|
Konu Kimliği: Konu Sahibi Abdulhamit 1,Açılış Tarihi: 29 Nisan 2010 (20:33), Konuya Son Cevap : 22Haziran 2010 (16:59). Konuya 82 Mesaj yazıldı |
| LinkBack | Seçenekler | Değerlendirme |
14 Mayıs 2010, 20:58 | Mesaj No:61 |
Re: Görünen yerler müstesna Değerli arkadaşım önce size komik gelen sözlerimden başlayalım. Bakın ne yazmışsınız. (İllaki söylemesi mi gerekir? Ayetlerin akışından, Ayetlerdeki anlam bütünlüğünden ne söylemek istediği anlaşılmaz mı?) Buda güzel bir mantık aslında, verdiğiniz örnek yani göğüs açıklığının kapatılması emri çok ama çok güzel, gerçekten direk göğsünüzü kapatın demiyor, peki ne diyor? Yüce Rabbim bizzat tarif ediyor diyor ki, örtülerinizle yaka açıklığını örtün ya da bir başka anlatımla göğüs dekoltesini kapatın üzerini örtün şeklinde bir izahat yapıyor. Biz cümlenin yükleminden yani iş, oluş bildiren kısmının göğsün örtülmesi olduğunu söylediğiniz gibi cümlenin diziminden, yükleminden anlıyoruz. Bazen yüklem gizlidir açıkça söylenmese anlaşılır. Ben kadının süsü göğüsleridir derken o ayetin işaret ettiği kısım göğüs olduğu için orada bunu söyledim. Daha sonraki açıklamalarımda dikkat edin süslerinin, ziynetlerinin cezp edici bölgeleri kapsadığın dan da bahsettim. Şimdi gelelim yukarıda verdiğiniz örnekte bakın burada göğsünüzü örtün demediği halde biz nasılda göğsün örtülme emrini anladık, İşte başın örtülmesi emri de böyledir ama siz anlayamıyorsunuz şeklinde anlatmışsınız. Şimdide gelin bakalım Allah aynı ayette yaka açıklarını kapatın örtün sözü ile başın örtülme emrinin burada aynı şekilde verilip verilmediğine bakalım. Eğer gerçekten aynı yöntemle emrediyorsa siz haklısınız derim ve sizden özür dilerim. Ayette geçen ve göğüs dekoltesinin kapatılması emrini aldığımız ayeti yazalım ve HIMAR kelimesine başörtüsü anlamı verilmiş bir meali alalım. (Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler.) Sayın arkadaşım hangi dil kuralı olursa olsun bir cümlede tek bir yüklem olur, bu yüklem bazı gizli bazen de açıkça görülür anlaşılır. Şimdi bu cümlede yüklem hangisidir yani iş, oluş emir verilen kelime hangisi anlaşılıyor? Yakanın üzerinin ÖRTÜLMESİ. Peki, siz bu cümleden tıpkı verdiğiniz örnekte olduğu gibi göğsünüzü örtün emrini kelimelerin diziminden anladığınız gibi, başınızı da örtün buda Allah emridir diye aynı şekilde anladınız mı? Yoksa zaten o devrin kadınının başı örtülüydü onun için bunu söylemesine gerek yoktu mu diyorsunuz? Bunu söylerseniz bunu anlarım bu sizin seçiminiz saygı duyarım ama yok göğsün örtülme emrini bu cümleden nasıl anladıysam ben başın örtülme emrini de aynı şekilde bu cümleden anladım diyorsanız, kusura bakama birbirinden çok farklı şeylerdir asla bu cümleden anlaşılmaz derim. Hatırlayın bu konu geçtiğinde bir örnek vermiştim size. Allah eğer kadının göğsünü örtme emrini verdiği gibi göbeğini de örtme emri verseydi ve deseydi ki; ( gömleklerinizin alt kısımlarını aşağıya kadar çekin ve göbek kısmınızı örtün.) Şimdi biz buradan Rabbin bizlere ne emri verdiğini çıkarmamız gerekecekti? Elbette Allah göbeklerinizi örtün açıkta bırakmayın diyor diyecektik. Siz böyle bir ayet olsaydı, Allah bu ayetiyle kadınlara gömlek giymeyi de emrediyor diyebilir misiniz? Eğer evet onu da emrediyor derseniz size sözüm olamaz bu sizin seçiminiz derim. Yok, eğer hayır burada örtülmesi istenen yer göbek kısmıdır diyorsanız Nur suresi 31. ayette geçen cümleden başında örtülme emrini çıkarmanız yanlış olacaktır. İşte Allah ayetlerini böyle düşünen akleden topluma göndermiştir. Hatta ne diyordu Rabbim? (Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık ) Peki nasıl açıklamış, izah ederek, örnek verip bizzat uygulama şeklini tarif ederek, yani örtülmesi kapatılması istenen yerin üzerinde dikkatle durup yakalarının üzerini örtün demiştir. Bu kısmı örttüğünde de sizin söylediğiniz gibi o bölgenin ismini bile söylemeden zaten emir yerine getirilmiştir. Ya aynı cümleden başın örtülmesini aynı mantıkla nasıl çıkartırız, işte onu da size bırakıyorum. Çünkü herkes kendi yaptıklarından, anladıklarından ve söylediklerinden sorumludur. Bu konu benim için bitmiştir, çünkü sizde bende söyleyeceklerimizi söyledik. Sonucu, hükmü Rabbim e bıraktık en güzeli en doğrusu da bu zaten. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
14 Mayıs 2010, 21:15 | Mesaj No:62 | |
RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA Alıntı:
DEDİĞİNİZ ÇOK DOĞRU. HERKES KENDİNDEN SORUMLU. ALLAH SİZİ BU KURANDAN SORUMLU TUTACAĞIM DİYORSA, VAY O SORUMLU OLANIN HALİNE. BAŞÖRTÜ EHLİ KİTABINDA ÖRTÜSÜYDÜ. EHLİ KİTAB OLAN YAHUDİ VE HRİSTYANLIKTA DA BAŞÖRTÜSÜ VAR. BUNU SİZE AYETLERLE DE BELGELEYECEĞİM.
__________________ Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok. | ||
14 Mayıs 2010, 23:25 | Mesaj No:63 |
Durumu: Medine No : 5446 Üyelik T.:
30 Kasım 2008 | RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA
ALLAH cc cennet ve cehennemi biz insanlar için yaratmıştır.içinde ALLAH korkusu olan ve ben müslümanım diyen bir kadın nasıl kapanacağını teseddürün ne olduğunu ve nasıl örtüneceğini biz erkeklerden çok daha iyi bilir ve gerektiği gibi uygular. AMACIM KİMSEYİ KIRMAK VE ELEŞTİRMEK DEĞİL BU KONUYA KATILAN HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUM. SAYGILAR |
15 Mayıs 2010, 12:27 | Mesaj No:64 |
Re: Görünen yerler müstesna Kurtmehmet kardeşim bence çok güzel bir cevap Allah sizden razı olsun. Kadınlarımız örtünmeyi bizden öğrenecek değil, çünkü herkes kendisinden sorumludur. Değerli Abdulhamit kardeşim gelelim sizin cevabınıza. Dün akşam bir kanalda başörtüsüyle ilgili örnek veriliyor ve İncil örnek gösteriliyordu. Yazılarımı hatırlarsınız bende hem Tevrat tan hem de İncil den örnekler vermiştim. Şimdide size günümüz İncilinde yazan çok açık ve net sözleri hatırlatmak istiyorum. İncil den alıntıdır; (Pavlusun mektupları) 1.Korintliler 11: 5 Ama başı açık dua ya da peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur. 6 Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün. 7 Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı'nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir. 8 Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. 9 Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. 10 Bu nedenle ve melekler uğruna kadının başı üzerinde yetkisi olmalıdır. 11 Ne var ki, Rab'de ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır. 12 Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı'dandır. 13 Siz kendiniz karar verin: Kadının açık başla Tanrı'ya dua etmesi uygun mu? 14 Doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadına örtü olarak verilmiştir. Tevrat’tan ve İncil den içimize sokulan hurafelere örnek daha önceki yazılarımda vermiştim, eğer burada yayınlamamışsam bakar burada da yayınlarım inşallah. Şimdi sormak istiyorum İncil den bir bölüm okudunuz ne kadar açık ve net söylüyor. İncil in hiç değişmediğini beşerin etkisi olmadığına iman ediyorsanız tümüne, hiç kuşku duymadan, eğer siz benim için bu sözler yeterli kur’anın bahsetmesine gerek yok diyorsanız, buna da sözüm olamaz elbette. Yok, eğer Rabbim bizleri kur’andan sorumlu tutacak, tüm bunlar doğru bile olsa Rabbim kitaplar arasında birçok bilgiyi, emri nesh ettiğini kaldırdığını söylüyor, onun için benim için önemli olan Kur’anın apaçık emirleridir diyorsanız, lütfen bir daha düşününüz, çünkü rabbim sizin imtihanınız kur’andan olacaktır diyor. Şimdi şu soruyu kendimize soralım, eğer işimize geldiğinde İncil den Tevrat tan örnek verip işimize gelmediğinde onlar değişikliğe uğramıştır diyerek imanımızı yönlendirirsek ne kadar doğru yapmış oluruz? Madem başörtüsü konusunda İncil den örnek veriyoruz hiç kendimize neden rabbim bu kadar açık ve net Kur’anda yazmamıştır diye sormuyoruz? Hani her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle vermişti Rabbim? Bu ayete inanıyoruz da, bu konuda neden başka kitaplardan delil arıyoruz? Bakın bana başörtüsü Ehli kitabın örtüsüdür demişsiniz, hatta çarşaf ve peçeli kıyafet diyebiliriz. Çünkü Tevrat ı açın bakın şuanda peçeli kıyafetli kadından bahseder. İncil de de çok açık yazar. Dostlarım ben bunu soruyorum sizlere lütfen Allah aşkına bu soruyu soralım kendimize. Her iki kitabın tamamına hiç şüphe duymadan iman ediyorsak sizler haklısınız. Yok, eğer hayır hangilerinin doğru olduğunu kabul etmemiz için, Kur’ana bakarak onay alırız, ondan sonra kabul ederiz diyorsanız, lütfen bu konuyu iyice düşünelim derim. Her iki kitapta da madem bahsediliyor neden kur’anda hiç bahsedilmiyor? Allah diğer kitaplarda çok açık yazmışta kur’anda yazma gereğimi duymamış da Nur suresi 31. ayete gizli bir izahla anlatmış, ne dersiniz Allah böyle bir izah tarzından, emirlerinin bu şekilde olabileceğinden bahsediyor mu? Hem apaçık gönderdim diyecek hem de sırf başörtüsü konusunu herkesin anlayamayacağı açık değil de Nur suresi 31. ayette ima ederek gönderecek öylemi dostlar? Arkadaşlarım ben konuyu uzatmak istemediğim halde sırf sizlerin inanç ve düşüncenize saygı duymak adına, sizler devam ettiriyorsunuz. Bende sizlere cevap vermek zorunda kalıyorum. Ben tekrar söylüyorum bu konu benim için kapanmıştır, her insan yaptıklarından sorumlu olacaktır. Rabbim aklı boşuna vermediğini, düşünmemiz gerektiğini özgür irademizle iman etmemiz yolunu öneriyor bizlere. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
15 Mayıs 2010, 19:50 | Mesaj No:65 | |
Re: Görünen yerler müstesna DİKKAT ! KURANI YANLIŞ TEFSİR EDENLER BAKIN KURANI ANLAMAYA NASIL BİR YÖNTEM VE METODLA HATAYA DÜŞÜYORLAR. MADEM Kİ ALLAH KENDİ KİTABINDA BU KURAN AÇIK , NET VE AÇIKLANMIŞ DEMİŞ. O HALDE biz detay ararız. Hem de en incesine kadar. Kuranda detay arayanlar bakın detayı nasıl arıyorlar. Alıntı:
Allah kuranda Gögsünüzü örtün demiş mi ? Demişse hangi ayette demiş. Nur 31 de yalnızca ( sadece ) göğüs yakalarınız örtün ifadesi var.Allah kuranda bacaklarınızı , göbeğinizi , kalçanızı da örtün demiş mi ? Dememiş. Demişse haydi gösterin bana. O halde bu yerlerin örtme şartı da yok. Çünkü böyle açık ayet yok. Yani bu kadarına da pes doğrusu , el insaf doğrusu ! Bu şekilde kuranı anlamaya pes mi pes doğrusu. Peki böyle bir hitap kuran uslubuna uygun mudur ? ( Saçınıza da , göbeğinizi de , kalçanızı da örteceksiniz ) Zaten kuran bu gibi yerlerin hiçbirinin örtünmesinden bahsetmez. Fakat dışarı çıktığınızda cilbab giyinin der. Peki Nedir bu cilbab ve bu elbise ile nereler örtünecek ve nasıl giyilecek. Kuranda Cilbabın bir tanımı , bir tarifi , bir açıklaması var mı ? Baş dahil, Vucut hatlarını çepeçevre saran vucut hatlarını dolayısıyla süsleri gizleyen bir elbise değil midir ? Bundan dolayı başta peygamber hanımlarına , kızlarına ve tüm mümin hanımlara emredilmemiş miydi ? Allah cilbab giyinin emrini verdiği zaman cilbabın nasıl bir elbise olduğunu tanımıyla ve detayıyla vermiş midir ? Vermemiştir. PEKİ Niçin vermemiştir ? Zaten o zamanki toplum bu elbiseyi özellikleriyle biliyordu. Böyle bir tanım ve detay vermesi kuran uslubuna uygun düşmez. Süregelen bir uygulama için kuran detay ve tanım vermez. Ancak uygulamada görülen aksaklıkları onarmaya çalışır. Halbuki Cilbabın tam bir tesettür sağlaması gerekirdi. Çünkü Başörtüsüyle birlikte tüm vucudu çepeçevre örten bol bir elbise olması dolayısıyla kadının görünen süsleri mevzubais bile olmaz. Bundan dolayı tüm mümin hanımlara emredilmiştir. O halde cilbabta ( Cilbab emrini gereği gibi yerine getirmeyenler ) Görülen aksaklıklar üzerine Nur 31 ayeti inmiştir. Nur 31 le daha güzel bir açıklama getiriliyor. Cilbabın nasıl kullanacağı ile ilgili. Allah emrediyor. Dış elbiselerinizi üzerinize alacaksınız. Bu benim emrimdir. Söyle onlara (Kendi hanımlarına,kızlarına ve Müslüman kadınlara) dış elbiselerini kuşansılar. Peki cilbab tesettüründe başörtüsü var mıydı ? İşte kuranda detay arayanlar için tam benlik soru. Yok diyecekler. Hani nerede böyle ayet gösterin diyecekler. Nur 31 ayetinde dahi başınızı örtün dememişken El akıl, el insaf ? İllaki söylemesi mi gerekir.? Ayetlerin akışından, Ayetlerdeki anlam bütünlüğünden ne söylemek istediği anlaşılmaz mı ? Bu kuranın ayetlerini akletmezler mi , ayet mesajının ne anlama geldiğini hiç düşünmezler mi ? Kur'an da bir çok ayet "Ayetler üzerinde Akletmezler mi, Düşünmezler mi ? diye başlamaz mı ? Ayetler üzerinde akletme ve düşünme ile Ayetlerdeki anlam bütünlüğünden ne söylemek istediği anlaşılmaz mı ? Devamı var.
__________________ Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok. | ||
15 Mayıs 2010, 20:41 | Mesaj No:66 |
Re: Görünen yerler müstesna Sayın arkadaşım madem konuya devam ediyorsunuz elbette bende cevap vermek durumundayım. Allah ister ince detay verir ister özellikle detaya girmeden bizlere rahmet adına kolaylık adına detaysız ama kesin bir dille söyler. Bunu anlayabilmeniz için daha öncede hatırlattığım peygamberimizin bir hadisini örnek vereyim ki daha iyi anlayınız. (Allah bazı farizalar vazetmiştir, onları aşmayın. Bazı hadler koymuştur, onlara yaklaşmayın. Bazı şeyleri haram kılmıştır, onları yapmayın. Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın. ) Bu sözler o kadar çok şeyler anlatıyor ki bizlere yeter ki düşünebilelim. Verdiğiniz örnekleri düşünelim şimdide Allah göbeğinizi kalçanızı göstermeyin dememiştir diyorsunuz evet söylememiştir ama öyle ayetler indirmiştir ki namus, iffet kavramları üzerinde durmuş ve dışarıya çıktığınızda namuslu bir kadın izlenimini veren dış giysiler giyin demiştir. İşte kur’anın güzelliği kolaylığı bu incelikte yatıyor. Kur’anın her devre her çağa ve her iklime hitap etmesi de burada yatıyor zaten. Rabbim özellikle bazı konulardan bahsetmemiştir. Geleneklerimize göre giyinme özgürlüğü vermiştir buda bizlere. Şimdi siz iffetli ve namuslu bir kadının cinsel bölgelerinizi koruyun ve dışarı çıktığınızda iffetli bir kadın gibi giyinin ayetlerini görmeden ve Rabbim özellikle bir genelleme yaparak bizlere sunduğu bu rahmeti ne yazık ki anlayamıyoruz. Benim sözlerime bu kadarı da pes doğrusu demişsiniz ama dikkat edin ben size neden bu kadarına da pes doğrusu demiyorum. Bakın siz Rabbin dışarı çıkarken dış giysinizi giyin dediği ve hiçbir kıyafet şekli tarif etmediği hal de sizin verdiğiniz onca detaya ben size demem gerekmez mi pes doğrusu diye? Ama ben demiyorum çünkü böyle algılıyorsanız siz öyle yapınız. Bakın cilbab konusunda siz neler söylüyorsunuz? (Fakat dışarı çıktığınızda cilbab giyinin der. Peki, Nedir bu cilbab ve bu elbise ile nereler örtünecek ve nasıl giyilecek. Kuranda Cilbabın bir tanımı bir tarifi var mı? Baş dâhil, Vücut hatlarını çepeçevre saran vücut hatlarını dolayısıyla süsleri gizleyen bir elbise değil midir?) İşte aramızdaki kur’ana bakış farkımız burada arkadaşım. Rabbim asla bir kıyafet belirtmemişken siz kendi düşüncelerinizi ayete hemen nasıl ilave ediyor ve diyorsunuz ki; Bakın tarif edilmemiş kur’anda ama siz hemen baş dâhil her yerin kapanmasını anlatıyor diyebiliyorsunuz. Biriside çıkar başka şeylerden bahseder bu durumda. Nereden çıkarıyorsunuz bunu da? O devrin giyim kuşamından. Aradan 1400 yıl geçmiş belki de binlerce yıl daha geçecek ama siz onca yılları, geleneği iklim şartlarını 1400 yıl öncesine bağladınız, bunlar sizin için doğruysa siz inanın ama ben ne kur’ana nede aklıma uygun görmüyorum bu düşüncelerinizi. Zaten tüm İslam âlemi de uygun görmemiş ki onca değişik kıyafetler hüküm sürüyor İslam âleminde. Düşünün siz sözlerinizde bu kitabın tüm cihana hitap ettiğini savunan bir insansınız. Yani her devrin insanına cevap vereceğini söylüyordunuz. Şu sözlerinizi tekrar düşünün derim. (Zaten o zamanki toplum bu elbiseyi özellikleriyle biliyordu. Böyle bir tanım ve detay vermesi kuran üslubuna uygun düşmez. Süregelen bir uygulama için kuran detay ve tanım vermez. Ancak uygulamada görülen aksaklıkları onarmaya çalışır.) Bu sözlerinizi kur’an asla onaylamaz arkadaşım. Kur’an o insanların giyimi konusunda somut sözcüklerden hiç bahsetmez. Genelleme yaparak işin özüne iner. Amacın ne olduğunu söyler ve sonuç almak için yollar gösterir. Yapılmasını özellikle istediği konularda çok açık belirtir ve izah eder. Örneğin İbrahim peygamberden bu yana tüm dinlere namazı, orucu, zekâtı ve haccı emrettiğini farz kıldığını söylediği halde tekrar çok açık izahatlarda bulunur detay verir. O devrin geleneği, uygulamaları, hakkında hiçbir zaman kur’ana ters bir durum yoksa karışmaz ve müdahale etmez, çünkü Rabbim verdiği emirleri öyle vermiştir ki tüm zaman uygun herkes bir şeyler alsın ve uygulasın. 1400 yıl öncesinde giyinen bir insan ile günümüzdeki insanın aynı giyinmeyeceğini hatta bundan belki de 2000 yıl sonra giyinecek bir insanın nasıl giyineceğini bildiği içindir ki Rabbim, çok özel sözler ve istediği değerler doğrultusunda giyinme emirlerini vermiştir. Sayın arkadaşım farkında mısınız aynı şeyleri söyler olduk. Bizi okuyanlara aynı sözleri okutmak yerine ben bu aramızdaki konuyu hâlbuki Rabbim e havale etmiştim. Siz yine kur’anı istediğiniz gibi anlayın ve uygulayın. Buna kimse karışamaz ama benim sözlerime de, inancıma da lütfen sinirli cevaplar vermeyin, bakın acaba ben neden sinirlenmiyorum sizin düşünce ve inançlarınıza dersiniz? Her şeyin doğrusunu Rabbin huzurunda göreceğiz. SAYGILARIMLA Halukgta | |
15 Mayıs 2010, 21:00 | Mesaj No:67 | ||||
RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
SİZE RAHMET OLSUN DİYE BUNU DA AÇIKLAYACAĞIM Alıntı:
__________________ Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok. | |||||
15 Mayıs 2010, 22:33 | Mesaj No:68 |
Durumu: Medine No : 2 Üyelik T.:
10 Nisan 2008 | RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA
Haluk abim görünen yerler müstesna sözcüğüne asırlardır aynı anlam veriliyor iken ve sünnet ile sabit iken günümüze kadar itiraz eden kimsede olmamıştır ama ne yazık ki günümüzde bu işe el atarak zaten başörtüsü düşmanı kesimlerin ekmeğine yağ süren yine müslümanlardır... Konu üzerinde en ince detayına kadar gereken tüm bilgiler verilmiştir ve kimse kendi görüşünden taviz verecek te değildir size göre Örtünme farz değil ama bize göre Farzdır Allah'ın kesin hükümleri ile belirlenmiştir daha fazla yazmanın ve anlatmanın anlamı yoktur ön yargı mevcuttur. Kuran ansiklopedi kitabı değildir... |
16 Mayıs 2010, 11:54 | Mesaj No:69 |
Re: Görünen yerler müstesna Değerli Yitiksevda kardeşim ben ne zaman örtünmenin farz olmadığını söyledim? Bana gösterir misiniz lütfen? Benim anlatmak istediğim başın örtülmesinin Allah emri olmadığını söylemektir. Değerli Dostum sizin en son yazdığınızdan bir önceki tespitlerinizi ve vardığınız sonucu akşam o kadar çok düşündüm ki inanın çocuklara ayıp olmasa sabah namazında bilgisayara girip size cevap yazacaktım. Sayın arkadaşım tartıştığımız konu başın örtülme emrinin farz yani Allah emri olup olmadığını kur’andan kanıtlamaya çalıştık. Sizin vardığınız sonuç aslında çok ama çok dikkat çekici bir sonuç. Siz Rabbin özellikle detaylandırmadan geçtiği kadının giyim konusunu örnek vererek delil çıkardınız başın örtülme konusu hakkında. Size peygamberimizin bir hadisini örnek vermiştim orada geçen bir cümle çok dikkat çekici ve anlamlıdır bana göre, ne diyordu orada peygamberimiz? (Bazı şeyleri de unutmaksızın size rahmet olması için hatırlatmamıştır, onları da araştırmayın.) Gerçekten Rabbim kadının giyim konusunu özellikle geniş bir alan bırakarak fakat istediği önemli unsurları da belirterek emir vermiştir giyim konusunda. Bu nedir derseniz, kadın iffetli, namuslu ve cinsel bölgelerini korumak şartıyla bir Müslüman kadına yakışır şekilde giyinmelidir. İşte Rabbin istediği bu özelliklerdir. Hatta bunu yapan fakat içinden şeytanlıklar geçirenlere de, benim için takva elbisesi önemlidir diye de ikaz etmiştir. Siz Rabbin kadının giyimi konusunda fazla detaya girmemesini ve bu konuda Rabbin kadınlarımıza bir rahmetini kolaylığını göstermesinden başın örtülmesine delil aramanızı ben kur’andan neye benzettim biliyor musunuz söyleyeyim. Musa peygambere Rabbin benim için bir hayvan kurban edin dedikten son, halkın işi yokuşa sürüp sorduğu sorularla nasıl zor bir hayvan kesmek zorunda olduğu kıssaya benzettim. Eğer o devrin insanları da Rabbin bu kolaylığına geniş bir alan bırakıp kısıtlı bir alan ile kurallar koymamasına itiraz etseler ve sorular sorsaydı sanırım bugün bakın şuralarını buralarını da örtün diye yazmıyor diyerek işi bayağı zorlaştıracakları kesindi. Şükürler olsun ki böyle bir durum olmamış Siz sonuç olarak delilinizi söylemiş ve demişsiniz ki Allah başını örtün demesine gerek yok, çünkü bakın göğsünüzü, kalçanızı, göbeğinizi de örtün diye açık bir emir yok ama örtüyoruz neden örtüyoruz böyle bir emir yokken düşüncesinden yola çıkarak, başörtüsüne delil yaratmışsınız. Eğer bu mantıkla kur’ana bakarsak herkez istediği delili kur’andan bulması mümkündür. Bu mantıkla bakanlar günümüzde kadınına çarşaf ve peçe taktırıyorlar, ellerine eldiven giydiriyorlar, diyebilir misiniz Allah böyle bir emir vermemiş diye? Hayır diyemezsiniz eğer bu düşünceyle delil ararsanız bunları söylemek mümkündür. Şimdi diyeceksiniz görünen kısımlar müstesna diyor Allah. Ama ayette asla bahsetmediği halde biz yine kendi yöntemlerimizle kur’andan delil arayıp buradaki kendiliğinden görünen kısımlar sözüne, bakın burada aslında Allah yüz, el ve ayaklar hariç diye bahsediyor diyerek anlam verdik. Rabbim HÂŞÂ açıklamasını unuttu da birilerimi bu sözlerin anlamını açıklama gereği duydu? Böyle delil ararsak istediğimiz delili kur’andan buluruz, ama bu delil Rabbin katında makbul ve geçerli bir delil olur mu dersiniz? Lütfen bu bakış açısını çok iyi düşünelim. Kurana böyle bakarsak haramların yasakların asla sonunu getiremeyiz. Zaten bu düşünce ve mantıkla içimize o kadar yanlış şeyler sokulmuş ki şimdi temizlemekle sonu gelmiyor. Sayın arkadaşım ben bu sözlerinizden şunu çıkardım. Siz kadının cinsel bölgeleri olan göğsü, kalçası, göbeği ile Rabbin tüm tabiatta örnekleri olan bir koruma, giyim örtü olarak yarattığı saçı aynı kefeye koymuşsunuz ve aynı görüyorsunuz. Sizin için eğer aynı ise elbette buna sözüm olamaz ama önemli olan Rabbin aynı kefeye koyup koymadığı önemlidir. Bu elbette sizin düşünce ve inancınızdır size saygı duyarım. Ayrıca bir diğer tespitimde beni doğrular mahiyette ve başın örtülme emrinin kur’anda açıkca olmadığını söylemenizdir. Sayın arkadaşım bir şeye FARZ dır diyorsak bunun da açık emir olması gerektiğini bilmelisiniz. Çünkü Farzlar ve haramlar kur’anda çok net açık belirtilmiştir. Bunları hepimiz bildiğimiz için saymıyorum. Eğer başın örtülmesi farz olsaydı bu belirtilir ve bunun açılması da HARAMLAR listesinde açıkca belirtilirdi. Rabbim kurana ne niyetle bakarsanız o niyetle cevap verdiğini gördüm. Bir başka sitede öyle bir inanç ve zihniyet var ki kur’anda geçen namazın, orucun ve haccın olmadığını başka anlamlara geldiğini söyleyebiliyor ve onlarda kelimelerin ardından çıkarıyor bu düşüncelerini. Demek ki Rahman niyete göre, kur’ana bakış açısına göre cevaplarını veriyor herkese şükürler olsun. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK | |
16 Mayıs 2010, 19:12 | Mesaj No:70 | ||
RE: GÖRÜNEN YERLER MÜSTESNA Alıntı:
Alıntı:
Bu kuran diyelim ki, kutup bölgelerine yakın bir yerde yaşayan insanlara inmiş olsun. Peki tesettür ayetleri nasıl olacaktı ? O bölgede yaşayan insanlar zaten ister istemez tesetürlü. Tabiat şartlarının zorlaması altında mecburen çok sıkı giyinirler öyle ki başlarını dahi örtme zorundadırlar yoksa o dondurucu soğuklarla baş edemezler. ANCAK O KIYAFET TARZLARIYLA DA BİRBİRLERİYLE MÜNASEBETLERİNDE SÜS BÖLGELERİNİN KAPATILIP GİZLENMESİ MESAJI VERİLİR. İŞTE KURANIN EVRENSELLİĞİ BURADA. Hangi iklimde , hangi coğrafyada olursanız olun. Ayet hükmüne göre örtüneceksiniz. Kutup bölgesinde yaşayan da Ekvatorda yaşayan da Arabistanda yaşayan da, kendi kılık kuşamlarıyla ayet hükmüne göre örtünür. Başını da yine ayet hükmüne göre kendi tarz giyimleriyle örterler. Bu bir türban olsun veya bir şapka olsun fark etmez.
__________________ Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok. | |||
Konuyu Toplam 32 Kişi okuyor. (0 Üye ve 32 Misafir) | |
Benzer Konular | ||||
Konu Başlıkları | Konuyu Başlatan | Medineweb Ana Kategoriler | Cevaplar | Son Mesajlar |
Erkekler Mutsuz Görünen Kadından Uzaklaşır | Arın | Evlilik-Nikah Konuları | 16 | 16 Ekim 2021 20:12 |
Arapçada İstisna/Müstesna | FECR | Arapça 4 | 1 | 06 Şubat 2019 10:51 |
Başörtülü çıplaklar.çağın zeynepleri müstesna!! | YaŞuHa | Tesettür Konuları | 0 | 22 Ağustos 2011 22:38 |
Doğru gibi görünen yanlışlar | SONSUZNUR | Hadis-i Şerif | 0 | 18 Ekim 2008 16:53 |
Gül Medeniyetinin müstesna Gül'ü(sav) | TÜRKcan | Hz.Muhammed(s.a.v) | 1 | 03 Ekim 2008 20:34 |
.::.Bir Ayet-Kerime .::. | .::.Bir Hadis-i Şerif .::. | .::.Bir Vecize .::. |
|