü MusabBinumeyr 4 2563 04 Aralık 2013 19:38
Kilonuz mu Var? Sorun Değil Artık/Medineweb Diyet gün ışığı 4 2999 27 Kasım 2013 21:45
Üzüm çekirdeği mucizesi Tıbb-ı Nebevi ve Alternatif Tıp Bilgileri YaŞuHa 2 2491 27 Kasım 2013 21:34
Peki Anne senin yüregini kim sogutacak? Makale ve Köşe Yazıları Mihrinaz 7 3352 26 Kasım 2013 20:23

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.