|
Konu Kimliği: Konu Sahibi BEDİİ HAMİT,Açılış Tarihi: 12 Ocak 2011 (14:33), Konuya Son Cevap : 01 Nisan 2014 (02:45). Konuya 102 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme: |
18 Ocak 2011, 18:35 | Mesaj No:71 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
Kişi Allahtan aldığı hayatın tasarruf hakkını beşeri kanunların kurucularına bırakan kim ? Seçmen mi ? Her oy kullanan mı ? Oy kullandı diye düzeni beşeri kanunların kurucusuna mı bıraktı da Müşrik oldu ? Ülkemizde başörtüsü sorunu var mı yok mu ? Yok demeyeceksiniz herhalde ? Örnek verdiğim üzere böyle bir oylamaya katılan her kimse müşrik mi olur ? Kamu dairelerinde ve her alanda başörtüsü serbest olsun neden denilmesin. veya oylama başörtüsü olmazsın , diyelim ki, hükümet şöyle bir karar almış ve refarandumla sormuş. Çalışma saatleri günde 8 saatten 10 saate çıksın mı yoksa çıkmasın mı ? Siz de oy vermişseniz bu da mı şirk ve müşriklik . Yapmayın Allahaşkına
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
18 Ocak 2011, 18:38 | Mesaj No:72 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
bu konuyu açan,irdeliyen,emek vererek olgunlaştıran,muzakere eden,farklı bakış açılarını nas ile delillendiren tüm kardeşlerimden Allah razı olsun. şirk konusu çok hassas ve derin bir alandır.önce şirki tanımlıyalım : Şirk; Allah’a zatında, sıfatlarında, hükmünde, uluhiyet, ibadet veya mülkünde ortağı, dengi bulunduğuna inanmak ve bunu benimsemektir. Küfür nasıl imanın zıttı ise, şirk de tamamen Tevhidin zıttıdır. dikkat edin inanmak ve benimsemek. bu tanımla şöyle anlamalıyız ;"inanıp benimsenmedikçe şirk olmaz" şirkin çeşitleri çoktur ; büyük,küçük,kavli,fiili,hafi,gizlisi,açığı,ibadett e,duada,niyette,sevmede,hululda,tasarufta,korkuda, kalpte vs. bunları tek tek açmak lazım aslında..ama yeri burası değil ayrı bir başlık olması lazım ki derli toplu olsun. şirkin tüm çeşitlerine kuran açıkça şu tehdidi savurmakta ve akibeti belirlemektedir; Şüphesiz,kim Allah’a ortak koşarsa, Allah ona cenneti haram kılmıştır ve onun gideceği yer Cehennemdir. Zalimlere orada bir yardımcı da yoktur (Maide, 72). --------------------------------------- kardeşlermizin vermiş olduğu Nas'lar zaten bir müslüman için bağlayıcıdır.ihtilaf yada farklı görüşler amelde sözkonusu. acizane düşüncem ; tevhid dışı her türlü ideolojiye izme beşeri sisteme,inanmamak benimsememek onaylamamak kaydıyla şirkten korunmuş olunur. eğer bazı arkadaşların dediğini baz alırsak,hayatımız şirk zaten.kimliğimiz,evliliğimiz,eğitimimiz,maaşımız,o kulumuz,vergimiz,askerliğimiz,oyumuz.......aklımız a gelen her alanda şirkin ortasındayız ve müşrik adayıyız yada müşriğizdir. bu tanım çok insafsız ve korkunç olur...yer yüzünde müslüman kalmaz! ferdi kardeşimizin tanımladığı gibi niyet önemlidir.bu niyet ne kadar zararsız oda ayrı bir tartışma konusu... bedii hamit abimize katılıyorum düşünce ve bakış açısı olarak.kamer abimizin düşüncesi keskin olsa da hak vermemek mümkün değildir. not :müslümanlardan kardeşimize keledoş sözümüz var.ama sofra malzemeleri çatal kaşıkları şirk ürünüdür.çözüm bulsak sözümüzdeyız inşaallah ferdinin saygısız yaklaşımınıda mazur görün bence.kendisinden çektiklerimi Allah günahlarıma kefaret eder inşaallah..
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
18 Ocak 2011, 18:55 | Mesaj No:73 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Elbetteki allahın laneti yalancıların üzerine olsun işte başlarına kuma gömüp kendilerini gizlediklerini sananlar ancak din anlayışlarını beyoğlu ve fatihe haps edenlerdir. Benim yazılarımı okuyanlar bilirki ben islamı evrensel düşünülmesi gerektiğini hep söylemişimdir. Ben tağut kavramını kullanırken "" içimizdeki putlar"" başlıklı yazımda da yazdım Iraktan Lübnandan Pakistan da örnekler vererek izah etmeye çalıştım Kendi din anlayışlarını dar kalıplar içerisine sıkıştıranlar ancak anlatılmak istenen olayı anlamz o anlatılmak istenilen mesajı kendi tağutu adına yorumlar Bu da iyi birşey demekki vermek istedidğim mesaj yerine ulaşmıştır. Elbetteki Allah,ın laneti yalancıların üzerine olsun Siz hz.Yusufun kralın dinine göre yöenttiğini üstelik kalkıp güya ayet delil göstererek söylemedinizmi Bende size şunu söyledim Tağuti sistemlerde bir peygamberin Allahın hükümleri dışında hüküm verebileceğine inanamk o peygamberin önüne kralın dininin (yasalarının)içerisinde erkek erkeğe evlileklerde var dedim. Gözünüzü açın BUNU ANLAYIN DEDİM Ama bakıyorumki bu kafanıza zonk etmiş buna sevindim Şimdi ben bunu paris yada,londra yada,amsterdam yada,yewyork demiş olsaydım bu size etki etmezdi. Tağut tağuttur ha türkiyede olmuş ha başka yerde olmuş ne fark eder erkek erkeğe evlilik şuanda tağutların yasasında varmıdır yokmudur bunu yanıtlayın Şunu bilmiyorsunuz ki yeryüznde erkek erkeğe evlilikten daha iğrenç olan şey ŞİRKTİR Bir müsülüman Allahın helal kılmadığını helal haram kılmadıklarınıda haram yapan yasalarla insanlara hüküm vermez Ha bu erkek ekrkeğe olsun ha bir bardak viski olsun yada başka birşey olsun Beyler ancak beyoğlundaki erkek erkeğe olan ilişkileri gündeme getirince anlamaya başladılar peki beyoğlundaki o erkek erkeğe olan ilişkileri kaldırsanıza buna vekil sayınızda yeterli ne oldu ama yok sakallı beş vakitli namz kılan belediye başkanımızın kulağına şeytan bevl etmiş bir kere eğer siz tağuti rejimlerde erke erkeğe evlilik yok diyorsanız eğer siz beyoğlu erkek erkelerle ilişki kurmuyor diyorsanız. evet allahın laneti yalancıların üzerine olsun Biz tağutların silahı ile onları vuracağız diyen kim benmiyim onların meclislerine girip ordan islamı hakim kılacağız diyen kim benmiyim bende size o meclislerde böyle yasalarda var diyorum hiç akl etmezmsiniz diyorum Ama doğru tağut bazılarının din anlayışlarıa göre sadece yewyorkta var elbetteki allahın laneti yalancıların üzerine olsun ki Şuan bile otobanın kenarına çıktığınızda o erkek erkeğe yolun kenarda ne pislikler yapığını görürsünüz. Hani senin yasalarına göre suçtu,bu suçtan dolayı sizin tağuti sisteminizde şimdiye kadar kaç tanesi hüküm giydi yada idam edildi İstanbulda oturanlar bilir şimdi kalkıp bir tefefon açtığınızda hoşunaza giden bir homoseksüel siparişi yapabilirsiniz bu tağuti düzende bunun hiç bir sakıncası yok BEN KESİN BİLMEDİĞİM ŞEYLERİ KONUŞMAM HELE YAŞADIĞIM ŞEHİRDE BUNLARI NERDEYSE OTOBANLARIN KENARINDA HERGÜN GÖRÜYORSAM Siz bu cümlenizi alın bu gece başınızı yastığa koyarken bir düşünün suç olan şeylerin karşlığı cezadır eğer erkek erkeğe olan ilişklerde bu ülkede hüküm giymiş yada idam edilmiş bir örnek göstermezseniz bütün o lanetleri üzerinize almış olursunuz |
18 Ocak 2011, 19:14 | Mesaj No:74 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
tağuti düzenlerde yöetimlere talip olmak ha hollanda olmuş ha türkiyede ne olmuş ne fark eder siz türkiyede islama bu islam aykırıdır bun dinimiz gereği uygukamayalım diyebildinizmi yani hollandada yada başka tağuti bir sistemde yeönetime talip olduğunuz vakit bu erkek erkeğe olan hükünm sizin karşınza gelecek bunu göremiyormusunuz bunu anlatmaya çalışıyorum ama biz böyle bir yasa olsaydı bunu uygulamazdık derseninz bende yaaalaaan koskoca yalan derim dedimya allahın şeritine aykırı uygulamdığınız bir tek yasa gösterin arkadaşım ağzımızdan çıkanı kulağımız duysun lütfen o tağuti sistemler pistir necistir bir müslüman bunlara talip olmaz biraz düşün öyle cevap yaz ben senin iyiliğini istiyorum seni şahsen tanımam etmem ama kendimize yazık etmeyelim hiç peygamber kralın dinine girermi benim güzel abim beni nefsimle başbaşa bırakma kızıyorum kötü kelimeler yazacam ama inanın sizinle şahsi bir mülazam olamaz ben bunlara bu iftiralara dayanamıyorum daralıyorum. bak güzel abim bütün peygamberler tağutlara savaşmışlarıdr kuran peygamber kıssalarını hikaye olsun diye vermez. onların tağutların karşısındaki hak ile batıl mücadelesini anlatır bunlardan dersler çıkarmamızı ister lütfen güzel Abim bu şeytanın dostlarına kanmayalım daha önce demiştim tağutların bir ayağıda allahın adını kullanarak insanları kontrol altında tutarlar yaşınız kaç bilmiyorum ama size abim diyorum iyice bir düşünün o erkek erkeğe olan ilişkileri allah şahidmidr abartmıyorum az bile değiniyorum ben hergün işten evime otobandan gider gelirim onların yolun kenarında arabalrın içinde çallıklarda milletin gözü önünde pislikleribini göryorum işte tağuti rejimler böyledir bunlara göz yumarlar bunların nikahını kıyarlar bu gerçek |
18 Ocak 2011, 19:15 | Mesaj No:75 | |
Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
TC HÜKÜMETİNİN ANAYASASINDA VEYA YASASINDA HANGİ HÜKÜM VAR ? ERKEK ERKEĞE NİKAH KIYILIR DİYE. BU NİKAHI YAPAN SUÇ İŞLER. BEN BU SÖZÜNÜZÜN YALANINI AÇIKLAR İKEN SİZ Bir başka örneğe gitmişsiniz. Erkek erkeğe yapanlara ceza verilmiyor diye . EH PES DOĞRUSU. Tartışma artık islami olmaktan çıktı. Birbirine hakaretleşme , lanetleşme noktasına geldi. Ben yokum. Siz devam edin, istediğiniz laneti yağdırın. Size Son sözüm şu olsun. Ülkemiz mümtaz şahsiyetlerinden Bediüzaman Said Nursi hazretleri ve onun talebelerini örnek alın derim.Peygamber örnekliğini en güzel yaşayanlar onlardır.
__________________ EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE | ||
18 Ocak 2011, 19:51 | Mesaj No:76 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
abdülemelik abim Yozlaşmış bozulmuş islami bir ahlak taşımayan toplumların içerisnde yaşıyoruz bu gerçek Bu kokuşmuş insan ürünleri yasalara karşı benim değil kuranın bakışı keskindir. Daha şunu söyledim bu toplumlar içerisnde yaşayan bir msülüman ben bu psliklere bulaşmadan yaşıyorum derse yan söylemiş olur Burda sorun olan şey şu zihniyet müslümanlra arasında ihtilaf olur bende diyorumki hayır efendin itikadi konularda ihtilah olmaz ihtilaf teferutta olur İş islami terimleri açıklamay gelince inanın herkes bu terimleri çok güzel açıklıyor Fakat iş bu terimleri kendi nefsimiz üzerine uygulamaya gelince işte o zamn bakıyorsunki Meğerki bu terimlerin içi bomboşmuş. Benim güzel abim şirki ne güzel tarif etmişsiniz eyvallah Şimdi şöyle bir soru sorsan bugün muhatap olduğumuz rejimer dur bu terimide biraz açayım bakarsınız bu teriminde içi bşltarız konu anlaşılmaz. Yani islamın dışında helal haramlar belirlemek ceza hukukunu koymak sonra bunun içerisnede bir inanç sistemi yerleştiren rejimler şirk midir. cevap heralde evet olacaktır. Çünki bu anlayış yeni bir din anlaşını doğurmuştur Halbuki dini beliremek sadece Allahın zati sıfatları ile ilgilidir doğrumu Peki diyelimki bir müslüman bu şirk olan dini insanlara uygulamak üzere talip olur ve uygular Ve kendisine de şöyle niyet geliştirir tamam bu din şirktir ama deyip arkasını bir yığın gerkçeler sayar bu msülüman halen islam dini üzeremi sayılır Ama yok bu yeni din şirk tanımına girmez derseniz o zaman zaten konuşmaya gerek kalmaz İbn-i arabide görüşlerini kurana dayandırıyordu görüşlerini kurana dayandırmış olması onu masum kılarmı SOMUT ÖRNEKLERE CEVAP YAZARSANIZ MEMNUN OLURUM Allaha emanet ol ve olun | |
18 Ocak 2011, 20:10 | Mesaj No:77 | |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Alıntı:
HALUK GÜMÜŞ TABAK ARkadşımızın bazı sözlerine katılmamak mümkün değil siz allahın kuranı dışında insanları herşeye davet ederseniz Birtek allahın kitabına davet etmezsiniz sizinle benim aramda ki fark bu siz ancak tağuti rejimlerde erkek erkeğe nikah kıymaya devam edin | |
18 Ocak 2011, 21:44 | Mesaj No:78 |
Medineweb Site Yöneticisi Durumu: Medine No : 1 Üyelik T.:
14Haziran 2007 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ?
kamer abi,seninle farklı düşünmüyoruz ki.keskin derken kabulenmemek değil uç nokta demek istedim.takvada buna azimet derler.yani manen madden harama düşme,tehlikeye girme tehlikesine karşı,bazı mubahlardan ferağat etmek en uç noktayı seçmek.bu takvanın zirve noktasıdır.imrenilecek bir benimseyıştır.başarana ne mutlu... gerek fıkıh gerekse mezhep imamlarımız azimeti kendi nefislerine uygulamakta ısrarlı iken,kamuya ruhsat yollarını aramışlardır. yani imam azam tüm mezheplerin yasaklarına şahsen azimette iken,avam tabakası için ruhsat için naslardan tolerans elde etmeye çalışan bir alim. şimdi size desem ki,evet küfür ve şirkin merkezindeyız,her işimiz,amelimiz,ticaretimiz,evliliğimiz,kimliğimiz .... küfrün şirkin ta kendisidir. başka bir müslüman itiraz etse, bana müşrikmi diyorsun? müşrik değilim,imanımdan niyetimden eminim dese? bana alternatif gösterin dese ? vereceğimiz cevap ne olur sence...? evet gerçekten çıkmaz sokak.naslar keskin.alimler keskin.fetvalar acımasız.... çözüm ne ? bulunduğumuz ortama çare ne ? çıkış yolu ne ? bunlara kafa yoralım mı ?
__________________ Büyükler fikirleri,Ortalar olayları,Küçükler kişileri tartışır. |
18 Ocak 2011, 23:42 | Mesaj No:79 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Ve mel lem yahkum bi ma enzelellahu fe ulaike humul kâfirûn “Kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmez ise, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Maide-44) Ve mel lem yahkum bima enzelellahu fe ulaike humuz zalimûn. “Kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmez ise, işte onlar zalimlerin ta kendisidir.” (Maide -45 ) Ve mel lem yahkum bima enzelellahu fe ulaike humul fasikûn “Kim Allah’ın indirdikleri ile hükmetmez ise, işte onlar fasıkların ta kendisidir. (Maide-47 ) Bizden hoşlanmamanızın sebebi başka değil; Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilenlere iman etmemizdir ve doğrusu çoğunuz fasıksınız. (Maide-59). Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. Onları fasıklardan başkası inkâr etmez. (Bakara-99) O halde Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar kavmim hidayete erdirmez. (Tevbe-24) Allah onlara mağfiret etmez. Şüphesiz Allah fasıklar kavmini hidayete erdirmez. (Münafikun-6) İslam ahkâmına göre yaşamayan ve hükmetmeyen günahı ve başıboşluğu kendine hayat tarzı yapan ahlaki ve akidevi Yönden dinin emirlerini kaale almayan kişi ve toplumlara ‘’Fasık’’ (lar) denir. Allah’ın ayetlerini yalanlamak, inanmamak, Allah ve resulünü ikinci derecede görmek, Allah’ın unutmak, hak davetten yüz çevirmek, ikiyüzlülüğün her türlüsüne günaha batmış olanları ifade eder. E femen kane mu'minen ke men kane fasika, la yestevûn. Hiç inanan kimse yoldan çıkan kimse gibi olur mu? Elbette bunlar bir olmaz. (Secde-18) Beşeri sistemlerde, İlahi hükümlerin varlığına rağmen kanunlar ile hükmetmek adına yapılanlar Allah’a rağmen hüküm koyuculuğu kendinde görmektir. Ameller niyetlere göredir: Oy veya başka bir hususta niyetimiz amellerimizi değiştirmek için yeterli değildir. Örneğin: Fasık olan biri size gelip ben Müslüman olacam yalnız şu şartım var sen şu münker fiili işleyeceksin, aksi takdirde Müslüman olmam derse! Sizinde niyetiniz onun Müslüman olması olsun ve o belirtmiş olduğu münkeri işlemiş olun bu sizin bu olaydan dolayı vebal almadığınıza delil olurmu münkeri işleyen sizsiniz hani ameller niyetlere göredir bakış açısına göre değerlendirmek lazım? Ya da daha farklı bir örnek vereyim: İslam şeriatına göre Haram olan Şarap, Domuz eti, haksız yere cana kıyma vb fiilleri işlemeniz karşılığında Müslüman olacam diyecek bir kişiye niyetinize göremi davranırsınız yoksa İslam’ın emir ve yasaklarına göremi işte niyet çoğu zaman hakikatin önüne geçmez niyet ne olursa olsun bir hakikat ortada var iken ona göre hükmedilir. Kur’ani kerim’de hak ile batılın apaçık ayrıştırıldığı hakikati şu ayet ile belirtilmiştir: La ikrahe fid dini kad tebeyyener ruşdu minel ğayy, fe mey yekfur bid tağuti ve yu'mim billahi fe kadistemseke bil urvetil vuska lenfisame leha, vallahu semiun âlim. Dinde zorlama yoktur. Artık doğru ile yanlış, birbirinden ayrılmıştır: O halde, şeytani güçlere ve düzenlere (uymayı) reddedenler ve Allah'a inananlar, hiçbir zaman kopmayacak en sağlam mesnede tutunmuşlardır: Zira Allah her şeyi işitendir, her şeyi bilendir. (Bakara-256) İmanın tevhidi boyutu olarak en büyük şerefe nail olmanın esası (Tağuti) Şeytani güçlere ve düzenlere uymayı reddetmektir. Ayeti kerimede Allah’ın emir ve yasakları dışında ‘’Teşri’’ yapmanın kendini onda hak sahibi kabul etmenin hükmü açıkça beyan edilmektedir. Yoksa onlar, (bu dünyadan başka bir şeyi önemsemeyenler,) Allah'ın asla izin vermediği şeyleri kendileri için (hukuki ve) ahlaki bir yükümlülük haline sokan sözde ulûhiyet ortağı güçlere mi inanırlar? Nihai hüküm ile ilgili (Allah'ın) bir kararı bulunmasaydı, onlar arasında her şey (bu dünyada) hükme bağlanmış olurdu ama zalimleri (öteki dünyada) acı bir azap beklemektedir. (Şura-21) Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşan kimselere rastladığın zaman, bu kimseler başka konulara geçinceye kadar onlardan uzak dur ve eğer Şeytan sana unutturursa, hiç değilse, hatırladıktan sonra, artık açıkça zulmeden böyle bir topluluğun içinde yer alma; Çünkü Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar onlardan hiçbir şekilde mesul değildirler. Böyleleri sadece (günahkârlara) nasihatte bulunmakla yükümlüdürler, belki böylece berikiler Allaha karşı sorumluluklarının bilincine varırlar. (En’am-68-69) Şimdi gelelim kilit noktaya ‘’Ehven’i Şer’’ anlayışına. Seçimlerde veyahut başka bir hususta iyinin kötüsü anlayışı ile meşrulaştırılmaya çalışılan efendim a partisine vermez isek b partisi gelecek anlayışına göre siyaset ile islamın hakim olmayacağını söylerler ama mecbur olduklarını da hissederek ne yapalım şu şahıslar namaz kılıyor oruç tutuyor vb fiiller ile onların daha layık olduğunu söylüyorlar doğrudur namaz kılıyorlar oruç tutuyorlar ama bide Maun süresinde namaz kılmayı esas ilke olarak görüp öyle bakın nasıl bir sonuç çıkıyor? Ülkemiz insanında var olan Allah katında sorumlu oluruz anlayışı keşke Kur’an gözü ile ne kadar sorumlu olunduğu bazında bakıla bilse idi. Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşan kimselere rastladığınızda onlardan uzak durma emri acaba neyi ifade ediyor idrak edilebilmeli artık. Ehveni şer olarak görülen siyasi seçicilik sözde insanlar arasında adalet ile hükmetsin işsize iş yasaklamalara özgürlük insan hak ve hürriyetlerini teminat altına alma okuma yazma faaliyetlerini genişletme insani değerleri a ve b ayrımı yapmadan sağlama adına kullandıklarını iddia etmektedirler. Nasıl olsa oy kullansak da kullanmasak da bir parti başa gelecek bari bize en yakın olan gelsin demektedirler. Evet, bize yakın derken neyi kast ettiklerini dahi bilmeyen toplumlar yakınlığı hangi inanç esasları ile ele almaktadırlar. Kimin hükümleri ile hükmedenleri seçmeye çalışmaktadırlar? Seçim vb yollar ile başa gelen kim olursa olsun ‘’Egemenliğin Allah’tan alındığını’’ kabul eden esaslar üzere gitmek zorundadırlar. Sözde yönetici olanlar kendilerine oy verenlerin beklentilerini karşılamak ile mükellef iken hamili kart sahibi yakınımdır ihaleyi ona verin yoksa ihale alamazsınız. Yoksulu mazlumu miskini ayaklandırmaları gerekir iken dayısı olanları ayaklandırmaya devam etmekle meşguldürler. Açlık sokak yaşamı ve çaresizliğin ittiği hayat şartlarında yaşamaya çalışan bir gencin bir simit çalmasına yıllarca hapis cezası verenler bankaları boşaltan 3 defa güneydoğuyu baştan sona inşa edebilecek vurgunu yapanlara ailemizdendir muamelesini yapmayı çok iyi bilmektedirler… Şimdi İslam esaslarına göre ‘’Kimse kimsenin Günahının Yüklenemez’’ Kur’ani beyana göre neden niçin sorumlu görme anlayışı insanlara dini bir vecibe imiş gibi gösteriliyor çünkü şeytani siyaset dediğimiz beşeri ideolojilerin ana hedefi sömürgeci kapitalist sistemleri akledemeyen toplumlar üzerinde tahakkümleri ile kurabilmektir. Ülkemizdeki Allah’ın hükümleri üzere hüküm koymaya birkaç örnek: Allah’ın dinine göre ‘’Zina Hırsızlık’’ vb Fahşiyatı yapanlara had cezası uygun görülüyor iken? Zina meşrulaştırılmış bir iş gibi devlet eli ile onaylanmakta ve vergi kutsallığı adı altında garantiye alınmakta. Hırsızlık: Devletin malı deniz yemeyen domuz Yahudileşmeye en büyük örnek teşkil eden anlayışların çalmalarına ''hırsızlık'' dahi denilmeyip ayaklar iken baş tacı edilmektedirler: İçki Kumar Milli piyango ve diğer şans oyunları Allah’ın hükmüne göre Haram iken bizzat egemen güçlerin kanunları ile devlet güvencesi altında faaliyet göstermektedirler. Bunlardan elde edilen gelirler ile Oteller Moteller ve Fuhuş yuvalarına dönüştürülen mekânlar yapılmakta buna da hizmet olarak Turizm denilmektedir. Siyasi anlamda partiler ile dine hizmet ettiklerini iddia edenler kadar cemaatsel yapılanmalar adı altında olanlar da aynı fikri savunmaktadırlar. Bu iki kesimin devamlı dillendirdiği ise ‘’ Meydanları Zalimlere mi Bırakalım ’’ a ve b sisteme hâkim olursa bizlere daha çok zararı dokunur istediğimizi yapamayız zorluklar çekeriz anlayışını sunmaktadırlar. Lakin zalimlere meydanı bırakmak istemeyen kesimler, iş mazlumları kollamaya korumaya savunmaya gelince bizim anlayışımızdan olmayan bizden değildir bölücülük anlayışını hemen sunabilmektedirler. Siyasi yapılanmalarına zemin oluşturmak için Allah Kuran Peygamber diyenler iş hakikate geldiğinde ise Allah’ın Kur’anı ve Resulünün örnekliğini hiç hatırlarına getirmeyi düşünmüyorlar? Kendi yalanlarını Allaha yakıştıran kimselerden daha zalim kim olabilir? (Hesap Gününde) böyleleri Rablerinin huzuruna çıkarıldıklarında (kendilerine karşı) tanıklığa çağırılanlar (onlar için): "Rableri hakkında yalan söyleyen kimseler işte bunlardı!" diyecekler. Unutmayın, Allahın laneti zalimlere yöneltilmiştir (Hud-18) Eğer siyaset yapılacak ise İmam Âlinin adaleti Mahza anlayışı esas alınmalıdır. Yoksa siyasetin adı Şeytaniyetin ta kendisi olur. İmam Âlinin adaleti Mahza anlayışına karşı şeytani siyaset ile hile ve entrikaları İslam adı altında kullanmaktan çekinmeyen Muaviye de yönetici idi onun için Fasık kavramını kullanmaktan çekinmeyen Ebu Hanife Kadı Abdulcebbar Cahız ve daha birçok İslam alimi kime dayanıp güveniyordular hemde hiçbir siyasi ve askeri güçleri yok iken onların güvenip dayandığı Allah’a iman ettiğimizi haykırıyor ve kimseye pabuç bırakmıyoruz onları esirgeyen ve koruyan Allah’ın hangi sıfatında eksiklik hissettikte beşeri ilahlara tapmaya ve tapınmaya başladık. Müslüman en izzetli ve onurlu duruşu zalimlerin çatısı altında olmak değil zalimlerin karşısında Zeynebi onuru izzeti korumak değilmi? Zeyneb bir bayan iken Yez’it gibi zalim oğlu zalim birine hakkı haykırıyordu Zeyneb ve Hüseyin ismi arkasına sığınan şiisinden tutunda sünnisine kadar hemen herkes nemalanma peşinde ve asla onun izzetli duruşunu sergileyememekte. İslami bir devlet diye bir anlayışı yoktur İnsani bir yönetim vardır bunu sağlayan ve Allahın hükümleri üzere hüküm koymayan kim olursa olsun itaat edilir. Bütün âlemler Allah’a aittir bizler ancak onlardan yararlanma ve yararlandırma bazında sorumluyuz Allah’ın çizmediği sınırları çizerek kendilerine devletler ülkeler belirleyen güçler Allah’ın istemiş olduğu evrensel değerlerden namus adalet özgürlük haya ahlak vb kavramlara ne kadar değer verebilmektedirler? Ehveni şer gibi hiçte İslami olmayan bir pasifleştirme anlayışı arkasına sığınanlara sorum şu olacak: Allah’ın huzuruna çıktığımızda ya Rabbi ben bu kadar günahı başıboşluğu senin yolunda mücadele edebilmek için Belamların tağutların makamında koltuğunda ben olmasa idim bir başkası olacak idi ve daha çok insan zulüm görecek günaha sürüklenecekti demeyimi bekliyoruz Allah bizlere hitap ederken ‘’Hakkın ve Batılın ‘’ birbirinden apaçık ayrıldığını belirtmiyor mu? Eğer ehveni şer anlayışı esas alınmak isteniyor ise Allah bize bunu apaçık belirtmiştir işte tek yol budur: Sana içki ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki; Onların ikisinde de büyük günah vardır. İnsanlara bazı yararları varsa da günahları yararlarından büyüktür. Sana Allah yolunda ne vereceklerini sorarlar. De ki; «ihtiyaçlarınızdan artakalanını verin!» Allah size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki düşünesiniz. (Bakara-219) Esas olan menfaat değil Günah boyutudur. Menfaati var gözükse dahi Allah’a iman etmiş olan birinin esas alması gereken şey menfaati terk ederek günahtan kaçınmaktır. Allah’ın hükmü üzere hüküm koyanlara bizler Hakkın kelamı ile bakmak zorundayız biz böyle görmedik ama böyle göstermeye çalışacağız.Bizlere öğretilen din halkın dini iken bugün Allah’ın dininden ne kadar uzak yaşadığımızı Kur’an ile bakınca anlamaya başladık…
__________________ Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır . -İmam Ali- (a.s) |
19 Ocak 2011, 05:46 | Mesaj No:80 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Tagut düzende oy kullanmak şirk midir ? Selamun Aleykum: Ben iki gündür sanırım biraz nefsimin peşine takılarak nahoş yazılar yazdım bundan dolayı öncelikle bütün MEDİNWEB FORUM yöneticilerinden üyelerinden ve misafirlerinden özür diliyorum: Tabi istisnalar hariç Benim Allah'ıma,inancıma,peygamberlerime,futursuzca isnadlarda,salıdırılarda bulunulduğunda daralıyor ve kontrülümü kaybedebiyorum. İnsanlar değişik fikir sahibi olabilirler bu hep olmuştur ben onlarla bir ölçü içerisnde konuşur ve tartışırım onlara köpürmem fakat şu ayetteki gibi Allah'a ifitara ettiklerinde işte ozaman. “” Şirk koşmakta olanlar dediler ki: "Eğer Allah dileseydi, O'nun dışında hiçbir şeye kulluk etmezdik, biz de, atalarımız da; ve O'nsuz hiçbir şeyi haram kılmazdık." Onlardan öncekiler de böyle yapmıştı. Şu halde elçilere düşen apaçık bir tebliğden başkası mı?”” NAHL/35 Tabiri caiz ise cinlerim tepeme çıkar Muhsin abim şu isnadlara bakarmısınız Allah dileseydi ne biz ne atalarımız helalı haram haramı helal kılmazdık şuraya bakarmısınız bu ne terbiyesizlik bu ne cürret yahu pes doğrusu. Kuran ve sünnetin vermek istediği mesajın içerisinde bir ahlak vardır kuran tamamını bir tarafa bırakacaksınız bir ayetin cümlesi üzerine (ki o manaya da gelmiyor) koskoca bir inanç yükyüleceksiniz sonra bunu Allah söylüyor diyeceksiniz. MEVLÜT abimizinde kendi yazısında zikr ettiği ayetlere bakarmısınız bizim bu ayetlere teslim olmaktan başka çaremiz varmı. MUHSİN abim varmı Bizim bu ayetleri işitğimizde teslim olduk demek yerine halen başka kılıflar aramamız hakikaten şeytanın işidir. Bu arada MEVLÜT gardaşım ALLAH senin kalemine diline dahada kuvvet versin,biz bu Kuran,i ve Peygamberi duruşu,imam Ali ve Ebuzeri duruşu sergilemekten asla geri durmayacağız bunun bedeli ne olursa olsun Eğer biz bu dünyaya kazık çakmaya geldiysek o zaman bu onurlu duruşu sergilmekten vaz geçelim,yok eğer onun kulluğunu yapmak ve onun adeletini yaymayağa geldiysek o zaman bu yol dosdoğru yoldur. Muhsin abim benim bu kıt ilmimle ki ben doğru dürüst arabça bile bilmiyorum size yol göstermem söz konusu bile olamaz. Fakat ben çözümü kendi nefsimde şöyle uygularım dinimize ters olmayacak bütün araç gereçleri kullanmak. Ve safları olabildiğince netleştirmek eğer şeytan ve yandaşları ile mücadele edeceksem. Önce sağlam bir iman sonra Allah'ın yardımı sonrada sağlam bir din kardeşliği Diyelim ki iman sağlam ama saflar çürük,o zaman uhud savaş meydanı akla gelir,o zaman imam Hasan,imam Hüseyininin şehit edildiği kerbela akla gelir,o zaman imam zeydi şehit edildiği kufe akla gelir. İMAM ZEYD hz.Alin'in soyundan olup daha genç yaşta şehadeti tadan bir zattır. Bizler hep Kuran'dan geçen kıssalar ve tarihten gelen bu acı gerçekler bir masal gibi gelir,halbuki bunların nedenlerini araştırmak ve bu olaylardan dersler çıkarmak gerekir. Bu olayların detaylarına indikçe insanın yol haritası da o denli netleşip berraklaşıyor İMAM ZEYD'in kıyam kararı almasının sebebi kendisine kufeden bir heyet gelerek İMAM ZEYDE sen kufeye gelirsen sana biat edeceğiz demeleredir.Biz kufe halkı adına sana bu sözü veriyoruz dediler. İMAM ZEYD kufeye gitmek üzere hazırlıklara başlayınca bazı müslümanlar İMAM ZEYDE :Bu kufelilere güvenme onlar kaypak bir halktır daha evvel deden Aliyi şehit etmedilermi onlar Hasan'ı Hüseyin'i savaş meydanında yalnız bırakmadılarmı ama İMAM kafasına koymuştu kufeye gideckti çünki inancı onu gerektiriyordu Halbuki bugün bir koltuk için inancını ayaklar altına alanları ve onların savunucularaına bir bakmak lazım her neyse konu dağılmasın. Yani bir İMAM düşünün kendisi kufeye gidilmesi halinde öleceği riski varken savaş meydanına çıkıyor,ama kaypak onursuz bir halk düşünün onu savaş meydanın da yalnız bırakıyor. Ve düşmanları İMAM ZEYDi şehit ettiler kafasını kesip şehrin girişine astılar. Şimdi diyorum ki ey o neslin torunları Kufeliler Iraklılar siz o altında bulunuduğunuz zllet öyle boş bir zillet değilidr. Neyse yaw yine konu dağıldı. Şimdi bedirde saf tutan görev alan askerlerin yerinden kayması sonucu gelen felaket, yine safların içinden çıkan bir zındık ve münafık hz. Ali'nin şehadeti,yine savaş meydanlarında safların çürük olması hasebiyle yalnız kalıp üç tane şehadet. Evet Muhsin abim bunların sebeplerine bir bak,felaketlerle gelen sonuçalara bir bak.Ben müslümanlar savaş kaybetmez demiyorum,tabiki kaydedebilirler,bunlar kaybedilmiş savaşlar değil safların çürük olmaları nedeniyle gelen felaketlerdir. Ve temim ederim ki bu çürük saflar yüzünden kendi nefsimde çok büyük bedeller ödedim Onun için diyorum ki önce iman,sonra kim dost,kim düşman,kim müslüman,kim kafir bunun tesbiti ile işe başlamak lazım. Bunu kendime şiar edindim eğer ben bunu yapamazsam çürük nckler pardon askerlele şeytan ve yandaşları ile baş edemem.Bu yolu destekleyen ilahi bilgi varmı sende diyecek olursan evet var. ""Peygamberimiz (sav) ordusunu hazırlamış bir sefere çıkıyordu tam o sırada bir atlı savaşcı nebiye yaklaştı iyi bir cengavere benziyordu şöyle dedi:ey peygamber duydumki sen hasımlarınla savaşa gidiyorsun ben iyi bir savaşçıyım müsaden varsa seninle birlikte savaşıyım,bunun karşılığında bana ganimet verirsin dedi. Nebi (sav) ona sen müslüman oldunmu dedi,o hayır dedi,o halde bizden olmayan bizim safalarımızda yer alamaz dedi. Savaşcı baktıki nebi kararlı oradan uzaklaşatı.Ve az sonra tekrar geldi ben şehadet ediyurumki Allah tek ilahtır sen onun peygamberisin dedi Nebi işte şimdi safalrımıza katılabilirsin diye buyurdu"" Ben bu hadisi dün gece bir daha okudum,fakat hangi kitaptan okudum bir türlü bulamadım o yüzden kaynağını veremedim mealen yazdım eğer arkadaşlar ısrar ederse ben onun kaynığını bulur veririm 249- Talut, ordusu ile birlikte sefere çıkınca askerlerine dedi ki; ;Allah sizi bir ırmak aracılığı ile sınavdan geçirecek. Kim bu ırmağın suyundan kana kana içerse benden değildir. Kim onun suyundan içmez de sadece bir avuç dolusu ile yetinirse o bendendir. Askerlerin az bir kısmı dışında çoğu bu ırmaktan su içtiler. Bir süre sonra Talut, yanında kalan müminlerle birlikte o ırmağı geçince, askerlerin bir kısmı "Bugün bizim Calut ve ordusu ile başa çıkacak gücümüz yok." dediler. Fakat Allah'ın huzuruna çıkacaklarına kesinlikle inanmış olanlar "Allah'ın izni ile nice az sayılı topluluk, nice kalabalık topluluğu yenilgiye uğratmıştır."dediler. "Hiç kuşkusuz Allah, sabırlılarla beraberdir." ""Doğrusu allah kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever""saff /4 Gerek bu hadis gerekse ayetler safların berraklaşması üzerinde çok titizlikle durduğunu görürüz Özellikle bakara 249. ayet çok anlamlıdır. Düşünün talut cihada gitmek üzere ordusu ile yola koyulmuş,fakat Allah onları enteresan bir imtihana tabi tutuyor ""Taluta diyorki az sonra senin ordun bir nehire varacak senin askerlerinin içerisinde zayıf kaypak nefsine çabuk yenik düşen kişiler var bunlar savaş meydanında senin başına işler açacak,sen onlara şöyle de biz nehire vardığımızda bir avuç sudan başka su içmyeceksiniz bu Allah'ın emridir" askerler susuzluktan nerdeyse kırılmak üzereler ve nehire vardıklarında kana kana su içtiler çok azı hariç. İlginçtir Allah onları af etmedi ve taluta sen sağlam olanlarla yoluna devam et ben seinle beraberim diye buyurdu ve Talut o sağlam saflardan kurulu ordusuyla Calutu Allah'ın yardımıyla savaş meydanında yenilgiye uğrattı. Şimdi,sosyal,siyasal,ekonomik,kültürel değerleni islami esaslara dayalı bir sisteme oturtmayan çer çöpten farksız yığınlarla kalkıp şeytan ile yandaşları ile bu savaşı veremezsiniz. Hasan Hüseyin gibi zeyd gibi savaş meydanında yapayalnız kalırsınız. Öyle bir çorba etmişlerki yahu kimseye artık kafir diyemiyorsun nerdeyse yahudi ve hıristiyanlar bile kardeşlerimiz ilan edildiler yok hoş görü kardeşliğimiş yok necaset kokan görüşlere saygı duymakmış falan feşmekan Ben islama hakaret eden ve islamdan olmayan hiç bir görüşe saygı duymam yaşınada hürmet etmem o benim Rabbime hürmet edip onun adaleti duruken tağuti rejimlerden adalet çıkabilceğine iman etmişken ben değil ona hiç kimseye tek bir özür bile dilemem. Benim bütün islamcılarda tespit ettğim hastalık ki radikal islamcılarda buna dahil safflarını belli edemedikleridr. Muhsin abim başını ağrıttım hakkını helal et ben böyle inanıyorum isteyen inanır isteyen de istediği gibi davranır ben onlarla saf olmam.Çünki onlarla saf olduğumda başıma neler geldi önce Allah sonrada ben bilirim. Şeytanın hilelerine çok dikkat etmek lazım,insana her türlü hayasızlığı yaptırır sonrada onu süsleyerek ona bir kılıf giydirir,düşünün türkiyede sadece birkaç fahişenin daha rahat etlerini satmlarını kolaylaştıran yasa çıkartılıyor vergi adı altında ve fuhuş meşrulaştırmıştır.(ki buna mevlüt abimde güzel değinmişti) yani vergini ver git ne yaparsan yap sonrada niyetimiz.hala bazı akıllar bu tağuti sistemler üzerinden hesaplar yapabiliyorlarsa benim onlarla işim olamz. Erkek erkeğe nikah dedik birilerinin bam teline bastık.Evet sizin o medet umudğunuz tağuti sistemlerde bu var adına müslüman dedğin insanlar bugün fransada hollanda da almanyalarda millet vekili veya belediye başkanlıkları yapmaktalr. Bu yalanmı Bu haram necis olan işleri yapanlar kalkıp utanmadan bizim niyetimiz iyiydi,bizi niyetimiz ile yargılayamzsınız diyecek kadar zavallı durumdalar. Banane senin niyetinden,niyet okumak benim işimdeğil,ben zahirine bakarım.Yanımda Peygamber yokki ben ona sorayım bu adamın niyeti nedir diye. ""kendi işleidikleri yüzünden başlarına bir musibet geldğinde nasıl hemen sana geldiler de niyetimiz sadece bir iyilik etmek ve ara bulmaktan ibaret idi diye yemin ediyorlar"" ""onlar öyle kimseler ki kalplerindekini Allah bilir sen onlara aldırma da öğütver,haklarında tesirli sözler söyle "" ""nisa/62-63 Sonuç itibari ile diyorum ki gelin biz Allah'ın ayetlerini uygulayalım onları yalan yanlış tevillere gitmeyelim kim kafir kim müslüman ortaya çıkar saflar netleşir. Suud kralları dünyanın herhangi bir yerinde adalar kiralayarak 40 50 tane cariyelerle zevkü sefa yaşarken hala kalkıp yaw buna kafir diyemem bu Allah'ı Kuran'ı inkar etmiyor demek işte bu zihniyet bu adı islam olan bu toplumları zillet altında çıkarmaz. İsalamın i sine dahi tahammül edemeyem Amerika ve Israil fettullah gülenlere 120 ülkede okul açmalarına izin verebiliyor.Ki bu ülkelerden bir çoğu onların sömürgesi altında.K.Irakta dahi okul açmış adam orayı bilen bilir amerkanın haberi olmadan kuş bile uçurtamssın. Ondan sonrada birileri karşıma geçip bana şöyle yaprsa kafir şöyle yapmzsa müslüman olur demesinler bana çiruk anlatmasınlar artık. benim babamı anamı amcamı yllarca kandırdılar bu ÇİRUK (masllarla) lerle. Bir inasanın kafir olması için illaki allahı inkar etmesi gerekmez onları dost edinmesi bile yeterlidir bu yanlıştır diyen varsa delilini yazsın. Allah bu kadarmı basiretimizi kapattı arkadaşlar. ""Hani şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterek kendilerine""bugün sizi hiç bir insan gurubu yenemez,ben sizin arkanızdayım dedi fakat iki ordu birbirini görünce birden bire geri dönerek,benim sizinle hiç bir ilgim yok,ben sizin görmediğinizi görüyorum ben Allah'tan korkarım çünki Allah'ın azabı ağırdır""enfal/48 Bu adı islam olan toplumlar benim gibi düşünen insanlara o kadar malzeme vermişler ki sayfalar dolusu yazılar yazsak yine bitmez. Daha Söyleyecek Çok Sözümüz Var ""Allah'a Emanet ol ve olun"" |
Konuyu Toplam 39 Kişi okuyor. (0 Üye ve 39 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Kaçak dil kullanmak | EyMeN&TaLhA | Makale ve Köşe Yazıları | 2 | 19 Eylül 2017 23:25 |
Sosyal medya Araçlarıni Kullanmak Caiz midir?/Medineweb | Mihrinaz | Soru Cevap Arşivi | 1 | 15 Eylül 2017 00:07 |
sınavlarda peruk kullanmak???? | nermin | Soru Cevap Arşivi | 3 | 01 Mart 2010 16:21 |
Altın Kullanmak. | MERVE DEMİR | İslami Kavramlar | 2 | 12 Mayıs 2009 01:10 |
Gebelikte grip aşısı yaptırmak tehlikeli midir ? Yoksa gerekli midir ? | MERVE DEMİR | Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp | 0 | 11 Nisan 2009 23:44 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|