|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Medineweb,Açılış Tarihi: 28 Ekim 2013 (23:50), Konuya Son Cevap : 28 Ekim 2013 (23:51). Konuya 4 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
28 Ekim 2013, 23:50 | Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi DİN BİLİMLERİ ÜNİTE 8: YAYGIN DİN EĞİTİMİ 1. YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Yaygın eğitim faaliyetleri,eğitim yerleri:Yaygın din eğitiminin tarihi ilk insanla beraber başlar. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. Daha sonra gelen peygamberler de gönderildikleri toplumlara Allah’ın öğütlerini yaygın eğitim faaliyeti olarak iletmişlerdir. Hz. Muhammed’in İslam dinini tebliği de bir yaygın eğitim faaliyeti olarak başlamıştır. Hz. Muhammed Allah’tan aldığı vahiyleri, kendisine inananlara yaygın eğitim yoluyla aktarıyordu. İnananlar öğrenirken aynı zamanda öğretiyorlardı. Hz. Muhammed ve arkadaşları, inananları, İslam öğretisine uygun olarak her vesileyle eğitmeye çalışıyorlardı. Örneğin, İslam’ın başlangıcında, evlerde sohbetler, Suffa’da, mescitte hutbe ve vaazlarla, daha uzakta olan topluluklara mektuplar veya İslam dinini öğretebilecek kişileri göndermek vb. yoluyla yaygın din eğitimi gerçekleşiyordu. Halifeler ve onlardan sonraki dönemlerde, yaygın din eğitiminin kapsamının daha da genişlediğini görmekteyiz. Cami ve mescitler yoluyla gerçekleştirilen hutbe ve vaazların yanı sıra özellikle sarayda, kitapçı dükkanlarında, bilginlerin evlerinde, ilim ve edep meclislerinde yaygın din eğitimi faaliyetleri devam ettirilmiştir. Sistemli eğitim anlayışı :Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde yine cami ve mescitler ibadet dolayısıyla topluma dini-ahlaki ve nasihat verilen yerler olma özelliklerini devam ettirmişlerdir. Fakat onlar ayrıca, bir açık eğitim ve konferans yeri olma işlevlerini de devam ettirmişlerdir. Bu dönemlerde yaygın din eğitiminin, yaygın din eğitimi veren kurumların ortaya çıkışıyla birlikte daha sistemli bir şekilde verilmeye çalışıldığını görüyoruz. Örneğin, Selçuklu ve Osmanlılarda; Tekke, Zaviye ve Dergahlar, Vakıflar, Ahilik, Yaran sohbetleri ve sıra geceleri, Kütüphaneler, Sahaflar ve kitapçılar, Devlet adamları ve zenginlerin konakları, Bilginlerin, ediplerin evleri, Cer ve İrşad Heyetleri, Kahvehaneler, Orta oyunu ve Karagöz, Ev sohbetleri vb. bir çok etkinlik yaygın din eğitiminin en önemli vasıtaları arasında yer almaktadır. Cumhuriyet döneminde ise, özellikle son zamanlardaki özel kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla gerçekleştirilmekte olanları bir tarafa bırakılacak olursa, yaygın din eğitimi, bu faaliyetleri yürütmek için kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtasıyla gerçekleştirilmiştir. 2. YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yaygın din eğitiminin sistemleşmesi ve kurumlaşması oldukça yenidir. Bu nedenle, yapılan tanımlar genelde yaygın eğitim, yetişkin eğitimi, sürekli eğitim vb. kavramların tanımlarından hareket edilerek yapılmaktadır. Yaygın din eğitiminin adı geçen kavramların tanımlarından hareketle yapılmasının bir diğer nedeni de, yaygın din eğitiminin yaygın eğitim bir alt disiplini olarak görülmesinden ötürüdür. Yani yaygın eğitim tanımının belirleyici özellikleri dikkate alınarak din eğitiminin amacıyla birleştirilmekte ve bir tanıma ulaşılmaya çalışılmaktadır. Yapılan tanımlardaki farklılık ise, daha çok yapanların din eğitimi kavramına yükledikleri anlamlarda farklılaşmaktadır. Yapılan tanımları kapsayıcı ve genel olarak kabul gören yaygın din eğitimi tanımı şudur: Yetişkinlere ve okul dışındakilere, örgün eğitim dışında ya da yanında din eğitimi ihtiyacında ve isteğinde olanlara, resmî ya da özel kurum ve kuruluşlarca,( her yaştan din eğitimi ihtiyacı duyanların ve özellikle de) yetişkinlerin dinî bilgilerini artırmak, dinî anlayışlarını geliştirerek hayatın dinî boyutunu yorumlamalarına yardımcı olmak amacıyla verilen planlı, amaçlı din eğitimidir. Bu tanım yaygın din eğitiminin pratik, yani uygulamaya dönük yönüne işaret etmektedir. Oysa bir alt bilim veya disiplin olarak da bir tanım gerekmektedir. Bu tanım ise şöyledir: (Bilimsel yönü )Yaygın Din Eğitimi (Bilimi); :Yaygın din eğitiminin mahiyetini, alanını, amaçlarını, teori ve ilkelerini, metotlarını ve bu alandaki teorilerle uygulamalar arasındaki ilişkileri araştıran ve din eğitimi gerçekliğinin yetişkinlere ilişkin boyutunu bilimsel yöntemlerle inceleyerek betimlemeye, açıklamaya ve ulaşacağı kanıtlanmış sistematik bilgilerle genellemelere, teori ve ilkelere ulaşmaya çalışan bir disiplindir. 3. YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN AMACI VE ÖNEMİ Yaygın din eğitiminin amacını, tanımından da hareketle en genel anlamda aşağıdaki şekilde belirtmek mümkündür: Süreklilik ve işlevsellik ilkesine uygun olarak hayat boyu eğitim felsefesi çerçevesinde, yetişkinlere ve özellikle de ihtiyaç bildirenleri -ki bu gönüllülük prensibi çerçevesinde önemli bir avantajdır- uygun metotları ve iletişim imkanlarını kullanmak suretiyle; İslam dininin İnanç, ibadet ve ahlak esasları konusunda aydınlatmak; İslam Dini’nin değerlerini, insan hayatına anlam kazandıran unsurlardan biri olarak fark ettirmek; dinî bilgiler, duygular ve beceriler kazandırarak hayatın dinî boyutuyla başa çıkabilmelerinde yardımcı olmak; batıl inanç ve hurafelerden arındırarak onların, inanç, ibadet ve yaşantılarının sağlıklı bir şekilde yapılandırmalarına yardımcı olmak; ibadetlerini usulüne uygun olarak yerine getirmelerine yardımcı olmak; dinî ahlâkî problemlerinin çözümünde yardımda bulunmak, rehberlik ve dini danışmanlık yapmak ve öğrendiği değerlerden yardım alarak kendi çözümlerini üretebilmelerini sağlamak; İslam Dini’nin temel kaynağı, Kur’an-ı doğru ve usulüne uygun öğrenebilmelerini sağlamak ve Kur’an’ı mealinden okuma alışkanlığı kazanabilmelerini kazandırmaktır. Din Eğitimi Bilimi’nin bir alt disiplini olarak yaygın din eğitiminin amacı ise, mahiyetini, alanını, amaçlarını, teori ve ilkelerini, metotlarını, bu alandaki teorilerle uygulamalar arasındaki ilişkileri araştırmak ve din eğitimi gerçekliğinin yetişkinlere ilişkin boyutunu bilimsel yöntemlerle inceleyerek betimlemeye, açıklamaya ve ulaşacağı kanıtlanmış sistematik bilgilerle genellemelere, teori ve ilkelere ulaşmaya çalışmaktır. Yaygın din eğitiminin önemine gelince:(Dini kültür düzeyi: )İnsanın sürekli gelişen ve değişen sosyokültürel ve teknolojik şartlar konusunda dini hayatını sürekli canlı tutabilmesi, sürekli bir eğitimi gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, ihtiyaç anında istekli olanlara, bu ihtiyaç ve isteklerinin yerine getirilmesi ve karşılanması doğrultusunda yaygın din eğitiminin düzenlenmesi önem kazanmaktadır. Yine Türkiye’de halkın dini kültür düzeyinin istenen düzeyde olmaması bazı problemlerin ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle, hedef kitlenin din ile ilgili bilgi düzeyenin yükseltilmesi hem yaşanan dinin sağlıklı olması hem de kişiler arası ilişkiler açısından önemlidir. Diğer taraftan dinin toplumsal bütünleşmeye, ahlaki gelişime, bireylerin birbirleriyle yardımlaşma ve dayanışmasına vb. önem vermesi açısından da yaygın din eğitimi önem kazanmaktadır. Bilimsel verilerin önemi: Bir bilim olarak yaygın din eğitiminin önemi ise, yapılan bütün faaliyetlerin belli bir plan, program dahilinde yapılması, emek, zaman ve para kaybını önleyecektir. Bilimsel temellere dayandırılmış bir yaygın din eğitimi süreci, toplumun barış içerisinde yaşamasına da önemli katkılar sağlayacaktır. Bilimsel temellere oturtulmamış hiçbir eğitim faaliyetinin başarıya ulaşamayacağı kuralından hareketle, yaygın din eğitimi biliminin ortaya koyacağı bilimsel verilerin önemi açıktır. |
Konu Sahibi Medineweb 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Medinewebli önlisans İlahiyat 1.sınıf öğrencileri... | İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar | nurşen35 | 87 | 33863 | 23 Mayıs 2015 21:53 |
Gülmek isteyenler tıklasın :))) | Videolar/Slaytlar | Kara Kartal | 3 | 4090 | 10 Mayıs 2015 16:16 |
Cumartesi Anneleri’nin ahı/Can Dündar | İslami Haberler | Medineweb | 0 | 2743 | 10 Mayıs 2015 16:13 |
Ayın Üyesi ''zeynepnm'' | Ayın Üyesi | 9Esra | 13 | 9028 | 30 Nisan 2015 14:29 |
Müzemmil suresi bize ne anlatıyor | Tefsir Çalışmaları | Medineweb | 0 | 3352 | 19 Nisan 2015 15:45 |
28 Ekim 2013, 23:50 | Mesaj No:2 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi 4. YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN HEDEF KİTLESİ (Ele alınan hedef kitle)Yaygın din eğitiminin hedef kitle çok farklı kabiliyetlere, istidatlara, ihtiyaçlara, farklı özgeçmiş, farklı coğrafi bölge mensubiyetine, farklı öğrenme yeteneklerine, değişik yaş gruplarına sahiptir. Yaygın din eğitiminin hedef kitlesini eğitim aldıkları mekanları da göz önünde bulundurarak gelişim dönemleri ve tahsil durumlarına göre sıralayacak olursak aşağıdaki şekilde gruplandırabiliriz: - Okul öncesi yaştaki çocuklar, - Okula devam eden çocuk ve gençler, - Okula gitmemiş veya okulu tamamlayamamış genç ve yetişkinler ve - Örgün eğitimlerini tamamlamış genç ve yetişkinlerdir. 5. YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN GERÇEKLEŞTİRİLME ALANLARI Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin gerçekleştirilme alanları oldukça çoktur. Bunlar, aile, cami ve mescitler, Kur’an Kursları, Cezaevleri, çocuk ıslah evleri, huzur evleri ve yetiştirme yurtları ve hastanelerdir. Aile:(Eğitimin ilk yeri) Her türden eğitimin ilk başladığı yer ailedir. Çocuk ilk bilgilerini aileden alır ve bunları giderek geliştirir. Her tür eğitimin başladığı yer olan aile doğal olarak din eğitiminin de ilk olarak verilmeye başlandığı yerdir. Burada gerçekleştirilen din eğitiminin öğreticisi anne-baba yerine göre de nine- dede gibi ailenin diğer büyükleridir. Cami ve Mescitler:(Eğitimin merkez noktası) Yaygın din eğitimi çalışmalarının gerçekleşme alanlarının en merkezi noktasını cami ve mescitler oluşturmaktadır. Cami ve mescitler Müslümanların toplanıp ibadetlerini yaptıkları mekânlar olmalarının yanı sıra İslamiyet’in ilk zamanlarından beri birer ilim ve irfan yuvası olarak kullanıla gelmişlerdir. Camiler din eğitiminin temel konuları olan; iman, ibadet ve ahlak açısından insanın ruhen ve bedenen işlendiği mekânlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kur’an Kursları: Kuran kursları, Diyânet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş ve görevleri hakkındaki 633 sayılı kanunun 7/d fıkrası gereğince açılan ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yürütülen yaygın din eğitimi kurumlarıdır. Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen Kur’an Kurslarını en genel anlamda ikiye ayırabiliriz. Birincisi, örgün eğitimi bitirmiş olan ve özellikle de yetişkin vatandaşlarımıza yönelik otuziki hafta devam eden Kur’an kursları; ikincisi ise, yaz aylarında ilköğretim beşinci sınıfı tamamlamış çocuklara yönelik olarak düzenlenen 9 haftalık Kur’an kurslarıdır. Bu kurslara isteyenler devam etmektedir ve bu kurslarda öğrenenleri doğru bir şekilde Kuran okumasını öğretmek ya da ezberletmek, öğretilen metinlerin meâllerini okutmak, Hz. Peygamber’in hayatını ve örnek ahlâkını tanıtmak, İslâm dininin inanç, ibâdet ve ahlâk esasları konusunda aydınlatmak amaçlanmaktadır. Bu nedenle, Kur’an kursları yaygın din eğitiminin en önemli gerçekleşme alanlarından biridir. Cezaevleri: (hükümlüleri topluma kazandırmak)Yaygın din eğitiminin gerçekleştirildiği alanlardan biri di cezaevleridir. Cezaevlerinde yürütülmekte olan yaygın din eğitimi faaliyetleri Diyanet İşleri Başkanlığınca tayin edilen Cezaevi Vaizleri tarafından yürütülmektedir. Burada yürütülen din eğitiminde özellikle, hükümlülerin cezaevlerinden çıktıktan sonra topluma intibak etmelerinde ve faydalı bir birey haline gelmelerinde dini ve ahlaki yardım sağlanmaya çalışılmaktadır. Çocuk ıslah evleri: Çeşitli sebeplerle çocuklarımızın bulunduğu çocuk ıslah evleri de yaygın din eğitiminin gerçekleştirildiği alanlardan biridir. Buralarda yapılan yaygın din eğitimi faaliyetleri ile özellikle çocuklarımızın ahlaki gelişimlerine katkıda bulunulmaya çalışılmaktadır. Huzur evleri ve Yetiştirme yurtları:(Yaşamın devamına yönelik bilgi) Huzurevleri yaygın din eğitiminin gerçekleştirildiği diğer bir alandır. Buralarda yaşamlarını devam ettirmekte olan vatandaşlarımıza özellikle din ve ahlakla ilgili konularda ihtiyaç duydukları konularda programlar yapılmakta onlara, yaşlarının ileri aşamalarda olduğu düşünülecek olursa, hastalıklar ve ölüm hakkında tatmin edici düzeyde makul açıklama ve bilgiler verilmektedir. Hastaneler:(sosyal boyutu ) Ülkemizde yabancı ülkelerdeki gibi bilimsel temellere dayalı, buralardagörev yapabilecek bir eğitimden geçmiş insanlarla hizmet verilmemesine rağmen, yaygın din eğitiminin yapıldığı yerlerden biri de hastanelerdir. Özellikle istekli hastalar,zaman zaman ilgili kurumdan veya uzmanından din konusunda bilgiler alabilmektedir.Ayrıca hayatını kaybeden kimselerin ölüm sonrası işlemleri kimi hastanelerdeverilebilmektedir. Bu da yaygın din eğitiminin özellikle sosyal boyutunu oluşturanönemli bir hizmettir. |
28 Ekim 2013, 23:50 | Mesaj No:3 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi 6.YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN VASITALARI Yaygın din eğitiminin vasıtaları hutbe, vaaz, Kur’an Kursları, Merkez İrşad Ekipleri, konferans, panel, sempozyum ile kitle iletişim araçlarıdır. Hutbe yaygın din eğitiminde dinî mesajın hedef kitlelere ulaştırılmasındaki en önemli vasıtalardan biridir. Hutbe bu anlamda çok önemli bir kitle iletişim aracıdır. İslam Tarihinde, hutbe, dinî bilgilerin, manevî ve ahlâki değerlerin aktarılmasında etken olmuş ve günümüzde de aynı etkinliği muhafaza etmektedir. Haftada bir Cuma günü kılınan Cuma namazlarından önce ve yılda iki dinî bayramda, bayram namazından sonra okunan hutbe, din hizmetlerinin vazgeçilmez bir unsurudur. Vaaz ise yaygın din eğitiminin hutbeden sonra en önemli vasıtalarından biridir. Hatta bazen yaygın din eğitimi denilince ilk akla gelen de vaazdır. Hutbe gibi vaaz da cami içerisinde gerçekleştirilen bir yaygın din eğitimi faaliyeti ve vasıtasıdır. Kur’an Kursları yaygın din eğitiminin yapıldığı yerler olduğu gibi aynı zamanda yaygın din eğitiminin de en önemli vasıtalarından biri olarak kabul edilebilir. Ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak yürütülmekte olan Kur’an kursları yukarıda ifade edildiği gibi, yüzünden Kur’an okumanın öğretildiği, İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak konularında isteyenlerin bilgi alabilecekleri yerlerdir. Merkez İrşad Ekipleri ise, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez teşkilatına bağlı olarak görev yapan din görevlilerinin gerçekleştirdiği bir yaygın eğitim türü ve vasıtasıdır. Başkanlık toplumu dini konularda aydınlatmak üzere il ve ilçe müftülüklerinde oluşturulan vaaz ve irşad kurullarının çalışmalarından başka merkezlerden gönderilen irşad ekipleri ile de yaygın din eğitimi çalışmalarını takviye etmektedir. Konferans, Panel ve Sempozyumlar: Diyanet İşleri Başkanlığı akademik seviyede halkı bilgilendirecek, önemli ve güncel dini konuların tartışılarak fikir geliştirilmesine, geliştirilen fikir ve düşüncelerin paylaşılmasına katkıda bulunacak çalışmalar da gerçekleştirmektedir. Bu çerçevede yılın belirli günlerinde bilimsel düzeyde akademik toplantılar yapılmakta ve bu ortamlarda güncel dini konular tartışılmaktadır. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri bu türe en güzel örnek olarak verilebilir. Bu hafta boyunca konulu sempozyumlar düzenlendiği gibi, yaklaşık her ilçeye ilahiyatçı akademisyenler, müftüler, vaizlerden oluşan ekipler konferans vermek üzere görevlendirilmektedir. SKitle İletişim Araçları:Eğitimde kitle iletişim araçları,internetle ekonomiklik ve zamandan bağımsızlık) Günümüzde sadece yaygın din eğitiminindeğil, hemen her alanının birincil derecede yararlandığı vasıtalarınbaşında kitle iletişim araçları gelmektedir. Kitle iletişim araçlarınıbasılı yayınlar, sesli yayınlar ve sesli ve görüntülü yayınlar olmaküzere üç grupta incelemek mümkündür. Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı, halkı din veahlakla ilgili konularda aydınlatmak üzere, kitap, dergiler yayınlamaktadır. Yine radyove televizyon da bu anlamda çok önemli yaygın din eğitiminin kitle iletişimvasıtalarıdır.Yaygın din eğitimi vasıtalarından biri ve belki de son zamanlarda en öne çıkanı internetortamıdır. İnternette din eğitimi etkinliğinin farklı boyutları bulunmaktadır. Buçalışmalar, periyodik yayınların internet aracılığıyla inanan insanlara sesli ve yazılıolarak ulaştırılabildiği gibi, dini bilgileri içeren paket programların internetteyayınlanması şeklinde de gerçekleştirilebilmektedir. İnternet ortamında bilgininyayılmasının hem ucuz hem de istenilen zamanlarda kullanıma uygun olması, bu alanda gerçekleştirilen çalışmaların hızlı bir biçimde artmasına vesile olmaktadır. |
28 Ekim 2013, 23:51 | Mesaj No:4 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi 7.YAYGIN DİN EĞİTİMİNİN PROBLEMLERİ Yaygın din eğitiminin en önemli problemlerinden biri, planlanan ve düzenlenen faaliyetlerin bilimsel bir temele oturtulmamış olmasıdır. Bu alanda hem anlayış hem de uygulama bazında bir geleneksellik hakimdir. Bu temel problem çerçevesinde Diyanet İşleri Başkanlığının uhdesinde olan Türkiye’deki yaygın din eğitiminin önemli vasıtaları olan vaaz, hutbe, Kur’an Kursları, irşat faaliyetleri, cezaevi vaizliği, dini basılı yayınlar konularında ciddi problemler vardır. Bu problemler, amaçların belirlenmesi ve belirleniş şeklinden, muhteva tesbitine ve eğitim metotlarına kadar uzanmaktadır. Bu çerçevede yaygın din eğitiminin problemleri genel olarak aşağıdaki şekilde sıralanabilir. -Yaygın din eğitimi faaliyetlerinin bugünün insanın ihtiyacı yönünde belli hedeflere yönelik olarak bütünlük içerisinde bir içerik ile gerçekleştirilmesinde problemler vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaygın din eğitimi faaliyetleri ile ilgili yapılan çalışmalardaki bilgiler, hatta kendisine hizmet sunulan hedef kitleden gelen serzenişler, yapılanların bir bütünlük içerisinde gerçekleştirilmediğini ortaya koymaktadır. Dini konularda toplumun aydınlatılmasının temini, gerçekleştirilecek faaliyetlerin belirlenen hedeflere yönelik bir bütünlük içerisinde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak, yapılan çalışmalar, genelde birbirinden habersiz ve toplumun din ve ahlakla ilgili problemlerine çözüm-önerileri üretememektedirler. -Faaliyetlerin veriliş yöntemlerinde problemler vardır. Geleneksel yöntemler ağırlıklı olarak kullanılmaktadır. Genel olarak hutbe, vaaz vb.de ilgili kişi çıkar, ya Arapça’sından okuyup kırık bir tercüme yaparak ya ele aldığı konu ile ilgili hikayeler anlatarak ya da o konuda hazırlanmış bir metni aynen okuyarak din ve ahlakla ilgili konularda hedef kitleyi bilgilendirmeye çalışır. Yaygın din eğitiminde yöntem, diğer bütün eğitim dallarında olduğu kadar önemlidir. Yaygın din eğitiminde yöntem, iletilen muhtevanın anlaşılmasına ve üzerinde düşünülmesine yardımcı olabilecek biçimde seçilmelidir. -Yaygın din eğitiminin çok geniş ve farklı bir hedef kitlesi olmasına karşın, ne muhtevada ne de veriliş şeklinde bir farklılaşma yeterince bulunmamaktadır. Örneğin, cami cemaatine de, hapishanedeki mahkuma da aynı muhteva ve yöntemle yaklaşılmaktadır. -Yaygın din eğitiminin en önemli vasıtalarından olan kitle iletişim araçlarının kullanımında önemli problemler vardır. Türkiye’de her alanda olduğu gibi dini alanda da yayınların her geçen gün artan bir tempoyla çoğaldığı görülmektedir. Ancak bu yayınların doğruluk, sıhhat, samimiyet ve verim bakımından hepsinin aynı kategoride olduğunu söylemek mümkün değildir. -Yaygın din eğitimi hizmetleri için yetişmiş elaman sıkıntısı problemi ciddi boyutlardadır. Çok farklı hedef kitleye göre uzmanlık eğitimi almış meslek elemanının bulunmaması problemi daha da ciddi hale getirmektedir. Yaygın din eğitimini yürüten elemanların bugün yüksek öğretimden mezun olmaları, din hizmetinin daha verimli ve amacına uygun olarak sunulması açısından tartışılmayacak kadar açıktır. |
28 Ekim 2013, 23:51 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 13301 Üyelik T.:
04 Şubat 2011 | Cevap: Din Bilimleri-Ünite8: Yaygın Din Eğitimi 8.YAYGIN DİN EĞİTİMİNDE YÖNTEM VE TEKNİKLER Yaygın din eğitiminde işe koşulacak yöntem ve tekniklerin seçiminde öğrenmeyi etkileyen faktörlerden yöntem ve teknik seçimini etkileyen unsurlara dikkat etmek gereklidir. Yaygın din eğitiminin hedef kitlesinin büyük çoğunluğunu yetişkinler oluşturmaktadır. Yetişkin din eğitimi yöntem ve tekniklerinin özü, eğitim teknolojisi ile yetişkin din eğitimi felsefesinin bir karışımıdır. Yetişkin öğrenen, öğrenci rolünü oynamasına rağmen, çocuk statüsünden çekilerek tamamen yetişkin olarak ele alınmaktadır. Her şeyden önce yetişkin, olgun bir bireydir. Katıldığı yaygın din eğitimi faaliyetlerinde, yetişkin din eğitimcisinin deney ve bilgi zenginliğini aşabilen bir birikime sahip olabilir. Daha yaşlı olabilir. Vaizden, hatipten daha yüksek bir sosyal ve ekonomik statüye sahip olabilir. Dolayısıyla yetişkin ile yetiştin din eğitimcisi arasındaki ilişki karşılıklı olarak belirlenmelidir. Yetişkinlerin bu özellikleri, yetişkin din eğitiminde kullanılacak yöntem ve tekniklerin, yetişkine yönelik ve onun yaşadığı çevreye uygun olmasını gerektirmektedir. Yine biliyoruz ki yetişkinler aldığı eğitime ilişkin sıkı yararlılık ölçütleri uygularlar. Kendilerine yarar getireceğini umdukları din eğitimi faaliyetlerine katılırlar. Ayrıca yetişkin, edindiği bilgileri ve becerileri hemen kullanmak ister. Katıldığı ortamlarda diğer yetişkinlere de öğretebilir. Yetişkinler kendi aralarında, gençlerin rekabetçi davranışlarından farklı olarak, işbirliği ruhu içinde olmakta ve kendi bilgilerinden, becerilerinden yararlanarak, birbirlerine yardım etmektedirler. Bu durum, grubun öğrenmesine ve başarılı olmasına katkıda bulunmaktadır. Yetişkinlerin söz konusu özellikleri de grup yöntemlerini ortaya çıkarmaktadır. Zaten yetişkin din eğitimi yöntemleri grup eğitimi hipotezinde kökleşmiştir. Grup yöntemleri, yetişkinlere karşılıklı öğrenme olanağını sunmaktadır. Özetle, yetişkin din eğitimi yöntemleri: Yetişkine yönelik ve onun yaşadığı çevreye uygun olmalı, Yetişkinin öğrenmeyi öğrenmesine yardım etmeli, Grup yöntemlerini ağırlıklı olarak kullanmalıdır. Bugün Türkiye’de gerçekleştirilmekte olan yaygın din eğitimi faaliyetlerinde yoğun olarak grup yöntemlerinin kullanıldığını görmekteyiz. Camilerde verilen hutbe ve vaazlar, panel ve sempozyumlar, televizyon programları vb. bunun açık örnekleridir. Ancak yaygın din eğitiminde modern yöntemlerin de kullanılması gerektiği konusunda hemen herkesin aynı fikri paylaşmasına karşın, geleneksel sunuş yoluyla yaklaşımın ve bunun yöntemi olan düz anlatımın ve tekniklerinin kullanılmaya devam ettiğini de görmekteyiz. Halbuki sunuş yoluyla öğrenme-öğretme yöntem ve tekniklerinin yaygın din eğitiminde kullanılırken, teknolojinin verdiği imkanları kullanarak daha etkin ve verimli bir hale getirilebilmesi mümkündür. Diğer taraftan namaz sonrası, bazı camilerde yapılan din ve ahlakla ilgili sohbetlerde grup yönteminin çeşitli teknikleri kullanılabilir. Yine bireysel olarak din görevlisi ile etkileşim içerisine giren öğrenenlerin olduğu dikkate alındığında bireysel yöntem ve tekniklerin de yaygın din eğitiminde kullanılabileceğini söyleyebiliriz. |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hamilelik Döneminde Yaygın Olan Hurafeler | Fatıma-i Zehra | Hurafeler-Bi'datlar | 6 | 05 Mart 2023 10:09 |
Yaygın Dini Yanlışlar | taha/ | Muhtelif Dini Konular | 0 | 01 Eylül 2018 16:39 |
Çocuk Eğitimi mi Anne-Baba Eğitimi mi? | Hazan Mevsimi | Çocuk ve Aile Sağlığı | 3 | 13 Mayıs 2016 22:22 |
Din Bilimleri-Ünite6: Din Eğitimi Bilimi | Medineweb | Din Bilimleri I | 3 | 28 Ekim 2013 23:48 |
yaygın hastalık sabah namazına kalkamıyorum... | aslıı | Namaz-Abdest-Teyemmüm | 0 | 08 Mayıs 2012 01:58 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|