|
Konu Kimliği: Konu Sahibi BEDİİ HAMİT,Açılış Tarihi: 12 Ocak 2011 (14:33), Konuya Son Cevap : 01 Nisan 2014 (02:45). Konuya 102 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
16 Ocak 2011, 17:26 | Mesaj No:51 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Ben buna dikkat çekmişim. Kamer arkadaşım, bakın kendi sözlerinizle kendi sözlerime haklılık payı çıkartmadınız mı ? Çıkartınız. Vahye göre davranırdı sözünün doğruluğunu bende tasdik ettim zaten Deyişiniz ne anlama geliyor ?
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
16 Ocak 2011, 18:28 | Mesaj No:52 |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Yusuf peygamber (as) iktidarda yetkili ( VEZİR ) olup, söz sahibi olduğu zaman Allahın yasaları değil Firavunun yasaları hakim idi : Bu yasalar Allahın belirlediği yasalar değildi. Nasıl ve hangi ayetlerden anlıyoruz ? YUSUF 56- İşte böylece Biz yeryüzünde Yusuf'a güç ve imkan (iktidar) verdik............. Yusuf 101- Rabbim, sen bana egemenlikten pay verdin, beni olayları (ya da rüyaları) yorumlamaya ilişkin bazı bilgiler ile donattın. Ey göklerin ve yerin yaradanı! Gerek dünyada, gerek ahirette tek dayanağım sensin; canımı müslüman olarak al ve beni iyi kulların arasına kat. " Yusuf 100- Ana-babasını makam koltuğuna oturttu.... HZ. YUSUF'UN FİRAVUNUN YASASI KARŞISINDAKİ PLANI YUSUF 69- Yakub'un oğulları, Yusuf'un yanına girdiklerinde o öz kardeşini bağrına basarak "Ben senin öz kardeşinim, onların yaptıkları kötülüklerden ötürü sakın tasalanma" dedi. 70- Yusuf, kardeşlerinin zahire yüklerini hazırlatırken, ölçü kabı olarak kullanılan su tasını öz kardeşinin yüküne koydurdu. Arkasından bir görevli: "Ey yolcular kafilesi, sizler hırsızsınız" diye seslendi. 71- Yusuf'un kardeşleri, görevlilere dönerek "Ne kaybettiniz?" dediler. 72- Görevlilerden biri dedi ki; "Ölçü kabı olarak kullanılan kralın su tasını kaybettik. Onu geri getirene ödül olarak bir deve yükü zahire verilecek buna ben kefilim. " 73- Yusuf'un kardeşleri "Allah aşkına, siz de biliyorsunuz ki, biz bu ülkeye kargaşa çıkarmak için gelmedik, biz hırsız değiliz" dediler. 74- Görevliler; "Peki eğer yalan söylüyorsanız, size göre hırsızlığın cezası nedir?" dediler. 75- Yusuf'un kardeşleri "Hırsızlığın cezası, tası yükünde bulduğunuz kimsenin karşılık olarak tutulmasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler. 76- Yusuf, öz kardeşinin valizinden önce üvey kardeşlerinin valizlerini aradı, sonra tası öz kardeşinin valizinden çıkardı. Biz Yusuf'a böyle bir plana başvurmayı ilham ettik. Çünkü kralın yasalarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Meğer ki, Allah bu alıkonmayı dilemiş olsun. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her bilenden daha üstün bir bilgin vardır. 77- Yakub'un oğulları; "Bu kardeşimiz hırsızlık yaptı ise daha önce de onun öz kardeşi hırsızlık yapmıştı" dediler. Yusuf kardeşlerinin bu iftirasını duymazlıktan geldi, onu yüzlerine vurmadı. İçinden "Asıl kötü durumda olan sizlersiniz, Allah sizin uydurma sözlerinizin içyüzünü herkesten iyi bilir" dedi. 78- Yakub'un oğulları dediler ki; "Ey vezir, bu kardeşimizin ileri derecede yaşlanmış, ihtiyar bir babası var. Onun yerine içimizden birini alıkoy. Görüyoruz ki, sen iyiliksever bir adamsın. " 79- Yusuf "Çalınan eşyamızı valizinde bulduğumuz kimseden başkasını alıkoymaktan Allah'a sığınırız. Yoksa zalimlik etmiş oluruz " dedi. "Biz Yusuf'a böyle bir plana başvurmayı ilham ettik." Yani onun böylesine ince bir plan hazırlamasını sağladık. "Çünkü kralın yasalarına göre, kardeşini alıkoyamazdı." Eğer kardeşini kralın yasalarına göre yargılayacak olsaydı, onu alıkoyabilmesi mümkün değildi. Hırsıza çaldığı eşyaya uygun düşecek bir ceza verebilirdi ama, bu gerekçeyle onu alıkoyamazdı. Ancak Yusuf onu, kardeşlerinin mensup olduğu dinin hükümlerine göre yargılamış ve sonuçta alıkoyabilmişti. Bu yüce Allah'ın Hz. Yusuf'a nâsıl uygulayacağını ve ne yapacağını ilham ettiği bir plandı. Yüce Allah'ın onun için hazırladığı bir plandı. Ayetin orijinalinde "plan", Arapça'daki "keyd" sözcüğüyle ifade ediliyor. Bu sözcük Arapça'da, ister iyilik, ister kötülük için hazırlanmış gizli bir planı ifade etmek için kullanılır. Genelde olumsuz anlamı daha baskındır. Burada olayı dıştan gözlemlediğimizde, bu planda bir kötülük göze çarpmaktadır. Zira bu işin ucu, hem yanında alıkoyduğu kardeşine, hem de döndüklerinde babalarının karşısında güç duruma düşecek diğer kardeşlerine zararı dokunmaktadır. Yine bu iş, babası Yakub için de -geçici bir süre de olsa- kötü bir durumdur. Bu nedenle ayette de pek çok şeyi tek bir sözcükle ifade edebilmek ve olayın dış görünümüne işaret edebilmek için, özellikle "keyd" sözcüğü kullanılmıştır. Bu, Kur'an'daki ifade inceliğine bir örnektir. "Çünkü kralın yasalarına göre, kardeşini alıkoyamazdı." "Meğer ki Allah bu alıkonmayı dilemiş olsun.." Meğer ki Allah bu alıkonmayı dilediğinden ötürü, Yusuf'a yukarıda gördüğümüz biçimde bir plan hazırlamış olsun. SEYYİT KUTUP TEFSİRİ BU AÇIKLAMA HZ YUSUF PEYGAMBERİN FİRAVUN YASALARI KARŞISINDA ALLAHTAN GELEN BELİRLEYECEĞİ BİR VAHİYLE NASIL DAVRANMASI GEREKTİĞİNİN BİR DELİLİ VE ISPATI OLMUŞTUR.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
16 Ocak 2011, 21:46 | Mesaj No:53 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Oy kullanma ihtimalinin olup olmadığını Allahtan gelecek belirleyici bir vahiyle öğrenecektir. Buna ne siz, ne ben, ne de bir başkası karar verebilir. Yani hiç kimse kullanamaz şirktir veya kullanabilir şirk değildir diyemez. bedii hamit adlı üyeden alıntı Bende aynı şeyleri bir çok yazımda vurgulamıştım Ne siz ne ben nede bir başkası bunu belirleyemez,bunu ancak Allah belirler demiştim nihayet ortak bir sözde buluşa bildik. Ve ben şunu da söylüyorum oy kullanıp kullanmayacağını bunu Allah 1400 önce belirlemiştir, işte sizinle farkımız bu Siz belli değil ancak yeniden peygamber gelecek yeniden vahy gelecek o zaman belirleneck diyorsunuz Yada dedklerinizi açıkça yazarmısınız bir peygamber tağutun hükümleriyle hüküm vermiştir bizde verebilir diyebiliyormusunuz açık net sağa sola çekmeden. çünki biz salak olduğumuz için tam anlayamıyoruz,sizin sözlerinizi çarpıtoruz Bir zahmet net anlatın. Bu görüşün de kurana ters bir görüş olduğunu vurgulamıştım,bunuda basiretlerin kapalı olmasına bağlamıştım. Doğru söylüyorsunuz eğer insanlar bu hükmü kuran dan çıkarabilselerdi bugün bu zillet olmazdı. Sizden istirham ediyorum seyyid kutubu kendi düşüncelerinize alet etmeyen Herkes şunu çok iyi bilirki Seyyid Kutubun müslüman olduktan sonra yazmış olduğu bütün eserlerinde ısrarla Allahın şeriatı karşısında ki bu yasaları koyanları ve onlara tabi olanları kafirlikle suçladığını çok iyi bilirler. Bu görüşte olan bir Seyyid kutup kalkıpta bir peygamberin tağutun yasalarına göre insanlara hüküm verdiğini söylemiş olamaz.Eğer böyle bir sözü varsa onu ilk tenkid ve tekvir edecek kişilerden biri de teredütsüz ben olurum. Seyyid kutup o yorumunda hz yusuf kralın yasaları ile hüküm veriyordu demiyor.Bunu Seyyid Kutubun demesine gerek yok zaten eyet öyle söylüyor.Kralın dinine göre alıkoyamazdı diyor.Ayetin bir cümlesinin arkasına saklanarak bir peygambere tağutu red etmesi emir edilmişken tağutun dinine göre insanları yönetti demek düpedüz Peygambere ve Allaha iftiradır. Seyyid kutup bu hüküm Yakubun şeriatine göre idi diyor yakup kim Allahın başka bir peygamberi değilmi. Ben hep şunu söylerim şeytan birkere insana bulaşmaya dursun,artık insana her türlü hileyi süslü gösterir. Bakın güzel abim siz şunu gözden kaçırıyorsunuz siz bu iddayı yaparken kuranın tamamına muhalefet ettiğinizin farkında değilsiniz Peygamberlerin davası neydi ozaman,hak ile batıl nerde kaldı,İSLAM anlamını yitirdi. Kanunları insanlar yapacaksa o halde bu kurandaki ceza hükümleri helal haram hükümleri ne işe yarar söylermsiniz. Günümüzde şuan yürülükte bulunan kanuna göre miras kardeşler arasında eşit paylaşılır Fakat islamda öyle değil,şimdi biz akpnin yada kenan evrenin yasalarınamı uyacağız, yoksa islamınmı mademki Peygamberlerde beşeri rejimlere göre hüküm verirlerdi diyorsunuz bunların hçmi farkı yok Hayret birşey, bu nasıl bir anlayış yaw Peygamberlerin şeriatları farklı farklı idi hz.yusufun şeriatı ile babası hz.Yakubun da şeriatı arasında farklılıklar olabilirdi bundan doğal ne vardı Allah kralın dinine göre değil hz.Yakuba verdiği şeriata göre uygulatmıştır Seyyid Kutupta bunu söylüyor ve Seyyid Kutup sizin gibi düşünenleride tekvir ediyor,bunu bilyormuydunuz bilmiyorum AYETLER BU KADAR AÇIK İKEN HALEN KALKIP BİR AYETİN BİR TEK CÜMLESİNE SIĞINMAK DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİLDİR. Ve melik şöyle dedi: “Onu bana getirin! Onu kendim için seçtim." Onunla konuşunca: “Muhakkak ki; sen, bugün bizim yanımızda mevki sahibisin, eminsin (güvenilir kişisin).” dedi. Ve kâlel meliku’tûnî bihî estahlishu li nefsî, fe lemmâ kellemehu kâle innekel yevme ledeynâ mekînun emîn(emînun). (Yusuf A.S) şöyle dedi: “ Beni bu yerin hazineleri üzerine sorumlu kıl! Muhakkak ki; ben iyi korurum, iyi bilirim.” Kâlec’alnî alâ hazâinil ard(ardı), innî hafîzun alîm(alîmun). Ve işte böylece Yusuf (A.S)'ı yeryüzünde yerleştirdik (mevki sahibi yaptık). Onun (yeryüzünün), dilediği yerine yerleşti. Dilediğimiz kimseye rahmetimizi göndeririz. Ve muhsinlerin ecrini (mükâfatını) zayi etmeyiz. ""Sizin ondan başka taptıklarınız, Allah'ın kendilerine bir delil indirmediği, sadece siz ve babalarınızın onu isimlendirdiğiniz (putlardan) başka bir şey değildir. Hüküm ise ancak Allah'a aittir. Sizin O'ndan başkasına ibadet etmemenizi emretti. İşte bu kayyum (Âdem A.S)'tan kıyâmete kadar devam edecek olan) dîndir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler"" yusuf /40 Ayetler bu kadar açıkken hala bunda ısrar etmek anlaşılır birşey değild.Bu sözleri söyleyen hz.yusuf kalkıpta krala hüküm koyma yetkisi verecek yada onun pis kanunlarıyla hüküm verecek öylemi. Kralın hz.Yusufa sen dilediğin serbestsin ben senin işine karışmam dediği halde Kraldan çok Kralcı olanların Allahın Peygamberini tağutun hükümleri ile hüküm etmesini dilemek doğrusu anlaşır birşey değil. Biz en iyisi hz yusufu İranlılardan öğrenelim,onlar bizden daha güzel anlamışlar bu meseleyi hz.Yusufun hayatı diye film ya yapmışlar onu izlememizde fayda var sanırım Ben bu konuya bu kadar basite indirgeyen bir mantıkla tartışmak istemem Sadece iki tane sorum olacak ve cevaplarını çok merak ediyorum Birinci sorum şu. Hz.Yusufun Allahı ona tağutun hükümleri ile hüküm ver dedi Hz Muhammedin Allahı neden ebucehillerin hükümleri ile hüküm etmesini istemdi Ben yanlış değilsem bu iki Peygamberin de Allahı birdir. ""lailaheillallah"" tan ne anlıyorsunuz. teşekkür ederim |
17 Ocak 2011, 00:53 | Mesaj No:54 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
İslam adına güçlü olabilmenin tek ölçüsü ADALET'TİR adalet olmadan bütün dünya İslam devletinin yönetimi altında olsun fayda etmez diyorum.İnsanlık tarihine göz attığımızda onca gelmiş geçmiş kavimlerin devletlerin yıkımlarında ana sebep ADALET'sizliktir Medine vesikasını ele alacak olursak yapılan anlaşmada esas ölçü herkese adil davranma hükmüdür bu sayede esenlik ve barış ilkeleri uygulanabilmiştir... Medine Vesikası. Prof Dr.Muhammed Hamidullah / Islam Peygamberi / Irfan Yay. Ist.1991 Tercüme:Prof Dr. Salih Tuğ Bismillâhirrahmânirrahîm. 1-)Bu kitap (yazı), Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli mü’minler ve müslümanlar ve bunlara tabi olanlarla yine onlara sonradan iltihak etmiş olanlar ve onlarla beraber cihad edenler için (olmak üzere tanzim edilmiştir.) 2-)Işte bunlar, diğer insanlardan ayrı bir ümmet (câmi'a) teşlil ederler. 3-)Kureyş'den olan Muhacirler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile kan diyetlerini ödemeye iştirak ederler ve onlar harp esirlerinin fidyei necâtını mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre ödemeye iştirak edeceklerdir. 4-)Benû 'Avf'lar kendi aralarında âdet olduğu vechile, evvelki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye iştirak edeceklerdir ve (müslümanların teşkil ettiği) her zümre (taife), harp esirlerinin fidyei necâtını mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 5-)Benû Hârisler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile evvelki, şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasında iyi ve mâ kul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 6-)Benû Sâide'ler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 7-)Benû Cuşem'ler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki şekiler altında kan diyetlerini ödemeye ve her zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâ kul bilinen esaslara ve aâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 8-)Benû'n-Neccâr'lar kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 9-)Benû 'Amr Ibn 'Avf'lar, kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştiraık edeceklerdir. 10-)Benû'n-Nebît'ler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâkul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 11-)Benû'l-Evs'ler, kendi aralarında âdet olduğu veçhile, evvelki şekiller altında kan diyetlerini ödemeye ve her bir zümre, harp esirlerinin fidyei necâtını, mü'minler arasındaki iyi ve mâ kul bilinen esaslara ve adâlet umdelerine göre tediyeye iştirak edeceklerdir. 12-)Mü'minler kendi aralarında ağır malî mes'uliyetler altında bulunan hiç kimsei (bu halde) bırakmayacaklar, fidyei necât veya kan diyeti gibi borçlerını iyi ve mâkul bilinen esaslara göre vereceklerdir. 12/b-)Hiçbir mü'min diğer bir mü'minin mevlâsına (kendisi ile akdî kardeşlik râbıtası kurulmuş kimse) mümâna'at edemez (diğer bir okunuşa göre:Hiçbir mü'min diğer bir mü'minin mevlâsı ile, onun aleyhine olmak üzere bir anlaşma yapamayacaktır.) 13-)Takvâ sahibi mü'minler, kendi aralarında mütecâvize ve haksız bir fiil îkaını tasarlayan yahut bir cürüm yahut bir hakka tecavüz veyahut da mü'minler arasında bir karışıklık çıkarma kasdını taşıyan kimseye karşı olacaklar ve bu kimse onlardan birinin evlâdı bile olsa, hepsinin elleri onun aleyhine kalkacaktır. 14-)Hiçbir mü'min bir kâfir için, bir mü'mini öldüremez ve bir mü'min aleyhine hiçbir kâfire yardım edemez. 15-)Allah'ın zimmeti (himaye ve teminâtı) bir tekdir; (müminlerin en ehemmiyetsizlerinden birinin tanıdığı himâye) onların hepsi için hüküm ifede eder. Zîra mü'minler, diğer insanlardan ayrıolarak birbirlerinin mevlâsı (kardeşi) durumun-dadırlar. 16-)Yahudilerden bize tâbi olanlar, zulme uğramaksızın ve onlara muârız olanlarla yardımlaşılmaksızın, yardım ve müzâheretimize hak kazanacaklardır. 17-)Sulh, mü'minler arasında bir tekdir. Hiçbir mü'min Allah yolunda girişilen bir harpde, diğer mü'minleri hâriç tutarak, bir sulh anlaşması akdedemez; bu sulh, ancak onlar (mü'minler) arasında umumiyet ve adâlet esasları üzere yapılacaktır. 18-)Bizimle beraber harbe iştirak eden bütün (askerî) birlikler, birbirleriyle münâvebe edecek-lerdir. 19-)Mü'minler, birbirlerinin Allah yolunda (uğrunda) akan kanlarının intikamını alacaklardır. 20-)Takvâ sahibi mü'minler, en iyi ve en doğru yol üzerinde bulunurlar. 20/b-)Hiçbir müşrik, bir Kureyşlinin mal ve canını himâyesi altına alamaz ve hiçbir mü'mine bu hususta engel olamaz (yani Kureyşliye hücûm etmesine mani olamaz.) 21-)Herhangi bir kimsenin, bir müminin ölümüne sebep olduğu katî delillerle sâbit olur da maktûlün velîsi (hakkını müdafaa eden) rızâ göstermezse, kısas hükümlerine tabî olur; bu halde bütün mü'minler ona karşı olurlar. Ancak bunlara, sadece (bu kaidenin) tatbiki için hareket etmek helâl (doğru) olur. 22-)Bu sahife (yazı)nın muhteviyatını kabul eden, Allah'a ve ahiret gününe inanan bir mü'minin bir kaatile yardım etmesi ve ona sığınacak bir yer temin etmesi helâl (doğru) değildir; ona yardım eden veya sığınacak bir yer gösteren Kıyamet günü Allah'ın lânet ve gadabına uğrayacaktır ki o zaman artık kendisinden ne bir para tediyesi ve ne de bir tavîz alınacaktır. 23-)Üzerinde ihtilafa düştüğünüz herhangi bir şey, Allah'a ve Muhammed'e götürülecektir. 24-)Yahudiler, mü'minler gibi, muharebe devam ettiği müddetçe (kendi harp) masraflarını karşılamak mecburiyetindedirler. 25-)Benû 'Avf yahudileri, mü'minlerle birlikte (Ibn Hişam'da bu, “ma'a” (=ile) olarak, Ebû Ubeyde'de ise “min” (=den) olarak zikredilir) bir ümmet câmi'a) teşkil ederler. Yahudilerin dinleri kendilerine, mü'minlerin dinleri kendilerinedir. Buna gerek mevlâları ve gerekse bizzat kendileri dahildirler. 25/b-)Yalnız kim ki haksız bir fiil irtikâb eder veya bir cürüm îkâ eder, o sadece kendine ve âile efradına zarar (vermiş) olacaktır. 26-)Benûn- Neccâr Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahib olacaklardır. 27-)Benû’l-Haris Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahib olacaklardır. 28-)Benû Sâ'ide Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahib olacaklardır. 29-)Benû Cuşem Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahip olacaklardır. 30-)Benû'l-Evs Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahip olacaklardır. 31-)Benû Sa'lebe Yahudileri de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahib olacaklardır. Yalnız kim ki haksız bir fiil irtikâb eder veya bir cürüm îka eder, o sadece kendini ve aile efradını zarardîde etmiş olacaktır. 32-)Cefne (ailesi) Sa'lebenin bir kolu (batn)dur; bu bakımdan Sa'lebe'ler gibi mülâhaza oluna-caklardır. 33-)Benû'ş-Şuteybe de Benû 'Avf Yahudileri gibi aynı (haklara) sahib olacaklardır. (kaidelere) muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır. 34-)Sa'lebe'nin mevlâları, bizzat Sa'lebeler gibi mülâhaza olunacaklardır. 35-)Yahudilere sığınmış olan kimseler (Bitâne), bizzat Yahudiler gibi mülâhaza olunacaklardır. 36-)Bunlar (yahudiler)'dan hiçbir kimse (müslümanlarla birlikte bir askerî sefere), Muham-med'in müsaadesi olmadan çıkamayacaktır. 36/b-)Bir yaralamanın intikamını almak yasak edilemeyecektir. Muhakkak ki bir kimse bir adam öldürecek olursa neticede kendini ve âile efradını mes'uliyet altına sokar; aksi halde haksızlık olacaktır (yani bu kaideye riâyet etmeyen bir kimse haksız vaziyette olacaktır.) Allah bu yazıya en iyi riâyet edenlerle beraberdir. 37-)(Bir Harp vukuunda) Yahudilerin masrafları kendi üzerine ve müslümanların masrafları kendi üzerindedir. Muhakkak ki bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimselere harp açanlara karşı, onlar kendi aralarında yardımlaşacaklardır. Onlar arasında hayırhahlık ve iyi davranış bulunacaktır. (kaidelere) muhakkak riayet edilecek, bunlara aykırı hareketler olmayacaktır. 37/b-)Hiçbir kimse müttefikine karşı bir cürüm îka edemez:Muhakkak ki zulmedilene yardım edilecektir. 38-)Yahudiler müslümanlarla birlikte, beraberce harp ettikleri müddetçe masrafda bulunacaklardır. 39-)Bu sahîfenin (yazının) gösterdiği kimse lehine Yesrib vâdisi dahili (cevf), harâm (Mukaddes) bir yerdir. 40-)Himâye altındaki kimse (cârr), bizzat himaye eden kimse gibidir; ne zulmedilir ve ne de (kendisi) cürüm îka edecektir. 41-)Himâye verme hakkına sahip kimselerin izni müstesna, bir himaye hakkı verilemez. 42-)Bu sahîfede (yazıda) gösterilen kimseler arasında zuhurundan korkulan bütün öldürme yahut münâzaa vak'alarının Allah'a ve Resûlüllah Muhammed'e götürülmeleri gerekir. Allah bu sahîfeye (yazıya) en kuvvetli ve en iyi riâyet edenlerle beraberdir. 43-)Ne Kureyşliler ve ne de onlara yardım edecek olanlar, himâye altına alınmayacaklardır. 44-)Onlar (=Müslümanlar ve Yahudiler) arasında, Yesrib'e hücüm edecek kimselere karşı yardımlaşma yapılacaktır. 45-)Şayet onlar (yahudiler), (Müslümanlar tarafından) bir sulh akdetmeye veya bir sulh akdine iştirake davet olunurlarsa, bunu doğrudan doğruya akdedecekler veya ona iştirak edeceklerdir. Şayet onlar (Yahudiler), (müslümanlara) aynı şeyleri teklif edecek olursa, mü'minlere karşı aynı haklara sahip olacaklardır;din mevzuunda girişilen harp vak'aları müstesnadır. 45/b-)Her bir zümre, kendilerine ait mıntıkadan (gerek müdafaa ve gerekse sâir ihtiyaçlar hususunda) mes'üldür. 46-)Bu sahifede (yazıda) gösterilen kimseler için ihdas edilen şartlar, aynı şekilde Evs Yahudilerine, yani onların mevlâlarına ve bizzat kendi şahıslarına, bu sahifede (yazıda) gösterilen kimseler tarafından sıkı ve tam bir muhafazakarlık ile tatbik olunur. (kaidelere) mahakkak riâyet edilecek, bunlara aykırı hareket olmayacaktır. Ve haksız şekilde kazanç temin edenler, sadece kendi nefsine zarar vermişolurlar. Allah bu sahifede (yazıda) gösterilen maddelere en doğru ve en mükemmel riâyet edenlerle beraberdir. 47-)Bu kitap (yazı), bir haksız fiil îka eden veya cürüm işleyen (ile cezâ) arasında engel olarak giremz. Kim ki bir harbe çıkar, emniyette olur veya kim ki Medine'de kalırsa yine emniyet içindedir;haksız bir fiil ve cürüm îkaı hallerini, (bu sahîfeyi) tam bir sadakat ve dikkat içinde muhafaza eden kimseler üzerinde tutacaklardır. İlk etapta Medine vesikası ile konuya katkı sağlamayı uygun gördüm inşaAllah konuya gereken katkıyı yapmaya çalışacağım ....
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
17 Ocak 2011, 11:48 | Mesaj No:55 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
SELAMUN ALEYKUM O tağutlar bu safların belli olmasını istemezler Çünki o saflar belli olduğunda başlarına bela olacağını çok iyi biliyorlar Bak kürtler hususunda bu hatayı yaptılar 30 senedir başları beladan kurtulmuyor Ben o yüzden keşke camileri kuran kurslarını kapatsınlar,ibdedtleri engelleseler demiştim Ben hep şuna inanırım eğer bir insan ""lailaheillallah"" diyorsa ve hayatında çevresinde hiç birşey değişmiyorsa tağutlarlada tıngır mıngır yaşıyorsa o "lailaheillallah"ı gereği dememiştir diyorum. |
17 Ocak 2011, 15:30 | Mesaj No:56 |
Durumu: Medine No : 13108 Üyelik T.:
30 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
Allahın rahmeti tüm inananların üzerine olsun nekadar güzel birbirinizi yiyiyosunuz uyanın artık diriliş vaktidir.Sizler böyle yaparsa müşrik,kafir,münafık ne yapmaz.Kendinize gelin bir binanın tuğlaları gibi sımsıkı ayakta durmak varken sizler bunları yıkıyosunuz bizler içimizdeki imanı daha anlamamışız vatan millet sakarya diyoruz bi önceki sözler sonrakilerle çelişirse dikkat etmek gerek herkese tavsiyem içinde bende olmak üzere imana dikkat kitabımızın ki yarı yolda kalmayalım rabbim hepimize yardım etsin.NEFSİM ELİNDE ALLAH A YEMİN EDERİMKİ SİZLER BÖYLE YAPTIKCA ASLA BİR İSLAM DEVLETİ KURULMAZ BACINIZ
|
17 Ocak 2011, 18:48 | Mesaj No:57 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? KURANDA YUSUF PEYGAMBER İLE İLGİLİ APAÇIK YAZILI OLAN AYETİ VERDİĞİMDE NEDEN TELAŞLANDIR BU SİZİ ? 76- Yusuf, öz kardeşinin valizinden önce üvey kardeşlerinin valizlerini aradı, sonra tası öz kardeşinin valizinden çıkardı. Biz Yusuf'a böyle bir plana başvurmayı ilham ettik. Çünkü kralın yasalarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Meğer ki, Allah bu alıkonmayı dilemiş olsun. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her bilenden daha üstün bir bilgin vardır. AYETİ GÖRMEMEK İÇİN KÖR MÜ OLMAK LAZIM ? Firavunun yasalarına göre hırsızlık yapan kimse kardeşini rehin alamazdı. Bu yasa Allahın yasası mıydı ? Allahın belirlediği bir yasa mıydı yoksa firavunun belirlediği bir yasa mıydı ? Ayrıca ayetlere dikkatli bakıldığına Yusuf peygamber bu yasa karşında takiye yapmıştır. Zoraki takiye yani. Alıntı:
BEN GERÇEKTEN PEK ÖNEMLİ BİR KURAN AYETİNDEN BAHSEDİYORUM Kİ, YUSUFUN KRALI VE FİRAVUNUN YASALARI HER NE KADAR ALLAHIN YASASI OLMAZSA DAHİ TAGUTUN YASALARI DEĞİLDİ. YANİ ALLAHIN KANUNLARINA TERS DÜŞEN UYGULAMALAR DEĞİLDİ. OLSAYDI. YUSUF PEYGAMBER BUNUN CİHADINI VERİRDİ. VE O MAKAMDA BU YASALARI UYGULAMAZDI.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
17 Ocak 2011, 19:04 | Mesaj No:58 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Bu soruya ne demeli ? işte ben bunu anlatıyorum. Vahiy belirleyecidir diye. Peygamber ne yapacaktı kralın yasaları karşısında. işte allahtan vahiyle gelen bir yol. Demek o ki, peygamberde olsa ne yapacağını nasıl davranacağını allahtan gelen bir vahiyle olacaktır. kralın yasası bu ise sen de bu yolu uygula diye. firavunun bu yasasına ancak bu şekilde tabi olabilirsin diye
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
17 Ocak 2011, 19:17 | Mesaj No:59 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Kardeşini de belli etmemesi takiyedir.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
17 Ocak 2011, 19:21 | Mesaj No:60 |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Takiye konusunu ele alacağım hem de ayetlerle Bu ayrı bir konu başlığı olacak. İSLAMDA TAKİYENİN YERİ DİYE BAKALIM YAPILIR MI YAPILMAZ MI ? PEYGAMBERDE OLSA YAPAR MI YAPMAZ MI DİYE.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | |
Konuyu Toplam 47 Kişi okuyor. (0 Üye ve 47 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kaçak dil kullanmak | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 19 Eylül 2017 23:25 |
Sosyal medya Araçlarıni Kullanmak Caiz midir?/Medineweb | Mihrinaz | Soru Cevap Arşivi | 1 | 15 Eylül 2017 00:07 |
sınavlarda peruk kullanmak???? | nermin | Soru Cevap Arşivi | 3 | 01 Mart 2010 16:21 |
Altın Kullanmak. | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 2 | 12 Mayıs 2009 01:10 |
Gebelikte grip aşısı yaptırmak tehlikeli midir ? Yoksa gerekli midir ? | MERVE DEMİR | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | 0 | 11 Nisan 2009 23:44 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|