|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medine-web,Açılış Tarihi: 02 Nisan 2012 (23:26), Konuya Son Cevap : 06 Mayıs 2017 (12:46). Konuya 14 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
02 Nisan 2012, 23:26 | Mesaj No:1 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Medineweb/ Tefsir tarihi ve usulü özetleri Medineweb/ Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ VE USULÜ TEFSÎRİN DOĞUŞU VE TEDVİNİ (4. ÜNİTE) Kur’ân tefsîri ilk Hz. Peygamber ile başlamıştır. Kur’ân’ın ilk hâfızı,ilk tebliğcisi,ilk müfessiridir. Yüce Allah namazı,orucu,haccı,zekatı farz kılmış;ancak bunların nasıl yapılacağını, şartlarını,miktarlarını, mânilerini açıklama işini sünnete bırakmıştır. Sünnet, Kur’ân’ı açıklamaya yönelik bu görevi belli bir şekil ve usullerle gerçekleştirmiştir.Bunları şöyle sıralayabiliriz: Mücmelin tebyîni:Peygamberin ,kendisinden ne kastedildiği anlaşılamayacak kadar kapalı olan ayetleri açıklaması. Bunların bir kısmı Yüce Allah, bir kısmı da Hz. Peygamber tarafından açıklanmıştır. Allah Resulü’nün açıkladığı nasların başında ahkâm,gayb,yaratılış,kader,kıyamet vb.konuları içeren ayetler gelir. Mübhemin tafsili:Peygamberin anlam bakımından belirsiz ve anlaşılmaz ayetleri açıklaması. Bu ayetlerde kelimeler;ismi işaretler,ismi mevsuller,zamirler,cins isimleri,belirsiz zaman zarfları ve belirsiz mekan isimleriyle zikredilmiştir. Mutlakın takyidi:mutlak:herhangi bir lafzın anlam yönüyle kayıt altına alınmaması,bir başka kelime ya da niteleme ile belirginleştirilmemesi demektir.Böylesi ayetler bazen sünnetle takyid(belirginleştirme) edilmiştir. Müşkilin tavzihi:Peygamberin ayetler arasındaki çelişki zannını ortadan kaldırmak için yaptığı açıklamadır. Ancak Nîsa Sûresi 82. ayet,Kur’ân’da birbiriyle çelişen ayetlerin bulunmasını imkansız kılmıştır. Peygamberimizin Kur’ân’a yönelik tefsiri,onon bir kısmını içermektedir tezini ortaya atan ilk İslâm bilgini GAZÂLi’ dir. Gazâli’den sonra bu görüşü savunan Süyûti’dir.Bu âlimlerin dayandığı deliller şunlardır: 1- Hz. Peygamber Kur’ân’ın tamamını tefsir etseydi,’’onlar Kur’ân’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri kilitli mi?’’(Muhammed S. 4. Âyet)gibi,onu anlamaya çalışan ayetlerin bir anlamı kalmazdı. 2- Hz. Âişe naklettiği bir hadiste şöyle demiştir:”Hz. Peygamber,Cebrâil’in kendisine öğrettiği belirli ayetlerden başka ,Kur’ân’dan bir şey tefsir etmezdi.” 3- Hz. Peygamber’in Kur’ân’a dair beyanları onun ,sadece manası anlaşılmayan ayetleriyle ilgilidir. 4- Bugünkü hadis kitapları incelendiğinde ,Hz. Peygamber’in Kur’ân tefsirine yönelik merfû rivâyetlerin sayıca az olduğu görülür. 5- Resûlullah,Kur’ân’daki her ayetin manasını açıklasaydı, İbn Abbas için şu duayı etmesinin bir anlamı olmazdı:” Allah’ım,onu dinde fakih kıl ve ona te’vîli öğret.” 6- Hz. Peygamber Kur’ân’ın tamamını tefsir etmiş olsaydı,Ahmed b. Hanbel tefsiri asılsız olarak nitelendirdiği megâzi(kahramanlık kıssaları) ve melâhimle(harp tarihi) birlikte zikretmezdi. Peygamberimiz’in Kur’ân’ın tamamını tefsir ettiği görüşünü ilk savunan İbn Teymiyye’dir.Daha sonra bazı âlimler bu kanaati paylaşmışlar. Bu âlimlerin dayandığı deliller: 1-Nahl Suresi 49. âyeti:”İnsanlara kendilerine indirileni beyan etmen için sana da Kur’ân’ı indirdik.” Hz. Peygamber’e Kur’ân’ı tefsir etme sorumluluğu yüklemektedir.Beyan lafzı Kur’ân’ın bütününü içine alır. 2-Ashâbın,Resûlullah’tan on ayet öğrendiklerinde manalarını kavrayıp onlarla amel etmedikçe ,başka ayetlere geçmediklerini ifade eden rivayetler vardır.Bu da Peygamber’in sahabilerine her ayetin manasını açıkladığını gösterir. 3-Herhangi bir ilim dalında yazılmış bir kitabın bile izaha muhtaç olduğu düşünülürse,insana dünya ve âhiret mutluluğunun yollarını gösteren Kur’ân’ın bir bütün olarak tefsire ihtiyacının olmadığını ileri sürmek aklen de mümkün olmaz. Sonuç olarak;Hz.Peygamberin bize bıraktığı Kur’ân tefsiri kısmen sözlü ,kısmen de fiili bir tefsirdir.Ancak onun sözlü tefsiri de esasen fiile döküldüğü için ,baştan sona bütün Kur’ân,Allah Resûlü tarafından yaşanarak tefsir edilmiş demektir. İslam bilginlerine göre Hz. Peygamber’in tefsiri iki fonksiyon icra eder: 1- Beyân:Allah Resulü’nün Kur’ân’i nasları gerektiği şekilde açıklaması,Kur’ân’daki genel manalı ayetleri sınırlandırması,mübhem(belirsiz),mücmel(kapalı), müşkil(karışık)ayetleri açıklamasıdır. 2- Teşrî:Allah Resulü’nün durum ve şartlara göre hüküm koymasıdır.Mutlak hüküm koyucu Allah’tır. Hz.Peygamber de mecazi anlamda şâri(hüküm koyucu)dir.Bu yetkiyi Allah vermiştir. Sarhoş eden şeyin azınında haram olacağı,beş vakit namazın ne zaman ve nasıl kılınacağı,vitir namazının vacip oluşu,orucu bozan bozmayan şeyler vb. Peygamberimizin koyduğu hükümlere örnektir. Hz.Peygamberin tefsirinin değeri:İslam bilginleri kaynak olması bakımından Kur’ân ile sünnet arasında fark gözetmemiştir.İki metin de vahiy olması sebebiyle aynı kaynaktandır. Kur’ân’ın boş bıraktığı alanlarda Allah Resulü hüküm koymuştur. Vahiy iki kısma ayrılır: 1-Nazmı,tertibi itibariyle mûciz olup,ibadetlerde tilavet olunan vahiydir. Yani Kur’ân’dır. 2-Rivayet edilip nakledilen ve nazmı itibariyle mûciz olmayan vahiydir.Yani Hadis’tir. Allah her iki vahye de uymamızı emretmiştir. Şâtibi sünnetin değeri konusunda:”Hadis ya Allah tarafından gönderilmiş bir vahiydir ya da Hz. Peygamber’in yapmış olduğu bir içtihattır”demiştir. İslam bilginleri kaynak olması bakımından Kur’ân ile sünnet arasında fark olmadığını belirtmişler.Onları bu görüşe sevkeden;Resulullah’ın ismet sıfatının bir uzantısı olarak sürekli vahyin kontrolünde bulunmasıdır. Ashâbın rivayetleri tefsir tarihi açısından; Hz.Peygamberin Kur’ân’a dair beyanlarından sonra ikinci sırayı alır. Çünkü sahâbiler Araptı. Bu yüzden arap dilinin üslûp ve inceliklerini,Arap örf ve adetlerini iyi biliyorlardı.Zihinleri berraktı.Üstün idrak gücüne ve sarsılmaz bir imana sahiplerdi.Kur’ân’ın inişine bizzat şahit olup ,olayları müşahede etmişlerdi. Sahabenin tefsir metodu: Bir grup, özellikle müteşabih nasları tefsir etme konusunda çekingen davranarak re’y(görüş)ile tefsire karşı çıkmıştır.Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer gibi. Bir grup da naklin bulunmadığı yerde kendi içtihatlarıyla tefsir ediyorlardı.Bunlar herhangi bir ayeti tefsir ederken önce Kur’ân’a sonra da sünnete başvuruyorlar.Eğer aradıklarını bulamazlarsa kendi içtihatları ile tefsir ediyorlardı. Sahabiler bir taraftan dil tahlilleriyle diğer taraftan da Arap şiiriyle istişhâdda(şahid gösterme)bulunarak Kur’ân’ı tefsir etmişlerdi.İbn Abbas tefsirde Arap şiirini çok kullanmıştır. sahabiler ayetleri tefsir ederken nâsih ve mensûha işaret etmiş, nüzul sebeplerini zikrederek tefsir yapmışlardır. Nâsih:mensûh ayetin hükmünü yürürlükten kaldıran ayettir. Mensûh:İndirildikten bir müddet sonra,gelen ikinci bir ayetle(nâsih)hükmü kaldırılan ayettir. Sahabiler ayetleri bazen tahsis yoluyla açıklıyorlardı.”Allah’ın nimetini nankörlüğe çevireni görmedin mi?”(İbrahim S. 28. ) ayetini İbn Abbas “onlar Mekke kâfirleridir” diyerek tahsis etmiştir. Sahabe tefsirinin genel özellikleri: 1-Sahâbîler Kur’ân’ı ayet ayet baştan sona tefsir etmemişlerdi.Bu yüzden yaptıkları açıklamalar garip, muğlak(kapalı),mübhem(belirsiz),müşkil(karışık),mü cmel(kapalı) lafızlarla sınırlı idi. 2- Sahâbîler arasında zaman zaman bir kısım ihtilaflar ortaya çıkmıştı.Ancak bu ihtilaflar tezat değil tenevvü(çeşitlilik) ihtilafı idi. 3-Ahkâm ayetlerinden hüküm istinbâtında(açığa çıkarma) bulunmamışlardı. 4-Tefsir bu dönemde henüz tedvin (yazıya geçirme)edilmemişti. 5-Âyetlerin nüzul sebeplerini açıklamışlardı.En önemli özellikleri ,ayetlerin inmesine sebep olan olaylara vâkıf olmalarıydı. Sahâbenin tefsirde müracaat ettiği kaynaklar: 1-Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsiri 2- Kur’ân’ın Sünnetle tefsiri 3-Şiirle istişhad(şahid gösterme)etmek. 4-Yahudi ve Hristiyan kültürleri 5-Kendi içtihatları(görüşleri) Sahâbe tefsirinin bağlayıcılığı: Sahâbe sözleri ya merfû hadis hükmündedir ya da mevkûf haberdir. Merfû haber:Eğer sahâbilerin yapmış olduğu tefsirler ayetlerin nüzul sebepleri,Mübhemâtul Kur’ân,(Kur’ân’ın anlam bakımından belirsizliği)nâsih-mensûh veya gaybi konularla ilgili olup,üzerinde içtihad etme ve fikir yürütmenin mümkün olmadığı alana ait ise,bunlar hükmen merfû haber olarak değerlendirilir. Bu haberlerin bağlayıcılığı konusunda fazla bir ihtilaf yoktur. Mevkûf haber:Fikir yürütülmesi içtihad edilmesi mümkün olan alanlara ait olmakla birlikte,sahâbilerin kendi bilgi birikimlerine dayanıyorsa bu tarz haberlere de mevkûf haber denir. Bu haberlerin bağlayıcılığı konusunda ihtilaf vardır. Önde gelen bazı sahâbi müfessirler: Hz.Ebû Bekir, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b.Abbas, Abdullah b. Mes’ûd, Ubey b.Ka’b, Ebû Musâ el Eş’âri Tefsirde rivayetlerin fazlalığı esas alınarak yapılan sıralama: Abdullah b.Abbas, Abdullah b. Mes’ûd, Ubey b.Ka’b, Hz. Ali En az rivayette bulunanlar: Hz.Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman (Halifelik görevi üstlenip , fetihlerle uğraştıkları için) Ayrıca erken yaşta vefat etmişler. Enes b. Mâlik ,Ebû Hureyre, Abdullah b. Ömer, Câbir b. Abdillah, Abdullah b. Amr b.el Âs, Hz. Âişe’nin katkıları da unutulmamalıdır. Abdullah b.Abbas:Hicretten üç yıl önce Mekke’de doğmuş.Hz. Osman zamanında Hac emirliği, Hz.Ali zamanında Basra valiliği yapmış.Cemel ve Sıffin savaşlarına Hz. Ali taraftarı olarak katılmış.70 yaşında Tâif’te vefat etmiş. Çok hadis rivayet eden (müksirûn)bir sahâbi olarak hadis ilmine,fetvalarının çokluğu nedeniyle fıkıh ilmine katkısı olmuştur. Hemen her ayet hakkında yapmış olduğu farklı rivayetlerle tefsir ilminde bir otorite olmuştur. Muhammed Hüseyin ez-Zehebi,et Tefsir vel Müfessirûn adlı kitabında İbn Abbas’ı tefsirde üstün mertebeye yükselten sebepleri saymıştır: 1-Hz. Peygamber ona dua etmiştir;”Allah’ım,ona kitabı öğret ve onu dinde fakih(mütehassıs) kıl.” 2-Temyiz yaşından sonra Hâne-i Saadette bulunup pek çok şeyi bizzat Resûlullah’tan işitmiştir. 3-Peygamber’in vefatından sonra dailimde tem’ayüz etmiş pek çok sahabiden,özellikle ayetlerin teşri tarihi ve esbâb-ı nüzul konusunda ilim öğrenmiştir. 4-Arap dili ve edebiyatına mükemmel derecede vâkıftır. 5-Ayetleri kendi re’yi ile tefsirde cesaret sahibidir. Ashâb devrinden itibaren hibru’l-ümme(ümmetin bilgini),Tercümânu’l Kur’ân(Kur’ân’ın Hz.Peygamber’den sonra en yetkili müfessiri) ünvanlarıyla anılmıştır. Abdullah b. Abbas’ın tefsirle ilgili rivayetleri Atâ b.Ebî Rabâh tarafından kaleme alınan Garîbu’l Kur’ân adlı kitapta toplanmıştır. İbn Abbas’ın tefsire yaptığı önemli katkılardan biri de Mübhemâtu’l Kur’ân’a (nakillerden faydalanarak belirsizlik giderilmiş) dair haberlerdir. Abdulaziz b. Abdullah, Tefsîru İbn Abbas ve Merviyyâtuhu adıyla iki ciltlik kitapta Abdullah b. Abbas’ın çeşitli tefsir rivayetlerini bir araya getirmiştir. Abdullah Bin Mes’ud: İslamiyet’ten önceki hayatı pek bilinmemektedir. Hz. Peygamber zamanında bütün savaşlara katılmıştır. Ebû Cehil’ i Bedir Savaşından bir gün önce öldürmüş. Efendimiz tarafından övülmüştür. Hz. Ömer zamanında Kûfe kadılığı ve Beytü’l – mal idaresi görevini yürütmüştür. Hz. Osman zamanında da resmi görevlerine devam etmiştir. Kûfe tefsir ve fıkıh medresesinin temellerini atmıştır. İbni Mes’ud, Abdullah b. Abbas gibi hadis, tefsir ve fıkıh ilminde bir otorite kabul edilmiştir. Hz. Peygambere gelen vahyi günü gününe takip etmiş, kendisi için özel bir Mushaf yazmıştır. Bazı garip kelimelerin anlamlarının kaydetmiş, tefsire katkıda bulunmuştur. Bu tür ilaveler Hz. Peygamberden duyulan ifadeler olduğu için tefsirde delil olarak kullanılmıştır. İbni Mes’ud ayetleri tefsir ederken Kur’ân ve Sünnetten faydalanmış. Bazen de kendi şahsi görüşlerini ortaya koyarak içtihatta bulunmuştur. Esbab-ı nuzül, nasih- mensuh, Müşkülul Kur’ân, Mübhematul Kur’ân, garip kelimeler, nahvi tahliller vb. konularda müfessirlerin temel referansı olmuştur. Ubey b. Ka’b: Ebul münzir ve Ebu’t Tufeyl künyesinin sahibidir. Hazreç kabilesinden dir. Akabe biatına ve Bedir gazvesine katılmıştır. Hz. Peygamberin Medine’deki ilk vahiy katibidir. Kıraatte bir otoriteydi. Kur’an’ın nüzulünü takip ederek gelen vahiyleri hususi bir şekilde cem etmiştir. Kur’an’ı hem yazıya geçirmiş hem de ezberleyip hayatında uygulamıştır. Hem Tevrat’ tan yararlanmış hem de bazı müşkil konuların bizzat Hz. Peygamberden sorup öğrenmiş. Bu şekilde Kur’ân ayetlerini açıklaması onun tefsir ilmindeki üstünlüğünün temelini oluşturmuştur. Ali b. Ebî Tâlib: hz. Ali beş yaşından itibaren Peygamberimizin yanında büyümüş, dokuz on yaşlarında iman etmiştir. Hicri beşinci ayda Ensar ile Muhacir arasında kurulan muâhât(kardeş edinme) sırasında, Hz Peygamber Hz. Ali’yi kendisine kardeş seçmiştir. Hicri ikinci yılda Hz. Fâtıma ile evlenmiştir. Hz. Peygamberin vahiy katipliğini yapmıştır. Hemen hemen bütün gazve ve seriyyelere katılmış,Hz. Peygamberin sancaktarlığını yapmıştır. Beş yıl halifelik yapmıştır. 661 tarihinde Abdurrahman b. Mülcem tarafından şehit edilmiştir. Tefsir, hadis ve fıkıh alanındaki bilgileriyle ashâb-ı kiram arasında otoritedir. Hz. Peygamber hayatta iken Hz. Ali Kur’ân ‘ın tamamını ezberlemiştir. Bir konuşmasında; “bana Allah’ın kitabından sorunuz. Allah’a yemin ederim ki Kur’ân’daki her ayetin nerede nâzil olduğunu bilirim “ demiştir. Hz. Ali, ahkâm ayetlerinin tefsirinde özellikle hukuki konularda ashâb tarafından çok itimat edilen bir şahsiyet olmuştur. Hz. Ömer,onun bu yönünü ,”en isabetli hüküm verenimiz Ali idi “sözüyle ortaya koymuştur. Üç halife de Hz. Ali’nin fikir beyan ettiği dini bir meseleyi başkalarına sorma ihtiyacı hissetmemiştir.Bu durum onun tefsir ve hukukta güvenilirliğini gösterir. Tâbiûn dönemi tefsiri: Tâbiîler,sahâbeden sonra tefsirde önemli rol üstlenen bir nesildir.Peygambere ulaşmamışlar,sahâbîlerdenfaydalanmışlardır. Tefsirde öncelikle Kur’ân ve Sünnete başvurmuşlar,daha sonra esbâb-ı nüzul,mübhemât(belirsizlik),gaybla ilgili konularda sahâbîlerin görüş ve tercihlerine müracaat etmişlerdir. Çünkü bu alanlar aklî muhakeme ve içtihadın dışında kalıyor,fikir yürütmek mümkün olmuyordu. Tefsirde bazen Ehli kitabın görüşlerine de müracaat ediyorlardı.Bazen de aklî tercihte bulunarak Kur’ân’ı tefsir ediyorlardı. Mekke Tefsir Mektebi:İlk tefsir mektebi Mekke’de kurulmuştur. Kurucusu tefsirde en büyük otorite olan Abdullah b.Abbas’tır. İbn Teymiyye; “Tabiîler içerisinde tefsirde en önde gelenler İbn Abbas’ın öğrencileridir “ diyerek Mekke ekolünde yetişen öğrencilerin tefsirdeki üstünlüğünü ortaya koymuştur. Bu ekolün en seçkin öğrencileri;Mücâhid b. Cebr, ikrime b. Abdullah el Berberi, Said b. Cübeyr, Tâvus b. Keysan,Atâ b. Ebi Rabâh’tır. Medine Tefsir Mektebi: Tabiîler devrinde kurulan ikinci bir ekoldür.Ubey b. Ka’b’ın faaliyetiyle ortaya çıkmıştır. Âlim sahâbilerin sayısı diğer ilim merkezlerine göre burada daha fazlaydı.Bu da bu mektebin değerini ortaya koymaktadır. Bu mektepte yetişenler: Ebu’l Âliye, Muhammed b.Ka’b el Kurazi ve Zeyd b. Eslem gibi ilim otoriteleridir. Kûfe Re’y Mektebi: Abdullah b. Mes’ûd tarafından kurulmuştur. Abdullah b. Mes’ûd Hz. Ömer zamanında Kûfe’ye Kur’ân öğreticisi olarak tayin edilmiş. Kur’ân’ın anlamını öğrenmek isteyen insanları bilgilendirmek için tefsir faaliyetine başladı. Bu faaliyet içerik olarak aklî muhakeme ve içtihat temeli üzerine bina edilmişti.Bu sebeple bu ekole re’y ekolü denilmiştir. Bu ekolün en seçkin isimleri:Alkame b. Kays, Mesrûk b.el-Ecdâ, Esved b. Yezîd, el Hasan el Basrî ve Katâde b. Diâme’dir. Tâbiûn tefsirinin kaynak değeri: 3 görüş vardır: 1- Tâbiîlerin Kur’ân’a dair yorumları daha çok kendi bilgi birikimlerine dayanmaktadır. Kur’ân ayetlerini tefsir ederken her zaman hata yapmaları mümkündür.Bu sebeple tefsirleri herhangi bir ayrıcalığa sahip değildir. Ebû Hanife, “Resûlullah’tan gelen baş göz üstüne,sahabeden gelen hakkında serbestiz, tâbiûndan nakledilene gelince onlar da insan biz de insanız “ demiştir. 2- Tâbiîler tefsirle ilgili bilgileri genellikle sahabeden almışlardır.Yani kendi tercihlerinden çok sahih sahabe rivayetlerine dayanır.Bu yüzden tâbiîn tefsiri,sonraki nesiller için güvenilir kaynaktır. 3-Tâbiûn tefsirinden ancak üzerinde ittifak edilen hususlar referans olarak kullanılabilir.Diğerlerini kabul etmek zorunluluğu yoktur. İbn Teymiyye “Tâbiîlerin üzerinde icma ettikleri görüşlerin hüccet(delil) olduğu hususunda şüphe edilmemelidir.Fakat ihtilaf halindeki görüşleri ise ne kendileri ne de kendilerinden sonrakiler için delil niteliğindedir “ demiştir. Tâbiûn tefsirinin genel nitelikleri: 1-Sahabe tefsiri manası kapalı olan ayetlerle sınırlı iken tâbiîler döneminde Kur’ân’ın bütünü tefsire konu olmuştur. 2-Tâbiûn tefsirinde kelime açıklamaları yanında geniş fıkhi izahlar,ayetlerden istinbât (hüküm çıkarma)ve istidlâl(kıyas) yoluyla çıkarılan hükümler ve tarihi bilgiler de yer almıştır. 3-Şiirle istişhad (şahit gösterme) metoduyla bazı lafızları açıklamak ve bazı garip lügatları şerh (açıklama) ve izah etmek de bu dönemin bir başka özelliğidir. 4- Tâbiîler Kur’ân’da geçen kıssalarla manası mübhem (belirsiz) olan ayetlerin tafsilatını öğrenebilmek için Ehli kitap âlimlerine sahabe döneminden daha fazla müracaatta bulunmuşlardır. 5-Bu dönemde de tefsir henüz tedvin (yazıya geçirme) edilmemişti. Tefsire dayalı haberler yine şifâhi(sözlü) aktarılmıştı. Haberler Mekke,Medine,Kûfe gibi ilim muhitlerindeki ashâbın ileri gelenleri tarafından rivayet edilmişti. 6-Tefsirde bazen kıyas yolunu kullanmışlar.Bu tâbiîler döneminde boşlukların doldurularak tefsire birçok yeni görüşün ilavesi anlamına gelir. Tâbiîn müfessirlerinin tefsir kaynakları: 1-Kur’ân’ın Kur’ân’la tefsiri 2- Kur’ân’ın Sünnetle tefsiri 3-Şiirle istişhad(şahid gösterme)etmek. 4-Yahudi ve Hristiyan kültürleri 5-Sahâbi sözleri (görüş ve içtihatları) 6-Kendi içtihatları(görüşleri) Tefsirin Tedvîni (yazıya geçirilmesi): Tefsir sahabe ve tâbiûn döneminde sözlü nakil yoluyla aktarılıyordu. Etbâu’tâbiîn dönemine gelindiğinde tefsir rivayetleri artık yavaş yavaş bir araya toplanarak yazılmaya başlanmış. Tefsirin korunması açısından,yazıya geçirilmesi çok önemli bir aşamadır. Tedvîn olayı 150 yıllık bir gecikme ile Hicri 2. Asrın 2.yarısında gerçekleşebilmişti.Gecikmesinin sebepleri: 1-Hz. Peygamber’in vahiy kâtipleri vahiyleri yazıyorlardı. Hz. Peygamber Kur’ân’la karışır endişesiyle hadislerin yazılmasına müsaade etmemiş. Resûlullah hayatının sonlarına doğru Sahabenin de belli bir olgunluğa erişmesiyle hadislerin yazılmasına izin vermiş. 2-Kur’ân’ın ilk muhatapları ümmi idi.Yani okur yazar değildi.İslâm’ın gelişinden sonra okuma yazmaya önem vermeye başladılar. 3-İlk muhatap kitle yazıdan çok hâfızalarına güveniyordu. İbnu’l-Cezeri’nin dediği gibi Araplar binlerce beyitlik şiirler ezberliyorlar,hatta nesepleriyle ilgili çok uzun bilgileri hâfızalarında tutuyor ve okuyorlardı. Tefsîrin Hadisle Birlikte Tedvîni: Tefsir, ilk defa hadis ilminin bir kolu olarak yazılmaya başlandı. Yezîd b. Hârun b. es-Sülemi ,Şu’be b.el- Haccâc ve Süfyân es-Sevri gibi bazı muhaddisler,hadisleri toplayıp yazmak maksadıyla çeşitli İslâm beldelerini dolaşmış, sahih rivayet ve tefsirle ilgili nakilleri elde etmişlerdir. Bu kişilerin asıl maksadı hadisleri yazmaktı.Hadisleri yazıya geçirirken, Allah Resûlü’nün Kur’ân’a dair açıklamaları ve esbâb ı nüzul gibi tefsire dair rivayetleri de söz konusu kitaplara kaydettiler. Tefsîrin Müstakil Olarak Tedvîni: Tefsir ilk defa hadis ilminin bir kolu olarak yazıya geçirilmiş.Kısa bir süre sonra müstakil bir ilim haline gelmiştir. Tâbiûn döneminin sonlarına kadar sözlü nakil yoluyla gelen tefsir rivayetleri yanında,insan tefekkürünün gelişmesi ve bir takım hadiselerin meydana gelmesiyle dirâyet (re’y) tefsiri ortaya çıkmıştır. Kur’ân’a dair rivayetleri bir araya toplayarak onu baştan sona tefsir eden ilk şahıs Mukâtil b. Süleyman’dır. Müstakil tefsirler kaleme alan diğer müfessirler:Süfyân es-Sevrî, Yahyâ b. Sellâm,Yahyâ b. Ziyâd el Ferrâ, Ebû Ubeyde Ma’mer b. el-Müsenna ve Abdürrezzak b. Hemmâm’dır. Mukâtil b. Süleyman:Merv ve Bağdat’ta ilim tahsil etmiş.Daha sonra Basra’ya gitmiş ve ölünceye kadar orada yaşamıştır. Selef âlimlerinden Ahmed b. Hanbel ve İmam Şâfii Mukâtil’i tefsir ilminde otorite kabul etmişti. Mukâtil hicri 2. Asrın ilk yarısında et-Tefsîrü’l-Kebîr adlı kitabı yazmıştır. Kur’ân’ı başından sonuna kadar mevcut sûre tertibine göre tertibine göre tefsir etmiştir. Müellif, ayetlerin nüzul sebepleri,nüzul zamanları,kastedilen şahısların kimler olduğu konusunda bilgi vermiş. Muğlak sözcüklere izahlar getirmiş. Ehl-i kitabı tavsif eden ayetlerde bol bol şahıs isimlerine yer vermiş. Süfyânu’s-Sevri: Tebe-i tâbiînin önemli şahsiyetlerindendir..Hicri 95 veya 97 senesinde dünyaya gelmiş. Ezber kabiliyeti çok güçlü olduğu için bütün muhaddisler tarafından güvenilir (sîka) bir râvi olduğu ileri sürülmüş. Eserinin adı Tefsîrüs-Sevrî’dir. Eserdeki bilgiler Sevri’nin talebesi olan Ebû Huzeyfe Mûsa b. Mes’ûd el Basri tarafından nakledilmiş. Eserde Kur’ân ayetlerinin bir kısmı tefsir edilmiştir.Sûreler,Hz. Osman’ın Mushafındaki sıraya göredir.İlk eserlerden biri olduğu için kaynak niteliği taşır. Yahyâ b. Sellâm: Musannafât (yazılı eser) sahibidir.Tefsîru Yahya adlı eseri vardır.İlk asırlardaki ilim ve kültürü toplayan bir ansiklopedi mahiyetindedir. Hz. Peygamber,sahabe ve tâbiîlerden gelen nakilleri içerir. Ayrıca kıraat,lügat,nahiv,tarih ve dini ahkâma ait konularda aklî izahlara da yer verir. Yahya’nın tefsirinde şiirden nakil gösterme de yoktur.Kelâmi meseleler üzerinde de fazla durmamıştır. Ferrâ: Asıl adı Yahya b. Ziyad’dır.Kûfe’de doğmuş.Bilgi ve becerisini artırmak için Basra’ya gitmiştir. Lügat ve tefsir ilmine ilgi göstermiş.Bu konularda büyük lügat âlimi Halil b. Ahmed’den Yûnus b. Habib’ten ders almış. Tefsir sahasındaki en meşhur eseri, Meâni’l Kur’ân’dır.Bu kitap lügat ve gramer çalışmaları için kaynak olmuştur. Bu eserdeki dil özelliklerinden hareketle,Arapça’nın sarf ve nahvi tespit edilmiştir. Ebu Ubeyde Ma’mer b. el-Müsenna: Basra nahivcilerinin en meşhurlarındandır. Tenkitçi bir üsluba sahip olduğu için aleyhinde çok şey söylenmiştir. Bazıları Hâricilikle bazılarıda Kaderiyecilikle itham etmiştir. Tefsir, hadis, fıkıh ve ahbâra dair ilimlerle ilgilenmiş. Yaşadığı dönemin en büyük nahiv bilginiydi. Mecâzu’l Kur’ân adlı eserini sûre ve ayet tertibine göre kaleme almış. Kur’ân’ın bütününü tefsir etmemiştir. Abdurrezzâk b. Hemmâm: Hicaz, Şam ve Irak gibi ilim merkezlerinde Ma’mer b. Raşid, Süfyanus-Sevri, Süfyan b. Uyeyne, Malik b. Enes ve diğer alimlerden hadis ve fıkıh tahsil etmiştir. En çok hadis alemi Ma’mer b. Raşid’den yararlanmıştır. 8 sene yanında kalmış, ondan 10 bin hadis yazmıştır. Ömrünün sonuna doğru gözlerini kaybetmiş, ‘Tefsir’ adıyla bir eser kaleme almıştır. Eserinde sahâbe, tâbiûn, etbâu’t-tabiinden nakillerde bulunmuştur. Tercih ve tenkide yer verilmeyen tam bir rivayet tefsiridir. Kur’ân’ın her ayetini içermez. Not: Tedvîn döneminde yazılan Kur’ân tefsirlerinin ortak özelliği, hepsinin filolojik yani dilbilimsel tefsirler olmalarıdır.
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
Konu Sahibi Medine-web 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medineweb Görsel ve Slayt arşivi( kaybolmaması... | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 5 | 221 | 23 Eylül 2024 20:24 |
Mustafa İslamoğlu Sözler | Medineweb.net Videolar | Mihrinaz | 2 | 397 | 30 Nisan 2023 16:51 |
Şirk Hakkında Kuran Ne Diyor? | Medineweb.net Videolar | Medine-web | 0 | 266 | 29 Nisan 2023 18:52 |
DÜNYA KABE'NİN NERESİNDE | Hacc-Umre-Kurban | Medine-web | 0 | 1111 | 27 Nisan 2020 21:40 |
02 Nisan 2012, 23:30 | Mesaj No:2 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİRTARİHİ VE USULU VAHİY VE TANIMI (1. ÜNİTE) v-h-y kelimesinin mastarı olup sözlükte; -seslenmek -telkin etmek -yazı yazmak -elçi göndermek -gizli konuşmak -ilham etmek -fısıldamak -içgüdü -emretmek -işaret etmek -bir şeyi başkasına intikal ettirmek anlamlarına gelir. terim anlamı;Yüce Allah'ın insanlara ulaştırılmasını istediği mesajlarını,peygamberlerine,alışılmışın dışında gizli bir yolla,süratli bir şekilde bildirmesidir. VAHYİN BAŞLANGICI İlk vahiy başlangıcı uykuda(rüyay-ı sadıka) yani,doğru rüya görmekle olmuştur.ilk vahiy alak suresının ilk beş ayeti,ikinci vahiy ise;müddessir suresının baş tarafıdır. VAHYİN KEYFİYETİ Allah ile peygamberi arasında bir sırdır.tebliğ eden(elçi )ile tebliğ edilen(muhatap) arasında bir iletişimin olabilmesi için iki şart gerekir 1-mahiyet olarak eşit yani aynı seviyede olmak 2-aralarında ortak bir dil bulunması Bu yüzden de peygamber cebrailden vahiy alırken iki şekilde almıştır 1-ya melek beşer suretine girmiştir. 2-ya rasullah,beşer suretten melek suretine geçmiştir VAHYİN ÇEŞİTLERİ 1- Metlüv(okunan) 2-Gayr-ı metlüv(okunmayan) VAHYİN GELİŞ ŞEKİLLERİ 1-Peygamberin kalbine doğrudan bırakması 2-Bir perdenin arkasından bildirmesi 3-Meleği elçi olarak göndermesi Rasullullah'a vahiy geliş şekilleri beş şekilde olmuştur; 1-sadık rüyalar 2-Cebrail'in asıl suretiyle görülmesiyle( 3 defa olmuştur.) 3-çıngırak sesine benzer bi sesle (vahyin en ağır şekli) 4-kalbine ilahi vahyin ilka edilmesi 5-Cebrail'in insan suretine girerek getirmesi (vahyin en kolay şekli) not: Cebrail insan suretine girerken girdiği suret" dıhye el-kelbi"dır Peygamberimizin Cebrail'i kendi suretinde gördüğü vakitler; 1-peygamberliğin başlangıcında 2-miraçta sıdretül münteha'da 3-hıra mağarasında müddessir suresini indirdiği esnada VAHİY ESNASINDA GÖRÜLEN HALLER 1-En soğuk günlerde alnının terlemesi 2-ağırlık çökmesi 3-Rasullullah'ın yanında uğultu ve arı uğultusuna benzer sesler 4-sırt ustu yatarak ustunun ortulmesı ,yüzünün kızarması 5-uykusu gelir,vucudu kaskatı kesılır,belli bir noktaya bakardı. vahiyle-ilham arasında farklar; 1-vahiy kaynağı kesin,ilham kesin dil. 2-vahiy vasıtalı,ilham vasıtasız 3-vahiy olayı son buldu,ilham devam ediyor 4-vahiy bağlayıcı,ilham bağlayıcı değil 5-vahiy umumi ve külli,ilham hususi ve cüzi'dir. 6-vahiyde bilgiler çelişmez,ilhamda çelişir. VAHİY KATİPLERİ Mekke: Abdullah b.Sa'd Ebi Sarh Medine:Übeyy b. Ka'b / Zeyd. b. Sabit -Ebu Bekir -Zübeyir b. Avvam -Ömer b. el Hattab -Halid b. Velid -Ali b. Ebi Talib -Amr İbnu'l As -Osman b. Affan -Huzeyfe İbnu'l -Yeman VAHYİN YAZILDIĞI MALZEMELER -kürek ve kaburga kemikleri -parşömen kağıdı -işlenmemiş deri -tahtadan yapılmış levha -ince deri(rakk) -bez parçaları -çanak-çömlek parçaları VAHYE AİT BAZI TERİMLER El-Hadari:seferde ve misafirlikte olmadığı zamanlar El-Seferi:yolculukta ve savaşta olduğu zamanlar(nisa 176.) En-Nehari:gündüz inen vahiy El-Leyli:gece inen vahiy(kasas 56./tevbe 118.) Es-Sayfi:yaz mevsimide inen vahiy (nisa 176.) Eş-Şitai:kış mevsiminde inen vahiy(nur 11.26.) El-Firaşi:yatağındayken inen vahiy(maide 67.) El-Ardi:yeryüzündeyken inen vahiy Es-Semai:semada iken vahiy(bakara 285.) VAHYİN NUZÜL AŞAMALARI 1-Levh-i mahfuz'a inmesi 2-Beytü'l-izze'ye inmesi 3-Hz. Peygamber'e inmesi NOT:Peygamberimizin okuma-yazma öğretmek için erkekler için görevlendirdiği kişi: Abdullah b. Said b. el-As /Ubade b. Samit kadınlar için ise: Hafsa^yı görevlendirmiştir KUR'AN-IN TOPLANMASI(cem') En önemli gerekçe; yemame savaşında 70 kurra sahabinin şehit edilmesi etkili olmuştur. Kur'an-ı toplamak için bir araya gelen heyetin başkanlığına "Zeyd. b. Sabit getirilmiştir. Kur'an-ı toplama işi yaklaşık 1 yıl sürmüştür. Kur'an-a "mushaf" ismini verilmesi fikri "Abdullah b. Mes'ud "tan cıkmıstır ve kabul edılmıstır. KUR'AN-IN ÇOĞALTILMASI(İNTİNSAH) En önemli nedeni; Hz. Osman döneminde ortaya cıkan kıraat farklılıklarını ortadan kaldırıp müslüman arasında birlik ve butunluk sağlanmak istenmesı... NOT: Bu farklılığa neden olan kıraat şekilleri: -Ubey b. Ka'b -Abdullah b. Mes'ud HZ.Osman'ın Kur'an-ı çoğaltmak için topladığı heyet üyeleri; 1-Zeyd b. Sabit 2-Abdullah b. ez-Zübeyr 3-Said b.el-As 4-Abdurrahman b. Haris Kur'an-ı Kerim'i çoğaltma işlemleri 5 yıl sürmüştür. Hz.Osman döneminde çoğaltılan nushalar bugün -Londra İndia Office Kütüphanesi -Topkapı Sarayı -Taşkent tedir. KUR'AN-IN HAREKELENMESİ VE NOKTALANMASI İlk defa "Ebu'l -Esved ed-Düeli"bulmuştur. MUSHAFIN YAZISI(RESMÜ'L- MUSHAF) Kur'an kelimeleri ve harflerin yazılımında "Osman b. Affan "tarzı tercih edilmiştir.
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
02 Nisan 2012, 23:31 | Mesaj No:3 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ VE USULÜ KUR'AN'IN TANITIMI VE UNSURLARI (2. Ünite) 1-Kur'an kelimesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunanlar kimlerdir?CEVAP:1-Ebu Zekeriyya' Yahya b.Ziyad el-Ferra ""Kur'an lafzı "karinetün" kelimesinin çoğulu ve aynı zamanda hemzesiz olarak "el-karain" lafzından türemiştir"" görüşünü ileri sürmüştür.2-Eş'ari ve ona tabi olanlar "" Kur'an kelimesi sözlükte bir şeyi diğer bir şeye yaklaştırmak anlamına gelen karene fiilinden türemiştir"" görüşünü ileri sürmüştür.Bu görüşler doğru değildir. 2-Kur'an kelimesinin hemzesiz türememiş ve alem-i mürtecel olduğunu savunanlar kimlerdir?CEVAP:Şafii ve taraftarlarına göre "Kur'an lafzı hemzeli değildir;Marife yapılmış ve mürteceldir.(Arap dilinde alem-i mürtecel ilk anda bir şeye isim olarak konmuş bundan sonrada başka hiç birşeyde kullanılmayan özel isimdir.)Eğer Kur'an kelimesi alem-i mürtecel olsaydı onun ya tamamen"el"takısı olmadan ya da "el" takısı ile birlikte zikredilmesi gerekirdi. 3-Kur'an kelimesinin hemzeli ve türemiş olduğunu savunanlar kimlerdir?CEVAP:1-Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsenna ve ez-Zeccac'a göre "Kur'an lafzı sözlükte toplamak anlamına gelen kara'e'den türemiş fu'lan vezninde bir kelimedir.bu görüşünde kabul edilir bir tarafı yoktur.2-Kutrub "Kur'an lafzı çıkarıp atmak anlamına gelen kara'e'den türemiştir" görüşünü ileri sürmüştür.Bu gerekçede muteber değildir.3-Ebu'l Hasan Ali b.Hazm el-Lihyani tarafından "Kur'an lafzı "okumak"anlamına gelen kara'e den türemiş fu'lan vezninde bir kelimedir." görüşü ileri sürülmştür.bu görüş İslam alimlerinin ekseriyeti tarafından kabul edilmektedir. 4- Kur'an lafzının kökünün ibranice veya süryanice olduğunu ileri süren oryantalistler kimlerdir?CEVAP:Schwally Wellhausen ve Horovitz 5-Kur'an lafzının kökünün ibranice beya süryanice olmadığını ispat eden deliller nelerdir?CEVAP:1-Arapça Süryanice ve ibranice Sami dilleri ailesindendir.Bu dil ailesinin en eskisi üstünü gelişmişi ve zengin kelime hazinesine sahip olanı Arapça'dır.2-Kur'an'da da belirtildiği gibi İslamiyet öncesi Araplar -bir kaç kişi dışında- ümmi bir toplum idi.Sözlü rivayet esastı;edebi ürünler kıssalar ve haberler hafızaya dayanıp şifahi olarak naklediliyordu.Bunların yazıya geçirilmesine hicretin birinci yüzyılından itibaren başlandı.3-Arap edebiyatı ile Arapların sosyal hayatında dinin çok az bir yeri vardı.Yani Kur'an yoktu.olmayan bir şeyi isimlendirme onun şu veya bu dilin şu veya bu kelimesinden türedi demek ise mümkün değildir. 6-Kur’an’ın terim anlamı nedir?CEVAP:Kur’an Hz.Peygambere vahiyle indirilmiş tevatürle nakledilmiş Mushaflarda yazılmış tilavetiyle ibadet edilen bir suresinin –dahi olsa- meydana getirilmesi için meydan okuyan Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle sona eren Allah’ın kelamıdır. 7-Mekke döneminde inen ayet ve surelerde yer alan konular nelerdir?CEVAP:şirk ve putperestliğe karşı mucadele konuları yer alır. 8-Medeni olan ayet ve surelerde yer alan konular nelerdir?CEVAP: Çoğunda münafıklar hakkında bilgi veren kısımlar vardır.Ehli kitabın batıl inançları ve yanlış davranışlarını anlatan olaylar tarihi konular ve olaylar anlatılır.Müslümanların yaptıkları savaşlara ve savaş hükümlerine geniş yer verilmiştir. 9-Peygamberimizin Kur’an hakkında söylediği sözlerden bazılarını söyleyiniz.CEVAP: “Ondan sizden öncekilerin ve sizden sonrakilerin haberleri vardır”“Aranızdaki meselelerin çözümü ondadır”“O doğru le yanlışı birbirinden ayırandır”“O incelikleri ve nükteleri bitmek bilmeyen bir hazinedir”10-Hz. Osman dönemin de yazılan Kur’an’a ne ad verilmiştir?CEVAP:İmam11-Fezailu’l-Kur’an nedir?CEVAP: Kur’an’ın tamamını veya bazı sure ve ayetlerini öğrenip okuyan öğreten dinleyen ezberleyen hükümlerine göre amel edenlerin kazanacakları sevapları bazı sure yahut ayetleri şifalı olduğunu bildiren hadisleri içeren literatür için kullanılan bir tabirdir. 12-Kur’an’ın fazileti hakkında yazılan ilk eser kim tarafından yazıldığı ileri sürülmektedir?CEVAP: İmam Şafii’nin Menafi’l-Kur’an 13-Ayet kelimesinin sözlük tanımı nedir?CEVAP:İz açık işaret burhan emare ibret nişane şaşırtıcı iş ve mucize manasına gelmektedir. 14-Ayetlerin tertibi nasıl olmuştur?CEVAP:Nazil olan bütün ayetler bizzat Hz.Peygamber’in göstermiş olduğu yerlere yazdırılmışlardır.Dolayısı ile ayetlerin tertibi tevkifidir yani vahye dayanmaktadır. 15-Kur’an’ın en uzun ayeti hangisidir?CEVAP:Müdayene ayeti denilen Bakara suresinin 282.ayetidir. 16-En son indiğine dair ittifak sağlanan ayet hangisidir?CEVAP: Bakara 2/281(bu ayetin inişinden 9gün sonra Hz.Muhammed vefat etmiştir.) 17-Besmele nedir? Ayet olup olmadığındaki görüşleri açıklayınız.CEVAP: Besmele Yüce yaratıcının en kapsamlı ismi olan ”Allah” adını rahmet ve merhametinin genişliğini ve sonsuzluğunu ifade eden “rahman ve rahim” sıfatlarını bir arada toplayan veciz bir ibaredir.Neml suresinin 30. ayetinde geçmesi nedeniyle besmelenin Kur’an’ın bir ayeti olduğunda bir ihtilaf yokur.Fatiha ile diğer surelerin başındaki besmelelerin bir ayet olup olmadığı ise ihtilaflıdır.-Hanefilere göre surelerin başında bulunan besmeleler bulunduğu süreden ayrı olarak başlı başına birer ayettir.-İmam Şafii ye göre besmele Fatiha’nın başından bir ayettir.Ayrıca diğer surelerin başında bulunan besmelelerin de o süreden bir ayet olduğu şeklinde İmam Şafii’den rivayet vardır.-İmam Malik’e göre sure başlarındaki besmeleler Kur’an’dan değildir.bunlar sureleri birbirinden ayırmak ve teberrük için yazılmışlardır. 18-Tevbe suresinin başında besmele olmamasının nedeni nedir?CEVAP:Besmelenin güven ve rahmet içermesi bu sure ise savaşı emretmesi nedeniyledir. 19-Secde nin sözlük anlamı nedir?CEVAP:aşırı saygı göstermek tevazuyla eğilmek ve alnı yere koymak manalarına gelmektedir. 20-Tilavet secdesi nedir?hükmü nedir?CEVAP:Okunması veya dinlenmesi halinde secde edilmesi gereken ayetlere secde ayeti bu sebeple yapılan secdeyede tilavet secdesi denir.Hanefilere göre vaciptir. 21-Kur'anda kaç secde ayeti vardır?CEVAP:14 secde ayeti vardır. 22-Surenin sözlük ve terim anlamı nedir?CEVAP:Sure sözlükte yüksek rütbe mevki şeref yüksek bina sur gibi manalara gelir. Terim olarak sure "ayetlerden -en az üç ayetten- meydana gelen başı ve sonu bulunan müstakil Kur'an parçası" demektir. 23-Kur'an da kaç sure vardır?En kısa sure ve en uzun sure hangisidir?CEVAP:114 sure vardır.en uzunu 286 ayeti olan Bakara suresi en kısası ise 3 ayetten oluşan Kevser suresidir. 24-Surelerin tertibi nasıl olmuştur?CEVAP:Bu konuda 3 görüş vardır?1-Surelerin tamamının tertibi Hz.Peygamber'e dayanmaktadır.(tevkifi)2-Sahabenin ictihadi ile olmuştur.3-Bir kısmının Hz.Peygamber'in bildirmesiyle bir kısmının da sahabinin ictihadi ile olmuştur. 25-Kur'an ' da sureler uzunluk ve kısalıklarına göre nasıl tasnif edilmiştir?Açıklayınız.CEVAP:1-Es-Sebu't-tuvel:En uzun 7 sure demektir.Bunlar Bakara Al-iİmran Nisa Maide En'am A'raf Enfal-Tevbe2-El-Mi'un: Birinci gruptan sonra gelen ve ayet adedi yüz civarında olan surelerdir.3-El-Mesani:Ayet Adedi yüzden az olan surelerdir.4-El-Mufassal:Mushafın son bölümü olup Kaf suresinin başından Nas suresinin sonuna kadar olan sureleri içine almaktadır. 26-Surelerin isimlendirilmesi nasıl olmuştur?CEVAP:İlk kelimelerinden(lem yekün gibi) Başlarındaki huruf-ı mukatta'a dan(Yasin gibi) Kıssasını ihtiva ettikleri şahsiyetlerden(Nuh gibi) veya topluluklardan (Münafikun gibi) ya da konularının birinden almışlardır.Bazen bir surenin birden fazla ismide bulunmaktadır.(Fatiha suresinin 20 den fazla ismi vardır).Bazen de birden fazla sureye bir isim verilmiştir. 27-Surelerin Mekki ve Medeni oluşları hakkında hangi görüşler vardır?CEVAP:Üç görüş vardır.1-Vahyin indiği mekan dikkate alınarak yapılan taksim.2-Muhattaplar dikkate alınarak yapılan taksim.3-Zaman dikkate alınarak yapılan taksim.Buna göre Hicretten önce inen ayet ve surelere Mekki sonra inen ayet ve surelere de Medeni denir.İşte doğru olan görüş budur. 28-Mekki surelerin özellikleri nelerdir?CEVAP:a)içinde peygamberlerin ve geçmiş milletlerin kıssaları anlatılan şirke ve putperestliğe karşı mücadele vardır.b)Tek Allah inancı nübüvvet ve ahirete iman esasları veciz ifadelerle anlatılır.c)İyi ahlaka sarılmaya ve istikamete teşvik ederler.d)Ayet ve sureler kısa ifadeler hararetli ve vurguludur.e)Kasemlere fazla yer verilmiştir.f)Ruhani cezbeler ve tatlı musiki ahenkler vardır. 29-Medeni surelerin özellikleri nelerdir?CEVAP:a)Ankebut suresi hariç munafıklardan bahsedilen b)Cihada izin veren vecihad hükümlerini beyan eden c)Hudud ve miras paylaşımından bahseden d)İbadat ve muamelat konuları tafsilatlı olarak yer alan e)Ehl-i kitabın batıl inançları ve yanlış davranışları anlatıp onları İslam'a davet eden surelerin hepsi Medenidir. 30-Yedi Harf le ilgili görüşlerin bazılarını söyleyiniz.CEVAP: ihtilaflı bir meseledir.Konuya dair kırk civarda görüş vardır.Bunların belli başlıları şunlardır:1-Yedi harften maksat Arap kabilelerinden meşhur olan yedisinin lehçesidir.2-Meşhur yedi imamın kıraatıdır.3-Aynı manaya gelen çeşitli lafızlardır.4-Yedi vecihtir.Bu görüşü savunanlar çoktur. 31-Kıraat nedir?konusu ve gayesi nedir?cEVAP:Kur'an'ın kelimelerinin eda keyfiyetlerini ve ihtilaflarını nakledenlerine isnat ederek bilmektir.Konusu:Telaffuzlarındaki ihtilaf ve edalarındaki keyfiyet bakımından Kur'an'ın kelimeleridir.Gayesi:Mütevatir kıraatların zabt melekesini elde etmektir. 32-Kıraatların sahih olması için 3 şart vardır.bunlar nelerdir?CEVAP:1-Kıraat sahih ve muttasıl bir senedle Hz.Peygambere ulaşmalı.2-Takdiren ve ihtimalen de olsa Hz.Osman döneminde çoğaltılan nüshalardan birinin hattına uymalı.3-Bir vecihle de olsa Arap dilinin kaidelerine uygun olmalı. 33-Senetleri bakımından kıraatların çeşitleri nelerdir?CEVAP:1-Mütevatir kıraatır2-Meşhur kıraat3-Ahad kıraat4-Şaz kıraat5-Mevzu(uydurma) kıraatAhad Şaz ve mevzu kıraatlar ile Kur'an okumak caiz değildir. 34-Mütevatir kıraat nedir?CEVAP:Yalan üzere ittifak etmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun diğer bir topluluktan rivayet ettiği kıraata denir.(en önemlisi ve derecesi yüksek olanıdır) 35-Kıraatların bugünkü durumları nasıldır?CEVAP: Asım kıraatı: Bugün Müslümanların ekseriyeti Kur'an'ı Asım Kıraatının Hafs rivayetine göre okumaktadırlar.Nafi kıraatı:Mısır hariçiKuzey Afrika'da yaşayan Müslümanlar.Nafi kıraatının Verş rivayetine göre Kur'an'ı okurlar.Ebu Amr'ın kıraatı:Sadece sudan'ın bir kısmında okunmaktadır. 36-Vakıf ve ibtida nedir?CEVAP: VAKIF:"Kelime üzerinde kıraata tekrar başlamak niyetiyle adet olduğu şekilde nefes alacak kadar bir zaman sesi kesmekten"ibarettir.İBTİDA:"ilk defa okumaya başlamaya veya vakıftan sonra kıraata devam etmek için tekrar başlamaya" denir.Kur'an'ın manasının iyi anlaşılması için bu iki hususa uyulması gerekir. 37-Vakfın kısımları nelerdir?CEVAP:1-Tam vakıf(vakf-ı tam):KEndisinden sonrası ile lafız ve mana yönünden alakası bulunmayan bir kelime üzerinde yapılan vakfa denir.2-Kafi vakıf(Vakf-ı kafi):Kelam lafız ve mana yönünden tamamlanmakla beraber yinede kendinden sonrası ile anlam bakımından bir alakası varsa bu tür yerlerde yapılan vakfa denir.3-Hasen vakıf(vakf-ı hasen):Kelam lafız ve mana bakımından tamamlanmakla beraber Yinede onun kendisinden öncesi veya sonrası ile lafız yönünden bir ilgisi varsa bu vakfa denir.4-Kabih vakıf(Vakf-ı kabih):Kelamilafız ve mana yönünden tamamlanmadan ve kendisinden sonraki lafız ile her iki cihetten şiddetli alakası bulunan yerde yapılan vakfa denir. 38-İbtidanın kuralları nelerdir?CEVAP:1-Vakf-ı tam ve vakf-ı kafi olan yerlerde durduktan sonra peşinden gelen kelimeden başlamak uygundur.2-Vakf-ı hasen ayet sonunda ise takip eden ayetin başından okunarak devam edilir eğer ayet ortasında yapılmışsa mananın bütünlüğünü sağlamak şartıyla o kelimeden veya daha geriden alınarak başlanır. 39-Kur'an'ı Ker'im okuyuş şekilleri nasıldır?CEVAP:1-Tahkik:Kıraat ilminde tahkik her bir harfin hakkını tam vermek medlerini yeterince uzatmak harekeleri birbirinden ayırmak şeddeleri tam yapmak ve gunnelerin hakkını vermek gibi tecvid kurallarını yerine getirmede okuyuş hassasiyetinin en son imkanını kullanarak Kur'an'ı okuma tarzıdır.Buna yakın bir de "tertil" tarzı vardır ki Kur'an'ı acele etmeden dura dura anlaya anlaya okumaya denir.2-Hadr:Kur'an'ı tecvid kaidelerine uyarak hızlı bir şekilde okumaya denir.3-Tedvir:Tahkik ile hadr arasında bir okuyuş tarzıdır.
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
02 Nisan 2012, 23:44 | Mesaj No:4 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri Tefsir Tarihi Ve Usulü Ünite:1 Kur-an’ın Nuzulu Ve Metinleşmesi Giriş Problemlere kalıcı ve gercekçi cözümler üretmek için Kur’an-ı sağlıklı bir şekilde anlamak yorumlamak ve uygulamak hayati bir önem taşımaktadır. Kur’an – ın Nüzül Süreci : Vahiy Vahy v-h-y kelimesinin mastarı olup sözlükte gizli ve süratli bir şekilde bildirmek seslenmek gizli konusmak fısıldamak emretmektelkin etmek ilham etmek işaret etmek yazı yazmak bir şeyi başkasına intikal ettirmek elçi göndermek ve iç güdü anlamlarına gelmektedir. Terim olarak vahiy : Yüce Allah’ın insanlara ulaştırılmasını istediği mesajlarını peygamberlerine alışılmışın dışında gizli bir yolla süratli bir şekilde bildirmesidir.Vahiy hadisesi gizli bir şekilde süratli olarak gerçekleşmektedir. “İbn Haldun vahiyin bu hususiyetini şu sözlerle ortaya koymaktadır.” “Peygamberlerin Cebrail’den vahiy almaları bir kere göz acıp kapayıncaya kadar gecen bir zaman dilimi içinde gercekleşmiştir.” Vahyin Başlangıçı : İlk vahiy peygamberimize hira dağında Alak süresinin ilk beş ayetinin inmesiyle başlamıştır.İlk vahiy olayını Hz.Hatice’ye anlatan peygamber efendimiz Hz. Hatice onu tastik etti. Daha sonra Hz.Hatice Hz . Peygamber efendimizi alıp amcasının oğlu Varaka b.Nefel’e götürdü.Peygamber efendimiz ile görüştükten kısa bir süre sonra Varaka b. Nefel vefat etti.O esnada vahiy bir müddet kesintiye uğramıştır.Vahyin bir müddet kesilmesinden (Fetret Devri) sonra ilk defa Müddesir süresinin baş tarafının inmesiyle vahyin gelişi devam etmiştir. Vahyin Keyfiyeti : Peygamber (elçi ) ile biz insanlara teblidilen (muhatap ) arasında iletişimin sağlanabilmesi için iki şartın olması gerekir. 1. Mahiyet / antolojik olarak eşit yani aynı seviyede olunmalı. 2. Aralarında ortak bir dil / anlaşma vasıtası bulunmalıdır. Vahyin Çeşitleri : İslam alimleri vahyi metlüv (okunan) ve gayr-i metlüv (okunmayan )olarak ikiye ayırmışlardır.(Sayfa 5-6 Cüvey’nin taksimini okuyun.) Vahyin Geliş Şekilleri : “Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkadasından konuşur yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder.” (Suara (42) 51.) Ayetine Göre Vahiy 3 Şekilde Gercekleşmiştir. Allah’ın iletmek istedigi mesajlarıpeygamberinin kalbine doğrudan bırakması / yerleştirmesi. Vahyi peygamberine bir perde arkasından bildirmesi. Vahyi getirmekte görevlendirdiği bir meleği elci olarak göndermesi .(Kur-an- Kerim bu şekilde indirimiştir.) Peygamber Efendimize Vahyin Geliş Şekilleri : 1. Hz. Peygamberin uyurken gördüğü sadık rüyalar.Gördüğü rüyaların gercekleşmesi.(Bu rüyalara “er – rü ‘ya –s-sadika veya er – rü’ya saliha denmektedir.) 2. Cebrail’in asli süretiyle görünerek vahiy getirmesi. 3. Cebrail’in görünmeden cıngırak sesine benzer bir sesle vahiy getirmesi.(Vahyin en ağır şekli) 4. Hz. Peygamber uyanık iken meleğin görünmeksizin onun kalbine ilahi vahyi ilka etmesi.(Ruhul Kuds) 5. Cebrail’in insan suretine girerek vahiy getirmesi.(Peygamber efendimize en kolay gelen vahiy şekli) Vahiy Esnasında Görünen Haller: 1. Resulullah’ın en soğuk günlerde bile alnın terlemesi. 2. Resulullah’ın üzerine büyük büyük bir ağrlık cökmesi. 3. Resulullah’ın yanında bazen horultuya bazende arı uğultusuna benzer bir ses işitilmesi. 4. Resulullah’ın sırt üstü yatarak üzerinin örtülmesi ve yüzünün kızarması. 5. Bunlardan başka vahiy inerken ; Resullah’ın uykusu gelir vücudu kaskatı kesilir ve ağırlaşır üzerine sekinet iner gözlerini belli bir noktaya dikerdi. İlham: “Kalpleri tasfiye edilmiş kişilere ani olarak verilen tefekkür ve istidlal dışı bilgiler”kastedilmektedir. Vahiy ile ilham arasındaki farklar: 1. Vahiy’in Allah katından kesin olduğu ilhamın kaynağının belli olmadığı. 2. Vahiy Vasıtalıilham ise vasıtasız olarak tecelli eder. 3. Vahiy olayı son bulmuşturilham ise devam etmektedir. 4. Vahiy bağlayıcıdırilham ise bağışlayıcı değildir. 5. Vahiy umumi ve külli ilham ise hususi ve cüzidir. 6. Vahiy yoluyla elde edilen bilgiler birbiriyle celişmez;ilhamda ise celişebilir. Kesf:”Duyular ve akıl yoluyla bilinme imkanı olmayan gaybi hakikatlerin gözle görünürcesine apacık bir şekilde kişiye bildirilmesidir. Mukaşefe:”Kalp gözünün acılması ve gayb aleminin görülmesini sağlayan hal.” Vahiy Katipleri: Mekkede ilk vahiy katibi Abdullah b. Sa’d Ebi Sarh’tır.Medinede ise ilk vahiy katipliği yapan kişi Ubey B.Kab’tır. Vahyin Yazıldığı Malzemeler: 1. Hurma ağacının yaprakları kabukları ve yapraklarının orta damarları. 2. İnçe beyaz taşlar. 3. Kürek ve Kaburga Kemikleri. 4. İşlenmemiş deri. 5. İnce deri(Rakk). 6. Canak çömlek parçaları. 7. Parsömen parcaları. 8. Tahtadan yapılmış levhalar. 9. Bez parcaları. Vahye Ait Terimler: El- Hadari:Seferde ve misafirlik halinde inen vahiylerdir.(Kur-an’ın ekserisi bu şekilde nazil olmuştur.) Es- Seter:Yolculuk ve şavaşta.(Nisa Süresi 176.ayeti) En -Nehari:Gündüz nazil olan vahiyler. El – leyli:Gece inen vahiyler.(Kasas S. 56.Ayeti Tevbe S. 15.ayeti) Es -Sayfa:Yaz mevsiminde. Eş- Sita :Kış mevsiminde. El – firaş:Hz.peygamber efendimiz yatağında iken inen vahiyler(Nur Suresi 11 nolu ayet.) El- Ardi:Hz.Peygamber efendimiz yeryüzünde iken inen vahiyler. Es – Sema: Hz.Peygamber efendimiz semada iken inen vahiyler.(Bakara 285.ayeti gibi.) Vahyin Nuzul Aşamaları: Levh-i Mahfuz’a İnmesi Beytü’l İzzeye Hz. Peygamber’e İnmesi: Kur’an-ın parca parca indirilmesi Arap dilinde “Tencimu’L- Kur’an “ terimiyle ifade edilmektedir. vahyin Hz. Peygamber’e parca parca indirilmesinin hikmetleri: Müslümanlara kolaylık sağlamıştır. Hayata geçirme ve anlama kolaylaşmıştır. İnanmayanların iç yüzleri acıga cıkmıştır. Müslümanların sordukları sorularlamüşrikmunkire ve munafıkların şüühe ve itirazlarına anında cevab verilmiştir. Hz.Peygamber ve ashabına (Müslümanlara)moral ve güç kaynağı olmuştur. Problemlere cözümler getirmiştir. Hz.Peygamber ve ashabının yaptığı hatalar zamanında düzeltilmiştir. İlahi irade tarafından değiştirilmesi gereken bazı hükümlerin zamanı gelince değiştirilmesine imkan sağlamıştır.(nasih-mesuh) Kur’an-nın bir beşer kelamı değil ilahi bir kitap olduğunu göstermeye vesile olmuştur. Meydan okuma. Kur-an-ın Mushaflaşma Süreci : Kur-an-ın ezberlenmesi Hz. Peygamberin Ezberlemesi: Sahabenin ezberlemesi :Sahabeyi Kur’an okumaya sevk eden sebepler. Güclü bir hafızaya sahip olmaları. Namazda belli bir miktar Kur’an okumanın farz ve vacip oluşu. Kur’an-nın emir ve yasaklarına uymanın gerekli olması. Resulullah’ın Kur’an eğitimi ve öğretimi ile bizzat ilgilenmesi. Kur’an okuyanlara vereiecek sevap ve mükafatın büyük olması. Kur’an’- ın Yazılmasıeygamber efendimiz ve o zaman ki toplum ümmi bir topluluktu ve okuma yazma bilenler azınlıktaydı.Ancak peygamberimiz eğitim ve öğretime büyük önem vererek gerek ashabını gerekse diğer kişileri eğitim ve öğretime teşvik etmiştir. Okuma – Yazma öğrenmek amacıyla erkekler için: Abdullah b. Said B. El- As ile Ubabe b. Samit’i kadınlar icinde Hafsa’yı görevlendirmiştir.İstinsah işi bittikten sonra tahsis görülen asıl nüshaResulullah’a teslim edilerek”Hane – i saadette” muhafaza ediliyordu. Kur’an-ın Toplanması ( Cem ) Peygamber efendimiz hayatta iken Kur’an-ın bir cilt halinde toplanmayışının bazı sebepleri: • Hz.Peygamber efendimizin hayatta olduğu müddetce vahyin devam etmesi. • Ayet ve sureler nuzul sürecine göre sıralanmaması. • Vahy’in tamamlanması ile Hz.Peygamberimiz’in vefatı arasındaki sürenin yetmemesi. Hz.Ömer Kur’an-ın bir cilt halinde toplanmasını düşünerek Hz. Ebu Bekir’e düşüncesini bildirir ve bu şekilde Kur’an-ın bir cilt halinde toplanması konusunda ikna olur. Kur’an-ı bir araya toplamak icin Zeyd b.Sabit’in başkanlığında bir heyet kurulur. Hz.Peygamber efendimizin vefatından 6 ay sonra başlayan Kur’an –ı toplama faliyeti yaklaşık olarak 1 yıl sürmüştür.Toplanan bu nusaya Abdullah bin Mes’ud’un teklifiyle Mushaaf adı verilmiştir.Böylelikle Hz.Ebu Bekir zamanında Kur’an-ın en kücük bir parcasının dahi kaybolmaması için cilt halinde toplanmıştır. Kur’an-ın Coğaltılması (İstinsah):Kırat farklılıklarını önlemek ve Müslümanlar arasındaki birliğin korunmasını sağlamak icin Hz.Osman döneminde Kur’an –ı Kerim coğaltılmaya ve diğer şehirlere gönderilmeye başlanmıştır.Hz.Osman Kur’an –ı coğaltacak olan heyete bazı kurallar vermiştir.Bu kurallar ve prensipler kur’an coğaltıldı.(Sayfa 21 Prensiblere göz at.) Kur’an-ın Harekelenmesi ve Noktalanması: Yanlış okumaları düzeltmek ve gidermek icin yapılan çalışmalardır.İlk önce hareke görevi yapacak sonra şekilleri birbirne benzeyen harfleri ayırmak için noktalar konmuştur. Ebü’l –Esve ed – Dü –elinin koyduğu bu noktalar hareke yerine konan noktalardır.Bu noktalar tarihte ilk defa Ebü’l- Esved tarafından icat edilmiştir. Resü’l- Mushaf (Mushafın Yazısı ) : Resü’l- Mushaf “Kur-an-ın kelimelerinin ve harflerinin yazılışında Osman b. Affan’ın tasvip ve tercih ettiği imla şekil ve tarzı” diye tanımlanır.Buna Resm-i Osman’da denir. Ünite 1 Soruları Öncelikle özet tarzının içinde kırmızı ile ve ayrılan maddelere dikkat ediniz soru konusunda farklı kaynaktan cıkarılmış soruları ekliyorum belki işinize yarar. Karma 1. “Kur’an’ın resminde ne sahabenin ve ne de başkalarının hiçbir payı yoktur.O tamamen Peygamber’den olup yevkifidr.” Diyen kimdir? CEVAP:Abdulaziz ed-Debbağ 2. Kur’an’ı harekeleme ve noktalama işlemini ilk başlatan kişi kimdir? CEVAP:Ziyad b. Sümeyye 3. Toplanan mushafın özellikleri nelerdir? CEVAP:1-Bu nüsha en ince ilmi tespit usulleriyle toplanmıştır. 2-Bu nüshaya ancak tilaveti mensuh olmayan ayetler alınmıştır. 3-Bu nüsha yedi harfi ihtiva etmektedir. 4-Bu nüshanın doğruluğu hem ümmetin icma’i ve hem de tevatürle sabitlenmiştir. 4. “Mushaf-ı Osmani’nin hattına muhalefet etmek haramdır” bu söz kime aittir? CEVAP: Ahmed b. Hanbel 5. “Yazıya gelince Allah ümmet üzerine bundan hiçbirşeyi farz kılmamıştır.Çünkü vahiy katiplerine ve Mushafları yazanlara şu yazıyı kullanacaksın bu yazıyı kullanmayacaksın diye bir emir verilmemiştir.” Diyen kimdir? CEVAP: Bakıllani 6. Kur’an’ın bir cilt haline getirilmek için kurulan heyetin başkanı kimdi? CEVAP: Zeyd b. Sabit 7. Mushaf nedir? CEVAP: Hz.Peygamber’in vefatından 6 ay sonra başlıyan Kur’an’ı toplama faaliyeti yaklaşık 1 yıl sürmüştür.Toplanan bu nüshaya Abdullah b. Mesud’un teklifiyle MUSHAF adı verilmiştir. 8. Peygamberimiz okuma yazma öğretmek amala kimlere görev vermiştir? CEVAP: Erkekler için Abdullah b.Said b.El-As ile Ubade b.samit’i kadınlar için de Hafsa’yı görevlendirmiştir. 9. İnzal ve nezzele nedir? CEVAP: İNZAL: Toptan indirme NEZZELE: Parça parça indirme 10. Kur’an dünya semasına kadir gecesinde toptan indirildi.Oradan da yirmi küsur yıl boyunca parça parça nazil oldu.” Sözü kime aittir? CEVAP: İbn Abbas 11. Vahiy katipleri kimlerdir? CEVAP:Mekke de ilk vahiy katibi: Abdullah b.Sa”d b. Ebi Sarh”tır. Medine de ise ilk vahiy katibi Übeyy b.Ka”b “ tır. Ondan sonrada Zeyd b.Sabit Ali b.Ebİ Talib Tefsir Tarihi Ve Usulü Ünite 2: Kur’an –ın Tanıtımı ve Unsurları Giriş: Kur’an İslam dinin en temel kaynağıdır. Kur’an-ın Tanıtımı Kur’an Kelimesinin Etimolojisi İslam alimlerinin görüşleri “Kur’an kelmesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunanlar” 1. Kur’an lafzı “karinetün” kelmesinin coğulu ve aynı zamanda hemzesiz olan el kerin lafzından türemiştir.(Görüşü ileri sürenler Ebu Zekeriy’ya Yahya b Ziyad el – ferra ) 2. Bir şeyi diğerine yaklaştırmak anlamına gelen “karene “filinden türemiştir.(Eş ‘ari ve ona tabi olanlar) “Kur’an” kelimesinin hemzesiztürememiş ve alem –i mürtecel olduğunu savunanlar” Safi ve taraftarlarının görüşüdür.Kur’an ‘da toplam 70 defa gecen Kur’an lafsı 50 yerde el takısı ile birlikte 20 yerde el takısı olmadan zikredilmiştir. “Kur’an kelmesinin hemzeli ve türemiş olduğunu savunanlar” 1. Sözlükte toplamak anlamına gelen “kara’e ‘den türemiş fu’lan vezninde bir kelimedir.(Ebu Ubeyde Ma’mer b. El- Müsenna ve ez – Zeccac) 2. Çıkarıp atmak anlamına gelen “kara’e ‘den türemiştir.(Kutrup) 3. “okumak”anlamına gelen “kara’e ‘den türemiş fu’lan vezninde bir kelimedir.(Ebu’l –Hasan Ali b. Hazm el – Lihyani)Bu görüş islam alimlerinin coğu tarafından kabul edilmektedir.Ayrıca “Kur’an –ın kendiside bu görüşü desteklemektedir.”İkra”lafzı Kur’an –ın ilk inen kelimesidir. Müşriklerin “Kur’an “köküne dair görüşleri: Müşrikler “Kur-an lafzını “ Süryanice veya İbranice keryani kelimelerden almıştır demişler.Müşriklerin calışmaları Kur-an –ın orijinal bir kitap olmadığını ve dolayısıyla kendi kitaplarından devşirildiğini kanıtlamaya çalışan asılsız iddalar ortaya koymaktadırlar. Sonuç olarak “Kur-an “ lafzı İslamiyet /Kur’an ile beraber gelmiş “okumak “anlamındaki kara’e den türemiş fu’lan vezninde Arapca kökenli bir kelimedir.Bunun dışındaki görüşler yanlıştır.Kur’an – ın çeşitli isimleri olduğu bilinmektededir.(55 tane ) Kur’an - ın Terim Anlamı:”Kur’an Hz.Muhammed (s.a.v)’e vahiyle indirilmiştevatürle nakledilmişMushaflarda yazılmış tilavetiyle ibadet edilen bir süresinin – dahi olsa – meydana getirilmesi icin meydan okuyan Fatiha suresi ile başlayıp Nas suresiyle sona eren Allah’ın kelamıdır. Kur’an – ın Hedefi: Kur’an tüm insanlığı hidayete getirmek amacıyla nazil olmuş evrensel bir ilahi kitaptır.İnsanlığı huzura mutluluğa ulaştıracak yoldur.Onun dışındaki yollar insanlığı huzura ve mutluluğa sevk edecek seviyede değildir. Kur’an – ın Muhtevası: Kur’an ‘ın muhtevasını n tespiti biraz zordur.Mekki ve Medeni ayet ve surelerin özellikleri ile bağlantılıdır. Mekki ayet ve surelerde Allah’ın birliği kudreti lutufkarlığıahret günü dirilme gibi uhrevi konular yanında müşriklerle girişilen mücadeleler ve onların anlamsızlığı gibi konulara vurgu edilmektedir. Medeni sure ve ayetlerde Mekki sure ve ayetlerde ihtiva edilin konuların yanı sıra ibadet ve muamelat konuları ağırlık kazanmıştır.Medeni surelerin coğunda münafıklar hakkında bilgi veren kısımlar vardır.Ayrıca Müslümanların yaptıkları savaslara ve savaş hükümlerine geniş yer verilmiştir. Kur’an – ın Kitab-ı Mukaddes’le Mukayesesi: Kur’an Tevrat Zebur ve İncil’i kuşatıcı bir mahiyet arz etmekte ve önceki peygamberlere inanmayıda şart koşmaktadır.Yahudilik ve İslam dini kutsal kitap’a öncelik tanımıştır.Hristiyanlık ise Hz.İsa üzerine temellendirilmiştir. Kur’an ile diğer kutsal kitaplar arasında vahyedilme kayda geçirme günümüze gelme uslup ve muhteva acısından önemli farklılıklar vardır.Kur’an – ın korunması ve diğer kutsal kitapların korunması bakımından da bir takım değişiklikler mevcuttur.Diğer dinlerin kitapları orjinalliğini yitirmiş olmasına rağmen Kur’an – Kerim ‘de olan bazı konularla benzerlik göstermektedir. Kur’an – ın Faziletleri (Fezailul – Kur’an ): Kur’an – ın tamamını veya bazı sure yada ayetlerini öğrenip okuyanöğretendinleyenezberleyenhükümlerine göre amel edenlerin kazanacakları sevapları bazı sure yahut ayetlerin şifalı olduğunu bildiren hadisleri iceren literatür için kullanılan bir tabirdir.İmam Şafi’nin “ Menafi’l Kur’an “ adındaki kitabının bu konuda yazılan ilk eser olduğu ileri sürülmektedir.Fezailu ’l Kur’ an ‘ la ilgili hadisler incelendiğinde 3 kısma ayrıldığı görülür.Bunlar: 1. Kur’an – ın bütünün fezaletine dair hadisler. 2. Kur’an – ın surelerinin fezaletine dair hadisler. 3. Kur’an – ın ayetlerinin fezaletine dair hadisler. Kur’an – ın Unsurları: Ayet:Sözlükte ; iz acık işaretburhan emare ibret şaşırtıcı iş ve mucize manasına gelmektedir.Terim olarak ise Kur’an – ın herhangi bir suresinde bir veya birkaç kelime yada cümleden meydana gelen ve başından ve sonundan ayrılmış olan bölümlere denir.Çoğulu ay veya ayat’tır. Ayetlerin Tertibi : Ayetlerin tertibi tevkidir yani vahye dayanmaktadır. Ayetlerin Sayısı: Ayetlerin sayısında farklı rivayetler bulunmaktadır.Ayet sayılarının farklılıkları Kur’an ‘ da eksilik veya fazlalık olduğunu göstermez. En uzun ayet müdaniye ayeti denilen Bakara Suresi’nin 282. Ayettidir.Bu konuda ihtilaf yoktur.Kısa ayeti ise ihtilaflıdır.Bu konudazikredilenler : Müdham****nVel – fecr Yasin vel asr ve’d- duhamüddesir rahman ve Yasin. İlk ve Son Nazile Olan Ayetler: İlk inen ayetler Alak suresinin ilk beş ayetidir.Fetret devrinden sonra Müddesir suresinin baş kısmı nazil olmuştur.Son ayet hakkında ise görüş ayrılığı vardır. Besmele: Tevbe suresinin dışında bütün surelerin başında besmele vardır.Nelm suresinin 30. Ayetinde gecmesi nedeniyle Kur’an – ın bir ayeti olduğunda ihtilaf yoktur.Ama diğerlerinde mezhep imamlarına göre bir takım ihtilaflar vardır. Secde Ayetleri:Secde ayetleri Kur’an ‘da 14 tanedir.Secde ayeti okunduğunda “tilavet secdesi” yapılmalıdır.Tilavet secdesi hanifilere göre vaciptir. Sure: Sözlükte yüksek rütbe mevkişerefyüksek binasur gibi manalara gelir.Çoğulu”suver”dir.Terim olarak “ayetlerden en az 3 ayetten meydana gelen başı ve sonu bulunan müstaki Kur’an parcası” demektir. 114 sure vardır.Ubey b.Kab’a göre 87 ‘si Mekki 27’si ise Meddenidir.En uzun süre 286 ayeti olan Bakara süresi en kısası ise “Kevser Suresidir”. Kur’an – ın surelere ayrılması tevkifidiryani vahye dayanır. Surelerin Tertibi:Surelerin terkibinde farklı görüşler mevcuttur. Surelerin Tasnifi: Es- Sebu’t tuvel: En uzun 7 sure demektir. El – Mi’un:Birinci gruptan sonra gelen ve ayet adedi yüz civarında olan surelerdir. El – Mesani: Ayet adedi 100’den az olan surelerdır.(Azhap suresinin basından Kaf suresine kadar) El – Mufassal: Mushafın son bölümü olup Kaf suresinin başından Nas suresinin sonu. Mekki ve Medeni Sureler: 1. Vahyin indiği mekan dikkate alınarak yapılan taksim Mekke’de inenler Mekki Medine’ de inenler Medeni şeklinde. 2. Muhataplar dikkate alıarak yapılan taksim.Mekke’lilere hitap eden ayetler Mekki Medine’dekilere hitap eden ayetler Medeni şeklinde. 3. Zaman dikkate alınarak yapılan taksim.Hicretten önce inen ayetler ve sureler Mekki sonra inen ayet ve surelere ise Medeni denir.Bu görüş genel olarak doğru bütün ayet ve sureleri içine alacak şekilde olduğundan doğru kabul edilen görüştür. Mekki Surelerin Özellikleri: 1. İçinde “kella” lafzı olan. 2. Secde ayeti ihtiva eden. 3. Bakara suresi haric icinde Adem ve İblis kıssası yer alan. 4. Bakara ve Al-i İmran suresi hariç başında “huruf-ı mukkatta” bulunan. 5. Bakara suresi haric geçmiş kıssaları anlatan. 6. Ey insanlar ibaresinin bulunması. Medeni Surelerin Özellikleri: 1. Ankebut suresi hariç munafıklardan bahsedilen. 2. Cihada izin veren ve hükümlerini beyan eden. 3. Hudud ve miras paylaşımından bahseden. 4. Ey iman edenler ibaresinin fazla bulunmaması. 5. İbadet ve muamelat konuları. 6. Ehl-i kitabın batıl inançlarını ve yanlış davranışların anlatıp islam’a davet edenler. Kur’an – ın Okunması Yedi Harf:”el –ehrufu’s- seb’a” iki kelimeden meydana gelmiştir.”Ehruf” sözlükte bir şeyin uçu ve kenarı sivri ve keskin yerivecihuslupkırat ve lugat anlamlarına gelen “ harf” kelimesinin coğuludur.Yedi anlamına gelen “Seb’a” kelimesinin manası hakkında görüş ayrılığı vardır. Yedi harf ile ilgili bir cok hadis bulunmaktadır.(Ubey b. Ka’b rivayeti mesela sayfa 45 bakın.)Bu konu ihtilaflı bir konudur.Konuya dair 40 kadar rivayet vardır. Kıraat İlmi : Kur’an-ın kelimlerinin eda keyfiyetlerini ve ihtilaflarını nakledenlerine isnat ederek bilmektir.Gayesi: Mütevatir kıratların zabt melekesini elde etmektir. Sahih Kıraatın Şartları: 1. Kıraat sahih ve muttasıl bir sendle Hz. Peygamber’e (s.a.v) ulaşmalı. 2. Takdiren ve ilmende olsa Hz. Osman döneminde çoğaltılan nüshalardan birinin hattına uymalı. 3. Bir vecihlede olsa Arap dilinin kaidelerine uygun olmalı. Senetleri Bakımından Kıraat Çeşitleri: 1. Mütevatir Kıraat 2. Meşhur Kıraat 3. Ahad Kıraat 4. Şaz Kıraat : (Senedi sahih olmayan kıraat ) 5. Mevzu (Uydurma ) Kıraat Kıraatların Bugünkü Durumu • Asım Kıraatı:Çoğunluk Kur’an – ı Asım Kıraatının Hafs riayavetine göre okumaktadır. • Nafi Kıraatı:Mısır hariç kuzey frika’da yaşayan Müslümanlar Kur’an-ı Nafi kıratının Verş riyavetine göre okumaktadırlar. • Ebu Amr’ın Kıraatı:Sadece Sudan’ın bir kısmı. Vakıf ve İbtida:”Kelime üzerinde kırata tekrar başlamak niyetiyleadet olduğu şekilde nefes alacak kadar bir zaman sesi kesmekten “ibarettir.İbtida “ilk defa okumaya başlamaya veya vakiftan sonra kırata devam etmek için tekrar başlamaya” denir. Vakfın Kısımları: 1. Tam Vakıf (Vakf-ı tam Vakf-ı lazım vakf-ı vacip) : Kendisinden sonrası ile mana yönünden alakası bulunmayan bir kelime üzerinde yapılan vakfa tam vakıf denir. 2. Kafi Vakıf(Vakf-ı Kafi):Kelam lafız ve mana yönünden tamamlanmakla beraber yine kendinden sonrası ile anlam bakımından bir alakası varsa bu tür yerlerde yapılan vakfa denir. 3. Hasen Vakıf(Vakf-ı Hasen ):Vakf-ı hasen ayetin başında veya ortasında olabilir. 4. Kabih Vakıf(Vakf-ı Kabih):Vakf-ı kabihdekelam tamamlanmadığı için okunandan bir mana anlşılmaz. Kur’an okurken durulması gereken yerlere bir takım harfler konmustur. 1. Mim :Mutlaka durmak gerekir.Geçilirse mana bozulur. 2. TI Vakf-ı mutlak)Cim (Vakf-ı caiz)Kıf (dur):Bunlarda durmak evladırgecmek caizdir.Ceçilirse geriden başlanmaz. 3. Ze(Vakf-ı mücevvez)Sad (Vakf-ı murahhas)Kaf ve sili :Bu işaretlerde geçmek güzel durmak ise caizdir. 4. Laurma 5. Ayn:Bir konunun veya kıssanın bittiğini ve başka bir konu ve kıssanın başladığını gösterir. 6. İki grup üç nokta (Vakf-ı muaneka / Vakf-ı murakabe) 7. Kef 8. Sin :Sekte: İbtidanın Kuralları : Sayfa 50 yi gözden geçirin. Kur’an- Kerim’in Okuyuş Şekilleri:Kıraat alimlerine göre Kur’an 3 şekilde okuna bilmektedir. 1. Tahkik: Kur’an okumada bütün unsurları ile tam hakkını verecek ve okuyuş hassasiyetinde en son imkanı kullanarak Kur’an okuma tarzıdır. “Tertil”: Kur’an dura dura acele etmeden anlaya anlaya okumaya denir 2. Hadr:Tecvidli hızlı okuma. 3. Tedvir:Tahkik ile hadr arasındaki okuma tarzı. Ünite 2 Soruları Öncelikle özet tarzının içinde kırmızı ile ve ayrılan maddelere dikkat ediniz soru konusunda farklı kaynaktan cıkarılmış soruları ekliyorum belki işinize yarar. Karma 1. Kur'an lafzının kökünün ibranice veya süryanice olduğunu ileri süren oryantalistler kimlerdir? CEVAP:Schwally Wellhausen ve Horovitz 2. Kur’an’ın terim anlamı nedir? CEVAP:Kur’an Hz.Peygambere vahiyle indirilmiş tevatürle nakledilmiş Mushaflarda yazılmış tilavetiyle ibadet edilen bir suresinin –dahi olsa- meydana getirilmesi için meydan okuyan Fatiha suresiyle başlayıp Nas suresiyle sona eren Allah’ın kelamıdır. 3. Fezailu’l-Kur’an nedir? CEVAP: Kur’an’ın tamamını veya bazı sure ve ayetlerini öğrenip okuyan öğreten dinleyen ezberleyen hükümlerine göre amel edenlerin kazanacakları sevapları bazı sure yahut ayetleri şifalı olduğunu bildiren hadisleri içeren literatür için kullanılan bir tabirdir. 4. En son indiğine dair ittifak sağlanan ayet hangisidir? CEVAP: Bakara 2/281(bu ayetin inişinden 9gün sonra Hz.Muhammed vefat etmiştir.) 5. Tevbe suresinin başında besmele olmamasının nedeni nedir? CEVAP:Besmelenin güven ve rahmet içermesi bu sure ise savaşı emretmesi nedeniyledir. 6. 25-Kur'an ' da sureler uzunluk ve kısalıklarına göre nasıl tasnif edilmiştir?Açıklayınız. CEVAP:1-Es-Sebu't-tuvel:En uzun 7 sure demektir.Bunlar Bakara Al-iİmran Nisa Maide En'am A'raf Enfal-Tevbe 2-El-Mi'un: Birinci gruptan sonra gelen ve ayet adedi yüz civarında olan surelerdir. 3-El-Mesani:Ayet Adedi yüzden az olan surelerdir. 4-El-Mufassal:Mushafın son bölümü olup Kaf suresinin başından Nas suresinin sonuna kadar olan sureleri içine almaktadır. 7. Kur'an kelimesinin hemzesiz türememiş ve alem-i mürtecel olduğunu savunanlar kimlerdir? CEVAP:Şafii ve taraftarlarına göre "Kur'an lafzı hemzeli değildir;Marife yapılmış ve mürteceldir.(Arap dilinde alem-i mürtecel ilk anda bir şeye isim olarak konmuş bundan sonrada başka hiç birşeyde kullanılmayan özel isimdir.)Eğer Kur'an kelimesi alem-i mürtecel olsaydı onun ya tamamen"el"takısı olmadan ya da "el" takısı ile birlikte zikredilmesi gerekirdi. 8. Kur'an'ı Ker'im okuyuş şekilleri nasıldır? CEVAP:1-Tahkik:Kıraat ilminde tahkik her bir harfin hakkını tam vermek medlerini yeterince uzatmak harekeleri birbirinden ayırmak şeddeleri tam yapmak ve gunnelerin hakkını vermek gibi tecvid kurallarını yerine getirmede okuyuş hassasiyetinin en son imkanını kullanarak Kur'an'ı okuma tarzıdır.Buna yakın bir de "tertil" tarzı vardır ki Kur'an'ı acele etmeden dura dura anlaya anlaya okumaya denir. 2-Hadr:Kur'an'ı tecvid kaidelerine uyarak hızlı bir şekilde okumaya denir. 3-Tedvir:Tahkik ile hadr arasında bir okuyuş tarzıdır. 9. Vakıf ve ibtida nedir? CEVAP: VAKIF:"Kelime üzerinde kıraata tekrar başlamak niyetiyle adet olduğu şekilde nefes alacak kadar bir zaman sesi kesmekten"ibarettir. İBTİDA:"ilk defa okumaya başlamaya veya vakıftan sonra kıraata devam etmek için tekrar başlamaya" denir. Kur'an'ın manasının iyi anlaşılması için bu iki hususa uyulması gerekir. 10. Mütevatir kıraat nedir? CEVAP:Yalan üzere ittifak etmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun diğer bir topluluktan rivayet ettiği kıraata denir.(en önemlisi ve derecesi yüksek olanıdır) 11. Kur'an kelimesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunanlar kimlerdir? CEVAP1-Ebu Zekeriyya' Yahya b.Ziyad el-Ferra ""Kur'an lafzı "karinetün" kelimesinin çoğulu ve aynı zamanda hemzesiz olarak "el-karain" lafzından türemiştir"" görüşünü ileri sürmüştür. 2-Eş'ari ve ona tabi olanlar "" Kur'an kelimesi sözlükte bir şeyi diğer bir şeye yaklaştırmak anlamına gelen karene fiilinden türemiştir"" görüşünü ileri sürmüştür. Bu görüşler doğru değildir. 12. Mekke döneminde inen ayet ve surelerde yer alan konular nelerdir? CEVAP:Şirk ve putperestliğe karşı mucadele konuları yer alır.
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
02 Nisan 2012, 23:45 | Mesaj No:5 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ VE USULÜ 1.ÜNİTE KUR”AN “IN NÜZUL SÜRECİ:VAHİY
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
02 Nisan 2012, 23:45 | Mesaj No:6 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ 7.ÜNİTE
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
02 Nisan 2012, 23:46 | Mesaj No:7 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ VE USULÜ
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
03 Nisan 2012, 00:25 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR USULÜ VE TARİHİ 1. ÜNİTE DENEME SINAVI 1-aşağıdakilerden hangisi vahyin sözlük anlamlarından biri değildir? a-elçi göndermek b-gizli konuşmak c-ilham etmek d-gizli ve süratli bir şekle bildirmemek 2-“Peygamberlerin Cebrail’den vahiy almaları,bir kere göz açıp kapayıncaya kadar gecen bir zaman dilimi içinde gerçekleşmiştir.” Sözünü kim vahyin hususiyetini ortaya koymak için söylemiştir? a-ibn Haldun b-kindi c-farabi d-mevlana 3- İlk vahiy peygamberimize, hira dağında hangi sürenin ilk beş ayetinin inmesiyle başlamıştır? a-müdessir b-hak c-alak d-bakara 4-vahyin bir müddet kesildiği döneme ne ad verilir? a-fert dönemi b-fetih dönemi c-fetret dönemi d-hiçbiri 5- Kalp gözünün açılması ve gayb aleminin görülmesini sağlayan hale ne denir? a-bilgin b-mukaşefe c-alim d-kesf 6-“Kalpleri tasfiye edilmiş kişilere ani olarak verilen tefekkür ve istidlal dışı bilgiler” bu neyin tanımıdır? a-ilhan b-ima c-imal d-ilham 7- …… Allah katından kesindir …… kaynağı belli değildir Yukarda hangi tanımlar arasındaki farklardan bahsedilmiştir? a-vahiy-ilham b-ilham-vahiy c-vahiy-kehanet d-kuran-ilham 8- …… hususi ve cüzi …… umumi ve küllidir Yukarda hangi tanımlar arasındaki farklardan bahsedilmiştir? a-tefekkür-tevekkül b-tefekkür-vahiy c-ilham-vahiy d-vahiy-ilham 9-”Duyular ve akıl yoluyla bilinme imkanı olmayan gaybi hakikatlerin gözle görünürcesine apacık bir şekilde kişiye bildirilmesidir” bu neyin tanımıdır? a-ilham b-vahiy c-mukaşefe d-kesf 10- Yüce Allah’ın insanlara ulaştırılmasını istediği mesajlarını peygamberlerine, alışılmışın dışında gizli bir yolla süratli bir şekilde bildirmesidir. Bu tanım terim olarak neyin tanımıdır? a-ilham b-ayet c-vahiy d-kuran 11- Vahyin bir müddet kesilmesinden (Fetret Devri) sonra ilk defa hangi süresinin baş tarafının inmesiyle vahyin gelişi devam etmiştir? a-alak b-müddesir c-bakara d-nisa 12-kurandaki ayete göre vahiy kaç şekilde gerçekleşmiştir? a-3 b-4 c-2 d-5 13- Cebrail’in görünmeden çıngırak sesine benzer bir sesle vahiy getirmesi vahyin hangi şeklidir? a-en kolay hali b-ruhul kuds c-sadık rüya d-en zor hali 14-…… bağlayıcıdır …… ise bağlayıcı değildir Yukarda hangi tanımlar arasındaki farklardan bahsedilmiştir? a-hadis-sünnet b-ilham-vahiy c-vahiy-ilham d-hiçbiri 15- Mekkede ilk vahiy katibi kimdir? a-abdullah b. Sa’d ebi sarh b-şurahbil hasene c-muğire b. Şu’be d-abdullah b. Zeyd 16- Medinede ilk vahiy katipliği yapan kişi kimdir? a-ebu Bekir b-muaviye c-ubey b. Kab d-muaz b. Cebel 17-el -hadari nasıl bir vahiy şeklidir? a-yerleşik halde iken gelen b-gündüz nazil olan c-gece nazil olan d-yaz mevsiminde 18-el-firaş nasıl bir vahiy şeklidir? a-kış mevsiminde gelen b-peygamberimiz yeryüzündeyken gelen c-gündüz nazil olan d-peygamberimiz yatağında iken 19-es-seferi nasıl bir vahiy şeklidir? a-gündüz nazil olan b-yolculuk ve savaşta c-kış mevsiminde d-peygamberimiz semada iken 20-kuran toplama faaliyeti kaç yıl sürmüştür? a-4 b-1 c-3 d-2 21-peygamber efendimiz okuma-yazma öğretmek amacıyla kadınlar için kimi görevlendirmiştir? a-hz. Aişe b-hz. Sevde c-hz. Fatma d-hz. Hafsa 22- Hz. Peygamber uyanık iken meleğin görünmeksizin onun kalbine ilahi vahyi ilka etmesi vahyin hangi şeklidir? a-ruhul kuds b-vahyin en ağır şekli c-sadık rüya d-cebrailin asıl suretiyle görünerek vahiy getirmesi 23-aşağıda peygamber efendimiz okuma-yazma öğretmek amacıyla erkekler için görevlendirdikleri arasında yer almaz? a-Abdullah b. Said B. El- As b-zeyd b. Sabit c-Ubabe b. Samit 24- Toplanan kuran nüshasına kimin teklifiyle Mushaf adı verilmiştir? a-abdullah b. Mesud b-hz. Osman c-hz. Ömer d-zeyd b. Sabit 25-kuranın harekelenmesini kim icat etmiştir? a-ebu hureyre b-hz. Ömer c-abdullah b. Sad d-ebu’l esved 26-kuranın en kısa süresi hangisidir? a-ihlas b-felak c-kevser d-nas 27-kuranın en uzun süresi hangisidir? a-bakara b-ali İmran c-nisa d-fetih 28-aşağıdakilerden hangisi ilham anlamına gelen kelimeler arasında yer almaz? a-keşf b-feraset c-ilmü ledun d-mükeşşef e-kehanet 29-kuranı bir araya toplamak için kim başkanlığında heyet kurulmuştur? a-zeyd b. Sabit b-hz. Ebu Bekir c-hz. Osman d-abdullah b. Sad 30-“kuran, dünya semasına kadir gecesinde toptan indirildi oradan da yirmi küsur yıl boyunca parça parça nazil oldu” şeklindeki sözleri, kuranın beytü’l izze’ye toptan, buradan da peygamberimize parça parça indirildiğini haber veren sözü söyleyen kimdir? a-zeyd b. Sabit b-osman b. Affan c-ibn Abbas d-abdullah b. Revaha 31-tencimu’l kuran terimi ne için kullanılmıştır? a-kuranın toptan inmesi b-kuranın parça parça inmesi c-hiçbiri 32-“ İlahi irade tarafındanü değiştirilmesi gereken bazı hükümlerin zamanı gelince değiştirilmesine imkan sağlamıştır” bu hangi kelimelerle tanımlanır? a-nesih-mesh b-nasih-mensuh c-hiçbiri 33-peygamberimize en kolay gelen vahiy şekli hangisidir? a-vahyin çıngırak sesine benzer şekide gelmesi b-sadık rüya c-ruhul kuds d-cebrailin insan suretinde vahiy getirmesi 34-aşağıdakilerden hangisi kuranda en uzun yedi sure yani es sebut tuvel arasında yer almaz? a-en’am b-maide c-hud d-a’raf e-enfal-tevbe 35-Resü’l- Mushaf “Kur-an-ın kelimelerinin ve harflerinin yazılışında ………. tasvip ve tercih ettiği imla şekil ve tarzı” diye tanımlanır. Boşluğa hangi isim getirilmelidir? a-osman b. affan b-hz. ali c-zeyd b. Sabit d-ebu’l esved 36-hangi dönemde kuranı kerim çoğaltılmıştır? a-hz. Ebu Bekir b-hz. Ömer c-hz. Osman d-hz. ali 37-kim Kur’an-ın bir cilt halinde toplanmasını düşünerek Hz. Ebu Bekir’e düşüncesini bildirmiştir? a-hz. Osman b-zeyd b. Sabit c-muğribe b. Şube d-hz. Ömer 38-Resm-i Osmani’nin tevkifi olduğunu savunanlardan değildir? A-Abdulaziz ed-Debbağ B-İmam Malik C-Bakıllani D-Ahmed b. Hanbel 39-Kur’an-a bugünkü harekeleri koyan kimdir ? A-Ebu’l Esved ed-Düeli B-Halil b. Ahmed C-Ahmed b. Hanbel D-Hz. Osman 40-Kur’an-ın isinsahından sonra çoğaltılan Kur’an bazı İslam ülkelerine gönderilmiştir.İslam alimleri bu ülkelerin bazılarına Kur’an-ın gönderilmediğini söylemişlerdir . Aşağıdakilerden hangisi bu ülkelerden değildir ? A-Şam B-Mekke C-Yemen D-Bahreyn 41-Hicretin kaçıncı yılında istinsah işi başladı ? A-15 B-16 C-26 D-25 42-İstinsah işi kaç yıl sürdü ? A-5 B-4 C-2 D-1 43-Vahyin kesilmesi ile Hz.Peygamber’in vefatı arasındaki süre ne kadardır ? A-9 gün B-15 gün C-1 ay D-10 gün 44-İfk Hadisesi üzerine inen ayetler hangileridir ? A-Bakara 16-19 B-Nisa 12-13 C-Nur 11-21 D-Meryem 9-10 45-Peygamber Efendimiz’in Medine dönemi vahiy katip sayısı kaçtır ? A-65 B-75 C-55 D-85 46-kuranın toplanma işi bitince zeyd b sabitin eksik oldunu fark ettiği sure ve ayeti hangisidir? a-ahzap 26 b-ahzap 23 c-nisa süresi 3 d-bakara 286. ayet Cevap anahtarı 1-d 2-a 3-c 4-c 5-b 6-d 7-a 8-c 9-d 10-c 11-b 12-a 13-d 14-c 15-a 16-c 17-a 18-d 19-b 20-b 21-d 22-a 23-b 24-a 25-d 26-c 27-a 28-e 29-a 30-c 31-b 32-b 33-d 34-c 35-a 36-c 37-d 38-C 39-B 40-A 41-D 42-A 43-A 44-C 45-A 46-B mehmet akif2 *Bu hizmet [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ailesine mahsustur* |
03 Nisan 2012, 00:28 | Mesaj No:9 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri TEFSİR TARİHİ VE USULÜ 2. ÜNİTE DENEME SINAVI 1-İslam dinin en temel kaynağı nedir? a-hadis b-kuran c-tefsir d-kelam 5-aşağıdakilerden hangisi görüşü doğru olmamasına rağmen kuran kelimesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunan kişidir a-maliki b-ebu zekeriyya’ Yahya b. Ziyad el-ferra c-ebu ubeyde ma’mer b. El müsenna d-ez-zeccac 6- Kur'an kelimesi sözlükte bir şeyi diğer bir şeye yaklaştırmak anlamına gelen karene fiilinden türemiştir"" görüşünü kim benimsemiştir?(bunların görüşü de doğru değildir) a-şafii ve taraftarları b-ebu’l hasan ali b. Hazm el-lihyani c- ebu ubeyde ma’mer b. El müsenna d-eşari ve ona tabi olanlar 7-1- Ebu Ubeyde Ma'mer b. el-Müsenna 2- eşari ve ona tabi olanlar 3- ez-Zeccac 4- ebu zekeriyya’ Yahya b. Ziyad el-ferra Yukarda numaralandırılmış olan isimlerden hangileri kuranın hemzeli ve türemiş olduğunu savunup Kur'an lafzı sözlükte toplamak anlamına gelen kara'e'den türemiş fu'lan vezninde bir kelimedir diyenlerdir?(bunların görüşü de doğru değildir) a-1-4 b-2-3 c-1-3 d-3-4 8- Kur'an kelimesinin hemzesiz türememiş ve alem-i mürtecel olduğunu savunanlar kimlerdir? (bunların görüşüde doğru değildir) a-şafii ve taraftarlarına göre b-ebu ubeyde ma’mer b. El müsenna c-ez-Zeccac d-eşari ve ona tabi olanlar 9- Eğer Kur'an kelimesi nasıl olsaydı onun ya tamamen "el" takısı olmadan ya da "el" takısı ile birlikte zikredilmesi gerekirdi? a-kuran hemzeli ve türemiş olsaydı b-kuran kelimesi alem-i mürtecel olsaydı c-kuran hemzesiz türememiş olsaydı 10-"Kur'an lafzı çıkarıp atmak anlamına gelen kara'e'den türemiştir" görüşünü ileri sürmüş olan kimdir? (bunların görüşü de doğru değildir) a-kutrub b- Ebu'l Hasan Ali b.Hazm el-Lihyani c- ez-Zeccac d-eşari ve ona tabi olanlar 11-kim "Kur'an lafzı "okumak"anlamına gelen kara'e den türemiş fu'lan vezninde bir kelimedir." görüşü ileri sürmüştür? (bu görüş İslam alimlerinin ekseriyeti tarafından kabul edilmektedir. Bu görüşü bizzat kuranda desteklemektedir) a-şafii ve taraftarlarına göre b-ebu ubeyde ma’mer b. El müsenna c-ebu’l hasan ali b. Hazm el-lihyani d-ebu zekeriyya Yahya b. Ziyad el-ferra 12- netice olarak kuran lafzı, sözlükte “okumak” anlamına gelen kara’e’den türemiş ve ……(bir tür özel isim) olmuştur. Boşluğa hangi kelime gelmelidir? a-alem-i menkul b- mürtecel c-alem 13- aşağıdakilerin hangisi Kur'an lafzının kökünün ibranice veya süryanice olduğunu ileri süren oryantalistler arasında değildir? a-Schwally bWellhausen c-Horovitz d-dante 14- Kur'an kelimesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunanlardan hangisi kuran lafzını karinetün kelimesinin çoğulu el-karain kelimesinden türemiştir demiştir? (bu görüşü de doğru değildir) a-şafii ve taraftarları b-eşari ve ona tabi olanlar c- Ebu Zekeriyya' Yahya b.Ziyad el-Ferra d- ebu’l hasan ali b. Hazm el-lihyani 15-aşağıdakilerden hangisi kuran kelimesinin hemzeli ve türemiş olduğunu savunanlar arasında değildir? a-ebu’l hasan ali b. Hazm el-lihyani b-şafii ve taraftarları c-kutrub d-ebu ubeyde ma’mer b. El-müsenna e-ez-zeccac 16-aşağıdakilerden hangisi kuran kelimesinin hemzesiz ve türemiş olduğunu savunanlar arasında değildir? a-ebu zekeriyya Yahya b ziyad el-ferra b-şafii ve taraftarları c-eşari ve ona tabi olanlar 17- kuran lafzı İslamiyet/kuran ile beraber gelmiş “okumak” anlamındaki kara’e’den türemiş, fu’lan vezninde, arapça kökenli bir kelimedir. Bu görüş doğru mudur? a-doğru b-yanlış c-ihtilaflı 18-bizzat kuranın da desteklediği kuranın lafzı ile ilgili görüş kime aittir? a-ebu ubeyde ma’mer b. El-müsenna b-kutrub c-ebu zekeriyya Yahya b. Ziyad el-ferra d-ebu’l-hasan ali b. Hazm el-lihyani 19- Arapça Süryanice ve ibranice Sami dilleri ailesindendir. Bu dil ailesinin en eskisi üstünü gelişmişi ve zengin kelime hazinesine sahip olanı hangi dildir? a-süryanice b-ibranice c-arapça 20-kuranın yazıya geçirilmesi hicretin kaçıncı yüzyılından itibaren başlamıştır? a-1. yy b-3. yy c-2. yy d-4. yy 21-kuranın el kitab, ümmü’l kitab, el Furkan, el-mesani, en-nur, ez-zikr, el hüda gibi kaç isminin olduğu bildirilmektedir? a-50 b-45 c-55 d-40 22- …….. hedefi; tüm insanlığı hidayete getirmek amacıyla nazil olmuş evrensel bir ilahi kitaptır. İnsanlığı huzura, mutluluğa ulaştıracak yoldur. Onun dışındaki yollar insanlığı huzura ve mutluluğa sevk edecek seviyede değildir. Yukardaki boşluğa hangi kelime gelmelidir? a-hadis b-kelam c-tefsir d-kuran 23-kuranın en uzun ayeti ve en son indiğine dair ittifak sağlanan ayet hangisidir? a-bakara 282 . ayet b-nisa 4. ayet c-lokman 10. ayet d-nas süresi 24- ……. ye göre besmele Fatiha’nın başından bir ayettir. Ayrıca diğer surelerin başında bulunan besmelelerin de o süreden bir ayet olduğu şeklinde …….. rivayeti vardır. Boşluklara hangi isim gelmelidir? a-maliki b-şafii c-hanefi d-hanbeli 25- kime göre surelerin başında bulunan besmeleler bulunduğu süreden ayrı olarak başlı başına birer ayettir? a-maliki b-hanbeli c-şafii d-hanefi 26- kime göre sure başlarındaki besmeleler Kur’an’dan değildir. bunlar sureleri birbirinden ayırmak ve teberrük için yazılmışlardır? a-hanbeli b-şafii c-maliki d-hanefi 27- Neml suresinin kaçıncı ayetinde geçmesi nedeniyle besmelenin Kur’an’ın bir ayeti olduğunda bir ihtilaf yoktur? a-30. b-20. c-15. d.10. 28- Yüce yaratıcının en kapsamlı ismi olan ”Allah” adını rahmet ve merhametinin genişliğini ve sonsuzluğunu ifade eden “rahman ve rahim” sıfatlarını bir arada toplayan veciz bir ibare olan kelime hangisidir? a-kuran b-tefsir c-besmele 29- Sözlükte yüksek rütbe, mevki, şeref, yüksek bina, sur gibi manalara gelir. Çoğulu”suver” olan kelime hangisidir? a-ayet b-sure c-kuran d-tefsir 30-kuranda hangi surenin başında besmele yoktur a-ibrahim b-meryem c-nisa d-tevbe 31-kuranda secde ayetleri kaç tanedir? a-12 b-14 c-15 d-13 32--Kur’an’ın fazileti hakkında yazılan ilk eser Menafi’l-Kur’an’ın kim tarafından yazıldığı ileri sürülmektedir? a-imam malik b-imam Şafii c-ebu Hanife d-ahmed Hanbeli 33- terim olarak Kur’an – ın herhangi bir suresinde, bir veya birkaç kelime ya da cümleden meydana gelen ve başından ve sonundan ayrılmış olan bölümlere denen Çoğulu ay veya ayat’a olna kelime nedir? a-ayet b-sure c-sayfa d-bölüm 34-kuranın ilk inen ayetleri hangisidir? a-bakara ilk beş ayet b-alak ilk beş ayet c-kevser d-tebbet 35-kime göre kurandaki surelerin 87 ‘si Mekki 27’si ise Medenidir? a-zeyd b. Sabit b-hz. Ebubekir c-ubey b. Kab d-hz. Osman 36-kuranda kaç sure vardır? a-114 b-112 c-113 d-115 37-Ayetlerin tertibi tevkidir, yani neye dayanmaktadır? a-hadise b-sünnete c-kelam d-vahye 38-Sözlükte; iz, açık işaret, burhan emare ibret, şaşırtıcı iş ve mucize manasına gelen kelime hangisidir? a-sure b-kuran c-ayet d-tefsir 39- Fezailu ’l Kur’ an ‘ la ilgili hadisler incelendiğinde 3 kısma ayrıldığı görülür. Bunlar: 1. Kur’an – ın ……….fezaletine dair hadisler. 2. Kur’an – ın ………. fezaletine dair hadisler. 3. Kur’an – ın ……… fezaletine dair hadisler. Yukarıdaki boşluklara sırasıyla hangi kelimeler gelir? a-bütününün-surelerinin-ayetlerinin b-surelerinin-ayetlerinin-bütününün c-bütününün-ayetlerinin-surelerinin 40- sözlükte aşırı saygı göstermek tevazuyla eğilmek ve alnı yere koymak manalarına gelen kelime hangisidir? a-ayet b-kuran c-secde d-sure 41-tilavet secdesinin Hanefi mezhebine göre hükmü nedir? a-farz b-vacip c-müekked sünnet d-müstehap 42- Ayet Adedi yüzden az olan surelere ne ad verilir? a-el-mesani b-el-mi’un c-el-mufassal d-es-sebut tuvel 43-kuranda en kısa süre hangisidir? a-kevser b-ihlas c-maun d-tebbet 44-…… Mushafın son bölümü olup Kaf suresinin başından Nas suresinin sonuna kadar olan sureleri içine almaktadır. Yukarıdaki boşluğa hangi kelime gelmelidir? a-el-mesani b-el-mi’un c-el-mufassal d-es-sebu’t tuvel 45- Birinci gruptan sonra gelen ve ayet adedi yüz civarında olan surelere ne ad verilir? a-es-sebu’t tuvel b-el-mesani c-el-mi’un d-el-mufassal 46-1-Surelerin tamamının tertibi Hz.Peygamber'e dayanmaktadır.(tevkifi) 2-Sahabenin ictihadi ile olmuştur. 3-Bir kısmının Hz.Peygamber'in bildirmesiyle bir kısmının da sahabinin ictihadi ile olmuştur. Yukarıdaki surelerin tertibi hakkında oluşmuş görüşler arasında hangileri doğrudur? a-hepsi b-1-2 c-1-3 d-2-4 47- Bazen bir surenin birden fazla ismi de bulunmaktadır hangi surenin 20 den fazla ismi vardır? a-nisa b-nas c-nur d-fatiha 48- Kur'an'ı tecvid kaidelerine uyarak hızlı bir şekilde okumaya ne denir? a-kıraat b-hadr c-tertil d-tedvir 49- Tahkik ile hadr arasında olan okuyuş tarzına ne denir? a-tahkik-i hadr b-tedvir c-tertil d-kıraat 50- Kur'an'ı acele etmeden dura dura anlaya anlaya okumaya ne denir? a-kıraat b-tedvir c-tertil d-hadr 51-: Kıraat ilminde her bir harfin hakkını tam vermek medlerini yeterince uzatmak harekeleri birbirinden ayırmak şeddeleri tam yapmak ve gunnelerin hakkını vermek gibi tecvid kurallarını yerine getirmede okuyuş hassasiyetinin en son imkanını kullanarak Kur'an'ı okuma tarzına ne denir? a-tedvir b-tahkik c-hadr d-tertil 52- Kur'an'ın kelimelerinin eda keyfiyetlerini ve ihtilaflarını nakledenlerine isnat ederek bilmek olarak bilinen kelime nedir? a-kıraat b-tertil c-tedvir d-hadr 53- Yalan üzere ittifak etmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun diğer bir topluluktan rivayet ettiği kıraata ne denir?(en önemlisi ve derecesi yüksek olanıdır) a-Meşhur kıraat b-Ahad kıraat c-Şaz kıraat d-mütevatir kıraat 54- senedi sahih ancak tevatür derecesine ulaşmayan kırata ne denir? (bunlara inanmak gerekir. inkar edilmeleri caiz değildir) a-mütevatir b-meşhur c-ahad d-mevzu(uydurma) 55-Hz. Osman dönemin de yazılan Kur’an’a ne ad verilmiştir? a-el Mushaf-ı imam b-kuran c-el Mushaf-ı iman 56- Ahad, Şaz ve mevzu kıraatlar ile Kur'an okumanın hükmü nedir? a-caizdir b-sünnettir c-caiz değildir d-ihtilaflıdır 57- asılsız olarak yalnız okuyanına isnat edilen kıratta ne denir(bu kıratta caiz değildir)? a-mevzu(uydurma) b-şaz c-ahad d-meşhur 58- Bugün Müslümanların ekseriyeti Kur'an'ı ……….Hafs rivayetine göre okumaktadırlar. Boşluğa hangi kıraat çeşidinin adı gelmelidir? a-nafi kıratı b-ebu amrın kıratı c-asım kıratı 59- Sadece sudan'ın bir kısmında okunan kıratın adı nedir? a-asım kıratı b-ebu amrın kıratı c-nafi kıraatı 60- Mısır hariç Kuzey Afrika'da yaşayan Müslümanlar ………. Verş rivayetine göre Kur'an'ı okurlar. Boşluğa hangi kıraat çeşidinin adı gelmelidir? a-nafi kıraatı b-ebu amrın kıratı c-asım kıratı 61- 1)içinde peygamberlerin ve geçmiş milletlerin kıssaları anlatılan şirke ve putperestliğe karşı mücadele vardır. 2)Tek Allah inancı nübüvvet ve ahirete iman esasları veciz ifadelerle anlatılır. 3)Hudud ve miras paylaşımından bahseden 4)İbadat ve muamelat konuları tafsilatlı olarak yer alan Yukardakilerden hangileri mekki surelerin konuları arasında yer alır? a-1-3-2 b-1-2 c-1-2-3 d-hepsi 62- 1)Ankebut suresi hariç munafıklardan bahsedilen 2)Cihada izin veren vecihad hükümlerini beyan eden 3)Ehl-i kitabın batıl inançları ve yanlış davranışları anlatıp onları İslam'a davet eden surelerin hepsi Medenidir. 4)Ayet ve sureler kısa ifadeler hararetli ve vurguludur. yukarıdakilerdne hangileri medeni surelerin konusu arasında yer alır? a-1-2-4 b-1-3-4 c-1-2-3 d-2-3-4 63- 1)Kasemlere fazla yer verilmiştir. 2)Ruhani cezbeler ve tatlı musiki ahenkler vardır. Bunlar hangi sure çeşidinin konusudur? a-mekki b-medeni 64- 1)Ankebut suresi hariç munafıklardan bahsedilen 2)Cihada izin veren vecihad hükümlerini beyan eden 3)Hudud ve miras paylaşımından bahseden Bunlar hangi sure çeşidinin konusudur? a-medeni b-mekki 65-kıraatların sahih olması için kaç şart vardır? a-2 b-5 c-4 d-3 66- ilk defa okumaya başlamaya veya vakıftan sonra kıraata devam etmek için tekrar başlamaya" ne denir? a-vakıf b-ibtida c-kabih d-hasen 67- Kelime üzerinde kıraata tekrar başlamak niyetiyle adet olduğu şekilde nefes alacak kadar bir zaman sesi kesmekten" ibareten olan kelime nedir? a-ibda b-ibtida c-vakıf d-vakfe 68- Kendisinden sonrası ile lafız ve mana yönünden alakası bulunmayan bir kelime üzerinde yapılan vakfa ne denir? a-tam vakıf b-hasen vakfı c-kafi vakfı d-kabih vakfı 69- Kelam lafız ve mana yönünden tamamlanmakla beraber yinede kendinden sonrası ile anlam bakımından bir alakası varsa bu tür yerlerde yapılan vakfa ne denir? a-kabih vakfı b-tam vakıf c-kafi vakıf d-hasen vakfı 70- Kelam lafız ve mana bakımından tamamlanmakla beraber Yinede onun kendisinden öncesi veya sonrası ile lafız yönünden bir ilgisi varsa bu vakfa ne denir? a- hasen vakfı b- tam vakfı c-kabih vakfı d-kafi vakfı 71- Kelami lafız ve mana yönünden tamamlanmadan ve kendisinden sonraki lafız ile her iki cihetten şiddetli alakası bulunan yerde yapılan vakfa ne denir? a-tam vakıf b-hasen vakfı c-kafi vakfı d-kabih vakfı CEVAP ANAHTARI 1-b 5-b 6-d 7-c 8-a 9-b 10-a 11-c 12-a 13-d 14-c 15-b 16-b 17-a 18-d 19-c 20-a 21-c 22-d 23-a 24-b 25-d 26-c 27-a 28-c 29-b 30-d 31-b 32-b 33-a 34-b 35-c 36-a 37-d 38-c 39-a 40-c 41-b 42-a 43-a 44-c 45-c 46-a 47-d 48-b 49-b 50-c 51-b 52-a 53-d 54-b 55-a 56-c 57-a 58-c 59-b 60-a 61-b 62-c 63-a 64-a 65-d 66-b 67-c 68-a 69-c 70-a 71-d mehmet akif2 *Bu hizmet [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ailesine mahsustur* |
03 Nisan 2012, 00:32 | Mesaj No:10 |
Durumu: Medine No : 13402 Üyelik T.:
25 Şubat 2011 | Cevap: Tefsir tarihi ve usulü özetleri BU SORULAR EROL71 NİCKLİ ÜYEYE AİTTİR Tefsir tarihi ve usulü 3. ünite deneme testi 1- " Kur'ân âyetlerini Arap dili ve edebiyatı açısından tahlile tâbi tutup kastedilen manayı tespit etmek " şeklinde tanımlanan kavram hangisidir? A) te'vîl B) tedvîr C) tefsîr D) tertîl 2-Emin el-Hûli'ye göre Kur'ân'ın anlamını açıklamaya yönelik olarak kullanılan tefsîr lafzı hangi kökten türemiştir? A) sefera B) evele C) fesera D) feale 3- Aşağıdakilerden hangisi tefsîr kelimesinin sözlük anlamlarından biri değildir? A) keşfetmek B) beyan etmek C) ortaya çıkarmak D) döndürmek 4- evele kökünden tef'îl vezninde mastar olup döndürmek,harhangi bir şeyi varacağı yere vardırmak anlamına gelen kelime hangisidir? A) te'vîl B) tefsîr C) tedvîn D) tedvîr 5- Te'vîl kelimesi Kur'ân bütünlüğü içerisinde farklı anlamlar ifade etmektedir. Hangisi bu anlamlardan değildir? A) sebep B) sonuç C) rüya tabiri D) tefsîr 6- âyetin lafzî tahlilinden sonra ortaya çıkan manasını makul ve kuvvetli delillerle desteklenmiş olmak şartıyla muhtemel manalarından bağlamına en uygun olana çevirme faaliyeti olarak tanımlanan kavram hangisidir? A) vakıf B) te'vîl C) ibtidâ D) tebliğ 7- "Te'vîl bir noktanın varacağı nihâi noktayı açıklamaktır " diyen Türk müfessiri kimdir? A) İbn Rüşd B) Zeyd b. Sâbit C) Ahmed b. Hanbel D) İmâm Mâturidi 8- Çeşitli Dünya dillerine yapılan Kur'ân çevirisi kaçtır? A) 159 B) 189 C) 153 D) 186 9- Kur'ân'ı daha iyi anlamak için hangi çalışmanın yapılması doğrudur? A) usul B) meal C) tefsir D) tefsir ve te'vil 10- Hangisi bir müfessirin sahip olması gereken ilimlerden değildir? A) Kur'ân ve hadis B) Mitoloji ve mistisizm C) fıkıh ve fıkıh usulü D) Arap dili ve edebiyatı 11- ........... Hz Peygamber ve sahabi sözlerine dayandığı için kesinliğe delalet eder............ lafzın muhtemel manalarından birinedayandığı için kesin değil,zanni bir bilgi anlamına gelir.Aşağıdakilerden hangisi boşluklar için uygundur? A) te'vil-tefsir B) te'vil-tedvin C) tefsir-te'vil D) tefsir-tedvir 12-Aşağıdakilerden hangisi te'vil çeşitlerinden biri değildir? A) zahiri te'vil B) burhani te'vil C) Beyani te'vil D) irfani te'vil 13- Faslül Makâl kimin eseridir? A) Emin el Hûli B)İbn Rüşd C) Süyûti D) İbn Kesir 14- Tasavvuf erbabının kalbine doğan işaret olup,kaynağını sezgi ,keşf ve ilhamdan alan te'vil çeşidi hangisidir? A) burhani te'vil B) beyani te'vil C) irfani te'vil 15- Kur'âni nasların anlamlarını subjektif(öznel) bir tercihle ortaya çıkarıp ,kesinlik ifade etmeyen,aklı naklin önüne geçirmeyen en uygun te'vil yöntemi hangisidir? A) beyani te'vil B) irfani te'vil C) burhani te'vil 16- Tefsir ile te'vil arasındaki farkların verildiği cümlelerden hangisi yanlıştır? A) Tefsir kesinlik arzeder.Te'vil kesinlik ifade etmez. B) Tefsir lafızların zahiri manalarını, te'vil içsel manalarını ortaya çıkarır. C) Te'vil semavi kitaplarda,tefsir hem semavi hem de başka kitaplarda kullanılır. D) Te'vilde tek bir anlam, tefsirde ise birden çok anlam söz konusudur. 17- Aşağıdakilerden hangisi tercüme kelimesinden türememiştir? A) tercüman B) müfessir C) mütercem D) mütercim 18- Hangisinde tercüman ile mütercim arasındaki fark doğru verilmiştir? A) Tercüman ile mütercim arasında fark yoktur. B) Tercüman sözlü olarak çeviri yapar.Mütercim yazılı olarak çeviri yapar. C) Tercüman yazılı olarak çeviri yapar.Mütercim sözlü olarak çeviri yapar. D) Mütercim tercüme edilmiş şey anlamındadır.Tercüman sözlü olarak çeviri yapar. 19- Kur'ân'ı Kerim'in tercümesi hangi tercüme çeşidine göre yapılmıştır? A) tefsiri tercüme B) nazmi tercüme C) lafzi tercüme D) icazi tercüme 20- .............istidrat(daha fazla izah) mümkün değil,aslın tıpatıp aynısıdır.............istidrat yapmak caiz hatta gerekli bile olmaktadır. Aşağıdaki boşluklara uygun kelimeler hangileridir? A) meal-tefsir B) meal-tercüme C) tercüme-tefsir D) te'vil-tercüme 21-Aşağıdaki boşluklar için uygun olan kelimeler hangileridir? .........nazmında yani söz dizimi ve tertibinde aslına benzemesi gözetilen tercüme çeşididir..........nazmında ve tertibinde aslına benzeme şartı aranmayan,manaya sadık kalarak yapılan tercüme çeşididir. A) tefsiri tercüme-lafzi tercüme B) lafzi tercüme-tefsiri tercüme C) te'vil-tefsir D) tefsir-te'vil 22-Sözlükte bir şeyin özü,hülasası,akıbeti anlamına geldiği gibi,eksik bırakmak manasını içeren kelime hangisidir? A) meal B) tercüme C) tefsir D) te'vil 23- Hz. Peygamber'in ihtiyaç üzerine İbranice ve Süryanice öğrenmesini söylediği sahabi ve Fatiha Suresini tercüme etme müsadesi verdiği sahabi sırasıyla hangi şıkta verilmiştir? A) Abdullah b. Abbas-Übey b. Kab B) Zeyd b. Sabit- Übey b. Kab C) Zeyd b. Sabit- Selmanı Farisi D) Abdullah b. Abbas- Selmanı Farisi 24- Zamanımıza ulaşan en eski meal hakkındaki bilgilerden hangisi doğrudur? A) Süryanice olarak Mansur b. Nuh tarafından yaptırılmlştır. B) Latince olarak İsviçre'de basılmıştır. C) Berberice olarak Mansur b. Nuh tarafından yaptırılmış. D) Farsça olarak Mansur b. Nuh tarafından yaptırılmış. 25-İlk Türkçe Kur'ân mealleri hangi tarihten itibaren yapılmaya başlanmış? A) 8. asırdan B) 9. asırdan C) 10. asırdan D) 12. asırdan 26- Kur'ân'ı başından sonuna kadar ayet ayet ele alıp belli bir yöntemle açıklamaya çalışan kişiye ne denir? A) müfessir B) mütercim C) mütercem D) tercüman 27- Hangisi müfessirliğin kriterlerinden değildir? A) nasih-mensuh B) lügat-nahiv C) beyan-bedii D) felsefe 28-Müfessirliğin kriterlerini sıralarken öne çıkan temel iki özellik nedir? A) Arap dili ve Kur'ân'ın nazil olduğu tarihi arka plan bilgisi B) Arap Dili ve Edebiyatı ile ilgili Hadis bilgisi C) Kur'ân ilimleri ve Astronomi D) Fıkıh usulü ve Sosyo-Kültürel tarih 29-Aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Kur'ân'ın bütün ayetleri muhkem(anlaşılır) değildir. B) Yüce Allah Peygamber'e Kur'ân'ı tefsir etmesini emretmiştir. C) Kur'ân'ı Kerim'de bilimsel hakikatler içeren kevni(kozmolojik) ayetler bulunmamaktadır. D) Kur'ân ilk muhataplarının terim olarak anlamını bilmediği bir takım kavramlara yeni manalar yüklemiştir. 30-Aşağıdakilerden hangisi tasavvuf erbabının tercih ettiği irfani te'vilin aşamalarından biri değildir? A) tedebbür B) tahammül C) teemmül D) tefekkür 31- İlk tefsir hareketi hangi dönemde başlamıştır? A) Abbasi B) Emevi C) Kur'ân'ın yeryüzüne inişiyle D) tâbiin dönemi 32- Hangisi tefsirin öznelliği hususunda Kur'ân'dan kaynaklanan öznellik değildir? A) Kur'ân naslarının zahiri tarafını hiç dikkate almayarak yalnızca batıni yönüne itibar edilmesi B) Kur'ân farklı yorumlanmaya müsait gaybi konulara da değinmektedir. C) Kur'ân sıradan, filozof, fikir ve bilim adamları gibi geniş bir kitleyi muhatap almaktadır. D) Arap toplumundaki bireysel ve toplumsal hayatla ilgili cevaplar, tesbitler,emir ve yasakların,tefsirin rivayetlerine dayanılarak yapılması. 1) C 2) C 3) D 4) A 5) D 6) B 7) D 8) A 9) D 10) B 11) C 12) A 13) B 14) C 15) A 16) D 17) B 18) B 19) A 20) C 21) B 22) A 23) C 24) D 25) B 26) A 27) D 28) A 29) C 30) B 31) C 32) A erol71 *Bu hizmet [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ailesine mahsustur* |
Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Tefsir Tarihi ve Usulü Vize ve Final Özetleri / Medineweb | nurşen35 | Tefsir Tarihi Ve Usulü | 7 | 28 Ocak 2018 23:12 |
Medineweb/ Tefsir Tarihi ve Usûlü 5/6/7/8/9/10 özet | fani38 | Tefsir Tarihi Ve Usulü | 24 | 20 Nisan 2017 21:51 |
Medineweb Tefsir Tarihi ve Usulü 1. ünite özeti | MERVE DEMİR | Tefsir Tarihi Ve Usulü | 2 | 06 Ağustos 2015 21:20 |
Medineweb Tefsir tarihi ve usulü 10.ünite | barışş | Tefsir Tarihi Ve Usulü | 0 | 10 Nisan 2012 12:42 |
Medineweb Tefsir tarihi ve usulü ünite özetleri 1-4 | mehmet akif2 | Tefsir Tarihi Ve Usulü | 9 | 27 Mart 2012 09:27 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|