|
Konu Kimliği: Konu Sahibi akgün,Açılış Tarihi: 04 Nisan 2008 (21:41), Konuya Son Cevap : 07 Eylül 2014 (08:44). Konuya 7 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
04 Nisan 2008, 21:41 | Mesaj No:1 |
şeytan insana nasıl yaklaşır şeytan insana nasıl yaklaşır Şeytanlar,hayra hiçbir kabiliyeti olmayan,sırf şer işleyen ruhani bir varlık nevidir. ‘ Nar-ı semum dan, yani dumansız ve harareti çok şiddetli bir ateşten yaratılmışlardır. İblisin asıl adı, Azazil idi. Adem e secde etmekten yüz çevirmesi ve Cenab-ı Hakk ın bu secde emrine kibirlenerek isyan etmesinden sonra , iblis ve şeytan isimlerini aldı. Şeytanların bütün meşguliyet ve gayretleri, insanları imandan çıkarmak, günah işletmek ve küfre girmelerine sebep olmaktır. İnsanlığın manevi terakkisinde, ALLAH a kulluk vazifesini yerine getirmesinde en büyük engel,şeytandır. Kuran-ı Kerim de şeytan, insan için apaçık bir düşman olarak tasvir edilmiştir. Cenab-ı Hak,Kuran-ı Kerim de pek çok ayet-i kerimede müminleri şeytandan istiazeye,yani ALLAH a sığınmaya davet etmiştir. Aslında şeytanın kendi başına bir gücü yoktur. Vesvese ve desiseleri de zayıftır. Fakat yaptığı işler,tahribat,yıkıp bozmak nevinden olduğu için,bir vesvese ve desise ile büyük zararlara sebep olmaktadır. Bu yüzden güçlü görülmektedir. Bir binayı yapmak ne kadar zor ,yıkmak ise ne kadar kolaydır. Şeytanın da yaptığı ve yaptırdığı bütün işler ,hep böyle tahribat cinsindendir. İşte gücü ve desiseleri bu kadar zayıf olduğu halde, büyük tahribat ve zararlar getirdiği içindir ki,Müslümanlar her zaman şeytanın şerrinden ALLAH a sığınırlar. Hem insanın nefsi, şehvet ve gazap gibi his ve duyguları da, şeytanın her türlü telkin ve desiselerine karşı alıcı durumda olduklarından , bazen şeytanın ufak bir vesvese ve desisesi,insanı hemen tesiri altına almakta ve manevi pek büyük felaket ve zararlara atabilmektedir. İşte müminlere şeytanın şerrinin büyük gösterilmesi ve aldanmamaları için tekrar tekrar ihtarlarda bulunulması bu yüzdendir. Yoksa şeytanların kainatta icad ve fiil cihetinde ,hiçbir güç ve kuvvetleri,ALLAH ın mülküne hiçbir müdahaleleri yoktur. Şeytan ,insanı yoldan çıkarmak için birçok hileye başvurur. Bu hile ve desiselerin en mühimleri şunlardır: 1.şehvet ve öfke: Bunlar şeyatnın giriş yollarının en büyükleridir. Bu sebepledir ki, hadisi şerifte: şeytan kanın bedende cereyanı gibi insan vücuduna hulul eder. Onun yollarını açlıkla daraltınız. Buyurulmuştur. Çünkü şeytanın insana en büyük hulul yolu şehvettir. Açlık ise şehveti kırar. 2.hased ve hırs Hırslı insan,hakkı görmekten kör ve hakikatı duymaktan sağır olur. 3.tama: Şeytan insana tama ettiği şeyleri çeşitli riya ve hilelerle sevdirir. Öyle ki,adeta tama ettiği şey, insanın mabudu olur. 4.Acelecilik.: Acele anında insan düşünmeye fırsat bulamaz. Şeytan da bu anda ona vesvese verebilir. 5.cimrilik ve yoksulluk korkusu: Bu korku,insanı infaktan alıkor ve mal yığmaya davet eder. 6.şeytanın kalbe nüfuz ettiği kapılardan biri dedine hizmette mezhep ve meşreb taaddubudur. Böylece onu, kendi mezhep ve meşrebinde olmayanlara karşı kin tutmaya,onları küçümsemeye ve hakaretle bakmaya sevkeder. Bu hal çok tehlikelidir. Fasıklar gibi, abidleri de helaka götürür. İnsanları hakir görüp onlarda kusur aramak kötü bir haslettir. Fakat şeytan bu kötü hasletleri dine hizmet perdesi altında insana hoş gösterir ve yerleştirir. Kişi bu hareketiyle din namına bir gayret sarfettiğini sanarak kendisinde sevinç ve neşe hisseder. Halbuki o, tamamen şeytanın tuzağına düşmüştür. 7. şeyatnın aldatma yolalrından biri de ,kulu insanlar arasındaki mezhep ,meşreb ve görüş ihtilafları ile ve bu husustaki dedikodularla ,lüzumsuz işlerle meşgul etmesidir. 8.şeytanın kalbe giriş kapılarında biri de cehalet ve gafletleri veya günahlara dalmaları sebebiyle akılları darlaşan, muhakemeleri kıtlaşan bazı kimseleri,akıllarının almayacağı bazı imani meseleler üzerinde düşünmeye sevkedip,şüpheye düşürmesidir. 9. Suizan: Kim bir insan hakkında kötü düşünmeye başlarsa, şeytan bu kimseyi o adamın aleyhinde gıybet etmeye sevkeder. Yahut o adamın hakkına riayet ettirmez. Ona hakaret gözüyle baktırır. | |
Konu Sahibi akgün 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü... | Tefsir Çalışmaları | akgün | 0 | 2168 | 21 Kasım 2010 00:12 |
Meşrulaştırılmaya çalışılan Haram: Alay etmek .... | Kur'ân-ı Kerim Genel | Vuslat Zamanı | 1 | 2382 | 14 Kasım 2010 21:18 |
Kainatın Efendisi | Hz.Muhammed(s.a.v) | akgün | 5 | 2311 | 14 Kasım 2010 21:13 |
Ali Şeriati'ye Reddiye | Alimler(Rh) | Vuslat Zamanı | 22 | 13888 | 14 Temmuz 2009 21:21 |
Yüreğim seninle mühürlensin... | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | huzzam | 2 | 1899 | 02 Temmuz 2009 18:26 |
04 Nisan 2008, 23:12 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Cvp: şeytan insana nasıl yaklaşır “Sinsice, kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran' vesvesecinin şerrinden. Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir (içlerine kuşku, kuruntu fısıldar);”(Nas Suresi,4-5) İnsanlığın en büyük ortak düşmanı “Şeytan” sanılanın aksine insanları çok büyük kötülüklerin ve apaçık günahların içine sürüklemez. Her düşman gibi şeytan da son derece sinsidir. Şeytan ve taraftarları insanların en değerli kaynakları olan vakitlerini tüketmeye çalışır. Nasıl mı? Oldukça sinsi bir metotla: detayların içine hapsederek… Dünya hayatında imtihanımız gereği, her gün kendimizi bambaşka bir olayın içinde veya bambaşka bir konumda buluruz. Allah bizim bu olaylar karşısındaki davranışlarımızla deneyeceğini “O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır.” (Mülk Suresi,2)ayetiyle haber vermektedir. Allah’ın sonsuz cennetine kavuşabilmek için insan, bu davranışlarını her an Allah rızasının en fazlasını kazanacak şekilde düzeltmekle yükümlüdür. Ne var ki şeytan, insanın karşılaştığı bu görüntüleri ve olayları içinden çıkılamaz bir hale getirmek için uğraşan bir düşmandır. Şeytan bu görevini son derece sinsi yöntemlerle yerine getirir. Şeytanın Silahı Detaylarla Oyalamak “(Şeytan) Onlara vaadler ediyor, onları en olmadık kuruntulara düşürüyor. Oysa şeytan, onlara bir aldanıştan başka bir şey va'detmez.”(Nisa Suresi,120) Ayetten de anlaşıldığı gibi, insan Allah rızası için, İslam’ın yararına bir işe koyulduğunda şeytan da hemen onun yanında çeşitli vaatlerde bulunarak iş başına geçer. Fakat insanı, açıkça Allah yolundan alıkoyamayacağını bildiğinden bu işi “detaylara gizlenerek” yapar. Müminin yapacağı işin sonuca ulaşmasını engellemek için, onun dikkatini işi yavaşlatıp geciktirecek, hatta yapmaktan vazgeçirecek detaylara çeker. Örneğin Allah rızası için yapılan hayırlı bir işe engel olmak, insanların imanına vesile olacak her türlü faaliyeti önlemek için şeytan, kişiyi o işle ilgili birçok detayla oyalar. Bu da kişinin hem vakit kaybetmesine, yapılacak işi giderek daha zor görmesine hem de şevkinin kırılmasına sebep olabilir. Şeytanın insanı detaylarla oyalama taktiğine bir diğer örnek de günlük hayattan verilebilir. İnsanın bütün gün boyunca “ne giyeceğim, akşama ne yiyeceğim, filanca yere nasıl gideceğim, falanca acaba hakkımda ne düşünüyor..” gibi gereksiz detaylara takılıp kalması onu asıl düşünüp anması gereken çok daha önemli konulardan uzaklaştırır. Allah rızasını kazanacak faydalı işler yapmaktan alıkoyar. İşte şeytanın hedeflediği de tam olarak budur. Şeytan hayra engel olmak için dosdoğru yolların üzerine pusu kurup oturur. "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım.”(Araf Suresi.16) Oysa Allah rızası için yola çıkan bir kimse, hiçbir konuda detaylarla gereksiz yere vakit kaybetmez, sonuca kilitlenir. Allah’ın “Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır.” (İnşirah Suresi, 5) ayetini düşünür, Allah’ın zor gibi görünen her işi kendisi için kolay kılacağını bilir ve Allah’a güvenir. Böylece detaylarla hiç uğraşmadan Allah rızası için yapması gereken işi en kısa sürede sonuca ulaştırır. Detaycılık Bir Tür Manevi Hastalıktır Detaycılık, insanı imandan, derin düşünmekten uzaklaştıran bir tür manevi hastalıktır. Şeytan bu hastalığın ilk virüsünü, önemsiz detaylarla düşünceye enjekte eder. Hastalık zihinde yayıldıkça etkilerini başarısızlık, şevksizlik, ümitsizlik, pasiflik olarak gösterir. Kişi detaylara o kadar dalmıştır ki, işi yapanın da yaptıranın da Allah olduğunu unutmuştur. Bu yüzden de elini attığı hiç bir işte başarılı olamaz, bütün yaşamında bir bereketsizlik hakim olur. Bu başarısızlıkları onun şevkini ve ümidini iyice yok eder, giderek daha pasif bir karaktere bürünür. Oysa bu hastalıktan kurtulmak son derece kolaydır. Bu durumu şeytanın verdiğini bilen insan, her işinde samimi bir niyetle o işi sonuçlandırmaya odaklanarak şeytanın planlarını bozabilir. Allah da onu, ayette bildirdiği gibi “kolay olanda başarılı kılar”. (A’la Suresi, 8) Titizlik ve Detaycılığı Karıştırmamak Titiz olmakla detaycı olmayı birbirine karıştırmamak gerekir. Titiz olmak yapılan işe duyulan saygının göstergesidir. İşi en güzel, en doğru ve en başarılı şekilde sonuçlandırmak için yapılan çalışmayı titizlikle sürdürmek, tüm dikkatini vererek özenle çalışmak ve önündeki işe kilitlenip sonuca odaklanmak demektir. Ne var ki bunun şeytanın bir taktiği olduğunu bilen mümin herhangi bir iş üzerindeyken o işi tamamlamasına engel olacak hiçbir detayla vakit kaybetmez, sadeye yapacağı işe kilitlenir. Şeytanın en önemli silahlarından biri olan detaycılık maskesiyle onu hapseder. |
04 Nisan 2008, 23:46 | Mesaj No:3 |
Cvp: şeytan insana nasıl yaklaşır
teşekkürler tamamlayıcı bilgiler için Allah(c.c) tüm inananları şeytanın hilelerinden korusun İnşallah. | |
07 Mayıs 2008, 18:47 | Mesaj No:4 |
Cvp: şeytan insana nasıl yaklaşır
benden uyarı, sakın şeytanı kovalayacağım diye peşine takılmayın)
__________________ Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir. | |
23 Mayıs 2013, 14:01 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 4458 Üyelik T.:
19 Ekim 2008 | Cevap: şeytan insana nasıl yaklaşır
Şeytanın Unutturma özelliği vardır Yusuf, hapisten kurtulacağına inandığı o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yanında an". (Benden söz et ki, beni kurtarsın). Fakat Şeytan, ona, efendisinin yanında anmayı unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı. (YUSUF/42) Adam: "Gördün mü! dedi. Kayaya sığındığımız vakit doğrusu ben balığı unutmuşum. Onu hatırlamamı, muhakkak şeytan bana unutturdu. O denizde garip bir yol tutup gitmişti." (KEHF/63) Âyetlerimiz hakkında münasebetsizliğe dalanları gördüğün zaman hemen onlardan uzaklaş ki, ondan başka söze dalsınlar. Eğer şeytan bunu sana unutturursa hatırladıktan sonra hemen kalk, o zalimler topluluğuyla oturma. (EN'AM/68)
__________________ Birbirimize Fikirlerimiz uyuşmasa bile İNSAN olduğumuz için SAYGI duymamız lazım... Ne MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE.... |
07 Eylül 2014, 08:38 | Mesaj No:6 |
Cevap: şeytan insana nasıl yaklaşır İblis Nerede, nasıl vesvese verir? Şeytan'dan korunmanın ipuçları... Birinci sura kadar yaşayacağı için, İblis'e nesil verildi. İblis'in birçok çocukları vardır. Her birinin isimleri ve görevleri vardı... 1. Hanzeb: Namazda vesvese verir. Namazda böyle bir şey hissedince Allah'a sığın. 2. Velhan: Temizlikte çok su kullandırarak vesvese verir. Çok su kullandırır, sonra da gülüp alay eder. 3. Zellenbur: Bu da çarşılarda esnafa bozuk mal satmayı, yalan yemini, malını methetmeyi, malın kusurunu gizlemeyi ve insanları aldatmayı güzel gösterir. 4. Vesnan: Uyku şeytanıdır. Namaz ve diğer ibadetler için kafayı ve göz kapaklarını bastırır, zina ve hırsızlık gibi haramlar için insanı uyarır. 5. Betr: Musibet şeytanıdır. Bağırıp çağırma, yüze tokat vurma gibi cahiliye adetlerini güzel gösterir. 6. Dasim: Yemek şeytanıdır. İnsan besmele çekmediğinde, onunla yemek yer, eve girer, yatakta uyur, besmele ile dürülmemişse elbiseleri giyer. Karı koca arasında düşmanlık meydana getirmeye çalışır. 7. Metun veya mesût: İnsanlar arasında yalan haberleri yayar, sonra onların aslı çıkmaz.Kişinin her duyduğunu konuşması yalan olarak kendine yeter. 8. El Ebyaz: Peygamberlere ve velilere musallat olan şeytandır. Peygamberlere bir zararı dokunamaz, veliler ise onunla mücadele ederler. Allah'ın korudukları selâmettedir, korumadıkları ise sapıtırlar. | |
07 Eylül 2014, 08:41 | Mesaj No:7 |
Cevap: şeytan insana nasıl yaklaşır ŞEYTAN’IN 12 TATLI SÖZÜ (!) 1 – Bir defayla bişey olmaz 2 – Daha genciz. 3 – Allah (C.C) kalbin temizliğine bakar. 4 – Allah (C.C.) ile kul arasına girilmez. 5 – Emekli olduktan sonra. 6 – Zaman size değil siz zamana uyun. 7 – Allah(C.C) affeder. 8 – Bu kadar günahtan sonra biraz zor.... 9 – Fazla düşünme kafayı yersin. 10 – Cehennemde biraz yandıktan sonra nasıl olsa cennete girmeyecek miyiz? 11 – Büyüklerimizde böyle yapıyordu. 12 – Aman ha beyninizi yıkamasınlar. | |
07 Eylül 2014, 08:44 | Mesaj No:8 |
Cevap: şeytan insana nasıl yaklaşır îbni Abbas (R.A.) den naklen Muaz bin Cebel rivayet ediyor; Bir gün Resulullah (S.A.V.) Efendimiz Hz. Eyyüb El-Ensarî' nin evinde ashabı ile sohbet ederlerken, dışarıdan: - Ya Rasülullah! Görülecek, halledilecek bir işim var. Halli için içeriye girmeme müsaade buyurur musunuz? diye bir ses geldi. Bu sesi işiten Rasulüllah (S.A.V.) Efendimiz ashaba dönerek: - Bu sesin sahibinin kim olduğunu biliyor musunuz - ALLAH ve Rasülü en iyi bilendir. Sesin sahibinin kim olduğunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! dediler. Efendimiz: - O, melûn îblîs' tir ALLAH' ın laneti O' nun üzerine olsun, buyurunca Hz. Ömer (R.A.) hemen yerinden fırlayarak: Ya Rasûlullah! izin veriniz. O' nu hemen öldüreyim, dedi. - Dur ya Ömer! Bilmez misin ki O' na belli hır vakte kadar mühlet verilmiştir. Buna kimse muktedir değildir. Öldürmeyi aklından çıkar, dedikten sonra şöyle buyurdu: - Kapıyı açın, gelsin. O, buraya gelmek için emir almıştır. Söyleyeceği sözleri iyice anlamaya çalışınız' . Rasûlüllah' ın izni üzerine açılan kapıdan melun îblîs içeri girdi. Gözleri yukarı doğru açılmış, kafası büyük bir fil kafası gibi. şaşı, köse bir ihtiyar görünümünde. îblîs: - Selam sana ya Muhammedi Selam size ey Peygamber ashabı! diye selam verdi. İblîs' in selamını kimse almadı. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: - Selam ALLAH' ındır ey mel' un! buyurarak, bize niçin geldin ya laîn? diye sordu. İblis: - Ben de buraya gelmekten çok rahatsız oldum. ALLAH-u Teala' nın, bir melekle; "Habibim Muhammed' e (S.A.V.) zeliline bir şekilde gidecek ve insanları nasıl aldattığını anlatacaksın. Sana ne sorulursa doğru cevap vereceksin şeklindeki emri üzerine buraya geldim." dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz. - Ya mel' un! Söyle bakalım. insanlar arasında en çok sevmediğin kimdir? diye sordu, îblîs: - Sensin ya Muhammedi diye cevap verdi. Rasülüllah: - Benden sonra en çok kimleri sevmezsin? diye sordu, îblîs: - Adil devlet reislerini, ilmiyle amel eden alimi, Varlığım yoluna adayan müttakî genci. Sabırlı olan fakiri ki, ihtiyacım üç gün üst üste hiç kimseye anlatmaz, halinden kimseye şikayet etmez. Şükreden zengini ki, kazancı helal yoldandır ve rızası için harcar ,fakir ve yetimleri korur. Kur' ân-ı hıfzederek onunla amel edeni ve beş vakit ALLAH (c.c.) rızası için ezan okuyan .müezzini, Dinine bağlı, daima abdestli olan zahidi ve kendini haramdan sakınan merhametli kalb sahi-bini; Helal yiyip cömert olan kişiyi ve Hakk için tevazu edip, ahlakı güzel olanı; Herkes uyurken gece kalkıp namaz kılanı; ALLAH (c.c.) için sevişen iki genci, Cemaatle namaz kılmaya çok istek ve dikkatli mü' mini kalbinde bir şey olmaksızın arkadaşlarına nasihat verip, ALLAH' ın (c.c.) tekeffül ettiğini tasdik edeni; İhlaslı ve tesettüre riayet eden kadınlara yardımcı olan kimseyi; ölüm her an gelecekmiş gibi hazırlık yapan müslümanı hiç sevmem. Bunlar benim can düşmanlarımdır, diye cevap verdi. Resülullah (S,A.V.) Efendimiz ile îblis arasında şu konuşma geçti: - Ümmetim tadil-i erkan üzere namazını eda etse nasıl olursun? - Beni bir sıtma tutar, tir tir titrerim. Kul ALLAH için secde ettikçe bir derece yükselir. - Peki, oruç tuttukları zaman? - Elim, ayağım bağlanır. Ta onla iftar edinceye kadar. - Kur' an okudukları zaman? - Eririm. Suda eriyen tuz, ' Ateşte eriyen kurşun gibi. - Hacc etseler? - Boynuma bir zincir vurulur. - Sadaka verdikleri zaman nasıl olursun? - İste o zaman halim çok kötü olur. Sanki sadaka veren başımdan aşağıya beni ikiye böler. Zira sadakada şu hasletler vardır; Sadaka verenin malı bereketlenir. ALLAH-u Teala sadakalarım cehennemle arasında perde yapar, her türlü belâ sıkıntı ve üzüntüleri ondan giderir, duaları makbul olur, Kıyamet günü hayırları mizanda ağır gelir. İblîs' in bu sözlerinden sonra Resülüllah (S.A.V.) Efendimiz, ona sıra ile şu sorulan sordu. - Ya mel' un! Beraber oturduğun arkadaşın kimlerdir? - Faiz yiyenler. - Dostların kimlerdir? - Zina edenler, yalan söyleyenler. - Yatak arkadaşların ve hizmetçilerin kimlerdir? - İçki içenler, sarhoşlar. - Misafirlerin kimlerdir? - Hırsızlar. - Elçîn ve habercilerin kimlerdir? - Sihirbazlar. . - Gözünün nuru nedir? - Talak' a (Karısını boşamak için) yemin edenler. - Sevgililerin kimlerdir? - Cuma namazını terkedenler. - Hazinedarın? - Zekat vermeyenler. - Peki, ya lain, senin kalbini ne kırar? - ALLAH rızası için cihada giden atların kişnemesi. - Senin cismim ne eritir? - Günahlarına tövbe edenlerin tövbesi. - Ciğerini parçalayan nedir? - Gece ve gündüz ALLAH' a çokça yapılan istiğfar. - Peki, yüzünü ne kara eder? - Gizlice verilen sadaka. - Gözünü kör eden? - Teheccüd (gece) namazı. - Başını eğdiren? - Çokça cemaatle kılınan namaz ve sana devamlı getirilen salavat. - Sana göre insanların en sevimli-si kimdir? - Namazlarını bilerek kasden bırakanlar. - Sana göre insanların en şakîsi kimdir? - Cömertler. - Seni işinden ne alıkoyar? - Alimlerin meclisleri. - Ebu Bekir için ne dersin? - Cahiliyyet devrinde bile bana itaat etmeyen O. İslam' a girdikten sonra mı itaat edip yalan söyleyecek? - Peki Ömer için ne dersin? - Her gördüğüm yerde ondan kaçarım. - Peki Osman için? - O' ndan pek çok utanırım. - Peki ya Ali için ne dersin? - O' nunla başa çıkamam! Beni kendi başıma bıraksa. Ben de O' nu bıraksam. Ama O beni bırakmaz. Resülüllah (S.A.V.) İblîs' in bu sözlerinden sonra söyle buyurdu. - ALLAH' a hamdolsun. Ey şakî Ümmetimin saadete kavuşması için ahiretine hazırlanmasını sağladın. Bunun üzerine İblîs de şöyle dedi: - Ya Muhammedi Ümmetinin saadeti için nasıl ferah durursun? Ben o belli vakte kadar sağ kald?kça, onların kan damarlarında dolaşır, vesvese veririm. Beni yaratan ALLAH' a yemin ederim, ki, onların alim ve cahillerim, abid ve tacirlerini velhasıl hepsini azdırırım. Yalnız ALLAH' ın salih kulları müstesna. İşte onları azdıramam. Rasülüllah (S.A.V.) Efendimiz: - Sana göre bu salih kullar kimlerdir. Ya Lain? diye sorunca İblîs; - O salih kul ki mal ve parayı sevmez, medhedilmekten hoşlanmaz, hemen onu bırakır, kaçarım. Bir kimse ki malı, parayı ve övülmeyi sever, kalbi dünya arzularına bağlıdır. İşte o benim en itaatkar dostumdur. Sonra benim yetmişbin tane çocuğum vardır. Onların her birini bir yere tayin etmişimdir. Her çocuğumun da yetmişbin tane şeytanı vardır. Onların bir kısmını ülemaya, bir kısmım meşayiha, bir kısmım ihtiyar kadınlara musallat etdim. Bir kısmını gençlere ve çocuklara gönderdim. Gençlerle aramız gayet iyidir. Çocuklarla da bizimkilerin istedikleri gibi oynarlar. Bir kısmını da âbid ve zahidlere yolladım. Her taraflarından hücum ederler. Öyle bir hale gelirler ki, başlarlar, çeşitli sebeplerden herhangi birine sövmeye. İşte böylece ihlasları gider. Yaptıkları ibadetleri ihlassız olur. Fakat bu durumlarının farkında olamazlar. Rasûlallah (S.A.V.) ile iblis arasındaki konuşma şöyle devam etti: - Rabbinden neler taleb ettin? - On şey taleb ettim. - Nedir o taleb ettiklerin ey mel' ün? - Şunlardır: Birincisi, ALLAH' tan beni, Adem oğullarının malına ve evladına ortak etmesini, diledim. Bu ortaklık talebimi yerine getirdi. Ki bu (Onların mallarına ve çocuklarına ortak ol. Onlara vaad et. Halbuki şeytan onlara aldatıştan başka ne vaad eder "îsra: 64") ayet-i celîlesi ile sabittir. Besmelesiz kesilen her hayvanın etinden, faiz ve haram karışan her yemekten yerim. Şeytandan, ALLAH' a sığınılmayan malın da ortağıyım. Öyle ki, cinsî münasebet anında besmele çekmeyip şeytandan ALLAH' a sığınmayan kimse ile birlikte, hanımı ile birleşirim. Ve o birleşmeden hâsıl olan çocuk bize itaat eder, sözümüzü dinler. Her kim hayvana (veya vasıtaya) binerken haram yola gitmeyi isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim. Ona yol arkadaşı olurum. Bu da ayet ile sabittir. ALLAH-u Teala bana şu emri verdi: "Onlar üzerine suvalilerinle, piyadelerinle yaygara çıkart. -îsra: 64-" Kendime kardeşler istedim. Bana mallarım israf edenlerle, ma' siyet yoluna para harcayanları verdi. Bu da şu ayet-i celîle ile sabittir. "Çünkü (mallarını) saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine (karşı) çok nankördür.") Ben Adem oğullarını görebileyim, fakat onlar beni görmesinler diye, diledim. kabul etti. Bunun üzerine Resülülah (S.A.V.) şöyle buyurdu. - Eğer bu söylediklerini ALLAH' ın (c.c.) Kitabındaki ayetlerle isbat etmeseydin seni tasdiklemezdim. Ya Muhammedi Ben hiç kimseyi azdırmaya, delalete düşürmeye kadir değilim. Ancak vesvese vererek kötü bir şeyi güzel gösterebilirim. Eğer delalete düşürmeye imkanım olsaydı, dünyada ALLAH' a ve Peygamberlerine inanan hiç bir insan bırakmaz, hepsini delalete ve küfre sürüklerdim. Nasıl ki, sen de, hidayete kadir değilsin. Zira Sen ancak ALLAH' ın Rasülüsün ve tebliğe memursun. Şayet hidayet elinde olsaydı yeryüzünde tek kafir bırakmazdın. Sen, ALLAH' ın mü' min kulları için bir hüccetsin... Ben de, kendisi için ezelde şekavet yazılan kimselere bir sebebim. Hidayet de, dalalet de ancak ALLAH' tandır. - o - Şeytan onlara vaad eder, olmayacak kuruntulara ve ümidlere düşürür. Fakat şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne vaad eder? İşte onların (aldananların) varacakları yer cehennemdir. Oradan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır. Nisa Süresi Ayet: 120-21 Kur' an okuduğun vakit, o kovulmuş şeytandan ALLAH' a sığın. Hakikat şu ki iman edipte Rableri-ne tevekkül edenler üzerinde o şeytanın herhangibir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti ancak, kendisini dost edinenlere ve ALLAH' a ortak koşanlaradır. Nahl Süresi: Ayet 98-99-100 alıntıdır | |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Şeytan, insana -rüyada değilken- yaşamadığı olayları yaşamış gibi gösterebilir mi? | kul coşkun | Muhtelif Konular | 0 | 18 Temmuz 2017 00:49 |
Şeytan insanlara nasıl vesvese verir? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 13 Nisan 2009 16:30 |
Şeytan insana zorla günah işletirmi? | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 0 | 13 Nisan 2009 15:49 |
Şeytan nasıl kıyamete kadar yaşıyor? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 09:52 |
Şeytan ateşten yaratıldığı halde ateş onu nasıl yakacaktır? | MERVE DEMİR | Soru Cevap Arşivi | 1 | 08 Ağustos 2007 10:37 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|