Ebu zer’in öfkesi dinmedi dinmeyecek. /Mevlüt Hönül

[Mevlüt HÖNÜL]

Ebu zer’in öfkesi dinmedi dinmeyecek. /Mevlüt Hönül

Son zamanlarda varolan uyanış, ümmetin şuurlanmasını, benliğini, kendi öz fikir ve kültür miraslarını, insan hak ve hürriyetleri hususunda Mülkün Yalnızca Allah’a ait olduğu ve emanet olarak verilmiş olanları saltanatlarına saltanat katmak anlayışlarına karşı hakkı haykıran sesler/yazılar birilerini tedirgin etmeye başlamış olacak ki! Kur’an ayetlerini tevil ederek mana değişikliğine yönelmişlerdir.

''Ağaçlar çok ama hepsi meyve vermez, meyveler çok ama hepsi tatlı değildir, ilim çok ama hepsi faydalı değildir.''
(Hz. İsa)

Ebu Zer’in Öfkesi kimlere idi?

Ebu Zer’in Öfkesi Allah adına Hizmet edenleri kendi hizmetlerine alanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Fakirin Miskinin Mazlumun Hakkını Yiyenlere
Ebu Zer’in Öfkesi Allah resulü adını kullanan sahtekar simsarlara
Ebu Zer’in Öfkesi Muhammedi Sünneti Ayaklar altına alanlara

Ebu Zer’in Öfkesi Muhammed’den öç alındığını söyleyenlere
Ebu Zer’in Öfkesi Şeytani desiseleri Ümmet içine serpenlere
Ebu Zer’in Öfkesi Ümmet birlikteliğini Saltanata çevirenlere
Ebu Zer’in Öfkesi İnsan hakk ve hürriyetlerine saldıranlara

Ebu Zer’in Öfkesi Hortlayan Putlaşmalara ve Kutsamalara
Ebu Zer’in Öfkesi Tarihe İsimlerini zalim olarak yazanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Dine karşı din üretmeye çalışanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Katil zihniyetlere ve yardakçılarına

Ebu Zer’in Öfkesi Kur’an’ı devre dışı bırakanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Komşusu aç iken tok yatanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Ehli Beyte düşman olanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Kavram katliamı yapanlara

Ebu Zer’in Öfkesi Mülkü tekellerine alanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Emanete ehil olmayanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Fey’i tekellerine alanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Adaleti gözetmeyenlere

Ebu Zer’in Öfkesi Asabiyeti hortlatanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Kötülüğü yayanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Despot yönetimlere
Ebu Zer’in Öfkesi Zulüm Odaklarına

Ebu Zer’in Öfkesi Muaviyeleşenlere
Ebu Zer’in Öfkesi Riyakar olanlara
Ebu Zer’in Öfkesi Kisralaşanlara
Ebu Zer’in Öfkesi dinmedi dinmeyecek...

Yaradılan her şey Allah’a aittir. İnsanlar ise onların emanetçisi kılınmıştır. Herkesin o mallarda eşit yararlanma hakkı vardır, Mal benim olsa idi insanlar arasında eşit olarak dağıtırdım. Mal Allah’ın olduğu halde nasıl eşit dağıtmam? (Nehcül Belağa-s,41) Bizler Allah’ın kulları olarak malın eşit paylaşımında kimsenin kimseye üstünlüğü olmadığını kavramak ile mükellefiz.

Allah adaleti ile beşerin nefsani köleliğe meyilli olduğunu en iyi bilen olduğu için, İslam’da sosyal adaleti fakirin, miskinin, yetimin geçimini sağlamasını zenginlerin mallarında takdir etmiştir. Bugün varolan düzenler içerisinde insanların fakirleşmesine, ihtiyaçlarını karşılayamayışlarına en büyük sebep mallarında bu zümrenin hakkı olduğunu unutan zenginlerin onların hakkını yemeleri sebep olmuştur. Elbet Adil olan Allah bunların hesabını soracaktır, Allah’ın vaadi haktır.

İslam’ın sosyal adaleti haklardan herhangi bir hak değil bilakis bir farizadır. Bunu yerine getirmeyen adaleti ve hakkı yerine getirmemiş olur.
‘’Mümin açken hiç kimsenin malı olamaz’’ ‘’Kim kırk gün yiyecek stok ederse Allah ondan oda Allah’tan uzaklaşmıştır’’
(İmam Ahmed B Hanbel)

İşte Ebu zerrin evinde yiyeceği olmadan sabahlayan kişilere hayret ettiği ve haklarını almamalarına şaştığını ifade etmesi haksız bir istek değil bilakis insanların onlarda varolan haklarını almalarıdır. İslam’ın Arap yarımadasında zuhuru ile, insanları hakk ve hürriyetlerine kavuşturmayı kolaylaştırması, servet sahiplerinin köleleri bu kolaylıktan eşit muamele sayesinde kazandıran olmaktan ziyade onlara yük olmaları ve onları köle olarak kullananlar ile eşit seviyede haklara kavuşmaları onların bunları ellerinde tutmalarını zorlaştırmıştır.

Hz Ebubekir’in Hutbesinden bir kesit.‘’Ey İnsanlar! Sizin en hayırlınız olmadığım halde sizi idare etmek için seçildim. İyilik yaparsam bana yardımcı olunuz, kötülük yaparsam beni düzeltiniz. Doğruluk, emanet, yalancılık ihanettir. Sizin zayıfınız benim katımda hakkını alıncaya kadar güçlüdür. Başkasının hakkını kendisinden alıncaya kadar sizin kuvvetliniz benim katımda zayıftır...

Hz Ömer’in Hutbesinden bir kesit.‘’Hakkı hiçbir şey batıl kılmaz. Bil ki: Hakka yönelmek batıl üzere ısrar etmekten daha iyidir’’

İnsan topluluklarının hayat düzenlerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için, toplumsal denge, barış ve sükunetin sağlanması ancak Adaleti gözeterek hakkı yerine getirmek ile olur. Günümüz dünyasında zenginlerin ve fakirlerin bulunması doğal olmakla beraber, aykırı olan yönü bu iki zümrenin bir birlerinin haklarını gözetmemesi sosyal ve ekonomik durumlar arasında uçurumların olması Adaletsizliği ve Kapitalizmi doğurmuştur.

Bu dengesizlik insanların hakkı gözetmeyerek zengin ve fakir arasındaki ekonomik düzey farkı fakiri gittikçe fakirleştirmekte zengini de gittikçe doyumsuz bir servet sahibi yapmaktadır.Günümüzde özellikle İslam dünyasında fakir, miskin, yetim ve ezilenlerin haklarına riayet edilmemesi. İnsan uzuvlarından herhangi birisinin kusurlu veya olmaması ile aynı değerdedir, eğer bu gidişata dur denilmez ve Mümin’im diyenler Kur’ani tebliği esas almaz iseler, ölümler, boşanmalar, intiharlar, öldürmeler, küfre girmeler gibi, toplumların bozulmasına sebep olan vakalar gün gittikçe çoğalacaktır ve çoğalmıştır da.

Müminler Kur’an’i mesajı dikkate almadıkları ve ‘’Sana neyi İnfak edeceklerini soruyorlar Deki: İhtiyaçlarından fazla kalan her şeyi’’ tebliğ esasını anlamadıkça Ebubekir, Ömer, Ali, Ebu Zerr, Ammar ve daha birçok mümtaz şahsiyetin hayat tarzını anlamayacaklardır ya da anlamak istemiyorlardır. Sosyal dengenin korunmasına yönelik sorumluluk bilinci Namaz, Oruç, Cihad vb İbadetler gibi algılanmalı ve ferdi cimrilik, bencillik gibi Münker huylardan arınmak ve Sosyal dengeyi zararlı bir mikrop gibi sömürenlerden arındırmak Kur’an’ı anlamaktır.

Bugün Kur’an ve Resulü üzerinden servetlerine servet katma çabasında olan zümreler tekkeler, medreseler, camiler vb inşaa etmek ile meşgul olmaktadırlar çünkü insanları bilgisizliklerinden ötürü en güzel sömürme mekanları halini almışlardır. Servetlerine meşrutiyet kazandırmak adına Dini kullanmaktan geri durmamaktadırlar bu zümrelerin kimler ve ne amaçlar ile hizmet ettiklerini Hakka şahitlik edenler çok iyi tanımakta ve tanıtmaktadırlar... Bu adaletsiz sosyal toplum oluşumuna öncülük eden Muaviyeler yeşil saraylarda yaşamaya devam ettikleri müddetçe Ebu Zer’in Hakk anlayışını sergileyecekler de vardır var olacaklardır...

MEVLÜT HÖNÜL
04.11.2010
MALAZGİRT
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]