|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL,Açılış Tarihi: 05Haziran 2010 (01:44), Konuya Son Cevap : 05Haziran 2010 (01:49). Konuya 5 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
05Haziran 2010, 01:44 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 18779 Üyelik T.:
20 Mayıs 2012 | Yalnız kur'an demek/Mevlüt Hönül Yalnız kur'an demek/Mevlüt Hönül Sadece Kuran ile yetinme fikrinin kökenleri ve tarihi konularına deliller ile açalım: Bu ele alacağımız mevzu günümüz meselesi değildir Tarih boyunca bu tartışma süregelmiştir,bu tartışmaların köklerine gittiğimizde Peygamber efendimizden rivayet edilen bazı hadisleri görmekteyiz. Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: ‘’Bilinki bana Kuran ile birlikte onun bir benzeri de verilmiştir.Karnı tok bir şekilde koltuğuna kurulmuş olan bazı kimselerin ‘’(Sadece) bu Kuran’a sarılın; Kuran’ın helal-haram dediğini kabul edin.’’diyeceği zamanlar yakındır.Bilin ki Allah’ın resulünün Haram kıldıkları da Allah’ın haram kıldıkları gibidir. (Ebu Davud, es sünen kitabus sunne 6/200 4604-4605 et tirmizi es sunnen (Mısır 1356-1395-/1937-1975) vs tümünü yazmıyorum Bu rivayetin bir benzerini de El Hakim tarafından farklı bir şekilde nakli şöyledir: Mıkdam b. Ma’dikerib şöyle demiştir:’’Allah resulü hayber günü bir çok şeyi,bunlar arasında ehli merkeplerin etini ve başka şeyleri de haram kıldı ve sonra şöyle buyurdu: ‘’Sizlerden birinin koltuğuna kurulup da ,benim hadislerimden birini okuduktan sonra ;Benimle sizin aranızda Allah’ın kitabı esastır kuranda helal-haram olanları kabul ederiz’’ diyeceği zamanlar yakındır.Bilinki Allah resulünün haram kıldıkları Allah’ın haram kıldıkları gibidir’’ (El Mustedrak,(Haydarabad,1335-42 1917-241),1-109 Bu ve benzeri hadislerin doğruluğu ile ilgili iki görüş sözkonusudur.Birincisi sahih olma ihtimalleri, Bu haberden kısa bir süre sonra şu şekilde gerçekleştiği. ‘’O (İmran b. Huseyn) muhtemelen sadece Kuran’la yetinmek isteyen birine şu cevabı vermiştir: ‘’Sen bilgisizin tekisin.Kuran’da öğle Namazının dört rekat olduğunu ve Kıraatın alçak sesle yapılacağını bulabilirmisin? Kuran’ı yeterli olduğunu savunanların delillerini inceleyelim: وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ طَائِرٍ يَطِيرُ بِجَنَاحَيْهِ إِلاَّ أُمَمٌ أَمْثَالُكُم مَّا فَرَّطْنَا فِي الكِتَابِ مِن شَيْءٍ ثُمَّ إِلَى رَبِّهِمْ يُحْشَرُونَ Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne). Oysa yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan bir kuş türü yoktur ki,sizin gibi alem olmasın:Biz ilahi yasalarda hiç bir boşluk bırakmadık,Yine en sonunda onlar Rablerinin huzurunda toplanacaklar.(Enam Suresi 38) Kaynak olarak sadece Kuran yeterlidir diyenlerin bu ayete verdikleri anlam şudur: Kuran bu ayetle her şeyi açıkladığını ifade etmekte,dolayısıyla bir başka kaynağa ihtiyaç bulunmamasıdır.Bu sebeple hadis ve sünnete gerek yoktur denilebilmektedir. Ayete bu mananın verilmesi,ayette geçen ‘’el-kitab’’ kelimesine ‘’el-Kuran’’ anlamı verilmesine dayanmaktadır.Bu nedenle Ayette geçen ‘’el-kitabın’’ Kuran anlamına gelip gelmediğini incelemek lazımdır.Reşid rıza El Menar tefsirinde bu ayette geçen ‘’El Kitabın’’ ne olduğu hususunda faklı fikirlerin olduğunu şu sıralama ile belirtmiştir. 1)UMMUL-KİTAB 2)EL-LAVHUL-MAHFUZ 3)EL-İLMU’L İLAHİ 4)EL-KUR’AN olmak üzere dört anlam verildiğini kaydetmektedir: (Reşid rıza Tefsirul Menar (Beyrut ofset bsk) 7/394) Bu sıralamaya göre ayette geçen ‘’El-Kitab’’ ile Kuranın kastedildiği görüşü yegane görüş değildir.Bu ayeti delil olarak kullanmak isteyenler ‘’El-Kuran’’ anlamını vermeyi tercih edenler için mümkündür.Diğer yorumların benimsenmesi durumunda bu ayet delil olmaktan çıkar.Diyelimki ‘’El-Kitab’’ ifadesi Kuran anlamına geldiği kabul edilse dahi Sünnete ihtiyaç olmadığına delil olamaz.Şöyle bir yorum ile bakacak olursak bir çok çıkmaz ile karşılaşıyoruz. Mesela ‘’Biz Kitapta (Kuranda ) hiç bir şeyi eksik bırakmadık’’ ayetini harfi anlamı ile bakacak olursak,Bu güne kadar İnsanlığın istediği her bilgiyi Kuranda bulması gerekirdi.Bu görüş doğru olamaz çünkü ‘’Kuranın’’ her şeyi açıklaması İnsanlığı hidayete mutluluğa erdirecek ilkeler ile ilgili olduğunu kabul etmek gerekecektir.Bizim bu konuda ki görüşümüz Kuran’da Peygamberlerin gönderiliş amacı olan Hidayet ile ilgili Açıklanmadık hiç bir şey bırakmadık’’ demek daha doğru olur. Seyyid Kutub,siyak ve sibakını göz önünde bulundurarak,Ayetin Allah’ın varlıklar hakkındaki bilgisine işaret ettiğini,Yüce Allah’ın hiç bir canlı türünü,hiçbir varlık kesimini ön tasarlayıcı ve çekip çevirici iradesi ve bilgisinin kapsamı dışında bırakmadığını ifade ederek .Ayetin ne anlama geldiği konusunda farklı bir bakış açısı sergilemiştir. (Fi Zilali’l Kur’an) Bu birinci ayeti kerime bu ve benzeri delil olarak alınan ayetleri ve ‘’Hüküm ancak Allah’ındır’’ geçtiği ayetleri İnşallah detaylı şekilde ele alarak devam edeceğiz:
__________________ “...Kendinizi satmayınız. Hür, özgür insanlar olunuz, kendini satan satıcılardan olmayınız” İmam HÜSEYİN (a.s) |
Konu Sahibi Mevlüt HÖNÜL 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Seküler Cemaat-Tarikatlar ve Modern Kölelik | Makale ve Köşe Yazıları | AlimOğlu | 47 | 20462 | 16 Eylül 2016 00:11 |
Akletmez misiniz? Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 2603 | 18Haziran 2016 02:59 |
İRTİCA’YA KARŞI İSLAM / Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 4 | 2215 | 22 Şubat 2016 23:34 |
Mü’min Kime Derler? /Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | Mevlüt HÖNÜL | 0 | 1851 | 26 Ocak 2016 23:38 |
Allah’ın Hükmüne Meydan Okuyanlar/ Mevlüt Hönül | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 2277 | 10 Mayıs 2015 23:35 |
05Haziran 2010, 01:45 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Abdulmelik bize kuran yeter diyenler kuran samimiyetsizleridir.kurancılar Resulullahı bir postacı olarak görmekle yetiniyorlar.Allah ve Resulu(Kuran-sünnet) bu dinin temelidir.sadece kuran diyenler,kuranın kendislerine onlarca tokadı ile karşılaşırlar. onlara "..etiullah ve resul" ayetlerini açıklatmak gerekiyor.ve sağa sola lastikleştirmeden verilecek cevapları da yoktur. madem kuran tek kaynak,madem itaat edilecek tek merci Allah c.c.. Resulullaha itaat ne demektir ? Kuran sünnetsiz,sünnet kuransız sakat olur.resulullah 23 yıl boyunca kuran gölgesinde,açık vahy eşliğinde,eğitiminde,tatabikatında yaşamıştır. 23 yıllık nubuvet yaşantısı süs değildir...
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
05Haziran 2010, 01:46 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Huzurİslam مَّنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللّهَ وَمَن تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا Men yutiır resûle fe kad atâallâh(atâallâhe), ve men tevellâ fe mâ erselnâke aleyhim hafîzâ(hafîzen). nisa 80
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
05Haziran 2010, 01:47 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | FECR "Yalnızca Kur'an" anlayışı günümüzde ortaya çıkan bir akım değildir.Eskiden beri bu fikri savunanlar olmuştur.Tarihte "Kur'aniyyum" ekolu bunun temsilcileridir.Bu ekol gerek kendi içerisinde gerekse kendi dışlarındaki islami ekollerle arasında uyuşma olmamıştır.Çünkü bu ekolun kendi içerisinde bir çok tutarsızlıkları mevcuttur.Bu tutarsızlıklarının kaynağı Peygamberin sünnetini,hadislerini kaale almamaktır.Bir insan Kur'an'ın pratiği olan sünneti diskalifiye ettikten sonra,aşama aşama artık o kişinin hayatında öncelikle sahih olmayan gelenekler/sünnetler/uygulamaların ortadan kaldırılmasıyla başlar,sonra bakmışsınız ki,yaşayan sahih sünnet,peygamberv uygulamaları da rededilmeye başlanmıştır.Artık bize kadar ulaşan ne kadar tarihi bilgi/siyer/hadis vs varsa ayıtlamadan tümden çöpe atılmaya başlanır.Böylece Kur'anı anlamada tek merci insanların aklı kalıyor.İnsanlar ise Kur'an'a farklı farklı bakış açılarına sahip olduklarından ,ortaya garip bir din anlayışı ortaya çıkıyor.Bu din anlayışın içerisinde namazın şekilsel kılınışından,başörtüsünden ve hacc ritüellerinden bir çok şeyi redetmeye başlar,sonra da bunları şirk saymaya başlarlar. "Yalnız Kur'an" fikrini ortaya koyanlar pratikten daha çok teorik konular üzerinde dururlar.Hayatlarında islami bir yaşantı görülmez,islamın şiarlarına ve yaşantısına riayet edenleri de küçümsemekten kaçınmazlar.Hatta kendi gibi düşünmeyenleri müşrik bile görmekten çekinmezler. Kur'an'ı Peygambersiz anlamaya çalışan bir anlayışına "LÂ"
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
05Haziran 2010, 01:48 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Nur FECR abimizin dediği gibi tek kaynak Kur'andır diyenleri tarihte yer yer görüyoruz.Bence bu akım ismiyle ve savunduğu düşüncelerin çoğuyla bağdaşmayan bir akım.Kur'an ı daha iyi anlayalım, yaşayalım , uygulayalım diyorlar , adres olarak Peygamber efendimiz gösteriliyor buna hayır diyorlar.Biz kendi başımıza da anlarız(!)Ama ortada model varken, Allah ın elçime uyun emri varken O'nun sünneti seniyesini, hadislerini dışlayan bir zihniyet var.Yani peygamberi dışlayan bir Kur'an anlayışı moda olmuş.Modernizim kisvesi altında çok büyük hatalar yapılıyor.Kaş yapayım derken göz çıkıyor. Hz. peygamber bir postacıydı, kendi devrine hitap etti ve bitti gitti(!)O dönemdeki durumların hepsi tarihseldir ve o devri bağlar.Kur'an bize yeter.Kur'An tek kaynak vb. görüşlere dikkat edelim. Rabbimizin verdiği akıl nimetini değerlendirirken yine Kur'an ın çizdiği sınırları aşmayalım.Elbette Kur'an bulunduğumuz günün şartlarına göre yorumlanmalı, akıllar kullanılmalı, Kur'an ın emrettiği hayat tarzı yaşanmaya çalışılmalı .Ama bu daha büyük yanlışlara mahal verilmeden yapılmalı....Aslında yol haritamız belli:AL-İ İMRAN 31 Gul in kuntüm tuhibbunAllahe fettebiuni yuhbibkümullah "Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun Allah'da sizi sevsin "
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
05Haziran 2010, 01:49 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 16627 Üyelik T.:
11 Şubat 2012 | Yalnız kur'an demek
Kuranın korunmuşluğu ile bizlere Peygamber efendimizin kesintisiz olan Kutan'ın hayata aktarılmış olan yaşam biçimi Sünnetini reddetme eğiliminde olanların geneli,Modernizim ve evrenselcilik yaklaşımı ile hareket etmektedirler. (Bu konuda Aklını işletenler ve Vahyin penceresinden bakanlara lafım yok.) Bu akımın başını çekenlerden Yaşar Nuri Edip Yüksel Reşat Halife gibiler Yalnız Kuran söylemleri ile Peygamber efendimizin rolünü adeta bir Postacı konumuna indirgemek amacıyla Kuranın bir çok ayetini Allah resulünden dahi iyi anlayıp yaşayacaklarını iddia etmektedirler. Bu saydığım isimler ve bu yolda ilerlemeye gayret edenler Yalnız Kuran söylemleri ile Resul kavramının kelime anlamını görmemezlikten gelip,Kuran’ın çağdaş tebliğcilerinin de Resul olabileceği iddiası ile Edip Yüksel ve Reşat Halife gibiler Kuran’ın harflerinden ebcet denilen asılsız Hurafeler ile Kurandan ayetleri çıkarabilecek kadar sapkınlaşıp anlam hakkı elde etmek için kendini Resul ilan ederek Resullüğünü ilan edecek ve Edip Yükselde ona biat edecektir.Bu durumun aynısını Yaşar Nuri’nin kendine yakıştırdığı ve yayınladığı kitabı ‘’Çıplak Uyarıcı’’ ile görmekteyiz. Bu tiplerin ortak özelliği Peygamber efendimizin dahi mana olarak vermediği Ayetleri kendilerinde görerek anlam vermeye çalışırlar, Ondokuz Hurafesini Kuran ile onaylamaya çalışırken Ondokuz kutsallığına uymayan Ayetleri inkar etmekten çekinmeyen zihniyetler,Adeta kendi sapkınlıklarına zemin hazırlamak adına Kurana savaş açmışlardır. Kanaatimce bu tavrı takınarak Kuran’ın temel konularını nasıl anlayıp yaşadığı bizlere örneklik olan Muhammed (s.a.a) sünnetini önemsizleştiren bu tipler aslında kendilerini Allah’tan daha sorumlu görerek kendi heva ve hevesleri uğrunda elde etme istedikleri makamlara ulaşmak gayesi ve kendi icat etmeye çalıştıkları sünnetlerine yol açmaktır. Bu şahısların Tutum ve davranışlarında nasıl olduklarını görmekteyiz bu tiplerin heva ve hevesleri uğrunda Allah’ın ayetlerine nasıl anlam verdiklerini.Tağutlar’ın zulmüne karşı tavır almaları gerektiği noktalarda,sessizliğe bürünen bu tipler,Zulümlere çığlıklara sessiz kalmayı tercih ederek,Tağuti otoritelerin büyüsüne kapılarak medyatik ve karizmatik olmaya adaydırlar.Koltuklar için Putlara!! baş eğmeyi daha evla görürler? Bu tiplemeler çağdaş Tahrif mekanizmalarına karşı,heva ve hevesleri uğrunda kulluk yapmak amacında oldukları için ‘’TAĞUTİ’’ Otoritelerin istekleri ile ‘’Kuran merkezli bir İslam’’ projesi ile kendilerini halka takdim etmeye çalışıyorlar.Ama bu akım Allah’ın dininin yardımcısı olmak bir yana Allah’ın dinini kendi heva ve hevesleri uğrunda kullanmaktan geri durmamaktadır.Kendi menfaati yönlerini saklama adına çirkin emelleri uğrunda Dini bir söylem olan Kuran kelamının arkasına sığınmaktadırlar. Bu tür Hastalıklı yaklaşım sergileyenler Kuranın ilk muhataplarını göz ardı etme sureti ile Peygamber efendimizi işlevsizleştirmekte,Sünnetin ehemmiyetine önemsizmiş gibi gösterme sureti ile,’’Lionsl’ara,Laikliğe,Putlara!,Kemalistlere,Ta ğuti sistemlere hizmet etmeyi ana gaye edinen çağdaş düzenin uşaklığını yapan,Zalimin egemen olduğu,Mazlumun ezildiği,Burjuvanın sömürdüğü,Acım diyerek sokaklara dökülenlerin sesini duymayarak,kardeşin kardeşi öldürdüğü bir düzeni meşruu görerek,Ordu namusumuzdur söylemleri ile insanları Kemalizm’e kul yapma gayretinde olanlar,kendi çağdaş hevaları uğrunda Allah’ın emir ve yasaklarını görmeyip,Resulullah’ın ayetleri nasıl anladığını,nasıl yaşadığını görmemezlikten gelerek kendi hevalarına uymak Peygamberi safdışı etmek gayretindedirler. Kuran'da geçen Muhammed (s.a.a) efendimizin Ümmet için değeri ve önemini üç grupta ele alalım: 1)Muhammed (s.a.a) Bütün Müminler için usvetün hasene olduğunu söyleyen Ayetler. Gerçek şu ki, Allah'ı ve Ahiret Günü'nü (korku ve umutla bekleyen) ve O'nu her daim anan kimseler için Allah'ın Elçisi güzel bir örnek teşkil eder (Ahzab 21) Kim, Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse biz seni onlara bekçi olarak göndermedik. (Nisa 80) Allah ve Elçisi bir konuda hüküm verdikten sonra artık inanmış bir erkek ve kadının kendileriyle ilgili konularda tercih serbestisi yoktur; (bu, hakkı kendinde görerek) Allah'a ve Elçisi'ne isyan eden kimse, apaçık bir sapkınlığa düşmüş olur. (Ahzab 36) Peygamber efendimiz sadece nakledip tebliğ eden değil,Tebliğ ettiğini önce ailesinde ve kendisinde yapan biri olduğu için onun sorunları çözüm tarzı bağlayıcıdır. Peygamber efendimiz Hem beşer hem Resuldür,Hem tebliğ ettiğini yaşayan hemde yaşatandır. Örneğin sünnetin Kuran dışında tatbiğine şu örneği verelim: Bir kadını teyzesi veya halası ile aynı anda Nikah altında tutmak Peygamber efendimiz tarafından yasaklanmıştır.Bu yasak Kuran’da yoktur,Lakin verilen Hüküm kurana ters değildir.ve bu hükme uymak ihtiyari değil zorunludur.Çünkü Resulün yasakladığı bağlayıcıdır.Peygambere itaat hususunda Komutan,devlet başkanı olarak verdiği hükümlerde bağlayıcıdır.Bunun yanında esas bağlayıcı Temel kaynak Kurandır,Kuranda açıkça belirtilmeyen ferdi,toplumsal ve evrensel konularda İçtihadi öneriler getirmekte ve uyulması usuldür. 2) Kuran’i kerimde Allah ve Resulünün Haram ve Helal Kıldıklarına uymaya çağırmaktadır: Ümmi Peygambere, elçiye tabi olan kimseler, yanlarında bulunan Tevrat ve İncil’de, onun, “kendilerine iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar, temiz şeyleri kendilerine helal; pis şeyleri onlara haram kılar, onlardan boyunlarını büken ağır yükü kaldırır” yazdığını görürler. Ona iman edenler, onu destekleyip, yardım eden ve onunla gönderilen aydınlatıcıya uyanlar, işte onlar, kurtuluşa erecek olanlar onlardır. (Araf 157) Kitap verilenlerden, Allah’a, ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve resulünün haram kıldığı şeyleri haram kabul etmeyip, hak dini din edinmeyenlerle, boyunlarını büküp kendi elleriyle cizye verene kadar savaşın! (Tevbe 29) Burada dikkatlice Kuranı incelediğimizde Allah resulünün Kuran’dan bağımsız bir Helal-Haram koyma yetkisinden ama yine Kuran ile yapabileceğinden söz etmemektedir. Esas olan Allah’a itaat ve Allah’ın Helal ve Haram koyma yetkisine rağmen Hakk dini benimsemeyenler ile mücadeleden bahsedilmektedir. Kısaca Kuran’ın dili ile Allah’a itaat Resulüne itaattir.Ama bu itaatte esas kaynak KURAN’DIR.Çünkü peygamberler de bütün varlıklar gibi Allah’a itaat etmek ile yükümlüdürler ve bu yükümlülükleri çerçevesinde Kuran’a aykırı hüküm veremezler ve vermemiştir.Kuran’da açıkça teferruat verilmemiş konularda verdiği hükümler Allah’ın vermiş olduğu hükümler ile kıyaslanamaz.Kuran’a uyumlu olarak verilmiş hükümlere Yasak demek daha uygundur.Çünkü Allah’ın hükümleri Sünnetullah’ın gereği kendi iradesi ile bağımsızdır.Allah resulünün yasakları ise Kuran’a bağımlıdır. Sonuç olarak Eğer Kuran’ın emir ve yasaklarını kendi hayatımıza aktarmak istiyor isek Öncelikli olarak Kuran'ın vermiş olduğu Mantık ile hareket ederek Peygamberimizin uygulamaları ile kıyaslayarak uymak esastır. ‘’Kur'an temel kaynaktır, tek kaynak değildir.’’ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Irk Ayrımı /Mevlüt Hönül | Yitiksevda | Makale ve Köşe Yazıları | 4 | 08 Eylül 2021 09:08 |
Dinin Özü: Dua/ Mevlüt HÖNÜL | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 1 | 02 Mart 2015 18:53 |
''O Yalnız yaşayacak, Yalnız Ölecek Yalnız Diriltilecektir."/ Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Mayıs 2012 22:54 |
Sorguluyorum!!/Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 05Haziran 2010 22:40 |
Yalnız Kur’an demek | Belgin | Soru Cevap Arşivi | 7 | 02 Aralık 2009 20:06 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|