Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  23 Eylül 2014 (10:42), Konuya Son Cevap : 23 Eylül 2014 (13:44). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı2Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen EyMeN&TaLhA
  • 1 Beğenilen ali70
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Eylül 2014, 10:42   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:35
Cinsiyet:
Mesaj: 3.298
Konular: 784
Beğenildi:132
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart ben kazandım,harcarım!

ben kazandım,harcarım!

Namazlarımı kılıyorum, Ramazanda da orucumu tuttum, zekatımı da verdim çok şükür, defalarca da hac ve umre yaptım… Tamam artık, sanıyorum ki ben cennetliğimdir. Para benim istediğim gibi harcarım! ömür benim dilediğim gibi yaşarım!

Cenabı Allah yarattığı tüm kullarının rızıklarını eksiksiz vermiş, bazı kullarına diğerlerinden daha fazla, bazılarına daha az nimet nasip etmiş ve hayat içerisinde sosyal bir denge kurmuştur. Her meslekte her görevde olanları diğerlerine bir şekilde ihtiyaçlı kılmıştır.

Doktoru, avukatı, mühendisi, ekmek yapana, kıyafet dikene, belediye işçisine ve diğerlerine ihtiyaçlı kıldığı gibi aynı şekilde fırıncının, bakkalın, temizlik görevlisinin de hastanede, mahkemelerde, mimarların -mühendislerin inşaa ettiği evlerde karşılıklı olarak birbirlerine ihtiyaçları vardır.

Bu yüzden yaşam içerisinde kimsenin kimseye bir üstünlüğü yoktur. Her birey kendilerine verilen toplumsal görevleri icra ederken, Cenabı Allah’ın verdiği nimetlere gereğince şükür etmeğe ve O’nun istediği gibi bir kul olmaya çalışmaktadır.

Aynı şekilde maddi olarak da sosyal hayat içerisinde kullarını birbirine ihtiyaçlı kılmıştır. Bir kulun rızkını diğerine bağlamıştır. Çalıştım kazandım, ben yaptım da oldu, ona değil bana nasip oldu, ben yardım etmesem o bişey yapamazdı, ben başardım şeklindeki düşünceler ne yazık ki yanlış düşüncelerdendir.

“Fakirleri kollayıp gözetiniz. Aranızdaki zayıflar sâyesinde Allah’dan yardım görüp ve rızıklandığınızdan şüpheniz olmasın.” (Ebû Dâvûd, Cihâd 70. Ayrıca bk. Tirmizî, Cihâd 24; Nesâî, Cihâd 43) diyen Fahri Alem Hz. Muhammed (a.s.v.), onlar sayesinde rızıklandığımızı kesinleştirmektedir.

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip arzu etmedikçe gerçek anlamda iman etmiş olmaz. ” (Buhârî, Îmân 7; Müslim, Îmân 71–72.) derken, Rasullullah (s.a.v.) sadece kendimizi değil tüm din kardeşlerimizi düşünmemiz gerektiğini apaçık belirtiyor.

Dilediğimiz gibi yiyip içiyoruz, dilediğimiz gibi geziyoruz ve “ELHAMDÜLİLLAH” deyince tamam oluyor mu ? peki ya kulluk sorumluluklarımız yok mu ? “Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse komşusuna iyilik etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse misafirine ikram etsin. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun!” (Müslim, Îmân 77).

Sadece kendini ve kendi ailesini düşünmek İslam’ın bize kazandırmak istediğiyle uyuşuyor mu ? “ E yetmiyor, biz ancak geçiniyoruz” derken sahip olduğumuz gerekli gereksiz maddi eşyalarımızı ve onlar için ödediğimiz paralarımızı, girdiğimiz taksitleri v.s. hesaba katıyor muyuz ? “Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. (Âli İmran 3/92)” ayeti kerimesi bu konuda çok uyarıcıdır.

“Ey Ebû Zer! Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy ve komşularını gözet!” (Müslim, Birr 142.) derken Hz. Peygamber (a.s.v.), bir tas çorba ile de nimetleri paylaşabileceğimizi öğütlemiyor mu ?

Peygamberâne bir ömür sürmek isteyen bizler, hadisler ışığında O’nun sünnetlerini öğrenip hayatımıza geçirdikçe O’nun ahlâkıyla da ahlâklanacak ve Cenabı Allah’ a uzanan merdivenlerin basamaklarını teker teker çıkacağız İNŞALLAH.

Para, ömür, gördüğümüz göremediğimiz bu muhteşem nimetler bizim değil. Hepsinin bize lütfedilmesinin bir sebebi, bir hikmeti mevcud. BEN, BENİM kelimelerinden kurtulup, bu gerçeği en doğru şekilde anlayabilmeyi ve uygulayabilmeyi, O’nun rıza ve hoşnutluğunu kazanabileceğimiz kulluk yapabilmeyi Cenabı Mevla hepimize nasip eylesin.

Amin amin amin vel hamdülillahi Rabbil alemin.

Selam ve dua ile...

Başak Tijen Özbay

alıntıdır
Mihrinaz beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6330 14 Temmuz 2015 13:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4203 14 Temmuz 2015 13:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 5080 14 Temmuz 2015 13:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2828 14 Temmuz 2015 12:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2517 14 Temmuz 2015 12:03

Alt 23 Eylül 2014, 13:44   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:237
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Standart Cevap: ben kazandım,harcarım!

Zannedersem Allah rızkı her kuluna eşit indiriyor. Ama her kuluna eşit dağıtmıyor. Kimine çok kimine az... Her zengin bilsin ki, elindeki malda fakirin de rızkı var...

Bunu iyi tefekkür etmek lazım diye düşünüyorum.

Benim elimdeki kardeşiminkinden çoksa ''ölçü'' ne diyor ona bakmalı. Ölçü(Kur'an- Kerim) diyor ki, zekatını ver...
Sonuçta içinde yaşadığımız dünya ''imtihan dünyası''. Zengin ''MAL İLE'', fakir ''MALIN VERİLMEMESİ'' ile imtihan görüyor.
Fakirin sabrı ile, zenginin sadaka ve zekatı durumu eşitliyor. Yalnız sonuçta bir şey var ki o da ''ŞÜKÜR''dür. Her ikisinin de şükürden dilini ve gönlünü esirgememesi gerek...

Çünkü malı veren Allah'tır. Kimden alıp kime vereceğini bilemezsin. Bir zamanlar Karun'da mal benim, ben kazandım ben yerim demişti. Ha keza peygamber efendimiz zamanındaki Salebe de aynı akıbete uğramıştı. Kendisine gönderilen zekat memuruna, ''Peygamber haraç mı alıyor'' diye karşı çıkınca HELAK olmuştu.

Sonuçta hepimiz rüyadayız. Ölünce uyanacağız.
''İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar.'' (Hadisi Şerif)

Mal biriktiren uykudan uyandığında elinde avucunda bir şey göremeyecek. Yani öldüğü gün biriktirdiği malın değil, dağıttığı malın fayda verdiğini görecek.

Uzun lafın kısası, zenginin malının çokluğuna bakmayın. Elindeki mal onun için cehennem ateşi de olabilir, cehennemden kurtaran bir vesile de... Tercihini kendisi yapar. Biriktirip duruyor da zekatını sadakasını vermiyorsa, o tür mal onun için çok tehlikelidir. O tür bir cehennem ateşini kimse arzulamasın.
Mihrinaz beğendi.
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
“Harcarım” Yüreğimi ! namzet davadar Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 2 14 Ağustos 2018 22:48

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.