Otomatik Namazlar

[EyMeN&TaLhA]

Otomatik Namazlar

Hayatın her anı düzenli yapılan işlerle monoton bir hal alırken, bunun etkileri sadece günlük işlerle sınırlı kalmıyor. Günlük işlerin günbegün tekrar etmesi, hareketleri alışkanlık haline getirmekte bu alışkanlıklar bir süre sonra maddi dünyadan manevi dünyaya kaymaktadır.

Bu noktada günü düzenleyen bir ilahi emir olan, insaniyetin en büyük şartı ve imanın ta kendisi olan namaz, gün içinde yapılması gerekenler listesinin içinde aradan çıkartılmakta yani bir nevi ‘borç’ ödenmektedir.

İlk insanla başlayan,herşeyi hikmetli bir ilimle yaratanı tanıdığını ve O’na kulluk vazifesini yerine getirdiğinin gösteregesi olan namaz, gündelik işlerin insanı ülfete düşüren yoğunluğunda, üzücüdür ki; aradan çıkartılacak bir rekatlar bütünü olarak kalmakta, manasına girmek için bir çaba gösterilmemektedir.

Bir rivayette Hz. Ömer’e “Ebubekir namazı karıştırdı” denildiğinde “Ömer’in ve tüm akrabasının bütün namazları acaba o karıştırılan iki rekat kadar eder mi acaba” manasında cevap verir. Kim bilir namazın içinde karıştıracak kadar Azametli Yaratıcının haşmetine belki de cehennem ayetlerinin dehşetine kapılmıştı büyük halife… Keşke bizlerde huzurda olmanın sevinciyle kendimizden geçerek hatta ve hatta namazı karıştıracak kadar aşkla kılabilsek…

21. Söz’de “Namaz iyidir, güzeldir ama hergünhergün 5 defa çoktur” diyen şahsı nefis kulağıyla dinleyip hak veren ve en inatçı dinsizlere “ahiretin sokaklarında dolaşıyorum” dedirtecek eserleri yazan Üstad Hz’leri hastalıktan sonra ülfet perdesi kalktı derken, bize yüzyıl öncesinden seslenmekte ve bu hastalığı, ciddiyetsizliği kırmanın çarelerini göstermektedir.
Monoton hayatın, sıradan bir ibadeti olan namaz, anlamından uzakta, huzura erdiğinin farkına varılmadan eda edilmekte ve Allah korusun “Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar (Maun Suresi)” hitabına muhatap olunmaktadır.

Çağları aşan hitabıyla insanlığa gönderilen Kur’an’ı Kerim’de “Sizi cehenneme ne soktu diye sorulduğunda, onlar şöyle derler: ‘Biz namaz kılanlardan değildik (Müddesir Suresi)” denilirken, Peygamber Efendimiz SAV “Namazı terkeden kimse küfre düşer” demekte, Hz. Ömer suikaste uğrayıp bayıldıktan sonra, gözlerini ilk açışında “ Heyhat, namaz kılmayanın dinden nasibi yoktur” der ve tekrar bayılır. Said Nursi Hazretlerleri ise “Kainatta en yüksek hakikat iman, imandan sonra namazdır” der ve ekler “Namaz kılmayan HAİN’dir.”

Namaz insanlıktır, imandır, miraçtır, sorguya çekileceğimiz ilk suallerdendir, cennetin anahtarıdır ve namaz, bizi-bize veren o cömert ve kudretli ve sevgilisanatkarın karşısında faniliği aşan bir surette muhatap alınmanın şartıdır. Ama hangi namaz?

Aradan çıkartmaya çalıştığımız “otomatik namaz”lar mı?

alıntıdır

Ammar Tunç

risale ajans