kim yaptığını Allâh için yapıyor.

[KalbinNûru]

kim yaptığını Allâh için yapıyor.

işte özeleştiri. Öncelikle şu kıssadan hisse ile başlayayım. Bir gün Hazret-i Ömer'ül Fâruk -radıyallâh-u anh- Medîne sokaklarında sırtında su kırbası ile dolaşıyormuş. bunu gören Oğlu Abdullah Baba Sen ne yapıyorsun Hiç Halîfe sırtında su kırbası taşır mı sokakta. Hazret-i Ömer'ül Fâruk -radıyallâh-u anh- ise şöyle bir cevap verir: Oğlum nefsimi beğenir gibi oldum kendime gurur gelir gibi oldu şimdi ise nefse cezasını veriyorum der.

hangimiz yaptığımızı allâh için yapıyoruz. kıldığımız namazı, yaptığımız iyiliği, yazdığımız bir yorumu, verdiğimiz sadakayı, vs. vs. bi sürü Allâh için yapacak olduğumuz şeylerin hangisini veya hangilerini sırf Allâh için yapıyoruz. şu genç yaşıumızda Câmi-i'ye ya şı genç yaşta bu devirde ne güzel Câmi-i ye gelir sözünü işiptipte bu da bizim hoşumuza gidiyorsa onların öyle demesi, veya yaptığımız bir iyiliği oğlum sen ne iyi insanmışsın dediklerinde nefsimiz kabarıyor ise gurur geliyorsa nefsimize, mesela bu forumda bir yorumda bulunduğumuzda onu okuyanlardan ya ne güzel yorumda bulunmuş nede güzel bilgiyesahip demelerini bekliyor ise veya dediklerinde kibirleniyor isek, veya yaptığımız ibadetler bizi amelimizin çokluğuna götürüyor ise kendimizi diğer insanlardan üstün görüyor isek bundan kurtulmamız gerekir. bunu zaten biliyoruz hepimiz. ama yine de bir özeleştiri yapıp bunu düşünürsek kendimize çeki düzen verirsek çünkü nefis şerrinden emin değiliz bir boşluğuna getirip bizi her an tuzağa düşürebilir. veya düşmüş isek Hazret-i Ömer'ül Fâruk -radıyıllâh-u anh- dahî Medîne sokaklarında su kırbası taşıyorsa bizim neler yapmamız gerekir. vesselam

[antivirüs]

ama yine de bir özeleştiri yapıp bunu düşünürsek kendimize çeki düzen verirsek çünkü nefis şerrinden emin değiliz bir boşluğuna getirip bizi her an tuzağa düşürebilir. veya düşmüş isek Hazret-i Ömer'ül Fâruk -radıyıllâh-u anh- dahî Medîne sokaklarında su kırbası taşıyorsa bizim neler yapmamız gerekir. vesselam

[KalbinNûru]

Mevlâm cümlemizden Râzı olsun.

Allâh için yapmaz isek elimiz boş kalacaktır. Ahiret'te Allâh Teâlâ ey kulum ne yaptın benim için bana ne getirdin. diye suâl eylediğinde Yüzümüz ak bir şekilde cevap verenlerden kılsın Mevlâm bizleri.

Zaten kul, Hakk Teâlâ Rızâsına önem verdiğinde kim ne derse onun umrumda bile olmaz.Çünkü onun için varsa da yoksa da Hakk'ın Rızâsıdır. yerden bir nîmeti kaldırdın sırf Allâh Rızâsı için onun nîmetine saygı gösterdiğin için. yere düşmüş bir takvim yaprağını aldın cebine koydun sırf Allâh Rızâsı için. başkaları görse bu ne yapıyor dese yerden ne alıyor dese onların sözlerini umursamazsan, çünkü o kağıtta Âyet-i Kerîme var, Hadîs-i Şerîf var, bunlar Kim'lerin sözleridir. Allâh'ın ve Habîb'inin daha söze ne gerek.

[NUR]

hepimiz elinden geldiğince uhrevi yaşamımızı katkı sağlasın diye ibadetler yapıyoruz, hayır işlerinde bulunuyoruz, en azından bir tebessüm, bir hoşgörü, anlayış gösteriyoruz etrafımızdakilere...

ama bu işleri yaparken sırf Allah rızası için mi yapıyoruz?beşeriz;elbette başka duygularda giriyordur işin içine bazen;inkar edemeyiz.ama her bir işimizi yaparken durup bir kez daha düşünebilir, bu kötü duyguları içimizden atmaya çalışabiliriz.

beş vakit namaz kılan, alnını secdeden kaldırmayan diye tabir edilen, bilmem kaç kere hacca gitmiş diye duyduğumuz insanlar bunca ibadetleri hakkıyla yapmış olsaydı zaten toplum kurtulurdu.ayeti kerime de de bildirildiği gibi içinizden emri bil marufa, nehyi anil münker yapan topluluk olmadıkça hidayete eremeyiz. gerçekten bu işi yapabilecek belli sayıda kişi olsa, zaten toplum ıslah olacak..