|
Konu Kimliği: Konu Sahibi HALUK GÜMÜŞTABAK,Açılış Tarihi: 21 Ocak 2011 (12:27), Konuya Son Cevap : 24 Ocak 2011 (21:53). Konuya 33 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
22 Ocak 2011, 20:51 | Mesaj No:11 | |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
sizin tüm makalelerinizi okudum ve çoğuna da katıldım.belki bilmiyorsunuz diye hatırlatayım.ben abdulmelik... sorduğum soruların hiç birisi cevaplanmış değil makalelerinizde.çoğu yuvarlak her tarafa çekilecek şeklinde geçiştirilmiş. sorularım açık ve net! diyorum ki özetle; yalnız kuran dersek,sizinle hemfikir olmamızı istersen,sünnetsiz bir yaklaşımla kurandan sorularımın cevabını bekliyorum. sorularıma devam edeyım; kuranda olmayıpta yada muğlak olup sünnette açıklaması olan aşağıdaki sorulara cevap lütfen... 1-yabani eşek eti haram yerlisi haram? katılıyormusunuz?katılıyorsanız,katlımıyorsanız kurandan deliliniz? 2-arslan ve kurt gibi vahşi yırtıcı hayvanlar sünnete haramdır.kabul mu değil mi? kurandan deliniz nedir ? 3-pençeli kuşların eti sünnete haram..size göre durum nedir ? 4-haşr 7 de geçen ayeti kerimede resul size neyi verdiyse onu alınsize neyı yasakladıysa ondan kaçının ibaresinde eğer helal haram yetkisi sadece ALlahta ise burdaki resul kelimesinin ne işi var?eğer yetki Allah ve resulunda ise yukarıdaki sorulara cevabınız nedir ? 5-bana kuran ve bir misli verildi hadisi şerifi(cumhur ulemaya göre mutevatir hadistir) size ne anlatıyor? | |
22 Ocak 2011, 21:04 | Mesaj No:12 | |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
.( şefaat ya resul Allah ) Bu sözün Türkçesi neydi onu da yazalım. Bizi affet, bağışla ey Allahın resulü. Rabbim bilmeden yaptıklarımızdan dolayı bizleri affetsin. sen cidden böylemi anladın şefaat ya resulullahı .bizi affetmi diyoruz.bizi bağışlamı diyoruz.yer yüzünde böyle düşünen yazan bir alimin eserinde varmı bu? . haluk bey ciddi ve ısrarlıyım.bu konuyu artık masaya dökelim.müzakeresini yapalım.hocalarımız da katılacaklardır bize.çözelim artık içimizdeki çelişkili olanları! lütfen ama.. | |
22 Ocak 2011, 21:19 | Mesaj No:13 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Değerli arkadaşım yazılarımı okuduğunuzu söylemişsiniz, ama sorduğunuz sorulara aslında yazılarımda cevap vardır. Hadisler kur’an da olmayan bir hüküm ortaya koymazlar, daha doğrusu koyamazlar. Hadis kur’an da ki hükmün, hayata geçirilmiş halidir. Kur’an da olmadığını söylediğiniz, sizin yazdıklarınız konusunda yine benim yazdığım yazılarda bu konulara değindim. Örneğin aşağıdaki yazıları lütfen okuyunuz. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Cevabınızın son kısmında Rabbin bir ayetini sanırım çok farklı anlamlara çektiniz, ayetten alıntı yapalım.( resul size neyi verdiyse onu alın size neyi yasakladıysa ondan kaçının.) Sözlerinden siz acaba Allah elçisinin kur’an dışından da hükümler verebileceğini mi anladınız? Eğer böyle anladıysanız, kur’an da ki bazı ayetleri hatırlayınız. Rabbim ne diyordu elçisine? Kullarımı kur’an ile uyar. Eğer gönderdiğimiz kitaba bir kelime bile ekleseydi onun şah damarını keserdik. Sana indirdiğimizi tebliğ etmezsen verdiğimiz görevi yapmamış sayarım. Kur’an ile hükmetmeyenler zalimlerdir. Sizleri kur’an dan hesaba çekeceğim. Kur’an a sarılın ki, doğruya ulaşasınız. Buna benzer yüzlerce ayet vardır. Eğer bahsettiğiniz ayete, sizin düşüncenizde bir anlam verirsek saydığım onca ayeti nereye oturtacağız? İman ederken karşımıza asla soru işaretleri çıkmamalıdır diye düşünüyorum. Elbette bu benim düşüncem. Hadisler bizlere yeni hükümler değil, rabbin hükümlerini örneklerle anlatıyorsa fayda sağlayacaktır, yoksa Rabbin vermediği bir hükümden bahsediyorsa, bizleri kur’an dan uzaklaştıracaktır. Haram ve helal konusundaki yukarıdaki yazılarım size gerekli cevabı verecektir. Yok, eğer sizi tatmin etmediyse, benim sözüm olamaz. Ben söylediklerimden sorumluyum, sizde söylediklerinizden. Doğrusunu rabbim bilir, hesap günü her şey ortaya çıkacaktır. SAYGILARIMLA Halukgta | |
22 Ocak 2011, 22:29 | Mesaj No:14 |
Durumu: Medine No : 1032 Üyelik T.:
23 Mart 2008 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....
verdiğiniz tüm makalelerini okudum ve çoğuna görüş müzakelerimizi verdik.sorduğum 10 sorunun cevabı yok bu makalelerde. sorular çok basit.sorduğum sorulara vereceğiniz cevap sizin Resulullah hakkındaki düşüncelerinizi aydınlatacaktır.çünkü o sorularda ki malzemeler kuranda yok.ya bunları inkar edeceksiniz yada kuranda delil bulacaksınız. yani eşek kurt arslan çakal doğan şahin kartal eti helal demek zorunda kalacaksınız.çünkü bunların cevabı kuranda yok. 1-yabani eşek eti haram yerlisi haram? katılıyormusunuz?katılıyorsanız,katlımıyorsanız kurandan deliliniz? 2-arslan ve kurt gibi vahşi yırtıcı hayvanlar sünnete haramdır.kabul mu değil mi? kurandan deliniz nedir ? 3-pençeli kuşların eti sünnete haram..size göre durum nedir ? 4-haşr 7 de geçen ayeti kerimede resul size neyi verdiyse onu alınsize neyı yasakladıysa ondan kaçının ibaresinde eğer helal haram yetkisi sadece ALlahta ise burdaki resul kelimesinin ne işi var?eğer yetki Allah ve resulunda ise yukarıdaki sorulara cevabınız nedir ? 5-bana kuran ve bir misli verildi hadisi şerifi(cumhur ulemaya göre mutevatir hadistir) size ne anlatıyor? 6-kuranda namaz farz der.siz bana kurandan öğle namazının vaktini,rekatlarını,farzlarını açıklarmısınız.(ayet istiyorum) 7-kuranda zekat farzdır der.siz bana devenin sığırın çeşitli malların zekatını,miktarını,şartlarını açıklarmısınız(ayet istiyorum) 8-kuranda korku namazı var ve nasıl kılınacağını buluyoruz.peki seferde bu namazı nasıl kılacağız ? varmı delilin? 9-kuranda kabeyı tavaf etsinler ayeti mevcuttur.peki 7 kez tavaf edin,makam arkasında iki rekat namaz kılın diye bir ibare varmıdır? Resulullah 7 tavafı makam namazını uydurdumu ?kuranda safa merve arasında say varmıdır? 10-birbirlerine karşılıklı mehirsiz değiş tokuz kızkardeşlerin verilmesi sizce doğrumudur,helalmidir? fıkıhta buna şiğar derler.duydunuz mu ? kuran agöre bunun izahı nedir bilgilendirirmisin? o sorulara cevap vemezseniz sizinle hiç bir müzakerede olmayacağım!çünkü cevap vermemeniz halinde müzakere ahlakına aykırı olur. buyurun... |
23 Ocak 2011, 00:56 | Mesaj No:15 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 | Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Selamun Aleykum Abdülmelik abim Haluk Gümüştabak arkadaşımızın yukarda vermiş olduğu resul size neyi verdiyse onu alınsize neyı yasakladıysa ondan kaçının ayetini tamamen doğru yorumladığını düşünüyorum. Kanımca işin aslı o ayette değil. Geçen Haluk arkadaşımıza bir soru sormuştum Haluk abim belkide yanlışka olsa gerek inanılmaz bir cevap vermişti. Ben o cevap üzerinde yorum yapmak istiyorum. HALUK arkadaşım siz peygamber döneminde yaşamış olsa idiniz Abdülmelik arkadaşımızın vermiş olduğu o helal ve haramlarla ilgili konularda peygamberimiz evet bunlar haramdır buyursa idi siz ne yapardınız. Kesinlikle iman ederdim demiştiniz,yanlış hatırlamıyorsam. Peki o halde şunu yapmak gerekmiyormu peygamberden gelen sözleri ve fiilleri kuran kritrelerine vurarak doğrusunu bulmamız gerekmezmi.Halbuki tarihe güven duyup buna sünnet diyenler hadisleri kökünden silip atıyorlar,halbıuki hadiste tarih,sünnet tarihtir bence, yanılıyormuyum.. Sünnet anlaşıyını kökünden atılamamsının sebebi çok net ve açık ayetler vardır. Şimdi ben peygamberden 1400 sene sonra yaşamış bir müslüman olarak Allah,ın kitabına müracat edip bir kardeşimle aramdaki bir meseleyi çözmek istiyorum.kuran şöyle buyuruyor "" Hayır, hayır! Rabbine andolsun ki, onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda senin hakemliğine başvurmadıkça sonra da vereceğin karara, gönüllerinde hiçbir burukluk duymaksızın, kesin bir teslimiyetle uymadıkça mümin olamazlar. nisa /65"" Şimdi biz müslümanlar kuranın evrensel olduğunu biliyoruz ben şimdi bu ayetteki peygamberi nerden bulacam ki kardeşimle aramda hüküm versin değilmi. Yani biz peygamberi hiç bir şekilde es geçemeyiz bu kesin Tartışma şöyle olmalı peygamber vefat etti onun ne hadisleri (sözleri) nede sünneti (filleri) bizi bağlamaz karşıt görüş hayır efendim bizi bağlar demesi üzerine olmalı.Yani bu konuda bazı insanların dürüst davrandığına doğrusu inanmıyorum. O sokakta rast gele çevrilerek elçilik verilmedi ki onun doğumundan vefatına kadar bence kontrol altında olduğuna İnanıyorum hepsi bir program dahilinde olmuştur. O halde bizim yapmamız gereken söylediği söylenen sözlerin yada fillerin çok iyi kuran ölçü alınarak etüd edilmeli ve doğru olanların alımasıdır. Peygamberin Allahın ortağı olduğunada inanmam buda ayrı bir konu |
23 Ocak 2011, 13:30 | Mesaj No:16 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Değerli arkadaşım aslında yazdığım yazılarda sorduklarınızın hepsinin cevabı var ama ben madem ısrar ediyorsunuz, Rabbin kelamından size tekrar kısaca cevap vereyim. Bakın Allah helal ve haram konusunda bizleri nasıl uyarıyor. (Maide Suresi 87. Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.) Daha sonrada bakın haramları nasıl sayıyor. Enam Suresi 145. De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar. Tüm bu ayetleri gördükten sonra insanlar hala hurafe inançlarını devam ettirmek için bazı haramlara devam ediyorlar ki, bakın Rahman onlara ne diyor? (Yunus Suresi 59. De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?") Yüce Rabbim helal ve haram yapma yetkisinin bizzat kendisinde olduğunu, sizce daha nasıl anlatsın. Allahın haram dediklerinden başka, haramlar yapanlara Rabbim ne diyor lütfen bu cümleyi dikkatle düşünelim.( Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?) Allahın saymadığı onca liste ve sizin söylediklerinizin haram oluşunu siz kur’an dan öğrenmediğinize göre, bunları kabul etmek Allaha haşa iftira atmak değil midir? Bu sözü söyleyen ben değilim, lütfen unutmayalım Yüce Rabbimdir. Lütfen hatırlayınız Allah helal ve haram konusunun çok iyi anlaşılabilmesi için, peygamberimizin aile içinde geçen bir konuyu bize aktarması, üzerinde çok düşünülmesi gereken bir ayettir. Peygamberimiz, eşleri arasında hoşnutluğu sağlamak adına, Allahın haram demediği bir şeye haramdır diyor. Bakın Allah hemen elçisini nasıl ikaz ediyor. (Tahrim Suresi 1. Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafur’dur, Rahîm'dir.) Şimdide size konuyu çok daha açıklayıcı bir ayeti hatırlatmak istiyorum, bakın Rabbim helal haram konusunda yine bizlere ne söylüyor? Hac 30: İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun. Karşınızda okunarak açıklanan ki, bu açıklananlar birkaç kez kur’an da tekrar edilmiştir. Bunlar haricinde tüm hayvanlar size helal kılınmıştır diyorsa Rabbim, sizin saydıklarınız ve daha birçoğuna siz hala haram diyebilir misiniz? Bir ayetinde de yine rabbim tüm temiz şeyler size helaldir haramlaştırmayın demiyor mu? Daha düne kadar haramdır dedikleri midye, ıstakoz, karides ve ona benzer o kadar çok vitamin deposu besinler, bugün herkes tarafından yenmeye başlandı, çünkü bizler için çok vitamin li olduğu anlaşıldı. Aşağıdaki ayette Rabbim, Allahın haram demediği halde, haramlar yapanlara bakın nasıl ikaz ediyor. (Nahl 116; Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.) Allahın haram demediği, açıklamadığı bir şeye haram demenin ALLAHA İFTİRA ATMAK olduğunu, bunu yapanlarında kurtulamayacağını Rabbim söylüyor. Allah yine bir ayetinde bizleri ikaz edip, kendilerinin elinde Allah konusunda ilim ve kılavuz olmadan yani garanti bilgilerin kitabı, emin olan sözler olmadan mücadele edip yaşarlar diyor. Peki, emin olan kitap hangisiydi bizler için? Allah nereye sarılmamızı emrediyordu? Bizleri hangi kitaptan hesaba çekecekti? Elbette kur’an dan. (Hac sur. 8.ayet: İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.) Eğer yukarıdaki ayeti doğru algılamıyorsak, yapacaklarımızda yanlış olacaktır. Sizin saydığınız ve saymadığınız, günümüzde Rabbimin hiç bahsetmediği haramları nereden öğreniyor ve iman ediyoruz diye herhalde merak etmişizdir. Bakın bugün inandıklarımız Tevrat ta nasıl geçiyor. Eğer kur’an da tek kelimesi dahi yok ise ve bize öğretilenlerin hepsi Tevrat ta belirtiyorsa, bizim yaptığımız doğrumudur dersiniz? Allah sizleri kur’an dan hesaba çekeceğim, kur’anın ipine sarılın dediği halde, hala Rabbimin haram demediklerine haram diyerek, Rabbim e iftira attığımızın farkın damıyız? Bakın tüm bunları sitede ekli yazımdan alıntı yaparak cevap verdim. Allah sizin saydığınız ve saymadığımız bugün genelde yemediğimiz onca hayvanları, acaba yüz yıl sonra açlık ve kıtlıkla imtihan ettiğinde yenmeyeceğini söyleyebilir misiniz? Kur’anı günü birlik lütfen anlamaya çalışmayınız. Kur’an yüzlerce, hatta binlerce yılı içine alacak şekilde gönderilmiş, eşsiz bir rehberdir. Onu günümüz anlayışına lütfen hapsetmeyelim. Bana sorduğunuz zekât konusu ve diğerleri konusunda düşüncelerim yazılarımda çok açık yazıyor. Çok ilginç bir sorunuza gelince. Kur’an da hac konusundan bahsettiğini, ama yedi kez dönülmesi gerektiği yazmadığını söylemişsiniz. Doğrusu çok şaşırdım. Demek ki beşeri ilaveleri kur’an da görmediğinizde bakın kur’an da her şey yazmıyormuş dediğinizin farkında değilsiniz sanırım. Allah hac konusunda o kadar detay verir ki, Safa ve Merve tepelerini ziyaret etmenizde sakınca yoktur diye bir açıklama yapar bizlere. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? İşte bizler Rabbin ne dediğini anlamaya çalışmak yerine, kendi inançlarımızı ayetlere monte etmenin yolunu aradığımız sürece, doğruyu asla bulamayız. Allah benim açıklamadığım hiçbir şey benim istediğim, emrim değildir diyor bu ayetiyle, ben istisnaları bile söylerim sizlere. Bizlere sakıncası olmayacak olan bilgileri dahi veren Rabbimin sözlerini, lütfen iyi anlamaya çalışalım. Şöyle düşünün isterseniz, yedi kez dönmeyip altı kez yanlışlıkla dönenin haccı kabul olmaz diyebilecek var mı aramızda? Rabbimin yemin ederek kolaylaştırdığını söylediği bu kitap ve din içinde, sayılarla zorlanmış hiçbir hüküm yoktur. İslam akıl ve mantık dinidir. Bizler hac konusunda Rabbin hiç bahsetmediği onca itikadı ilave etmişiz ki, bunları yapamayanların haccının kabul olmayacağını dahi söyleyerek, rabbim e iftira ettiğimizin farkında bile değiliz. Bana sorduğunuz karşılıklı mehirsiz değiş tokuştan bahsetmişsiniz. Böyle sorulara cevap bile yazmam kusura bakmayın. Gelelim sizin sorduğunuz ayete. (Resul size neyi verdiyse onu alın size neyi yasakladıysa ondan kaçının.) Siz bu ayetten ne çıkardınız ki, kur’anın ayetlerinde hiç bahsetmeyen bilgi ve hükümleri kabul etmemizin bu ayetle doğru olduğunu düşündünüz? Yukarıda saydığım ayetlerin hepsini görmezden mi geldiniz, yoksa üstünümü örttünüz. Allah onlarca ayetinde elçisine ne diyordu, sana gönderdiğimle onlara hükmet. Sakın tek bir kelime bile ekleme. Kur’an ile hükmetmeyenler zalimlerdir. Kur’anı tebliğ etmezsen sana verdiğim görevi yapmamış sayarım. Sözlerini hiç mi düşünüp ibret almayacağız? Allah elçisinin görevlerini sayarken onun yetki ve sorumluluğundan bahsederken, neler söylüyordu bizlere gelin tekrar hatırlayalım. Gerçi sizin okudum dediğiz yazılarımda, yazdıklarımın hepsi var, ama önemli olan ayetlerden ibretler almaktır. Yunus 109. Sana vah yedilene uy ve Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hâkimlerin en hayırlısıdır. Enam suresi 57: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur. Kehf Suresi 56; Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise batıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler. Enam 48: Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar. Yukarıdaki ayetlerde Rabbim çok açık ve net açıklamalar yapıyor. Sanırım izaha gerek yok. Allah aşağıdaki ayetle bakın bizleri kur’ana nasıl yönlendiriyor ve ne diyor? Enbiya 10: Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki. Bütün şanınız ondadır; hala akıllanmayacak mısınız? Ama sizin düşüncelerinize göre bu kitapta her bilgi yok. Her şey açıklanmamış. Ayetin sonundaki cümleyi çok iyi düşünmenizi rica edeceğim arkadaşım. Hala akıllanmayacak mısınız? Allah aşağıdaki ayetiyle de bizlere gönül gözümüzün ne olduğunu anlatıyor ve bakın ne diyor? Enam sur. 104. ayet: Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim. Sizce bu gönül gözü ne olabilir? Elbette kur’an. Ama biz bu gönül gözünde, beşerin öğrettiklerini bulamadığımızda apaçık ayetleri görmemize rağmen neler söylüyoruz, bunun farkın damıyız? Yine Rabbim elçisine onlara şunu söyle diye bakın bizlere ne söylemesini istiyor. Enam Suresi 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?" Ayetler aslında çok açık, ahhh bizler beşerin etkisinden bir kurtulabilsek, bakın işimiz nasıl o zaman kolay olacak. Allahın elçisi Yalnız bana vah yedilene uyarım ben, dediği halde, bu sözleri duymazdan gelebiliyor ve buna da kılıf uydurup, peygamberimize bazı hükümler kur’an dışından da verilmiştir diyerek, inancımızı, imanımızı kur’anın tamamen dışına çıkartıyoruz. Buna inandığımızda, rabbimin onlarca hatta yüzlerce ayetine iman etmemiş olduğumuzun farkında bile değiliz. Hani rabbim bizleri kur’andan hesaba çekecekti ne oldu? Doğrusu söyleyecek söz bulamıyorum. Son olarak Rabbin çok önemli bir ayetini hatırlatmak istiyorum. (İsra suresi 36. ayet: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.) Bu ayetten alacağımız çok büyük ibretler vardır. İbret alana ne mutlu, alamayana da bizim yapacak hiçbir şeyimiz zaten yok. Her şeyin doğrusunu rabbim bilir. Bizler bu Dünyada imtihandayız, hangimizin başarılı olacağını, iyi not alacağını hesap günü açıklandığında göreceğiz. Bizlere düşen rabbin sarılın dediği kitaba sarıp, düşünün akıl edin dediği emri yerine getirip, kur’anı bir bütün olarak düşünmek anlamak görevimiz olmalıdır. Sayın arkadaşım Ben bu konularda daha detaylı yazılarımda yazmıştım, onun için daha fazla yazmamın doğru olmayacağını düşünüyorum. Benim yazacaklarım bundan ibarettir. Sizin inancınıza da saygı duyarım, çünkü inançlara karşı saygılı olmak zorundayız, Yapılanlardan her kez kendisi sorumlu olduğuna göre, telâşe, sinirlenmeye hiç gerek yok. Telaş eden, sinirlenen inancından emin olmayandır. Elimizdeki kitap bizlerin hesap günü ortaya konup, imtihan edileceğimiz kitapsa, yaptığımız ve söylediklerimizi ona göre yapmamız, sanırım çıkarımıza olacaktır. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
23 Ocak 2011, 14:19 | Mesaj No:17 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Değerli Kamer kardeşim, işte tartışma konusu bence sizin sorduğunuz konular gibi olmalı. Konular üzerinde ince düşünerek fikirlerimizi beyan edelim. Allah razı olsun çok güzel tespit ve sorular. Şimdi bana sorduğunuz soruya gelmek istiyorum. Peygamberimiz zamanında olsaydım peygamberimizin söylediği her konuya istisnasız uyardım dedim. Peki, neye dayanarak söylemiştim bu sözlerimi? Yine kur’an dan aldığım bilgiler ışığında. Çünkü Allah elçisinin Rabbimin kontrolünde olduğunu, hata yapmasının mümkün olamayacağını, hatta hata yaptığında hemen ikaz edildiğini, tüm âleme Rabbim kur’an ayetleriyle anlatmıştı. Elçisinin kur’an dışından hiçbir bilgiyi topluma nakletmeyeceğini, bizler açıkça gördük ayetlerde. O gün zaten tüm ayetleri Allah elçisi getiriyordu, ona inanmamak gibi bir lüksü kimsenin yoktu. Gelen vahiyler yazılı değil, sözlü geliyordu. Bu durumda Allah elçisinin her söylediği zaten Allah sözü olduğuna inanmak en mantıklısıydı. Şimdi gelelim günümüze. Peki, geçmişteki tüm hadis rivayetlerini ya da bilgileri bir kenara mı atalım. Bunu söylemek aptallıkla aynıdır. Bizler binlerce yıl öncesini araştırmak ve o günün insanları hakkında bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapıyor, hatta bu konuda araştırma yapanları ilim adamı olarak görüyoruz. Bizlere ulaşan bilgiler doğrultusunda, daha da geçmiş yıllar hakkında yorumlar yapıp, araştırmalarımızı derinleştiriyoruz. Bu bilgileri de okullarda okutup, yeni bilim adamları yetiştiriyoruz. Peki, bu bilgiler hiç değişmiyor mu? Elbette hayır, yeni araştırmalardan çıkan sonuçlara göre, eski bilgilerin yerini daha doğru yeni bilgiler alıyor zaman geçtikçe. Ama çalışmalar daha bir azimle devam ediyor yeni keşifler yapabilmek için. Gelelim konumuza, bizlerde rivayetler ve tarih yoluyla, geçmişten ulaşan kitaplar ve araştırmalar kanalından İslam dini hakkında günümüze ulaşan bütün bilgileri almak zorundayız, ama hemen bunları kabul etmemeliyiz, işte burası önemli. Diğer konularda elimizde kesin bir kanıt olmadığından, bilim adamları yeni buldukları bilgileri, eski bilgilerin yerine koyup araştırmalarına devam ediyorlar. Peki, bizim imanımız inancımız da böylemi olmalı? Tabiî ki hayır, çünkü elimizde bizlerin en önemli kaynağı, rehberi, güneşi, gönül gözü zaten var. En emin en garanti bilgi zaten elimizde. Bu durumda bizlerin iman adına işi çok daha kolay demektir. Gelelim din adına, geçmişi araştıran ve bizlere ulaşan diğer rivayetlere. Bizlerin bu bilgileri kontrol edecek elimizde MİHENK TAŞIMIZ var. Bu durumda bizlere nakledilen tüm bilgileri KUR’ANIN onayından geçirmek kalıyor. Aslında işimiz çok zor değil, yeter ki birazcık tarafsız akıl ile düşünelim. Eğer bu bilgileri onaylıyor ve kur’ana ters düşmüyorsa, mutlaka onlardan yararlanmalıyız. Çünkü Allah elçisinden bahsederken, o sizler için bir örnektir diyordu. Bizlerde o örnek insanı araştırıp hayatını, kur’anı yaşamına geçiriş biçimini, mutlaka öğrenmeliyiz. Bundan vazgeçmek İslam ı öğrenmemizde güzel örneklerden mahrum kalmak olacaktır ki, bunu aklı başında hiç kimse kabul edemez. Bunu söyleyen art niyetlidir. Nisa 65. ayete gelince. Dikkat ederseniz bu ayet peygamberimizin yaşadığı dönem insanlarının, onun yönetiminde vereceği karardan bahsediyor. Çünkü sen karar verdikten sonra ona uymaları şart diyor. Peki, şimdide bunun tersini düşünelim, yani bugün aramızda kanunların çözemediği şahidin olmadığı bir konu var, bu durumda ne yapacağız? Peygamberimiz olsaydı işimiz kolaydı, bu durumda anlaşamadığımız bir konuda Rabbim ne diyor bizlere, işte bakın ona da cevap veriyor. Şura 10: Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayadım; yalnız O'na yönelirim ben. Bakın dikkat ederseniz ihtilaf ettiğimiz konuyu artık peygamberimize götüremiyoruz, çünkü o artık yaşamıyor. Bir konuda her türlü yol denenmiş ve çözüme ulaşamamışsa bunun hükmünü Allah bana bırakın, hesabın görüleceği gün sonucunu görürsünüz diyor. Şimdi sizin sözlerinizden yola çıkalım, bugün ben peygamberimizi nereden bulayım dediğinizde, cevap açıktır. O gün peygamberimiz kararlarını kendi kafasından vermedi ki. Rabbim ne diyordu elçisine ve iman eden tüm yönetici durumundaki kullarına. Kur’an ile hükmediniz. Bakın ne kadar açık ve net. Peygamberimiz de yaşadığı dönemde bir olayın çözümünü kur’an ile yapıyordu, bu durumda yine o günün değişmemiş kitabı elimizde durduğuna göre, bizlerinde sorunlarımız da karar mekanizması olarak kullanacağımız kitap, kur’an olacaktır. Elbette peygamberimizin yaşamında ki örneklerinden de faydalanmalıyız, ama ya bu bilgi doğru değilse sorusunu, kendime mutlaka sormalıyız her zaman. Eğer örnek kur’anın onayından geçiyorsa, bizler için çok fayda sağlayacaktır, bundan şüphe yok. Günümüz kanunlarını düşünün, içtihatlar diye bir kısım vardır. Buradan hâkimler faydalanır ve aynı konuda nasıl kararlar verilmiş daha önce onlara bakarlar. İşte bizlerin örnekliği bu yolla ve emin şartlarda olmalıdır. Müslüman işini garantiye alandır, çünkü unutmayalım hepimiz bir imtihandan geçiyoruz. Bu imtihanda uyanık olan, aklını kullanan geçerli notu alacaktır. Peygamberimizin doğumundan ölümüne kadar kontrol altında olduğuna inanıyorum demişsiniz. Elbette öyle. Çünkü bunu zaten kur’an dan anlıyoruz. Şu son söylediğiniz sözleriniz için ancak önünde saygıyla eğilip, şapkamı çıkarmaktan başka bir şey yapamam. (O halde bizim yapmamız gereken söylediği söylenen sözlerin ya da fillerin çok iyi kuran ölçü alınarak etüt edilmeli ve doğru olanların alınmasıdır.) Bu sözlerinizden ve düşüncelerinizden dolayı Allah sizden razı olsun kardeşim. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
23 Ocak 2011, 14:19 | Mesaj No:18 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek.....
Yazıları birkez tıklıyorum ama iki kez ekleniyor. Bunun için yönetimden özür diliyorum.
| |
23 Ocak 2011, 18:52 | Mesaj No:19 |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Düşüncenize, inancınıza, imanınıza sonsuz saygı duyarım. Çünkü herkez yaptıklarından sorumludur. Lütfen bu ayetler üzerinde birazcık daha düşünün, size neler anlatmaya çalışıyor Rahman acaba. Enam Suresi 145. De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar. Yunus Suresi 59. De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?" Hac sur. 30: İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun. Nahl Sur. 116. ayet; Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar. Enam 140: Şu bir gerçek ki, ilimsizlik yüzünden öz evlatlarını beyinsizce katledenlerle, Allah'ın kendilerine verdiği rızkları, Allah'a iftira ederek haramlaştıranlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. İnan olsun, sapıtmışlardır onlar; hiçbir zaman doğruyu ve güzeli bulamazlar. Daha sonrada aşağıdaki ayetin üzerinde, bir bütün olarak akıl edin lütfen. Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin." Eğer tanıklık ederlerse sakın onlarla birlikte tanıklık etme! Ayetlerimizi yalanlayanlarla âhirete inanmayanların keyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar. Bakın ne diyor Rahman. Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık eden şahitlerinizi getirin diyor. Siz bu durumda Rabbin kur’an da bahsetmediği haramların şahidini kimden getireceksiniz, bunu düşünün. Peygamberimizden derseniz, onun şahidi kur’an dı. Çünkü o görevini kur’anı tebliğ etmek ve anlatmak ile almıştı. Onun dışına çıkmaması için uyarılmıştı. Bu durumda sizin haram dediklerinizin şahidi kimlerdir, bence çok iyi düşünün arkadaşım. Bakın Allah ne diyordu bizlere? Bakara 42: Bilerek hakkı batıl ile karıştırmayın, hakkı gizlemeyin. Demek ki hakkı batılla karıştırdığımızda, kur’an dan asla nasibimizi alamayız. Allah bundan korusun cümlemizi. Saygılarımla Halukgta | |
23 Ocak 2011, 19:33 | Mesaj No:20 | |
Cevap: Yalnız Allah tan yardım dilemek..... Alıntı:
Bir kadını aynı anda teyzesi veya halası ile beraber nikâhlamak yasağı Dikkat ki bu yasak kuranda açık yer almıyor. Erkeğin Evlendiği veya evleneceği kadının halası ve teyzesi ile aynı anda evlenebilmenin hükmü kuranda yok. Varsa siz gösteriN BİZE Ama peygamber böyle hüküm koymuş Şimdi siz peygamberin bu hükmü yok ve olamaz mı diyorsunuz ? Madem ki kuranda yok.
__________________ Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok. | ||
Konuyu Toplam 5 Kişi okuyor. (0 Üye ve 5 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Allah bu memlekete yardım etsin. | Nebevi Sevda | Nebevi Sevda/Kişisel | 2 | 10 Eylül 2024 17:22 |
Yalnız Sana ibadet Eder ve Yalnız Senden Yardım Dileriz" in Mertebelerine Dönüş | YaŞuHa | Allah(c.c) | 1 | 29 Ocak 2023 23:53 |
Yardım dilemek.... | İslaminesil | Hadis-i Şerif | 4 | 23 Nisan 2014 08:59 |
''O Yalnız yaşayacak, Yalnız Ölecek Yalnız Diriltilecektir."/ Mevlüt Hönül | Mevlüt HÖNÜL | Makale ve Köşe Yazıları | 0 | 20 Mayıs 2012 22:54 |
Meded isteme, tevessül, Allah dostlarından yardım dilemek caiz midir? Dinde vasıta ol | KuM TaNeSi | Soru Cevap Arşivi | 0 | 09 Nisan 2009 11:50 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|