Müslümanlarda Peygamberi Tanıtma paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL

[KARAKÖSE]

Müslümanlarda Peygamberi Tanıtma paradoksu/M.METİN ADIGÜZEL

İslam Geleneğinde Peygamber efendimizin Allahın kulu olduğu kabul edildiği halde Müslümanların büyük çoğunluğu peygamber efendimizi tüm kâinatın yaratılışının sebebi olduğu, Allahın her şeyi onun için yarattığı, diğer tüm peygamberlerden üstün olduğu, 30 erkeğin cinsel gücüne sahip olduğu gibi kimi soyut, kimi somut üstünlükler uydurarak güya peygambere olan saygılarını ortaya koymuşlardır


Olayı analiz edince her şeyden önce peygamberler arasında bir derece farkı olmadığına inandım. Allah her peygambere farklı güzellikler yüklemiştir. Musa a.s yı bir özgürlük savaşçısı yapmış ve onunla konuşarak şereflendirmiş. İsa a.s yi babasız yaratarak adeta doğuştan peygamber kılmış ve ölüleri diriltme mucizesi ile şereflendirmiş. İbrahim a.s ye dostum diyerek şereflendirmiş. Davut a.s ye Zebur ile birlikte güzel bir ses ve cesur bir yürek vererek şereflendirmiş, Muhammed a.s son peygamber ve ilim dünyası olarak şereflendirmiş….vs. Tüm peygamberler yüceliklerini Allahın onlara bahşettiği değişik güzelliklerden alırlar. Her birinin tevhide doğru uzanan farklı öğretim teknikleri vardır

.
Peygamber efendimizin en üstün peygamber oluşunun kabul edilmesi, diğer peygamberlerde bulunması imkânsız kimi üstünlüklerinde sahibi olmasını gerektirdiği için, Peygamber efendimizi diğer peygamberlerden üste çıkarmak için çeşitli uydurmalarda bulunulmuştur. Yani peygamber üstü bir varlık kurgulanmıştır. Mesela Peygamber efendimizin Hz.Ademe kadar soyunda hiçbir inkârcının olmadığı söylenmeye başlanmıştır. Oysa kuran açıkça Peygamberin dedesi olan Hz. İbrahim’in babasına şöyle dediğini söylemektedir “Hani İbrahim, babası Azer'e (şöyle) demişti: 'Sen putları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum.”(Bakara Süresi 74 Ayet)
Örneğin ahirette her peygamberin kendi nefsinin derdine düşeceği, sadece peygamber efendimizin kendi ümmetini düşüneceği anlatısı yayıldıkça yayılmıştır. Oysa Hıristiyanlarda aynı yolda yürüyerek peygamberlerini ilahlaştırmışlardı.



Peygamberlerin birbirleri arasında derecelendirilmesi kanımca Hıristiyan ve Yahudi ler ile Müslümanlar arasındaki çekişmeden doğmuştur. Her kavim kendi peygamberini diğer kavimin peygamberinden üstün olduğunu ortaya koymak için türlü şeyler uydurmuştur. Bu şekilde peygamberler insanüstü birer varlık oluncada onların yürüdüğü yolda yürümek nerdeyse uçuk bir öğreti olarak resmedilmiştir. Bunun ötesinde bir biri ile çelişen çeşitli peygamber görünümleri oluşmaya başlamıştır.


Peygamber bir insan olduğu için takip edilebilirdir, ancak söylemlerde insanüstü olduğu için ulaşılamaz ve haliyle takip edilemezdir.
Bir insan olduğu için üzülebilir, huzursuz olabilir, hastalanabilir, kızabilir, sevebilir, buğz edebilir, heyecanlanabilir, sıkılabilir, düşmandan kaçıp saklanabilir, dua ve mucize dışında farklı savaş teknikleri üzerinde çalışmalar yapabilir dolayısıyla ulaşılabilirdir. Ancak söylemlerde insanüstü olduğu için onun hiçbir hareketi insanların hareketleri gibi değildir, onun her işi mucizelerle olduğu için takip edilemez ve kolayca örnek alınamazdır.
Söylemlerin aksine gerçekte Peygamber efendimiz kelimei-şehadettede dediğimiz gibi Allahın bir kuludur, dolayısıyla Alahın diğer kulları tarafından da rahatlıkla örnek alınabilir


Aşağıdaki ayetlerden ilkinde elçiler arasında fark olmadığını, ikinci ve üçüncü ayette ise peygamber efendimizin insanüstü, dünya dışı bir varlık olmadığını, son ayette ise varlığın sadece Allaha ibadet için yaratıldığını görüyoruz.(Ayetler Ali Bulaç Mealinden alınmıştır

Bakara Süresi 285 Ayet:” Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, müminler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak sana’dır' dediler.

Fussilet süresi 6 ayet “ De ki: 'Ben ancak benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin.”

Kehf Süresi 110 ayet “De ki: 'Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın.”

Zariat Süresi 56 ayet “Ben, cinleri ve insanları sadece bana ibadet etsinler diye yarattım”

Eğer yukarıda yazılanlar sizce doğru değilse aşağıdaki sorulara cevap vermenizi rica edeceğim
1-Peygamber insanüstü bir varlık ise onun öğretisinin insanlar tarafından takip edilmesi zor olmazmı?
2-Kuran neden peygamberler arasında fark olmadığını söylüyor?
3-Kuran neden peygamber efendimiz için “'ancak benzeriniz olan bir beşer” cümlesini kullanıyor?
4-Müslümanların her şeylerini dualara bağlamalarının sebeplerinden biride peygamberi insanüstü gördükleri için, onun gibi olma çabasını elden bırakmış olmaları olamazmı?
5- Herşey peygamber efendimiz yüzü suyu hürmetine yaratılmışsa, Allah peygamberimizin yüzü suyu hürmetinemi insanları cennete yada ateşe atıyor.

KARAKÖSE
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]