|
Konu Kimliği: Konu Sahibi YASEMİN ATAMAN,Açılış Tarihi: 10 Ağustos 2011 (14:59), Konuya Son Cevap : 15 Ağustos 2011 (14:26). Konuya 3 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
10 Ağustos 2011, 14:59 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 11916 Üyelik T.:
02 Mart 2010 | Kimlere “Lâ” Demek Zorundayız? Kimlere “Lâ” Demek Zorundayız? Kimlere “Lâ” Demek Zorundayız? Kur’an’da itaat edilmesi yasak olan kimseler sayılarak mü’minlerin kimlere “lâ” diyerek isyan etmeleri, en azından sivil itaatsizlik yapmaları gerektiği belirtilir: Kâfirler,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ehl-i kitap,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] münâfıklar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] kendisini Allah yolundan uzaklaştıran ve saptıran liderler ve büyükler,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] şeytan ve şeytanın dostları,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] günahkârlar ve nankörler,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] yalancılar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ahlâksızlar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] gâfiller; zikirden (Allah’ı anmaktan ve Kur’an’dan) gaflette olanlar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] namaza engel olanlar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] aşırılar, israfçı ve fesatçılar,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] şirke zorlayan ana-baba,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] halk, insanların çoğunluğu,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] insanların ve bilmeyenlerin hevâları/kötü arzu ve istekleri,[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Allah’a ve Rasûlüne isyânı (haram olan bir şeyi) emreden kim olursa olsun, o: “Allah’a isyan konusunda yaratılmışlara itaat edilmez.”[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]; “Ma’siyet (Allah’a isyan, haram ve günah) konusunda kullara itaat edilmez. İtaat, ancak mârufadır (meşrû ve iyi olanadır).”[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] İman, itaat ve teslimiyet ile birlikte varlığını korur. İnsanımıza abdesti bozan şeyler kadar olsun imanı bozan şeyler anlatılamadığı, anlatılmasına izin verilmediği için, tersine her çeşit günah ve isyan konusunda, “bunlar imanı bozmaz!” diye, bu çirkinliklerle de müslümanlık olur denilerek “Allah’ın affına güvendirerek kandıran kimselerin”[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] aldattığı insanımızın mü’mine benzeyen ne kadar vasfı kaldı değerlendirilmez. Olayın iman boyutu, kabul ve itaat sözü olan “illâ Allah” tan önce gelmesi gereken red ve isyan sözü “lâ ilâhe” ile ilgili tevhid penceresinden bakışla bir ufuk turu yaparak çağdaş yaşam değerlendirilmelidir. Kayıtsız şartsız itaat edilen Allah ise, kişi, yüce mertebe olan “Allah’ın kulu” olmayı tercih etmiş; O’na isyan edenlere itaati tercih edince de, “emir kulu”, “kapı kulu” olmayı, yani iki dünyada rezillik ve zilleti seçmiş olur. Tevhidî çevre içinde, toplumun ve yönetimin Allah’a itaati şiar edindiği yerde mü’mine yakışan “işittik ve itaat ettik” demek olduğu gibi; şirkin ve Hakk’a isyanın hâkim olduğu yönetim ve çevre şartlarında mü’mine yakışan “ne işittik, ne de itaat ettik”, yani “dinlemiyoruz, itaat etmiyoruz!” demek, kutsal isyanı öne çıkarmaktır. Bu tavır, kısaca “lâ” kavramıyla ortaya konulur. İslâm’ın hâkim olduğu yerdeki müslümanın temel tavrı ile İslâm’ın mahkûm olduğu konumdaki tavrı elbette aynı değildir. Bunu Âsiye ismi ile örneklendirebiliriz: Peygamberimiz, câhiliyye döneminde müşrik babaları tarafından çocuklarına verilmiş olan, mânâsı şirki çağrıştıran isimleri; anlamı kötü ve ahlâksızlığı hatırlatan adları değiştirirdi.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu kabilden olmak üzere “isyankâr, isyan eden kadın” anlamına geldiği için “Âsiye” ismini değiştirmiştir. Yeni müslüman olmuş bir kadının ismi Âsiye idi. Rasûlullah (s.a.s.) onun adını Cemile olarak değiştirdi ve ona: “Sen Cemile’sin” dedi.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ama aynı Rasûl, Kur’an’da ismi belirtilmeyen “Firavun’un hanımı”nın “Âsiye” olduğunu bildirmiş ve ondan övgüyle söz etmiştir.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bundan şöyle bir çıkarım yapmak herhalde yanlış olmaz: İslâm’ın hâkim olduğu, yönetimin ve çevrenin Allah’a itaat edenlerden teşekkül ettiği ortamda Âsiye/isyankâr olmak büyük bir yanlıştır. Ama Firavunların hâkim olduğu ve Allah’a itaat etmeyenlerin egemen olduğu ortamlarda Âsiye/isyankâr olmak; dünyevî açıdan riskli olsa da en temel, kurtuluş için en emin tavır, Rasûlullah’ın övgüsüne mazhar olan en doğru yoldur. Müslüman; ıslah adına, tebliğ adına dininden ve dâvâsından her çeşit tâvizi verebilen, Allah’ın hor gördüklerini hoş gören, “gelene ağam, gidene paşam” diyen, tepkisiz, buğzsuz, nefretsiz, dolayısıyla kişiliksiz insan değildir. Düşünmeyen, hakkı yaşamayan bir çevrede, mü’min boyun eğen, sesini çıkarmayan, tepki göstermeyen, silik bir şahsiyet olamaz. “Münkerler” etrafını kuşattığından, en azından kendini kurtarmak, bulaşıcı mikroplara karşı mücadele ederek koruyucu hekimlik tedbirlerini almak, yani “nehy-i ani’l-münker” yapmak mecbûriyetindedir. Tevhid eri olabilmek için; Allah’ın dışında politik, medyatik, sosyal, sanatsal, sportif, maddî, fikrî, nefsî... alanlardaki tüm ilâhları reddetmek, putların ve putçuluğun her tezâhürüne, endâdın her görüntüsüne, fanatikliğin her çeşidine tavır almak olmazsa olmaz bir zarûrettir. Muvahhid olmak, mü’mince yaşamak ve müslümanca ölmek için tâğutlara, zorbalara, ilâhlık taslayan şahıs, ilke ve kurallara, kısacası Allah’a itaat etmeyenlere “lâ” isyan bayrağını çekmek şarttır. Bu tavır takınılmadan, izzet ve onurunu korumak da, mü’min kalıp mü’min ölmek de mümkün değildir.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Trafik ışığı olarak kırmızı lâmba konusunda itaatsizliğin cezası değerlendirilir de, Allah’ın koyduğu helâl-haram hududuna itaatsizlik, her iki dünyada cezasız mı kalır dersiniz? İsyan, kıyam, ayaklanma, savaş ayrı şeylerdir; itaatsizlik ayrı. Küfre isyan edemeyen müslüman, en azından itaatsizlik yapmalıdır. Zâlim otoritelere karşı sivil tepki ve sivil itaatsizliğin en güzel destanlarını peygamberler yazmıştır. Nemrutlara itaat etmeyip putlarını kıran İbrahim, Firavunlara başkaldıran Mûsâ, câhiliyye şirkine karşı en şanlı direniş, en anlamlı tepki ve en güzel savaş sayfalarını yazan Hz. Muhammed... Yeşilciler, çevreciler, hayvan severler, sendikalar, spor fanatikleri... kadar bile tepkilerini dillendiremeyen dâvâ adamları(!); sayıları kırkı bulur bulmaz sivil itaatsizlik ve tepkilerini sokağa taşıran, sloganlar atarak, tevhidi gülle gibi meydanlara savurarak kutsal isyana giden yolu açanları sadece tarihte yaşanıp bir daha tekrarlanamayacak masal gibi değerlendirirler. Onların çoğu, zenginliğin ihtiraslı rüyalarının mahmurluğu içinde dünyevîleşme çarkında veya hor gördüğü müslümanları bırakıp müşriklere hoşgörüler dağıtmakta, bazıları da tâğutları, kâfirleri darıltmamaya özen göstermekte, hatta kimse inanmasa da büyük putları sahiplendiğini ilân etmede veya etliye sütlüye karışmadan gününü gün edip, suya sabuna karışmadan temizlik(!) peşinde.... Allah'a iman edip tâğuta kulluk yapmak, küfre dolaylı da olsa hizmet etmek, Allah'a itaat etmeyene muhâlefet bile yapamadan ot gibi yaşayıp gitmek, her konumdaki ve her zihniyetteki âmire itaat edip emir kulu olmak, bütün bunlar Allah'a hakkıyla kul olmak isteyen bir müslümandan, cehennem kadar uzak olması gereken hususlardır. İbâdetin üç unsuru (kulluk, itaat ve sadâkat) üzerinde dururken, üstad Mevdûdî, belki bazılarımızın biraz abartılı ve karikatürize edilmiş bulabileceği bir örnekleme ile ibâdet-itaat ilişkisini ve bu dengenin kayboluşunu şöyle açıklar: “Önce ibâdet’in doğru anlamını kafanızda tutun, sorularıma ondan sonra cevap verin: Efendisinin kendisinden yapmasını istediği işleri yapmayıp daima elleri bağlı, efendisinin önünde duran ve onun ismini anan bir köle hakkında ne düşünürsünüz? Efendisi ona, ‘git şu şu işleri yap’ diyor; köle bulunduğu yerden kımıldamıyor, eğilip efendisini on kez selâmlıyor, tekrar ayağa kalkıp elleri bağlı öylece duruyor. Efendisi ona, ‘git falan yanlışlıkları düzelt’ diye tâlimat veriyor; ama adam yine yerinden kıpırdamıyor, efendisinin önünde eğilmeye devam ediyor. Efendisi ‘hırsızın elini bu kötü işten kes’ diye emrediyor. Bunu duyan köle, hırsızın elini keseceği yerde efendisinin söylediklerini tekrarlamaktan başka bir şey yapmıyor ve ‘hırsızın elini bu işten kes’ emrini yüzlerce kez tekrarlıyor. Şimdi bu kölenin efendisine gerçekten hürmet ettiğini söyleyebilir miyiz? Sizin kölelerinizden bir tanesi böyle davransaydı ne yapardınız Allah bilir! Allah’ın kullarından böyle davrananların kendilerini Allah’a ibâdete adamış olarak kabul etmelerine şaşmıyorum! Böyleleri sabahtan akşama kadar Allah bilir, kaç kere Kur’an’daki İlâhî emirleri okurlar, ama bunları yerine getirmek için kıllarını bile kıpırdatmazlar. Diğer taraftan ha bire nâfile namaz kılar, ellerine binlik bir tesbih alır ve Allah’ın adını anarlar. Çok acıklı bir makamla Kur’an okurlar! Onları bu halde gördüğünüz zaman; ‘ne kadar müttakî, ne kadar dindar adamlar’ dersiniz. Bu yanlış anlamanın temelinde ibâdetin gerçek anlamını bilmemek yatar.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Allah ve O’nun peygamberine isyan, O’nu tanımamak, O’nun koyduğu kanunları hiçe saymak demektir. Bu da insanın İslâm'dan uzaklaşmasına sebep olur. Her tarafından küfrün her çeşidiyle her şekilde kuşatılan günümüzün müslümanı, müslüman kalmak ve müslüman ölmek için ateşten gömlek giymeye hazır olmalıdır. “Müslüman” ismini benimsemek, ciddî ve büyük bir iddiadır. Bu iddianın ispatı, tüm iç ve dış zorluklara rağmen, itaat ve isyan sınavlarını başarmaktır. Cennetin bedeli Allah’a mutlak itaat; cehennemin sebebi isyandır. Allah’ın emirlerini öğrenir öğrenmez “dinledik ve itaat ettik” deyip hemen eyleme geçen; Allah’ın itaati yasakladığı ilke, görüş, kural ve kişilere karşı da “ne dinliyoruz, ne de itaat ediyoruz!” deyip sözünün eri olan cihad erlerine selâm olsun. (alıntı) İsyanınız kâfirlere, zâlimlere ve hevânıza; itaatiniz Rabbinize olsun! [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 25/Furkan, 52; 3/Âl-i İmrân, 149 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 3/Âl-i İmrân, 100 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 33/Ahzâb, 1 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 33/Ahzâb, 64-68 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 6/En’âm, 121 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 76/İnsan, 24 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 68/Kalem, 8-9 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 68/Kalem, 10-14 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 18/Kehf, 28 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 96/Alak, 19 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 26/Şuarâ, 151-152 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 29/Ankebut, 8; 31/Lokman, 14-15 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 6/En’âm, 116; 49/Hucurât, 7; 6/En’âm, 116, 148; 10/Yûnus, 35-36, 66 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 5/Mâide, 49-50; 45/Câsiye, 18 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Müslim, İmâre 38 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buhârî, Cihad 107, Ahkâm, 4; Müslim, İmâre 39; İbn Mâce, Cihad 40 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 31/Lokman, 33; 35/Fâtır, 5; 57/Hadîd, 14 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bak. Buhâri, Edeb 108; Ebû Dâvud, Edeb 62; İbn Mâce, Edeb 32 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ahmed bin Hanbel, Müsned II/18; Dârimî, Sünen, İsti’zân 62 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buhâri, Enbiyâ 32, 46; Müslim, Fezâilu's-sahâbe 70 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 2/Bakara, 256 [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ebu’l Hasan Ali Nedvî, İslâm’ın Siyasi Yorumu, s. 77 -Mevdûdi’nin Fundamentals Of İslam adlı eserinden naklen |
Konu Sahibi YASEMİN ATAMAN 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Evrensel Tesbihat | Makale ve Köşe Yazıları | Yitiksevda | 1 | 2298 | 02 Nisan 2012 15:43 |
Kur'an'ın Tâviz ve Uzlaşmaya Bakışı | Allah(c.c) | YASEMİN ATAMAN | 0 | 2151 | 14 Mart 2012 01:18 |
Tevhid Penceresinden Günümüz ve İnsanımız | Tevhid Ve Şirk Konuları | YASEMİN ATAMAN | 0 | 1881 | 14 Mart 2012 01:09 |
Müslümanın müslümanlaşması | Muhtelif Konular | mahsun | 2 | 2228 | 14 Mart 2012 01:06 |
Dünyevileşmek. | Videolar/Slaytlar | Beytül Ahzan | 4 | 2276 | 10 Mart 2012 01:44 |
12 Ağustos 2011, 22:44 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13855 Üyelik T.:
22 Mayıs 2011 | Cevap: Kimlere “Lâ” Demek Zorundayız? Lâ mülâhazaları... kalbi süpüren süpürgenin ta kendisidir... Lâmelif harfinin iki çatallı yukarı bakan ağzını aşağı istikamette çevirince elimize aldığımız Lâ süpürgesiyle kendi gemimizi süpürüp kalbimizi temizledikten sonra terütemiz kalbimize sol tarafından usulca illAllah ’ı yerleştirmeli... bazen de bu Lâmelifi bir kılıca benzetirim...Zülfikâr misali...çift başlı bir kılıç ki keskin mi keskin... Lâ kılıcını çekip tüm batıl ilahları öldürüp illAllah aydınlığında huzura yelken açmayı da aklıma getirir... İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne mezarlarda okunmak, ne fal bakmak için İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne duvarlara asılmak, ne el sürülmemek için İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne tezhip, ne sulus, ne hat yazmak için İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne tapınak, ne nutuk, ne vaaz dini için İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne meslek kaygılari ne kariyer hesapları için İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyla bilin, Ne erkeği yüceltmek, ne kadını aşağılamak için Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek için" Mehmet Âkif Ersoy emeğinize sağlık.Yüreklere hidayet olsun. |
15 Ağustos 2011, 14:26 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13966 Üyelik T.:
27Haziran 2011 | Cevap: Kimlere “Lâ” Demek Zorundayız? Allah-u Teâlâ'nın Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e indirdiği şeriate muhalif ve şeytanın dostlarının dili üzere olan teşriye (beşeri kanunlara) uyan kimselerin küfür ve şirke girdikleri konusunda şüphe eden kimse; Allah-u Teâlâ'nın, kendisinin basiretini kör ettiği, vahyin nurunu göremeyen ve onlar gibi kafir ve müşrik olandan başkası değildir." ve bu yol üzere olanlarada LA demek gerek...
__________________ önce yazdığım katılım yaptığım beğeni yaptığım paylaşımların arasında azda olsa kuran ve sünnete uygun olmayan düşünceler olabilir.Bunların bana sorulmadan dikkate alınmasından mesul değilim... ... |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
“”içimizdeki putlar”” | kamer34 | Muhtelif Konular | 5 | 08 Ekim 2017 22:31 |
Her Şey “LA” Demekle Başlar | Medineweb | Kur'ân-ı Kerim Genel | 4 | 16 Ağustos 2012 23:37 |
“”Hey millet/ibn-i arabi/ MARSTA”” | kamer34 | Videolar/Slaytlar | 6 | 03 Şubat 2012 14:40 |
“”Tağut’u../..Red../..Etmek”” | kamer34 | Tevhid Ve Şirk Konuları | 1 | 28 Kasım 2011 14:58 |
Kemalist TSK’ya, Taarruzda da “Allah Allah” Yerine “Atatürk Atatürk” Demek Yakışır | YaŞuHa | Muhtelif Konular | 0 | 09Haziran 2011 21:29 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|