Fuhuş Köleliği ve Genelevlerle Ne Zaman Yüzleşeceğiz? /Mevlüt Hönül

[Mevlüt HÖNÜL]

Fuhuş Köleliği ve Genelevlerle Ne Zaman Yüzleşeceğiz? /Mevlüt Hönül

Özünde merhametli, işinde merhametli آلله adı ile.

Tüm batıl ideoloji anlayış ve fikirlerden Allah'a sığınarak söze başlamak imanî vasfımızdandır.
Hayatın içinden seslenmeyi, yazmayı unutmuş olan yazarlar, çizerler, sinemacılar, tiyatrocular, sivil toplum kuruluşları, insan hakk ve hürriyetlerini savunanlar, Kürtler, Türkler, Zazalar, Araplar, Lazlar, İslamcılar, Cemaatler, Dernekler ve daha ismini saymadığım kurum ve kuruluşlar hayatın acı gerçeği ile yaşamaya ve anlatmaya ne zaman başlayacaksınız ?

Ülkemizde ve dünyada gün geçtikçe yaygınlaşan görsel ve bedensel fuhuş araçlarını eleştirenler bu konu üzerinde ne zaman fikir yürütüp yaygınlaşmasına engel olacak projeler sunacaklar? Bu insanları topluma kazandırmayı ne zaman düşünmeye başlayacaklar! Bu soruyu kendim ile birlikte İnsanım diyen herkese soruyorum her zaman eleştirdiğimiz onaylamadığımız fiilleri ortadan kaldırmak için ne kadar gayret sarf ettik?

Dünyevi ve Uhrevi boyutunu Kur’an’ın açıkça beyan ettiği Fahşayı, Lutiliği ve her tür ahlaksızlığı dile getirenler; eylemsel olarak bu beyanatlara haiz olan kesimleri insanlığa kazandırma adına ne kadar gayret sarf etmişlerdir? Bu gibi bu kişileri damgalamak işin kolay olan yönüdür. Aslolan neden niçin bunu yapmaktadırlar sorularını sormak ve çare bulmaktır.

Halk dilinde ''Kerhane'' olarak adlandırılan Genelev:

Tiksindirici, iğrenç, kötü, mide bulandırıcı anlamında kelime kökü kerih kavramından gelmektedir. Geleneksel dil geneleve kötü yer, tiksindirici yer anlamında kerhane demiştir. İnsanı değil de yeri mahkum eden "kerhane" ifadesinin arkasındaki mantığı ne yazık ki kaybettik. Şimdi genelevleri meşru ve gerekli(!), içinde çalışanları ise "ker" görmeye başladık.

Geneleve gidenler ise elinin kirinden(!), vizitesinden vergisi kesilen, yasalara uygun(!) vatandaşlarımız olarak görülüyor. Yuh olsun bu çağdaş(!) zihniyete


Dünyada ;

- HIV/AIDS virüsünün en yaygın olduğu dünya genelinin %90 nını barındıran ülke Türkiye. Dünya genelinde AIDS Vakası 588 iken Ülkemizde 569 Dünya genelinde taşıyıcı 1666 Kişi iken Ülkemizde 1521 Dünya genelinde Ülkemiz dahil toplamda 2544 ve bu kişilerin 2090 Türkiye’de.

- Dünyada,Birleşmiş Milletler, Uluslararası sivil toplum örgütleri ve uzmanların araştırmalarına göre, 30 Milyon civarında fuhuş Kölesi var.

- Bu fuhuş kölelerinin yarısından fazlası çocuk (18 yaşından küçük)
- Dünya’da her yıl 4 milyon yeni kurban fuhuş kölesi yapılmakta.
- Dünya’da fuhuş köleliği için her yıl 500 bin kadın ve 2 Milyon çocuk kaçırılmakta yada kaybolmakta…
- Dünya’da fuhuş köleliği ticaretinden doğan rant 100 milyar dolar civarında
- Dünya’da fuhuş köleleriyle birlikte olan erkek sayısı bir milyarı geçmektedir!


Türkiye’de ise;

Türkiye’de erkeklerin genelevlere gitme oranının yüksek olduğu, İstanbul’da iki ayrı fabrikada çalışan erkeklerin cinsel deneyimlerini araştıran bir çalışma bu erkeklerin %64’ünün hayatlarında en az bir kez geneleve gittiğini göstermiştir. (1)
- 60 ilde resmi genelevi var, resmi olarak genelevlerde çalıştırılan fuhuş kölesi cinsel kurban vesikalı genel kadınların sayısı 3 bin,

- Genelevler haricindeki vesikalı kadın 15 bin,

- Gayri resmi genelevlerde, randevu evlerinde, otellerde, çeşitli mekanlarda, sokaklarda çalıştırılan fuhuş kölesi kadınlarının sayısınınsa 100 binden fazla olduğu tahmin ediliyor.

- Türkiye’deki fuhuş Kölelerinin 50 bini çocuk...(18 yaşından küçük)
- Türkiye’de fuhuş Köleleriyle birlikte olan erkek sayısı bir milyonu geçmektedir.

***

Fuhuş bataklığında yaşıyor gibi gözükenler ölüler gibidir, hatta fuhuş kölelerinin durumu ölülerden bile beterdir. Ölüler geçmişte ne yaşarsa yaşasın neticede acıları dinmiştir. Ama fuhuş köleleri diri-diri acı çekmeye, işkenceye maruz kalmaya devam etmektedir. Hayati yönden en büyük risk altında olanlar da fuhuş bataklığında olanlardır.
Doğu ve Güneydoğu’da büyük oranlarda destek almış siyasi oluşuma öncelikle şu soruyu sormak istiyorum:
Kürt halkı ile birlikte rejimin adaletsizliğine uğrayanları savunduklarını iddia eden tüm kesimlere soruyorum:

İstanbul, Ankara vb büyükşehirlerde, Romanlardan sonra Fuhuş bataklığında ikinci sırada yer alan Kürt’ler sizin için ne anlama geliyor?

Yaşamış olduğum toplumun genel yapısından bildiğim, "namus" hususunda söyleme gelince "aman ha biz asla kabul etmeyiz. Yaşatmayız. vb." söylemleri söyleyen halklar bu bataklığa düşmüş/düşürülmüş olanlar için ne tür kurtarma projeleri sundular!?

Muhafazakar toplum yapısının hakim olduğu Diyarbakır, Van, Erzurum, Siirt, Maraş, Bingöl vb.bölgelerde, Genelev veya diğer gayri resmi fuhuş sektörlerini barındırarak ıslaha yanaşmayan, heva ve hevesleri için insanları bataklıklara mahkûm eden güç odakları kim veya kimler?

TÜRKLER Mİ?
KÜRTLER Mİ?
GELENEK Mİ?
CEHALET Mİ?
DEVLET Mİ?
KEMALİZM Mİ?
LAİSİZM Mİ?
FEODALİZM Mİ?
SEKÜLERİZ Mİ?
SÖZDE DİN ANLAYIŞI MI? ... Hiç birisi mi? Hepsi mi? Hangisi?

***

Üstad Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri günümüzde var olan anlayışa muhteşem bir örnek vermiştir:

Kim demiş Avrupalılar medeni,
Ne edep ne hayâ çırılçıplak teni,
Medeniyet dediğin soymaksa bedeni,
Desene hayvanlar sizden daha medeni.

***

İnsanlık dininden mahrum olanlar fesad, fuhuş, zina, sınırsız arzular, kin, ırkçılık, mal/servet hırsı, benlik, nefret, içki, dolandırıcılık gibi her tür insanlık ve ahlak dışı yaşam biçimlerini medeniyet adı altında dizilerde, sinemalarda, tiyatrolarda, dergilerde ve fırsat bulabildikleri her ortamda yayma gayretindedirler.

Cahiliye de kız çocuklarının diri-diri gömülmesinin arka planında yatan nedenler genel itibari ile, namuslarını korumak, kızlarının belli bir yaşa ulaştıktan sonra, Mekke’nin arka sokaklarında işletilen Ebu Leheplerin/ Ebu Cehillerin batakhanelerinden korumak iken, kimileri tuhaf bir cahiliye gayretiyle; geçim sıkıntısı ve servetlerinin, kızları vasıtasıyla başkalarının eline geçeceği endişesi ve kabile hırsıyla bu işi yapmakta idiler.

Hangi amaç ile yapılırsa yapılsın vahşice katledilen kızların dünyevi yaşamları karartılmakta idi.

Lakin günümüz cahiliye toplumlarında. Kızlar diri-diri toprağa gömülmese de bundan binlerce kez daha vahim uygulamalar ile hem ahiretleri hem dünyaları karartılmaktadır. Yaşları 13-17 arası gencecik fidanları 60-70 yaşlarında erkeklere para karşılığı dini nikâh ile satan vicdansızlar cahiliye toplumu olarak bilinen kesimden binlerce kez daha aşağılık tavır sergilemektedirler.

Cahiliye olarak bilinen toplumun ortaya koyduğu vahşi uygulamaları geride bırakan anlayış sahipleri gözlerini bürümüş olan mal ve servet hırsı millet olarak ahlaksızlığa sürükleyen ana sebeplerdendir. Bu anlayış ile hareket eden ailelerin kız veya erkek evlatlarına yükledikleri gelir, nereden gelirse gelsin anlayışı insanların batakhanelere düşmesine sebep olmaktadır.

***

Ülkemizde gözlemlediğim ahlaksızlık anlayışı içerisinde, huzursuzluk, aldatma, dövülme, dışlanma vb. birçok sebepten dolayı boşanmış dul kadınlarımıza, cinsel arzuları tatmin edecek kişiler olarak bakılması ve bunların ailelerine döndükten sonra ,gezmelerinden tutun da konuşmalarına kadar insanların gözlerinde zahmetsiz elde edilebilecek birer **** olarak baklılan dullar, altın değerinde bir hazine olarak görülmektedir. Çünkü bunlara ard niyetli bakanlar ,onlar ile olmayı sorun etmeyecek bir anlayış , kafa yapısı , mizaç geliştirmişlerdir.

Ülkemizdeki yönetim biçiminin kendisinden kaynaklandığı şu şuursuz kalabalıkların yönetimi (demokrasi), insanlara her tür köleliği reva görmekte, egemenliğin cehalete teslimiyeti sayesinde, efendiler, beyler tarafından ayaklara vurulan prangaları, kendi seçimleri ile kendilerini mahkûm edenlerin sistemi olarak kanımızı sülük gibi emmektedir. Kendi kanun maddelerinde yer alan hak ve hürriyetleri tesis etmekten uzak, kadın, reklam, dizi vb görsel medya araçları insanların şehevi dürtülerini tatmin edip putlaştıranların yönetimidir.

Bir avuç kendini seçtirmiş sözde imtiyaz sahibi despot yöneticilerin çiftliğinde dönüşen bir ülkede, sistem, şuurunu kaybetmiş ve yönetim mekanizmasını sorgulayaman insanlardan aldığı destek ve iştirak müddetince insanları koyun sürüleri gibi yasalarla korunan fahşa hizmet ettirmeye devam edecektir.

Bakınız ; Türkiye, Dünya Fuhuş sektöründe/ticaretinde, eski doğu bloğu ülkelerinden ve Asya’dan Avrupa’ya götürülen fuhuş kölelerine köprü ve bekleme istasyonu vazifesi görmektedir. Avrupa birliği ülkelerine vize sorunundan dolayı Türkiye’ye vize almak kolay olduğu için, Türkiye’deki fuhuş sektöründe/ticaretinde dönen rant 5 milyar doları bulmaktadır.

Halbuki ; Türkiye seks köleliğinin ortadan kaldırılmasında, İsveç Modelini örnek almalıdır.

Şöyle ki ; İsveç’te resmi gayri resmi tüm genelevler yasaktır, para karşılığı cinsellik İsveç vatandaşları için hem İsveç’te hem de yurtdışında yasaktır.

Kadın bedeninin sömürülmesine, satılmasına göz yumulmaz. Fransa’da da genelevler yasaklanmıştır. ingiltere, Norveç ve İtalya gibi ülkelerin de parlamento ve hükümetler gündeminde resmi yada gayri resmi genelevlerinin kapatılması gündemdedir. ABD’de sadece Nevada eyaletinde genelevler açıktır.ABD nin diğer eyaletlerinde genelevler yasaktır.

Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini (CEDAV) Türkiye’de imza atmıştır.

Bu sözleşmenin;

3. Maddesi : Politik, sosyo ekonomik, kültürel alanlarda eşit insan hakları ve özgürlüklerden yararlanma için tüm önlemlerin alınması’dır

6.Maddesi: Taraf Devletler, kadın ticareti ve fahişeliğin sömürülmesinin her şekliyle önlenmesi için yasama dahil bütün gerekli önlemleri alacaklardır.

24.Maddesi : Taraf Devletler iş bu Sözleşme ile tanınan hakların tam olarak gerçekleştirilmesi için ulusal düzeyde gerekli bütün önlemleri almayı üstlenirler.
Türkiye bu sözleşmeyi 1984 yılında imzaladı. 1985 yılında onayladı, 1986 yılında yürürlüğe koydu.

TC. Anayasasının 2 Maddesi:
"Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletidir"

TC. Anayasasının 5.Maddesi :
Devletin temel amaç ve görevleri,Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü,ülkenin bölünmezliğini,cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak,kişilerin ve toplumun,refah huzur ve mutluluğunu sağlamak;kişinin temel hak ve hürriyetlerini,sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan,siyasal,ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya,insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.


-TC. Anayasasının 17.Maddesi :
Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

TC. Anayasasının 8. Maddesi :
Hiç kimse zorla çalıştırılamaz

TC. Anayasasının 19.Maddesi :
Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.

TC. Anayasasının 41.Maddesi :
Aile Türk toplumunun temelidir… Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması… Gerekli tedbirleri alır

TC. Anayasasının 50.Maddesi :
Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz

TC. Anayasasının 56.Maddesi :
Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak…

TC. Anayasasının 60.Maddesi :
Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar…
Türkiye’de özellikle yoksul ailelerin çocukları,parçalanmış ailelerin çocukları,evlerinden kaçan,kaçırılan çocuklar,sokaklara düşen kız çocukları,üvey baba ve öz aile yakınları tarafından cinsel yönden istismara uğratılmış çocuklar,evlenme vaadi ile kandırılan bazı çocuklar,kandırılan bazı kızlar ,Yetimhanelerden yaşları dolup sokaklara terk edilip sahip çıkılmayan,psikolojik ve zihinsel engeller taşıyan,Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinin bazı bölgelerinde çoğunlukta olmak üzere fakir işsiz çok çocuklu eğitimsiz ailelerin bazı çocukları da evlatlık ve evlilik bahanesi ile çeşitli fuhuş mafyaları ve fuhuş köleleri tüccarları aracılığı ile çeşitli iğrenç tuzaklardan geçirilerek ilk etapta gayri resmi gizli randevuevlerine,gayri resmi genelevlerine daha sonra da resmi köle ve tutsak evleri olan genelevlere düşürülmektedir.

Bu kurbanların önemli bir kesimi yıllarca hep roman kadınlar genç kızlar çocuklar olmuştur.(burada özellikle toplumun,zengin,bürokrasi ve üst düzey tabakalarının çocuklarının değil de hep yukarıda belirtilen kesimlerden olması , TCK nın 77.maddesinde İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 1.fıkrasında ,Aşağıdaki fiillerin siyasal,felsefi,ırki,veya dini Saiklerle toplumun bir kesimine karşı bir plan doğrultusunda sistemli olarak işlenmesi,insanlığa karşı suç oluşturur.a-kasten öldürme b-kasten yaralama c-işkence eziyet veya köleleştirme,d-kişi hürriyetinden yoksun kılma,f-cinsel saldırıda bulunma-h-zorla fuhşa sevketme 2 bendinde-öldürme ve yaralama suçlarında ağırlaştırılmış müebbet hapis diğer bentlerinde ise sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.4.fıkrasında ,bu suçlardan dolayı zaman aşımı işlemez ‘der..

Türkiye’de resmi canlı insan eti pazarı yani resmi genelev sayısı ,il ve ilçelerde toplam 60 civarındadır ve bu resmi genelevlerde çalışmaya mecbur bırakılmış kadıncağızın sayısı yaklaşık 3 bin kişidir. Bu genelev isimli cinsel köle evlerinde başkasının vesikası altında sahte kimliklerle de birçok kurban çalıştırılmaktadır.
***
Çeşitli Gazete ve internet sitelerinden aşağıdaki haberlere google den tarama yaparak rahatlıkla ulaşabilirsiniz:

Fuhuş İsveç'te Yasak Türkiye'de Serbest:

İsveç'te 1999 yılından, Finlandiya'da ise 2003'ten beri fuhuş yasak. Cezası ise erkeklere kesiliyor.Yani müşterilik yapan, talep eden cezalandırılıyor. Peki, Türkiye'de böyle bir uygulama neden olmasın? ( Türk Medeni Kanunu İsviçre Kökenli idi hani ? )

İngiltere’de, seks karşılığı para ödeyen erkekler artık suç işlemiş sayılacak:
Kadından Sorumlu Bakan Harriet Harman, “seks trafiği”ndeki hızlı artış nedeniyle yasalarda değişikliğe gideceklerini ve parayla seks yapmanın suç kapsamına gireceğini açıkladı. İngiltere’de yürürlükte olan yasaya göre, “fahişelik” ve “kadın tüccarlığı” yapmak suç sayılıyor. Harman, bu yasanın seks için para ödeyen erkekleri de kapsamasını istiyor. İşçi Partisi Başkan Yardımcısı Herman, “Eğer insan ticaretinin talep boyutunu halletmezsek, kadınları koruyamayız. İsveç’te bu değişikliği yaptılar. Bizim de bu adımı atmamız gerekiyor” dedi. Araştırmalar, İngiltere’de yaklaşık 80 bin hayat kadını bulunduğunu ve bunların yüzde 85’inin kaçırılarak ülkeye getirilen yabancılar olduğunu gösteriyor.

Norveç te İsveç i örnek alıyor:

Bu ülkede artık parayla seks yapmak yasak. Fuhuşa büyük cezalar geliyor.

Norveç hükümeti, İsveç’i örnek olarak, fuhşa yasak getiriyor. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Norveç’te para karşılığı bir kadınla birlikte olan erkeğe, 6 aydan bir yıla kadar hapis ve para cezası verilebilecek !
106 yıldır fuhşun serbest olduğu Norveç, kararında, 1999′da fahişelik ve fuhuşu yasaklayan İsveç’i örnek aldı. Ülke içinde fuhuş yasaklanırken, yurt dışında fuhuşa karışan Norveçliler de aynı şekilde cezalandırılabilecek.
Fuhuş yapan kadınlara yardım amacıyla çalışan Oslo’daki Kadın Evi’nin yetkilisi Olav Legdene, “sokakta fuhuş yapan kadınların yarısının doğu Avrupa ülkelerinden geldiğini, yüzde 40′ını da Nijeryalıların oluşturduğunu” kaydetti.

Legdene, merkez olarak bu kadınlara yardım etmeye çalıştıklarını, Norveç hükümetinin de aynı amaç için yaklaşık 1 milyon avro kaynak ayırdığını belirtti

Fransa da da genelevler yasak :

Fransa parlamentosu, resmi ve özel genelevlerin kapanmasına 1950’li yıllarda karar verdi aslında. Ancak kararın özel sektöre ait genelevlere uygulanması, yirmi yıl sonra ve vergi yolsuzluğu nedeniyle başladı. Bugün Paris’te gerek genelev, gerekse randevuevleri resmen yasak. Satılık aşk evleri yasağı, kadın milletvekillerinin kadın ticaretini önlemek yolundaki bir başarısı.

Nevada, ABD’de seks işçiliğinin yasak olduğu tek eyalet. Ancak bu kadınların düzenli sağlık kontrollerini zorunlu kılan yasalar mevcut. Davis çifti Sağlık Bakanlığı’nı erkek çalışanları için de bu kontrolleri içeren düzenleme yapmaya ikna edince yasal erkek fahişelerin de yolu açıldı. Tarihe bir ilk olarak geçen bu uygulama birtakım tartışmalar da başlattı. Kimi işletmeciler bu uygulamanın homoseksüelliği yaygınlaştıracağını söylüyor. (2)
(1) ‘’Yüksel, A. Saporta, L. “İstanbul’da İki Ayrı Fabrikada Çalışan Erkeklerde Genelev ve Genel kadın Deneyimi, II. Türkiye AIDS Kongresi, Özet Kitabı İstanbul.1995’’
(2) Şefkat- Der Araştırmaları..

MEVLÜT HÖNÜL
MALAZGİRT

www.medineweb.net

[suhtem]

uzgn