Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader

Konu Kimliği: Konu Sahibi _bülbül_,Açılış Tarihi:  11 Nisan 2009 (23:41), Konuya Son Cevap : 11 Nisan 2009 (23:41). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 11 Nisan 2009, 23:41   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:_bülbül_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 468
Üyelik T.: 25 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 1.210
Konular: 330
Beğenildi:22
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İslam hukukuna göre hadler. Ölüm cezası verilen suçlar

İslam hukukuna göre hadler. Ölüm cezası verilen suçlar

HAD, HADLER

Sınır çekmek, bilemek dikkatle bakmak, ayırmak ve ceza tatbik etmek Bir isim olarak; sınır, son, bıçak vb ağzı, tarif ve şer'î ceza Çoğulu hudûd gelir Bir hukuk terimi olarak hadler; İslâmî ölçüler, İslâm Dininin ortaya koyduğu helâl-haram sınırları, miktarı ve niteliği nasslarda belirlenmiş olan şer'î cezalar demektir
Mükellef, yani akıllı ve ergin kişilerin yaptığı işlerin Allah ve Resûlünün rızasına uygun olup olmadığını gösteren ölçüler vardır Bu ölçüler Kur'ân ve Sünnetle bildirilmiştir
İslâm'da mükelleflerin yaptığı işlerin (ef'al-i mükellefi) değer hükmünü gösteren ölçüler şunlardır: Farz, vacip, Sünnet, Müstehap, Helâl, Mübah, Mekruh, Haram, Sahih, Fâsit, Batıl Mükellefin yaptığı her iş, şer'î sınırları gösteren bu ölçülere göre değerlendirilir Sonuçta ona göre ceza veya mükâfaat alır; yapılan iş ya geçerli (sahih) veya geçersiz (fâsid, bâtıl) olur
Şer'î hadlerin genel anlamı Allah'ın koyduğu helâl-haram ölçüleridir Bu mana aşağıdaki âyet ve hadislerden anlaşılmaktadır: Nisâ suresi 12 âyette mirasla ilgili hükümler açıklandıktan sonra şöyle buyurulmaktadır: "Bunlar Allah'ın sınırlarıdır, Kim Allah'a ve elçisine itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada ebedî kalırlar İşte büyük kurtuluş budur Kim de Allah'â ve O'nun Elçisine karşı gelir, O'nun sınırlarını aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı ateşe sokar Onun için alçaltıcı bir azab vardır" (en-Nisa, 4/ 13, 14) Burada Allah'ın emirleri "O'nun sınırları' olarak ifade edilmiş, bu sınırları aşanların ceza ile karşılaşacakları haber verilmiştir
"Allah'ın yasak sınırına uyup o sınırı aşmayanlar kendilerine Cennet va'dedilen mutlu kişilerdir Allah onlarla alış-veriş yapmış, Cennet karşılığında mallarını ve canlarını satın almıştır (et-Tevbe, 9/111) "(Bu alışverişi yapanlar), tevbe eden, ibadet eden, hamdeden, rükü' eden, secde eden, iyiliği emredip kötülükten meneden ve Allah'ın (yasak) sınırlarını koruyan (onları çiğnemeyen) insanlardır O mü'minleri müjdele" (et-Tevbe, 9/ 112)
Allah'ın yasak sınırları, şüphesiz O'nun haram kıldığı işlerdir Allah'ın haram kıldığı fiiller yani günahlar, büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayrılır (bkz en-Necm, 53/32; el-Kehf, 18/49)
Büyük günahların sayısı hakkında kesin bir rakam yoktur Doğruya en yakın olanının 125 olduğunu ifade eden A Ziyaeddin Gümüşhânevî (v 1311/ 1893) kitabında bunları tek tek açıklamıştır (bkz Gafillerin Kurtuluş yolu Terc Ali Kemal Saran, İkbal Yayınları, Ankara, (Tarihsiz)
Hadis-i Şerifte Allah'ın haram kıldığı şeyler "Allah'ın korusu" olarak nitelendirilmiştir: "Muhakkak helâl belli, haram da bellidir İkisinin arasında çok kimselerin bilemeyecekleri (birtakım) şüpheli şeyler vardır Kim şüpheli şeylerden sakınırsa dinini ve ırzını kurtarmış olur Kim şüpheli şeylere dolarsa, korunun etrafında (sürüsünü) otlatan çoban gibi, çok sürmez içine düşer Haberdar olun! Her hükümdârın bir korusu vardır Dikkat edin Allah'ın yeryüzündeki korusu da haram kıldığı şeylerdir Haberiniz olsun! Cesed içinde bir parça et vardır ki o iyi olursa bütün cesed iyi olur O bozuk olursa bütün cesed bozuk olur Biliniz ki o, (et parçası) kalbdir" (Riyazüssalihîn, 419, 420, M Emre terc)
İslâm ceza hukuku (Ukûbat) terimi olarak hadler; "belirli bazı suçlara İslâm'ın tayin ettiği cezalar" dır Bu cezayı gerektiren suçlar beş tanedir: zina, hırsızlık, içki içmek, kazf (namuslu kadına zina iftirası) ve yol kesme (hırâbe)
İslâm ceza hukukunda "had"ler "Allah hakkı" olarak kabul edilmiştir Yani haddi (İslâm'ın tesbit ettiği cezayı) gerektiren suçlar amme hukukuna tecavüz anlamı taşımaktadır Kısas kul hakkı olduğu için buna had denilmemiştir Haddin dışında kalan yani Kur'an ve Sünnetle tayin edilmeyip hâkimin takdirine bırakılmış cezalara ta'zir cezaları denir Hapis, teşhir, sürgün vb (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, 2 baskı, Dimaşk 1405/1985, IV, 284 vd)
İçki içme cezası dışındaki hadler Kur'an'la, içki içme cezası ise Sünnetle sabittir
1 Zina cezası (hadd-i zina): Evli erkek ve kadın için recm (taşlayarak öldürme), bekâr erkek ve kadın için yüz sopa (celde) vurmaktır: "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun Allah'a ve ahiret gününe inanan (insan) lar iseniz Allah'ın dini (ni uygulama hususu)nda sizi, onlara karşı acıma duygusu tut (up engelle) mesin Mü'minlerden bir grup da onlara yapılan, uygulanan cezaya şahid olsun" (en-Nûr 24/2)
Recm cezası Hz Peygamber'in uygulamasıyla sabittir: "Cüheyne'den bir kadın zinadan gebe olduğu halde Rasûlullah (sas)'e gelerek: "Ey Allah'ın Rasûlü! Haddi icap eden bir iş yaptım, bana hadd(i şer'îyi) icra et' dedi Peygamber (sas) kadının velisini çağırdı: Buna iyi bak, çocuğu doğurduğunda bana getir' buyurdu (Velisi denileni) yaptı Peygamber (sas) emretti Kadının elbisesi sıkıca bağlandı, sonra emir verdi, kadın taşlandı Daha sonra (cenazesi) üzerine namaz kıldı Bunun üzerine Hz Ömer; Ey Allah'ın Rasûlü, onun üzerine namaz kıldınız, halbuki o zina etmişti' dedi Rasûlullah (sas): "O öyle bir tevbe etti ki Medine halkından yetmiş kişiye taksim olunsa hepsine kâfı gelirdi Allah için canını vermesinden daha faziletli bir şey biliyor musun?' "buyurdu (Müslim Hudûd 28; İbn Mâce, Diyet, 36' Malik, Müslim, Muvatta" Hudûd, 11)
Zina cezasının tatbik edilebilmesi için dört âdil erkek şahidin hakim huzurunda açıkça şahitlikte bulunması ve zina eden kişinin zinanın haram olduğunu bilmesi gerekir
2 Hırsızlık cezası (hadd-i sirkat):
"Akıllı ve ergin (baliğ) bir kimsenin nisab miktarı bir malı bulunduğu yerden çalması"na hırsızlık denir Cezası Kur'ân-ı Kerîm'de bildirilmiştir: "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet sahibidir" (el-Mâide, 5/38)
El kesme cezasının tatbik edilebilmesi için iki âdil şahidin şahitlik yapması ve hakimin de sorgulaması (muhakemesi) neticesinde suçun sabit olduğuna kanaat getirmesi gerekir Hakim şahitlere sırasıyla:
Hırsızlığın mahiyetini, çalınan malın cinsini, kıymetini, nasıl çalındığını, hırsızlık yerini, hırsızlığın ne zaman yapıldığım, malı çalan şahsın kim olduğunu sorar
Hırsızlığın nisabı (el kesme cezasını gerektirecek en az miktarı) Hanefi mezhebine göre on dirhemdir Cezanın tatbik edildiği dönemdeki dirhemin değeri esas alınır (bk el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyî', VI, 67; İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr; IV, 220, 230; Nesaî, Sârık, 10; Zeylaî, Nasbu'r-Râye, III, 359, 360)
El kesme cezası tatbikatına örnek olarak ve Allah hakkı olan bu cezada herhangi bir şefaatçının kabul edilemeyeceği konusunda şu hadisi zikredebiliriz: " Mahzum kabilesine mensub bir kadının hali Kureyş (kabilesin)i üzdü Onlar: Kim Rasûlullah'a (gidip de) bu kadın (a şefaat) için konuşacak' dediler Bir kısmı da: "Bu işe Rasûlullah'ın sevgili (sahabî)si Üsâme b Zeyd'den başkası cesaret edemez' dediler Üsâme (kadına şefaat için) Resûl-i Ekrem'le konuştu Bunun üzerine Rasûlullah buyurdular ki: "Yüce Allah'ın hadlerinden bir hadd(in yapılmaması) hususunda şefaat mı ediyorsun?" Sonra kalkıp bize bir hutbe irad etti Daha sonra buyurdu: "Sizden evvelkilerden (şerefli bir kimse hırsızlık yaptığında (suçluyu) bırakırlardı (Şeref itibariyle) zayıf olan kimse çaldığında haddi tatbik ederlerdi Allah'a and olsun ki, Muhammed'in kızı hırsızlık yapmış olsaydı elbette onun elini de keserdim " (Eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VII,' 131, 136)
3 İçki İçme Cezası (hadd-i şürb): İçki içmek Mâide suresi 90 âyetle kesin olarak yasaklanmıştır Fakat cezası Hz Peygamberin sünneti ve uygulamasıyla sabittir Hz Peygamber ve Hz Ebû Bekir, içki içene 40 sopa (celde) vurdular Hz Ömer zamanında içki içenler çoğalınca o, arkadaşlarıyla istişare etti Haddin en az miktarı olan 80 değnek vurulmasını kararlaştırdılar (bk Dârimî, Hudûd,10; A b Hanbel, IV, 389)
İçki içme cezası uygulanabilmesi için içen kimsenin akıllı, ergin müslüman ve konuşabilen bir kimse olması lâzımdır Sarhoş olarak yakalanan ve içki içtiği şahidler vasıtasıyla tesbit edilen kimseye bu ceza uygulanır
"Rasûlullah (sas)'a şarab içmiş bir adam getirdiler Rasûl-i Ekrem: "Ona hadd vurunuz" buyurdu Ebu Hüreyre demiştir ki: Bizden bir kısmı eliyle, (bazıları da) ayakkabısı ve elbisesiyle dövdüler (Dayaktan sonra) çekilip gidince: Allah seni rüsvay etsin!' dediler Peygamber (sas): "Böyle söylemeyiniz, ona karşı şeytana yardım etmeyiniz' buyurdu" (Buhârî, Hudûd, 4; Müslim, Hudûd, 35; Ebû Dâvud, 35, 36; Tirmizî, Hudûd,14, 15)
4 Zina iftirası cezası (hadd-i kazf): Namuslu (muhsan) kadınlara zina iftirasında bulunmanın cezası Nûr suresinde açıklanmıştır: "Namuslu kadınlara (zina suçu) atıp da sonra (bu suçlamalarını ispat için) dört şahid getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin Onlar yoldan çıkmış kimselerdir" (en-Nûr, 24/4)
Namuslu bir erkeğe yapılan zina iftirası da 80 değnekle cezalandırılır Namuslu olmanın şartları şunlardır
Hür olmak, akıllı ve ergin olmak, müslüman olmak, iffetli olmak
5 Yol kesme cezası Yoldan geçenlerin önünü kesmek, kuvvet kullanarak geçişi engellemek ve yolcuları soymak Yol kesme suç, tek kişi veya topluluk, silah veya silahsız, meskun alanda veya kırda yahut şehir içinde ya da şehir dışında işlenmiş olabilir Bütün bu durumlarda suç işlenmiş sayılır ve şu âyette belirlenen ceza uygulanabilir: "Allah ve Rasûlüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları, yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir Bu dünyada onlar için bir zillettir Âhirette ise, onlar için büyük bir azap vardır Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tevbe edenler olursa, bilin ki, Allah, "Gafûr'dur, Rahîmdir" çok bağışlayan ve çok merhamet edendir" (el-Mâide, 5/33, 34)
Bu âyete ve İslâm hukukçularının bundan çıkardığı hükümlere göre, yol kesenin cezası şu şekilde belirlenmiştir
a) Soygun yapıp, adam öldürmüşse, yol kesici öldürülür ve ibret için asılır '
b) Yalnız adam öldürmüş olup, soyguna katılmamış bulunursa, asılmaksızın öldürülür
c) Adam öldürmeksizin, yalnız soygun yapmışsa, çapraz bir şekilde eli ve ayağı kesilir
d) Adam öldürmeden ve soygun da yapmaksızın, yalnız yolda korku ve terör meydana getirenlere "sürgün cezası" uygulanır Mâlikîlere göre ise; yalnız soygun yapılmışsa Devlet başkanı öldürme, asma ve çapraz kesim konusunda seçimlik hakka sahiptir Yolda öldürme soygun yapmaksızın yalnız korku ve terör yaratırsa, Devlet başkanı, öldürme, asma, çapraz kesim ve sürgün için seçimlik hakka sahip olur (İbn Teymiyye es-Siyâsetü'ş-Şer'iyye, Mısır 1951, s 82, 83; İbn Kudâme, el-Muğnî,1367, yy VIII, 228)
İslâm'ın koyduğu bu cezaları uygulamakta titiz davranılması ve kesinlikle taviz verilmemesi gerektiği birçok hadis-i şerifle bildirilmiştir Bu konuda acıma duygusuna kapılınmaması uyarısı da yukarıda ilgili âyet meâlinde geçmiştir
Hadlerin uygulanması konusunda bazı hadisler:
"Allah'ın hadlerini yakında ve uzakta yerine getiriniz Hiçbir kınayanın kınaması sizi Allah'ın hakkını yerine getirmekten alıkoymasın "
"Allah'ın yasaklarına uyan kimseyle o yasakları (hududu) ihlâl eden kimse, bir gemiye binip, kur'a çekerek bir kısmı alt kata bir kısmı üst kata yerleşen topluluk gibidir Aşağı katta olanlar su almak istedikleri zaman yukarı katta olanlara gidip: "Sizi zarara sokmadan biz kendi katımızda bir delik açsak!" derler Eğer yukarıdakiler onları serbest bırakırsa hepsi helâk olur, mani olursa hepsi kurtulur" (et-Terğib ve't-Terhib, 4/25, 27)
Şer'î hadlerin tatbiki konusunda gözden uzak tutulmaması gereken bazı hususlar vardır: Her şeyden önce had cezaları bütün müessese ve kurumlarıyla işleyen İslâm Devletinde ve Devletin hakiminin kararlarıyla uygulanır Toplumda suça sebeb olabilecek bütün unsurların ortadan kaldırılmış olması, insanların islâmî eğitimle yetiştirilmiş olması, fertlerin maddî manevî ihtiyaçlarını devlet tarafından eksiksiz giderilmiş olması gerekir
Suça götüren yolların tamamen kapatılamaması, şüphelerden sanığın faydalanması, suçun sübut bulması için gerekli şartların tam teşekkül etmemesi gibi sebeplerle geçmişte had cezaları nadir olarak uygulanmıştır Buna, yöneticilerin bu cezaları uygulamakta gösterdikleri ihmal, acz ve gevşekliği, kayıtsızlığı da eklemek gerekir
Hadis-i Şerifte: "Şüphelerden dolayı hadleri kaldırınız (uygulamayanız)" " (Ebû Dâvud, Salât,14; Tirmizî, Hudûd, 2) buyurulmuştur İslâm ceza hukukunda bu önemli bir prensiptir Bu prensibe göre, Hz Ömer'in tatbikatıyla, kıtlık yılında hırsızlık yapanın eli kesilmemiş; efendisinin veya akrabasının malından çalan kimseye de, o malda hakkı olabileceği şüphesiyle, bu had uygulanmamıştır Aşağıdaki örnekler de bu prensiple ilgilidir:
- Dört kişi bir şahsın zina ettiğine şehâdette bulunur; ancak bunlardan ikisi gönüllü diğer ikisi ise gönülsüz olarak şahitlik yaparlarsa Ebû Hanife'ye göre, bunların hiçbirine yani erkeğe, kadına ve şahitlere had tatbik edilmez
- Suçluya celde (dayak cezası) uygulanırken şahitlerden birisi şehadetinden dönse, kalan kırbaçlar vurulmaz
- İki kişiden birisi bir şahsın "içki içtiğine", diğeri ise, o şahsın "içki içtiğini ikrar ettiğine" şehadette bulunurlarsa yine sarhoşluk haddi uygulanmaz
- Bir kimse önce hırsızlık yaptığını ikrar eder; sonra bu ikrarından döner ve daha sonra da bu malın bir kısmını çaldığını tekrar ederse eli kesilmez (Geniş bilgi iç in bkz Cevat Akşit, İslâm Ceza Hukuku ve İnsanî Esasları, İst 1987, 2 bak)
Halit ÜNAL
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi _bülbül_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Adem olmaktır tek hevesim Şiirler ve Şairler Kara Kartal 4 2736 22 Mayıs 2010 11:27
Dostlarımız........ Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler su damlası 4 2360 09 Mayıs 2010 10:35
İsmailce kurban olabilmek Hacc-Umre-Kurban kurtmehmet 3 3114 21 Kasım 2009 20:58
Ömür seccadesini gönül dergahına serenlere...... Makale ve Köşe Yazıları _bülbül_ 2 2335 12 Kasım 2009 21:52
çarpık çağ..... Şiirler ve Şairler _bülbül_ 2 2061 12 Kasım 2009 21:43

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
İslam Hukukuna giriş(1-10 Unite Özetleri) MEDİNEWEB f_hoca İslam Hukukuna Giriş 3 19 Mart 2019 20:30
ATA AÖF İSLAM HUKUKUNA GİRİŞ nurşen35 1.Sınıf 0 10 Eylül 2018 16:34
İslam hukukuna giriş soru-cevap bölümü Medineweb İslam Hukukuna Giriş 3 13 Nisan 2014 21:05
İslam’da Kadına Verilen Değer. ELİF CAN Makale ve Köşe Yazıları 9 06 Mart 2010 12:16
irtidad'ın (din değiştirmenin) cezası ölüm müdür? Bu uygulama, din ve vicdan özgürlüğ KuM TaNeSi Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader 0 09 Nisan 2009 02:07

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.