|
Konu Kimliği: Konu Sahibi İqra,Açılış Tarihi: 18 Şubat 2012 (22:21), Konuya Son Cevap : 26 Şubat 2012 (01:26). Konuya 6 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
18 Şubat 2012, 22:21 | Mesaj No:1 |
Din ve devlet ilişkisi Din ve devlet ilişkisi Aşağıdakli tabloda gösterilen DİN-DEVLET ilişkilerinin modeli nedir sizce...??? [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] | |
Konu Sahibi İqra 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Din ve devlet ilişkisi | Serbest Kürsü | Nisanur UŞMA | 6 | 2471 | 18 Şubat 2012 22:21 |
Meal okumayı “moda” olarak görenlere | Makale ve Köşe Yazıları | ferhat Tuna | 9 | 2254 | 17 Şubat 2012 23:23 |
Bir ömür böyle geçti | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | su damlası | 1 | 1927 | 27 Ocak 2012 17:18 |
Kıyametle ilgili Ayet-Hadis meselesi | Soru Cevap Arşivi | bilinmez | 6 | 3651 | 27 Aralık 2011 22:51 |
Alparslan kuytul: Bu pazar bir kere açılır | Muhtelif Konular | İqra | 0 | 2004 | 26 Aralık 2011 20:25 |
19 Şubat 2012, 03:40 | Mesaj No:2 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Din ve devlet ilişkisi Alıntı:
İnsanların temelde yanıldıkları mesele,temelsiz yaptıkları şeylere iyi yada kötü, halbuki iyi yada kötünün kriteri ancak ilahi vahye göre tanımlandığında değer kazanır.. Tevbe/17- “Müşriklere, kafir olduklarına bizzat kendileri tanıklık ettikleri halde Allah'ın mescidlerini onarıp şenlendirmek düşmez. Onların bütün yaptıkları boşunadır. Onlar ebedi olarak cehennemde kalacaklardır” Ölçü, yüce Allah'ın ölçüsüdür geçerli değerlendirme O'nun yaptığı değerlendirmedir. Yani yüce Allah, gerçek dini benimsemeyen ve inançlarını müşriklikten arındırmayan kimselerin yaptıkları ibadetleri geçersiz kılmaktadır. Devlet yapısını Allah’ın kitabı Kuran üzere inşa etmedikçe insanların kendi beyinlerindeki din devlet tanımları geçerliliğini kaybeder.. İslam dinine göre devlet yapısının sosyal, siayasal, ekonomik, kültürel, yasaklar ve helallerden oluşan tüm uygulamalarına şeriat denir..... Kimi insanlar, koşullar ve durumlar bunu gerektiriyor diyerek Allah'ın şeriatını tümüyle inkar etmelerine karşın, hala nasıl oluyor da müslümanlık iddiasında bulunabiliyorlar, şaşırmamak elde değil!.. Devlet yapısı olarak İslam'la hiçbir bağları kalmamasına karşın, Allah'ın şeriatını tamamen terk etmelerine karşın, her koşulda her durumda geçerliliğini koruyan ve her koşulda her durumda uygulanmak zorunda olan Allah'ın şeriatını reddederek O'nun ilahlığını inkar etmiş olurlar..... Kur'an, Allah'ın dininin, nihai biçimidir. Allah'ın dini ve de yaşam biçimi ile insanların uyacakları şeriat ve sistem noktasında nihai kaynak, Kur'an'dır. Artık Allah'ın dininde hiç bir değişikliğe gidilmeyecektir. Şimdi burası çok önemli...... Semavi dinlere mensup insanlar arasında, ister inanç esasları, isterse şeriat prensipleri noktasında bir anlaşmazlık baş gösterdiğinde, bunu çözümleyebilmek için müracaat edilmesi gereken kitap Kur'an'dır...... Müslümanlar arasında bir anlaşmazlık çıkarsa başvurulacak kitap Kur'an'dır..... Yaşama ilişkin herhangi bir meselede görüş ayrılıkları olduğunda, müracaat edilmesi gereken kitap, Kur'an'dır.... Bu noktalarda, temelde söz konusu nihai kaynaktan beslenmeyen kişilerin sunacağı görüşlerin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur..... Oysaki tağuti rejimlerde ihtilafların çözelmesi noktasında baş vurulan tağuti sistmelerdir..... Bu temel kuralı günümüz devlet yapıları ile kıyasladığımız takdirde adı islam olan devletler din esasları üzere bina edilmemiş,bizatihi din devletlerin, insanları uyuttukları bir manzumesi halini almıştır...... "Buna göre onların arasında Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm ver, sana gelen gerçekten saparak onların keyfi arzularına uyma!". Bu çağrı Rasulullah’ın şahsında tüm insanlığa hitap etmektedir...Hükmetme konumunda olan devlet büyükleri ancak bu buyruğa göre amel ettikleri müddetçe hak üzere olurlar ve itaat edilmeyi hak ederler..... Madem ki artık nihai kaynak olan Kur'an'ı değiştirmek üzere yeni bir peygamber ya da yeni bir şeriat gönderilmeyecektir, öyleyse bu ayetteki hüküm, kıyamete dek geçerliliğini koruyacak genel bir hükümdür..... Allah'ın dini Kur'an'la tamamlanmış bulunmaktadır. Allah'ın bu noktada kendisine teslim olanlara verdiği nimet Kur'an'la son bulmuştur...... Allah, Kur'an'ın tüm insanlar için bir yaşam düzeni olmasını uygun görmüş bulunmaktadır. Kur'an'ı değiştirmek, onun hükümlerinden herhangi birini terk etmek, ya da başka bir şeriatı bu şeriata yeğleyebilmek için, artık hiçbir gerekçe bırakılmamıştır...... Allah, bazı insanların, Allah'ın indirdiklerinden ödün vermeye götürecek kimi mazeretler ileri süreceklerini ve de yönetenlerin ya da yönetilenlerin keyfï arzularına kapılabileceklerini biliyordu...... Bu nedenle de söz konusu ayetlerde peygamberimizi, yönetilenlerin keyfi arzularına kapılmaması için uyarıyor ve de kendisinden, insanların onu Allah'ın indirdiği hükümlerin bir kısmından bile şaşırtmalarından sakınmasını istiyordu... Rivayete göre yahudiler peygamberimize gelerek, recm hükmü başta olmak üzere belirli hükümlerin uygulanmasında kendilerine hoşgörülü davranacak olursa, iman edebileceklerini söylediler. Peygamberimizi bu noktada uyaran ayet de, yahudilerin bu önerileri üzerine indirilmişti.. Allah, dileseydi insanları tek bir ümmet yapardı. Ama O, onların her biri için ayrı bir yol, ayrı bir yöntem belirledi. O, gönderdiği din ve şeriatla, yaşam boyunca verdiği nimetlerle, insanları sınamayı diledi..... "Her ümmet için ayrı bir şeriat, ayrı bir anayol belirledik. Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat belirlediği yolda, sizleri denemeyi diledi. Buna göre hayırlı işlerde yarışınız. Çünkü hepiniz Allah'a döneceksiniz ve O, anlaşmazlığa düştüğünüz meselelerin içyüzünü size haber verecektir." Öyleyse bir kimsenin, Allah'ın şeriatını gözetme adına, bir başka deyişle insanların yararını ve kurtuluşunu gözetme adına, tüm insanları aynı çatı altında birleştirebilmek için çırpınması, boşa kürek çekmek demektir...... Mevlananın çağrısı gibi... Allah'ın şeriatından ödün vermek yada onda bazı değişiklikler yapmak, neticede, yeryüzünde bozguna neden olmak, biricik sapasağlam sistemi bırakıp sapıtmak, insanların yaşamında adaleti ortadan kaldırmak, insanların birbirlerine köle olmalarına, Allah'ı bırakıp birbirlerini rabb edinmelerine zemin hazırlamak dışında hiçbir işe yaramayacaktır..... Bu ise en büyük kötülük, en büyük yıkımdır..: Böylesi bir amaçla, Allah'ın şeriatındaki herhangi bir hükmü kolaylaştırmaya kalkışmak bu ayetten anlaşıldığı ve de yaşamın her noktasında görüldüğü kadarıyla, boşa yorulmaktır..... Bu durumda, kendilerini "müslüman" olarak yaftalayan bazı kimseler, nasıl oluyor da örneğin şöyle laflar edebiliyorlar: ("Turistleri kaybetmek istemiyorsak,şeriatı tatbik etmeyi düşünmemiz hiç de doğru olmaz" Abartmıyorum! Aynen böyle laflar eden insanlar var bugün!)Seyyid Kutub Şehidinde açıkladığı gibi dini tağuti devletlerin yapısını sağlamlaştırmak için kullanmak,insanları Allah’ın adını kullanarak uyutmak herzaman şeytan ve yandaşlarının baş vurdukları yöntemlerdir...... İslam devlet yapısında hakim Allah’ın şu buyruğu ile haraket etmek durumundadır... "Buna göre onların arasında Allah'ın indirdiği ayetlere göre büküm ver, sana gelen gerçekten saparak onların keyfi arzularına uyma!" denilmiştir. Bu fitneden, böylesi şaşırtmacalara kanmaktan, özenle kaçınmak gerekir. Bu meselede iki olay söz konusudur...... Ya Allah'ın indirdiği hükmü aynen vermek ya da insanların Allah tarafından sakınılması istenen keyfi arzularına ve şaşırtmacalarına tabi olmak...... İşte tüm bunlardan yola çıkarak diyorumki..... Eğer devlet islam......Yönetenler ve yönetilenler..... müslüman..... olduklarını iddia ediyorlarsa,Allah’ın kitabını devletin anayasası olarak kabul etmek duurumundadırlar.... O halde ne devlet dinden ayrı düşünülebilinir, nede din devletten ayrı değerlendirilebilinir... Diyanet işleri başkanlığı adı altında,güyya din ayrı devlet ayrı söylemlerini dillendirerek kendilerini hala müslüman sayıyorlarsa ,yazımın başındada belirttiğim gibi bu onların kuruntularıdır.... Tağuti sistemlerin bekası için yetiştirdikleri binlerce hafız ve binlerce imam-a maaş ödeyerek güyya insanlara Allah’ın şeriatini öğretiyor görünmek ve kendi halklarına böylesine bir kazık atmak elbetteki tağuti rejimlerin her zaman baş vurdukları yöntemlerdir...... Geçenlerde başbakan yardımcısı Hüseyin Çelik peygamberi koruma yasası yok neden Atatürkü koruma yasası olsun dediğinde yer yerinde oynadı...... Peygamberden bu kadar rahatsız olan tağuti güçler nasıl oluyorda bu kadar imama bu kadar din görevlilerine devasa bütçeler ayırarak sözde islamı yaşama hakim kılıyorlar....? Bunu düşünmek lazım... Bu çok büyük bir tenakuz..... Camileri onarmak yenilerini inşa etmek nerdeyse her adım başı mescidler kurmak iyilik yapmak değildir..... Şimdi çağrım tağuti tüm rejimleredir... “Be ey kafirler”... Allah’ın mecidlerini onarmak sizemi klamıştır....Çekin o kanlı ellerinizi islamın üzerinden.... Tevbe/17- “Müşriklere, kâfir olduklarına bizzat kendileri tanıklık ettikleri halde Allah'ın mescidlerini onarıp şenlendirmek düşmez. Onların bütün yaptıkları boşunadır. Onlar ebedi olarak cehennemde kalacaklardır.” Kendini islama nisbet edip müslüman diyen herekse çağrımda şu..... ....Artık....uyanın......Yoksa sizler hala cahiliyyenin içerisinde kalıp böylece mi ölmek istoryorsunuz....... "Yoksa istedikleri, cahiliyye düzeni midir? Kesin inançlılara göre Allah'ın düzeninden, Allah'ın verdiği hükümden daha iyisi düşünülebilir mi hiç?" Iqra adlı üyemiz benim cevabım (b) şıkkı.... Allah’a emanet ol.....
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. | |
19 Şubat 2012, 19:11 | Mesaj No:4 | |
Cevap: Din ve devlet ilişkisi Alıntı:
| ||
20 Şubat 2012, 16:45 | Mesaj No:5 | |
Cevap: Din ve devlet ilişkisi Alıntı:
benım cevabım yalnış mı kardeşim? Konuyu ilk fırsatta bir daha okuyacağım ve cevabımı yazacam. kamer kardeşim siz ne diyorsunuz? | ||
26 Şubat 2012, 01:13 | Mesaj No:6 |
Cevap: Din ve devlet ilişkisi [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu resim İslami Devlet modelidir. ---------- Bu resim saltanat modelidir.Saltanat Çünkü İslami Devlet modelinde ------------ modelinde din sultanların kontrolü altındadır. Devlet bütün unsurlarıyle dinin kontrolündedir. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu resim Avrupa tipi laik devlet --------- - Bu resim T.C.tipi laik devlet modelidir.Dini hayatın modelidir.Din devletten ayrı,hayata ------- hiç bir alanına karıştırmazlar,ama kendi istedikleri bir mudahale etmez. ------------------------ anlayışını halka dayatırlar,dini kontrol altında tutarlar. | |
26 Şubat 2012, 01:26 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 16707 Üyelik T.:
15 Şubat 2012 | Cevap: Din ve devlet ilişkisi Devlet din ilişkisi,iman ile amel ilişkisi gibidir.. Amelsiz bir imanın geçerliliği ne kadar makbul ise din esasları üzere bina edilmeyen devlet yapısıda o denli geçersiz olur..
__________________ Allah Güzeldir Güzelliği Sever... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Devlet 4 evliliğe izin vermelimi ? | Esma_Nur | Anket'ler-Röportaj'lar | 20 | 15 Nisan 2024 19:33 |
Ruh ve insan ilişkisi | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 15 Mart 2014 16:35 |
Adak, Akika kurbanları ve Dünyalık sıkıntılarla ilişkisi | Esadullah | Hacc-Umre-Kurban | 0 | 24 Temmuz 2013 22:45 |
Kurana göre şeytan & insan ilişkisi | AŞK'ÜL İSLAM | Kur'ân-ı Kerim Genel | 1 | 19 Mart 2013 19:56 |
Savaş ahlâkı ve devlet terörü | enderhafızım | Adap-Edep-Ahlak | 0 | 06 Temmuz 2012 12:16 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|