|
Konu Kimliği: Konu Sahibi tunahan43,Açılış Tarihi: 18 Ağustos 2013 (23:42), Konuya Son Cevap : 22 Eylül 2013 (15:44). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
18 Ağustos 2013, 23:42 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 26990 Üyelik T.:
01 Nisan 2013 | inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf İlahiyat önlisans İnkılap tarihi tarihi 1 ünite *Osmanlının 17yy dan 18yy başına kadar olan dönemine duraklama yerine buhran dönemi demek daha uygundur.sıkıntılara rağmen fetih ve zaferler devam etmiştir. *II selim zamanında 1571 kıbrıs (inebahtı mağlubiyetine rağmen)-1574 tunus-1578 fas el kasrül kebir zaferiyle Osmanlı nın nufuzu kuzey Afrika nın batısına kadar uzanmıştır. * günümüzün iran sınırı 1639 da imzalanan kasrı şirin antlaşmasıyla çizilmiştir. *kossaklara 1676 da zoravna natlaşması ile lehistan sınırı içinde kalan topraklar verildi *osmanlı -avusturya savaşları 1593-1606 da zitvatorok antlaşması ile sona erdi *1618 de başlayan Avrupalı Protestan ve Katolikler arasındaki mezhep Savaşları (otuzyıl savaşları 1648 yılında vestfalya antlaşması ile sona erdi. *Girit 1645-1669 yılında fethedildi. *1656 da köprülü Mehmet paşa kumandasındaki limmi ve Bozcaada alındı. *1662 (erdel) Romanya-1663 uyvar(Slovakya)fetihleriyle batıda en geniş sınıra ulaşıldı. *Osmanlı 17yy son çeyreğinde Katolik halsburgların baskısından kurtulmak isteyen Protestan Macarların yardım isteğiyle 1683 nisan-temmuz Merzifonlu kara Mustafa paşa önderliğinde viyana 2 sefer düzenlenmiş ancak leh kuvvetleri karşı tarafa yardıma gelince Osmanlı bozguna uğramış.bundan sorumlu tutulan paşa belgratta idam edilmiştir. *viyana bozgunun dan sonra Avrupalılar morallenerek kutsal ittifakı kurmuşlar bu devletler Avusturya –lehistan –venedik- daha sonra ise 1686 da Ruslarda katılmıştır. *karlofça antlaşması 1699 da imzalanmış Osmanlı maalesef balkanlarda ve Ukrayna da geniş çapta toprak kaybına uğramıştır. *17yy buhranının en büyük sebebler.-avrupudaki iktisadi ve sosyal hayattaki gelişmelere ayak uyduramamak (fetihlere rağmen-askeri zaferler kazanmak için devletin imkanlarının seferber edilmesi -safevi(iran)la yapılan 60 yılı aşkın süren savaş ırakın alınmasına rağmen ikitisaden zayıflamaya sebeb olmuştur-25yıl süren giritin alınma mücadelesinde deniz gücümüzün zayıflığının ve hazinenin tüketilmesi -avrupanın 11yy dere bey görüntüsünden kurtulup14 yy dan itibaren merkezileşmeye başlaması rejimlerin güçlenmesi ile16yy da sömürgecilikten avrupanın zenginleşmesi –kilise birliğinin sarsılmasıyla birlikte rönesenas –sömürge gelirleriyle zengin avrupanın bilim teknoloji felsefe kültüre askeri alana aktarılması-ipek yolunun yeni keşiflerle önemini kaybetmesi-hanedan ve devlet adamlarının yetişme memesi-merkezi otoritenin zayıflaması ile halka vergi baskısı isyanların artması-yeniçeri ocağının askeri teşkilatın bozulması ve ganimetlerin azalması-devlet sınırların genişlemesiyle merkezi otoritede zayıflığın meydana gelmesi. Devrin alimlerini tesbitiyle buhran tereddi (yozlaşma ve tegayyür(bozulma)olarak nitelendirilmiştir. Halep defterdarı Gelibolu lu Mustafa ali efendi nasihatusselatin eserinde 1581 de devlet adamlarının niteliksizleşmesini, Bosnalı bilgin Hasan kafi 1595 usulul hikem nizamülalem de devlet düzeninde eski kuralların terki askeri alanda geri kalmışlığı, Manisalı defter emini ali risalei vazife haran ve meratibi bendaginali Osman da tımar sisteminin bozulması makam sahiplerinin günlük çıkarların peşine düşmesi askeri teşkilatın bozulması nı rüşvetin artması hazinenin boşalması devletin devamı için gerekli reaya hazine asker kurumlarının bozulmasını, Katip çelebi ise mizaülhak ihtiyarul ebakk da Osmanlı medrese sisteminin bozulmasını buhrana sebeb olarak göstermiştir.— 1711 prut savaşıyla Rusların balkanları Slavlaşma hareketi azak kalesi geri alındı 1715 de venedikle yapılan savaşta mora alındı 1715-18 osmanlı Avusturya savaşında Osmanlı mağlup oldu21 temmuz 1718 de pasarofça antlaşması Sırbistan ın önemli kısmı kaybedilmiştir. Lale devri 1703-1730..1718 de lale yetiştiriciliğiyle başlayan dönem aslında III Ahmet dönemindeki damat İbrahim paşa döneminde avrupa ya gönderilen elçilerin sayısının artması en göze batan saraya rapor sunan pariste bulunan 28 Mehmet çelebinin raporu dikkat çekicidir.-Avrupa nın kültür sanat sanayisi askeriyesi hakkında saraya raporların sunulduğu –imalathaneler açılıp batı tarzı üretimin yapıldığı-temel ihraç kalemi olarak yünün yerini pamuğun alması-dışarıya bağımlılığı azaltmak için kumaşın üretildiği( 1709yelken kumaşı) 1720 de ipek kumaşı üretimi-tercüme heyetleri kurularak Arapça farsça batı dillerinde eserlerin tercüme edilmesi ---bu dönemde aslen Macar asıllı bir TÜRK olan İbrahim MÜTEFERRİKA 1729 da Müslümanlar arasında MATBAYI ilk defa kurmuştur. Lale devrinde Osmanlının devlet erkanı bilim kültür felsefeden ziyade Avrupa nın saray gösteriş ve görkemi Osmanlıya getirme eğilimi göstermeleri halk arasında yoksulluk ve sıkıntıya düşürmüştür. Bu nedenle damat İbrahim paşa iran seferi düzenlemiştir.1723 Lale devri iran seferini son aşamasında saray erkanın olumsuz yaşantısı üzerine fakir esnaf aslen bir hamam hademesi olan yeniçeri patronu Halil etrafında toplanarak isyan etmiş bu isyan neticesinde içinde sadabad sarayının içinde buluna 120 yi aşkın köşk 3 günde yakılmış.IIIahmet sadrazam damat İbrahim paşayı azletmesine rağmen isyan devam edince padişah tahtan ferağ at etmiştir.yerine 1 ekim 173 0 da I Mahmut tahta geçmiştir. I Mahmut döneminde Fransız soylularından daha sonra Ahmet ismini alan alexsandra com ben..olan 1729 da Avusturya dan kaçan ahmed paşa isyan dan sonra saraya rapor sundu humbaracı ocağının başına getirlmiştir. Humbaracı ocağı Avrupa tarzında ilk osmanlı kurumudur. Humbaracı ocağını kuran ahmed paşa1736da Avrupa tarzında topçu askerin eğitimi için handesehane(kara mühendisliğini )kurmuştur. Ahmed paşanın önerileri..maaşların düzenli ödenmesi-emekilik sisteminin kurulması-yeniçerilerin birliklere bölünmesi ayrı subayların yetiştirmesi-ni sunmasına rağmen bu humbaracı ocağın ıslahı ile kalınmıştır.(humbaracı..demirtunçtan yapılan dökümlü el bombası) I Mahmut dönemini diğer icraatları Matbaa ya saray desteği verilmiş yazar ve sanatçılar a destek verilmiş.İstanbul da Ayasofya fatih Süleymaniye Topkapı sarayına kütüphaneler açılmış önemli el yazması kitaplar toplatılmış I MAHMUT DÖNEMİNDE İLK KAĞIT FABRİKASI 1749 da yalovada açılmış Polonya dan kağıt ustaları getirtilmiştir.şehrin uzun zaman s su sıkıntısı çekmemesi için icraatlar yapılmıştır. --I Mahmut 1754 vefat edince yerine kısa süreli IIIosman tahta geçmiş 1757 de onunda vefat etmesi üzerine tahta 41 yaşına III Mustafa geçmiştir III MUSTAFA dönemini sadrazamı Mehmet Ragıp paşayla barış politikalar uygulayıp hazine gelirlerini artma-vakıf tımar iti zamlara sıkı denetim-ticareti geliştirme saray masraflarını kısma gibi politikalar uygulanmış olsa da 1763 de paşanın ölümü ve 1768 de başlayan rus savaşıyla barış ortamı sona erdi. Osmanlı yenilince KARLOFÇA ANTLAŞMASINDAN SONRAKİ EN AĞIR ANTLAŞAM A OLAN 1774 KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI İMZALANDI. Bu antlaşma toprak kaybından daha ziyade hukuk ticaret diploması alanındaki en ağır yenilgidir. Şartlara göre Ruslar Karadeniz e yerleşmiş Ortodoks tebaasının savunuculuğuna soyunmuş.-İstanbul a bir Ortodoks kilisesi açma-daimi elçilik istedikleri şehirlerde konsolosluk-rus gemilerinin boğazdan geçme hakkı-ve Rusya ya 3 yılda 4 milyon ruble savaş tazminatı kabul edilip sadece kırımı kaybetmekle birlikte tatarların dini meselelerini vesile ederek bağını devam ettirmeye çalışmıştır.Rusların bu başarısı açar Petronun orduyu Avrupa tarzı yapmasında etkisi büyüktür.. I Abdülhamit dönemi.. 1774-1789 Bu dönmede yeniliklere devam edilmiş aslen Macar olan Fransa doğumlu baron françois tott 1755 İstanbul a gelmiş 1767 Paris e dönerek çeşitli görevlerle 1769 tekrar İstanbul a gelip boğaz tahkiminde görev alıp SURAT TOPÇULARI OCAĞINI kurmuş.boğaza kaleler inşa ettirmiş ve 1773 de bahri humayin adını alen handesehaneyi kapsamlı askeri okula dönüştürmüş.medineye kütüphane açılmış yeniçeri ocağı iyileştirilmiş Fransızca askeri kitapların tercümesine devam edilmiş.yerli malı kullanım zorunlu tutulmuş. Ruslarla bu dönemde 17 /8/1787 de yapılan savaş ve sonucu damga vurmuştur.Rusya ile ittifakı bulunan Avusturya 1788 savaş ilan etmiş.1789 RUSLAR 25000 SİVİLİ ÖİZ İDE HUNHARCA KATLETMİŞ.BU SONUÇ ÜZERİNE HABERİ ALAN PADİŞAH I ABDÜLHAMİT İNME HASTALIĞI SONUCU 07/5/1789VEFAT ETMİŞTİR. VEFAT ÜZERİNE tahta III SELİM GETİRİLMİŞ. İlk icraat olarak 1790 prusya ile ittifak yapıp Avusturya ile savaşın son bulması gerçekleşmiş.ve 1791 DE ZİŞTOVİ ANTLAŞMASI YAPILMIŞ.Belgrat da dahil eski sınırlara dönülsede Rusların maçin deki başarısı neticesinde 10 ocak 1792 de YAŞ ANTLŞAMASI İLE Osmanlı kırım ı tamamen kaybetmiştir.nufuz ettiği bölgelerde gerilemiştir. III SELİM ZİŞTOVİDEN SONRA avusturyaya elçi olarak gönderdiği EBU BEKİR TATIP EFENDİ 1791 VİYANDAN DÖNÜNCE 500 SAYFALIK saraya sefaretname sundu.1791 de çeşitli kesimlerden seçilmiş 22 kişiden devletin zaafları ve alınması gereken önlemler hakkına layihalar (raporlar )istedi Bu görüşlerin ortak noktaları *askeri alanda yenişmenin gerekliliği- Toplumsak iktisadi meseleler-kanuni devrine dönme zorunluluğu-eski kurumların tasfiyesi-yeniçeri ocağının yenilenmesi. Bu doğrultuda nizami cedit adında yeni düzen kuruldu.ıslahat hareketi ordunun düzenlenmesi olarak algılandı. Aslen nizami cedid siyasi iktisadi sosyal ve askeri alanı kapsayan hereketti. -- Hareketin amacı…*yeniçeri ocağının kaldırılması-ulemanın nufuzunu kırılması-şeyhülislamın siyasete karışmasının önlemesi-avrupanın ilim sanat askerlik ziraat ticaret medeniyet alanındaki yeniliklerin Osmanlıda uygulanması amaçlanmıştı. III SELİMİN ASKERİ ALANDAKİ YENİLİKLERİ *İdari ve askeri işler birbirinden ayrıldı*askerlikle ilgisi olmayanlar yeniçeri ocağından çıkarıldı-ocaklarda kışlalar genişletilerek askere sürekli talim zorunluluğu getirildi.-askerlerin ücretleri artırıldı-dirliklerin saray gözdeleri yerine askere verilmesi sağlandı-yeniçeri ocağının mevcudu yarıya indirildi-yeniçerilere Avrupa tarzı tüfekler kullanmasını bilen 8 asker verildi- topçu,humbaracı,lağımcı ,top arabacı, ocaklarındakilerin evlenmesi ni yasaklayarak kışlada kalmalarını sağladı-yeniçeri esamilerinin mal alım satımı engellendi- eski kurumların tasfiyesiyle yeni ordu NİZAMİ CEDİD ADIYLA 24 ŞUBAT 1793 DE BAŞINA SADARET KETHÜDASI MUSTAFA REŞİR EFENDİ GETİRİLDİ. NİZAMİ CEDİD Fransa ve İsveç ten getirilen subaylarla ilk mevcudu 1602 er 27 subay..1799 da farkı birim kuruldu. …ordunun 1802 deki mevcudu 9263 er 27 subay ..1806 da 22682 er 1590 subay ulaşılıp yarısı İstanbul da yarısı Anadolu da istihdam edildi. Bu birliğin masraflarını karşılamak üzere İRADI CEDİT DEFTERDARLIĞI KURULDU..İçki tütün kahve vb malların vergileri bu orduya tahsisi edildi.. ordunun güçlenmesi için 1795 de beri humayun kara mühendisliği kuruldu.fransızca zorunlu dil olarak okutuldu.kütüphaneler Fransız ca kitaplarla donatıldı.donanmanın güçlenmesi için 1773 de mühendis bahrı humayun deniz müh ıslahına başlandı. -1792/1803 kaptanı derya sıfatıyla donanmanın başına getirilen damat küçük Hüseyin paşa terfi tayin işlerini düzene sokarak yolsuzlukları engellemeye çalıştı.Bulaşıcı hastalıklara karşı ilk karantina uygulaması ilk defa III selim döneminde geçilmiştir. İDARİ YENİLİKLER. 1792 de Londra 1797 paris –viyana-berlin- daimi Elçilikleri açıldı. Merkezi otorite etkisini gücünü büyük oranda bu dönemde kaybetmiştir.valiler beyler ayanlar ve isyancılar gittikçe güçlenmiştir. TİCARİ VE İKİTİSADİ YENİLİKLER *İthalatın ihracatın önüne geçmemesini engelleme-memleketin madenlerini işlenmesi-ihtiyaç olmayan lüks tüketim eşyalarının yasaklanması-sikkelerin değerinin düşürülmemesi-halkın israftan kaçınması-tekel İmtiyaz usulu kaldırıldı,avrupada ki gibi serbest rekabet ortamın a geçildi. 1798 fransız Napolyon orduları mısıra saldırdı.osmanlı Ruslar ve ıngiliz lerle ittifak yapıp Fransa mısırdan çıkarıldı ancak bu iki devletin ağır istekleri Fransa ile Paris antlaşması yapıldı. 1802 de -Fransa ile iyi ilişikler kuran Osmanlı İngilizlerin mısır hesaplarını boşa çıkarmak için 1805 de Mehmet ali paşayı vali olarak mısıra gönderdi.ruslara boğazların kapatılması İngilizleri rahatsız etmişti bu nedenle 1806 rusya İngiltere nin desteğiyle memleketeyn hotm bender kalelerini işgal etti bu nedenle savaş başladı.1807 de İstanbul kıyılarına kadar gelen İngiltere Mehmet ali paşanın İskenderiye dek i başarısından dolayı geri döndü. III SELİM nizami cedid kurmasıyla eski düzenden faydalanan ayan yoyovoda mütegallibeler yüksek memur ve din adamları vardı.bunlar mayıs 1807 de isyan ederek BOĞAZ KALALERİNDE TOPÇU OLAN KASTAMONULU KABAKÇI MUSTAFA ÖNDERLİĞİNDE halktan da destek görerek 28/5/1807 de III SELİM den nizami cedidin kaldırılması 11 kişinin de idamını istediler ertesi gün III SELİMtahttan indirildi yerine IV mustafa geçti 1808 de nizami cedid lağv edildi. IV MUSTFA IIIselimin başalttığı yenilikleri durdurdu. Çok sayıda nizami cedid yanlıları öldürdüler Ancak ölümden kurtulan yenilikçiler rusçuk ayanı ALEMDAR MUSTFA PAŞA önderliğinde 10 bin mevcutla istanbula yürüdü..bunun üzerineII MAHMET TAHTA ÇIKTI II MAHMUT 1808/1839 İlk olarak II Mahmut merkezi otoriteyi güçlendirmek amacıyla sadrazam olan alemdar Mustafa paşanın yönlendirmesiyle merkezi otoriteyi zayıflatan yerel iktidarları ayanları kontrol altına alınmak istendi. 28 EYLÜL 1808 ayanların hak ve menfaatleri imtiyazları devlete karşı sorumlulukları konuşulup varılan mutabakat neticesinde 7 EKİM 1808 DE AYANLAR İLE SARAY ARASINDA SENEDİ İTTTİFAK BELGESİ İMZALANDI. BU BELGEYE GÖRE -Aynalar padişah a sadekatini padişahta ayanları koruma sözü verdi-ayanlar vergiyi sarayın isteği doğrultusunda toplayacaklar kendi bölgeleri dışına çıkmayacaklardı-sadrazam da ayanlara karşı keyf i davranışlarda bulunmayacaktı-ayanların malları babadan oğla geçme usulu kabul edildi.-halkın genelini ilgilendiren vergilerin haksız ve ezici olmaması-reyaya zülmün yasaklanması-bir suç anında soruşturma yapılmadan ceza verilmemesi gibi kişi haklarını yönelik hükümler de vardı. ANCAK İMZADAN 5 HAFTA SONRA ALEMDAR MUSTFA PAŞANIN ÖLDÜRÜLMESİYLE tamamen unutulmuştur.aslında BU BELGE OSAMNLININ ANAYASALLLAŞMA SÜRECİNİN İLJK BELGELERİNDENDİR. İNGİLTERE RUSYA İLİŞKİLERİ 5 ocak 1807 OSMANLI İLE İNGİLİZLER kalayi sultaniye anlaşması imzalandı.ingiliz ler boğazın Ruslara kapatılması n ı kabul etti. 28 mayıs 1812 de BÜKREŞ ANTLAŞMASIYLA PRUT NEHRİ TUNA AĞZI OSMANLI RUS SINIRI OLARAK KABUL EDİLDİ Osmanlı yenildiği için Sırplara da imtiyaz verilmesini kabul etmek zorunda kaldı. 1826 da akkermen ve 1829 da Edirne antlaşmaları ile 1830 da özerk Sırbistan kuruldu. YUNANLILARIN BAĞIMSIZLIĞI ingiltere ve Rusya yunanlılara bağımsızlık için harekete kalkıştı bunlara Fransa nında iştirakiyle müttefik donanamlar ı1827 navarinde Osmanlı donanmasına saldırdı. 14 Eylül 1829 da Edirne antlaşması ile yunanlılara bağımsızlık verildi Başarısızlık ta yeniçeri ocağının payı büyüktü. MISIRDA YENİLİK HAREKETLERİ Kavalalı Mehmet ali paşa mısırda belli başına iktidar oldu. 1811 de kölemen beyinide ortada n kaldırıd.1818 de vehhabi isyanı bastırarak Arabistan ve sudan hakim oldu.nizamiye adında ordu kurdu.burada Napolyon u n eski işsiz eski askerlerinden yaralandı.İstanbul 12 kese vergi ödeyerek güçlü ekonomiye ulaştı.mısırın gerini ise önce13000 keseden 35 bine sonra 400 bine yükseltti. MEHMET ALİ PAŞA 1829 DA VEKAYİ MISRİYYE ADINDA İLK RESMİ GAZETEYİ ÇIKARDI. Avrupaya çok öğrenci göndererek tıp okulun açtı. Paşa suriyeyi istedi ancak Girit verildi. İstanbul arasında ilk gerginlik böylece başladı ikinci patlak paşanın Rusya y la savaşta 12000 asker söz verip sadece25000 kese göndermesi gerginliği artırdı. 1831 de oğlu İbrahim paşa ile birlikte Suriye ye girdi. Anadolu yada ilerledi.saraydan iki paşaya idam fermanı çıktı.ibrahim paşayla kütahyada antlaşmaya varıldı.ibrahim paşaya Cidde şam halep valilikleri adana muhassasılığı Mehmet ali paşa yada Girit valiliği verildi. II MAHMUT Ruslarla hünkar antlaşması yaptı.buna göre Ruslar 8 yıllık ittifak ve yardım antlaşmasına göre osmanlıya Rusya yardım edecekti..boğazlar Rusya ya açıldı.ingiltere boğazlar konusunda rahatsız oldu bu neticede rusyanın elde ettiği hakları avusturyayla paylaşmayı kabul edilmesiyle kriz sona erdi 1838 balta antlaşması ile İngilizlere gümrük muafiyeti getirldi.bu ekonomiye zarar verdi II MAHMUT DEVRİ YENİLİKLERİ Ekim 1808 de sekbanı cedid ocağını kurdu-Bu birliğin mevcudu10 000 kişiye ulaştı.yeniçeri ocağı dahil tüm esnafada talim zorunluluğu getirldi ancak yeniçeriler AYAKLANIP ALEMDAR MUSTFA PAŞAYI ÖLDÜRDÜLER.17 HAZİRAN 1826 yeniçeri ocağı tamamen kaldırıldı u olay tarihe vakai Hayriye olarak geçti.ocağın kaldırılmasından sonra Avrupa ölçeğinde a sakari mansurei muhammediye kuruldu.vergi gelirleri merkeze aktarıldı.1834 evkaf vekaleti kurularak vakıf gelirleri merkeze aktarıldı.gelirlerin yüzde70 i ordunun modernizasyonu için aktarıldı.modern devlet temelleri atıldı.Avrupa i tarzı müesseseler kuruldu.eski müesseseler kapatıldı.1838 de sadrazamlık kurumu başvekalet adını aldı.adli askeri işler için darı şuralar kuruldu.1838 ziraat ticaret sanayi bayındırlık işleri için yeni meclisler kuruldu. Askeri ihtiyaçlar doğrultusunda 1826 da ilk kez dört öğrenci eğitim görmek için Avrupa ya gönderildi bu sonradan 300 e ulaştı.1827 ordu için tıp okulu açılıp hekim ve cerrah yetiştirildi.tercüme faaliyetleri devam etti.1831 de Fransız tip 2 okul olan muzika humayun ve mektebi ulumu harbiye açıldı.ilk ve orta dereceli memur yetiştirmek üzere mektebi maarif ve mektebi ulum i edep açıldı.istanbul la sınırlı olmak şartıyla ilköğretim zorunlu oldu. 1815 de saray Topkapı dan Dolmabahçe ye taşındı.sarayda padişah Avrupa tarzı pantolon giydi..yurt içinde gezilere çıktı. 1828 de askere 1829 da çıkarılan kıyafet nizannamesiyle ulema dışındakilere fes zorunluluğu getirildi.1830 feshane kuruldu tunustan ustalar getirldi.İLK TÜRKÇE OSMANLI GAZETESİ OLAN TAKVİMİ VEKAYİ1 KASIM 1831 DE HAFTALIK OLARAK YAYINA BAŞLADI.İLK NUFUS SAYIMI YAPILDI.İLK KARANTİNA VE POSTA TEŞKİLATO II MAHMUt DÖNEMİNİ YENİLİKLEİRNDENDİR. İNŞAAALAH İLAHİYAT TA BENİM GİBİ 2 SINIFA GİDENLERE FAYDASI OLUR ANCAK BAZI KLAVYE HATALARI OLABİLİR .ÜNİTELERİ ASLİ KİTAPTAN OKUMAKTA FAYDA ÇÜNKÜ BİRAZ KARIŞIK SELAM VE SADECE DUA İSTEĞİYLE |
Konu Sahibi tunahan43 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf | İnkilap Tarihi 1 | tunahan43 | 3 | 10733 | 18 Ağustos 2013 23:42 |
01 Eylül 2013, 18:49 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 26990 Üyelik T.:
01 Nisan 2013 | Cevap: inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf
İlahiyat ön lisans İnkılap tarihi 2. ünite KISA KONU ÖZETİ Osmanlıda(Türkiye de) reform arayışları 1839-1908 Tanzimat- ıslahat- meşrutiyet Tanzimat fermanı II Mahmut döneminde hazırlanıp Abdülmecit döneminde 3 kasım 1839 tarihinde Gülhane parkında okunmuştur.Gülhane Hattı Hümayunu da denir ve yeni bir devirin başlangıcını temsil eder.. Tanzimat fermanına geliş sürecini hazırlayan sebepleri şöyle sıralayabiliriz.II Mahmut zamanında istenen düzenlemelerin yetersiz kalması,1828/29 Osmanlı Rus savaşının sonrası Yunanistan ın kurulması ,hünkar iskelesi antlaşmasıyla Rusların boğazlara inmesi, Balta antlaşması ile verilen ekonomik tavizler,1840/41 Londra da mısır ve boğazlar sorunu için varılan mutabakatlar ile karlof ça antlaşmasından bu yana yapılan ıslahatların yetersiz kalması ,devletin acil ve köklü bir değişikliğe gitmesine gerek duyulmuş bu nedenle Tanzimat fermanı hazırlanmıştır. Tanzimat fermanının da ; devletin her tebaasına vatandaş statüsü verilmiş,herkesin can mal namusu noktasında devletin koruması altına olduğu,geri kalmışlığın sebebi olarak da 150 yılı aşkındır kanunlara uyulmadığı,vergilerin tayini,askere alınma kanunları ve süreleri fermanda yer almış.gerekli kanunların çıkarıldığı ve uyulduğu takdirde verimli coğrafyası ve yetenekli halkı sayesinde Osmanlının 5/10 sene içerisinde eski gücüne kavuşabileceği beklentisi dile getirilmiştir.fermanda padişahın görevinin eskisinden farklı olarak yalnız dini ve devleti korumak değil ,ülkeyi ve milleti de kalkındırmak da olduğuna vurgu yapılmış, modern devletin temelinde halkın devlet için değil ,devletin halk için var olduğu ,idare tarzı bakımından ise yeni kanunlara ihtiyaç duyulduğu bunların meclisler eliyle karar alma ve idare etme tercihine sahip olmasıyla böylece padişah kendi gücünü sınırlamıştır. Tanzimatlın hedefi olan mali denge ,vergilerin konması ,ve toplanması hususunda vatandaşı ezmeyecek usuller geliştirilmesi olsa da bu gerçekleşememiştir. Tanzimat dönemimdeki meclisler seçilmiş kurullar değil uzmanlık komisyonları oluşturulmuş yönetime katılması açısından bunlar ..meclisi Ali i Tanzimat ,meclis ahkamı adliye, şurayı devlet tir. 1838 yılında Osmanlıda yeni kanun tasarıları hazırlamak,önemli devlet memurlarını yargılamak,amacıyla MECLİS VALA YI AHKAMI ADLİYE kuruldu.yasama yargı işlevleri gören bu kurum yükünü iyice artması nedeniyle 1854 de ikiye ayrılarak yargı işlerine bakmak üzere Meclis ahkamı adliye , yasama işleri içinde meclisi ali Tanzimat(meclisi Tanzimat) kuruldu bu meclis halkı ilgilendiren konulardaki reformları saptamak ve devletteki refah düzeyini yükseltmek için çalışacaktı.Osmanlı da ilk kez yasama ve yürütme görevleri birbirinden ayrıldı.yasama organına yürütüme organını denetleme görevi verildi bu meclise ali ve Fuat paşaların yanı sıra önemli devlet adamları üye olmuştur.bu iki kurumu 1861 de tahtta çıkan Abdülaziz bu iki kurumu yeniden birleştirmiş Meclis valayı ahkamı adliye olan bu meclis yeni düzenlemeyle 3 daireden oluşmuştur. 1- Meclis Tanzimat yasama görevi kanun ve nizamat dairesine 2- idari işler için umur ı idare-i mülkiye dairesi 3-yargı işleri içinde muhakeme t dairesi kurulmuştur. Danıştayın başlangıcı sayılan şurayı devlet 1868 yılında kurulmuştur. 1868 yılında meclis ahkamı adliye ..şurayı devlet ve divanı ahkamı adliye olarak ikiye ayrılıp Divanı ahkamı adliye yargı görevini yapacak. Şurayı devlet ise yönetim meselelerini tartışıp kanunları hazırlayacaktı. Şurayı devletin bazı görevleri Her türlü kanun ve tüzükleri hazırlamak,incelemek,karara bağlamak,istenildiğinde görüş bildirmek,memurları yargılamak,devletle fert arasındaki davalara bakmak,1868 yılında kurulan şurayı devlet halkın yönetime katılım da katkı sağlayan diğer bir meclistir.Abdülaziz bu kurumun açılış konuşmasında devletin vatandaşa hizmet etmekle yükümlü olduğunun altını çizerek anlayışın değiştiğine işaret etmiştir..bu kurumun içinde düzenli bir parlementer işleyişi kurulmuştu.vilayetlerden gelen delegeler meclise getirdikleri sorunların tartışmasına katılabilecek,ancak meclisin asil üyeleri seçim yoluyla gelmeyip padişah tarafında atanıyordu.kanun yapma inisiyatifi olmayıp sadrazamın önerdiklerini tartışabilirlerdi.bu nedenle bu kurum parlamento dan ziyade EMBRİYO halinde bir parlamento olarak nitelendirilebilir. Tanzimat dönemini en önemli katkılarında biri halkın seçim ile oluşturulan meclislerin mahalli seviyede yönetime katılma işlevini gerçekleştirmiş olmasıdır. Muhassıllık meclisleri 1840 yılında kurulmuş görevi ise sancak merkezlerinde sancaktan alınacak Vergilerin miktarın saptamak ve düzenli toplanmasını sağlamaktır.bu meclislerde muhassılın yanında memurlardan başka:sancağın hakimi,müftüsü,zabiti,ruhani reisleri ve sancağın ileri gelenlerinden 6 kişi katılacaktı.bu kişiler seçimle belirlenecekti. Aday olabilmek içinse ,bulunduğu yöre halkından olmak,reşit olmak,devlet ve ülke işlerinden anlamak gibi şartlar aranmaktaydı.şartları taşıyan mahkemeye başvurup aday olabiliyordu.Seçmenler ise kazaya bağlı köylerden kura tespitiyle beşer kişi ve kaza merkezlerinde de yerleşim yerini büyüklüğüne göre’’akıllı,söz anlar,emlak sahipleri’’sıfatlarına haiz 20-50 kişi olacaktı.halkın katılımında uzak olan bu seçim nüfuzlu kimselerin meclise girmesini sağlayan yörenin ileri gelenleri ve mülki amirin tayin ettiği kimselerdi.Sultan Abdülmecit yayınladığı bir fermanla meclis ali tanzimata vilayetlerden ikişer temsilci davet etmiştir.yarı mebuslar diye adlandırılan bu temsilcilerin meclis tanzim ata girmeleri meşrutiyet yolunda önemlidir. Tanzimat fermanın ileri merhalesini ıslahat fermanı oluşturmaktadır.kutsal yerler sorunu ile başlayan rus isteklerinin reddi üzerine 1853yılında savaş başlamış.Bu savaşta rus istekleri ile çıkarları ters düşen Avrupalılar Osmanlını yanında yer almış.1853/56 yılarında yaşanan kırım savaşı osmanlı açısından bedeli bir bakıma dış borçlanma ve ıslahat fermanı ilanı ile ödemek zorunda kalmıştır.1854 de başlayan dış borçlanma zamanla büyümüş 1875 de mali açıdan iflası getirmiş.1881 yılında ise DUYUNU i UMUMİYE idaresinin kurulmasıyla farkı hal almış.dış borçların T.C dönemine 1954 e kadar sürdüğü düşünüldüğünde ne kadar büyük olduğu anlaşılır.Kırı m savaş sonrası imzalanan Paris antlaşması Rusya nın güneye inmesini engellese de Karadeniz in tarafsızlığı maddesinin galibinin Avrupa olduğu açıktır.Osmanlı nın Avrupa dan sayılması,toprak bütünlüğünün ,garanti edilmesi gibi şartları olumlu görünse de Osmanlı nın topraklarını koruyamayacak kadar güçsüz olduğu belirmiştir.Antlaşama da ıslahat fermanında yer alması batılı devletlerin Osmanlının içişlerine karışmalarına dayanak teşkil etmiştir. Paris Antlaşmasından sonra dış baskılar sonucu ilan edilen ISLAHAT FERMANI Tanzimat fermanından bir hayli ileri gidilmiş.önceliğin gayri Müslimlerde olduğu bu ferman Müslüman olmayan larada askeri sivil okullara girme devlette görev alma hakları , ferman gayri Müslimlere askerlik şartı getirsede bedel ödemek şartıyla muafiyet (adil olmayan şeklide Müslümanlara bu hak verilmemiş),gayri Müslimlere karşı küçük düşürücü sıfatların yasaklanması,yabancılara Osmanlıda gayri menkul alma hakkı,iltizam usulunun sona ermesi,maaşların düzgün ödenmesi gibi şartlarda gibi Tanzimat taki bazı maddelerde bu fermanda yer almıştır.batını zorlamasıyla ilan edilen bu ferman a ilk tepkiler 1858 de Cidde de hac mevsiminde tahrikler sonucu harekete geçen Müslümanların hristiyan tüccarlara saldırısı, karışıklıkta Fransız ve İngiliz konsolosların ölmesi üzerine İngiliz ve Fransız gemileri ciddeye asker çıkartmış suçlu gördüklerini idam etmişler.benzeri olaylar Lübnan ve Suriye de de olmuş Fransız müdahelesi güçlükle önlenmiş.sonuç olarak Lübnan başında hristiyan bir yöneticinin olduğu imtiyazlı bir sancak olmuş Rumeli de huzursuzluk baş göstermiş Sırbistan da Karadağ da Bosna da çatışmalar yaşanmıştır. fermana bir tepkide İstanbul da 1859 da yaşanmış. tarihe kuleli vakası diye geçen MÜDAFAİ ŞERİAT CEMİYETİ Sultan Abdülmecit i tahtan indirip eski düzenin kurulmasını amaçlamaktaydı grup üyeleri harekete geçmeden ihbar üzerine yakalanmışlar yargılanmak üzere kuleli askeri lisesine götürülmüşler yargılamada bazı üyeleri idam cezasına çarptırılsa da ancak sultan Abdülmecit tarafından cezaları ömür boyu hapse çevrilmiştir.tüm tepkilere rağmen ferman 1858 ARAZİ KANUNNAMESEİ-1871 İDARE- İ UMUMİYE VİLAYET,1878 DERSAADET VE VİLAYET BELEDİYE KANUNLARI düzenlemeleri bazılarıdır.bu kanunlarla arazilerin yüzde 70 i özelleşmiş.1867 de yapılan düzenleme ile yabacılara şehirlerde gayri menkul edinme hakkı verilmiş böylelikle eşitlik ilkesi gerçekleşmiş devletin her sahadaki hakimiyetinin halk lehine kısıtlanmaya başladığını söylemek mümkün olabilmektedir. Vergi toplamak amacıyla kurulan muhassıllık meclislerinden sonra 1864VİLAYET NİZANNAMESİ ile ülke idaresini vilayeti, sancak , kaza,köy idari birimlerine ayırmakta ,her aşamadaki yöneticilerin görev ve sorumluluklarını ayrı ayrı açıklamaktadır.ayrıca belediye meclis üyelerinin seçimle gelecekleri hükmünü getirmektedir.vilayet meclisi üyeleri ,tabii üyeler ile seçimle belirtilen dört kişiden oluşmaktaydı.mülki amir ve memurlar ile ruhani reisler tabii üyelerdi.seçimle belirlenen dört üyenin ise ikisi Müslüman ikisi gayri müslimdi. O zamanlarda Basiret gazetesi nde tüm halkın bilgili ve cesur olması halinde cumhuriyetin kendiliğinden kurulacağına dikkat çekmiştir. 1868 de Tanzimat fermanı ile başlayan 1876 da kanuni esasini (anayasanın)ilanına kadar olan süreçte Osmanlı da kişi hak ve hürriyetlerinde gelişme olduğu gibi askeri ,mali, eğitim,ve hukuk Gibi pek çok alanda batılılaşma çabaları olmuştur.1843 deki bir yasa ile askerlik yaşı 20,askerlik süreside 5 yıl olarak belirlenmiştir.5 yıl sonunda terhis olanlar ,7 yıllık bir süre redif asker olarak yedek askerlik yükümlü hale getirilmiş.1845 yılında ordu merkezlerinde birer askeri lise idadi açılmıştır. Sultan Abdülaziz döneminde donanma güçlendirilmiş, bahriye nezareti kurulmuş,askeri yapı yenilenmiştir.II Mahmut döneminde istanbulda zorunlu olan ilköğretim zorunluluğu ülke çapına yaygınlaştırılmaya çalışılmış,1846 da ise meclis i maarif umumumiye kuruldu bahriye,harbiye,tıbbiye dışındaki tüm okullar buraya bağlanmıştır. 1848 yılında ise İstanbul da öğretmen yetiştirmek üzere darul muallim açıldı.ortaöğretim seviyesinde olan rüştiyelerin açılmasına hız verildi.1858 de ilk kız rüştiyesi 1859 da mektebi mülkiye açıldı.Fransız ca eğitim yapan galatasaray sultanisi 1868 de eğitime başladı. Eğitimde Fransa etkisi 1827 de başlamış ve tıbbiye de Fransızca eğitim 1870 e kadar devam etmiştir. Fransız etkisi 1869 yayımlanan maarifi umumi nizannnamesinde de görülmektedir.bu nizamname ile bayanlar için darulmuaallimat açılmıştır. Mali alanda köklü ıslahatla Tanzimat fermanı gereğince iltizam usulu kaldırıldı.tanzimat fermanının mimarı Mustafa Reşit paşa vergi sistemini takipçisiydi. 1841/42 de bütçe hazırlandı.1847 de modern bütçeye geçildi.Tanzimat fermanından 7 ay sonra 1840 ceza kanunnamesi yürürlüğe girdi.bu kanun kanuni cedittin yayınlanması olan 1851 e kadar yürürlükte kaldı.ceza kanunnamesine daha kapsamlı olarak sarhoşluk,kız kaçırma,sahtekarlık gibi suçlarda tanımlandı.bu kanunda şer i hükümlerde yer verildi.bu kanunda zamanla yeterli olmayınca 1810 tarihli fransız ceza kanunu neredeyse tercüme si olarak1851 de ceza kanunnameyi humayun olarak yürülüğe girdi.bu kanun Rumca ,Ermenice,Bulgarca tercüme edildi. 1840 dan itibaren laik ilkelere göre çalışan NİZAMYE MAHKEMELERİ kuruldu.bu mahkemelerde gayri Müslim hakimlerde görev aldı. Ticaret alanında muhtelif mahkemeler kuruldu.1807 tarihli Fransız ticaret kanunun1849 da tercüme edilerek KANUNNAMEYİ TİCARETolarak1850 de yürürlüğe sokuldu.ilk defa bu kanunla anonim şirket,faiz,kambiyo senedi gibi bazı kavramlar Osmanlıda yer aldı. Osmanlıda ekonomik i kriz kırım savaşında dış borçlanmamın zaman içinde artara k devam etmesi borcu borçla ödeme sonradanda ödeyemez hala getirmiş.alınan borçların bir kısmi faydalı olan deniz kuvvetlerine harcansa da çoğu devlet giderleri,saray yapımı ve harcamalarına gitmiştir.1847 de ise balkanlardaki karışıklık nedeniyle tekrar paraya ihtiyaç duyulmuş dönemin sadrazamı MAHMUT NEDİM PAŞA BÜTÇEY İ HESAP ETTİRMİŞ Bütçe açığının 5 milyon altın olduğu anlaşılmış.paşa yıllık ödenmekte olan 14 milyon liralık faizi yarı yarıya indirerek ger i kalan miktarın beşi bütçe açığına ikiside ordunun ihtiyacında kullanılacaktı.bu plan kabul edilerek 6 ekim 1875 de bir kararname ile alacaklılar a da duyuruldu.plana göre 5 yıl süre ile var olan borcun yarınsın nakit olarak ödeneceği geri kalan kısmının ise %15 faizli bir senetle ödeneceği ilan edildi. Rusya bu olaylardan yararlanıp 93 harbide denilen 1877/ 78 osmanlı rus savaşı başladı.savaş sonrası İngiltere Osmanlı devletinin varlığı politikasında vazgeçerek kendisi için önemli olan yerleri ele geçirme neticesinde Kıbrıs ve mısır Osmanlı dan kopardı.bu nedenle Osmanlı yeni müttefik olarak Almanya yı seçti.Almanya Avusturya ve fransayı mağlup etmiş Alman askerleri davet edilip orduda alman silahları yerini almış 1885 de GOLTZ PAŞA Osman lı ordusunu ıslah işine girişmiştir. 93 harbi Osmanlı Rus savaşı 1877/1878 Rusya 1871 de imzalana Paris antlaşması ile kara denize çıkmasının engellenmesi maddesini tanımadığını ilan etti. Avrupa da güç dengeler ininde değişmesiyle Prusya alman birliği olma yolunda Avusturya ve Fransa ile olan savaşı kazanmış. Fransa yı ağır yenilgiye uğratmış. italya da İtalyan piyoment oldukça ileri adımlar atmış. rusya da bundan istifade ederek garantör devletlere Karadeniz in tarafsızlığını tanımadığını bildirmiş hızla silahlanmaya başlamış.Rusya uyguladığı Panslavizm (Slavlaştırma)politikasına hız vermiş.bu politikalar gereği olarak Sırbistan,Karadağ,Bulgaristan ,gibi bölgelerde isyanları teşvik etmiş.Osmanlı nın Rus egemenliğine girmesini istemeyen İngiltere yanına Almanya ve diğer devletlerin de desteğini alarak bir konferans yapmış 23 aralık 1876 da İstanbul da HALİÇ KONFERANSI (tersane konferansı)alınan karar gereği barışçıl gibi görünse de Sırbistan,Karadağ,Romanya, ya bağımsızlık verilecek Bulgaristan özerk olacaktı bu maddeleri Osmanlının kabul etmemesi üzerine başlayan 93 harbi ağır bir yenilgiyle sonuçlanmış.Rusya balkan ve Kafkasya üzerinden hızla İstanbul yeşil köye kadar gelmiş.doğuda Erzurum Rus işgaline uğramış.destanlaşan nen hatun direnişi sayesinde Rus işgaline kurtulmuş.bu durumda çaresiz kalan Osmanlı ,Rusya ile ayastefanos (Yeşilköy)antlaşması imzalamış.antlaşama gereği olarak Sırbistan,Karadağ,Romanya ve Bulgaristan bağımsız olacak.Kars,Ardahan,Artvin ve doğu Beyazıt Rus egemenliğine girecek.ayrıca Osmanlı ağır bir şekilde savaş tazminatı ödeyecekti.bu antlaşma İngiltere başta olmak üzere harekete geçirmiş yeni bir antlaşma olan Berlin antlaşması imzalanmış.Bulgaristan hariç bağımsız devletlerle ilgili maddeler aynen kaldı..Bulgaristan Osmanlıya bağlı prenslik haline gelmiş.doğu Rumeli Makedonya Osmanlıya bırakılmış.Kars Ardahan artvin Ardahan ,batum Rus işgalinde kalmış.ermeni sorunun ilk defa gündeme gelmiş.Osmanlı ayestefonas dan daha çok iki katı savaş tazminatı ödemek zorunda kalmış.masada savaş tazminatı olan 60 milyon liradan vazgeçmeyen Rusya 1908 yılında Osmanlı devletinin Bulgaristan ın bağımsızlığını tanıması karşılığında savaş tazminatının 5 milyon lirasından vazgeçmesi tazminatınne kadar büyüklüğünü göstermektedir. Rusya ya ödenecek tazminatın zaten kötü olan ekonomiyi iyice bozmuş Osmanlı dış müdahaleye fırsat vermemek için alacaklıların vekillerini görüşmeye çağırmış. istanbul da 20 aralık 1881 de anlaşmaya varıldığı bir kararname ile duyurulmuştur. MUHARREM KARARNAMESİ adı verilen bu anlaşma gereği İstanbul da DUYUN –I UMMUMİYE İDARESİ kurulacaktı.bu komisyonda alacaklıları temsilen birer İngiliz ,Fransız,alman,Avusturya,İtalyan,galate bankerlerini temsilcileri bulunacak Osmanlının da temsilcisiyle 7 kişiden oluşacaktı. bu idarenin gelir kaynakları ,tuz,tütün,ispirto,balık,ipek,pul ve damga,Bulgaristan, Kıbrıs ,doğu Rumeli vergisinden oluşmaktaydı.DUYUN- I UMUMİYE İDARESİ DEVLET İÇİNDE DEVLET DURUMUNA GELMİŞTİ.Kendi memurlarını atama hakkına sahipti.1912 de Osmanlı maliye memuru sayısının 6 bin civarında iken bu kurumun memur sayısının on bine yaklaşmıştı.memurlar köylere kadar giderek alacaklıların borçlarına karşılık vergileri toplamakta ve bunları Osmanlı borçlarına karşılık tahsil etmekteydi.bu kurum milli mücadele döneminde varlığını devam ettirse de Ankara hükümeti gelirlerine el koyup.tahviller Lozan antlaşmasıyla çözümlenip Osmanlının borçları yeniden yapılandırılarak 2/3 kısmı T:C ye devredilmiştir. I MEŞRUTİYET padişahın yetkilerinin kısıtlandığı sened-i iitfak ,Tanzimat fermanı,ıslahat fermanıyla devam eden süreç ali ve Fuat paşaların ölümleriyle sultan Abdülaziz döneminde gerilemiştir.Tanzimat döneminde yetişen aydınlar batı uygarlığının üstünlüğü geniş hürriyetlere ve parlamentolu demokratik siyasi rejime bağlıyordu.padişahla bütünleşen Tanzimat bürokratları temsili sisteme inanmıyorlar ve merkezi otoritenin güçlenmesini ön planda tutuyorlardı .Tanzimat bürokratlarının otoritesine ters düşen yeni Osmanlı hareketini öncüleri içerisinde ,Şinasi,Namık kemal,ziya paşa ,ali Süavi gibi yazarlar ve şairlerdi.bu kişiler özellikle ,ilerlemenin hür kurumlara dayandığını ,hür kurumların ise ancak kamuoyunun desteğiyle ayakta kalabileceğini,bu nedenle halkın eğitilmesi gerektiği savunuluyordu.Halka en kolay ulaşmanın yolunun da gazete olduğu biliniciyle,gazete çıkarmaya başlamışlardı.aslında Abdülaziz idaresine karşı mücadele eden aydınlar tarihe kuleli vakası olarak geçen olayı ilk olarak kabul edebiliriz.önemli aşamalar kaydeden genç Osmanlılar cemiyet ise 1865 de İstanbul da kurulmuş.1867 de faaliyetlerini artırmış.hatta cemiyet üyelerinden Mustafa fazıl paşa padişaha meşrutiyeti ilan etmesi için mektup göndermiştir.bu padişah tarafında rağbet görmemiş takibe alınmış ancak Abdülaziz Ser asker Hüseyin avni paşa önderliğinde bir askeri darbe ile tahtan indirilmiş yerine 5 murat tahta çıksa da rahatsızlığı sebebiyle tahtı 31 ağustos 1876 da II ABDÜLHAMİTE bırakmıştır.. Abdülhamit devletin sağlam bir düzene bağlanması olarak anlaşılan meşrutiyeti azınlıklar nedeniyle dış baskının hafifletilmesi ni dile getirtmiştir ancak padişah halkın meşruti idare için yeterli bulmayan devlet adamlarına hak versede devletin köklü dertlerine meşrutiyetin deva olacağı beklentisine sahipti. askeri okullar müdür Süleyman paşa Abdülaziz ve 5 murat ın tahtan indirilmesi devlet adamlarının kendilerini güvence altına almak olarak değerlendirmiş ve sadrazam Mehmet rüştü paşa nın da halkın verdikçe isteyeceğini söylemesini meşrutiyetin engellenmesi olarak belirtmiştir. 187 6 KANUNİ ESASİ II Abdülhamit han meşrutiyetin ilanı için derhal anayasanın yapılması için3 0 eylül 1876 da bir komisyon kurulmasını emretmiş.28 kişiden oluşan komisyon 1831 BELÇİKA ,1859 PRUSYA ANAYASASI İLE BİRLİKTE 20 YE YAKIN TASARIYI İNCELEMİŞ BU TASARILAR İÇERİSİNDE MİTHAT PAŞA İLE SAİT PAŞALARIN TASARILARIDA VARDIR.. Mithat paşanın kanuni cedit teklifi .meclis in 120 kişiden oluşması,bu sayının 1/3 ün hükümet tarafından atanmasını,80 ninin millet mebusu.40 ının ise devlet mebusu olmasını tasarıyla bütün vükela,bakanlar,ve müsteşarlar hükümet adına mebus sayılacaktı.hükümet güven oyu almak zorundaydı.aksi takdirde düşecekti kanuni cedit ancak meclisi mebusan tarafından yürürlükten kaldırılabilecek ,devletin resmi dilini Türkçe,güçlü hükümdarlık makamınıda içeriyordu. Sait paşanın tasarısına göre ise Fransız anayasasının Türkçeye çevirisi gibiydi.12 bölümden oluşup daha kapsamlıydı. doğrudan doğruya millet tarafından seçilen750 kişilik bir meclis öngörüyordu.ancak seçimin kura sistemiyle yapılmasını öngörüyordu.yasama yetkisi MİLLET MECLİS adını taşıyan bir meclise veriliyor. komisyonun 140 madde olarak hazırladığı taslak heyeti vükelada(bakanlar kurulu)nda hararetli tartışmalardan sonra 119 maddeye inip padişaha sunulmuştur. Nihayet TARİHTE İLK TÜRK ANAYASASI OLAN KANUNİ ESASİ 23 ARALIK 1876 DA İLAN EDİLMİŞTİR.bu anayasa ağır yenilgiyle sonuçlanan 1877/78 osmanlı rus savaşıyla rafa kaldırılmıştır. 1876 kanuni esasinin özellikleri-egemenliğin padişaha ait olduğu,halifelik de dahil olmak üzere saltanat osmanlı ailesinden en büyük evlada ait olduğu,padişahın islam dinini koruyucusu ve osmanlı halkının hükümdarıdır.padişahın yaptıklarından sorumlu olmama kanun altına alınmış,padişahın üstün gücünü sınırlayan madde de yoktur padişah; para basılması ,hutbelerin adına okunması,yabancı devletlerle antlaşmalar yapılması,harp ve barış ilanları,kara deniz kuvvetlerini kumandası,askeri hareketlerin yapılması,şer i hükümlerin uygulanması,cezaların hafifletilmesi,affı,memurlara rütbe nişan verilmesi,geniş yetkilere sahipti padişahın yürütmenin başı olduğu,sadrazam ,bakanlar kurulu şeyhülislam tayini padişaha ait olduğu,hükümet meclise değil padişaha karşı sorumlu olduğu,padişahın yargı yetkisine sahip olduğu anayasının 113 ,maddesinde padişah bu yetkileri verilmiştir.padişah eğer zabıta tarafından yapılan araştırmada hükümetin emniyetini ihlal ettikleri kesinleşenleri sınır dışı etme hakkına sahipti. Anayasaya göre meclis ,adına meclis umumi denilen HEYETİ AAYAN VE HEYETİ MEBUSAN ismini taşıyan iki ayrı meclisten oluşmaktaydı.heyeti mebusan üyeleri Osmanlı vatandaşı elli bin erke nufusa bir mebus düşecek şekilde halk tarafından gizli oyla seçileceklerdi.seçimlerin süresi 4 yıl olup mebuslar tekrar seçilebileceklerdi. Heyeti ayan üyeler ise padişah tarafından atanmaktaydı.bu göreve ise bakanlık,valilik.ordu müşirliği(paşa)kazaskerlik.elçilik.patriklik.haham başılık. yapmış olanlar ile kara ve deniz subaylarının dan kırk yaşından büyük olanlardan gerekli şartları taşıyanlar ömür boyu bu göreve atanırlardı. Mebusların dokunulmazlığı vardı.çoğunluk kararı olmadıkça tutuklanamaz cinayet veya suç işlerken yakalanmadıkça tutuklanamazlar verdikleri oydan sorumlu tutulmazlardı. Üyeliklerinin düşmesi meclisi umum azasının kararına bağlıydı.bu anayasa bir nevi meşruti monarşide diyebiliriz. Seçimler ise sürenin yetersizliği sebebiyle geçici çıkartılan seçim talimatına göre 80i Müslüman 50 si gayri Müslim olmak üzere 130 mebusun seçilmesine karar verildi.1876 yılına ait olmak üzere vilayet meclislerini kinci seçmen sayılarak mebusların bunların belirlemesine karar verildi. İlk mecliste ise 69 Müslüman 46 gayri Müslim olmak üzere 115 mebus bulunuyordu. İlk Osmanlı meclisi 19 MART 1877 PAZARTESİ GÜNÜ DOLMABAHÇE SARAYIN DA yapılan törenle açıldı.tüm resmi tatiller o gün tatil edildi.meclis mebusan ilk toplantısını 20 mart1877 de sultan Ahmet teki darülfünun binasında yapmış.28 haziran da toplantı ılın tamamlamıştır. Meclis ayan için ise 21 i müslüman 5 i gayri Müslim 26 üye seçildi. Meclis mebusta 2 .dönem de 106 mebus görev aldı .59 Müslüman 47 gayri Müslim den oluşup denge Müslümanlar aleyhineydi. meclisin 2 döneminde başlayan Rusya harbinde Hıristiyan mebuslar kendi çıkarlarını gözetiyorlardı bu nedenle II ABDÜLHAMİT HAN Rusya ile ateşkes görüşmelerinin yapıldığı saderet tezkiresi(yazışma)üzerine meclisin zarar vereceğini düşünerek 14 şubat 1878 de meclisi feshetti.meşrutiyet böylece 1 yıl 1 ay 21 gün devam edebildi.toplantı süresi ise 10 ay 25 gün sürmüştür. Kanuni esasi şeklen yürürlükte olsa da II Abdülhamitlin 30 yıl sürecek mutlak hakimiyeti söz konusudur.iç baskılar ,Fransız ihtiallinin100.yıl dönümü olan 1889 da Osmanlı terakki ve ittihat cemiyetini kurulmasıyla hızlanış.cemiyet gizli faaliyetlere başlamış.aydınlar ve ordu mensupları arasında geniş taraftar bulmuş.soruşturmalar üzere bir çok üyesi yurtdışında faaliyetlerine devam etmiş.fransa .mısır.isviçre önemli ülkeler olmuştur. 1897 de Yunanistan ın Girit ilhak ettiğini açıklamasıyla Osmanlı yunan savaşı patlak vermiş.Osmanlı demek meydan muhaberesinde yunan ordusunu imha etse de başarı elde etse de aralarında Rusya nın da olduğu batılı devletlerin girmesiy le savaş masada kaybedilmiş.Giritin ıslahı ile oraya bir Hıristiyan bir valini atamansına karar verilmiş.bu savaştaki kayıplar ittihat ve terakki cemiyeti için devletin düştüğü acizliğin işareti olup ülkede mesrutiyetin ilanı bekleniyordu. Cemiyet ilk toplantısını 1902 de Paris te yapmıış kongreye prens Sabahattin.ahmet rıza.ismail kemal.ismail hakkı paşa.mahir sait .halil ganem.hüseyin siret.ibrahim temo.ve dr rıza gibi cemiyetin ileri gelenlerin yanı sıra ermeni ve rum temsilcilerde katıldı. Cemiyet 1902 de ikiye bölündü.yabancı müdahelesi isteyenler.prens Sabahattin beyin başkanlığında TEŞEBBÜSÜ ŞAHSİ ADEM İ MERKEZİYET adı altında birleşerek çalışmalarını sürdürdüler.müdahaleye karşı olanlar ise Ahmet rıza beyin önderliğinde terakki ve ittihat adı altında birleştiler meşrutiyetin kurma çabalarına katılan gizli cemiyetlerden biride VATAN VE HÜRRİYET DERNEĞİ ŞAMDA MUSTAFA KEMAL tarafından kuruldu.bu dernek daha sonra 1907 de Ahmet rıza beyin terakki ve ittihat cemiyetine katıldı. Tüm cemiyetler 27 aralık 1907 de pariste bir araraya gelerek II Abdülhamit i tahttan indirip meşrutiyeti yeniden kurma kararı aldılar.planlar önce pasif direnme.vergi ödememe.yapılan propagandalarla ordunun ittihatçılara karşı silah kullanmamasını sağlama.gerekirse sonunda ayaklanma.yapılması hususunda gizli de bir komite kurulmasına karar verildi .cemiyet hızla Makedonya da örgütlendi.ingiltere nin Rusya ile revalde görüşmesi üzerine cemiyetin askeri kanadı dağa çıkarak ayaklanma başlattı.padişahın bölgeyi kontrol için giden gönderdiği müfettişlerin cemiyet fedaileri tarafından öldürülmesi padişahın direncini kırılmasında etkili olmuştur.sonuçta MEŞRUTİYET 23 TEMMUZ 1908 DE İLAN EDİLDİ.bunu halifeliğin kaldırılması ve genel af izlemiştir İNŞAAALAH İLAHİYAT TA BENİM GİBİ 2 SINIFA GİDENLERE FAYDASI OLUR ANCAK BAZI KLAVYE HATALARI OLABİLİR .ÜNİTELERİ ASLİ KİTAPTAN OKUMAKTA FAYDA VAR ÇÜNKÜ BİRAZ KARIŞIK SELAM VE SADECE DUA İSTEĞİYLE |
01 Eylül 2013, 18:49 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 26990 Üyelik T.:
01 Nisan 2013 | Cevap: inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf
İlahiyat ön lisans İnkılap tarihi 2. ünite KISA KONU ÖZETİ Osmanlıda(Türkiye de) reform arayışları 1839-1908 Tanzimat- ıslahat- meşrutiyet Tanzimat fermanı II Mahmut döneminde hazırlanıp Abdülmecit döneminde 3 kasım 1839 tarihinde Gülhane parkında okunmuştur.Gülhane Hattı Hümayunu da denir ve yeni bir devirin başlangıcını temsil eder.. Tanzimat fermanına geliş sürecini hazırlayan sebepleri şöyle sıralayabiliriz.II Mahmut zamanında istenen düzenlemelerin yetersiz kalması,1828/29 Osmanlı Rus savaşının sonrası Yunanistan ın kurulması ,hünkar iskelesi antlaşmasıyla Rusların boğazlara inmesi, Balta antlaşması ile verilen ekonomik tavizler,1840/41 Londra da mısır ve boğazlar sorunu için varılan mutabakatlar ile karlof ça antlaşmasından bu yana yapılan ıslahatların yetersiz kalması ,devletin acil ve köklü bir değişikliğe gitmesine gerek duyulmuş bu nedenle Tanzimat fermanı hazırlanmıştır. Tanzimat fermanının da ; devletin her tebaasına vatandaş statüsü verilmiş,herkesin can mal namusu noktasında devletin koruması altına olduğu,geri kalmışlığın sebebi olarak da 150 yılı aşkındır kanunlara uyulmadığı,vergilerin tayini,askere alınma kanunları ve süreleri fermanda yer almış.gerekli kanunların çıkarıldığı ve uyulduğu takdirde verimli coğrafyası ve yetenekli halkı sayesinde Osmanlının 5/10 sene içerisinde eski gücüne kavuşabileceği beklentisi dile getirilmiştir.fermanda padişahın görevinin eskisinden farklı olarak yalnız dini ve devleti korumak değil ,ülkeyi ve milleti de kalkındırmak da olduğuna vurgu yapılmış, modern devletin temelinde halkın devlet için değil ,devletin halk için var olduğu ,idare tarzı bakımından ise yeni kanunlara ihtiyaç duyulduğu bunların meclisler eliyle karar alma ve idare etme tercihine sahip olmasıyla böylece padişah kendi gücünü sınırlamıştır. Tanzimatlın hedefi olan mali denge ,vergilerin konması ,ve toplanması hususunda vatandaşı ezmeyecek usuller geliştirilmesi olsa da bu gerçekleşememiştir. Tanzimat dönemimdeki meclisler seçilmiş kurullar değil uzmanlık komisyonları oluşturulmuş yönetime katılması açısından bunlar ..meclisi Ali i Tanzimat ,meclis ahkamı adliye, şurayı devlet tir. 1838 yılında Osmanlıda yeni kanun tasarıları hazırlamak,önemli devlet memurlarını yargılamak,amacıyla MECLİS VALA YI AHKAMI ADLİYE kuruldu.yasama yargı işlevleri gören bu kurum yükünü iyice artması nedeniyle 1854 de ikiye ayrılarak yargı işlerine bakmak üzere Meclis ahkamı adliye , yasama işleri içinde meclisi ali Tanzimat(meclisi Tanzimat) kuruldu bu meclis halkı ilgilendiren konulardaki reformları saptamak ve devletteki refah düzeyini yükseltmek için çalışacaktı.Osmanlı da ilk kez yasama ve yürütme görevleri birbirinden ayrıldı.yasama organına yürütüme organını denetleme görevi verildi bu meclise ali ve Fuat paşaların yanı sıra önemli devlet adamları üye olmuştur.bu iki kurumu 1861 de tahtta çıkan Abdülaziz bu iki kurumu yeniden birleştirmiş Meclis valayı ahkamı adliye olan bu meclis yeni düzenlemeyle 3 daireden oluşmuştur. 1- Meclis Tanzimat yasama görevi kanun ve nizamat dairesine 2- idari işler için umur ı idare-i mülkiye dairesi 3-yargı işleri içinde muhakeme t dairesi kurulmuştur. Danıştayın başlangıcı sayılan şurayı devlet 1868 yılında kurulmuştur. 1868 yılında meclis ahkamı adliye ..şurayı devlet ve divanı ahkamı adliye olarak ikiye ayrılıp Divanı ahkamı adliye yargı görevini yapacak. Şurayı devlet ise yönetim meselelerini tartışıp kanunları hazırlayacaktı. Şurayı devletin bazı görevleri Her türlü kanun ve tüzükleri hazırlamak,incelemek,karara bağlamak,istenildiğinde görüş bildirmek,memurları yargılamak,devletle fert arasındaki davalara bakmak,1868 yılında kurulan şurayı devlet halkın yönetime katılım da katkı sağlayan diğer bir meclistir.Abdülaziz bu kurumun açılış konuşmasında devletin vatandaşa hizmet etmekle yükümlü olduğunun altını çizerek anlayışın değiştiğine işaret etmiştir..bu kurumun içinde düzenli bir parlementer işleyişi kurulmuştu.vilayetlerden gelen delegeler meclise getirdikleri sorunların tartışmasına katılabilecek,ancak meclisin asil üyeleri seçim yoluyla gelmeyip padişah tarafında atanıyordu.kanun yapma inisiyatifi olmayıp sadrazamın önerdiklerini tartışabilirlerdi.bu nedenle bu kurum parlamento dan ziyade EMBRİYO halinde bir parlamento olarak nitelendirilebilir. Tanzimat dönemini en önemli katkılarında biri halkın seçim ile oluşturulan meclislerin mahalli seviyede yönetime katılma işlevini gerçekleştirmiş olmasıdır. Muhassıllık meclisleri 1840 yılında kurulmuş görevi ise sancak merkezlerinde sancaktan alınacak Vergilerin miktarın saptamak ve düzenli toplanmasını sağlamaktır.bu meclislerde muhassılın yanında memurlardan başka:sancağın hakimi,müftüsü,zabiti,ruhani reisleri ve sancağın ileri gelenlerinden 6 kişi katılacaktı.bu kişiler seçimle belirlenecekti. Aday olabilmek içinse ,bulunduğu yöre halkından olmak,reşit olmak,devlet ve ülke işlerinden anlamak gibi şartlar aranmaktaydı.şartları taşıyan mahkemeye başvurup aday olabiliyordu.Seçmenler ise kazaya bağlı köylerden kura tespitiyle beşer kişi ve kaza merkezlerinde de yerleşim yerini büyüklüğüne göre’’akıllı,söz anlar,emlak sahipleri’’sıfatlarına haiz 20-50 kişi olacaktı.halkın katılımında uzak olan bu seçim nüfuzlu kimselerin meclise girmesini sağlayan yörenin ileri gelenleri ve mülki amirin tayin ettiği kimselerdi.Sultan Abdülmecit yayınladığı bir fermanla meclis ali tanzimata vilayetlerden ikişer temsilci davet etmiştir.yarı mebuslar diye adlandırılan bu temsilcilerin meclis tanzim ata girmeleri meşrutiyet yolunda önemlidir. Tanzimat fermanın ileri merhalesini ıslahat fermanı oluşturmaktadır.kutsal yerler sorunu ile başlayan rus isteklerinin reddi üzerine 1853yılında savaş başlamış.Bu savaşta rus istekleri ile çıkarları ters düşen Avrupalılar Osmanlını yanında yer almış.1853/56 yılarında yaşanan kırım savaşı osmanlı açısından bedeli bir bakıma dış borçlanma ve ıslahat fermanı ilanı ile ödemek zorunda kalmıştır.1854 de başlayan dış borçlanma zamanla büyümüş 1875 de mali açıdan iflası getirmiş.1881 yılında ise DUYUNU i UMUMİYE idaresinin kurulmasıyla farkı hal almış.dış borçların T.C dönemine 1954 e kadar sürdüğü düşünüldüğünde ne kadar büyük olduğu anlaşılır.Kırı m savaş sonrası imzalanan Paris antlaşması Rusya nın güneye inmesini engellese de Karadeniz in tarafsızlığı maddesinin galibinin Avrupa olduğu açıktır.Osmanlı nın Avrupa dan sayılması,toprak bütünlüğünün ,garanti edilmesi gibi şartları olumlu görünse de Osmanlı nın topraklarını koruyamayacak kadar güçsüz olduğu belirmiştir.Antlaşama da ıslahat fermanında yer alması batılı devletlerin Osmanlının içişlerine karışmalarına dayanak teşkil etmiştir. Paris Antlaşmasından sonra dış baskılar sonucu ilan edilen ISLAHAT FERMANI Tanzimat fermanından bir hayli ileri gidilmiş.önceliğin gayri Müslimlerde olduğu bu ferman Müslüman olmayan larada askeri sivil okullara girme devlette görev alma hakları , ferman gayri Müslimlere askerlik şartı getirsede bedel ödemek şartıyla muafiyet (adil olmayan şeklide Müslümanlara bu hak verilmemiş),gayri Müslimlere karşı küçük düşürücü sıfatların yasaklanması,yabancılara Osmanlıda gayri menkul alma hakkı,iltizam usulunun sona ermesi,maaşların düzgün ödenmesi gibi şartlarda gibi Tanzimat taki bazı maddelerde bu fermanda yer almıştır.batını zorlamasıyla ilan edilen bu ferman a ilk tepkiler 1858 de Cidde de hac mevsiminde tahrikler sonucu harekete geçen Müslümanların hristiyan tüccarlara saldırısı, karışıklıkta Fransız ve İngiliz konsolosların ölmesi üzerine İngiliz ve Fransız gemileri ciddeye asker çıkartmış suçlu gördüklerini idam etmişler.benzeri olaylar Lübnan ve Suriye de de olmuş Fransız müdahelesi güçlükle önlenmiş.sonuç olarak Lübnan başında hristiyan bir yöneticinin olduğu imtiyazlı bir sancak olmuş Rumeli de huzursuzluk baş göstermiş Sırbistan da Karadağ da Bosna da çatışmalar yaşanmıştır. fermana bir tepkide İstanbul da 1859 da yaşanmış. tarihe kuleli vakası diye geçen MÜDAFAİ ŞERİAT CEMİYETİ Sultan Abdülmecit i tahtan indirip eski düzenin kurulmasını amaçlamaktaydı grup üyeleri harekete geçmeden ihbar üzerine yakalanmışlar yargılanmak üzere kuleli askeri lisesine götürülmüşler yargılamada bazı üyeleri idam cezasına çarptırılsa da ancak sultan Abdülmecit tarafından cezaları ömür boyu hapse çevrilmiştir.tüm tepkilere rağmen ferman 1858 ARAZİ KANUNNAMESEİ-1871 İDARE- İ UMUMİYE VİLAYET,1878 DERSAADET VE VİLAYET BELEDİYE KANUNLARI düzenlemeleri bazılarıdır.bu kanunlarla arazilerin yüzde 70 i özelleşmiş.1867 de yapılan düzenleme ile yabacılara şehirlerde gayri menkul edinme hakkı verilmiş böylelikle eşitlik ilkesi gerçekleşmiş devletin her sahadaki hakimiyetinin halk lehine kısıtlanmaya başladığını söylemek mümkün olabilmektedir. Vergi toplamak amacıyla kurulan muhassıllık meclislerinden sonra 1864VİLAYET NİZANNAMESİ ile ülke idaresini vilayeti, sancak , kaza,köy idari birimlerine ayırmakta ,her aşamadaki yöneticilerin görev ve sorumluluklarını ayrı ayrı açıklamaktadır.ayrıca belediye meclis üyelerinin seçimle gelecekleri hükmünü getirmektedir.vilayet meclisi üyeleri ,tabii üyeler ile seçimle belirtilen dört kişiden oluşmaktaydı.mülki amir ve memurlar ile ruhani reisler tabii üyelerdi.seçimle belirlenen dört üyenin ise ikisi Müslüman ikisi gayri müslimdi. O zamanlarda Basiret gazetesi nde tüm halkın bilgili ve cesur olması halinde cumhuriyetin kendiliğinden kurulacağına dikkat çekmiştir. 1868 de Tanzimat fermanı ile başlayan 1876 da kanuni esasini (anayasanın)ilanına kadar olan süreçte Osmanlı da kişi hak ve hürriyetlerinde gelişme olduğu gibi askeri ,mali, eğitim,ve hukuk Gibi pek çok alanda batılılaşma çabaları olmuştur.1843 deki bir yasa ile askerlik yaşı 20,askerlik süreside 5 yıl olarak belirlenmiştir.5 yıl sonunda terhis olanlar ,7 yıllık bir süre redif asker olarak yedek askerlik yükümlü hale getirilmiş.1845 yılında ordu merkezlerinde birer askeri lise idadi açılmıştır. Sultan Abdülaziz döneminde donanma güçlendirilmiş, bahriye nezareti kurulmuş,askeri yapı yenilenmiştir.II Mahmut döneminde istanbulda zorunlu olan ilköğretim zorunluluğu ülke çapına yaygınlaştırılmaya çalışılmış,1846 da ise meclis i maarif umumumiye kuruldu bahriye,harbiye,tıbbiye dışındaki tüm okullar buraya bağlanmıştır. 1848 yılında ise İstanbul da öğretmen yetiştirmek üzere darul muallim açıldı.ortaöğretim seviyesinde olan rüştiyelerin açılmasına hız verildi.1858 de ilk kız rüştiyesi 1859 da mektebi mülkiye açıldı.Fransız ca eğitim yapan galatasaray sultanisi 1868 de eğitime başladı. Eğitimde Fransa etkisi 1827 de başlamış ve tıbbiye de Fransızca eğitim 1870 e kadar devam etmiştir. Fransız etkisi 1869 yayımlanan maarifi umumi nizannnamesinde de görülmektedir.bu nizamname ile bayanlar için darulmuaallimat açılmıştır. Mali alanda köklü ıslahatla Tanzimat fermanı gereğince iltizam usulu kaldırıldı.tanzimat fermanının mimarı Mustafa Reşit paşa vergi sistemini takipçisiydi. 1841/42 de bütçe hazırlandı.1847 de modern bütçeye geçildi.Tanzimat fermanından 7 ay sonra 1840 ceza kanunnamesi yürürlüğe girdi.bu kanun kanuni cedittin yayınlanması olan 1851 e kadar yürürlükte kaldı.ceza kanunnamesine daha kapsamlı olarak sarhoşluk,kız kaçırma,sahtekarlık gibi suçlarda tanımlandı.bu kanunda şer i hükümlerde yer verildi.bu kanunda zamanla yeterli olmayınca 1810 tarihli fransız ceza kanunu neredeyse tercüme si olarak1851 de ceza kanunnameyi humayun olarak yürülüğe girdi.bu kanun Rumca ,Ermenice,Bulgarca tercüme edildi. 1840 dan itibaren laik ilkelere göre çalışan NİZAMYE MAHKEMELERİ kuruldu.bu mahkemelerde gayri Müslim hakimlerde görev aldı. Ticaret alanında muhtelif mahkemeler kuruldu.1807 tarihli Fransız ticaret kanunun1849 da tercüme edilerek KANUNNAMEYİ TİCARETolarak1850 de yürürlüğe sokuldu.ilk defa bu kanunla anonim şirket,faiz,kambiyo senedi gibi bazı kavramlar Osmanlıda yer aldı. Osmanlıda ekonomik i kriz kırım savaşında dış borçlanmamın zaman içinde artara k devam etmesi borcu borçla ödeme sonradanda ödeyemez hala getirmiş.alınan borçların bir kısmi faydalı olan deniz kuvvetlerine harcansa da çoğu devlet giderleri,saray yapımı ve harcamalarına gitmiştir.1847 de ise balkanlardaki karışıklık nedeniyle tekrar paraya ihtiyaç duyulmuş dönemin sadrazamı MAHMUT NEDİM PAŞA BÜTÇEY İ HESAP ETTİRMİŞ Bütçe açığının 5 milyon altın olduğu anlaşılmış.paşa yıllık ödenmekte olan 14 milyon liralık faizi yarı yarıya indirerek ger i kalan miktarın beşi bütçe açığına ikiside ordunun ihtiyacında kullanılacaktı.bu plan kabul edilerek 6 ekim 1875 de bir kararname ile alacaklılar a da duyuruldu.plana göre 5 yıl süre ile var olan borcun yarınsın nakit olarak ödeneceği geri kalan kısmının ise %15 faizli bir senetle ödeneceği ilan edildi. Rusya bu olaylardan yararlanıp 93 harbide denilen 1877/ 78 osmanlı rus savaşı başladı.savaş sonrası İngiltere Osmanlı devletinin varlığı politikasında vazgeçerek kendisi için önemli olan yerleri ele geçirme neticesinde Kıbrıs ve mısır Osmanlı dan kopardı.bu nedenle Osmanlı yeni müttefik olarak Almanya yı seçti.Almanya Avusturya ve fransayı mağlup etmiş Alman askerleri davet edilip orduda alman silahları yerini almış 1885 de GOLTZ PAŞA Osman lı ordusunu ıslah işine girişmiştir. 93 harbi Osmanlı Rus savaşı 1877/1878 Rusya 1871 de imzalana Paris antlaşması ile kara denize çıkmasının engellenmesi maddesini tanımadığını ilan etti. Avrupa da güç dengeler ininde değişmesiyle Prusya alman birliği olma yolunda Avusturya ve Fransa ile olan savaşı kazanmış. Fransa yı ağır yenilgiye uğratmış. italya da İtalyan piyoment oldukça ileri adımlar atmış. rusya da bundan istifade ederek garantör devletlere Karadeniz in tarafsızlığını tanımadığını bildirmiş hızla silahlanmaya başlamış.Rusya uyguladığı Panslavizm (Slavlaştırma)politikasına hız vermiş.bu politikalar gereği olarak Sırbistan,Karadağ,Bulgaristan ,gibi bölgelerde isyanları teşvik etmiş.Osmanlı nın Rus egemenliğine girmesini istemeyen İngiltere yanına Almanya ve diğer devletlerin de desteğini alarak bir konferans yapmış 23 aralık 1876 da İstanbul da HALİÇ KONFERANSI (tersane konferansı)alınan karar gereği barışçıl gibi görünse de Sırbistan,Karadağ,Romanya, ya bağımsızlık verilecek Bulgaristan özerk olacaktı bu maddeleri Osmanlının kabul etmemesi üzerine başlayan 93 harbi ağır bir yenilgiyle sonuçlanmış.Rusya balkan ve Kafkasya üzerinden hızla İstanbul yeşil köye kadar gelmiş.doğuda Erzurum Rus işgaline uğramış.destanlaşan nen hatun direnişi sayesinde Rus işgaline kurtulmuş.bu durumda çaresiz kalan Osmanlı ,Rusya ile ayastefanos (Yeşilköy)antlaşması imzalamış.antlaşama gereği olarak Sırbistan,Karadağ,Romanya ve Bulgaristan bağımsız olacak.Kars,Ardahan,Artvin ve doğu Beyazıt Rus egemenliğine girecek.ayrıca Osmanlı ağır bir şekilde savaş tazminatı ödeyecekti.bu antlaşma İngiltere başta olmak üzere harekete geçirmiş yeni bir antlaşma olan Berlin antlaşması imzalanmış.Bulgaristan hariç bağımsız devletlerle ilgili maddeler aynen kaldı..Bulgaristan Osmanlıya bağlı prenslik haline gelmiş.doğu Rumeli Makedonya Osmanlıya bırakılmış.Kars Ardahan artvin Ardahan ,batum Rus işgalinde kalmış.ermeni sorunun ilk defa gündeme gelmiş.Osmanlı ayestefonas dan daha çok iki katı savaş tazminatı ödemek zorunda kalmış.masada savaş tazminatı olan 60 milyon liradan vazgeçmeyen Rusya 1908 yılında Osmanlı devletinin Bulgaristan ın bağımsızlığını tanıması karşılığında savaş tazminatının 5 milyon lirasından vazgeçmesi tazminatınne kadar büyüklüğünü göstermektedir. Rusya ya ödenecek tazminatın zaten kötü olan ekonomiyi iyice bozmuş Osmanlı dış müdahaleye fırsat vermemek için alacaklıların vekillerini görüşmeye çağırmış. istanbul da 20 aralık 1881 de anlaşmaya varıldığı bir kararname ile duyurulmuştur. MUHARREM KARARNAMESİ adı verilen bu anlaşma gereği İstanbul da DUYUN –I UMMUMİYE İDARESİ kurulacaktı.bu komisyonda alacaklıları temsilen birer İngiliz ,Fransız,alman,Avusturya,İtalyan,galate bankerlerini temsilcileri bulunacak Osmanlının da temsilcisiyle 7 kişiden oluşacaktı. bu idarenin gelir kaynakları ,tuz,tütün,ispirto,balık,ipek,pul ve damga,Bulgaristan, Kıbrıs ,doğu Rumeli vergisinden oluşmaktaydı.DUYUN- I UMUMİYE İDARESİ DEVLET İÇİNDE DEVLET DURUMUNA GELMİŞTİ.Kendi memurlarını atama hakkına sahipti.1912 de Osmanlı maliye memuru sayısının 6 bin civarında iken bu kurumun memur sayısının on bine yaklaşmıştı.memurlar köylere kadar giderek alacaklıların borçlarına karşılık vergileri toplamakta ve bunları Osmanlı borçlarına karşılık tahsil etmekteydi.bu kurum milli mücadele döneminde varlığını devam ettirse de Ankara hükümeti gelirlerine el koyup.tahviller Lozan antlaşmasıyla çözümlenip Osmanlının borçları yeniden yapılandırılarak 2/3 kısmı T:C ye devredilmiştir. I MEŞRUTİYET padişahın yetkilerinin kısıtlandığı sened-i iitfak ,Tanzimat fermanı,ıslahat fermanıyla devam eden süreç ali ve Fuat paşaların ölümleriyle sultan Abdülaziz döneminde gerilemiştir.Tanzimat döneminde yetişen aydınlar batı uygarlığının üstünlüğü geniş hürriyetlere ve parlamentolu demokratik siyasi rejime bağlıyordu.padişahla bütünleşen Tanzimat bürokratları temsili sisteme inanmıyorlar ve merkezi otoritenin güçlenmesini ön planda tutuyorlardı .Tanzimat bürokratlarının otoritesine ters düşen yeni Osmanlı hareketini öncüleri içerisinde ,Şinasi,Namık kemal,ziya paşa ,ali Süavi gibi yazarlar ve şairlerdi.bu kişiler özellikle ,ilerlemenin hür kurumlara dayandığını ,hür kurumların ise ancak kamuoyunun desteğiyle ayakta kalabileceğini,bu nedenle halkın eğitilmesi gerektiği savunuluyordu.Halka en kolay ulaşmanın yolunun da gazete olduğu biliniciyle,gazete çıkarmaya başlamışlardı.aslında Abdülaziz idaresine karşı mücadele eden aydınlar tarihe kuleli vakası olarak geçen olayı ilk olarak kabul edebiliriz.önemli aşamalar kaydeden genç Osmanlılar cemiyet ise 1865 de İstanbul da kurulmuş.1867 de faaliyetlerini artırmış.hatta cemiyet üyelerinden Mustafa fazıl paşa padişaha meşrutiyeti ilan etmesi için mektup göndermiştir.bu padişah tarafında rağbet görmemiş takibe alınmış ancak Abdülaziz Ser asker Hüseyin avni paşa önderliğinde bir askeri darbe ile tahtan indirilmiş yerine 5 murat tahta çıksa da rahatsızlığı sebebiyle tahtı 31 ağustos 1876 da II ABDÜLHAMİTE bırakmıştır.. Abdülhamit devletin sağlam bir düzene bağlanması olarak anlaşılan meşrutiyeti azınlıklar nedeniyle dış baskının hafifletilmesi ni dile getirtmiştir ancak padişah halkın meşruti idare için yeterli bulmayan devlet adamlarına hak versede devletin köklü dertlerine meşrutiyetin deva olacağı beklentisine sahipti. askeri okullar müdür Süleyman paşa Abdülaziz ve 5 murat ın tahtan indirilmesi devlet adamlarının kendilerini güvence altına almak olarak değerlendirmiş ve sadrazam Mehmet rüştü paşa nın da halkın verdikçe isteyeceğini söylemesini meşrutiyetin engellenmesi olarak belirtmiştir. 187 6 KANUNİ ESASİ II Abdülhamit han meşrutiyetin ilanı için derhal anayasanın yapılması için3 0 eylül 1876 da bir komisyon kurulmasını emretmiş.28 kişiden oluşan komisyon 1831 BELÇİKA ,1859 PRUSYA ANAYASASI İLE BİRLİKTE 20 YE YAKIN TASARIYI İNCELEMİŞ BU TASARILAR İÇERİSİNDE MİTHAT PAŞA İLE SAİT PAŞALARIN TASARILARIDA VARDIR.. Mithat paşanın kanuni cedit teklifi .meclis in 120 kişiden oluşması,bu sayının 1/3 ün hükümet tarafından atanmasını,80 ninin millet mebusu.40 ının ise devlet mebusu olmasını tasarıyla bütün vükela,bakanlar,ve müsteşarlar hükümet adına mebus sayılacaktı.hükümet güven oyu almak zorundaydı.aksi takdirde düşecekti kanuni cedit ancak meclisi mebusan tarafından yürürlükten kaldırılabilecek ,devletin resmi dilini Türkçe,güçlü hükümdarlık makamınıda içeriyordu. Sait paşanın tasarısına göre ise Fransız anayasasının Türkçeye çevirisi gibiydi.12 bölümden oluşup daha kapsamlıydı. doğrudan doğruya millet tarafından seçilen750 kişilik bir meclis öngörüyordu.ancak seçimin kura sistemiyle yapılmasını öngörüyordu.yasama yetkisi MİLLET MECLİS adını taşıyan bir meclise veriliyor. komisyonun 140 madde olarak hazırladığı taslak heyeti vükelada(bakanlar kurulu)nda hararetli tartışmalardan sonra 119 maddeye inip padişaha sunulmuştur. Nihayet TARİHTE İLK TÜRK ANAYASASI OLAN KANUNİ ESASİ 23 ARALIK 1876 DA İLAN EDİLMİŞTİR.bu anayasa ağır yenilgiyle sonuçlanan 1877/78 osmanlı rus savaşıyla rafa kaldırılmıştır. 1876 kanuni esasinin özellikleri-egemenliğin padişaha ait olduğu,halifelik de dahil olmak üzere saltanat osmanlı ailesinden en büyük evlada ait olduğu,padişahın islam dinini koruyucusu ve osmanlı halkının hükümdarıdır.padişahın yaptıklarından sorumlu olmama kanun altına alınmış,padişahın üstün gücünü sınırlayan madde de yoktur padişah; para basılması ,hutbelerin adına okunması,yabancı devletlerle antlaşmalar yapılması,harp ve barış ilanları,kara deniz kuvvetlerini kumandası,askeri hareketlerin yapılması,şer i hükümlerin uygulanması,cezaların hafifletilmesi,affı,memurlara rütbe nişan verilmesi,geniş yetkilere sahipti padişahın yürütmenin başı olduğu,sadrazam ,bakanlar kurulu şeyhülislam tayini padişaha ait olduğu,hükümet meclise değil padişaha karşı sorumlu olduğu,padişahın yargı yetkisine sahip olduğu anayasının 113 ,maddesinde padişah bu yetkileri verilmiştir.padişah eğer zabıta tarafından yapılan araştırmada hükümetin emniyetini ihlal ettikleri kesinleşenleri sınır dışı etme hakkına sahipti. Anayasaya göre meclis ,adına meclis umumi denilen HEYETİ AAYAN VE HEYETİ MEBUSAN ismini taşıyan iki ayrı meclisten oluşmaktaydı.heyeti mebusan üyeleri Osmanlı vatandaşı elli bin erke nufusa bir mebus düşecek şekilde halk tarafından gizli oyla seçileceklerdi.seçimlerin süresi 4 yıl olup mebuslar tekrar seçilebileceklerdi. Heyeti ayan üyeler ise padişah tarafından atanmaktaydı.bu göreve ise bakanlık,valilik.ordu müşirliği(paşa)kazaskerlik.elçilik.patriklik.haham başılık. yapmış olanlar ile kara ve deniz subaylarının dan kırk yaşından büyük olanlardan gerekli şartları taşıyanlar ömür boyu bu göreve atanırlardı. Mebusların dokunulmazlığı vardı.çoğunluk kararı olmadıkça tutuklanamaz cinayet veya suç işlerken yakalanmadıkça tutuklanamazlar verdikleri oydan sorumlu tutulmazlardı. Üyeliklerinin düşmesi meclisi umum azasının kararına bağlıydı.bu anayasa bir nevi meşruti monarşide diyebiliriz. Seçimler ise sürenin yetersizliği sebebiyle geçici çıkartılan seçim talimatına göre 80i Müslüman 50 si gayri Müslim olmak üzere 130 mebusun seçilmesine karar verildi.1876 yılına ait olmak üzere vilayet meclislerini kinci seçmen sayılarak mebusların bunların belirlemesine karar verildi. İlk mecliste ise 69 Müslüman 46 gayri Müslim olmak üzere 115 mebus bulunuyordu. İlk Osmanlı meclisi 19 MART 1877 PAZARTESİ GÜNÜ DOLMABAHÇE SARAYIN DA yapılan törenle açıldı.tüm resmi tatiller o gün tatil edildi.meclis mebusan ilk toplantısını 20 mart1877 de sultan Ahmet teki darülfünun binasında yapmış.28 haziran da toplantı ılın tamamlamıştır. Meclis ayan için ise 21 i müslüman 5 i gayri Müslim 26 üye seçildi. Meclis mebusta 2 .dönem de 106 mebus görev aldı .59 Müslüman 47 gayri Müslim den oluşup denge Müslümanlar aleyhineydi. meclisin 2 döneminde başlayan Rusya harbinde Hıristiyan mebuslar kendi çıkarlarını gözetiyorlardı bu nedenle II ABDÜLHAMİT HAN Rusya ile ateşkes görüşmelerinin yapıldığı saderet tezkiresi(yazışma)üzerine meclisin zarar vereceğini düşünerek 14 şubat 1878 de meclisi feshetti.meşrutiyet böylece 1 yıl 1 ay 21 gün devam edebildi.toplantı süresi ise 10 ay 25 gün sürmüştür. Kanuni esasi şeklen yürürlükte olsa da II Abdülhamitlin 30 yıl sürecek mutlak hakimiyeti söz konusudur.iç baskılar ,Fransız ihtiallinin100.yıl dönümü olan 1889 da Osmanlı terakki ve ittihat cemiyetini kurulmasıyla hızlanış.cemiyet gizli faaliyetlere başlamış.aydınlar ve ordu mensupları arasında geniş taraftar bulmuş.soruşturmalar üzere bir çok üyesi yurtdışında faaliyetlerine devam etmiş.fransa .mısır.isviçre önemli ülkeler olmuştur. 1897 de Yunanistan ın Girit ilhak ettiğini açıklamasıyla Osmanlı yunan savaşı patlak vermiş.Osmanlı demek meydan muhaberesinde yunan ordusunu imha etse de başarı elde etse de aralarında Rusya nın da olduğu batılı devletlerin girmesiy le savaş masada kaybedilmiş.Giritin ıslahı ile oraya bir Hıristiyan bir valini atamansına karar verilmiş.bu savaştaki kayıplar ittihat ve terakki cemiyeti için devletin düştüğü acizliğin işareti olup ülkede mesrutiyetin ilanı bekleniyordu. Cemiyet ilk toplantısını 1902 de Paris te yapmıış kongreye prens Sabahattin.ahmet rıza.ismail kemal.ismail hakkı paşa.mahir sait .halil ganem.hüseyin siret.ibrahim temo.ve dr rıza gibi cemiyetin ileri gelenlerin yanı sıra ermeni ve rum temsilcilerde katıldı. Cemiyet 1902 de ikiye bölündü.yabancı müdahelesi isteyenler.prens Sabahattin beyin başkanlığında TEŞEBBÜSÜ ŞAHSİ ADEM İ MERKEZİYET adı altında birleşerek çalışmalarını sürdürdüler.müdahaleye karşı olanlar ise Ahmet rıza beyin önderliğinde terakki ve ittihat adı altında birleştiler meşrutiyetin kurma çabalarına katılan gizli cemiyetlerden biride VATAN VE HÜRRİYET DERNEĞİ ŞAMDA MUSTAFA KEMAL tarafından kuruldu.bu dernek daha sonra 1907 de Ahmet rıza beyin terakki ve ittihat cemiyetine katıldı. Tüm cemiyetler 27 aralık 1907 de pariste bir araraya gelerek II Abdülhamit i tahttan indirip meşrutiyeti yeniden kurma kararı aldılar.planlar önce pasif direnme.vergi ödememe.yapılan propagandalarla ordunun ittihatçılara karşı silah kullanmamasını sağlama.gerekirse sonunda ayaklanma.yapılması hususunda gizli de bir komite kurulmasına karar verildi .cemiyet hızla Makedonya da örgütlendi.ingiltere nin Rusya ile revalde görüşmesi üzerine cemiyetin askeri kanadı dağa çıkarak ayaklanma başlattı.padişahın bölgeyi kontrol için giden gönderdiği müfettişlerin cemiyet fedaileri tarafından öldürülmesi padişahın direncini kırılmasında etkili olmuştur.sonuçta MEŞRUTİYET 23 TEMMUZ 1908 DE İLAN EDİLDİ.bunu halifeliğin kaldırılması ve genel af izlemiştir İNŞAAALAH İLAHİYAT TA BENİM GİBİ 2 SINIFA GİDENLERE FAYDASI OLUR ANCAK BAZI KLAVYE HATALARI OLABİLİR .ÜNİTELERİ ASLİ KİTAPTAN OKUMAKTA FAYDA VAR ÇÜNKÜ BİRAZ KARIŞIK SELAM VE SADECE DUA İSTEĞİYLE |
22 Eylül 2013, 15:44 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 26990 Üyelik T.:
01 Nisan 2013 | Cevap: inkılap tarihi ders notları ilahiyat 2 .sınıf
İlahiyat ön lisans İnkılap tarihi 3. ünite KISA KONU ÖZETİ TÜRKİYEDE MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE SİYASET Tanzimat ve ıslahat fermanları ile gelen uygulamalar batılı devletler tarafından siyasi ve dini Amaçlı olarak kullanılmaya başlayınca Müslümanlar arasında tepki toplamaya başlamış bu nedenle terakki(ilerleme)nin yerini ittihat(birleşme)kabul görmeye başlamıştır .diğer sebepler arasında Avrupa endüstrisinin rekabeti karşısında yerli sanayinin çökmesini ,yönetimde meydana gelen değişiklikler ,Osmanlı coğrafyasının parçalanması ile işgallere maruz kalmasını da ittihat ı öne geçiren unsurlar arasında sayabiliriz. 1876 kanuni esasi ile Osmanlı devleti İslam dinini resmi din(11 madde) kabul etmiş bu dönemde okullara din dersi konulurken hükümdara da AHKAMI ŞER İYYE yürütme görevi verilmiştir.(7madde).şeyhülislam devlet örgütü içine alınmış.(27),adli yasama kurumlarının yanında şer i mahkemelere de yer verilmiş.(87)bunların yanı sıra ayan meclisinin İslami ilkelere aykırı yasaların reddedileceği maddesi konulmuş.(664) ve ayrıca padişah İslam ı n koruyucusu olarak kabul edilmiştir.(4 madde) II Abdülhamit e 1881 başlarından beri İslamcı görüşü savunan çok sayıda raporlar sunulmuş bu raporlarda dinin tüm Müslüman ülkeler için bağlayıcı olması ve halifeliğe vurgu yapılmaktaydı. İslamcılık politikasının gelişiminde batılı devletlerin emperyalist politikaları etkili olmuş. sömürgeci batının sonunda Cezayir ,kırım ,Tunus,Mısır gibi önemli topraklar kaybedilmiştir.1870 den itibaren siyasi bir fikir akımı haline gelen İslamcılık politikası II Abdülhamit in tahta çıkışından itibaren bu politikaya imkan verecek şekilde psikolojik ve fikri potansiyel olarak büyük ölçüde hazır duruma gelmiştir. 1882yılında II Abdülhamit İslam dünyasının halifesi olarak bir çok ülkeden tebrik alırken İran Fas ve birkaç ülke dışındaki Müslüman ülkeler Avrupa hakimiyet inin altına girmekteydi. İslam birliği (ittihad i İslam)duygusu bir ihtiyaç haline dönüşmüştür.1876 kanuni esasini ilanı sonrasında Osman lı devletini himaye edeceği inanılan İngiltere nin Süveyş kanalına hakim olmasından sonra Osmanlının devamını sağlamak politikasından vazgeçmesi Osmanlı devletinin kaderini derinden etkilemiştir.Rusya ile İngiltere arasında kalan Abdülhamit çözüm olarak Avrupa devletlerini arasında denge politikası takip etmiş bu politika İslam dünyasında Abdülhamit in dindar bir halife portresi çizmesine Müslüman halk arasında sevgi ve saygının artmasına sebep olmuştur.Batılı devletler açısından da halifeliğin güç ve yetkisinin Müslümanlar üzerinde çok güçlü olduğu inancının yaygınlaşmasına da zemin hazırlamıştır.devletin yıllardır içinde bulunduğu İslami gelenek de bu durumu güçlendirip meşrulaştırmıştır.Hükümetin desteğinde olan bir çok gazete ve dergi de İslamcı politikaları desteklemekteydi.bu gazetelerdeki yazıların amacı öncelikle Arap, Arnavut vesair Türk olmayan Müslümanların da sadakatini kazanmak ve daha sonra ise Müslümanların yoğun olarak yaşadığı bölgelerden Hindistan başta olmak üzere siyasi ve maddi destek temin edip Osmanlıyla birlikte hareket etmelerini sağlamaktı. İslamcılık fikrini savunanların içerisinde aynı zamanda bir tarihçi de olan Cevdet paşa ve şirvanizade rüştü paşa da bulunmaktaydı. II Abdülhamit devletin diğer unsurlarını yok saymadan siyasi ekonomik şartlara uygun olarak İslami duyguların ön plana çıkarıldığı ve İslami müesseselerin kuvvetlenmesinde ve yaygınlaşmasında özel gayret gösterilerek dış siyasete ıslama belirleyici rol vermeyi amaçlandığını görebiliriz. Osmanlıcılık ve Türkçülük zemini tamamen terk edilmese de bu düşüncelerin aslına altında yatan temel gerçek DEVLETİN NASIL KURTARILACAĞIDIR.. Aslında Osmanlının elindeki dini makamları İngiltere ve Fransa kullanmıştır. Fransa Abdülmecit ten orta Afrika da ki misyonerlerin Müslüman kabileleri tarafından öldürülmemesi için yardım istemiştir .İngiltere ise 1877/78 Osmanlı Rus harbinde II Abdülhamit e Rusya dahilindeki Müslümanlar ve Afgan kralı üzerindeki nüfuzunu kullanmasını istemiştir. İngiltere mısır ve Kıbrıs ı ele geçirdikten sonra ise maalesef kendi zarar görme ihtimaline karşı halifeliğin nüfuzu karşısında tedbirler almaya başlamıştır. II Abdülhamit hanın İslamcılık politikasını ilk olarak Osmanlı Müslüman tebaasını “İSLAM ‘Bayrağı altında toplamak ikinci olarak da dış ülkelerdeki Müslümanların halifelik makamı etrafında toplanmasını temin ederek mevcut problemlerin çözümünde karşılıklı olarak destek ve yardım sağlamak, son olarak da sunnilik ve Şiilik arasında ki yakınlaşmayı sağlayıp Ortadoğu da ki İngiliz planlarını boşa çıkarmak ve Hindistan Şiilerini siyasi desteğini sağlamak (ancak bu hedef iran şahının bu politikayı kendi aleyhine algılamasıyla karşı tedbir olarak ermeni aykırılıkçı hareketi desteklemesiyle sonuçsuz kalmıştır. Abdülhamit in politikaları İslamcılığın o günün şartlarında Arap yarım adası mısır Suriye ve yemendeki Arap milliyetçiliği akımların a karşı geliştirilmiş olan bir birleştirici siyasi akımdır. Uygulanan politikaların ışığında Arap şeyhlerinin ödüllendirilmesi ve sürre alayları(Recep ayının on ikinci günü hacca gidecek Osmanlı Müslümanları ile birlikte yola çıkar,Şam’da Ramazan ayını geçirdikten sonra,Mekke’de gönderilen hediyeleri dağıtan birlik) na eskisinden daha çok önem verilmesi.afrika tarikatlarına itibar edilmesi bu politikalar doğrultusunda gelişmiştir. 1878 berlin antlaşmasını müteakiben Osmanlı devleti sınırları içerisinde gayri Müslimlerin oranı yüzde yirmiye kadar inmiştir. II ABDÜLHAMİT iktidarının ilk günlerinden itibaren buharlı gemiler, demiryolları telgraf hatlarını yaygınlaştırılma sına ciddi destekler vermiş.1855 kırım savaşında ilk telgraf açılmasına rağmen bu dönemde 30 bin km den fazla telgraf hattı çekilmiş. bu hat hicazdan yemene kadar uzanmış. hilafet merkezi ege ve Akdeniz deki adalara kadar ulaşmış.mors işaretleri seri şekilde Türkçeye çevrilmiş en son model telgraf makineleri getirilmiş.öğrenim için Fransa ya öğrenciler gönderilmiş.kurslar açılmıştır.osman lı devleti yol ve demiryolu inşası ile gidemediği yerlere telgraf hatları ile ulaşan ilk ülke olmuştur.İslam dayanışması telgrafla hız kazanmış.sömürge veya bağımsız Müslüman ülkelerle telgraf sayesinde haberleş ilerek birbirlerinden haberdar olmuşlardır.o dönemin İstanbul gazeteleri bu şekilde etkili olmuştur.Londra parlamentosunun tüm tartışmaları yayınlanırken.müthiş haberleşme ağıyla Osmanlı aydınları İslam dünyasını tanımaya başlarken İslam dünyasıda Osmanlıyı tartışmaya tanımaya başlamıştır.Bu durum aynı zamanda Türkçülük akımının da güçlenmesine vesile olmuştur.İslam dünyasında tenasüt (dayanışma)nın islamcılığın gelişmesinde ise tarikatların da müthiş etkisi olmuştur. Cezayir in Fransızlar tarafından işgali İstanbul tarafından tepkiyle karşılanmış tunusun 1881 de Fransa tarafından işgali Abdülhamit e karşı daha fazla sempati duyulmasına vesile olmuştur. kuzey Afrika da ki işgalleri engellemek amacıyla vakit ve Arapça el cevap gazeteleri çıkarılmaya başlamış.bu gazetelerde sık sık sultanın İslami müdafaa etmek için kanının son damlasına kadar hazinesini son kuruşuna kadar harcamaya hazırdır sözleri tekrarlanarak İslam dünyasında bölünme ve gruplara ayrılmaya son verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Abdülhamit batıya alternatif olarak Japonya gibi ülkelerle siyasi kültürel ilişkiler kurmuş Osmanlı okul gemisi Ertuğrul u ziyaret amacıyla 1888/89 suveyş kanalından adem Bombay Seylan Singapur Saigon ve hong konga gitmiş. Almanya ile iyi ilişkiler kurulmuş buraya öğrenciler gönderilmiş yüzde sekseni Müslüman olan halkı sosyo ekonomik kalkındırmak amacıyla Anadolu demiryolu,köprüler, okullar ,kütüphaneler hastaneler,imar faaliyetleriyle donatılırken diğer yandan siyasi ve ideolojik olarak halkı eğitmek amacıyla eğitime hız verme gibi çalışmalar Müslüman milletin inşası olup sonuçları daha sonra yalnız modern Türkiye de değil orta doğuda yu da derinden etkileyecektir. I MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE EĞİTİM KÜLTÜR FAALİYETLERİ 1876 kanuni esasi Türk demokrasisi açısından olduğu kadar eğitim tarihi açısından çok büyük öneme haiz olup üç maddesi eğitim hakkındadır. bunlardan ilk ikisi özel öğretime üçüncüsü ise ilköğretimin zorunluluğuna ilişkindir. 15 madde öğretim işini (konusunu)herkes özgürce yapabilir. ilgili kanuna uymak suretiyle her Osmanlı vatandaşı genel ve özel öğretim yapmaya izinlidir. 16 madde ülkedeki çeşitli dinsel inançlardaki toplumların din ve inançlarına ilişkin öğretim yöntemi ve biçimine dokunulmayacaktır. aynı madde ülkedeki tüm mekteplerin devletin denetiminde olduğu nu da belirtir. 114 madde de ise Osmanlı bireylerinin tümü için ilköğretim mecburi olacak ve bunun ayrıntıları ayrı bir düzenleme ile belirtilecektir. II Abdülhamit döneminde medreselerin yanında modern usulde eğitim öğretim yapan okulların da açılmasına hız verilmiştir.iptidai , rüştiye .idadi.gibi temel öğretim kurumlarının sayı ve kalitece artırıldığı görülmüş ayrıca yüksek okullar kurulmuş böylelikle eğitim ve öğretime özel bir ilgi gösterilmiştir.ilköğretimde istenilen seviyeye ulaşılamasa da daha çok rüştiye.idadi.sultaniye okullarının çoğalması olarak görülmüş.ilköğretimdeki ile orta öğretimdeki eğitim farkı belirmiş bu yüzden II Abdülhamit ede ilk tepkiler tıbbiye ve harbiye de oluşmuştur.zira bu okullarda okutulmak ta olan Fransızca matematik.fizik.biyoloji.iktisat .tarih gibi dersler öğrencilerin ufkunu açıp yenilikçi reformist gençlerin yetişmesine zemin oluşturmuştur. EĞİTİM TEŞKİLATLARI VE ÖĞRETİMİN KADEMELERİ Tazimatla başlayan eğitimi teşkilatlandırma çabaları bu dönemde modern hale gelmiş 1879 düzenlenen MAARİF NEZARETİ teşkilatı günümüz eğitim teşkilatının temelini oluşturmuştur. maarif nezaretinin ilk.orta .yüksek öğretimi taşrada gerek vilayette gerek sancakla kaza merkezlerinde modern bir bakanlık teşkilatına dönüştürüp önemli işler başarılmıştır. Bu teşkilat da yapılan modernleşmenin en önemli uygulamasından biri İSTATİSTİK kalemin kurulmasıdır. 1879 da yapılan değişiklikle maarif nezareti bünyesinde ilköğretime denk gelen MEKATİBİ SUBHANİYE dairesi kurulmuş. bu kurum müfettişler sayesinde denetlenmiş. ilk 16 yıl içinde gereken ilginin gösterildiğini ortaya koyan uygulamaları şu şekilde sıralayabiliriz. “kanuni tedbirler .ilk öğretimin mecburiyeti “idari tedbirler.. merkez ve taşrada ilköğretim teşkilatların kurulması “ibtidai okulların açılması ve çoğaltılması “subyan okullarına yeni usul eğitimin sokulması “Müslüman halkın kalabalık olduğu yerlerde ilköğretime öncelik verilmesi “halkın maarif alanında maddi yardımının sağlanması “taşrada darülmuallim lerin açılması Bu çabaların sonucu olarak bir çok taşrada liseler açılmıştır. sağır dilsiz okulları sonra görme özürlüler için okullar açılmıştır. II Abdülhamit han eğitim seferberliğine kaynak için 1883 yılında ise 1866 dan beri ziraat bankasına sermaye sağlamak için aşar vergisine konulmuş onda birlik İANE VERGİSİ ni %39 a çıkartmıştır.bu şekilde elde edilen fonun 3 te ikisini tarımsal gelişmeye ayrılırken kalan üçte biri ise MAARİF HİSSE İANESİ adıyla devlet okullarının yapımına ayrılmıştır.iptidai ve rüştiyelere ise vakıflar,bağışlar ve yerel kaynaklardan sağlanmıştır.Abdülhamit döneminin okullaşmanın üstünde durulması gereken en önemli iki boyutu vardır.bunlar okul türlerinin ve mevcudunun ve sayısının artırılması ile ihtiyaç alanlarına göre okul çeşitliliğini tespit ederek sayısını artırmak en büyük artışında yüksek öğretimde olduğunu da söyleyebiliriz. Fransız tarihçi georgen Abdülhamit dönemindeki artışı Abdülhamit in yeniden inşa döneminden başlayarak maarif alanında gösterdiği gayret önemlidir .istatislikler ise şöyle sıralayabiliriz. “1879 da sayısı 277 olan rüştiyelerin 1888 de 435 e çıkması “1876 da tüm imparatorlukta sadece 6 idadi varken 1893 te 55 i bu sayı 1908 e gelindiğinde 98 e çıkacaktır. “kız okullarında artış sağlanmıştır “hukuk,sanayi nefise,ticaret mektebi gibi yeni yüksek okullar açılmış mülkiye mektebi modernleşmiştir. “İstanbul dan çok diğer illeri hedef almış İstanbul da artış oranı daha düşük kalmıştır. “1890 lar dan itibaren büyük kentlerde meslek yüksek okulların açılması ve her askeri bölgelerde açılan askeri okulların dışında ŞAMDA TIBBİYE.SELANİK-KONYA-BAĞDATTA hukuk mektebleri selanikte ayrıca polis mektebi de açılmıştır.Abdülhamit Fransa dan mimarlar getirilmiş Fransız tipi mimari modeller seçilmiş.Abdülhamit diğer padişahlardan ayıran en önemli özelliği camiden çok okul yaptığı için maarif perver diye de övgüye boğulmuştur. Osmanlının çöküşünün tespitiyle birlikte ilk bulunan çözüm yolu Müslim ve gayri Müslim unsurları bir arada yaşatabilme çabasıdır. osmanlıcılık olarak ifade edilebilen bu yaklaşım daha çok II Mahmut döneminde yoğun şekilde takip edilmiş II Mahmut un ‘’ben tebaanın Müslüman ını camide, hristiyanın ı kilisede,Yahudi sini havrada fark ederim aralarında fark yoktur sözü açıkça göstermektedir.Tanzimat ve ıslahat fermanları bu siyasetin sonucu ortaya çıkmıştır.1877/78 Osmanlı Rus harbinde azınlıkların ekseriyetini Osmanlıdan koparılmasıyla Osmanlıcılık politikasının geçersizliği görülmüştür. II MEŞRUTİYET DÖNEMİ SEÇİMLERİ VE MECLİS MEBUSAN ÇALIŞMALARI Meclislerin toplantıya çağrılmasıyla başlayan II meşrutiyet döneminde dört genel seçim yapılmıştır.1908-1914-1914-1919 yıllarında yapılan genel seçimlerle oluşan meclis mebus an 1908-1912 *1912-1914*1914-1918* ve 1920 faaliyet göstermiştir.1920 de toplanan ve misak i milliyi kabul eden Osmanlı mebus an meclis diğer meclislerin akıbetine uğramış itilaf devletlerinin meclisi basarak etkili milletvekillerini malta ya sürgüne gönderilmesi ile 11 nisan 1920 de padişah vahdettin tarafından itilaf güçlerinin baskısı karşısında kapatılmıştır. bundan sonraki dönem ise TBMM dir. 1908 meclisinde157 Türk ,54 Arap ,25 Arnavut,22 Rum ,10 ermeni,9 Slav(6sırp-3bulgar)ve 4 Yahudi vekil görev yapmıştır.cumhuriyet döneminde siyasi partiler kanunu kanun olarak uygulanan cemiyetler(siyasi partiler)serseri ve toplantı kanunları çıkarılmıştır 1876 kanuni esasini tamamen kaldırılması düşüncesiyle yola çıkılsa da 13 nisan 1909 da zuhur eden tarihe 31 mart vakası(rumi31mart1325)olarak geçen büyük ayaklanma sonrası toplantılarına ara vermek zorunda kalmış.çıkan isyanda ittihatçı mebuslar meclis terk etmek zorunda kalmış.bu olayın Selanik te duyulması üzerine Mustafa kemalin de aralarında bulunduğu hareket ordusu İstanbul üzerine yürümüş halka hitaben yayınlanan beyannameyi bizzat kendisi hazırlamış. II Abdülhamit isyandan sorumlu tutularak 27 nisan1909 da tahttan indirilmiştir. Yerine geçirilmesi mecliste oylanarak Reşat V. Mehmet geçmiş ünvanını bu günde koruyan İstanbul üniversitesi rektörlüğünün bulunduğu harbiye nezaretinde yapılan törenle tahta çıkmıştır.21 ağustost1909 da 1876 kanuni esasinin 24 maddesi değiştirilmiş. yeni bazı maddeler ilave edilmiş tüm bu düzenlemeler de ise HAKİİMİYET İ MİLLİYE esası (millet egemenliği)kaidesi aranmış padişaha tahta çıkışında meclisi umumide şer i şerif ve kanuni esasi hükümlerine uyacağına,vatan ve millete sadakat edeceğine dair yemin etme şartı getirilmiş olup aslen V Mehmet Reşat meclis tarafından onaylanan ve mecliste yemin eden ilk padişahtır.Anayasanın 113 maddesi olan padişaha hükümetin emniyeti ihlal ettikleri zabıta araştırma ile sabit olanlara Osmanlı ülkesinden ihraç sürgün etme yetkisi kaldırılmıştır.eğer gerek duyulursa sıkıyönetim ilan etme yetkisi hükümete bırakılmıştır. 1912 seçimleri gerçek manada çok partili seçim olmasının yanında ilk erken genel seçim olma özelliğine de sahiptir.1912 seçimlerine ittihat ve terakki ile hürriyet ve itilaf fırkası katılmıştır tarihe bu seçim sopalı seçim olarak geçmiş ilk çalışmasını meclis 18 nisan 1912 tarihinde yapmıştır. 1914 ocak nisan aylarında yapılan seçime tek parti olarak ittihat ve terakki katılmıştır.14 mayıs 1914 açılan meclis mebus an kapandığı 21 aralık 1918 e kadar 310 oturum yapıp II meşrutiyetin en uzun ömürlü meclis olmuştur.5 yıl devam eden meclis ancak önceki 1908 1912 deki gibi feshedilmiştir.1914 meclisi I .dünya savaşı nedeniyle görüşmelerini büyük kısmını bütçe,harp ödeneği.askere alımlar ve askerlerin durumu üzerinde yapmıştır.savaşa rağmen en önemli adımı miladı takvime geçilmesidir. I I MEŞRUTİYET DÖNEMİ GELİŞMELERİ. İttihat ve terakkini egemen olduğu bu dönemde ittihatçılar batı örneğine uygun parlamenter sistemi getirmeye çalışmışlardır. eğitimi yaygınlaştırmaya ,medreselerde ıslahatlar yapmışlar,kadının sosyal hayatta layık olduğu yeri alabilmesi için çabalar göstermişler. dernekler kurulmuş ,yasal düzenlemeler yapılmış.laik nitelikli yüksek öğretim kurumlarını modern biçime sokmaya çalışmışlar..ayrıca arap harflerine yenilik yapılmak istenmiş.milli kütüphane.filmcilik. milli coğrafya cemiyetleri kurulmuştur.ordunun modernleşmesi ne önem verilmiştir. 19, YY İKİNCİ YARISINDAN dan sonra devleti çökmekten kurtarma amacı güden fikir akımları nı ise OSMANLICILIK,İSLAMCILIK,TÜRKÇÜLÜK,BATICILIK olarak değerlendirebiliriz. *Osmanlıcılık tüm milletleri aynı çatı altında tutmak. *İslamcılık hangi milletten olursa olsun lar bütün Müslümanların halifenin etrafında toplanmasını öngörüyordu. II meşrutiyetteki İslamcılık fikrinin altyapısını sıratı müstakım, sebilirürreşad ve beyanül halk gibi dergilerin oluşturduğunu söylemek mümkündür.İslamcılara göre batı ve doğu medeniyetleri ayrı şartların ve sebeplerin sonucu oluşmuştur. Müslümanlığın batı medeniyetinden üstünlüğüne savunmuşlar. bedevi bir kavmin ‘yeryüzünün en ileri devleti haline getirmiş olan İslam 20 yy da batının varmış olduğu şartlara sahiptir.bu açıdan batıya muhtaç değildir.batı sadece teknik bakımdan üstündür.batının sadece teknik ve ekonomisini almak mümkündür. *Türkçülük devletin ancak dili .dini soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanarak yaşayabileceğini iddia ediyorlardı. *batıcılık ise kendi içinde ikiye ayrılıp batı medeniyetini bir bütün halinde kabul edilmesiyle yıkımın önlenebileceğini savunanlara karşı batının sadece bilim ve teknolojisi alıp kültürel unsurların dışlanması nı vurgulayanlar vardı.ilki dışındaki bu akımlar aydınlar arasında kurtuluş çaresi olarak görülmüştür. Yoğun mali sıkıntılar a rağmen maliye bakanı cavid beyin hazırladığı program dikkatle uygulanarak %75 lik gelir artışı sağlayan hükümet buna rağmen açığı kapatamamıştır. borç almak için cavid bey Osmanlı bankası vesilesiyle Fransız lar la görüşmüş ancak ittihatçıların yabancılara bakış açısı öğrenen Fransızlar ağır şartlar öne sürmüşler bu arada almanlar devreye girmiş ve 7 kasım 1910 da 11 milyon altınlık borç anlaşması yapılmıştır. Trablusgarp ve balkan savaşları sırasında ortay çıkan ve yıpratıcı sonuçlar doğuran temel meselelerden biride subayların aktif siyasete girmiş olmalarıdır.meclis dışı olarak halaskar zabitan gurubunun çalışmaları üzerine padişah V Mehmet Reşat 19 temmuz 1912 de orduya hitaben siyasete bulaşmalarını tenkit edip amirlerine itaat etmelerini mesailerini ise vatan müdafaasına harcamalarını istemiştir.siyasi açıdan daha önceki sadrazamların yer aldığı bir uzlaşama teşebbüsü büyük kabine oluşturulmuş.ancak huzurun sağlanmasında beklenen verim alınamamıştır.uzlaşma yerine sadrazam istifa etmiş .29 ekim 1912 de işbaşına getirilen kamil paşa hükümeti de durumu değiştirememiştir. 8 kasımda Selanik in işgali uğramasından sonra ateşkes yapılmıştır meseleleri görüşmelere çözmeye çalışan kamil paşa saltanat şurası ın aldığı desteği uygulaya koymasına fırsat vermeyen Enver paşa toplantı halindeki hükümeti basarak sadrazamı zorla istifa ettirip harbiye Nazır nazım paşa yı da vurdurmuştur..netice itibarıyla bu olay tarihe BAB I ALİ BASKIN I olarak geçmiş3 lü yönetim ilk olarak ordunun durumunu ele almış 1913 aralığında alman general liman von sanders başkanlığındaki askeri heyet ülkeye getirilmiş ordu yönetimi gençleştirilmeye ihtiyaç görülmüş.Enver paşa harbiye nazırı olmuş ve 1914 bütçesinde askeri harcamalarda %30 indirim e gidilmiştir.II meşrutiyet döneminde yapılan anayasa değişikliklerinden başka hukuki bazı düzenlemelerde olmuştur.isviçre medeni kanunu 1912 yılında Türkçeye tercüme edilerek ceride-i adliye dergisinde yayınlanmış.bunu 1916 alman medeni kanunu tercüme edilerek aynı yıl içerisinde mecelle aile hukuku veticarihukukalanlarındayasalarhazırlamaküzere3kom isyonkurulmuş.bukomsiyon İsviçre.alman.fransız.ingiltere.amerika.avusturya. ve Macar kanunlarını da incelemiştir.komisyon sunuda kadın a erkek karşısında ve kanun nezninde önemli haklar sağlayan hukuk aile kararnamesini 1 mart 1916 çıkarmıştır. İlk kez farklı dine mensup Osmanlı ların evlenme ve boşanmaya ilişkin bazı değişiklikler bir araya getirilmiştir 1 MART 1916 AİLE HUKUK KARARNAMESİ islam aile hukuku alanında ilk resmi düzenleme özelliğinede sahiptir. kararname İle şeriat mahkemelerinin yetkileri genişletilerek .gayri Müslimlerin.evlenme .boşanma.nafaka. ve çeyiz davaları için yetkili kılınmıştır. bu kararname 19 haziran 1919 işgal kuvvetleri yüksek komiserliğini n isteği üzerine kaldırılmıştır. adli yapıda 25 eylül 1916 da adliye mahkemeleri ile sıkıyönetim mahkemelerini divanı harp görev ve yetkileri ayrılmış.hukuki laikliğin sağlanmasında önemli bir adım olan şer i mahkemeler şeyhülislam lıktan ayrılarak adalet bakanlığına bağlanması ile 25 mart 1917 tarihli kanunla sağlanmıştır. II MEŞRUTİYETİN TÜRK ÇAĞDAŞLAŞMASINA KATTIKLARI T.C nin kuruluşun adeta mayası hükmündeki II meşrutiyet dönemi gerçektende verimli olmuştur.cumhuriyete intikal eden birikimlerin en önemlisi ve olumlusu HAKiMİYETİ MİLLİYEiçin önemli adım olan çok partili sistem ve seçim geleneğinin başlamasıdır.meclis artık olmazsa olmaz olmuştur.ittihatçılar kendilerine karşı muhalefet artmasına rağmen meclissiz yönetimi hiçbir zaman tercih etmemişlerdir. 1910 na kadar ittihatçılar meclisi hür olarak çalıştırmışlardır.meşrutiyeti hürriyetin ilanı olarak gören Osmanlı aydınları meşrutiyetin ilanıyla devletin köklü dertlerine çözüleceğine inanmışlar azınlıklarla Müslümanlar arasındaki sorunlar çözülmüş Rumilideki dağlardaki çeteler şehre inip Osmanlı askerleriyle kucaklaşmışlar.törenler düzenlenmiş İngiltere kurtarıcı olarak görülmüştür. II meşrutiyetin ilanıyla siyasette olan asker 31 mart olayından sonra siyasete müdahalesi iyice artmış.hareket ordusun başındaki İstanbul a giren Mahmut şevket paşa .1913 de öldürülünceye kadar daima siyasetin içinde kalmıştır.İzmir mebusu seyit bey ittihat terakkinin ordudan doğup ordu demek olduğunu söylemiştir.Mehmet Reşat ın biat törenin harbiye nezaretinde olması askerin siyasetteki etkinliğini artırmış.bu dönemde aslında en önemli sözün kelimelerin hakimiyet milliye sözüdür.Anayasanın temel amacının hakimiyeti milliye olduğu sıklıkta mecliste dile getirilmiştir.Mecliste liberal fikirleriyle tanınan Lütfi fikri beyin 50 bin erkek nüfusunun 1 mebus seçebileceğine dair anayasanın 65 maddesindeki erkek kelimesini kaldırarak kadınlara seçmen olma hakkının tanınması teklifine kozmidi efendi itiraz etmiştir.henüz Avrupa da yapılmamış bir şeyi çok geri kalmış olan bizlerin yapmasının mütenasip bir şey olamayacağını n söylemiştir. 1909 meclis mebus anın kabul ettiği ayan meclisi ile ilgili düzenlemeler daha sonraki dönemlerde ilerideki anayasal kuruluşlara zemin hazırlaşmıştır.siyasi müşteşarlıklar buna örmek tir.bakanların yanında tecrübe ve bilgi sahibi olmak suretiyle genç ittihatçılar ın çalışması fikri ancak bu konu mecliste reddedildi.böyle bir uygulama ismet İnönü zamanında yapılmış ancak ismet İnönü başbakanlıktan ayrıldıktan sonra kaldırılmıştır. 16 ağustos 1919 da resmileşen cemiyetler kanunu ile meşrutiyetin ilanı ile hızlanan cemiyet kurmanın önüne geçilmiş cemiyetler zabıta denetimine alınmıştır. bu kanunu cumhuriyet döneminde 28 haziran 1938 de kaldırılmıştır. İki dereceli seçim sistemi 1946 ya kadar uygulanmış bu tarihten sonra hala uygulanmakta olan tek dereceli seçim sitemine geçilmiştir. 1840 da başlayan ceza kanunnamesi 1911 de (1889 tarihli İtalyan ceza kanunundan etkilenmesiyle)yeni şeklini almış bu kanunda yürüklükten kaldırılarak 1 temmuz 1926 da T.CK. de bu ceza kanunundan yararlanılmıştır. Osman lı döneminde 1912 de tercüme edilen İsviçre medeni kanunu 1926 da TMK nın hazırlanmasına örnek teşkil etmiştir. SAVAŞLAR ve kaybedilen topraklarımız 1911-14 Trablusgarp savaşıyla kuzey Afrika yı ,balkan savaşları ile balkanları,1914 de başlayan dünya savaşı ile tamamen yok olma noktasına gelinmiştir. Afrika dan ayrılış Türk İtalyan savaşı ve >Trablusgarp İtalya 1900 lü yıllardan Trablusgarp ı kendi çıkarları doğrultusunda sömürgesine almak için Fransa ile 1900 yılında anlaşmış Fransa nın Fas taki nüfuzuna karşılık kendisine Trablusgarp üzerindeki nüfuzunu tanınmış.bu nüfuzu 1901 de İngiltere,1902 de Avusturya,1909 da Rusya İtalya nın Trablusgarp üzerindeki çıkarlarını tanımışlardır.23 eylülde İtalya Osmanlıya ültimatom vermiş 26 eylülde Osmanlı notayı nazikçe reddetmiş.28 eylülde babı aliye bir gün süre tanıyan İtalya 29 eylül 1911 de Osmanlıya savaş açmış.Trablusgarp önlerine gelen İtalyan donanması 3 ekimde burayı bombardımana tutmuş.Kıyı şeridini kolayca elde eden İtalya içeride direnişle karşılaşmış.osmanlı da o zaman larda ciddi iktidar muhalefet çatışmaları var idi.yemende Makedonyada Arnavutlukta isyanlar çıkmış.boğazların İtalyan donması tarafından kapatılması nedeniyle bölgeye askerde gönderilememiş.bu arada Enver bey fethi bey ve Mustafa kemal Trablusgarp ın bölgesel kaynaklarının savunulacağı konusunda fikir birliğine vardıktan sonra harbiye nezareti nde girişimlerde bulunarak bölgeye gitmişlerdir.hamdi takma adını kullanan Enver beyi lk kafile ile Mustafa kemal ise gazeteci şerif adı ile2. kafilede yer almış.8 ekim 1911 de yola çıkan Mustafa kemal 19 ekimde iskenderi yeye mısırdan önce tobruk a oradanda derneye geçmiştir.dernede bingazide tobrukta İtalyanlara karşı başarılar elde edilmiş ancak ne varki o esnada balkan savaşları patlak verince bu subayların geri çağrılmasına sebep olmuş ekim 1912 de imzalanan UŞİ antlaşmasıyla Trablusgarp Osmanlı devletinin egemenliğinden çıkmıştır.kuzey Afrika daki siyasi varlığı sona ermiştir.Mustafa kemalin binbaşılığa Enver beyin yarbaylığa terfileri bu olaylardaki başarılarıyla olmuştur. RUMELİ YE VEDA Balkan devletlerini kışkırtan Rusyanın çabaları ile Bulgaristan. sırbistan. yunanistan.karadağ.Osmanlı nın elindeki toprakları paylaşmak üzere ititifak yapmışlar.Trablusgarp taki savaşta askeri yönden yetersizliği gören bunu fırsat bilen Karadağ ın 8 ekim 1912 de savaş ilanıyla I balkan savaşı başlamış bu savaşa hazırlıksız yakalanan kendi içerisinde subayların da ittihatçı. itilafçı. halaskar isimleriyle altında siyaset 3 e bölünmesi Osmanlı ordusunun dağılmasına sebep olmuştur. balkan savaşları sırasında Mustafa kemal genel kurmayın kendisini çağırmasıyla Trablusgarp tan ayrılarak fethi beyle kendisine çanakkale boğazı kuvayi milliye komutanlığı verilmiş.osmanlı Üsküp.selanik gibi şehirler savaşılmadan kaybedilmiştir..bu durumda Osmanlı çatalçaya kadar çekilmiş Edirne .işkodra yanya dışındaki tüm Rumeli elden çıkmış. Arnavutluk bağımsızlığını ilan etmiş.Bulgar orduları 15/17 kasım 1912 de saldırıya geçmişler ancak başarılı olamamışlardır.ingiltere.fransa.ispanya.hollanda. ve Romanya Osmanlının izni ile kendi vatandaşlarını korumak için İstanbul a gelip karaya asker çıkarmışlar bulgarsitanla 3 aralık 1912 ateşkeş yapılmasına rağmen Bulgaristan 155 gün sonra edirneyi ele geçirmiştir.edirne savunmasında yer alan kazım Karabekir ve ordu komutanı şükrü paşa esir düşmüştür. Ibalkan savaşı sonrası Londra antlaşması Osmanlı balkanlardan tamamen çıkarılmış bu arada yüzbinlerce Müslüman göç etmek zorunda kalmıştır. Balkan devletleri aralarında anlaşamaması neticesinde Osmanlı tekrar harekete geçerek Kırklareli ve edirneyi kuşatmış.ancak ilginç olarak meriçi geçmeyeceği sözünü vermiş.tunayı hayal eden Osmanlı şimdi eldeki yerleri kaybedildiği gibi Osmanlının olan yerlere de dahi gitmesine engel olunmuştur. 29 eylül 1913 İstanbul antlaşması ile edirne Kırklareli dimetoka Osmanlıya kalmış.bulgaristanda kalan Türklere eşitlik hakkı verilmiş.4 yıl içerisinde Türkiye ye göç etmek hakkı verilmiş.Türk lerin mezhep hürriyetlerine Bulgar yönetimince tanınması sağlanmış.müslümanlara müftüsünü seçme hakkı tanınmış..14 kasım 1913 Atina anlaşmasıyla Girit Yunanistan bırakılmıştır. ASLINDA BU ÜNİTEYİ YAZAN HOCALARA OSMANLININ SON VE ZOR ZAMANLARINDA GÖREV YAPAN SULTANLARA HAKERET BABINDA KELİMELER KULLANMADIKLARI İÇİN KELİMELERİ ÖZENLE SEÇİP BAZI OLUMSUZ GÖRÜNEN ANLAŞMALARI MECBUR YAPTIKLARINA HİTAPAL ZORUNDA İFADELERİ KULLNADIKLARI İÇİN TEŞEKKÜR ETMEK GEREKİR. İNŞAAALAH İLAHİYAT TA BENİM GİBİ 2 SINIFA GİDENLERE FAYDASI OLUR ANCAK BAZI KLAVYE HATALARI OLABİLİR .ÜNİTELERİ ASLİ KİTAPTAN OKUMAKTA FAYDA VAR ÇÜNKÜ BİRAZ KARIŞIK SELAM VE SADECE DUA İSTEĞİYLE |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Ilahiyat ders notları/Medineweb | Medineweb | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | 175 | 11 Kasım 2021 09:27 |
Atatürk İlkeleri ve Inkılap Tarihi II Ders Özetleri | nurşen35 | İnkilap Tarihi 2 | 3 | 21 Ekim 2017 23:47 |
Atatürk İlkeleri ve Inkılap Tarihi II 2014 Tek Ders Sınavı | nurşen35 | İnkilap Tarihi 2 | 0 | 12Haziran 2015 22:57 |
inkılap tarihi 1 ders notları | Tuba_ | İnkilap Tarihi 1 | 4 | 07 Aralık 2013 18:48 |
ilahiyat 2. sınıfta olan arkadaşların 1.sınıf 2. dönemde zorlandıkları ders hangileri | aise | Anket'ler-Röportaj'lar | 18 | 17 Şubat 2013 14:13 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|