|
Konu Kimliği: Konu Sahibi FECR,Açılış Tarihi: 09 Ocak 2015 (09:29), Konuya Son Cevap : 20 Ocak 2022 (09:25). Konuya 1532 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Ağustos 2015, 12:49 | Mesaj No:1401 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı:
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
01 Ağustos 2015, 22:04 | Mesaj No:1403 |
Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
felemma,ve lemma,kelimeleri İza ile aynı mı? iza -dığı zaman manasına geliyor..Peki lemma kelimesi de aynı manaya mı geliyor? Ne dersiniz hocam? | |
01 Ağustos 2015, 22:10 | Mesaj No:1404 |
Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
Örnek:velemma ceehüm kitebün min indillah'taki örnekte iza ile aynı manada değil mi,lemma?
| |
02 Ağustos 2015, 10:29 | Mesaj No:1405 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı:
"Felamma" dan sonra mazi fiil kullanılır, "Lemma" dan sonra genellikle "muzari fiil " kullanılır ve anlamı olumsuz kılar. اِذَا ise şart edatlarından olup "lemma" ya da "felamma" ile aynı değildir. "İza"nın anlamı: "Eğer, ise" anlamına gelir.
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
02 Ağustos 2015, 10:37 | Mesaj No:1406 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı:
Buradaki "lemma" "iza" edatı ile aynı değildir. "İza" şart edatıdır. İza kullanılırsa o zaman cevap cümlesi de olması lazım."İza" farklıdır, "lemma" farklıdır
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
02 Ağustos 2015, 20:13 | Mesaj No:1408 |
Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım
Ve kalellezine la ya'lemün: Burada ism-i mevsuller;kendinden sonra gelen cümleyi özne mi yapıyor? Yani;Bilmeyen kimseler dediler..Burada La ya'lemün;bilmezler demek iken başına ellezi gelince ''Bilmeyen'' manasına mı geldi? | |
02 Ağustos 2015, 20:47 | Mesaj No:1409 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı:
إذا edatı “ متى” gibi zaman bildiren bir şart edatıdır. إذا belirli bir vakti ifade ederken متى belirsiz bir zamanı ifade eder. Gerçekleşmesi kesin olan hususlarda şart olarak kullanılır.Cümlenin başında yer alır. Fiil cümlesine muzâf olur Mâzî fiilden önce gelmesine rağmen anlamı muzârîdir. Çoğunlukla gelecek zamanı kapsayan şartı belirtir. Örnek: إذا طَلَعَتْ الشَّمْسُ خَرَجْتُ. “Güneş doğarsa çıkarım.” -Bu cümlede kullanılan her iki fiil de mazi olmasına rağmen إذا`nın cümleye kattığı anlam muzaridir. -Bu edat ile başlayan şart cümlesi olumsuz yapıldığında muzârî fiilin anlamını olumsuz mâzîye çeviren “لم” harfi kullanılır.Örnek: إذا لم تَحْضُرْ الإجْتِماعَ فَلَنْ أحْضُرَهُ كَذلِك . “Toplantıya gelmezsen, ben de gelmeyeceğim.” إذا `dan sonra “ما” gelebilir fakat cümleye olumsuzluk anlamı katmaz. Fiillerin harekelerine de bir etkisi yoktur. Örnek: إذا ما توجّهْنا إليه ساعدَنا. “Eğer biz ona gidersek (yönelirsek), bize yardım eder.” “ إن ” harf olan şart edatlarındandır. Daima fiilden önce gelir. Başına geldiği cümledeki her iki muzari fiili de cezm eder. Bu edatla sağlanan şartın gerçekleşmesine bağlı olarak cevap da gerçekleşebilir. Şart cümlesine “eğer, şayet,…ise” gibi anlamlar katar. Örnek: إنْ تذاكرْ تنْجحْ “(Dersini) tekrar edersen başarılı olursun.” -Bu örnekte إن şart edatı, muzari bir fiilin başına gelmiştir. Cezm eden bir edat olarak “تذاكر” fiilini meczum yapmıştır. Cevap fiili de muzari bir fiil olduğu için edatın etkisiyle meczum olmuştur. Örnek: إن تقرأْ منتبهاً تستطعْ أن تفهمْ. “Dikkatli okursan anlayabilirsin.” إن تزوروا الأثار القديمة تتعلموا شيأ كثيراً. “Eski eserleri ziyaret ederseniz, çok şey öğrenirsiniz.” Cevap, gelecek zaman ifade eden bir fiil olabilir. Örnek: إنْ تذاكرْ فَسَتَنْجَحُ. “(Dersini) tekrar edersen başaracaksın.” -Bu edat mazi bir fiille de kullanılabilir. Bu durumda cümle muzâri bir fiilin verdiği anlamı taşır. Örnek: Iإنْ قال ذلك كذب. IIإنْ يقُلْ ذلك يَكْذِبْ. “Eğer o bunu söylerse, yalan söyler.” -Bu örnekte her iki cümlenin de anlamı aynıdır. Birinci cümlede şart ve cevap fiilleri mazidir. Bu yüzden edat fiillere etki etmemiştir. İkinci cümlede ise şart ve cevap fiilleri muzâridir ve edatın etkisiyle cezm olmuşlardır. -Geçmiş zamana dönük şart anlamı taşıyan cümleler “قد” harfi ile ifade edilir. Örnek: إنْ كان قَدْ قال ذلك كذب. “Eğer bunu söylediyse, yalan söyledi.” Örnek: إنْ كان قميصُه قدَّ من قُبُلٍ فصدقتْ. “ Eğer onun gömleği önünden yırtılmışsa, o (kadın) doğru söylemiştir.” - Cevap cümlesi isim cümlesi olarak da gelebilir. Bu durumda cevap cümlesinin başında “ ف” harfi olur. Örnek: إنْ قُلتَ هذا فأنتَ من الكافرين. “Bunu söylersen, sen kâfirlerdensin.” إنْ ile ifade edilen şart anlamı emir fiille de karşılanabilir. Bu durumda aşağıdaki örnekte olduğu gibi emir fiilin başında bir “ف” harfi bulunur. Örnek: إنْ سافرتَ فاكتُبْ لي رسالةً. “Şayet yolculuğa çıkarsan bana bir mektup yaz.” - إن şart edatından sonra olumsuz bir fiil getirilerek de şart anlamı sağlanabilir. Genellikle “لم” olumsuzluk edatı ile kurulan bu cümleler “Şayet …...(değil)se, -şayet …...-mediyse, şayet …...-memişse” şeklinde tercüme edilebilir. . Örnek: إنْ لم تُساعِدْني فَلَنْ أُساعدَك مُطلَقاَ. “Sen bana yardımcı olmazsan, ben de sana kesinlikle yardımcı olmam.”
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
02 Ağustos 2015, 21:01 | Mesaj No:1410 | |
Durumu: Medine No : 6340 Üyelik T.:
19 Ocak 2009 | Cevap: Arapça Soruları Cevaplayalım Alıntı:
رَأَيْتُ الطَّالِبَ الَّذِي ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ =Kütüphaneye giden öğrenciyi gördüm. Aslında burada iki ayrı cümle bulunmaktadır. Birincisi رَأَيْتُ الطَّالِبَ “Öğrenciyi gördüm”, ikincisi ise الطَّالِبُ ذَهَبَ إلى الْمَكْتَبَةِ “Öğrenci kütüphaneye gitti” cümlesidir. İsm-i mevsûl bu cümleleri birbirine bağlamış ve kendisi الطالب kelimesinin sıfatı olmuştur. Mef’ûl olan الطالب kelimesinin harekesi üstün olmasına rağmen, onun sıfatı olan الَّذِي ism-i mevsûlünün harekesinde bir değişiklik olmamıştır. Çünkü mebnîdir. Ref, nasb ya da cer hâlinde harf veya harekesinde herhangi bir değişiklik olmaz. Oysa normalde sıfatların murab olduğunda öncesindeki isme hareke yönünden uyması gerekir. Mübteda oluşu: اَلَّذِي نَالَ الجَْائِزَةَ كَرِيمٌ . Ödülü kazanan Kerim’dir. Bu bir isim cümlesidir. İsm-i mevsûl mübtedâ, كَرِيمٌ lafzı da haberidir. نَالَ الجَْائِزَةَ kısmı ise ism-i mevsûlün sıla cümlesidir. Haber Oluşu أُمِّي هِيَ الَّتِي تَرْعَى الْبَيْتَ . Evle ilgilenen annemdir. Burada ise أُمِّي lafzı mübtedâ, ism-i mevsûl ise haberidir. هِيَ ise fasıl zamiri, تَرْعَى الْبَيْتَ kısmı ise sıla cümlesidir. Fâil Oluşu وَصَلَ الَّذِي نَجَحَ فِي اْلاِمْتِحَانِ . Sınavda başarılı olan geldi. Bu cümlede ise ism-i mevsûl وَصَلَ fiilinin fâilidir. Mef’ûl Oluşu رَأَيْتُ الَّذِينَ يَشْتَرِكُونَ فِي الْمُؤْتَمَرِ . Kongreye katılanları gördüm. Burada ise ism-i mevsûl رَأَيْتُ fiilinin mef’ûlüdür. Cümledeki bir Ögenin Sıfatı Olması Yukarıda da belirtildiği gibi hâs ism-i mevsûller cümlenin ögelerinin sıfatı olarak da gelebilirler. Bu durumda niteledikleri isme sayı ve müzekkerlik müenneslik bakımından uyarlar.
__________________ Selam Hidayete Tabi Olanlara Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir(Müslim) | |
Konuyu Toplam 23 Kişi okuyor. (0 Üye ve 23 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
AÖF Arapça /3 Yeni Müfredat Deneme Soruları | nurşen35 | Arapça 3 | 1 | 05 Aralık 2019 19:54 |
Arapça soruları olanlar buyrun | alya dua | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | 11 | 16 Kasım 2015 11:29 |
arapça 3 dönem sonu soruları videosu | mehmet akif2 | Arapça 3 | 2 | 19 Ocak 2015 18:09 |
Arapça 2 (1-10) ünite soruları | Medineweb | Arapça2 | 0 | 03 Şubat 2013 22:43 |
1. sınıf arapça geçmiş yıl soruları | yus-sel | Arapça 1 | 0 | 31 Ocak 2013 23:37 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|