|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Mihrinaz,Açılış Tarihi: 01 Ekim 2015 (17:00), Konuya Son Cevap : 10 Ocak 2019 (17:40). Konuya 9 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
01 Ekim 2015, 17:00 | Mesaj No:1 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Ayşe Askere Gitsin, Ali Sofra Kursun!/ETCEP Projesi Ayşe Askere Gitsin, Ali Sofra Kursun!/ETCEP Projesi **Ayşe Askere Git, Ali Sofra Kur!*** Yeni okul dönemi açıldı, Allah sonumuzu hayreylesin. Özellikle “okul dönemi” dedim, “Eğitim ve öğretim dönemi” demedim çünkü okullarda doğru düzgün bir eğitim ve öğretim yapıldığına inanmıyorum. Ak Parti, milli eğitimde ve aile bakanlığında çok hatalar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Seçim hükümetinde bile hatalara devam ediliyor. Mis gibi bir ETCEP projemiz olmuş, tek eksiğimiz buydu zaten! Projenin tam adı “Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi” Milli Eğitim Bakanlığı, kız ve erkek çocuklar arasında cinsiyet eşitliğinin sağlanması için hemen harekete geçmiş ve bir kamu spotu hazırlatmış. RTÜK de filmin televizyonlarda yayınlanması yönündeki talebe onay vermiş. Gazeteler haberi “Ayşe Sofra Kurmasın” diye verdiler. Yakında televizyonlarda da gösterimi başlar herhalde. Kamu spotu otuz sene öncesinin fişlerine atıfta bulunarak Cin Ali çizimleri ile hazırlanmış. Filmde “Ali topu at, Ayşe topu tut. Ali ata bin, Ayşe ata bak. Ali ekmek al, Ayşe sofra kur. Ali babana yardım et, Ayşe annene yardım et. Ali adam ol. Ayşe, Ayşe… Bunları yeniden yazmaya var mısın? ” diyorlar. RTÜK üyesi Esat Çıplak, konu ile ilgili şöyle bir açıklama yapmış “Ekmek almak sadece erkek işi ya da sofra kurmak sadece kadın işi değil. Cinsiyet ayrımı çocukluktan başlıyor. Maalesef okullarda da yapılıyor. Bunu engellemek için güzel bir kamu spotu hazırlanmış. Biz de onay verdik.” Ak Partili Milli Eğitim Bakanı, dindar kimlikle çıkıp nasıl oluyor da cinsiyet eşitliği gibi fıtrata ve tabii ki dinimize de ters bir şey için çalışma yaptırıyor, RTÜK de bunu onaylayabiliyor. Cinsiyet eşitliği dedikleri şey yaratılışı bozmaktır. Kadınları erkekleştirmek, erkekleri de kadınlaştırmaktan başka bir şey değildir. Allah iki cinsi birbirinden farklı yaratmıştır, eşit değil. Bununla ilgili âyet-i kerimeler de var, karşı cinse benzemeye çalışanlara lanet eden hadis-i şerifler de var. Zaten feminizm gibi dış destekli projelerden dolayı kadınlarda erkekleşme var; erkeklerde de kadınlaşmaya doğru bir gidişat var. Milli Eğitim Bakanlığı bunu durdurmak için çalışma yapacağına, tam aksi küçücük çocukların zihnine fıtratların bozmak için zehir ekilmesine ön ayak oluyor. Yazıklar olsun! Kadın ve erkek farklı yaratılmıştır ve bu farklılığı korumak iki cins için de gereklidir. Farklılığı yok etmeye çalışmak insanlığa ihanettir. Zaten ihtiyaç olduğunda iki taraf da birbirine yardımcı olur. Erkeğin kazancı yetmiyorsa kadın da çalışır ya da kadın yorgun ya da hasta ise erkek eşine yardımcı olmak için yemek yapar, sofra kurar, bunda bir problem yok, merhamet sahibi pek çok erkek de bunu yapıyor zaten. Fakat burada yapılmak istenen bambaşka bir şey. Kadınlara, sofra kurmak sizin göreviniz değil, deyip kadınları iyice evden uzaklaştırmak. Kızlar annelerine yardım etmesinler, sofra kurmasınlar, ev işlerinden uzak dursunlar…Ki sınav sistemi yüzünden zaten kızların çoğu ev işinden uzak büyüyor. Evlilikler de en büyük problem kadın ve erkeğin rol karmaşası zaten. Bu, bir nesli bozma projesinden başka bir şey olamaz ve bunu Milli Eğitim Bakanlığı yapıyor. Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’mızın icraatları bununla da bitmiyor. MEB yetkilileri, 24 ay sürecek bir proje çerçevesinde 10 ders programının ve 80 ders kitabının da elden geçirileceğini belirtmişler. Ders kitaplarından cinsiyet eşitliğine aykırı bölümler çıkartılacakmış. Toplumsal cinsiyet eşitliği, ders konusu olarak okutulmayacak fakat müfredatın içinde eritilerek verilecekmiş. Ders kitabı yazarları bu kriterler doğrultusunda eğitimden geçirilecekmiş. Yani konu o kadar acil ve elzem ki kızları erkekleri birbirine benzetmek için ders kitapları gözden geçirilecek hatta ders kitabı yazanlara eğitimler verilecekmiş. Meğerse eğitimle ilgili tek eksiğimiz buymuş! Teşekkür ederiz Nabi bey! Filmde ne diyordu: “Bunları yeniden yazmaya var mısın?” Bu şekilde izleyici eski cümlelerin tam tersini söylemeye yönlendiriliyor. “Ayşe ekmek al, Ali sofra kur…” gibi . Fakat öyle kadının işini erkeğe, erkeğin işini kadına vererek cinsiyet eşitliği sağlanamaz. Bu proje sahipleri iddialarında samimi iseler daha yapacak çok işleri var. Mesela; kadınları askere alarak işe başlayabilirler. Kadınlar da erkekler kadar şehit olmadıkça eşitlik olmaz. Ayrıca inşaatlarda, ağır işlerde kadınlar da çalışmadıkça eşitlikten bahsedilemez. Kamyon şoförlerinin en az yarısı da kadın olmalı. Mümkün değil ama hadi diyelim bunları yaptılar fakat erkekler de çocuk doğurmadıkça gerçek bir eşitlikten bahsedemezler! Ayrıca bir de küçük gibi görünen önemli mevzular var. Onlarla ilgili yetkililere örnek olsun diye birkaç cümle kurdum ben. Bunları da gözardı etmesinler bunlar da önemli. Yeni kamu spotunda bunları da kullansınlar: Şeyda düğün masraflarını öde. Mehmet çeyizini al. Belgin faturaları ve kirayı öde, Veysel ütü yap. Fatma kocana gül al, Ferhat gül gelmezse trip at. Emine eski kocana nafaka, tazminat öde. Kaya çocuklarını bak. Hadi bakalım bunları da yapın. Bu proje güya kadınlar düşünülerek yapılmış gibi duruyor fakat aslında kadınların zararına bir çalışma.Nasıl olsa erkeklerin beden güçleri de kadınlardan fazla, ev işleri onları çok da yormaz, çabucak yapar bitirirler. Kadınlar da ekmek parası peşinde koşup, fatura, düğün masrafı, nafaka, tazminat gibi ödemelerle uğraşıp dursunlar. Cinsiyet eşitliği zırvası erkeklerden çok kadınları yorar. Çalışma hayatı kadınlar için çok yorucu. Bütün kadınları evin dışına ittiğinizde toplumun tüm düzeni bozulur. Ayrıca fıtrat bozulduğunda kişilerin duygu durumları da bozulur. İlgi duydukları cins de değişir. Ondan sonra huzurdan, evlilikten, aileden bahsedemeyiz. Hepsi bir varmış bir yokmuş olur. Bu kamu spotu yayınlandığında bütün okuyucularıma protesto yapmaları için çağrıda bulunacağım. İnşallah yetkililer akıllarını başlarına toplarlar da hiç yayınlanmaz. Sema Maraşlı
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konu Sahibi Mihrinaz 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir | |||||
Konu | Forum | Son Mesaj Yazan | Cevaplar | Okunma | Son Mesaj Tarihi |
Kadın İstihdamı | İslamda Kadın ve Erkek | Mihrinaz | 6 | 78 | 11 Kasım 2024 09:33 |
Yeriniz Kişiliğiniz | Kişisel Gelişim ve Psikoloji | Esma_Nur | 18 | 213 | 09 Kasım 2024 23:49 |
Şerefi Gemilerin Sırtında | Serbest Kürsü | Medine-web | 1 | 59 | 02 Kasım 2024 20:04 |
İn Tea Fada🔻 | Yaşam/Kültür/Sanat | Kara Kartal | 1 | 58 | 01 Kasım 2024 17:26 |
Kafeste Kırbaçlanan Kadın Köleler | İslamda Kadın ve Erkek | Mihrinaz | 1 | 96 | 25 Ekim 2024 20:39 |
01 Ekim 2015, 17:07 | Mesaj No:2 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 | Cevap: ***Ayşe Askere Gitsin, Ali Sofra Kursun!ETCEP Projesi***
Eğitimde Cinsiyet Eşitliği Projesi...proje bu..sizler ne düşünüyorsunuz,projenin maksadının daha farklı olabileceğini,getirileri olacağını düşünen varmı...konunun maksadının dışına çıkmadan yorumlrınızı bekliyorum..
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
09 Ocak 2019, 16:28 | Mesaj No:3 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Yeni Akit Gazetesi ETCEP ile çocuklara 'eşcinsel' sapkınlık aşılanıyor! 2014 yılında okullarda uygulamaya konulan ETCEP projesiyle çocuklar 'eşcinselliğe' yönlendiriliyor. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen proje ile çocuklara 'cinsiyet eşitliği' adı altında 'eşcinsellik' telkin ediliyor. ETCEP'in resmi sitesinde de yer alan fotoğraf karelerine yansıyan manzara durumun vehametini gözler önüne seriyor. Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından ortaklaşa finanse edilen ve Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi (ETCEP)" ile çocuklara 'cinsiyet eşitliği' adı altında eşcinsellik telkin ediliyor. 2014’te başlatılan ve 2016 yılından bu yana farklı isim ve çalışmalar altında yürütülen proje kapsamında okullarda çocuklara 'cinsiyet eşitliği' üzerine eğitimler verilip, programlar düzenleniyor. Çocuklara eşcinsellik aşılanıyor! Ancak eğitimlerden yansıyan görüntüler çocuklara eşcinsellik propagandasının yapıldığını gözler önüne seriyor. ETCEP sitesinde gezinenler farklı okullarda uygulanmış cinsiyetsizleştirmeyi özendiren fotoğraf kareleriyle karşılaşıyor. ETCEP’in sitesinde çok sayıdaki proje kapsamında çekilmiş fotoğraflar arasında yer alan Mardin Kızıltepe’deki 23 Nisan ilkokulu’nda çekilmiş karelerde eşcinseller tarafından kullanılan gökkuşağı renkleri ellerine tutuşturulmuş öğrencilerin hep birlikte "Renkleri Cinsiyeti Yoktur" sloganını tamamlayan harfler taşıdığı görüldü. Kız ve erkek çocuklar yer değiştirildi! Eğitim programlarında çekilem fotoğraf karelerinde erkek çocukların eline bebek tutuşturulurken, kız çocuklara ise yapay bıyık takıldı. Çocukların ellerinde tuttukları afişlerde iki cinsiyeti aynı anda betimleyen çizimler de yer aldı. Proje kapsamında çocuk yaştaki öğrencilere verilen bir diğer eğitimde ise Mustafa Kemal Atatürk ve Kofi Annan’ın sözleriyle cinsiyetin, eşitliğe aykırı ve kalkınmaya engel olduğu ve de ortadan kaldırılması gerektiği aşılanıyor. Vatandaşlar tepkili Çocuklarını milli ve manevi değerlerine bağlı birey olarak yetiştirmek isteyen duyarlı vatandaşlar "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne Duyarlı Okul Projesi" kapsamında öğrencilere "eğitim" olarak sunulan bu türden ‘eşcinsellik’ içeren uygulamalara karşı Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Bakan Ziya Selçuk’un adım atmasını bekliyor.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
09 Ocak 2019, 16:33 | Mesaj No:4 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Çocuklara eşcinselliği aşıladığı gerekçisiyle eleştirilen ETCEP projesi hakkında bir yazı kaleme alan Sema Maraşlı, Milli Eğitim Bakanlığından 'proje' ile ilgili gelen "bitirildi" açıklamasının 'projenin tamamen kaldırıldığı' şeklinde anlaşılmaması gerektiğini belirtti. Maraşlı, hükümeti de bir an önce Avrupa Birliği’nin dayattığı İstanbul Sözleşmesi ve ETCEP projesinden vazgeçmesi gerektiği konusunda uyardı.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
09 Ocak 2019, 16:53 | Mesaj No:5 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
Allah razı olsun kardeşim bu konu çok önemli. Gelecek neslimizi dağıtıyorlar. Bu konuda insan ve medeniyet hareketine bağlı ihtisas kurumumuz "MUTLU AİLE MUTLU COCUK" [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Tamamen bayan kadrolardan oluşan bu kurumumuz Türkiye genelinde etkinlikler yaparak bu maddenin tamamen kaldırılması için mücadele verecek |
09 Ocak 2019, 17:01 | Mesaj No:6 |
Durumu: Medine No : 59388 Üyelik T.:
05 Nisan 2018 |
*Ayşe Askere Git, Ali Sofra Kur!*** Şeyda düğün masraflarını öde. Mehmet çeyizini al. Belgin faturaları ve kirayı öde, Veysel ütü yap. Fatma kocana gül al, Ferhat gül gelmezse trip at. Emine eski kocana nafaka, tazminat öde. Kaya çocuklarını bak. |
09 Ocak 2019, 23:52 | Mesaj No:7 |
Durumu: Medine No : 14876 Üyelik T.:
01 Aralık 2011 |
Sema Maraşlının kalemine sağlık . Hükümetin , Kadinlari özgürlestirme adı altında erkeğe zulmünü , cinsiyet eşitliği projesini , ve kademin politikalarını kınıyorum. Yeni eğitim bakanından çok ümitliydik.ilk icraatı bu olmamalıydı. Umarım yanlışlarından dönerler.
__________________ |
10 Ocak 2019, 00:26 | Mesaj No:8 |
Durumu: Medine No : 15316 Üyelik T.:
18 Aralık 2011 |
Sema Maraşlı hanım çok güzel kaleme alıyor konuları. Özellikle bir çok kadının alkışladığı ama içeriğini tartamadığı konuları İslam boyutundan çok yerinde makaleler ile dile getiriyor. Bizler onun yazılarını tavsiye edincede bayan kardeşlerimiz oda bunu rant için yapıyor düşüncesine giriyorlar. Oysa kendilerini savunduğunun farkında bile değiller. Son zamanlarda şiddetin boşanmaların ve iftira ile yıkılan ailelerin hapislere giren kocaların sebebi bu Kadını yükseltelim derken yerin dibine sokan yasalardan kaynaklandığını anlayamıyorlar. Bir ailenin yıkılışı evlatların nesillerin yıkılışıdır. Elbette her suçun bir cezası vardır. Elbette hükümler bellidir. Lakin bunu yaparken bir tarafı ezmek olayları daha içinden çıkılmaz hale getirir. Sorunu cezayla verilen saçma haklar ile halletmek çok aykırı bir durumdur. Bakın islamda "Setti Zerayi" vardır. Hiç duydunuzmu ? Harama götürecek yolları kapama. Yani hırsızlık yapanların kollarını kesmeden önce hırsızlığa yol açan sorunları bulup düzeltirsin. İşsizlik maddi sıkıntı hastalık v.s bu önlemleri alıp refah seviyesini dengeledikten sonra hala hırsızlık yapan varsa o zaman hükümleri uygularsın. Sistem bu şekilde işlerse sorunda kalmaz. Yani olayın sebeplerini bulup çözüm ürettikten sonra uyulmazsa ceza kaçınılmazdır. Lakin siz çözümü sadece hakları yükseltmekle eşitlik olsun diye erkeği gömmekle zora sokmakla devam ederseniz bu iş çığrından çıkar. Allah bizlere yardım etsin zor bir dönemden geçiyoruz.. |
10 Ocak 2019, 17:40 | Mesaj No:9 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Sibel Erarslan Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi’ (ETCEP), sivil toplum grupları tarafından tepkiyle karşılanıyor. 2000 yılında Pekin’de düzenlenen Dünya Kadın Zirvesi’nin düşünsel kavram olarak ortaya attığı ve yıllar içerisinde normatif düzenlemelerle güçlendirilen ‘toplumsal cinsiyet’ (gender) kavramı, aslında kadınların dünya çapında yaşadığı dezavantajlara çare aramak gibi masum bir temenniyi çağrıştırıyordu. Özellikle Afganistan, Orta Doğu ve Afrika’da, savaşların, işgallerin, kıtlık, susuzluk ve yoksullukların kadınları ve kız çocukları çok kötü şeklide mağdur ediyor oluşu gibi gayet masum ve toplumsal sorumluluk bilinci izlenimi veriyordu. Lakin bu ilk olumlu izlenimlerden sonra, Pekin çatısı altında çalışan sivil toplum örgütleri ve bazı akademi çevreleri, dünyadaki kötülüğün ‘erkek’ cinsinden kaynaklandığı fikrine hızlı ve radikal bir geçiş yaptılar. Veya eskiden beri böyle düşünüyorlardı da Pekin Konferansındaki büyük kadın buluşmasının ışıltılı görkemi altında bizler bunu fark edemedik. Türkiye’de yoğun bir şekilde maruz kaldığımız başörtüsü yasakları ve kamusal alandan yasaklı oluşumuz da bizleri feminist çevrelere cidden yakınlaştırıyordu o dönemlerde. Eşitlik kadar insan ruhuna güç ve onur bahşeden bir başka fikir var mıdır bilemem. Ama ‘gender’ idealinin sadece yüzeysel bir eşitlik coşkusundan ibaret olmadığını kısa sürede anlayacaktık. Toplumsal cinsiyet teorisi, bize kadınlık erkeklik gibi kavramların iktidar çatışması sonucunda çıkan kültürel kavramlar olduğunu söyler. Yani her çocuk aslında unisex olarak dünyaya gelir ama biz onlara kız veya oğlan çocuk konumları, rolleri veririz der. Çocuklara bu roller depolanmasa, onlar hem kadınlığın hem erkekliğin iyi özelliklerini meczeden yeni bir cinsiyetsiz cinsiyet kurabilirler ve eskiye has tüm kaotik kargaşalar, iktidar ve güç çatışmaları biter derler. Aslında feministlerin çok sevdiği bir düşünme tarzı olan yapıbozum tekniğinin kültüre ve sosyolojiye tatbik edilmesiyle şekillenen bu deneysel toplum teklifi, yıkıcı, imha edici bir yöntemdir, ben bu yazıda buna dikkat çekmek istiyorum. Kültürel, örfi ve dini toplum tekliflerini, güya özgürlükçü bir dil ile iflas ettirmeyi, yıkmayı amaçlayan marjinal düşünsel bir akımı, toplumsal ana akım olarak tedavüle sokmayı nasıl başardılar? 2000 milenyumundan sonra, tüm uluslararası evraka yavaş yavaş sızan bu teori bugün ülkemizin eğitim ve sosyal politikalar programında ahkam kesmektedir. ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ fikrinin geleneksel aile tanımını ve bağlarını infilak ettirecek bir distopyası var. Devam edecek
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
10 Ocak 2019, 17:40 | Mesaj No:10 |
Medineweb Baş Editörü Durumu: Medine No : 14593 Üyelik T.:
15 Kasım 2011 |
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ki bakan hanımların hepsi de sevdiğim ve desteklediğim kişilerdir, ne yazık ki hukuki evrak olarak BM’ye ve AB’ye bağımlı oldukları için bu sorunlu gidiş konusunda pasif kaldılar. Şimdi Milli Eğitim Bakanlığımız da aynı handikapa evriliyor. Öğretmenler sınıfta çocuklara ‘kızım’, ‘oğlum’ diyemeyeceklermiş… Bizim medeniyetimizde, farklılıkların bir arada ve uyum içinde yaşayabilmesi esastır. Erkek kadının düşmanı değildir mesela. Azınlıklar, çoğunluk tarafından boğulmaz, hakları korunur. Yaşlılar ile gençler çatışma mekaniğinde değil, merhamet ve tecrübe paylaşımında buluşurlar. Doğu toplumları rekabet ve kaos ile değil, kozmopolit bir dayanışma ve toplumsal kosmos dinamikleriyle yaşarlar. Tamam geleneklere tam olarak teslim olmayalım. Ama bir şey imha ederken de düşünelim. Herkesin birbirinin aynı olduğu tüm farklılıkların kalktığı bir düzey, ancak fabrikasyon üretimle kurulur. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, farklılıkların kaldırıldığı bir toplum hayaliyle karşımıza çıkarken, beraberinde beden endüstrisinin kapkaranlık bir distopyası yattığını lütfen fark edelim.
__________________ ~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~ |
Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Hotmail Nokta Kom Gitsin Boşver !... | Arın | Şiirler ve Şairler | 3 | 11 Ağustos 2024 15:29 |
Masa devrildi sofra eksildi | Kara Kartal | Gündem/ Manşetler | 6 | 06 Mart 2023 21:20 |
Oğlumu askere uğurlarken | Nebevi Sevda | Makale ve Köşe Yazıları | 3 | 30Haziran 2020 00:51 |
Sofra Duası | NUR | Dua Bölümü | 8 | 06 Ocak 2010 21:04 |
Konuş EY AİŞE içimiz ferahlasın...nasıl sus ey ayşe içimiz ferahlasın oldu | akgün | Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler | 0 | 29Haziran 2008 21:19 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|