Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Tesettür Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi EbdA,Açılış Tarihi:  24 Ekim 2007 (19:58), Konuya Son Cevap : 26 Ekim 2007 (00:32). Konuya 7 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 24 Ekim 2007, 19:58   Mesaj No:1
Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Tesettür Risalesi (24. Lema)

Tesettür Risalesi (24. Lema)

TESETTÜR HAKKINDADIR



On Beşinci Notanın İkinci ve Üçüncü Meseleleri iken, ehemmiyetine binaen Yirmi Dördüncü Lem’a olmuştur

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi

(ilâ âhir) âyeti, tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe ise, Kur’ân’ın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. Tesettürü fıtrî görmüyor, bir esarettir diyor.
Elcevap: Kur’ân-ı Hakîmin bu hükmü tam fıtrî olduğuna ve muhalifi gayr-ı fıtrî olduğuna delâlet eden çok hikmetlerinden yalnız dört hikmetini beyan ederiz.

BİRİNCİ HİKMET

Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten (yaratılışında) zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.

Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki,hem genç olsun, hem güzel olsun kendini göstermekten sıkılmasın.

Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder. Hem tefahhuş ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü’t-teessür olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa’da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan sıkılarak, "Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar" diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü hilâf-ı fıtrattır. ( medeniyetin tesettüre karşı olması fıtrata aykırıdır) Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor. ( Yabncı erkeklerin bakışlarından korkmak tesettürü gerektiriyor.) Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor. Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, (hükümetün başkentinde) çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EbdA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Zandan Kaçınmak İlmihal Bölümü dua dilencisi 1 1977 19 Kasım 2011 14:50
Irkçılık Nedir Haklı Bir Dava Olabilir mi? Soru Cevap Arşivi Tuğrul Paşa 8 2468 11 Eylül 2011 12:19
Mişli Zaman ama Halen Geçmemiş! Makale ve Köşe Yazıları talibetün 3 2053 07 Şubat 2011 02:02
İnşallah mı Umarım mı? Makale ve Köşe Yazıları Esma_Nur 5 2885 31 Ocak 2011 11:50
Mezhepsizlik Niçin Dinsizliğe Götürür? - Ebubekir... Bilgi Dağarcığı Yitiksevda 34 13269 23 Ekim 2010 20:42

Alt 25 Ekim 2007, 23:08   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)


nurcuların sohbetine gidiyorum ben bazen güzelde
Kuran varken neden risaleye gerek duyuyorlar.
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 Ekim 2007, 23:10   Mesaj No:3

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:32
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

ben de bu konuyu merak ediyordum doğrusu...bir arkadaşımla konuştum ama bana tatmin edici cevaplar veremedi.aydınlatırsanız sevinirim.
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 Ekim 2007, 23:32   Mesaj No:4
Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

Kardeşler bu konuya girmeden önce şu hatırlatmayı yapmam gerek KURAN VARKEN NEDEN RİSALE OKUNUYOR CÜMLESİ HATALI BİR CÜMLEDİR! Çünkü RİSALE-İ NUR Doğrudan doğruya KURANIN HAKİKATLERİNİ ISPATLAMAYA ÇALIŞIR

Gelin RİSALE NEDİR ve NEDEN OKUNUR? sorularına cevap vermeye çalışalım.

RİSALE-İ NUR NEDİR?


Kur'ânın hakikatlarını müsbet ilim anlayışına uygun bir tarzda izah ve isbat eden Risale-i Nur Külliyatı, her insan için en mühim mesele olan
Ben neyim?
Nereden geliyorum?
Nereye gideceğim?
Vazifem nedir?
Bu mevcudat nereden gelip nereye gidiyorlar?
Mahiyet ve hakikatları nedir? gibi suallerin cevabını vâzıh vekat'i bir şekilde, çekici bir uslûp ve güzel bir ifade ile beyan edip ruh ve akılları tenvir ve tatmin ediyor.
Yirminci asrın Kur'ân Felsefesi olan bu eserler, bir taraftan teknik,fen ve san'at olarak maddiyatı, diğer taraftan iman ve ahlâk olarak mâneviyatı câmive havi olacak Türk medeniyetinin, sadece maddiyata dayanan sair medeniyetleri geridebırakacağını da isbat ve ilân etmektedir.
Ecdadımızın bir zamanlar kalblerinde yerleşen iman ve itikadcihetiyle zemin yüzünde yüz mislinden ziyade devletlere, milletlere karşı imanındangelen bir kahramanlıkla mukabele etmesi, İslâmiyet ve kemalât-ı mâneviyeninbayrağını Asya, Afrika ve yarı Avrupa'da gezdirmesi ve Ölsem şehidim, öldürsemgaziyim deyip ölümü gülerek karşılayarak müteselsil düşman hâdisata karşıdayanması gibi, milletçe medar-ı iftihar âli seciyemizin bugün biz gençlerdeinkişafı, vatan ve millet menfaatı bakımından ve istikbalimizin selameti noktasındanne derece elzem olduğu malûmdur. Mutlaka her hareket ve hizmette maddî bir ücret ceşahsî menfaatler mülâhaza etmek, Türk'ün millî tarihinin şeref ve haysiyeti ilekabil-i te'lif olamaz. Bizler, ancak Rıza-yı İlâhî için çalışıyoruz. Bizzathizmetinde bulunmakla aldığımız telezzüz, kardeş ve vatandaşlarımıza,İslâmiyete ve insaniyete yardımda bulunabilmek mazhariyetinden gelen ebedîhayatımıza ait sürur ve ümit, bizim bu babda aldığımız ve alacağımız yegânehakiki mukabele ve ücrettir.
Risale-i Nur nasıl bir tefsirdir?

Tefsir iki kısımdır.

Birisi: Malûm tefsirlerdir ki, Kur'anın ibaresini vekelime ve cümlelerinin mânalarını beyan ve izah ve isbat ederler. (sadece mana olarak çeviri yapar)


İkinci kısım tefsir ise:Kur'ânın imanî olanhakikatlarını kuvvetli hüccetlerle beyan ve isbat ve izah etmektir. Bu kısmın çokehemmiyeti var. Zâhir malûm tefsirler, bu kısmı bazan mücmel bir tarzdadercediyorlar; fakat Risale-i Nur, doğrudan doğruya bu ikinci kısmı esastutmuş, emsalsiz bir tarzda muannîd feylesofları da susturan bir mânevî tefsirdir.
Risale-i Nur sübjektif nazariye ve mütâlâalardan uzak bir şekilde,her asırda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabımız olan Kur'ânınhakikatlarını rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesinearzedilen bir külliyattır
Risale-i Nur!.. Kur'an âyetlerinin nurlu bir tefsiri.. Baştanbaşa iman ve tevhid hakikatlarıyla müberhen.. Her sınıf halkın anlayışına görehazırlanmış... Müsbet ilimlerle mücehhez (donanımlı).. Vesveseli şüphecileri ikna ediyor... Enavamdan en havassa kadar herkese hitap edip, en muannid feylesofları dahi teslime mecburediyor...
Risale-i Nur!.. Nurlu bir külliyat... Yüzotuz eser...Büyüklü küçüklü risaleler halinde... Asrın ihtiyaçlarına tam cevap verir...Aklı ve kalbi tatmin eder... Kur'ân-ı Kerim'in yirminci asırdaki lâfzî değil -manevî tefsiri...

İsbat ediyor!.. Akla gelen bütün istifhamları... Zerreden güneşe kadar îman mertebelerini... Vahdaniyet-i İlahiyeyi... Nübüvvetinhakikatını...

Arz ve Semavatın tabakatından, melaike ve ruhbahsinden, zamanın haikatından, Haşir ve Ahiretin vukuundan, Cennet ve Cehenneminvarlığından, ölümün mahiyet-i asliyesinden ebedî saadet ve şekavetin menbaınakadar... Akla gelen ve gelmeyen bütün îmanî meseleleri en kat'i delillerle aklen,mantıken, ilmen isbat ediyor... Pozitif ilimlerin müşevviki... Riyazi meselelerden dahakat'i delillerle aklı ve kalbi ikna edip, merakları izale eden bir şaheser...
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 Ekim 2007, 23:43   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

Alıntı:
Risale-i Nur sübjektif nazariye ve mütâlâalardan uzak bir şekilde,her asırda milyonlarca insana rehberlik yapan mukaddes kitabımız olan Kur'ânın hakikatlarını rasyonel ve objektif bir şekilde izah edip insaniyetin istifadesinearzedilen bir külliyattır.

hmmm anladım.

peki şu asya finansla ilgili tartışmalar çok olmuştu konuşurla memurlarda hatırlıyorum.
Onunla ilgili ne düşünüyorsun linux kardeş
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 Ekim 2007, 23:58   Mesaj No:6
Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

Ecrin kardeş kardeş ASYA FİNANS ile pek bir şey bilmiyorum.
Ama bir arkadaşım Otomobil almak için ASYA FİNANS'a başvurmuştu onlarda:
Biz sizin için otomobili satın alırız (otomobilin fiyatı 10bin YTL) ve size 12Bin YTL'ye satarız demişti.
Bende bu soruyu bir İMAM'a sordum cevabı aşağıya aynen alıntı yapıyorum inşallah yardımcı olabilir.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kredi kartları ile aldığınız malı, kurum adına (ona vekaleten)alıyorsunuz ve sonra da kurum size satıyor; yani diğer konularda olduğugibi murabaha yapıyor; yani peşin alıp vade farkı ile satıyor. Vadefarkını da fiilen ödeme yapılan zamana (vadeye) göre koyuyor. Kurumdavadelere göre fark bellidir, bunu müşteri de biliyor (isterse bilir),buna göre alıyor ve ödeme zamanı da vade farkıyla birlikte ödüyor.
birdefinans kurumları kişilere para vermez onlar kişi adına istenenmalıalıp ,okişiye aynen taksili alışverişte oldugu gibi üzerine kendibelirledikleri karı koyarak satarlar. bankalara gore biraz belki pahalıolabilr ama faiz illetinden kurtulmuş olunur.



Değerlendirme veya yorumumuz:

Diğerbankalarda belli bir meblağa kadar mevdûât sigortası vardır. ÖFKbankalarla rekabet edebilmek için kendi aralarında özel bir sigortafonu oluşturmuşlardır. 4389 numaralı Bankalar Kanunu'nun 20. maddesinin6. fıkrasına göre oluşturulan "Güvence Fonu", gerçek kişiler adınaaçılan özel cari hesaplarda ve katılma hesaplarında toplanantasarruflar, 50 milyar TL. ye kadar güvence altına almıştır. Güvencefonunun kaynağı karşılıklı rıza, mevzuat ve anlaşma ile yapılankesintilerden oluştuğu için, "karşılıklı bağış" yoluyla yardımlaşmaçerçevesine girmektedir ve şer'î bakımdan bir sakınca yoktur.
21.maddenin a ve b fıkralarına göre kurum, malı satıcıdan satın alıpişletmeye satmıyor, işletme adına satıcıya ödeme yapıyor ve işletmeyivadeli olarak borçlandırıyor. "İşletme adına ödeme yapmak" vekaletenödemek demektir. Yapılan işlem "vekaleten ödeme" kabul edilirse kurumyaptığı ödemeye vade farkı ve kâr ekleyemez, ancak vekalet ücretiekleyebilir. Halbuki daha önceki mevzuat ve uygulamada kurum mal satınalıyor -kâr ve vade farkı ekleyerek- işletmeye satıyordu. İşlemin fıkhagöre meşru olabilmesi için yapılabilecek başka bir işlem de, sözleşme(sözlü anlaşma) ile eskiden olduğu gibi mal alıp satmak, kayıtlara iseyönetmeliğin öngördüğü biçimde geçirmektir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
Alt 26 Ekim 2007, 00:08   Mesaj No:7
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:48
Mesaj: 4.079
Konular: 315
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

Alıntı:
Yapılan işlem "vekaleten ödeme" kabul edilirse kurumyaptığı ödemeye vade farkı ve kâr ekleyemez, ancak vekalet ücretiekleyebilir.

Buda bir nevi faize girmiyor mu sonuçta alın teri dökmeden kazanılan bir ücret.Artı veda hutbesinde Allah'ın emriyle bundan böyle fâizcilik yasaktır. Câhiliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. denilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 26 Ekim 2007, 00:32   Mesaj No:8
Medineweb Aktif Üyesi
EbdA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:EbdA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 458
Üyelik T.: 23 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Van
Yaş:43
Mesaj: 156
Konular: 13
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Tesettür Risalesi (24. Lema)

Murabaha:

Bu yöntemde müşterinin ihtiyaç duyduğu hammadde,makine v.s. onun namına satın alınır ve üzerine bir kar koyarakmüşteriye devredilir. Mal bedeli müşteri tarafından ÖFK’ya taksitlerhalinde geri ödenir.

Murahabanın örtülü faizi içerdiği, normalticarette bulunması gereken risk faktörünü içermediği, getirininönceden belli olması nedeniyle ticarî kârdan ziyade faize benzediğiileri sürülmektedir. Bu tenkitleri haklı görmenin mümkün olmadığınıdüşünmekteyiz. Şöyle ki;

• Murahaba şekil olarak sipariş üzerine yapılan bir ticarettir ve bu şekilde ticaret her piyasada yaygın bir uygulamadır.

•Fiyatlamada kullanılan maliyet artı (cost plus) yöntemi normalticarette sık kullanılan bir metottur. Ticarette satıcının maliyetinüzerine belirli bir yüzde kar payı koyması son derece olağandır. Yanikar marjı önceden bellidir.

• Murahabanın normal ticarettekiriski içermediği iddiası da doğru değildir. Çünkü aynen normalticarette olduğu gibi alıcının (müşterinin) ödememe riski vardır. Bunaliteratürde piyasa riski veya karşı taraf riski denir.

Murahabadakivade farkının diğer bankalardaki faiz oranı civarında seyretmesinedeniyle aslında örtülü faiz olduğu çok tenkit edilen hususlardanbiridir.

Bizce bu eleştiri de yersizdir. Çünkü piyasadaki hertüccar, peşin fiyatın üzerine vade farkını koyarken enflasyon oranınıhesap etmek zorundadır. Bu oranın altındaki vade farkı satıcıyı zararettirir. Aynı şekilde ÖFK’lar da murahaba işleminde maliyet bedelininüzerinde en az enflasyon oranı kadar vade farkı koymak durumundadır.Enflasyon oranı ise faiz oranını belirleyen başlıca unsurdur ve faizleaz çok paralel seyreder. Dolayısıyla vade farkı ile faiz oranınınbirbirine yakın olması doğal, hatta ekonomik bir zarurettir.

Bunedenle, vade farkının faiz oranına yakın olması murahaba işleminefaizli işlem niteliğini kesinlikle kazandırmaz. Yukarıda belirttiğimizgibi; özel finans kurumları faize dayalı bir ekonomide faaliyetgöstermektedirler; fon kullandırmadaki fiyatlamaların mevcut faizoranından etkilenmemesi mümkün değildir.

Bu açıklamalarımız aynen leasing işlemleri için de geçerlidir.

Yazının tamamını
http://www.sorularlaislamiyet.com/subpage.php?s=show_qna&id=1485&keyword=finans
sitesinden bulabilirsiniz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Musâfaha Risalesi OBiRMücahid Hurafeler-Bi'datlar 2 12 Ocak 2019 13:55
(Gerçek Tesettür) Mustafa Kuş tesettür şiiri su damlası Tesettür Konuları 3 17 Mayıs 2015 19:47
Ramazan Risalesi.... Esadullah Oruç-Ramazan 1 08 Temmuz 2013 14:50
Anladığınız Tesettür Anlayamadığım Tesettür?‏ Minam Tesettür Konuları 4 02 Nisan 2013 16:57
Ruh Risalesi BANU AKSOY Şiirler ve Şairler 1 13 Ocak 2010 14:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.