|
Konu Kimliği: Konu Sahibi YASEMİN ATAMAN,Açılış Tarihi: 21 Mayıs 2011 (11:44), Konuya Son Cevap : 18 Ağustos 2012 (21:16). Konuya 1 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
21 Mayıs 2011, 11:44 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 11916 Üyelik T.:
02 Mart 2010 | Elveda Çocukluğum Elveda Çocukluğum Elveda Çocukluğum Duvarları kerpiçten örülü, odası kireç badanalı, buram buram toprak kokan bir evde geçti çocukluğumun en güzel yılları. Yoktu öyle tavanlarında sallanan ışıltılı avizeler. Gaz kokulu, isli lambaların loş ışığında; uyku basardı, minderler üzerinde. Öyle kuş tüyü yastıklarda görülen kabuslar değildi gördüğüm, başımı koyduğum hasır yastığımda. Taşlardan yaptığım evlerin önüne çamurdan kuyular açıp, içerisine saldığım kâğıttan gemilerle köyün en güzel derelerine geziler düzenlerdim rüyalarımda. Ta ki, annemin ellerinde bir kucak dolusu tezekle, gıcırdayan tahta sürgülü kapımızı, ayağıyla ittirme sesine açardık gözlerimizi. Ayağıma taktığım lastiklerimle köyün meydanında şelale diyerek avutulduğumuz, yerden fışkırarak çıkan kaynak suyuyla yüzler yıkanırdı, elbisemin kollarını havlu yaptığım günlerde, aldırmazdım; çorabım yırtık, topuğu delik lastik ayakkabılarıma, su dolmuş; varsın dolsun. Annemin nasırlı elleriyle yaktığı tezeklerin közü, hiç sönmeyecek sanırdım sac sobamızda. Sobanın üstündeki çaydanlık ve sağında solunda kızaran sac ekmeğinin kokusu, kazındırırdı midemizi. Hele ekmeğin arasına koyup da yediğimiz çökeleğin doyulmazdı tadına. Bilinir miydi hiç; Gemlik zeytini, Edirne peyniri, salamı, sosisi; O zamanların adı yoksulluktu. Sofraların en görkemlisinde bile, masalarda kurulup süslü tabaklarda yemekler yenilmezdi. Sininin etrafına dizilen en güzel minderler üzerinde başlardı, bakır tastaki ayranı ve bir yumrukta kırılan soğanın cücüğünü kapışmalar. Köyün tepesinde tozu dumana katıp gelen dolmuşun korna sesleriyle atılmaz mıydı kaşıklar? Ne de olsa şehir otobüsüydü; doluşmaz mıydık etrafına? Arabadan inen esans kokulu şehirlilerin tepeden bakmalarıyla, saklardık yaralı bereli ellerimizi... İçime kadar çektiğim esans kokusunu, annemin, arkasından girdiğim ahırdaki benekli dananın yanında kaybediyordum. Elbette bizim de esanslarımız vardı, dolaplarımızda, bayramı bekleyen misafir kolonyalar. Elbette bize de gelecekti, şekeri bir dahaki seneye ertelenmiş bayramlar. Biz, neyi yaşadık? Neyi gördük? Biz, bakır sinide bir tabağın içerisine dalan beş kaşıkla, lokmamızı böldük. Mersedes değildi belki, ama biz, bize sadık kalan kara eşeğin yeni semeriyle övündük. Atının heybesi dolu çerçi Mehmet'ten, bir kilo buğdayla takas ettiğimiz, tahta tarakla saçlarımızı ördük. Ha! .. Bir de annemin yastık altında ütülediği cepli fistanım vardı şehir kokan, bayrama saklayıp da giymeye kıyamadığım. Uyku gelir miydi artık, yarın cebimin şekerle dolup dolamayacağını düşünmekten. Bayramın ilk sabahı el öperdik, önce babamın elindeki yoksulluğu. Aslında, arifeden başlardı babamın huzursuzluğu. Haklıydı da, çocuk bu bilir miydi ki, cep delik cepken delik. Dedim ya, çocuk bu göremezdi ki babanın sakladığı mutsuzluğu, ama yanağımdan öperken, az da olsa anlardım, gözlerinde ki umutsuzluğu. Camı kırık penceremizden uğuldayan rüzgârın sesine karışırdı birkaç kelimesi, dolardı gözleri, konuşamazdı. Dudaklarının arasında kalırdı birkaç hecesi. Damda biriken karlar eriyip tahta tavan arasından sızardı minderlerin üzerine, ve biz acaba bunu mu düşünür; bilemezdik.. Oysa, hep üzülerek geçermiş, babamın gecesi, gündüzü... Bütün bunlar aklıma düştükçe, yüzüm al al oluyor, kızarıyorum. Sonra içime bir rahatlık düşüyor. Kendimden bahsetmiyorum evvel zaman içinde gördüğüm bir çocuk size anlattığım. Gizli gizli üzülen. Duvarları kerpiçten örülü, odası kireç badanalı, toprak kokulu bir evde, yaşanamamış çocukluğunun ifadesiydi süzülen. Avuçlarımın arasından kayıp giden toprak kokulu anılarım ...Ve anılarımdan çıkmayan çocukluğum. ...Elveda hepinize. ...Elveda çocukluğum... Müsade Özdemir |
Konu Sahibi YASEMİN ATAMAN 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Evrensel Tesbihat | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 1 | 2305 | 02 Nisan 2012 15:43 |
Kur'an'ın Tâviz ve Uzlaşmaya Bakışı | Allah(c.c) | YASEMİN ATAMAN | 0 | 2154 | 14 Mart 2012 01:18 |
Tevhid Penceresinden Günümüz ve İnsanımız | Tevhid Ve Şirk Konuları | YASEMİN ATAMAN | 0 | 1882 | 14 Mart 2012 01:09 |
Müslümanın müslümanlaşması | Muhtelif Konular | mahsun | 2 | 2234 | 14 Mart 2012 01:06 |
Dünyevileşmek. | Videolar/Slaytlar | Beytül Ahzan | 4 | 2284 | 10 Mart 2012 01:44 |
18 Ağustos 2012, 21:16 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 | Cevap: Elveda Çocukluğum Bayramın ilk sabahı el öperdik, önce babamın elindeki yoksulluğu...
__________________ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Elveda Ey Şehr-İ Ramazan... | MERVE DEMİR | Oruç-Ramazan | 15 | 29 Nisan 2022 16:47 |
Çocukluğum penceresini açar mı, taş atsam..? | su damlası | Çocuk ve Aile Sağlığı | 1 | 12 Ağustos 2015 04:08 |
ELVEDA ZEYNEP !!! | Masume | Şiirler ve Şairler | 4 | 29 Aralık 2008 01:30 |
Elveda Bile Demeden | EcelBekcisi | Şiirler ve Şairler | 5 | 02 Kasım 2008 03:02 |
elveda | İLAHİ AŞK | Şiirler ve Şairler | 5 | 17 Eylül 2008 23:16 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|