|
Konu Kimliği: Konu Sahibi BEDİİ HAMİT,Açılış Tarihi: 12 Ocak 2011 (14:33), Konuya Son Cevap : 01 Nisan 2014 (02:45). Konuya 102 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
17 Ocak 2011, 19:25 | Mesaj No:61 |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
Kim soracak kardeşimi değil mi diye. Bunu bilen bir tek kendisi zaten , ve apaçık söylemiyor ki bu benim kardeşim diye. Söylese kralın yasaları müsade etmiyor. Ve kardeşi olduğunu belli etmiyor. Etse zaten amacına ulaşmaz.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
17 Ocak 2011, 19:38 | Mesaj No:62 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? 44- Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik; bu kitap doğru yol kılavuzluğu ve ışık içerir. Gerek İslâm'a bağlı peygamberler ve gerekse Allah'a bağlı bilginler ile din adamları Allah'ın bu kitabının görevli koruyucuları ve doğruluğunun şahitleri sıfatı ile yahudiler arasında buna göre hüküm verirler. buna göre insanlardan değil, benden korkunuz da ayetlerimi bir kaç para karşılığında satmayınız. Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar kafirlerin ta kendileridir. 45- Tevrat'ta, yahudilere yazılı olarak bildirdik ki, canın karşılığı can, gözün karşılığı göz, burnun karşılığı burun, kulağın karşılığı kulak, dişin karşılığı diştir ve yaralamalarda da karşılıklılık (kısas) ilkesi geçerlidir. Kim kısas hakkını bağışlarsa bu onun günahlarına kefaret olur. Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermeyenler ise zalimlerin ta kendileridirler. 46- Bu peygamberlerin ardından kendisinden önce gelen Tevrat'ı onaylayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik; O'na doğru yol bilgisi ile ışık içeren, önündeki Tevrat'ı onaylayan, takvalılar için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik. 47- İncil ümmeti, Allah'ın bu kitapta indirdiklerine göre hüküm versin. Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar fasıkların, doğru yoldan çıkmışların ta kendileridir Maide suresi ALLAHIN LANETİ YALANCILARIN ÜZERİNE OLSUNMU |
17 Ocak 2011, 19:47 | Mesaj No:63 | |||
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Evet sizinle bizim aramızdaki en büyük fark bu. peygamberin seçimlere girmeyeceğini nereden bildiniz? Gaybtan mı haber aldınız. Belki girer de tagut önünde yemin etmez idi. veya onun hükümlerini uygulamazdı, rabbani bir yol seçerdi tabii ki vahiyle. ALLAH ADINA PEŞİN HÜKÜM VERİYORSUNUZ. ALLAH GAYB BİLGİSİ İLE SİZE Mİ SÖYLEDİ. YOKSA KURANLA MI HÜKMETTİ OY VERİLMEZ DİYE .1400 YIL ÖNCE BELİRLEMİŞTİR DEMEK , ALLAH ADINA KONUŞMAK DEMEKTİR. VARSA BÖYLE BİR AYET GÖSTERİN BİZE . Alıntı:
Neyi net anlatayım. Yazdıklarımdan herşey net açık. Sistem Laik düzende olsa, şayet müslümanları ilgilendirecek oylama var ise müslümanlar oy kullanabilir demişim. Sizin gibi hemen ŞİRKTİR DEYİP net tavır koymuyorum. Allahın takdir edip ve hüküm vereceği konuya allah 1400 yıl öncesinden belirlemiştir demem Allaha yapacağım iftira olur. . Desem Allah adına konuşmuş olurum ki sizin gibi vebal taşıyamam. BAKARA 284 - Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Siz içinizdekileri açığa vursanız da gizli tutsanız da Allah onunla sizi hesaba çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğine de azab eder. Allah her şeye kadirdir Allah insanı öncelikle kalbiyle , kalbinin içindekiyle hesaba çeker. Yani niyetiyle hesaba çeker Alıntı:
KURANDA YAZILAN HÜKÜMLER AÇIK SEÇİKTİR. SİZ ZANNA GÖRE BÖYLE HÜKÜM ÇIKARTMIŞSANIZ O BİZİ DEĞİL SİZİ BAĞLAR. Bir hadiste buyuruluyor ki: "Zan ile hüküm vermekten sakınınız. Zira zan'da bulunmak sözlerin en yalanıdır." Ebu Davud'un Sünen'inde yeralan bir hadiste ise, "İnsanın en kötü bineği zannı ölçü almasıdır." AŞAGIDAKİ AYETLER BİZİ BAĞLAYICIDIR İSRA- 36- Bilmediğin şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalp var ya, bunların hepsi konusunda sorguya çekileceksiniz. Kesin bir şekilde bilmediğin ve sağlıklı olduğunu kesin tesbit etmediğin şeylerin ardına düşme. Bu söylenen bir söz, aktarılan bir haber, yorumlanan bir olay, sebepleri belirlenen bir realite şer'i bir hüküm veya inançla ilgili bir mesele olabilir. NİSA-85- Kim iyi bir işe aracı olursa kendisinin de o iyilikte bir payı olur. Kim bir kötülüğe aracı olursa onun da kötülükte bir sorumluluk payı olur. Allah herşeyin karşılığını verir.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||||
17 Ocak 2011, 20:04 | Mesaj No:64 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
Bazı insanlar kalkıp şehit SEYYİD KUTUBA kendi kötü emellerine alet ederek güya SEYYİD KUTUBTA onlar düşünüyormuş imajını vermekteler Halbuki şehit Bu toplumların müslüman olmadıklarını bunlara islam fıkhının uygulanamacağını öncelikle bu yoplumların cahillieden çıkıp islam toplumu haline gelmesi gerektiğini bizzat yusuf suresinin tefsirinde açıkça anlatmaktadır SEYYİD KUTUBUN bütün kitapları içerisinde adeta cımbızla bir cümlesinİ alarak ona iftira atanlar aynı şeyi maalesef kuran içinde yapmaktan geri kalmazlar Bütün peygamberlerin ortak çağrısı olan kelimeyi tevhidi hiçe sayarak 6666 ayetin içerisinde tıbkı ibn-e arabi gibi bir mantıkla bir ayetin bir cümlesinin arkasına gizlenerek Allaha Rasulene ve şehid müninlere iftrara atanlara allah mutlaka lanet edeceğini bir çok ayette bize bildirmiştir Kelimeyi tevhid öncelikle tağutları red etmek insanları bu tağutların boyunduruğu altında çıkarıp özgürce düşünmeleri sağlaması gerekirken kalkıp tağutun hükümleri ile onları yönetmek bir peygamberin görevi değil Ancak beyoğlunda homosekselleri erke erkeğe nikahlayan tağutların işidir. Bu fikirlerin ağa babaına allah lanet etsin bende lanet ediyorum ey müslman kardeşlerim sizde lanet edin ŞEHİT SEYYİT KUTUBUN YUSUF SURESİ TEFSİRİ Günümüzde İslâm düzeni ve devlet yapısı üzerinde düşünenler -ya da kitaplar yazanlar- bir çıkmaz içindedirler. Çünkü onlar İslâm düzeninin kurallarım, düzenlenmiş fıkıh hükümlerini boşlukta uygulamaya çalışıyorlar. Bu hüküm ve kuralları şu andaki organik bileşimi ile varlığını sürdüren cahiliye toplumunda uygulamaya kalkışıyorlar. Oysa İslâm düzeninin ve fıkhi hükümlerinin tabiatına göre bugünkü cahiliye toplumu bir boşluk niteliğindedir. Bu toplumda İslâm düzeninin kurulması, İslâm fıkhının hükümlerinin uygulanması imkânsızdır. Çünkü bu toplumun organik yapısı, müslüman toplumun organik yapısı müslüman toplumun organik yapısına tamamen terstir. Çünkü müslüman toplum -daha önce de söylediğimiz gibi- organik yapısını, İslâm düzeninin, pratikte uygulanmasını ve insanların İslâma gelmesini sağlamak için cahiliye ile girişilen cihad hareketinin belirlediği şekliyle kişilerin ve grupların ortaya çıkan yeteneklerine dayandırır. Bu arada cahiliyeden gelen baskılara, onun islâmi harekete karşı başlattığı işkencelere, sıkıntılara ve savaşlara katlanma, sınavları başarıyla geçme, musibetleri en güzel şekilde savma, hareketin başından sonuna kadar her türlü zorluğu göğüsleme, müslüman toplumun organik yapısı içinde yer almak için bir ölçüdür. Ama günümüzün cahiliye toplumu donuklaşmış bir toplumdur. İslâmla, imani değerlerle ilgisi bulunmayan değerlere dayanmaktadır. İşte bu yüzden, İslâm nizamı ve fıkhi kuralları açısından bu toplum, boşluk niteliğindedir. İslâm düzeni ve fıkhi hükümleri bu toplumda yaşayamaz Daha önce de söylediğimiz gibi, bu çıkmazın başlangıç noktası; bugünkü toplumların müslüman toplumlar olduklarının ve bu organik yapıya bu düşüncelere, bu armalara, bu değer ve ölçülere sahip oldukları halde, sayfalar arasındaki İslâm fıkhının bu toplumlarda uygulanacağının sanılmasıdır ALLAH RAHMET EYLESİN |
17 Ocak 2011, 20:30 | Mesaj No:65 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? peygamberin seçimlere girmeyeceğini nereden bildiniz? Gaybtan mı haber aldınız. Belki girer de tagut önünde yemin etmez idi. veya onun hükümlerini uygulamazdı, rabbani bir yol seçerdi tabii ki vahiyle. ALLAH ADINA PEŞİN HÜKÜM VERİYORSUNUZ. ALLAH GAYB BİLGİSİ İLE SİZE Mİ SÖYLEDİ. YOKSA KURANLA MI HÜKMETTİ OY VERİLMEZ DİYE .1400 YIL ÖNCE BELİRLEMİŞTİR DEMEK , ALLAH ADINA KONUŞMAK DEMEKTİR. VARSA BÖYLE BİR AYET GÖSTERİN BİZE . BEDİİ AHAMİT ADLI ÜYEDEN ALINTI Bu tutarsız sözcükler cevap verilecek düşünceler değil aslında bunun bir faydasının olamyacağının ve bunun iblisin bir oyunu olduğunuda biliyorum Buna rağmen dürtülerim bana bu sözcükleri cevap yazmaya beni zorluyor Bunun için Allah,ımdam özür diliyor onun merhametine sığınıyorum müslümanlar zanda bulunmaz müslümanlar ancak Allah,tan kendilerene gelen emirlere göre fikir yürütürler peygamberin seçimlere girmeyeceğini nereden bildiniz? Gaybtan mı haber aldınız. BEDİİ AHAMİT ADLI ÜYEDEN ALINTI Siz namaz oruç zekatı gibi ibadetleri nerden öğreniyorsunuz gaybtanmı haber alıyorsunuz yoksa zanna göremi O ibadetleri siz nerde öğreniyorsanız bende peygamberin erkek erkeğe hiç bir yaratığı nikahlamayacığını orda öğreniyorum. o zaman dünyada kafir diye birşeyde yoktur müslüman diye birşeyde Bunlara kim hüküm verecek neye göre verecek Allah,ın bir tarafa bırakıp kendi hevasını put edinenler şöyle dediler “” Ki melekler, kendi nefislerinin zalimleri olarak onların canlarını aldıklarında, "Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk" diye teslim olurlar. Hayır, şüphesiz Allah, sizin neler yaptığınızı bilendir.””NAHL/28 kafirler pisliklerine kalkıp birde Allah dilemeseydi ne biz ne atalarımız bu hayasızlıkları yapmazdık deyip Allaha iftira ettiler Peki Allah size peygamber göndermedi mi size kitap göndermedi mi neyin helal neyin haram olduğunu kimin size dost kimin düşman olduğunu bildirmedi mi bildirdi O halde zan bunun neresinde Siz gidin ancak erkek ile erkekleri birbirlerine nikahlayın sonrada bu hayasızlığınızı kurana doğrultmaya çalışın ""hade bavo hade ev işi wenine"" i |
17 Ocak 2011, 20:44 | Mesaj No:66 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? BİZ DEMİYORUZ ALLAH DİYOR PEYGAMBERLER TAĞUTA BIRAK SEÇMEN OLMAYI ONLARI RED ETMEYE GELMİŞLERDİR VE BU ÖRNEKLİKLE ÖRNEK OLMUŞLARDIR........... NAHL SÜRESİ.. 36- Andolsun, Biz her ümmete: "Allah'a kulluk edin ve tağuttan kaçının" (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidayet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün. müslümanlardan alıntı bu ayetleri ancak basiretleri açık inananlar senin anladığın şekilde anlarlar Allah demiyormu onların kulakları var işitmezler gözleri var görmezler onlar sadece gördüklerini duyduklarını işittiklerini sanırlar sanmakta haktan yana birşey değil |
17 Ocak 2011, 22:42 | Mesaj No:67 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
Yakinen bilen bir millet için Allah'tan başka... "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/44) "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/45) "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/47) Bu dinin, zorunlu kıldığı bir gerçek vardır. ALLAH'ın şeriatına itaat etmek, O'nun Resulü'ne tabi olmak ve O'nun indirdiği kitapla yönetmek ve yönetilmek gerçeği... Bu, İslam'ın getirdiği tevhid akidesinden kaynaklanıyor. İnsanların kulluk yapacakları, emirlerine uyacakları, şeriatını uygulayacakları, değerlerini ve ölçülerini alacakları, hükmüne başvurup sonra da razı olacakları uluhiyetin birliği... İnsanların hayatında ve bütün ilişkilerinde hakimiyeti ALLAH'a veren otoritenin tekliği... Çünkü kainatın üzerinde yegane egemen güç tek başına ALLAH'tır. İnsan bu koca kainatta bağımsız bir varlığa sahip değildir. Yüce ALLAH, gizli kapalı hiçbir şey bırakmamıştır. Hayatta karşılaşacakları problemlere çözüm bulmak için başka bir kaynağa muhtaç bırakmamıştır kullarını... "Size kitabı açıklanmış olarak indiren O'dur." (En'am Sûresi, 6/114) Buna rağmen insanın ALLAH'tan başkasının hükmüne ihtiyacı var mı? "Size kitabi açıklanmış olarak indirdiği halde, ALLAH'tan başka hükmedici mi arayacak mışım?" Bu, Resulullah'ın lisanı ile yöneltilen kınama amaçlı bir sorudur. Ve bu soru hiçbir konuda ALLAH'tan başkasının hükmüne gerek olmadığını göstermektedir. Her konuda hakimiyetin yüce ALLAH'a ait olduğunu ve O'nun birliğinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Hayatın hiçbir meselesinde ALLAH'tan başkasının hükmüne imkan vermeyen kesin bir vurgulamadır bu... Bu kitap, yüce ALLAH'ın hakimiyetini ve uluhiyetini temsilen, insanların ihtilaf ettikleri meselelerde aralarında hükmetmek için indirilmiştir. Sonra bu kitap, hayat nizamının ikamesi için gerekli ilkeleri içerecek şekilde açıklanmış olarak indirilmiştir. Aynı şekilde bu kitap, insanların ekonomi, ilim ve hayatın sair yönlerinde ihtilaf ettikleri sorunların çözümü için gerekli detaylı hükümleri de kapsamaktadır. Bunlarla da anlaşılıyor ki başka bir hükme başvurmaya gerek bırakmayacak şekilde apaçıktır ALLAH'ın kitabı. Yüce ALLAH'ın bu kitapla vurguladığı gerçek budur. Bundan sonra dileyen şöyle söyleyebilir: "Beşeriyet sürekli gelişme kayd etmektedir, bu nedenle ihtiyaç duyduğu şeyleri bu kitapta bulamamaktadır." Bunu söylerken de şunu da beraberinde söylemelidir: "Ben bu dine inanmıyorum, ALLAH'ın dediğini yalanlıyorum..." ALLAH'ın şu sözü ise meseleyi daha güzel açıklıyor: "Ey Resul, ağızlarıyla inandık diyen, kalpleriyse inanmayanların küfre koşuşmaları seni üzmesin..." (Maide Sûresi, 5/41) Böylece sorunun özü ortaya konmuş oluyor... Bir tek ilah vardır ve yalnızca bir tek malik vardır. Buna göre, bir tek hükmedenin, bir tek kanun koyucunun ve bir tek tasarruf sahibinin bulunması gerekir. Sonuç itibariyle, bir tek şeriatın, metodun ve kanunun olması zorunludur. Demek ki, ALLAH'ın indirdiklerine tabi olmak, itaat etmek ve onunla hükmetmek imandır, İslamdır. ALLAH'ın indirdiklerine karşı çıkmak O'ndan başkasıyla hükmetmek küfürdür, zulümdür, fasıklıktır. Bu, ALLAH'ın bütün insanlardan bağlılık sözü aldığı ve bütün resulleri onunla gönderdiği dinin kendisidir. MUHAMMED (s.a.s.) ümmeti ve ondan önceki ümmetler bu din üzere olagelmişlerdir. ALLAH'ın dini, onun indirdikleriyle hükmedilmesidir. Bu, ALLAH'ın gücünün ve hakimiyetinin göstergesidir."La ilahe illALLAH" ın hayata yansımasıdır. ALLAH'ın diniyle, O'nun indirdikleriyle hükmetme arasındaki kaçınılmaz gereklilik, sadece ALLAH'ın indirdiklerinin, insanların kendi yanında koyduğu sistemlerden, yasalardan, nizamlardan ve prensiplerden daha iyi olmasından kaynaklanmıyor. Bu, kesin gerekliliğin sadece bir sebebidir. Ancak en önemli sebep değildir. Bu kaçınılmaz gerekliliğin esas nedeni; ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmenin, onun uluhiyetini kabul etmek ve başkalarından bu sıfatı ve özelliklerini uzaklaştırmak anlamına gelmesidir. İslam'ın lügat anlamı, teslimiyettir. ALLAH'ın gönderdiği tüm dinlerin ifade ettiği gibi, İstılahı anlamı ise ALLAH'a teslim olmak ve bu arada uluhiyet iddiasından soyutlanmaktır... Uluhiyetin en belirgin özellikleri olan otorite, hakimiyet ve kulların itaati, şeriat ve kanunlarına uymak suretiyle kulluklarını istemek iddiasında bulunmamaktadır. O halde insanların ALLAH'ın şeriatına benzer bir şeriat edinmeleri kafi değildir. Hatta, kendilerine mal ettikleri, üzerine kendi işaretlerini diktikleri, ALLAH'a döndürmedikleri, O'nun gücünü idrak etmekten, uluhiyetini kabul etmek ve uluhiyette birliğini itiraf etmek açısından O'nun adıyla tatbik etmedikleri müddetçe ALLAH'ın şeriatı bile yeterli değildir. Çünkü, kulların kullara kulluktan kurtulmasını sağlayan, yüce ALLAH'ın uluhiyetini kabullenerek O'nun şeriatını tatbik etmektir. Kur'an'ın vurguladığı hüküm bu gerçeğin ne denli gerekli olduğunu göstermektedir. "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/44) "ALLAH 'in indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/45) "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir." (Maide Sûresi, 5/47) Çünkü ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, ALLAH'ın uluhiyetini kabul etmediklerini ve ALLAH'ın uluhiyetini reddettiklerini ilan etmiş oluyorlar. Bunu, ağızları ve dilleriyle söylemeseler de davranışları ve pratik hayatlarıyla söylüyorlar. Davranış ve pratik hayatın dili sözden daha açıktır. Hakimiyetini, reddederek ALLAH'ın izin vermediği konularda kendi yanlarından kanunlar vaz'etmek suretiyle, uluhiyetin en başta gelen özelliğini haksız yere gasb ederek yüce ALLAH'ın uluhiyetini inkar etmelerinden dolayı yüce ALLAH onları, kafir, zalim ve fasık olarak isimlendiriyor. Bu, Kur'an'ın anlaşılır ayetleri aracılığı ile ortaya koyduğu tehlikeli bir sorundur. Kur'an bununla gerek yönetenler gerekse yönetilenler için imanın sınırlarını ve İslam'ın şartlarını belirtiyor. Yönetenler ALLAH'ın indirdikleriyle hükmedecek, yönetilenlerse sadece ALLAH'ın hükmünü kabul edip uyacaklar, diğer şeriat ve hükümleri reddedecekler. Meselenin bu derece önemli olması ve bu derece şiddetle üzerinde durulmasının bir çok nedeni vardır. Kur'an'a başvurduğumuzda bu nedenleri açıkça görürüz. Bu konudaki en önemli nokta meselenin yüce ALLAH'ın uluhiyetinin, rububiyetinin, beşer üzerindeki ortaksız otoritesinin kabulü ya da reddi olmasıdır. Bu açıdan mesele, küfür ve iman, cahiliye ve islam meselesidir. Kur'an'ın tüm mesajı bu hakikatin açıklanmasına yöneliktir. Yaratan ALLAH'tır; kainatı ve insanı O yaramıştır... Göklerde ve yerde ne varsa insanın emrine vermiştir. Yüce ALLAH yaratma hususunda tektir. B hususun azında da çoğunda da hiç bir şekilde ortağı yoktur. Aynı zamanda maliktir... Çünkü yaratan O'dur ve yarattığına malik olması kaçınılmazdır. Göklerin ve yerin, ikisinin arasındakilerin mülkiyeti Ona aittir. O, malikiyet hususunda da tektir. Mülkünde de az veya çok olsun hiç bir şekilde ortağı yoktur. Şüphesiz yüce ALLAH, Razık'tır. Hiç kimse ne kendisi ne de başkası için az yada çok olsun rızıklandırma imkanına sahip değildir. Yüce ALLAH, evren ve insan üzerinde mutlak egemenliğe ve tasarrufa sahiptir. Çünkü O, "yaratan" dır, "malik" tir ve "rızık veren" dir. Sonsuz güç O'nundur. O olmadan, yaratma, rızık, fayda ve zarar olamaz. O, şu varlıklar alemindeki hakimiyetiyle tektir. İman, yüce ALLAH'ın bu hususlarda bir olduğunu ikrardır. Uluhiyet, mülk ve güç... bu konularda, ortağı olmaksızın bir ve tektir. İslam ise bu özelliklerin gereklerine teslimiyet ve itaattir. Uluhiyette, rububiyette, genelde bütün varlığa özelde de insan hayatına egemen olmakta yüce ALLAH'ın bir olduğunun kabul edilmesi, şeriatı ve takdiriyle beliren gücünün kabullenilmesidir. ALLAH'ın şeriatine teslim olmanın anlamı, her şeyden önce, ALLAH'tan başkasının uluhiyetini, rububiyetini, otoritesini ve gücünü reddetmektir. Teslimiyet ya da din, dilde veya fiille olması sonuç itibariyle farketmez. Bu açıdan da mesele, küfür veya iman, cahiliye ya da islam meselesidir. Aşağıdaki naslar bu noktaya yöneliktir. "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar kafirlerin ta kendileridir." "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar zalimlerin ta kendileridir." "ALLAH'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler, işte onlar fasıkların ta kendileridir." İkinci önemli nokta, ALLAH'ın şeriatının diğer beşeri sistemlerin tümüne olan kesin ve mutlak üstünlüğüdür. Aşağıdaki Kur'an ayeti, bu üstünlüğe işaret etmektedir. "Yakinen bilen bir millet için ALLAH'tan daha iyi hüküm veren kimmiş?" (Maide Sûresi, 5/50) Bütün sosyal sistemler ve rejimler karşısında, ALLAH'ın şeriatının mutlak üstünlüğünü kabul etmek de iman-küfür meselesinin kapsamına girer. Hiçbir insan, herhangi bir meselenin çözümünde beşeri sistemlerin ALLAH'ın şeriatından daha üstün ya da denk olduğunu iddia edemez. Şayet böyle bir iddiada bulunursa, mü'min ve Müslüman olduğunu iddia edemez şehit SEYYİT KUTUP YİTİKSEVDA adlı üyeden alıntı |
18 Ocak 2011, 17:27 | Mesaj No:68 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Derdini anlatamdığın kesin,bişeymi anlatıyorsun onu anlamadım Ferdi bey öncelikle din adına konuşurken insanın bir düşünmesi gerekir öyle ezbere ezbere konuşulmaz Bir müdlüman Ammar bin Yasrin acısını yüreğinde hisetmedikçe imanını muhakkak sorgulamı islam dinin en sıkıntılı günlerinde iman etmiş ve islamın ilk şehitleri ammar bin yasirin annesi babasıydı birde islam dini ciddi bir dindir öyle oyun eğlence edilmez oyun eğlence ayrı islam dini ayrıdır Ayı ayıdır ona dayı demek müslümanın işi değil dinini kendisine oyun eğlence ednelrin işidir senin benim işimiz değildir Çünki biz kendisi İSLAM denilen bir ulvi dine kendimizi nisbet etmişiz Bu dinin kuralları vardır olmazsa olmazları vardır Öyle Ammar ayı dayı demiş demiş gibi cümleler islamla bağdaşmaz Herkes kendisine bir yol (DİN) tayin eder ve onunla övünür Ben islam olmayan hiç bir görüşe saygı duymam.O görüşleri (dinleri) alt etmekle mükellefim İslamda (ikrah) denilen bir terim vardır bu terim islam alimleri arasında genişlemesine tartışılmış ve üzerine ittifak edilmiştir Bunu bir yazımda izah etmeye çalışmıştım. Ferdi arkadaş yorum yaparken (ki herkes kendi görüşünü muhakkak anlatabilmesinden yanayım) yada din adına konuşurken Allaha Peygambere Müminlere iftira etmemek lazım ben buna günlük hayatımda müsade etmedim yinede müsade etmem. Kuran ve sünnet konusunda görüş beyan etmek ayrı birşey yalan dolanlarla onlara iftira atmak ayrı birşeydir Şimdi bak güzel abim iyi dinle İnsan önce bir bilgi elde eder sonra bu bilgiye iman eder iman ettiği bu biligiyi yaşar. İslam bunu emir eder Bu rükünlerden birini kişi bozarsa iman iddasını tekzip etmiş olur örnek verelim 1- İslamda münafık kavramı varıdr,münafık zahiren islamı yaşar yaşadığı bu islamı dil ile ikrar eder fakat kalb ile tasdik rüknünü bzduğu için kafir olur bununla ilgili çok sert ayetler vardır 2- İslamı dil ile tasdik eder,kalp ile tasdik eder,ama amelde imanı bozar örnek verelim. Medineye hicret gerçekleştğinde hicret etmeyen msülümanlarla birlikte medineye gitmek yerine Mekke de kalmayı tercih iman etmiş insanlar vardı.Fakat Allah bunların imanını kabul etmedi.Bu hicret etmeyen insalardan bazıları bedir savaşında gebertildiler.Bazı müslümanlar dedilerki bunlar müslüman biz onların iman ettiklerine şahitlik ederiz Biz mekkede iken onlarda bizim gibi iman ettiler onlar msülümandıralr dediler. Peki Allah onlar hakkında ne dedi Onuda nisa suresi 97. ayeti aç oku Ferdi bey Yani hicret ameli bir mesele idi ve o an şartlar gereği zaruri idi bu ameli gerçekleştirmeyen insanları Allah tekvir etmiştir. 3- Gelgelelim dil meselesine insanın başına ne geliyorsa aha da o dil yüzünden gelir.Bir insan diliyle Allahı mutlak hakimliğini her yerde söylemek zorundadır,buda yetmez bir müslüman Allahın hükümranlığını emir ve yasaklarını çiğneyen şeytanları dili ile red etmek zorundadır. İçimizdedki putlar başlıklı bir yazı astım inşallah o yazıyı bir oku orada şetan Allaha karşı dili ile ne dedi neden kafir oldu son : Bak şunu iyi anla Allah-u alem ya hz Ömeri yada hz.Ali olacak tam hatırlamıyorum O emiril miminlerden birinin katili ne demiş billiyormusun.Nerden bileceksin ki okusan bilirdin ""BEN YERYÜZÜNDE BİR FİTNE TEMİZLEDİM"" demiş. "Niyeti bu" Şimdi bu münafık doğruyumu yapmış oldu Bak ferdi arkadaş adam kalkmış diyorki sen peygamberin akp ye girip girmyeceğini nerden biliyorsun müneccimmisin diyor Adam kalkmış diyorki belki peygamber tağutun meclisne girerdi ama yemin etmezdi gidip haşa beyoğlunda belediye başkanlığı yapardı özellikle bey oğlu diyorum sen nerden biliyorsun gaybden habermi aldın diyor İşte abuk subuk yorumlar iddalar FERDİ arkadaş sen kendini heba edip öyle yapma bence,sadece bir tavsiye Şeytan isanın burnuna gem taktımı artık işi zor Sonuç şu ""lailaheillallah"" dedikten sonra onu bozucu AMEL DİL KALP olmaz FERDİ BEY BİRİ GELİP SENİN ÇOK YAKIN BİR HANIM AKRABANA BİR ZARAR VERİRSE SONRADA BEN BU ÇİRKİN İŞİ NİYET KÖTÜ OLARAK YAPMADIN DERSE SEN onun o mazaretini kabul edermisin? cevabını merak ediyorum Biri kalkıp iğrenç işler yapacak erkek erkeğe nikah kıyacak.Sonra da utanmadım benin niyetim iyiydi diyecek Bu münafıklık alemetleri içerisine kendi kafirliklerini de katmerleşmekten başka bir şey değildir. ALLAH KAFİRLERE LANET ETSİN İBRAHİM 52. İşte bu (Kur’an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek İlah olduğunu bilsinler ve temiz akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.(ültimatondur) Ferdi arkadaş bazı arkadaşları görürsen ona benim için şöyle de Ben gaybı bilmem ben Allahın kitabını bilirim ve okurum işte ben o bilgileri bu kitaptan alırım Peki kendisi hz.Ysuf hakkındaki yarumları nerden getiriyor yoksa ona atalarımı ona anlatmış | |
18 Ocak 2011, 17:51 | Mesaj No:69 |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? 44- Gerçekten Tevrat'ı biz indirdik; bu kitap doğru yol kılavuzluğu ve ışık içerir. Gerek İslâm'a bağlı peygamberler ve gerekse Allah'a bağlı bilginler ile din adamları Allah'ın bu kitabının görevli koruyucuları ve doğruluğunun şahitleri sıfatı ile yahudiler arasında buna göre hüküm verirler. buna göre insanlardan değil, benden korkunuz da ayetlerimi bir kaç para karşılığında satmayınız. Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar kafirlerin ta kendileridir. 45- Tevrat'ta, yahudilere yazılı olarak bildirdik ki, canın karşılığı can, gözün karşılığı göz, burnun karşılığı burun, kulağın karşılığı kulak, dişin karşılığı diştir ve yaralamalarda da karşılıklılık (kısas) ilkesi geçerlidir. Kim kısas hakkını bağışlarsa bu onun günahlarına kefaret olur. Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermeyenler ise zalimlerin ta kendileridirler. 46- Bu peygamberlerin ardından kendisinden önce gelen Tevrat'ı onaylayıcı olarak Meryemoğlu İsa'yı gönderdik; O'na doğru yol bilgisi ile ışık içeren, önündeki Tevrat'ı onaylayan, takvalılar için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik. 47- İncil ümmeti, Allah'ın bu kitapta indirdiklerine göre hüküm versin. Kim Allah'ın indirdiği ayetlere göre hüküm vermez ise onlar fasıkların, doğru yoldan çıkmışların ta kendileridir Maide suresi
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
18 Ocak 2011, 17:56 | Mesaj No:70 |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Belki de oy kullanmak doğru olmadığı söylenebilir.Yanlış olabilir. Yanlış olsa bile her yanlış şirk kavramı içinde değerlendirilmez.Allahın apaçık hüküm vermediği bir konuda hemence laik düzende oy kullanmak şirktir kullananlarda müşriktir, müşrik olmuştur demek kuranla, islamiyetle bağdaşmaz. Son olarak şöyle bir örnek vereyim. Fransa da yaşıyorsunuz, Fransa hükümeti bir ülkede yaşayan müslümanları da ilgilendiren bir karar alıyor . Refarandum kararı. Başörtsünü ya serbest bırakacak ya da engeleyecek olan karar bu seçimlere bağlı. bu seçimler de ...oy kullanmak ( Büyük bir ihtimal ki, seçim sonrası da ülkemizde de böyle bir oylama refarandum ile sorulacaktır.) Şimdi o ülkede veya ülkemiz de yaşayan müslümanlar oy sandığına gidip oy kullansalar şirk günahını mı işlerler veya müşrik mi olurlar. Bu düzende Muhtarlık seçiminde bile oy kullanılmaz şirktir , Kullananlar da müşriktir diyenlere hatırlatma, Türkiyenin yüzde doksan dokuzu müşriktir.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kaçak dil kullanmak | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 19 Eylül 2017 23:25 |
Sosyal medya Araçlarıni Kullanmak Caiz midir?/Medineweb | Mihrinaz | Soru Cevap Arşivi | 1 | 15 Eylül 2017 00:07 |
sınavlarda peruk kullanmak???? | nermin | Soru Cevap Arşivi | 3 | 01 Mart 2010 16:21 |
Altın Kullanmak. | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 2 | 12 Mayıs 2009 01:10 |
Gebelikte grip aşısı yaptırmak tehlikeli midir ? Yoksa gerekli midir ? | MERVE DEMİR | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | 0 | 11 Nisan 2009 23:44 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|